Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
İzmir
CHP lideri Özel’den maaş açıklaması: “Dost görünenlerin karşımıza geçtiğini not ettik”
12 Ocak 2025 Pazar - 13:14:04
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “32 şirketin 30’una maaş ödendi. Sadece İZELMAN ile İZENERJİ birkaç gündür kaynak arayışından dolayı beklemeye alındı. O gün, halden anlamayan, normalde dost görünen, işler doğru gittiğinde halaya birlikte duranların nasıl karşımıza geçtiğini bir kenara not ettiğimizi bütün İzmir bilsin. Sorun iki gün içinde çözüldü, maaşlar yattı” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 3 günlük İzmir programının son gününde CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen “İktidar Yolunda Korkusuz Kentler Çalıştayı’nın” kapanış toplantısına katıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirilen programda konuşan Özel, “Zorlu süreçlerden geçtik. Cumhuriyet’in 100’ücnü yılı yaklaşıyordu. Birileri ’Hedef 2023’ diyordu. Hedefi Cumhuriyet’i yıpratmak, aşındırmak, eğitim sistemiyle kindar nesiller yetiştirmek isteyenlerin hedefine ulaşmamak için var gücümüzle çalışıyorduk. Geçmiş dönmede bu partiye emeği olan herkes parti üyesi olsun olmasın 100’üncü yılda başarmak için kendinden bir şeyler katan herkes 14-28 Mayıs akşamlarında hayatlarının en büyük hayal kırıklığını yaşadılar. Hepimiz üzüldük. Ertesi gün kimse sokağa çıkmak istemedi. O günlerde İzmir bu travmayı en derinden yaşayan şehirdi. Bir şey yapmalıydık. Bir kez daha ayağa kalkmalı, silkinmeli ve kendimize gelmeliydik. Bir harekete geçmenin en çok beklendiği kent de İzmir’di. Seçmendeki duygusal kopuşa yanıt vermek ve bir kez daha kol kola gireceğiz, omuz omuza duracağız, yenilmeyeceğiz ve teslim olmayacağız dediğimizi göstermek lazımdı. Biz ayağa kalkınca baktık ki ayağa kalkanlar var, biz adım atınca ikinci adımı atanlar var. Bunların en kararlıları her zaman olduğu gibi İzmir’di. Bir büyük yürüyüşü İzmir’den başlattık, Anadolu’ya gittik ve baba ocağı Manisa’ya döndüğümüzde artık durum bambaşkaydı. Ne yaptıysak İzmir’e baktık. 31 adayımızın 29’unu İzmir seçti. Bunu yaparken bir tek şeye güvendik, İzmir ve Türkiye teslimiyeti kabul etmiyordu” diye konuştu. “Tayyip Bey 31 Mart’tan sonra başarısız olacağımıza inanmıştı” Kutuplaştırmaya karşı hep sabırlı olduklarını söyleyen Özel, “Sürecin sonunda her geçen gün daha iyiye gittiğini, duygusal kopuşun kenetlenmeye dönüştüğünü ve karşımızdaki kötücül aklın yaptıklarının ters teptiğini gördük. Erdoğan, 31 Mart’ı önce tebrik etmeyerek sonra dil ucuyla söyleyerek sonra özeleştiri yapmaya başladığında zaferimizi kabullendi. Yaz ortasında hareketlenme oldu ama esas saldırıya birkaç ay önce geçti. Çünkü 31 Mart’ta ona şunu demişlerdi ’merak etmeyin yapamazlar, örgütleriyle belediye başkanları birbirine düşer ve bu kadar büyük bir yapıyı merkezi yönetim desteği olmadan yönetemezler’ dediler. İmza atmayarak, işleri yavaşlatarak ve çok da bir şey yapmadan ilk 6 ayı geçirdiler. Tayyip Bey 31 Mart’tan sonra başarısız olacağımıza ve bunun dezavantajımıza olacağına inanmıştı. Ya onu inandırmışlardı ya da kendisine inandırmışlardı. Onun hazmedemediği sonuçlar 31 Ekim, 31 Aralık sonuçları. O da bizde. Belediyelerimizi sahada memnuniyet üzerinden ölçtürdük. Onun inanamadığı sonuç Türkiye genelinde CHP’li belediyelerden memnuniyet oranı ortalaması bize göre yüzde 58, onda yüzde 60 çıkmasıdır. Onun hazmedemediği AK Partili kadın seçmenin hızla CHP’ye geliyor olmasıdır. Onun hazmedemediği bu salonların birbirine düşmesini beklerken omuz omuza belediye başkanlarına sahip çıkmasıdır” şeklinde konuştu. “Maaş sorunu 2 günde çözüldü” 31 Aralık 2024’te, İzmir Büyükşehir Belediyesinin hesabına yatması gereken, İller Bankası’ndan gelecek olan paranın 3,7 milyar TL olduğunu belirten Özel, “31 Aralık günü alacağı ödenek ile 7 Ocak günü maaşları ödeyecek. Bu paradan 1.7 milyar lira İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin borcunu faizleri ile birlikte kesiyor. Böyle bir paranın bu kadarı kesildiğine ne olacak? Maaşlar ödenemeyecek, çalışanlar mutsuz olacak, şehir tedirgin olacak ve belediyecilik hizmetleri tartışmaya açılacak. 32 şirketin 30’una maaş ödendi. Sadece İZELMAN ile İZENERJİ birkaç gündür kaynak arayışından dolayı beklemeye alındı. O gün halden anlamayan, normalde dost görünen, işler doğru gittiğinde halaya birlikte duranların nasıl karşımıza geçtiğini bir kenara not ettiğimizi bütün İzmir bilsin. Sorun iki gün içinde çözüldü, maaşlar yattı. Yapacakları her türlü kötülüğe, tuzağa ve takacakları çelmelere karşı hazırlıklar yapıldı. Biz nasıl bir kötücül akılla karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz. Siz bu kenti korkutarak, sindirerek, işçisine maaş ödetmeyerek gönül bağımızı koparamazsınız. İzmir biziz. Biz İzmir’iz. İzmirli, körfezi kimin kirlettiğini, kimin koksun istediğini ve bunu kimin istismar ettiğini bilir. İzmir Limanı’na giden gemilerin, tersanenin, Gediz Nehri’nden körfeze akan dereleri kirleten sanayi tesislerinin denetim yetkisinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığında, Tarım ve Orman Bakanlığında ve Ulaştırma Bakanlığında olduğunu bilirim. Gemileri denetleyelim deyince ’sizin göreviniz değil’ diyenlerin, fabrikalara keserse cezayı bakanlık keser diyenlerin, dereleri İzmir Körfezi’ni kirleten, akarsuları Tarım Orman Bakanlığının eksik denetimleri yüzünden kirletildiğini, Sanayi Bakanlığı’nın bu işlerde Orman Bakanlığı üzerine baskı yaptığını İzmirliler, senden benden iyi bilirler. Bu yüzden İzmir’de hiç üzerimize vazife değilken, İzmir’de diğer hizmetleri yapmamız gerektiği halde 2 tarama gemisi ile toplam 6 gemi ile 2,5 milyon metreküp çamuru almak, taramak, kokuya engel olmak için verilen gayretlerin hepsine görev icabı değil İzmirli olmanın, bu şehre sahip çıkmanın gereğidir. İzmir’de kokan, temizlenmesi gereken körfez değil bu kirli ve kokuşmuş AKP siyaset biçimidir” ifadelerine yer verdi. “İbadethanelere, okullara, kışlaya siyaset sokmadık” “Kemal Kılıçdaroğlu asla din ve mezhep konuşmamıştır” diyen Özel, sözlerini şöyle tamamladı: “İbadethanelere, okullara ve kışlaya siyaset sokmadık. Sokulmasına da itiraz ettik ve dış politikaya da asla böyle bakmadık. Biz asla ve asla içine girmediğimiz bu tartışmaya ’sakın ha sakın’ diyoruz. Buradan Erdoğan’ın gözünün içine baka baka ’sus’ diyorum. Bu konulara bu iş bilmezlikle, hadsizlikle, lüzumsuz çıkarcılıkla, önünü arkasını düşünmeden sakın girme. Bu vakitten sonra sessizliğini, sükutunu hüzünden sayacağım. Eğer bu konuda bir kelime daha ederse onu tarihte görülmemiş bir şekilde perişan edeceğim. Bu ülkenin insanları arasına mezhepçiliği sokmanın hadsizliğine izin vermeyeceğiz. Bu tartışmayı burada bitiriyoruz.” “Genel seçimi kazanmanın tek anahtarı çalışmak” Hangi görevi üstlenirse üstlensin, sadece CHP’nin başarısını istediğini ve CHP’nin değerlerine inandığını aktaran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise, “Eminim içimizden hiçbiri de kendi çıkarlarını partinin çıkarlarının önünde tutmuyor. Bugün nereye baksak CHP’li belediyelerin iktidarını görüyoruz. CHP şu anda yerel yönetimleri başarıyla sürdürüyor, yapılan çalışmalar başarımızın sürdüğünü ve daha iyi noktaya gelmemiz için bir olumsuzluk olmadığını söylüyor. Genel seçimi kazanmanın tek bir anahtarı var, çalışmak” şeklinde konuştu. “9 ayda 20 milyar liradan fazla parayı yatırıma ayırdık” Dün gerçekleştirilen toplantıda ’örgüt ve belediyenin nasıl uyum içinde çalışacağını’ konuştuklarını anlatan Tugay, “Benzer buluşmaları gerçekleştirmeye devam edeceğiz, tüm partililerimizin görüş ve katkılarını da almaya devam edeceğiz. Biz çalıştıkça iktidara birer adım daha yaklaşacağız. Bizler İzmir’in CHP geleneği ile gurur duyuyoruz, geçmiş başkanlarımızla gurur duyuyoruz. Bizim görevimiz aldığımız bayrağı daha ileri taşımak iyi ve doğruların üstüne eyleyerek yolumuza devam ediyoruz. Daha fazla sosyal yardım, daha fazla altyapı çalışması daha fazla kentsel dönüşüm çalışması yapıyoruz. 9 ayda 20 milyar liradan fazla parayı yatırıma ayırdık, bunu zorlu ekonomik şartlar alında yaptık. Arkamızda iktidar desteği olmadığı halde bütün bu olumsuz şartlarda yapabildiğimiz en iyi şeyi yapıyoruz. Namusumuzla, ahlakımızla, inancımızla vatana ve millete duyduğumuz sevgi ile çok önemli işler yapıyoruz. Bugüne kadar sadece bize oy vermiş olan seçmenlerin oylarıyla iktidar olamayız. Ulaşmadığımız, bizi yanlış anlattıkları toplum kesimlerine ulaşmalıyız. Onların pek çoğu bu ekonomik ortamda sıkıntı yaşıyor. Çiftçiler bekledikleri desteği göremiyor. Çiftçilerimizin çocukları topraklarını terk ediyor ve kendilerine büyükşehirlerde iş arıyorlar, düşük gelirli işlere razı oluyorlar. Oysa gıda krizinin adım adım yaklaştığı bu günlerde bizim o çiftçilerin hep birine ihtiyacımız var” açıklamalarına yer verdi. “39 bin çiftçiye 279 milyon lira destek sunduk” Geçen yıl 39 bin çiftçiye 279 milyon lira destek sunduklarını söyleyen Tugay, şunları kaydetti: “Bu destekleri bazen onlara fidan, gübre dağıttık bazen de ellerinde kalan ürünleri ya da düşük fiyata satın alınmaya çalışılan ürünleri satın alarak yaptık. Bizimle, hizmetlerimizle tanışmamış kimsenin kalmamasını hedefliyoruz. Bize kimsenin söz söylemesine gerek kalmayacağı kadar çok hizmeti üst kalitede yapmayı hedefliyoruz. Biz bu salondayken vatandaşlarımıza yemek dağıtılıyor. İzmir’i bir çekim merkezi yapmaya çalışıyoruz, bunun için bir plan hazırladık ve adım adım gerçekleşiyor.” “Körfezi pırıl pırıl yapacağız” İzmir Körfezi üzerinde bir karalama kampanyası yaşadıklarına dikkat çeken Tugay, utanılası bir şekilde kirli su dolu şişe ile İzmir’in karalanmaya çalışıldığını ifade etti. “Onların İzmir’i sevmediğini biliyorduk da nefret ettiklerini bu davranışlarıyla görmüş olduk” diyen Tugay, şunları ekledi: “Onlara ’görevlerinizi yerine getirirseniz körfezi daha etkili bir şekilde temizleriz’ dedik. Bir gram çaba göstermeden bizim çalışmalarımızı engellemeye çalıştılar. Siz ne yaparsanız yapın biz üzerimize düşeni yapacağız. İzmir’in onurunu başımızın üstünde taşıyarak o körfezi en kısa zamanda tertemiz ve pırıl pırıl yapacağız.” Konuşma sonunda sahneye çıkan 106 yaşındaki bir vatandaş, kendi ördüğü bir atkıyı Genel Başkan Özel’e hediye etti. Törene, CHP Genel Başkanı Özel’in yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe başkanları ve partililer katıldı.
12 Ocak 2025 Pazar - 13:11
Ses ve müzikle gelen şifa
Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi yüksek lisans öğrencisi Melis Karlıdere, tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak “Sesle Şifa”yı araştırdığı çalışmasında bu yöntemin hastalıkların tedavisine olumlu katkı sağladığını gösteren bilgilere ulaştığını söyledi. Melis Karlıdere, yüksek lisans tezinde ses ve müziğin tedavi amaçlı kullanımını araştırdı. Karlıdere, bilimsel nitelikli yayınlara dayandırdığı tezinde, sesle şifa yöntemlerinin, stres kaynaklı rahatsızlıklar, Alzheimer, Parkinson, uyku bozukluğu ve kanser gibi rahatsızlıklarda tedavi sürecine olumlu etkisi olduğunu gösteren bilgilere ulaştı. Danışmanlığını Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Zehra Sak Brody’nin üstlendiği “Ses ve Müziğin Terapötik Amaçlı Kullanımı” adını taşıyan tez çalışmasında, insan vücudunda organların kendine özgü imzası niteliğinde titreşimleri olduğu ve bu titreşimlerdeki bozulan uyumu düzeltmek, dengelemek için yüzyıllar boyunca farklı sesle şifa yöntemlerinden faydalanıldığı vurgulandı. Dünyada daha fazla uygulaması olan sesle şifa yöntemlerinin ülkemizde yeni yeni yaygınlaşmaya başladığını belirten Karlıdere şu bilgileri verdi: “Tez araştırmamda, “Sesle şifa nasıl sağlanmaktadır?” ve “Ses terapisi ile müzik terapi arasındaki farklar nelerdir?” soruları çerçevesinde ses ve müziğin tedavi amaçlı kullanım yöntemlerini inceledim. Ses ve müziğin terapötik amaçlı (iyileştirici) kullanımı üzerine literatür taraması yaparak mevcut yöntemleri ve aralarındaki farkları araştırdım. Literatür incelemesi sonucunda, insan vücudunda organların kendine özgü imzası niteliğinde titreşimleri olduğu ve bu titreşimlerdeki bozulan uyumu düzeltmek, dengelemek için yüzyıllar boyunca farklı sesle şifa yöntemlerinden faydalanıldığını gördüm. Bedeni, zihni ve ruhu iyileştirmek için sesin bir araç olarak kullanılması, literatürde farklı isimlerle anılıyor. Ancak ses, müziği de içine alan en genel kavram olduğu için ben çalışmamda ses ve müziğin terapötik amaçla kullanıldığı yöntemlerin hepsini “sesle şifa yöntemleri” olarak adlandırmayı tercih ettim. İnceleme sonuçları, sesle şifa yöntemleri arasında en ayırt edici özelliğin belirli frekanslardaki sesin (titreşimsel ses terapisi) veya sesle birlikte ritim, melodi ve armoni bileşenlerini de içeren müziğin (müzik terapi) kullanılması olduğunu gösterdi.” Ses banyosu, sesle arınma, ses şifası Ses banyosu, sesle arınma, ses şifası gibi isimler alan bu yöntemler ile ilgili bilgiler veren Karlıdere, “Ses Şifası (Sound Healing), fiziksel ve duygusal sağlığınızı geliştirmek için sesin ve müziğin özelliklerini kullanıyor. Sesle şifanın temel prensibi rezonans kavramıdır. Tüm evren bir titreşim halindedir. Bu insanlar için de geçerlidir. Vücudun her organı, hücresi, kemiği, dokusu ve sıvısı ile vücudu saran elektromanyetik alanlar sağlıklı bir titreşim frekansına sahiptir. Kendimizin bir kısmı ya da çevremizle uyumsuz ve sağlıksız hale gelirsek, doğal olarak sağlıklı frekansımız uyumsuz titreşen, hastalık yaratan bir frekansa dönüşür. Ses şifası, şifa frekanslarının vücudun etrafındaki enerji alanlarına uygulanarak sağlanır. Bu şifa verici veya terapötik frekanslar ve sesler, insan sesi (vokal), diyapazon (akort çatalları), ses çanakları (singing bowls) gibi çeşitli araçları ile sağlanıyor. Titreşimsel ses terapisinde enstrüman kullanılmaz. Bu titreşimi veren özel araçlar kullanılır. Bu araçlarla insanların vücuduna belli frekanslar gönderiliyor. Teta, beta gibi beyin dalgaları üzerinde etki yaratılarak rahatsızlıklar tedavi ediliyor.” dedi. Tamamlayıcı tedavi olarak nitelendirilebilecek bu yöntemi daha bilimsel bir zemine taşıyarak tez yazmaya karar verdiğini anlatan Melis Karlıdere, “Ses terapisi kavramı farklı bir anlamda da kullanılıyor. Ses telleri üzerindeki rahatsızlıkların tedavisi de ses terapisi olarak ifade ediliyor. Fakat benim incelemem İngilizce’de “sound healing” denilen sesle şifa yöntemlerini kapsıyor. Titreşimsel ses terapisinde insan bedeni ses titreşimine maruz bırakılarak iyileşme sağlanmaya çalışılıyor. Akort çatallarındaki titreşimlerin ya da ses çanaklarından çıkan titreşimlerin insan vücudundaki rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülüyor. Bu kesinlikle bir müzik ya da şarkı ile iyileştirme süreci değil. Müzik terapisinde ise bir ritim, armoni, bir melodi var ve bir enstrüman mutlaka kullanılıyor. Ben tezimde bu farkı titreşimsel ses terapisi ve müzik terapi olarak ayırdım” dedi. Tedaviye olumlu katkı En çok stres, anksiyete, depresyon ve kaygı üzerine araştırmalar yapıldığı görülüyor. Özellikle baş ağrısı ve migren atakları için hem müzik hem ses terapisi ile ilgili denemeler var ve hastalarda olumlu sonuçlar elde edilmiş. Florida’da yapılan bir kemoterapi tedavisinde hastaların gerginlik ve ağrılarının yüzde 40-60 oranında azaldığı tespit edilmiş. Bunun yanında Alzheimer, Parkinson, onkoloji tedavilerinde de katkı sağladığı bildiriliyor. Japonya’da yapılan bir çalışmada ise 528 hertz’in dopamin sentezini uyardığı ve sempatik sinir sistemi aktivitesini baskıladığı görülmüştür.
12 Ocak 2025 Pazar - 11:25
Doktorlar ’Spor yapamaz’ dedi, paralimpik yüzücü Miray Türkiye şampiyonu oldu
İzmir’de yaşayan doğuştan sol kolu olmayan paralimpik yüzücüsü Miray Korkmaz, doktorların ’Profesyonel spor yapamaz’ uyarısına rağmen pes etmedi. Girdiği yarışlarda Türkiye dereceleri elde eden Korkmaz, şimdi dünya şampiyonu olmak için hazırlanıyor.
11 Ocak 2025 Cumartesi - 20:33
Burak Gören: “Galibiyet bizim için çok önemliydi”
Aliağa Petkimspor Başantrenörü Burak Gören, Yalova Basketbol maçının ardından yaptığı açıklamada, kötü mağlubiyetler aldıkları bir dönem geçirdiklerini belirterek, "Galibiyet bizim için çok önemliydi. Tekrar orta üst grubu yakalayabilmek adına çok ciddi oynadık. Oyuncularıma çok teşekkür ediyorum. Onlarla gurur duyuyorum" dedi. Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’ndin 13. haftasında evinde karşılaştığı Yalova Basketbol’u 93-65 yenen Aliağa Petkimspor’da Başantrenör Burak Gören, maçın ardından açıklamalarda bulundu. 2 gün önce Azerbaycan Bakü’de hem zihinsel hem fiziksel olarak çok yorucu bir maç oynamalarına rağmen çok hazır ve olduklarını belirten Gören, “Bunu hiç bir zaman mazeret olarak ortaya kaymadık ama ilk kez Avrupa kupası oynayan bir takımız. Bunun zorluklarını yaşıyoruz. Son dönemde hem fiziksel hem de zihinsel olarak çıkıştaydık. Ondan sonra bir düşüş bekliyorduk ama şu anda tekrardan bir çıkış yakaladık. Ligde galibiyet bizim için çok önemliydi. Tekrar orta üst grubu yakalayabilmek adına çok ciddi oynadık. 2 gün önce Azerbaycan Bakü’de hem zihinsel hem fiziksel olarak çok yorucu bir maç oynamamıza rağmen buraya çok hazır ve dinç geldik. Oyunun başından itibaren de çok sert ve tempolu oynadık. Aslında maçın ilk yarısında maçı bitirdik. İkinci yarıda da Salı günü Macaristan’da oynayacağımız maçı düşünmeye başladık. Oyuncularıma çok teşekkür ediyorum. Onlarla gurur duyuyorum. Avrupa kupasıyla alakalı olarak Holon takımı çok tecrübeli bir takım dolayısıyla çok zorlu bir maç bizi bekliyor. Bütün gücümüzle oraya hazırlanacağız. Macaristan’da galip gelerek tarihimizde ilk defa son 16’ya kalmak istiyoruz. Bu da bizim için çok tarihi bir başarı olacak. Şu andan itibaren tüm konsantrasyonumuz oraya yönelik” ifadeleri kullandı. FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi Play-In turundaki ilk maçında temsilcimiz Aliağa Petkimspor, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de karşılaştığı İsrail ekibi Hapoel Holon’u 82-81 mağlup ederek seride 1-0 öne geçmişti Son 16 turu kapısını aralayan temsilcimiz, Hapoel Holon’la 14 Ocak Salı günü Macaristan’da oynayacağı ikinci maçı da kazanması halinde adını Son 16 turuna yazdıracak. Maçı Holon’un kazanması durumunda ise Son 16 biletinin kime gideceği, 22 Ocak’ta yine Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de oynanacak 3. maçın ardından belli olacak.
10 Aralık 2024 Salı - 10:20
Taksici babanın kızından büyük gurur
Samsun’da düzenlenen 11 Yaş Yüzme Türkiye Şampiyonası’nda 2 altın, 2 gümüş madalya kazanan Ayza Ger, İzmir’e büyük bir gurur yaşattı. İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Erkan Özkan, oda üyesi taksici esnafının kızı olan Ayza Ger’in başarısından büyük gurur duyduğunu belirterek, başarıların devamı için elimizden geleni yapacağız." dedi. Karşıyaka Belediye Spor Kulübü, 6-8 Aralık tarihlerinde Samsun’da düzenlenen 11 Yaş Türkiye Şampiyonası’nda büyük bir başarıya imza attı. Takımın genç sporcularından Ayza Ger, 100m ve 200m kurbağalama yarışlarında altın madalya kazandı. Ayrıca, 50m kurbağalama ve 100m serbest branşlarında gümüş madalyalar alarak yalnızca Karşıyaka’ya değil, tüm İzmir’e büyük bir gurur yaşattı. Takım arkadaşı Zeynep Kır ise 3 altın ve 1 gümüş madalyayla toplamda 8 kez Karşıyaka’yı kürsüye taşıyarak büyük bir gurur kaynağı oldu. "Azra’nın başarısı bizim için büyük gurur İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Erkan Özkan, oda üyesi taksici Aykut Ger’in kızı olan Ayza Ger’in başarısından duyduğu gururu dile getirerek şunları söyledi: "Bilindiği üzere, filenin sultanlarından olan milli gururumuz Cansu Özbay da bizim kızımız, üyemiz Özkan Özbay’ın kızı. Şimdi de inşallah havuzun kraliçesi olacak Ayza Ger, bizim denetim kurulu üyemiz Aykut Ger’in minik kızı. Ayza kızımızın bu başarısı bizi oldukça gururlandırdı. Biz çok büyük bir camiayız. İçimizde nice Cansular, Ayzalar var. Onları desteklemeye devam edeceğiz. Ayza Ger’in bu önemli başarısının ardında ailesinin büyük desteği bulunuyor. Ayza’nın babası, İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Denetim Kurulu üyesi olarak görev yapıyor ve kızını her koşulda destekliyor. Çocuklarımızın hayallerine ulaşması için ailelerinin ve toplumun desteği çok önemli. Aykut Bey’in Ayza’ya verdiği destek, onun bu başarısının temel taşlarından biri. Böyle güzel bir hikâyeyi camiamızda görmek bizi ayrıca mutlu ediyor. Ayza, sadece kulübü ve ailesini değil, hepimizi gururlandırdı. Onun gibi sporcular sayesinde İzmir’in ve Karşıyaka’nın adını her yerde duyurmaya devam edeceğiz.” Yeni şampiyonalar için hazırlıklar sürüyor Karşıyaka Belediye Spor Kulübü Yüzme Takımı, bu ay içerisinde Bursa ve Gaziantep’te düzenlenecek olan farklı yaş gruplarına yönelik Türkiye Şampiyonaları için hazırlıklarına ara vermeden devam ediyor. Antrenör Anıl Sabancı, sporcularının disiplinli çalışmaları sayesinde yeni madalyalarla dönmeyi hedeflediklerini belirtti.
10 Aralık 2024 Salı - 09:50
Can dostlara atık kumaşlardan fular ve tasma
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencisi Beril Ortaç, denim atıklarını kullanarak patili dostlar için tasma ve fular tasarladı. Japon kültürüne ait geleneksel bir kumaş boyama ve desen verme biçimi olan kintsugi ile sashiko tekniklerinden ilham alan Ortaç, tasarımlarıyla büyük beğeni topladı. Türkiye’nin önde gelen jean markalarından Lee Wrangler ile özel bir sosyal sorumluluk projesine imza atan Ortaç, sokak hayvanlarına yönelik farkındalığı artırmak hedefiyle yeni projeler üretmeye devam edeceğini söyledi. İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı 4’üncü sınıf öğrencisi Beril Ortaç’a, tasarımlarında kullandığı denim atıkları Lee Wrangler tarafından gönderildi. Yaklaşık 1 ay süren çalışmalar sonunda birbirinden renkli 30 adet tasma ve fular tasarlayan Ortaç, çizim yeteneği ile fark oluşturdu. Tasarımlar çok beğenildi Tasarımlarda denim atıklarını kullanarak sürdürülebilirliğe de dikkat çektiğini söyleyen Ortaç, “Daha önce ders kapsamında yine aynı markayla bir denim projesinde çalışmıştık. Koleksiyonum, çok beğenilmiş ve bir ay boyunca sergilenmişti. Bu sefer de kedi ve köpekler için tasarım yapmak istediklerini ilettiler. Ben de bu teklifi memnuniyetle kabul ettim. Bir aylık bir çalışma sürecim oldu. Bu süreçte, bana atık denimler gönderdiler. Bu atık denimlerden kedi-köpek fuları ve tasması tasarladım. Tasarımlar çok beğenildi, sosyal medyada paylaşıldı. Birçok kişi benimle iletişim kurup çalışmalarım için tebrik etti” diye konuştu. “Mutlu ve gururluyum” Atık kumaşların farklı amaçlarla değerlendirilebileceğini hatırlatan Ortaç, “Atık olarak gördüğümüz parçaları tekrar değerlendirme amacı taşıyan ve sürdürülebilirliğe dikkat çeken, hem çevreci olan hem de sosyal sorumluluk amacı taşıyan bir projeydi. Bu sayede sokak hayvanlarına da destek olmuş olduk. Sashiko, kumaş ve giysilerin dekoratif uygulanması için kullanılan geleneksel bir dikiş, nakış türü. Kintsugi ise, bir nesneyi eskisinden çok daha güzel ve fonksiyonel hale getirmeyi amaçlayan bir anlayış. Tasarımlarımda bu tekniklerden de esinlendim. Böyle bir projede adımın duyulmasından dolayı çok mutlu ve gururluyum. Beni bu projeye dahil ettikleri için Lee Wrangler’e çok teşekkür ediyorum. Bu proje, aynı zamanda benim kariyer yolculuğumda da önemli bir adım oldu. Bundan sonra da bu tarz projelerde yer almak istiyorum” ifadelerini kullandı.
10 Aralık 2024 Salı - 09:44
İzmir Büyükşehir, su tasarrufu için harekete geçti
İzmir Büyükşehir Belediyesi, iklim krizinin de tehdit ettiği su kaynaklarının verimli kullanılması için ’Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’ kapsamında çalışmalarını hızlandırdı. Yıllık yaklaşık 6 milyon metreküp su kullanan Büyükşehir Belediyesi, kurumsal su ayak izi ile karbon ayak izini azaltmak amacıyla Su ve Enerji Yönetimi Şefliği kurdu. Geliştirilen izleme sistemi ile kurum bünyesinde su tüketimini takip altına alarak, verimli ve ihtiyaca odaklanan tüketimi amaçlayan belediye, 2025 yılı için yüzde 30 tasarruf hedefi belirledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZENERJİ AŞ hızla azalan su kaynaklarını korumak için önemli bir çalışma başlattı. Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı kapsamında çalışmalarına hız kazandıran Büyükşehir Belediyesi; İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’na bağlı İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Müdürlüğü bünyesinde Su ve Enerji Yönetimi Şefliği kurdu. Ekipler, başta su tüketimi olmak üzere elektrik, doğalgaz ve akaryakıt tüketimlerini kayıt altına alarak, bu tüketimlerin analizini çıkarmaya başladı. Böylece fazla tüketime sahip olan alanlarda iyileştirme çalışmaları yürütülerek, kurumsal su ayak izi ile karbon ayak izinin azaltılması hedefleniyor. Büyükşehir yıllık 6 milyon metreküp su tüketiyor 1966 kurumsal su abonesine sahip olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yıllık yaklaşık 6 milyon metreküp su tükettiğini açıklayan İZENERJİ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Saadet Çağlın, su tüketiminin yıllık gider bütçesindeki karşılığının da yaklaşık 300 milyon TL’yi bulduğuna dikkat çekti. Su tüketiminin yüzde 80’ini Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, yüzde 4’ünü Mezarlıklar Dairesi Başkanlığı, yüzde 16’sını işletmeler ile idari binalar oluşturuyor. Su kaynaklarının hızla tükendiğine dikkat çekerek, tasarruf konusunda aldıkları önlemleri paylaşan Çağlın, iyileştirme çalışmalarının başlangıç için önemli ölçüde sonuç verdiğini anlattı. Kurumsal su ayak izi hesaplanacak 2025 yılı için su tüketiminde yüzde 30 oranında tasarruf sağlamayı hedeflediklerini de belirten Saadet Çağlın, şunları söyledi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZENERJİ bünyesinde yürütülen çalışmalar kapsamında, tüm tüketimlerin tek birimden izlenmesi sağlandı. Böylece mevcut durumu analiz ederek, yol haritamızı şekillendirdik. Tüm bu veri analizleri sonucunda amacımız, kurumsal su ayak izimizi ve karbon ayak izimizi hesaplayarak ulusal ve uluslararası platformlarda yayınladığımız sera gazı azaltım ve uyum hedeflerimize ulaşmak. Yine İzmir Büyükşehir Belediyesi çatısı altında kalıcı ve sürdürülebilir bir izleme sistemi kurmak. Yüksek su tüketimi olan yerleri takibe aldık. Buralarda oluşan kayıp kaçak ve arızaların kısa sürede belirlenerek onarılması, kaçakların oluştuğu hatların yenilenmesi sayesinde önemli ölçüde tasarruf sağladık.” “100 bin metreküp su tasarrufu sağlandı” İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanı Müge Deniz Bal da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin su tüketiminin yüzde 80’inin, kendi birimlerine ait olduğunu ifade etti. Kent genelinde yaklaşık 22 milyon metrekare bakım alanlarının bulunduğunu ve bunun büyük kısmının sulandığını vurgulayan Bal, “Bu yıl başlattığımız izleme çalışması sonucunda en yüksek su tüketimi olan sayaçları günlük izledik. Kayıp kaçak ve arızaları gidererek, onarılması gereken yerlere yapılan müdahaleler sayesinde, su sarfiyatını büyük oranda düşürdük. Yeşil alanlarımıza kazandırdığımız akıllı sulama sitemleri ile su tasarrufunu yüzde 30’lara kadar çıkarmayı hedefliyoruz. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı’nın tüketim noktalarında gösterdiği hassasiyet, rakamlara da olumlu şekilde yansıdı. Bu yıl Eylül ayı ile geçen yıl Eylül ayı verileri karşılaştırıldığında, ortalama 100 bin metreküp su tasarrufu sağlandığı görüldü” dedi.
10 Aralık 2024 Salı - 09:18
Güzelbahçe Belediyesinden ihtiyaç sahiplerine kış desteği
Güzelbahçe Belediyesi sosyal belediyecilik kapsamında tespit edilen ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine kömür, soba vb ihtiyaçları dağıtmaya başladı. Her türlü koşulda vatandaşların yanında olduklarını söyleyen Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, "Kömür yardımı için dar gelirli ihtiyaç sahibi ailelerin, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimizce 3 aydan fazla bir süredir yaptığımız çalışmalarla tespitini yaptık. Bu vatandaşlarımızın ihtiyaçları belirlendi ve ailelerimize ara ara desteklerde bulunuyoruz. Kış ayının gelmesiyle evinde doğalgaz olmayan, sobayla ısınan vatandaşlarımızı tespit ettik. Biz sadece kömür dağıtmıyoruz. Sobasından, borusuna, odun ve kömür ihtiyaçlarını bir arada karşılıyoruz. 12 mahallemizde tespit ettiğimiz ihtiyaç sahibi ailemize 100 ton kömürü belediye ekiplerimiz evlerine kadar götürüp teslim etmeye başladı. Bizlere başvuruda bulunan, ya da bizlerin tespit ettiği ailelerimize ihtiyaçlarını kapılarına kadar götürüyoruz. Belediye olarak 38 bin nüfuslu Güzelbahçe’mizin hizmetindeyiz. Yardım isteyen tüm vatandaşlarımıza yardım elimizi uzatmaya hazırız. Güzelbahçeli hayırsever vatandaşlarımız da bu destek kampanyasına omuz vermek istiyorlarsa bizlere ulaşabilir. İster yardım kolisi, ister kömür, isterlerse eşya desteklerini bizlere bildirerek ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaşmasını sağlayacağız. Güzelbahçe Belediyesi olarak her zaman ihtiyaç sahibi vatandaşların yanında olacağız ve bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Kara kış desteğimiz kış süresince devam edecek” dedi.
10 Aralık 2024 Salı - 09:13
Soğuk hava, ciltte kuruluk ve atopik egzamaya zemin hazırlıyor
Dermatolog Doç. Dr. Hatice Gamze Demirdağ soğuk ve kuru havanın önlem alınmadığı takdirde ciltte kuruluk ve atopik egzamaya yol açtığını söyledi. Egzamanın kış aylarında arttığını, bebek ve çocuklarda da görüldüğünü belirten Doç. Dr. Demirdağ, koruyucu tedavinin başında cildi nemlendirmenin geldiğini belirterek, “Atopik egzamalı bireylerin özellikle derilerini çok sık nemlendirmeleri, atakları önlemede ve hastalığı yatıştırmada en önemli basamaktır.” dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Gamze Demirdağ, kış mevsimiyle birlikte iklim şartlarının değiştiğini, nem oranının azalmasından dolayı deride kuruluğun ortaya çıkabildiğini söyledi. Özellikle yüz, dudak ve ellerin soğuk ve rüzgarlı hava şartlarından en çok etkilenen vücut bölgeleri olduğunu kaydeden Doç. Dr. Demirdağ şöyle konuştu: “Derinin nem oranının azalması kuruluğa yol açıyor, eğer destek verilmezse çatlama, yarılma, hatta kızarıklık gibi istenmeyen belirtiler oluşabiliyor. Soğuk ve kuru havaların yol açtığı sadece kuruluk olmayıp, egzama denilen deri hastalığı da karşımıza çıkabiliyor. Özellikle kış aylarında sıklığı artan egzamalarda kaşıntı, kuruluk, çatlama ve kızarıklık belirtileri ortaya çıkmakta ve yaşam kalitesini bozabilmektedir. Egzamanın bir çeşidi olan bebek ve çocuklarda da sık görülen atopik dermatit (atopik egzama) de yine kış mevsiminde artan hastalıklardan biridir. Bebeklerde yanaklar, çocuklarda kol bacak gibi alanlarda kızarıklık, kaşıntı ve kuruluk yapabilen hastalık, kış mevsiminde değişen hava şartları nedeniyle atak yapabilmektedir. Koruyucu tedavilerin başında nemlendirme desteği gelir. Atopik egzamalı bireylerin özellikle derilerini çok sık nemlendirmeleri, atakları önlemede ve hastalığı yatıştırmada en önemli basamaktır. Hastalıkta kullanılacak diğer tedavi yöntemleri ise hastalığın şiddeti ve hastaların yaşına göre dermatolog hekimlerce düzenlenmektedir.” Kışa girerken derinizi kuru bırakmayın Doç. Dr. Demirdağ, cilt kuruluğu ve atopik egzamaya karşı koruyucu önlemlerle ilgili de bilgi verdi. Kış aylarında cildin kurulukla baş edebilmesi için nemlendirici kremlerin kullanılması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Demirdağ, “Nemlendiriciler gün içerisinde derinin ihtiyacına göre birkaç defa kullanılabilir. Yüz, dudak ve sık yıkanan bir bölge olan eller özellikle nemlendirilmelidir. Dudaklar için uygun dudak balmları kullanılabilir. Ellere sürülecek nemlendirici kremler yoğun içerikli, yağ bazlı olarak seçilebilir. Ellere soğuk ve rüzgarlı havanın etkisini azaltmak amacıyla eldiven takılması uygun olur. Güneş koruyucu krem kullanımına da kış mevsiminde devam etmek önemlidir. Çok sıcak su ile yıkanmak kuruluğu artıracağından ılık su ile banyoyu öneririm. Banyoda kalma süresinin fazla uzun olması ve keseleme işlemleri kuruluğu daha da tetikleyeceğinden bunlara dikkat edilmelidir. Temizleme ürünü açısından ise banyoda sabun yerine, kurutmayan, nemlendirme sağlayan temizleyici ürünler kullanılabilir. Ayrıca yaz aylarında olduğu gibi kış aylarında da su tüketimi devam etmelidir.” diye konuştu.
10 Aralık 2024 Salı - 08:33
EGİAD’ın öncülüğünde piyasalardaki son durum değerlendirildi
2024 yılının sonuna gelirken EGİAD, yurt içi ve yurt dışı piyasalardaki son durumu aktarmak üzere Ak Yatırım Araştırma Bölümü temsilcileri ile dernek merkezinde “Yurt İçi ve Yurt Dışı Piyasalara Bakış” başlıklı bir seminer düzenledi. EGİAD, 2024 yılının sonuna yaklaşılırken, yurt içi ve yurt dışı piyasalardaki son durumu aktarmak üzere Ak Yatırım Araştırma Bölümü temsilcileri ile dernek merkezinde “Yurt İçi ve Yurt Dışı Piyasalara Bakış” başlıklı bir seminer düzenledi. EGİAD Yönetim Kurulu Üyesi Arda Ürper, açılış konuşmasında küresel ve ulusal ekonomiye dair güncel veriler ışığında ekonomik görünümü değerlendirdi. IMF ve OECD gibi uluslararası kuruluşların 2024 ve 2025 yıllarına ilişkin büyüme ve enflasyon beklentilerinin yanı sıra Türkiye ekonomisine yönelik öngörüler de toplantının odak noktaları arasında yer aldı. “2026 yılında dahi çift haneli enflasyon rakamlarıyla yaşamaya devam edeceğimiz görülüyor” Arda Ürper, küresel ekonomi ve Türkiye’nin mevcut durumunu değerlendirerek, ekonomik belirsizliklerin devam ettiği bir dönemde dayanışmanın ve bilgi paylaşımının önemine vurgu yaptığı konuşmasında, “Küresel ekonomi karmaşık bir döngüden geçmeye devam ediyor. Uluslararası Para Fonu IMF’nin geçtiğimiz ay yayımlanan son Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisi 2024 yılı için yüzde 3,2 olarak korunurken, 2025 yılı için yüzde 3,3’ten yüzde 3,2’ye düşürüldü. Dolayısıyla küresel ekonomik büyümenin istikrarlı, ancak zayıf kalacağı öngörülüyor. Dünya’da, Korona virüs sonrası küresel enflasyonla mücadelenin büyük ölçüde kazanıldığını söylenebilir, ancak bazı ülkelerde fiyat baskıları halen devam ediyor. Bu ülkelerin başında da maalesef ülkemiz geliyor. Türkiye ekonomisi 2024’te zorlu ekonomik şartlara sahipti. IMF’nin raporunda, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3, gelecek yıl ise yüzde 2,7 büyümesinin beklendiği ifade ediliyor. Bir başka uluslararası kuruluş olan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD ise Türkiye için 2024 büyüme tahmini yükseltti ve eylül ayında açıkladığı tahmini, yüzde 3,2’den yüzde 3,5’e olarak belirledi. Ancak OECD, Türkiye ekonomisi için 2025 büyüme tahminini yüzde 3,1’den yüzde 2,6’ya düşürdü. Kuruluş, Türkiye için 2026 büyüme beklentisini yüzde 4 olarak açıkladı. Ülkemizin enflasyon rakamları da bu hafta içinde TÜİK tarafından açıklandı ve yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 47,09, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 29,47 olarak kayıtlara geçti. OECD, ülkemizde tüketici fiyatlarının 2024’te yıllık ortalama yüzde 58,3, 2025’te yüzde 30,7 ve 2026’da ise yüzde 17,2 artacağı tahmininde bulunuyor. Dolayısı ile ülkemizde enflasyon düşüşe geçse de 2026 yılında dahi çift haneli enflasyon rakamlarıyla yaşamaya devam edeceğimiz görülüyor” diye konuştu. “Üçüz Dönüşüm” stratejisi ve ekonomik kalkınma hedefleri Ürper konuşmasında, Türkiye’nin ekonomik istikrarı sağlama, dış borcu azaltma ile yeşil, dijital ve toplumsal dönüşüm başlıklarında ilerlemesi gerektiğine dikkat çekerek, “2025 yılı, hem dünya hem de Türkiye ekonomisi için belirsizliklerin devam edeceği bir dönem olacak. Uluslararası alanda enerji dönüşümü ve yapay zekâ teknolojilerindeki ilerlemeler, şekillendirici unsurlar olarak öne çıkıyor. Türkiye için ise makroekonomik istikrarın sağlanması, dış borcun düşürülmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Bunun yanında yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve toplumsal dönüşüm unsurlarından oluşan üçüz dönüşüme yönelik yatırımlara daha fazla odaklanılmasının, ülkemiz için öncelikli hedefler arasında yer almasını sağlamalıyız” dedi. Ürper, EGİAD’ın üyelerinin gelişimine katkı sağlamak amacıyla düzenlediği etkinliklerin, bu hedefler doğrultusunda yol gösterici bir rol oynadığını da ifade etti. Geçtiğimiz günlerde Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun başarısına da değinen Ürper, bilim ve bilginin ekonomi alanında rehberlik edici rolüne dikkat çekti. EGİAD üyelerinin de bilime dayalı stratejilerle hareket ederek, şirketlerini ve ülkeyi daha ileriye taşımaları gerektiğini ifade etti. Toplantıda, ekonomik zorluklara rağmen güçlü ve dirençli bir iş dünyası oluşturulması için bilgi paylaşımının ve iş birliğinin önemi bir kez daha vurgulandı. İş dünyasına yön veren bu tür etkinliklerin, EGİAD’ın üyelerine ve temsil ettikleri şirketlere yol göstermeye devam edeceği belirtildi.
10 Aralık 2024 Salı - 08:11
İzmir’de son yılların en büyük suç örgütü operasyonu: 32 tutuklama
İzmir’de, organize suç örgütüne yönelik gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 49 şüpheliden 32’si tutuklandı. Operasyonda çok sayıda silah, senet ve 2,5 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde; İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, İstihbarat Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince müşterek yürütülen çalışmalar kapsamında, kamuoyunda ’Beşoklar’ olarak bilinen ve yurt dışında firari olan B.B.’nin liderliğini yaptığı organize suç örgütüne 23 Kasım tarihinde helikopter ve dron destekli operasyon gerçekleştirildi. 49 şüpheli gözaltına alındı 19 Kasım günü Ç.E. isimli şahsın teknik ve fiziki cihazlarla takip edilerek öldürülmesi olayını gerçekleştiren ve organize eden, örgütlü olarak kumar oynanmasına yer ve imkan sağlayan, örgütün korkutucu gücünden faydalanarak üçüncü şahısların alacaklarını zorla tahsil ettikleri anlaşılan örgüte yönelik aylar süren fiziki ve teknik takipler neticesinde 49 hedef şahsa yönelik operasyonda, şüphelilerin tamamı gözaltına alındı. Son yılların en kapsamlı organize suç örgütü operasyonu Yapılan operasyonda gözaltına alınan 49 şüpheliden 32’si çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Tutuklanan şüphelilerin tümünün örgütün yöneticileri olduğu öğrenilirken, belirlenen adreslerde yapılan aramalarda ise 2 adet uzun namlulu otomatik silah, 9 tabanca, 2,5 kilo esrar maddesi, 305 fişek, 102 bin 915 TL, 2 bin 550 dolar, 46 senet, 2 telsiz ve 1 araç takip cihazı ele geçirildi. Operasyonun İzmir’de son yılların en kapsamlı organize suç örgütü operasyonu olduğu belirtildi. Ayrıca bu operasyonun, İzmir Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yasa dışı silah ticaretine yönelik yapılan çalışmalarda, 5 Aralık tarihinde gerçekleştirilen ve 271 adet tabanca ile çeşitli tabanca parçalarının ele geçirildiği İzmir’in en büyük silah yakalaması operasyonunun akabinde yapıldığı öğrenildi.
10 Aralık 2024 Salı - 07:48
İngiltere’de kaybolan İzmirli akademisyenden haber alınamıyor
TMMOB Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, üyesi olan ve Cranfield Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Orhan Ekren’den 26 Kasım’dan bu yana haber alınamadığını bildirdi. İngiliz güvenlik güçlerinin, Ekren’in bulunması için çalışmalarını sürdürdüğü belirtildi. TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, üyesi Prof. Dr. Orhan Ekren’in, 26 Kasım’dan bu yana İngiltere’de kayıp olduğunu bildirdi. TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin değerli üyelerinden biri olan ve Cranfield Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Orhan Ekren’den, 26 Kasım 2024 tarihinden bu yana haber alınamamaktadır. Bu üzücü durumla ilgili olarak, İngiltere’deki emniyet güçlerinin arama çalışmalarını kesintisiz şekilde sürdürdüğü ve Londra Konsolosluğu’nun sürece aktif bir şekilde dahil olduğu bilgisi tarafımıza ulaşmıştır. Odamız, süreci yakından takip etmekte ve yetkili mercilerle sürekli iletişim halinde bulunmaktadır. Değerli üyemiz Prof. Dr. Orhan Ekren’in bir an önce sağ salim bulunmasını umut ediyoruz. Bu süreçte arama çalışmalarına katkıda bulunan tüm resmi kurumlara teşekkür eder, gelişmelerin kamuoyu ile paylaşılacağını belirtmek isteriz. Prof. Dr. Orhan Ekren’in ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır ve destek dileklerimizi iletiyoruz."
09 Aralık 2024 Pazartesi - 19:24
İzmir’de korku dolu anlar!
İzmir’in Konak ilçesinde bir genç, annesinin birlikte yaşadığı berberi silahla 4 yerinden vurarak kaçtı.
09 Aralık 2024 Pazartesi - 15:30
Araç içinde tabancayla vurularak ölen kadın toprağa verildi
İzmir’de, eski sevgilisi olduğu öğrenilen kişiyle araç içinde çıkan arbedede tabancayla vurularak ölen kadının cenazesi gözyaşlarıyla toprağa verildi. Konak ilçesinde yaşanan olayda, 1 çocuk annesi Eda Kuş’un (29) cansız bedeni ile polis merkezine giden E.B. (34), emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanmıştı. Şüpheli ifadesinde, eski sevgilisi Eda Kuş ile araçta tartıştıklarını, Kuş’un yanındaki tabancayı çıkarması üzerine meydana gelen arbedede silahın ateş aldığını iddia etti. Yakınları tarafından teslim alınan Eda Kuş’un cenazesi, Buca ilçesindeki Darul Kura Camii’ne getirildi. Cenazeye talihsiz kadının akrabaları ve arkadaşları katıldı. Genç kadının cenazesi, öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazı sonrası defnedilmek üzere Menderes Yeniköy Mezarlığına götürüldü.
09 Aralık 2024 Pazartesi - 14:03
TTI İzmir’de turizmin geleceği konuşuldu
İzmir 18. TTI Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi, binlerce ziyaretçiyi ağırlarken düzenlenen panellerde de turizm, farklı konularıyla ele alındı. Fuar’da, Create in İzmir projesi kapsamında düzenlenen Turizmde Dijitalleşme Hackathonu’nda da teknolojiyi turizme entegre edecek sürdürülebilir projeler ortaya çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TÜRSAB tarafından düzenlenen 18. TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi, Fuar İzmir’de dünyanın dört bir yanından turizm profesyonellerini, uluslararası katılımcı ve ziyaretçileri bir araya getirdi. Fuar kapsamında düzenlenen panellerde de turizmin farklı konuları ele alındı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü Destinasyon Koordinatörü Sinem Soygül moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Sürdürülebilir Destinasyonlar ve İzmir” başlıklı oturumda, Green Destinations Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Direktörü Iyad Kayali, İzmir Büyükşehir Belediyesi Turizm ve Fuarcılık Komisyonu Başkanı Seyhan M. Kuralı ve Urla Bağ Yolu Üyesi, Urlice Şarapçılık Sahibi Bilge Öğünlü konuşmacı olarak yer aldı. Oturumda; İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentin turizmini geliştirmek için yürüttüğü çalışmalar, sürdürülebilir yerel kalkınmayı teşvik etmek amacıyla oluşturulan Urla Bağ Yolu’nun, En İyi 100 Sürdürülebilir Destinasyon Hikâyesi listesine seçilmesi süreci de anlatıldı. İzmir’in bir sonraki hedefi ise Foça, Urla ve Selçuk ilçelerinin sürdürülebilir turizm sertifikası almasını sağlamak olduğu dile getirildi. Green Destinations Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Iyad Kayali, bu listeye seçim sürecinde değerlendirme süreçleri ve kriterlerini örneklerle anlattı. Dünyadaki destinasyonların iyi uygulamalarını sergilemek ve ülkelere ilham vermek için düzenlenen yarışmada, ilk 100 hikaye arasına girmeyi başaran İzmir’in bir sonraki hedefinin Foça, Urla ve Selçuk ilçelerinin sürdürülebilir turizm sertifikası almasını sağlamak olduğu dile getirildi. İzmir’in turizmde geleceği ele alındı İzmir Vakfı Genel Müdürü Deniz Karaca moderatörlüğündeki “Otelcilikte yeni perspektifler: İzmir otelleri nasıl fark yaratır?” başlıklı oturumda, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Başkanı Mehmet İşler, Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkanı Orhan Belge ve Marriot Otel Genel Müdürü Sercan Korkusuz konuşmacıydı. Doğru strateji ve tanıtımın önemine dikkat çeken konuşmacılar, dijital pazarlama ve yapay zeka gibi modern araçlarla İzmir’in tanıtımının daha fazla yapılması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, mevcut otellerin yenilenmesi ve otel sayısının arttırılması, yeni yatırımların teşvik edilmesi ile sürdürülebilir turizmle şehirdeki ekonomik katma değerin artırılması gerektiği de anlatıldı. İzmir’in, nitelikli turist hedefiyle gelecekte daha fazla pay alabilmesi için altı önemli stratejik adımın öne çıktığı belirtildi. Bunların da tanıtım ve pazarlama için bilinirliğin artırılması, turizm sektöründeki tüm paydaşların bir araya gelerek etkili bir koordinasyon kurulunu oluşturması, yurtdışından direkt uçuş seferlerinin sayısının artırılması, İzmir’in hedef destinasyon olarak konumlandırılarak doğru iletişim stratejileriyle tanıtılması, hem pazarlama hem de turizmde verimlilik için yapay zeka ve teknolojinin kullanılması, kentteki turistik ürün çeşitliliğinin artırılması olduğu kaydedildi. Bu stratejilerin hayata geçirilmesiyle İzmir’in, turizmde daha güçlü bir konum elde edebileceği vurgulandı. Bir diğer panelde de Jeotermal Yatırımları Derneği Başkanı Ömer Tosun ve Turizm Otel Yöneticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Çolakoğlu’nun katılımıyla “Turizmin çeşitlendirilmesi ve termal turizm” konusu ele alındı. “Turizmde Dijitalleşme Hackathonu” Fuar’da ayrıca, İzmir Ekonomi Üniversitesi tarafından yürütülen Create in İzmir projesi kapsamında, İzmir Ticaret Odası ve YABİSAK’ın katkılarıyla “Turizmde Dijitalleşme Hackathonu” da gerçekleştirildi. Geleceğin turizm anlayışını yeniden tanımlamak, teknolojiyi turizme entegre etmek ve sürdürülebilir projeler geliştirmek için düzenlenen Hackathonda katılımcılar, turizm sektöründe yenilikçi çözümler üretmek için bir araya geldi. 6 takım, 24 kişinin katılımıyla iki gün süren yoğun çalışmalar sonunda, katılımcılar sektör profesyonelleri ve akademisyenlerin mentorluk desteği ile projelerini geliştirerek jüri karşısında sunumlarını gerçekleştirdi. Prof. Dr. Murat Aşkar, Dr. Ferzan Yalkut ve Dr. Gözde Çeviker’den oluşan jürinin değerlendirmesi sonucu, farklı uygulamalarla turizmde dijitalleşmeyi ön plana çıkaran tasarımlar ortaya koyan Pathfinders takımı birinci, TuristCo takımı ikinci, AllinTech takımı da üçüncü oldu.
09 Aralık 2024 Pazartesi - 13:54
’Sakız Ağacım Çeşme’ projesiyle sakız ağacı sayısı hızla artıyor
Sadece Sakız Adası ve Çeşme’de ürün veren sakız ağacının Çeşme’deki sayısını artırmayı hedefleyen "Sakız Ağacım Çeşme" projesinde bağışçıların sayısı hızla artarken, Çeşme’deki sakız ağaçları da çoğalmaya devam ediyor. Son olarak IC Çeşme Marina da 200 sakız fidanı bağışlayarak "Sakız Ağacım Çeşme" projesine katkı verdi. IC Çeşme Marina Genel Müdürü Toker Gürer, projeye desteklerinin süreceğini belirtti. S.S. Çeşmeköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile sakız üreticileri Hasan Ege Tütüncüoğlu ve İbrahim Topal’ın başlattığı, Çeşme Kaymakamlığı ve Çeşme Belediyesinin destek verdiği "Sakız Ağacım Çeşme" projesine bağışçıların ilgisi sürekli artarken, Çeşme’deki sakız ağacı sayısı da hızla artıyor. "Sakız Ağacım Çeşme" projesiyle 5 yıl içinde 100 bin ağacın toprakla buluşması hedefleniyor. Sakız üreticileri Hasan Ege Tütüncüoğlu ve İbrahim Topal, "Sakız Ağacım Çeşme" projesinin, Çeşme’nin kadim sakız ağaçlarını yeniden canlandırmayı ve doğaya sahip çıkmayı hedeflediğini belirterek, "Her dikilen fidan, doğanın bize sunduğu mucizelerden biri. Bu ağaçlar, sadece bulunduğu coğrafyanın değil, doğaseverlerin de ortak mirası. Desteklerinizle hem çevreyi koruyor hem de gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakıyoruz" dediler. "Bağışçılarımız sayesinde doğaya can veriyoruz!" Tütüncüoğlu ve Topal, "Sakız ağacı, ilaçlama gerektirmeyen ve az su isteyen bir bitki olması sebebiyle çevre dostu tarımın en güzel örneklerinden biri. Doğal yapısıyla ekosisteme zarar vermeden yetişen bu ağaçlar, sürdürülebilir tarımın gücünü gözler önüne seriyor. Sakız Ağacım Projesi ile sadece tarımı değil, çevremizi de koruyoruz. Bağışçılarımız sayesinde doğaya can veriyoruz! Sakız Ağacım Projesi ile Çeşme’de, 5 yılda 100.000 sakız ağacı dikiyoruz. Her bağış, doğaya bir nefes, geleceğe bir umut oluyor. Doğa ile bütünleşen bu projeye katılmak için sen de adım at! Sen de destek ol!" diyerek çağrıda bulundular. Yıl sonuna kadar hedef 20 bin sakız fidanı Bağışlanan sakız fidanı sayısının 5 bin 600’e ulaştığını açıklayan Tütüncüoğlu ve Topal, yıl sonuna kadar hedeflerinin 20 bin sakız fidanı olduğunu söylediler. Bağışçıların, www.sakizagacimcesme.com web sayfasından sakız fidanı bağışında bulunabileceklerini de belirttiler.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder