Yerel Haberler
İzmir
Elleri yıkamak enfeksiyon riskini yüzde 50 oranında azaltabiliyor 15 Ocak 2025 Çarşamba - 15:33:20 Enfeksiyonların büyük kısmının el hijyeninin yetersizliğinden bulaşabiliyor. Medicana Sağlık Grubu Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Bölümü’nden Uzm. Dr. Özge Yendur, el hijyeni konusunda çocukları bilinçlendirmenin toplumun üzerinde önemli olduğunu ifade ederek, el yıkamanın önemi hakkında uyarılarda bulundu. Hijyen sağlıklı bir yaşamın en önemli adımlarından biri sayılıyor. Özellikle de Covid-19 pandemisinde hijyenin önemi bir kez daha gözler önüne serilmişken, el yıkama konusunda özel bir hassasiyet gerekiyor. Medicana International İzmir Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Özge Yendur, “Pandemi süreci, hijyenin sağlıklı bireyler ve toplumlar için vazgeçilmez bir gereklilik olduğunu açıkça göstermiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), enfeksiyonların büyük bir kısmının eller yoluyla bulaşmakta olduğunu, el yıkamanın ishal ve solunum yolu enfeksiyonlarını yüzde 50 oranında azalttığını belirtmektedir. Bu nedenle çocuklara hijyenin önemini öğretmek, sağlıklı bir yaşamın ilk adımıdır. 20-30 saniye boyunca sabun ve suyla elleri yıkama, hastalıkları önlemenin en etkili yollarından biridir. Ancak hijyen yalnızca el temizliğiyle sınırlı değildir; sağlıklı bir yaşam için kapsamlı bir hijyen anlayışına ihtiyaç duymak gerekmektedir” dedi. "Yetişkinler çocuklara örnek olmalı" Çocukların oyun ve taklitle öğrendiklerini ifade eden Uzm. Dr. Özge Yendur, “Çocuklara en büyük rol model ebeveynlerdir. Onlara hijyenin önemini anlatmanın ve bunu alışkanlık haline getirmenin en etkili yolu, yetişkinlerin doğru davranışlarla örnek olmalarıdır. Ebeveynler ellerini düzenli olarak yıkayarak çocuklara doğru teknikleri öğretebilirler. Yemek hazırlamadan önce, yemekten sonra veya dışarıdan geldikten sonra ellerin yıkanması gerektiğini göstermek etkili bir yöntemdir. Kişisel hijyen alışkanlıkları geliştirmek ayrıca önem taşımaktadır. Çocuklara dişlerini fırçalamanın, düzenli duş almanın, tırnaklarını kısa ve temiz tutmanın önemini anlatmak gerekmektedir. Bu eylemler, başlangıçta birlikte eğlenceli hale getirilerek yapılabilir. Örneğin diş fırçalarken ’mutlu yıllar’ şarkısı birlikte söylenebilir. Böylece çocuk, şarkı süresi kadar da dişlerini fırçalamış olur” ifadelerini kullandı. Yiyecek ve mutfak hijyenine dikkat edilmeli “Yiyeceklerin doğru şekilde saklanması, hazırlanması ve çapraz bulaşın önlenmesi için mutfak yüzeylerinin temizliği esnasında çocuklara bir yandan bunun neden yapıldığının anlatılması gerekmektedir” diyen Uzm. Dr. Özge Yendur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin, çiğ sebzeleri yemeden önce neden yıkamamız gerektiğinden bahsedilebilir. Bu anlatılar, hijyenin öneminin onlarda daha iyi kavranmasını sağlayacaktır. Çocukların gözlemlemelerine imkan sağlayacak şekilde evde düzenli temizlik yapmak, ortak kullanılan alanların hijyenini korumak ve çöpleri uygun şekilde bertaraf etmek, çocukların temizlik bilincini artırmaktadır. Hapşırırken ya da öksürürken ağız ve burnun dirsek içiyle kapatıldığı gösterilerek, aynı durumda nazikçe bu davranışın yapılması gerektiği hatırlatılarak, çocuklara alışkanlık kazandırılabilmektedir.” Video ve oyunla hijyen öğretilebilir Çocukların ilgisini çekecek kitaplar, videolar veya oyunların, hijyen alışkanlıklarını öğretmek için harika araçlar olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Özge Yendur, “Mikropların nasıl yayıldığı basit bir dille hikayeleştirilerek, ilgi çekici ve kimi zaman çocuksu ifadelerle anlatılabilmektedir. Çocuklar, hijyen kurallarına uyduklarında abartıya kaçmadan onları takdir etmek, alışkanlık kazanmalarını hızlandırabilmektedir” dedi. Hijyenin bireysel sağlığın ötesinde toplumsal sağlığı da etkilediğine dikkat çeken Uzm. Dr. Özge Yendur, şunları da söyledi: “DSÖ’nün verilerine göre hijyen eksikliği, yılda milyonlarca enfeksiyona ve önlenebilir ölümlere yol açmaktadır. Çocuklarımıza bu bilinci aşılamak, sağlıklı bir toplumun temelini oluşturacaktır. Hijyen, bir yaşam biçimi olmalıdır. El hijyeninden kişisel hijyene, yiyecek hazırlığından solunum hijyenine kadar tüm bu alanlarda farkındalık oluşturarak çocuklar için daha sağlıklı bir gelecek inşa edilebilir.”
15 Ocak 2025 Çarşamba - 14:57 Vali Elban’dan ‘uyuşturucu’ açıklaması: “Geçen yıla oranla ciddi anlamda düşüş var” İzmir Valisi Süleyman Elban, kent genelindeki basın mensuplarıyla bir araya gelerek İzmir’e ilişkin çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Uyuşturucu konusunda istatistiksel olarak ciddi bir düşüşün olduğunu söyleyen Vali Elban, “İnşallah 2025’te, 2024’den daha iyi olmak için gayret edeceğiz” dedi. İzmir Valisi Süleyman Elban, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle kent genelindeki gazetecilerle bir araya geldi. Balçova’da bir otelde düzenlenen etkinlikte, kentle ilgili çeşitli açıklamalarda bulunan Vali Elban, güvenlik ve asayişle ilgili sahada etkin olarak çalıştıklarını vurguladı. Bu çalışmalardan bazen insanların şikayetçi olabildiğini ifade eden Elban, “’İzmir’de şehir merkezinden bir yere gittiğimizde kontrollere takılıyoruz’ diyorlar. Ama denetimleri etkin bir şekilde yapmak için gayret ediyoruz. Sahada olabildiğince daha fazla kolluk birimimizi bulundurmaya çalışıyoruz. Son dönemde sahada daha fazla ekip görüyorsunuz. İnsanımızın huzur içerisinde 24 saat bu şehrin her köşesinde rahatça işine gitsin, dinlensin, eğlensin diye. Her ne istiyorsa onu gönül rahatlığıyla yapabilsin diye. İnsanımızın konforunu etkileyecek ya da onları rahatsız edecek şekilde olmamak kaydıyla denetimleri arttırıyoruz. Tek amaç var, huzur ve güvenliğin temini” şeklinde konuştu. Uyuşturucuyla mücadeleye değindi Uyuşturucuyla mücadeleyle ilgili de açıklamalarda bulunan Vali Elban, “Uyuşturucuyla, yoğun bir mücadelemiz var. Belli bir aşama da kaybettik. Ancak bu uyuşturucu konusu sadece bizim şehrimizin ya da ülkemizin konusu değil. Maalesef hem dünyada hem ülkemizde özellikle sentetik uyuşturucuların, ucuz ve hızlı yayılması yüzünden hızlı bir yaygınlık var. Biz, hem arzı azaltmayla ilgili satıcılar konusunda mücadelemizi daha da sıklaştıracağız. Hem de talebi azaltmayla ilgili. Gençlerimizin bu sıkıntıya düşmemeleriyle ilgili önleyici çalışmalarımızla yoğunlaştıracağız. Hem personel sayısını arttırıp hem personele daha yetkin hale getirmeye hem de teknoloji tüm imkanlarını kullanabilmek için her türlü alet, edevatı, araç gereci almak için gayret içerisindeyiz. Bir önceki yıla göre ciddi bir baskılamamız, istatistik anlamında ciddi olumlu anlamda bir düşüş var. İnşallah 2025’te, 2024’den daha iyi olmak için gayret edeceğiz" açıklamalarına yer verdi. Olumsuzlukların İzmir 112 Çağrı Merkezine ihbar edilmesini belirten Elban, “Bizim için de çok önemli. Takip ediyoruz. O yüzden 112’ye mutlak suretle her konuyu ama sadece uyuşturucu, asayiş değil, her konuyu bilgilendirirseniz çok memnun oluruz. Sağlıklı hizmet üretmenin bir yolu da bu” dedi. ‘İzmir’deki Suriyeliler’ konusu İzmir’deki Suriyeliler konusuna da değinen Vali Elban, şunları kaydetti: “Dönüşle ilgili bir niyet, bir beklenti kendileri de ifade ediyorlar. Ama bunun ne kadar sürede olacağını doğrusu; devlet olarak biz çalışma yapıyoruz, takip ediyoruz. Kendimize göre versiyonlar yapıyoruz. Ama bu sosyolojik olay. Bunu böyle bir matematiksel, mühendislik olarak kestirmemiz, yüzde 100 sonuç vermeniz mümkün değil. Bir dönüş olacağı, belli bir oranda olacağı hem Suriyeli misafirlerimiz açısından hem de bizim devlet olarak değerlendirmeler açısından görünüyor. Ama bunun süresi ve hangi oranda olacağıyla ilgili şu anda bir şey söylemek için çok erken. Ama belli bir dönüşler de gönüllü oluyor. İçişleri Bakanımız düzenli olarak belli periyotlar net gidişleri açıklıyor zaten. Düzenli olarak zaten kamuoyuna şeffaf bir şekilde bilgilendiriyor bakanlığımız. Ama hani belli bir oranda olacağını biz de tahmin ediyoruz.”
13 saat boyunca enkaz altında kalan depremzede Evrim’in sessiz dünyasında protez sevinci
05 Aralık 2024 Perşembe - 11:02 13 saat boyunca enkaz altında kalan depremzede Evrim’in sessiz dünyasında protez sevinci Kahramanmaraş merkezli 11 ili vuran büyük depreme Hatay’da yakalanan 36 yaşındaki doğuştan sağır ve dilsiz Evrim Derviş Güleryüz, 13 saat boyunca enkaz altında kaldı, sol bacağını kaybetti. Geri kalan hayatına İzmir Çeşme’de bedensel engeli ile devam eden talihsiz kadın, İstanbul’dan İrade Adımları Derneğinin hediye ettiği protez bacak ile yeniden ayağa kalkmanın sevincini yaşadı. Doğuştan sağır ve dilsiz olan Evrim Derviş Güleryüz, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen büyük Kahramanmaraş depremine ailesiyle birlikte Hatay’da yakalandı. Evli ve 1 çocuk annesi talihsiz kadın, oturdukları 4 katlı apartmanın yıkılması sonucu enkaz altında kaldı. Enkaz altında kaldığı 13 saat boyunca bir fayans parçasının sol ayak bileğine denk gelmesi nedeniyle ayağında ciddi bir kesik oluştu. Kurtarıldıktan sonra Adana’daki bir hastaneye kaldırılan Güleryüz’ün yarası zamanla kötüleşince, doktorlar sol bacağını diz üstünden kesmek zorunda kaldı. Protezi ile yeniden hayata tutundu Depremin ardından yaklaşık 5 gün içinde annesi Hülya Derviş (57) ve kızıyla birlikte İzmir’e taşınan Evrim Derviş Güleryüz, burada tedavi için çare arayışına girdi. Bu süreçte, bir tanıdıkları aracılığıyla İstanbul’da bulunan İrade Adımları Derneği’ne ulaştı. Dernek, Güleryüz’e destek sağlayarak protez bacak temin edilmesine yardımcı oldu. Protezine kavuşan Güleryüz, yaşadığı zorlu sürecin ardından hayata yeniden tutunmayı başardı. Şimdi, tüm yaşadıklarına rağmen ailesiyle birlikte yeni bir başlangıç yaptı. “Evrim’e sağlıklı bir hayat diliyoruz” Evrim’in tedavi sürecine dair konuşan Fizyoterapist Renim Elşeyh, “Evrim özel durumuyla barışmış bir insandı. Yıllarca pes etmedi. Depremin ona kaybettirdiği her şeyi kazanmak için çaba gösteriyordu. Hastamız bacağını kaybetti ve protez taktırmak için bizlere başvurdu. Biz de protez süreciyle birlikte, gereken egzersiz ve yürüme eğitimleriyle ilerledik. Kendisine sağlıklı bir hayat diliyoruz” diye anlattı. “Bizi duygulandırdı” Ortez ve Protez Teknikeri Samet Yılmazer ise “Evrim Hanım’ı muayene ettiğimizde güdük formu ve duyusal engellerini de gözeterek, daha güvenli olması açısından pin sistem protez uygulanmasının faydalı olacağını düşündük ve kendisine uygun bir diz eklemi seçerek pin sistem protez uygulaması yaptık. Evrim Hanım’ın derneğimize ilk ziyareti ve tanışmamız esnasında hem sağır hem de dilsiz olmasına rağmen kendisini umut dolu gözlerle ifade ediyor olması bizi derinden etkiledi. Doğal afet sebebiyle uzvunu yitiren bir depremzedenin böylesine güler yüzlü ve istekli yaklaşımı, bizi son derece duygulandırdı” diye vurguladı. “Hayat standartlarının yüzde 80’ini geri kazandı” Evrim ile aralarındaki iletişimi, annesinin yardımları sayesinde sağlayabildiklerini anlatan Yılmazer, “İlk randevularımızda bu durum küçük aksaklıklara yol açsa da sonraki randevularımızda annesinden öğrendiğimiz kadarıyla işaret dili ile birebir iletişim kurabildik ve bu durumdan kendisi de gayet memnun oluyordu. Kendisini derneğimizden yolcu ederken uygulanan protez sayesinde hayat standartlarının yüzde 80 ini geri kazanmış olduğunu görebiliyorduk” şeklinde konuştu. “İmdat diye bağırmamı istiyordu” Deprem anında yaşadıklarını anlatan Güleryüz’ün annesi ev hanımı Hülya Derviş, “Depremde; Evrim, ben, Evrim’in kızı ve oğlumla beraber dördümüz enkaz altında kaldık. Birbirimizle iletişim kuramadık. Evrim yanımdaydı. Evren’in kızı kucağımdaydı. O da üşüyordu. Onun üzerine örttüm. Ayaklarını, ellerini ısıtmaya çalıştım. Evrim, ona bir şeyler anlatmamı istiyordu. Benim ‘imdat’ diye bağırmamı istiyordu. Kendisi de ‘imdat’ diye bağırdı; ama karanlık olduğu için Evrim’le iletişim kuramadım. Eline harfleri yazdım. Evrim beni öyle anladı; fakat Mehmet Ali bağırıyordu, ona dokunamadım, ona yetişemedim, biraz ilerideydi. Beton üzerimize düştü, hiçbir şey yapamadım” diye konuştu. “Acıdan yere yattım” Kendisinin 9, kızı Evrim’in ise 13 saat enkaz altında kaldığını ifade eden anne Hülya Derviş, şunları kaydetti: “Evrim’in kızı benden önce enkazdan çıktı. Oğlum Mehmet Ali ise ertesi güne kadar enkazda kaldı. Daha sonra Evrim’i Adana’da hastaneye götürdüler. Orada ayağını bilekten kestiler. Birkaç gün hastanede kaldı. Sonra Evrim’in ayağı iltihaplandı. Bize ‘ayağını temizleyeceklerini’ söylediler ve Evrim’i ameliyata aldılar. Ayağını diz üstünden kestiler. Ben orada acıdan yere yattım; çünkü hem oğlumu kaybettim hem de kızım bu haldeydi.” “Evrim’i yeniden hayata bağladılar” Depremden bir süre sonra İzmir’e geldiklerini ve kendilerine Çeşme Kaymakam’ının sahip çıktığını belirten Hülya Derviş, “Evrim’in bütün tedavisini karşıladılar. Bir tanıdığımızın aracılığıyla, İstanbul’da İrade Adımları Derneği tarafından protez takıldığını öğrendim. Dernek ile iletişime geçtim ve bizi İstanbul’a çağırdılar. Allah razı olsun. Bizimle çok ilgilendiler. Evrim’in ayağına protez taktılar. Evrim şimdi çok şükür ayağa kalktı. Yürümeye, kendine bakabilmeye ve kendi ihtiyaçlarını gidermeye başladı. Bize yardım eden herkesten Allah razı olsun. Kızım yürüyebildiği için çok mutluyum. Onu tekrar hayata bağladılar” diye vurguladı. “Yürüyünce çok mutlu oldum” Depremde ayağının kesildiğini ve o an şok içerisinde kaldığını anlatan Evrim Derviş Güleryüz de “Doktora geldim, ameliyat oldum. Protez takılması için İstanbul’a gittim. Protez takılınca eskisi gibi yürümeye başladım. İrade Adımları Derneği’ne çok teşekkür ederim. Yürüyünce mutlu oldum. Kendi ihtiyaçlarımı giderebiliyorum” şeklinde konuştu.
İzmir’de 2 kardeş yangından son anda kurtuldu, aileye valilik sahip çıktı
05 Aralık 2024 Perşembe - 10:31 İzmir’de 2 kardeş yangından son anda kurtuldu, aileye valilik sahip çıktı İzmir’i Tire ilçesinde, 6 ay önce eşini kanserden kaybeden Pembe Bacaksız, rahatsızlanınca hastaneye giderken 2 çocuğunu yanına alıp 2 çocuğunu da evde bıraktı. Elektrik kontağından çıkan yangın sonucu iki kardeş yangına uykuda yakalandı ve alevlerin arasından son anda kurtuldu. Ev ve eşyalar küle dönerken, İzmir Valiliği talimatı ile aileye barınmaları için ilk olarak konteyner tahsis edildi, prefabrik ev yapımına ise hızla başlanıldı. Edinilen bilgiye göre, 6 ay önce eşi Mevlüt Bacaksız’ı kolon kanseri hastalığından dolayı kaybeden, 1’i zihinsel engelli 4 çocuk annesi Pembe Bacaksız (43), Tire Kireli Mahallesi’ndeki evinde geçtiğimiz günlerde rahatsızlandı. C.B. (11) ve A.B.’yi (15) evde bırakan anne Pembe Bacaksız, zihinsel engelli kızı S.B. (19) ile B.B. (4)’yi yanına alarak, kendisini hastaneye götürmesi için aynı mahallede yaşayan annesi Ayten Ceyhan’ın yanına gitti. İki kardeş yangında uyuyakaldı 2 kardeş C.B. ve A.B., evde uyudukları esnada elektrik kontağından yangın çıktı. Alevler evin içerisini sararken, son anda durumu fark eden 2 kardeş, kendilerini zar zor evin dışarısına attı. Ev çıkan yangında küle dönerken, anne ve 4 evladı kullanılamaz hale gelen evlerinin ardından gözyaşları döktü. Yaşanan olayın ardından 4 çocuğunu da yanına alan anne Pembe Bacaksız, yakınlarının yanına yerleşti. Devletin şefkatli eli aileye uzatıldı Olayın adından Tire AK Parti İlçe Başkanı Kadir Uğurlu, aileye yardımcı olmak için harekete geçti. Durumun Tire Kaymakamlığı ve İzmir Valiliğine bildirilmesi üzerine yetkililer, hızla olaya müdahil oldu. İzmir Valisi Süleyman Elban’ın talimatıyla, AFAD tarafından aile için mahallede konteyner tahsis edildi. Anne ve 4 çocuğu konteynere yerleşirken, prefabrik ev yapımına ise hızla başlanıldı. Ayrıca, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü de aileye destek sağladı. “Allah, devletimden razı olsun” 4 çocuğu ile tekrar hayata sarılan anne Pembe Bacaksız, yaşanan olayın ardından yaptığı açıklamada, “Kısa süre önce eşimi kaybettim, ardından evsiz kaldım. Yangında çocuklarımın kılına zarar gelmediği için çok mutluyum. Allah, devletimden razı olsun. Bizi aç ve açıkta koymadı” ifadeleri kullandı. Yangının ardından çok kez aileyi ziyaret eden Tire AK Parti İlçe Başkanı Kadir Uğurlu ise “Devletimizin gücü ve şefkatiyle, Tireli ailemize sahip çıkmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bacaksız ailesine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.
Rektör Prof. Dr. Budak ’Akşam Çayı’nda engelli öğrencilerle bir araya geldi
05 Aralık 2024 Perşembe - 09:51 Rektör Prof. Dr. Budak ’Akşam Çayı’nda engelli öğrencilerle bir araya geldi Ege Üniversitesinde ortak akıl ve istişare kültürünün yaygınlaşması amacıyla Rektör Prof. Dr. Necdet Budak tarafından başlatılan ve geleneksel hale gelen “Rektörle Akşam Çayı” programları devam ediyor. Rektör Prof. Dr. Budak, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında, akşam çayında Ege Üniversitesinde eğitim gören engelli öğrencilerle bir araya geldi. Programa üniversite üst yönetimi, senato üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Ege Üniversitesinin “Engelsiz” bir üniversite olduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz; Tam Akredite, Öğrenci Odaklı, Sağlık Temalı bir Araştırma Üniversitesi olmanın yanında aynı zamanda ‘Engelsiz’ bir üniversite. Üniversitemizde 152 ön lisans ve lisans, 14 lisansüstü olmak üzere toplam 166 engelli öğrencimiz eğitim görüyor. Üniversitemiz kampüsünün her bir noktasını ‘Engelsiz Ege Üniversitesi’ mottosu ile tüm öğrencilerimiz ve personelimiz için erişilebilir kılmak adına önemli çalışmalar yürüttük. Başta ortak kullanım alanları olan sosyal tesisler, barınma, beslenme mekânları olmak üzere bünyemizde bulanan tüm birimleri, engellilerin daha rahat, daha verimli faydalanmaları, daha iyi eğitim almaları ve tüm imkânlara kolaylıkla ulaşabilmeleri adına hem fiziki hem de teknik anlamda uygun hale getirdik. Binalarımızın ve kampüs içerisindeki yollarımızın fiziki koşullarını engelli öğrencilerimiz ve personellerimize yönelik iyileştirmeler yaptık. Kütüphanemize görme engellilere yönelik seslendirilmiş eserler kazandırdık. Dijital uygulamamız olan EGEDERS sistemimizi hayata geçirerek tüm öğrencilerimizin eğitim öğretim materyallerine her yerden kolayca ulaşılmasını sağladık. Engelsiz Bilgilendirme Asistanı (EBA) uygulamasını Türkiye’de uygulayan ilk üniversite olduk. YÖK tarafından gerçekleştirilen 2024 Engelsiz Üniversite Ödül Töreni’nde ‘Engelsiz Program Nişanı’ kategorisinde iki programımız program nişanı ödülü alırken, üç alanda 14 bayrak ödülüne layık görüldük.” dedi. “Dijital ortamda erişimi kolaylaştıran uygulamalar” Engelli öğrencilere eşit koşullarda eğitim hakkı sunmak ve uluslararası standartlarda eğitim almalarını sağlamak için sürekli yeni uygulamaları hayata geçirdiklerini belirten Prof. Dr. Budak, “ Üniversitemizde bu hafta Web işaret dili eklentisi ve Web Erişilebilirlik Aracı uygulaması aktif olarak kullanılmaya başlandı. Web işaret dili eklentisi ile işitme engelli ve sağır bireyler, web sitesinde yer alan bilgilere yapay zeka destekli işaret dili ile erişebiliyor. Erişilebilirlik aracı ile az gören, kısıtlı görme engeli olan bireylere yönelik metin boyutları, satır aralıkları ve yükseklikleri ayarlanabilir hale getirildi. Ekran okuyucu ses sistemi ile ekrandaki veriler sesli şekilde kullanıcıya aktarılıyor. Tam görme engelli bireyler için ise resim betimleme, aktifleştirme ve bağlantı vurgulama gibi özellikler kullanılıyor. Renk körü bireyler için kontrast ayarı değiştirilerek içeriğe daha net ulaşım sağlanıyor. Disleksi ve dikkat dağınıklığı olan bireylere 3 farklı imleç kullanımı ve font değişikliği imkanı sunuluyor. Otizmli ya da panik atak yaşayan bireyler için web sitelerinde aniden beliren reklamlar, animasyonlar veya pop-up’lardan bireyin tetiklenmesini önlemeye yönelik animasyon durdurma özelliği bulunuyor. Bu özellik sayesinde bu bireyler web sitelerinden daha kolay yaralanma fırsatı elde ediyor” dedi. “Engelleri hep birlikte aşacağız” Engelli öğrencileri mezun olduktan sonra da yalnız bırakmadıklarını ifade eden Prof. Dr. Budak, “Öğrencilerimize engelsiz bir üniversite yaşamı sunmanın yanı sıra mezuniyet sonrası da onlara destek vermek için de çabalıyoruz. Öğrencilerimizin başarılarıyla her zaman gurur duyuyoruz. Bugün aramızda mezun öğrencilerimiz de var. Ege Üniversitesi Emel Akın Yüksekokulu Moda Tasarım Bölümü’nden mezun olan öğrencimiz Selin Durgut, bu hafta JCI TOYP Türkiye tarafından verilen ‘Türkiye’nin 10 Başarılı Genci’ alanında ‘JCI Türkiye Senatosu Özel Ödülü’ ile ödüllerine bir yenisini ekleyerek bizi yeniden gururlandırdı. Ege Üniversitesi olarak topluma katkı misyonumuz doğrultusunda yapacağımız çalışmalarla toplumun tüm kesimlerinde farkındalık oluşturarak, beyinlerdeki, kalplerdeki hep birlikte engelleri aşacağız” diye konuştu.
Alman firmaları ile 350’nin üzerinde ikili iş görüşmesi
05 Aralık 2024 Perşembe - 09:30 Alman firmaları ile 350’nin üzerinde ikili iş görüşmesi Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği, İzmir Ticaret Odası ve Ege Bölgesi Sanayi Odası iş birliğiyle düzenlenen “Türk-Alman Yatırım ve İş Birliği Günü Toplantısı”, rekor bir katılımla gerçekleşti. İki ülke arasındaki ticaretin geliştirilmesi için yapılan ikili iş görüşmelerinde 250 İzmirli firma 32 Alman firmasıyla 350’nin üzerinde ikili iş görüşmesi yaptı. İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleşen “Türk - Alman Yatırım ve İş Birliği Günü” Toplantısı, Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, T.C. Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Yeşim Kebapcıoğlu, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ile Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Türkiye - Almanya Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) Ticaret Çalışma Grubu Eş Başkanı Ender Yorgancılar’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Sorg: "İzmir, Alman yatırımcıların dikkatini çekiyor" İzmir’in coğrafi konumu, kentten Almanya’ya olan direkt uçuşlar ve modern altyapısı ile Alman yatırımcıların dikkatini çektiğini belirten Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, “Çok sayıda Alman şirket, İzmir’de uygun iş koşulları bulduğu için İzmir ile yakından ilgileniyor. İzmir ekonomisi inşaattan enerjiye, teknolojiden telekomünikasyon ve gıdaya kadar geniş bir yelpazede şekilleniyor. Bu geniş yelpaze de Alman firmaların dikkatini çekiyor. İzmir, Türkiye ve Almanya ilişkilerinde önemli bir role sahip. İzmir’de bağımsız bir Başkonsolosluğumuz olması bu ilişkilerin ne denli önemli olduğunun da bir göstergesi. Türkiye’de 8300’den fazla Alman sermayeli şirket faaliyet göstermektedir. Bu şirketlerin önemli bir kısmı ise otomotiv ve yenilenebilir enerji sektörlerine ilgi duymaktadır” dedi. Kebapcıoğlu: "Almanya’daki Türkler ilişkilerimizi özel yapan başlıca unsur" Almanya ile ilişkilerin yoğun ve çok boyutlu olduğunu ifade eden Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Yeşim Kebapcıoğlu, “İki yakın ortak ve müttefikiz. Dış ilişkilerimiz açısından Almanya’nın, aramızdaki bağların çeşitlilik ve zenginliği bakımından ön sıralarda yer aldığını söylemek mümkün. Almanya’daki Türk toplumu ilişkilerimizi özel yapan başlıca unsurdur. Almanya’da yaşayan ve toplumun her kesiminde bilimden spora, üretimden pazarlamaya kadar başarılı ve üstün faaliyet gösteren Türkler ilişkilerimizin geliştirilmesinde de önemli rol oynamaktadırlar. Aynı şekilde Türkiye’de faaliyet gösteren Alman şirketlerinin ve aramızda yaşayan Alman vatandaşlarının ülkemize olumlu katkılarını da önemsediğimizi belirtmek isterim” diye konuştu. Özgener: "Almanya en önemli ekonomik partnerimiz" Almanya ile ekonomik, siyasi ve kültürel bağlar açısından köklü ve uzun bir geçmişe sahip olunduğunu vurgulayan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Almanya; birçok alanda ülkemizin en önemli ekonomik partnerleri arasında yer alıyor. Ülkemizin toplam ihracatında Almanya’nın payı %12 seviyelerinde. 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde Almanya’ya yapılan ihracatımız 15.3 milyar dolar, ithalatımız ise 19.8 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2024 yılı sonunda ihracatımızın; geçmiş üç yılda 17-19 milyar dolar bandında gerçekleşen rakamları geride bırakacağını öngörüyoruz” dedi. Özgener, yatırımların ve ticaretin karşılıklı geliştirilmesine yönelik çabaların önündeki en büyük engelin iş insanlarının vize sorunu olduğunu belirtti. Berlin modeli İzmir’e taşınacak İki ülke arasında dijital dönüşüm, lojistik, otomotiv ve makine sektörlerinde ortak projeler üreterek mevcut iş birliğinin geliştirebileceğini ifade eden Özgener sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz Eylül ayında Berlin Yapay Zeka ve Dijitalleşme Merkezi’nde yeni teknolojileri yerinde inceledik ve Yapay Zeka Berlin Modelini İzmir’e taşımaya karar verdik. Dijital çağın öne çıkan temalarından biri olan dijital ikizler projesi ile Almanya’nın tecrübelerinden yola çıkarak İzmir’in kentsel planlamasına ve afet yönetimine de katkı sunmayı arzu ediyoruz” İzmir olarak tedarik zincirinin güçlü bir parçası olabiliriz Türkiye’nin Almanya firmaların değer zincirinde önemli bir tedarikçi olduğunu söyleyen Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Türkiye - Almanya Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) Ticaret Çalışma Grubu Eş Başkanı Ender Yorgancılar, “Türkiye, Almanya firmaların değer zincirinde önemli bir tedarikçidir. Türkiye ve İzmir olarak, tüm avantajlarımızla küresel tedarik zincirlerinin güçlü bir parçası olmaya adayız. Türkiye’nin batıya açılan kapısı İzmir’de, toplam 2.300 ürün üretilmekte olup, bu veri tabanına kayıtlı ürünlerin %58,6’sına denk gelmektedir. Bu ürün çeşitliliğinin yanında sektör çeşitliliği de, İzmir’de üretim kabiliyetini göstermesi açısında çok önemlidir. Diğer yandan, net ihracatçı bir şehir olup, ülke sanayisinin %8’i, ihracatının %9,3’ü İzmir’de gerçekleştiriliyor. Almanya, Türkiye’deki en önemli yabancı yatırımcı ülkedir. Türkiye’de de 7 bin üzerinde Alman firması faaliyet gösteriyor. Bugün Almanya’da 80 bin Türk girişimci, yıllık 50 milyar avro ciro yapıyor. 500 bin civarında istihdam sağlıyor” dedi. Yorgancılar: "Vize sıkıntılarının çözülmesi için destek bekliyoruz" Yorgancılar sözlerini şöyle sürdürdü: “Ticaret hacmimizi karşılıklı olarak büyütmek için de vize sorununu çözümlememiz öncelik arz ediyor. Vize için randevu alma süreci maalesef ki çok uzun, randevu alabildikten sonraki bekleme süreci de uzuyor, vize alabilenlerin çoğu kısa süreli vize alabiliyor veya red görüyor. Üyelerimiz fuarlara gidemiyor, teknik ekiplerimiz makine kurulumu için vize alamıyor. Almanya vize red oranı ile listemizde 7. sırada. Ve Almanya’dan en fazla red yiyen şehir; Almanya’nın 1. sıradaki ticaret partneri olan İzmir. Bremen-Frankfurt İzmirimiz ile kardeş şehir. En fazla fuarlara katılım sağladığımız ülke Almanya. İthal ürünleriniz ile ihraç ürünleri en fazla kesişen şehirlerdeniz. O nedenle, Sayın Büyükelçimizden ricamız, iş insanlarımızın bu vize sıkıntısının hızla çözümlenmesi yönündeki kıymetli desteğidir” 4 önemli sunum yapıldı AHK Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Ersoy, TD-IHK Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Okan Özoğlu, GTAI Germany Trade and Invest Türkiye Temsilcisi Katrin Pasvantis ile BASF Türkiye CEO ve TÜSIAD Almanya Çalışma Grubu Başkanı Tolga Demirözü’nün katılımcılara bilgi verdiği toplantıya, Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ralf Schröer, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mahmut Erkoç, Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Gökhan Arıkan, Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tahir Özdemir ile meclis üyeleri katıldı.
Ziraat Türkiye Kupası: Karşıyaka: 1 - MKE Ankaragücü: 2
04 Aralık 2024 Çarşamba - 17:35 Ziraat Türkiye Kupası: Karşıyaka: 1 - MKE Ankaragücü: 2 Ziraat Türkiye Kupası 4. Eleme Turu’nda Karşıyaka, konuk ettiği MKE Ankaragücü’ne 2-1 yenilerek kupaya veda etti. Maçtan dakikalar 15. dakikada hızlı atakta orta sahada topla buluşan Cephas, ceza sahası içine girip, kaleci Bahadır Güngördü’yü çalımlayıp boş kaleye yaptığı vuruşta meşin ağlara gitti. 1-0 80. dakikada orta sahada topu alan Efkan Bekiroğlu’nun ilerleyip ceza yayının üzerinden yaptığı sert vuruşta meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 2-0 89. dakikada sağ kanattan ceza sahası içine giren Ali Sinan Gayla, çaprazdan uzak köşeye yerden vuruşunda meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 2-1 Hakemler: Süleyman Bahadır, Serdar Soydan, Harun Güngör Karşıyaka: Hasan Sürmeli, Bedirhan Altunbaş, Gökhan Meral, Abdulkadir Öksüz, İsmail Güner, Erdal Öztürk (Berat Şahin dk. 28), Aygün Özışıkyıldız (Ali Sinan Gayla dk. 77), Çağatay Yılmaz (Enes Nalbantoğlu dk. 72), Mert Yusuf Torlak, Bedran Ekin, Yasin Ozan (İshak Kurt dk. 72) Yedekler: Hakan Canbazoğlu, Kayra Elmalı, Selim Demirci, Ensar Sultansuyu, Menderes Şahin, Ercan Kulaç Teknik Direktör: Mustafa Reşit Akçay MKE Ankaragücü: Bahadır Güngördü, Diogo Coelho, Alper Uludağ, Nico Schulz, Hayrullah Bilazer, Cem Tuna Türkmen, Kevin Varga (Efkan Bekiroğlu dk. 71), Sirozhiddin Astanakulov (İsmail Çokçalış dk. 72), Ali Kaan Güneren (Hasan Nazarov dk. 72), Mesut Kesik, Renaldo Cephas (Emre Gültekin dk. 89) Yedekler: Fatih Demir, Görkem Cihan, Mahmut Tekdemir, Dorin Rotariu, Osman Çelik, Rijad Bajic Teknik Direktör: Kenan Koçak Goller: Renaldo Cephas (dk. 15), Efkan Bekiroğlu (dk. 80) (MKE Ankaragücü), Ali Sinan Gayla (dk. 89) (Karşıyaka) Sarı kartlar: Mesut Kesik, Kenan Koçak (MKE Ankaragücü)