Yerel Haberler
İzmir
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıyayız” 24 Eylül 2024 Salı - 12:28:24 AK Parti İzmir İl Başkanlığı ziyareti sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıyayız. Yatırım yapmadan birkaç yıl idare edebilirsiniz; ama bunu uzun zamana yaydığınızda kendi sermaye tabanınızı eritmiş olursunuz. Merkezi idare olarak biz görevimizi yapmaya hazırız. Biz, hükümet olarak bu sorunu asla göz ardı etmiyoruz" dedi. Bir dizi program için İzmir’e gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ilk durağı AK Parti İzmir İl Başkanlığı oldu. Burada "Türkiye Buluşmaları" kapsamında partisinin il teşkilatıyla bir araya gelen Yılmaz, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cevdet Yılmaz, “1 ay önce İzmir fuarı vesilesiyle İzmir’deydik ve o gün İzmir’in daima yanında olacağımızın sözünü vermiştim. Bugün, sözümüzün arkasında durarak tekrar İzmir’deyiz; bu şehirle olan güçlü bağımızı ve İzmir’e verdiğimiz önemi bir kez daha gösteriyoruz. Ege’nin incisi İzmir, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasının ve bağımsızlık yolunda attığı adımların sembol şehirlerindendir. Kurtuluş Savaşının zaferle taçlandığı, hem milli mücadele sürecinde hem de zaferin ardından Türkiye’nin geleceğinin yazıldığı topraklar burasıdır. İzmir, bugün; ticaret ve lojistik ağı, enerji üretimi, otomotiv, petrokimya ve demir-çelik başta olmak üzere sanayi üretimi ve turizmi ile Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır” diye konuştu. Siyasi anlayışlarının seçimden seçime değil, her zaman vatandaşlar ile buluşmayı öngördüğünü ifade eden Yılmaz, yerelde ve genelde oluşturdukları politikalarda esas aldıkları durumun halkın talep ve beklentileri olduğuna işaret etti. “Yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıyayız” İzmir’in modern, sürdürülebilir ve halkın yaşam kalitesini artıracak nitelikli hizmetleri hak ettiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti: “Temiz enerji kaynaklarının yaygınlaştırıldığı, yeşil alanların korunduğu ve artırıldığı, sürdürülebilir kentleşme anlayışıyla hareket edilen bir İzmir arzu ediyoruz. İzmir’in mavisine de yeşiline de haksızlık edilmemeli. Yıllardır İzmir Körfezindeki kirlilik sorununa yerelde bir çözüm üretilememiş durumda. Son yıllarda özellikle metropol illerde yatırımlara ayrılan payın düştüğünü görüyoruz. Bu sağlıklı bir yaklaşım değil. Sermayeden tüketiyorlar anlamına geliyor. İçinde yaşadığınız şehri büyük sorunlarla karşı karşıya getirirsiniz. Yatırım yapmadan birkaç yıl idare edebilirsiniz; ama bunu uzun zamana yaydığınızda kendi sermaye tabanınızı eritmiş olursunuz. Yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıyayız. Merkezi idare olarak biz görevimizi yapmaya hazırız. Biz, hükümet olarak bu sorunu asla göz ardı etmiyoruz. İzmir Körfezinin kirliliğini mercek altına almak amacıyla, alanında uzman isimlerden oluşan bir bilim kurulu oluşturduk. Sorunun çeşitli boyutlarını ele alarak kısa, orta ve uzun vadeli bir planlama yapmak üzere çalışma grupları oluşturuyoruz. Özellikle, denizdeki oksijen seviyesinin çok düşük olması ve amonyak miktarının tehlikeli boyutlarda artması nedeniyle toplu balık ölümlerinin yaşandığını biliyoruz. Körfeze dökülen atık suların arıtılmadan bırakılması, kirliliği tetikleyen temel sorunlardan biri olarak gösteriliyor. Bu nedenle, atık suların arıtılması ve körfezdeki oksijen seviyesinin artırılması için harekete geçtik, bilimsel veriler ışığında kalıcı çözümler geliştirilecektir.” “Körfez’in eski doğal güzelliğine kavuşması için çalışmaya devam edeceğiz” “Yıllardır yetersiz yatırım ile sorunları derinleştiren yerel yönetimi sorumluluk almaya ve istişareye davet ediyoruz” diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Ne yazık ki, yerelde bu konuda sorumluluk almaktan kaçınanlar var; ancak biz, hükümet olarak, vatandaşlarımızın sağlığını ve çevreyi koruma konusunda asla geri adım atmıyoruz. İzmir Körfezinin temizlenmesi, işbirliği gerektiren bir süreçtir; biz, üzerimize düşeni yapmaya hazırız ve herkesi bu sorumluluğa ortak olmaya davet ediyoruz. İzmir Körfezi’ni yeniden eski doğal güzelliğine kavuşturmak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.” “Halkımız kısır çekişme değil hizmet bekliyor” Karşıyaka’dan Konak’a, Bornova’dan Buca’ya, Çiğli’den Gaziemir’e, Foça’dan Seferihisar’a kadar, her bölgenin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak kapsayıcı projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Yılmaz, “İlçe belediyelerimizden muhtarlıklarımıza, yerel yönetim organlarından sivil toplum kuruluşlarına kadar tüm paydaşları, İzmir’in kalkınması için ortak bir hedef doğrultusunda çalışmaya davet ediyoruz. Biz, merkezi yönetim olarak üzerimize düşeni yaparken, yereldeki makamların da bu sürece katkı sunarak vatandaşlarımızın beklentilerini birlikte karşılayabileceğimize inanıyoruz. Halkımız kısır çekişme ve polemik değil, hizmet bekliyor. İzmir’in geleceğini inşa etme yolunda, tüm yerel yönetim birimlerinin çözüm odaklı bir yaklaşımla destek vermesini bekliyoruz” açıklamalarında bulundu. “Dertleri raporlayacağız” AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ise “Bu sene 81 vilayetimizde 900 küsur ilçemizde Bakanlarımız ve Cumhurbaşkanı yardımcımızın teşrifleriyle esnafı, işçi köylüyle ve toplumun her kesimiyle görüşüp, dertlerini raporlayacağız. Her il kendi teşkilatlarıyla zaten bunu yapmaktaydı ancak karınca modeli kapsamında bunun yapılması uygun görüldü” dedi. Buradaki programını tamamlayan Yılmaz, daha sonra İzmir Ticaret Odasında İzmir İş Dünyası Buluşmasına katılacak. Programda ayrıca; MKYK Üyeleri, ilçe başkanları, AK Partili meclis üyeleri de yer aldı.
24 Eylül 2024 Salı - 12:21 Egeli genç sağlıkçıların beyaz önlük heyecanı Ege Üniversitesinin genç sağlık çalışanı adayları, uyum haftası kapsamında beyaz önlüklerini giyerek mesleğe ilk adımlarını attılar. EÜ Tıp Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakültesi öğrencilerinin beyaz önlük giyme törenlerinde Rektör Prof. Dr. Necdet Budak da öğrencilerin heyecanına ortak oldu. Rektör Prof. Dr. Budak, öğrencilere beyaz önlüklerini bizzat giydirdi. Tıp Fakültesi 55. Yıl Şölen Alanında gerçekleştirilen beyaz önlük giydirme töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “1955 yılında Üniversitemizin kurulan ilk iki fakültesinden biri olan Tıp Fakültemiz, ulusal ve uluslararası arenada pek çok ilki literatüre kazandırmıştır. Fakültemiz, hem nitelikli eğitim verilmekte de hem de kaliteli sağlık hizmeti sunulmaktadır. Sunduğu hizmetle bölgenin ve ülkenin en önemli hastanelerinden biri olan Ege Üniversitesi Hastanesini hak ettiği yere taşımak için sürdürdüğümüz çalışmalar neticesinde Hastanemiz A Plus hastane konumundadır” dedi. Gençlere seslenen Prof. Dr. Budak, “Sağlık, Ege Üniversitesi için hassasiyeti en yüksek konuların başında geliyor. 69 yıl boyunca inşa ettiğimiz köklü tecrübe ve bilgi hazinesi, sizleri çok şanslı kılarken aynı zamanda çok ciddi sorumluluklar yüklüyor. Bugün eğitim hayatınıza başlayacağınız bu köklü çatıyı daha ileri taşıyacak olan sizlersiniz. Kutsal bir mesleğin mensupları olarak refahı yüksek bir toplum inşasında başrolü üstleneceksiniz. Eğitim öğretim faaliyetlerinizi, eğitim kalitesi akreditasyonla tescillenmiş; nitelikli sağlık hizmetleriyle öne çıkan saygın bir sağlık ve eğitim kurumunda sürdüreceksiniz. Tıp alanında çığır açan gelişmelere öncülük eden güçlü bir akademik kadronun deneyimlerinden faydalanacaksınız. Akademisyenlerimizin, sizlere teorik donanımın yanı sıra mesleki sorumluluk bilincini, etik ve insani değerleri en iyi şekilde aşılayacağına yürekten inanıyorum. Bizler ise akademik ve entelektüel gelişiminiz için ihtiyacınız olan tüm imkânları sizlere sağlamak için buradayız. Üniversitemiz çatısı altında huzurlu, güvenli ve başarılı bir eğitim hayatı deneyimlemeniz için elimizden gelen desteği vereceğiz” diye konuştu. Törene; EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlkin Şengün, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Devrim Bozkurt, fakülte ve hastane üst yönetimi, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Genç diş hekimi adayları önlüklerini giydi EÜ Diş Hekimliği Fakültesinde de beyaz önlük giyme heyecanı yaşandı. Bilim Sanat Amfisinde gerçekleştirilen önlük giyme törenine katılan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemizin dördüncü fakültesi olarak kurulan Diş Hekimliği Fakültemiz, kuruluşundan bu yana yetkin akademik kadrosunun bilimsel çalışmaları, ağız ve diş sağlığı alanına kazandırdığı nitelikli mezunlarıyla daima öncü ve örnek bir konumda olmuştur. Eğitim, sağlık ve araştırma potansiyelini sürekli geliştiren fakültemiz bugün, hem güçlü bir akademik geleneğin temsilcisi hem de on binlerce hastanın şifa bulduğu bir merkez konumundadır” dedi. Genç diş hekimi adaylarına seslenen Prof. Dr. Budak, “Bugün, giydiğiniz beyaz önlüklerinizle mesleğinize ilk adımı atıyorsunuz. Bundan böyle temel gayeniz, mesleğinizin kutsallığını yansıtan bu önlüğü gururla taşımak olmalıdır. Kariyer basamaklarınızı çıkarken ihtiyaç duyduğunuz tüm olanaklara sahip, uluslararası sıralamada ilk 200’de olan A Plus bir fakültede eğitim alacağınız için çok şanslısınız. Fakültemizin en gelişmiş cihazlarla donatılmış klinikleri, yetkin akademik kadrosu, uluslararası bağlantıları ve alanındaki öncü konumu sizler için büyük bir fırsat niteliğinde. Bu imkanları iyi değerlendirdiğiniz takdirde, ileride adından gururla söz edeceğimiz diş hekimleri olacağınıza yürekten inanıyorum. Hepinize başarılı ve mutlu bir akademik yıl diliyorum. Umutlarımız hiç eksilmesin, yolumuz hep aydınlık ve açık olsun” dedi. Törene; EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlkin Şengün, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazan Ersin, Fakülte yönetimi, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.
24 Eylül 2024 Salı - 11:14 Polis tarafından aranan şahıs, sevgilisini öldürüp intihar etti İzmir’in Karşıyaka ilçesinde, yağma suçundan aranan ve bir çok suçtan sabıkası bulunan şahıs, gece saatlerinde gittiği sevgilisinin evinde önce sevgilisini öldürdü sonra da intihar ederek yaşamına son verdi. Olay dün gece saat 01.48 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Serdal Çelik (39) isimli şahıs, Demirköprü Mahallesi 6170 Sokak adresinde ikamet eden sevgilisi Berrin Yılmaz’ın (42) evine gitti. Serdal Çelik tabancayla önce sevgilisi Berrin Yılmaz’a ateş etti, sonra da kendini vurarak intihar etti. İhbar üzerine adrese giden Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, Berrin Yılmaz ve Serdal Çelik’in daire içerisi koridor kısmında başlarından vurulmuş halde yerde yatar vaziyette buldu. Olay yerine gelen 112 sağlık görevlileri, Berrin Yılmaz ile Serdal Çelik’in hayatlarını kaybettiğini belirledi. Berrin’in kız arkadaşı olaya tanık oldu Evde yapılan incelemede 2 adet 7.65 mm çaplı boş kovan ve 1 adet 7,65 mm çaplı tabanca bulundu. Bu arada, olaya tanık olan Berrin Yılmaz’ın arkadaşı B.M. verdiği ifadede, Berrin Yılmaz ile birlikte dışarıda yemek yedikten sonra 01:40 sıralarında Berrin Yılmaz’a ait daireye giriş yaptıklarını ve birkaç dakika sonra arkalarından daireye Berrin Yılmaz’ın erkek arkadaşı olan Serdal Çelik’in kendi anahtarıyla daire kapısını açarak girdiğini koridorda önce Berrin Yılmaz’a sonra da kendi kafasına tabanca ile ateş ederek intihar ettiğini beyan etti. Bu arada, Serdal Çelik’in Kasten Yaralama, Tehdit, Hakaret, Otodan Hırsızlık olmak üzere çok sayıda suç kaydı bulunduğu, yağma suçundan da polis tarafından arandığı öğrenildi. Ayrıca, Berrin Yılmaz’ın sevgilisi olan Serdal Çelik’le alakalı Karşıyaka Aile İçi Şiddet Bürosundan herhangi bir şikayet kaydı veya uzaklaştırma kararının bulunmadığı anlaşıldı. Apartmana ait güvenlik kamera görüntüleri izlendiğinde, belirtilen saatte Berrin Yılmaz ve B.M.’nin apartmana giriş yaptıkları, 3 dakika sonra da Serdal Çelik isimli şahsın arkalarından binaya giriş yaptığı görüldü. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Yangın felaketinde ekmek teknesi yanan adam: “20 yıllık emeğimizin kül oluşunu izledik”
19 Ağustos 2024 Pazartesi - 11:28 Yangın felaketinde ekmek teknesi yanan adam: “20 yıllık emeğimizin kül oluşunu izledik” İzmir’in Karşıyaka ilçesi Yamanlar Dağı mevkiinde 4 gün boyunca süren ve birçok ev iş yerinin hasar gördüğü yangında, ekmek teknesi küle dönen işletme sahibi, “20 yıllık emeğimizin kül oluşunu izledik” dedi. Yangın 15 Ağustos akşamı ilçeye bağlı Yamanlar Dağı mevkiinde saat 21.10 sıralarında başlamıştı. Yerleşim yerlerine yakın bir alanda ilerleyen yangın, rüzgarın da etkisiyle ev ve iş yerlerine ulaştı. Bünyamin Aktaş’ın (47) Sanayi Sitesi’nde bulunan mermer mağazası, rüzgarın da etkisiyle kısa süre içerisinde alevlere teslim oldu. Küle dönen ekmek teknesinin gözleri önünde yandığını ama ellerinden bir şeyin gelmediğini söyleyen acılı esnaf, o anları anlattı. “Hiçbir müdahalede bulunamadık, çünkü her yer ateş topuydu” Mermer işleri yaptıklarını söyleyen Aktaş, “08.00’da dükkana geldik, mesaimize başladık. Çalışıyorduk. Saat 10 buçuk civarı karşı tarafın yandığını gördük. Alevlerin buraya geleceğini hiç tahmin etmiyorduk. Ama yarım saat içinde bir fırtına çıktı ve bütün ateş kapımıza dayandı. Bize ‘buradan hemen çıkın’ dediler. Biz ilk önce canımızı kurtaralım dedik ve aşağıya indik. Daha sonra her şey yanıyor diye müdahale etmek için koşa koşa buraya geldik. Bu sefer malımızın derdine düştük. Ama hiçbir müdahalede bulunamadık. Çünkü her yer ateş topuydu. Bütün malımız yanıyordu. Dumandan giremiyorduk. Sadece bütün malımızın, 20 yıllık emeğimizin kül oluşunu izledik” diye konuştu. “Borçlarımız ve kredilerimiz var” Yetkililerden yardım talebinde bulunan Aktaş, son olarak şunları söyledi: “Çok büyük malzememiz, malımız gitti. İşimiz durdu. Benim kendi mağazamda 5 buçuk milyona yakın bir malzemem vardı. Alttaki esnaf arkadaşlarımızın hiçbir şeyi kalmadı. Çok büyük hasarlar var. Nasıl olacak bilmiyoruz. Devletimizin bize çok büyük destekte bulunmasını istiyoruz. Borçlarımız ve kredilerimiz var.”
Göztepe’nin yeni transferlerinden skor katkısı
19 Ağustos 2024 Pazartesi - 10:56 Göztepe’nin yeni transferlerinden skor katkısı Göztepe’nin Fenerbahçe ile oynadığı Trendyol Süper Lig’in ikinci hafta mücadelesinde sarı-kırmızılıların ilk golünü yeni transferlerden Koray Günter atarken, ikinci golün asistini ise bir diğer yeni transfer Juan yaptı. Böylece İzmir ekibi, bu sezonki ilk gollerine yeni transferlerinden katkı almış oldu. Trendyol Süper Lig’in yeni ekiplerinden Göztepe, ikinci hafta mücadelesinde Fenerbahçe ile karşı karşıya geldi. Gürsel Aksel Stadı’nda oynanan müsabaka iki takımın karşılıklı golleriyle 2-2 sona erdi. Sarı-kırmızılılarda müsabakaya yeni transferlerin performansı damga vurdu. İlk hafta oynanan Antalyaspor mücadelesinde skor üretemeyen Göztepe, Fenerbahçe’ye karşı 2 gol bulmayı başarırken, bu 2 golde de takıma yeni katılan oyuncuların önemli katkısı oldu. 68. dakikada bir köşe vuruşunda Koray Günter sahneye çıkıp farkı 1’e indirirken, ikinci golün asistini ise 56. dakikada dahil olan bir diğer yeni transfer Juan yaptı. Brezilyalı oyuncu müsabakanın son dakikalarında ceza sahasına gelen topu yumuşatıp Romulo’nun önüne indirince vatandaşı da bu ikramı geri çevirmedi ve sarı-kırmızılılar eşitliği yakaladı. Böylece Göztepe’nin bu sezonki ilk gollerine yeni transferler damga vurdu. Koray skor üretirken Juan da asist yapmış oldu. Öte yandan takıma yeni katılan Malcom Bokele de 56. dakikada Djalma Silva’nın yerine oyuna dahil olarak sarı-kırmızılı formayla ilk maçına çıkmış oldu. Kısa bir süre alan Fransız oyuncu, savunmada gösterdiği performansla taraftarının gözüne girmeyi başardı.
10 yıl sonra ateşsiz ve ağrısız uyandı
19 Ağustos 2024 Pazartesi - 10:14 10 yıl sonra ateşsiz ve ağrısız uyandı 10 yıldan beri tükürük bezi iltihabı hastalığı olan ve iltihap sebebiyle her sabah yüksek ateş şikayetiyle uyanan Tahsin Çiftçi, yıllarda sonra tükürük bezi iltihabından kurtuldu. Tahsin Çiftçi, “Artık ateş içerisinde değil, rahat bir şekilde uyanabiliyorum” dedi. İzmir’de yaşayan Tahsin Çiftçi, 10 yıldan beri boğazındaki ağrı ve basınç ile güne başlıyordu. Tükürük bezlerinde bulunan iltihaplar yüksek ateşe neden olunca Çiftçi, yeniden şifa aramaya başladı. Yaptığı araştırmalar sonucunda, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Ceyda Tarhan’la tanışan Çiftçi, 10. yılın sonunda ateşsiz ve ağrısız bir güne başlayabildi. Dr. Öğr. Üyesi Ceyda Tarhan, Tahsin Çiftçi’nin tükürük bezlerine doz doz kortizon enjekte etti. Birinci dozdan itibaren ağrısı azalan Çiftçi, 10 yılın sonunda sağlığına kavuştu. Dr. Öğr. Üyesi Ceyda Tarhan, “Tahsin Bey’in hastalığı aslında kronik bir tükürük bezi iltihabı. Kendisinin hiçbir şekilde nedeni olmadan tükürük bezi iltihapları vardı. 10 yıl boyunca da birçok kez ameliyat geçirmiş; ama bir türlü şifa bulamamış. Tahsin Bey’in hastalığı gibi literatürde çok fazla hasta yok. Koyulaşmış tükürük bezi mukozaları tükürük salgısı ile tıkanıyor ve bu tıkanıklık ağrı yapıyor. Bu da iltihabı tetikliyor, vücuda ateş yapıyor. Bana başvurduğunda, bunun standart bir tedavisinin olmadığını söyledim. Hiçbir nedeni olmayan tükürük bezi iltihabı tekrarlayan hastalara yapılan tedavileri araştırdım. Tükürük bezlerine katater yolu ile kortizon enjeksiyonu yaptık. Kendisi ilk dozdan sonra rahatladığını ifade etti” dedi. Sağlığına kavuştuğu için mutluluğunu dile getiren Tahsin Çiftçi de, “Sabahları özellikle tükürük bezlerimde sağda ve solda basınç hissediyordum. Ateş yapıyordu. Ciddi anlamda rahatsızlık içerisinde uyanıyordum. 10 boyunca doktorlar ilaç verip gönderdiler. Yorgun uyanıyordum, daha sonra hep ateş problemi ile karşılaşıyordum. Ateşimin yükselmesi yaşam kalitemi düşürüyordu. Her gün bu şekilde uyanmak benim yaşam kalitemi düşürüyordu. Ceyda Hanım’ın uyguladığı tedavi sonrası sorunlarım kalmadı. Birinci dozdan itibaren büyük bir rahatlama hissettim” diye konuştu.
İzmir’e ‘psikolojik’ destek
19 Ağustos 2024 Pazartesi - 09:55 İzmir’e ‘psikolojik’ destek Psikolojik desteğe ihtiyaç duyan kişilere en uygun şartlarda hizmet vermek amacıyla İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) tarafından açılan Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (PUAM), 5’inci yılını doldurdu. Kaygı bozuklukları, ilişkisel sorunlar ve depresyon gibi birçok konuda İzmirlilere psikoterapi sağlayan merkezden şimdiye kadar 780 kişi yararlanırken, toplamda 6 bin 207 seans gerçekleştirildi. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (PUAM)’nin 5. kuruluş yıl dönümü için kutlama töreni düzenlendi. Programa; İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu, önceki dönem rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslı Ceylan Öner, PUAM Müdürü Dr. Yasemin Meral Öğütçü, PUAM Danışma Kurulu Üyesi Uzman Psikolog Ayşe Özgener, akademisyenler, öğrenciler, mezunlar ve davetlilerin katılımıyla gerçekleşti. Program, kokteyl ve PUAM hakkında yapılan bilgilendirmeyle devam etti. Törende konuşan Rektör Abacıoğlu, PUAM’ın eğitim, bilgi üretimi ve toplumsal katkı açısından özel bir örnek oluşturduğunu ifade etti. Prof. Dr. Abacıoğlu, “Dünya Sağlık Örgütü sağlığı; biyolojik, psikolojik ve sosyal iyilik hali olarak tanımlıyor. Son yıllarda psikolojik iyilik halinin tüm sağlığı ne denli etkilediğine yönelik kanıtlar giderek artıyor. Klinik psikologların, toplumun ruh sağlığının korunması ve iyileştirilmesinde çok önemli bir yere sahip olduğu tartışmasız bir gerçek. 5 yıl önce PUAM, klinik psikoloji öğrencilerimizin üst düzeyde mesleki becerilere sahip klinisyenler olarak yetişebilmeleri için gerekli gözlem ve uygulamaların yapılacağı bir merkez olarak kuruldu. Bu doğrultuda öğrencilerimiz, değerli hocalarımızın gözetiminde, danışanlara psikolojik destek sağlayarak hem eğitim alıyor hem de kişilerin sürdürülebilir psikolojik iyilik halini kazanmasına yardımcı oluyor” dedi. PUAM’ın çeşitli araştırmalar yoluyla bilgi üretimine de büyük katkı sağladığını vurgulayan Prof. Dr. Abacıoğlu, “Üniversitelerin 3 temel görevi olan eğitim, bilgi üretimi ve toplumsal katkı açılarından PUAM’ın çok özel bir örnek oluşturduğunu söylemeliyim. PUAM’ı daha da yukarıya taşıyacak akademik kapasiteye ve yönetsel iradeye sahibiz. Bunu bir söz olarak alabilirsiniz” ifadelerini kullandı. PUAM Müdürü ve İEÜ Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yasemin Meral Öğütçü de, kısa sürede birçok başarılı çalışmaya imza attıklarını söyleyerek, “İnsanların erişilebilir psikolojik hizmetlere ulaşabilmesi, temel bir hak ve ihtiyaçtır. Tıpkı beden sağlığı gibi ruh sağlığı da aynı derecede önemli. Bu noktada merkezimiz, toplumsal katkı yönünden büyük bir öneme sahip. PUAM, bir yandan psikolojik sorunlar yaşayan bireylere destek sunarken, diğer yandan nitelikli ve etik ilkelere bağlı klinik psikologlar yetiştirme misyonunu başarıyla sürdürüyor. 5 yıl içinde, yüzlerce danışana erişilebilir psikoterapi hizmeti sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz; ayrıca, klinik psikoloji yüksek lisans öğrencilerimize deneyimli süpervizörlerimizin rehberliğinde nitelikli eğitim imkanı sunmanın ve onlarca öğrencimizi başarıyla mezun etmenin gururunu taşıyoruz” diye konuştu.
Başkan Saygılı’dan CHP’ye ’yangın’ cevabı
18 Ağustos 2024 Pazar - 17:28 Başkan Saygılı’dan CHP’ye ’yangın’ cevabı AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, CHP kanadından gelen yangın eleştirilerine cevap verdi. Saygılı, "Bu sözde muhalefet, yine politik tartışmalar, manasız suçlamalar ve bir sonuca varmayacak polemiklerle İzmir’de verilen yangın söndürme mücadelesine ve İzmir’in zorluklar ve felaketler karşısında birlik olma ruhuna ihanet ettiler. Müstemleke zihniyetli kifayetsizlerin tahriklerine kapımız kapalıdır" dedi. AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir’in Karşıyaka ilçesinde başlayan ve halen devam eden yangın söndürme çalışmaları hakkında CHP kanadından eleştirilere sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile cevap verdi. AK Partili Saygılı açıklamasında şunları ifade etti: “Türkiye ve güzel İzmir’imiz için oldukça yoğun bir haftayı geride bıraktık. Milli iradenin tecelligâhı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Filistin’in haklı davasını ve çağımızın en büyük soykırımını dünyaya duyuran bir uluslararası adalet çağrısına destek olduk. Bu destek çağrısını takip eden günlerde ise Gazi Meclisimizde, muhalif vekiller tarafından sergilenen “tahrikler ve politik provokasyonlara” tüm milletimiz şahit oldu. Devleti terörist olmakla suçlayan, milleti kriminal birer gerillaya döndürmek isteyen, iplerini elinde tutan sahiplerinin talimatlarıyla ucuz solculuk oynayan, akıl ve ahlak fukarası sözde siyasetçiler ile fonlandığı mahfillerin taşeronluğuyla karınlarını şişiren ekran yüzleri bir olup Türkiye’mize, insanımıza, değerlerimize ve Cumhurbaşkanımıza galiz ifadelerle hakarette bulundular. Türkiye’nin son üç aydır yakaladığı ekonomik stabilizasyon, makroekonomi programının başarıyla ilerlemesi, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen olumlu dönüşler, Türkiye’nin itibarlı ve etkin aktörlüğünü güçlendiren küresel meselelerdeki reaksiyonları gibi yüzümüzü güldüren gelişmelerin ardından, muhalefet cephesinden önce insanların kafalarını, ardından Meclisi, sonra da sokakları karıştıracak hamleler geldi." “Medya ve kürsü teröristlerini dikkate almayacağız” "İzmir’de devletimiz tüm ilgili ve yetkili birimleriyle fedakârca çalışırken müstemleke zihniyetli kifayetsizlerin tahriklerine kapılarımız kapalıdır" diyen Saygılı, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin ilerlemesini, huzurunu, kardeşlik hukukunu adeta ateşe atıyorlar. Bu ateş ne yazık ki güzel İzmir’imizin ciğerleri olan orman varlığımız yanarken de kendini gösterdi. Bu sözde muhalefet, yine politik tartışmalar, manasız suçlamalar ve bir sonuca varmayacak polemiklerle İzmir’de verilen yangın söndürme mücadelesine ve İzmir’in zorluklar ve felaketler karşısında birlik olma ruhuna ihanet ettiler. Ülkemiz, aynı anda çıkan irili ufaklı onlarca orman yangınıyla mücadele ederken İzmir’de devletimiz tüm ilgili ve yetkili birimleriyle fedakârca çalışırken müstemleke zihniyetli kifayetsizlerin tahriklerine kapılarımız kapalıdır. Türkiye ve İzmir için gün, birlik olma günüdür. Birlik olacağız. Yaralarımızı saracağız. Ormanlarımızı yeniden yeşerteceğiz. Çevre terörizmi başta olmak üzere her türlü eşkıyalığı kutsayan, medya ve kürsü teröristlerini dikkate almayacağız. Yeniden boy atacak taze fidanlar gibi yüzümüzü güneşe, aydınlığa dönecek ve çok sevdiğimiz, âşık olduğumuz ülkemize ve insanımıza nefes olacağız.”
Uzmanı uyardı: “Güneş çarpması olan çocuğunuza sakın soğuk duş yaptırmayın”
18 Ağustos 2024 Pazar - 17:17 Uzmanı uyardı: “Güneş çarpması olan çocuğunuza sakın soğuk duş yaptırmayın” Pediatrist Aysel Açıkgözoğlu, güneş (sıcak) çarpması açısından özellikle 5 yaş altı çocuk ve bebeklerin daha yüksek risk altında olduğunu söyledi. Aşırı sıcakların sürdüğünü, bu yüzünden ebeveynlerin hem dikkatli hem de muhtemel bir güneş çarpmasında doğru ilk yardım uygulamalarını bilmeleri gerektiğini belirten Uzm. Dr. Açıkgözoğlu, “Sıcak çarpması olan çocukta ilk yapılması gereken vücut ısısının düşürülmesidir. Ancak bunun için soğuk suya daldırma yöntemini titremeye ve ajitasyona neden olduğu için mecbur kalmadıkça tavsiye etmiyoruz” dedi. Bebek ve çocuklar risk grubunda Doktorlar özellikle güneşin en dik geldiği 11.00-15.00 saatleri arasında güneşe çıkılmaması, dikkatli olunması uyarılarını sürekli tekrarlarken, Acıbadem Kent Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Aysel Açıkgözoğlu, güneş çarpması vakalarında artış olduğunu ifade etti. Sıcak çarpmasının uzun süreli yüksek sıcaklık veya güneş ışınlarına maruz kalındığında en hassas grupta olan bebek-çocuk ve yaşlılar ile kronik rahatsızlıkları olanları etkilediğini hatırlatan Uzm. Dr. Açıkgözoğlu, şöyle konuştu: “Güneş sadece sıcağıyla değil ışınıyla da çarpıyor. Ölüme varan ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Sıcak aşırı terlemeye, aşırı terleme sıvı ve tuz kaybına, bu da kan basıncının düşmesine neden oluyor. Güneş ışınlarına direkt maruz kalındığında sıcak çarpmasına bir de ışınların olumsuz etkisi ekleniyor. Güneş çarpması dediğimiz bu durumda ultraviyole ışınları beyindeki termoregülasyon (beden ısısı ayarlama merkezi) merkezini etkileyip bozabiliyor. Sıcak karşısında terlemeyi ve buharlaştırmayı artırarak vücut ısısının düşmesini sağlayan bu merkez çocuk da yetişkin de olsa işlevini yapamaz hale geliyor ve vücut soğutulamıyor. Güneş (sıcak) çarpması dediğimiz tablo ortaya çıkıyor. Bu tabloda; vücut ateşi yükselir, terlemede değişiklikler gözlenir. Ciltte kuruluk, kızarıklık oluşur, kusma bulantı görülür. Nabız yükselir, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, sersemlik hali olur. Nefes alma değişir. Zihin karışıklığı, bayılma diğer önemli belirtilerdir. Uzun süredir devam eden aşırı sıcaklardan her yaş grubu az ya da çok etkileniyor. Ancak sıcak çarpması açısından özellikle 5 yaş altı çocuk ve bebekler daha fazla risk altındadır. Bu belirtiler konusunda anne babalar dikkkatli olmalı, benzer belirtiler gördüklerinde doğru ilk yardımı uygulamalıdır.” sıcak çarpmasında ilk yardım “Sıcak çarpması olan çocukta ilk yapılması gereken vücut ısısının düşürülmesidir” diyen Uzm. Dr. Açıkgözoğlu şu uyarı ve önerilerde bulundu: “Bebek ya da çocuğun ateşini düşürmek için soğuk duş yaptırma yöntemini titremeye ve ajitasyona neden olduğu için mecbur kalmadıkça tavsiye etmiyoruz. Öncelikle klima ve fanlarla oda ısısı düşürülmeye çalışılıp, bebeğin ve çocuğun kıyafetleri çıkarılmalı. Ilık su ile ıslatılmış bezler ile koltuk altlarına kasıklara ve alına uygulama yapılmalı, ılık su püskürtülmeli. Çocuğun şuuru açık, kendinde ise su veya varsa tuzlu ayran içirilebilir. Bilinci kapalı bir çocuğa ağızdan sıvı verilmemelidir. Eğer bilinci kapalı ise en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir.” Öte yandan Uzm. Dr. Açıkgözoğlu güneş çarpmasına karşı alınacak önlemleri de hatırlattı. Güneş çarpmasına karşı genel kuralların yetişkinler için de benzer olduğunu belirten Açıkgözoğlu, şunları söyledi: “Bebek ve çocukların D vitamini sentezi için sabah 10’dan önce çıplak tenle güneşlenmesi sağlanabilir. 11.00-16.00 saatleri arasının riskli olduğu unutulmamalı. Dışarı çıkıldığında gölge yerler tercih edilmeli, şapka kullanılmalı. Giysiler pamuklu, ince, açık renkli olmalı. Yeterli sıvı tüketimi sağlanmalı, gün içinde imkanlar ölçüsünde ılık duş almaları sağlanmalı. Küçük çocuklarda sıcak çarpması ve ısıya bağlı ölümler, anne babaların eğitimi ile önlenebilir.” Yazın kapalı arabaların içinin hayati risk oluşturacak kadar ısındığını hatırlatan Dr. Açıkgözoğlu “Küçük çocukların kapalı arabada yalnız bırakılmasının riskinin bilinmesi gerekir. Camlar çatlamış veya araba gölgede olsa bile, sıcak havalarda bir kişiyi park edilmiş bir arabada bırakmak güvenli değildir. Arabanız park edildiğinde, bir çocuğun içeri girmesini önlemek için kilitli tutun” diye konuştu.