Yerel Haberler
İzmir
Konutlar toprağın doğal sıcaklığı ile ısınsın 23 Eylül 2024 Pazartesi - 09:14:52 Türkiye’de, tüketilen enerjinin önemli bir kısmı binalarda kullanılıyor. Son beş yılda tüm dünyada kullanım hızı giderek artan jeotermal ısı pompaları ile tüketilen enerjinin büyük bir kısmını jeotermal kaynaklardan sağlamak mümkün. Ciddi bir enerji tasarrufu sağlayan jeotermal kaynaklı ısı pompaları toprağın doğal ısısından yararlanarak hem ısıtma hem de soğutma için kullanılabiliyor. Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, yeryüzünün birkaç metre derinliğinde bile toprak sıcaklığının sürekli olarak 10 derecenin üzerinde olduğunu ve mevsimsel değişikliklerden etkilenmediğine dikkat çekerek, Türkiye’de özellikle doğalgaz altyapısının olmadığı yerlerde inşa edilen konutlarda ısı pompası kullanımının teşvik edilmesinin ileriki dönemlerde ise doğalgaz kullanımının jeotermal kaynaklı ısı pompaları ile ikame edilmesi gerektiğini belirtti. Konut ısıtma amacıyla kullanılacak jeotermal kaynaklı ısı pompalarının uygun projelerle hayata geçirilebileceğine dikkat çeken Kındap, Türkiye’nin 2053 yılı için belirlediği “Net Sıfır” hedefine ulaşmasında bu uygulamanın önemli bir rol üstlenebileceği görüşünü dile getirdi. Özellikle yeni inşa edilen binalarda jeotermal kaynaklı ısı pompalarının kullanımın teşvik edilmesiyle önemli bir değer sağlanacağını ifade eden JED Başkanı Ali Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı: Hem ısıtmada hem soğutmada jeotermal “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan enerjide arz güvenliği tehlikesi, başta Avrupa olmak üzere pek çok gelişmiş ülkede ısı pompalarının kullanımını yaygınlaştırdı. Pek çok klimanın yerini ısı pompası alırken; bu sistemin 2050 yılına kadar 2.6 milyar insanın klima ihtiyacını karşılaması bekleniyor. Ülkemizde ise son yıllarda ısı pompası kullanımının yaygınlaştığını görüyoruz. Özellikle yeni inşa edilen binaların, ısı pompalarının kurulumuna uygun biçimde tasarlanması gerektiğini düşünüyoruz. Dünyada hızla yaygınlaşan ve gelişmiş jeotermal teknolojileri ile bütünleşen bir bakış açısıyla sonsuz ve dışa bağımlılığı sıfır noktasında olan bir enerji kaynağını ısıtma ve soğutma amaçlı kullanmamız mümkün hale gelebilecek. Türkiye iklimlendirme teknolojilerinin üretimi ve kullanımında dünyada söz sahibi bir ülke. Bu konuda uzun vadeli kredi ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.” AB’de 2030’a kadar 30 milyon adet kurulum Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında 2030’dan önce fosil yakıtları bağımlılığı sona erdirmek için Avrupa Komisyonu önerisi olan REPowerEU paketiyle 2030’a kadar 30 milyon ısı pompası kurulumunun hedeflendiğini belirten Kındap, sadece konutlarda değil; tüm yaşam alanlarında kendi enerjisini üreten ve tüketen sistemlerin tasarlanarak uygulaması gerektiğine işaret etti.
22 Eylül 2024 Pazar - 13:31 Silahla oynarken kazara ağabeyini öldüren kardeş tutuklandı İzmir’in Buca ilçesinde, araç içinde elindeki tabancayla oynarken kazara sırtından vurduğu 22 yaşındaki ağabeyinin ölümüne sebep olan 19 yaşındaki kardeş, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olay, geçtiğimiz cuma günü akşam saat 22.50 sıralarında Buca ilçesi Adatepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Ankara’dan İzmir’e gelen 16 ARJ 629 plakalı aracın sürücüsü ağabey S.Ç. (22),kardeşi S.T.Ç. (19) ve iki arkadaşıyla birlikte otomobille gezmeye başladı. Bu esnada S.T.Ç.’nin elinde bulunan tabanca 6. Sokak üzerindeyken birden ateş aldı. Kurşun ağabey S.Ç’nin sırt bölgesine isabet ederken, otomobil durdu. Ağır yaralanan S.Ç., aynı otomobille Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen ağabey S.Ç., kurtarılamadı. Panik anları kamerada Otomobilin sokağa girmesi ve araçtakilerin yaşadıkları panik anları güvenlik kamerası tarafından anbean görüntülendi. Görüntülerde; aynı araçta bulunan şüpheli S.T.Ç.’nin araçtan inip arkaya doğru yürüdüğü ve tekrar araca bindiği, yaralı sürücüyü yan koltuğa çekmesinin ardından direksiyona geçerek hastaneye hareket ettiği yer aldı. Tutuklandı Şüpheli S.T.Ç., olay sonrasında Asayiş Şube Müdürlüğü Motosikletli Polis Timleri ekiplerince suç aleti silahla birlikte yakalandı. Emniyetteki İşlemlerinin ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğince adli makamlara sevk edilen şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
22 Eylül 2024 Pazar - 12:05 TEKNOFEST’te büyük gurur İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) öğrencileri, yaklaşık bir yıllık çalışma sonunda tasarladıkları ‘Çalıkuşu’ adlı helikopterle TEKNOFEST kapsamında düzenlenen Helikopter Tasarım Yarışması’nda Türkiye birincisi oldu. Yangın söndürme, kargo, arama ve kurtarma gibi farklı amaçlar için kullanılabilecek, 13 metre uzunluğa ve 900 kilometre menzile sahip, 330 kilometre/saat hıza çıkabilen ve en az 4,5 saat havada kalabilen helikopterle birçok iddialı projeyi geride bırakan İzmir Ekonomili gençler, 100 bin liralık ödülün de sahibi oldu. İEÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü öğrencileri Kutlu Akar, Tuna Deniz, Eda Nur Telik, Can Oral, Burçak Şahin, Ahmet Haktan Eray ve Ümit Can Altundağ ile Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi Elif Oral’dan oluşan 8 kişilik ECO-Dynamics takımı, tasarladıkları helikopterde tüm detayları en ince ayrıntısına kadar düşündü. Düşük karbon emisyonu 13 kişi kapasiteli helikopterde; sürüklenme azaltıcı kanat ucu tipi, katlanabilir iniş takımı ve geniş görüş sağlayan büyük camlar kullanıldı. Düşük karbon emisyonu, yüksek güvenliği ve az yakıt tüketimiyle dikkat çeken helikopterde, karbon ayak izi azaltılırken yapay zeka destekli güncel radar teknolojilerinden de yararlanıldı. ECO-Dynamics takımı, 2-6 Ekim tarihleri arasında Adana’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek TEKNOFEST’te, tasarladıkları helikopteri sergileyecek ve ödülünü alacak. ‘Artık birinci olmalıyız’ diyorduk ECO-Dynamics takımının kaptanı Kutlu Akar, birinciliğe ulaşmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Helikopter Tasarım Yarışması’nda iki yıl önce üçüncü, geçtiğimiz sene de ikinci olmuştuk. ‘Bu yıl artık birinci olmalıyız’ diye takım arkadaşlarımız arasında konuşuyorduk. Çok iyi hazırlandık, geçtiğimiz yıllardan da tecrübeli olmamız, bize çok avantaj sağladı. Yüzlerce başvuru arasından finale kalan 10 takımdan biri olduk. Projemiz, uzman ekip tarafından detaylıca incelendi. TEKNOFEST’e katılmak bile zaten başlı başına büyük bir başarı. Finale kalan tüm projeler, çok iddialı ve güzeldi. Emeklerimizin karşılığını aldık. Bize duyulan güveni boşa çıkarmadık” dedi. Seri üretim, ucuz bakım Tasarladıkları helikopterin bakım ve üretim konusunda da birçok kolaylık sağladığını ifade eden Akar, “Helikopterimiz; yangın söndürme, arama ve kurtarma, kargo ve kıyı ötesi alanlarında kullanılabilir. Genel maksat helikopteri olarak tanımlayabiliriz. Örneğin; yangın söndürme için kullanılması tercih edildiğinde, bin 420 litre kapasiteli bir su tankımız olacak. Helikopter, suyu da 1 dakikadan az sürede doldurabilecek. Eğer arama ve kurtarma alanında kullanılacaksa, helikopterimiz gelişmiş kamera teknolojisi ile fark oluşturacak. Helikopterimizi tasarlarken, tüm bunları göz önünde bulundurduk. Helikopterimiz, hızlı rol değişimi ve esnekliğiyle de farklı. Bakım maliyetleri düşük ve seri üretime uygun. Tüm bunlar, projemizi ön plana çıkararak bizleri birinciliğe ulaştırdı” diye konuştu. “Ne kadar gurur duysak az” İEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Güneri Şahin ise öğrencileri tebrik ederek, “ECO-Dynamics takımımızla ne kadar gurur duysak az. Bu yıl birinciliği bekliyorduk, öyle de oldu. Son 3 yarışmada 3 ödüle ulaştılar. Bugüne kadar takımımızda yer alıp özverili çalışmalarda bulunan tüm öğrencilerimizi kutluyorum. Fakülte olarak tüm öğrencilerimize çok güveniyoruz. Gençlerimizin, aldıkları nitelikli eğitim sayesinde geleceğin aranan, tercih edilen ve başarılarıyla fark oluşturan mühendisleri olacağını biliyoruz. Alınan bu ödüller, öğrencilerimizin doğru yolda olduğunun, fakülte olarak başarı çıtamızı yükselttiğimizin de önemli bir göstergesi” ifadelerini kullandı.
Çocuğunuz gözleri kısarak bakıyorsa, miyopi sorunu olabilir
28 Ağustos 2024 Çarşamba - 09:23 Çocuğunuz gözleri kısarak bakıyorsa, miyopi sorunu olabilir Uzm. Dr. Hülya Deveci, telefon tablet, bilgisayar gibi dijital cihaz kullanımının miyopi (uzağı görememe) görülme sıklığını ciddi boyutta artırdığına dikkat çekti. Miyopinin okul başarısını olumsuz etkilediğini hatırlatan Uzm. Dr. Deveci, “Anne babalar telefon, tablet gibi cihazların kullanımına karşı alacakları önlemlerle çocuklarını miyopiden koruyabilir. Miyopinin ilerleme hızı gözlükle yavaşlatılabilir” dedi. Deveci, çocukları miyopiden korumanın 5 önemli kuralı aktardı. Acıbadem Kent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Deveci telefon, tablet, bilgisayar gibi dijital cihaz kullanımının çok küçük yaşlara kadar indiğini, pandemiyle birlikte tabletlerin vazgeçilmez eğitim aracı haline geldiğini, bu cihazların kullanım sürelerinin artarak bağımlılığa dönüşmesinin göz sağlığını olumsuz etkileyen faktörlerin başında geldiğini hatırlattı. Miyopi görülme sıklığı artıyor 2020 yılında dünya genelinde 2.6 milyar olan miyopi şikayetleri olanların sayısının önleyici tedbirler alınmadığı sürece 2050 yılında 4.9 milyara çıkmasının beklendiğini ifade eden Uzm. Dr. Deveci şunları söyledi: “Miyopi uzağı görmekte zorluk, gözleri kısarak bakma ile belirti veren genellikle gözün ön arka ekseninin normalden daha uzun olması ile karakterize bir refraksiyon kusurudur. Miyopi görülme sıklığı son yıllarda Türkiye’nin de bir parçası olduğu Avrupa’da artmıştır ve 25-29 yaş grubunda yüzde 45-50 düzeyine ulaşmıştır. Pandeminin karantina döneminde sağlık uzmanlarının ‘karantina miyopisi’ olarak adlandırdığı görme sağlığı şikayetlerinde artışa neden olduğunu gösteren raporlar da mevcuttur. Örneğin Türkiye’de miyopisi olan çocuklarla ilgili yapılmış küçük bir retrospektif çalışmada 2020 yılında evden eğitim alan katılımcıların miyopisinin, açık havada günde 2 saat harcayanlara kıyasla neredeyse yüzde 50 daha hızlı ilerlediği gösterilmiştir. Bir eğitim aracı olarak da kullanılan dijital cihazlar artık çocukların vazgeçilmez oyun aracı da olmuştur. Pek çok anne baba çocuklarını bilgisayar başından kaldıramamaktan, ellerinden cep telefonunun düşmemesinden yakınmaktadır. Çok sayıda çocuk ve gençte bağımlılık halini alan bu durumun göz sağlığına oluşmuş etkisi miyopi olarak karşımıza çıkıyor. Miyopinin okul başarısını etkilediği de bir gerçek, o nedenle de önlem almak şart.” Bir çocuğun miyopi olabileceğiğini gösteren işaretler TV’ye yakın oturmanın, baş ağrısı veya yorgun gözlerden şikayet etmenin, düzenli olarak gözlerini ovmanın çocuğun miyopi olabileceğinin işaretleri olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Hülya Deveci, “Öncesinde bu belirtiler gözden kaçtıysa okulda tahtaya daha yakın oturma isteği, uzaktayken tahtadakileri görememe, gözlerini kısarak bakma gibi durumlar miyopi işareti olabilir” dedi. Deveci çocukları miyopiden koruma önerilerini şöyle sıraladı: Çocukları miyopiden korumanın en iyi yolu yakın çalışmayı, telefon ve tablet kullanımını sınırlamak olacaktır. Çalışırken dinlenme araları vermek (20-20-20 kuralı) gerekir. Bu kural; 20 dakikada bir 20 saniye 20 feet:6 metre uzağa bakma şeklindedir. Oda aydınlatmasını arttırmak ve loş ışıktan kaçınmak gerekir. Çocuklar fast food dediğimiz beslenme şeklinden uzak tutulmalıdır. Çünkü karbonhidrat ağırlıklı beslenme miyopinin gelişiminde sorumlu tutulan faktörlerden biridir. Çocukların gün ışığında dışarıda vakit geçirmeleri teşvik edilmelidir. Miyopinin ilerlemesi gözlükle yavaşlatılabilir Öte yandan Uzm. Dr. Deveci, anne babaların çocuğunun miyop derecelerinin ilerlemesinden ciddi endişe duyduklarını, oysa miyop ilerleme hızını yavaşlatan gözlük camları bulunduğunu belirten Dr. Deveci, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu camlar normal miyop camlarına göre daha farklı bir teknoloji ile üretiliyor ve merkezden uzağı, yakın bakışta ise farklı odaklar üzerinden görmeyi sağlıyor. Özel dizaynı sayesinde miyopi sorunu olan çocuklarda, gözlük numaralarının artışını yavaşlattığı veya durdurduğu izlenmiştir. Son çalışmalar bu camlarla miyop artış hızının yüzde 60-65 oranında yavaşlatılabildiğini gösterdi. Miyopi hızını yavaşlatan bu gözlük camlarının kullanımının özellikle 18 yaşına kadar devam eden miyop artış hızını belirgin derecede yavaşlatacağı öngörülüyor. Bu camların ayrıntılı göz muayenesi sonrası göz hekimleri tarafından önerilmesi ve yazılması çok önemli. “
Fatih Çardakçı: "Keyifli bir kamp dönemi geçirdik"
27 Ağustos 2024 Salı - 15:59 Fatih Çardakçı: "Keyifli bir kamp dönemi geçirdik" Aliağa FK Teknik Direktörü Fatih Çardak, kulübün resmi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada kamp dönemlerini verimli ve keyifli geçirdiklerini söyledi. TFF 3. Lig ekiplerinden Aliağa FK, yeni sezon hazırlıklarını sürdürmeye devam ediyor. İzmir ekibinde Teknik Direktör Fatih Çardakçı, takımda ve kamptaki son durum hakkında kulübün resmi sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Afyon’daki kampın sonuna geldiklerini belirten Çardakçı, "Yarın yapacağımız sabah antrenmanıyla kampımızı sonlandıracağız. Yeni sezon hedeflerimiz doğrultusunda 45 günlük çok verimli bir çalışma süreci geçirdik. Önce Aliağa kısmını sonra Bolu, sonra Afyon kısmında çok değerli çok güzel kamp organizasyonları gerçekleştirdik. Bu süre içerisinde hem fiziksel hem mental hem de taktiksel açıdan hazırlanırken 5 tane değerli rakibe karşı çok güzel hazırlık maçları oynadık. Bu maçlarda sahaya oyuncularımızın ortaya koymuş olduğu karakter oyun anlayışımıza verdikleri cevap, yeni sezon hedeflerimiz doğrultusunda örtüşmesi bizi çok çok mutlu etti" ifadelerini kullandı. "Geçtiğimiz sezonki kadromuzu koruduk" En büyük avantajlarının geçen sezonki kadroyu korumak olduğunu vurgulayan Çardakçı, "Oyun sistemimiz ve kimliğimiz var. Biz bu sene hazırlık dönemindeyiz. Takımımızın ruhuna uygun oyuncular entegrasyonu sağlayarak ve yeni hedeflerimiz doğrultusunda çok iyi işler yapmaya başladık. Hazırlık dönemimiz bu doğrultuda çok verimli geçti. Şimdi kampımızı yarın gerçekleştireceğimiz antrenmanla sonlandırıyoruz ve lig haftasına gireceğiz. Ayvalık maçıyla yeni sezon hedeflerimize başlayacağız ve taraftarımıza şampiyonluk armağan etmek istiyoruz. Biz ligin başlamasını iple çekiyoruz. Aliağa camiası da sabırsızlıkla bekliyor. Taraftarımızla buluşacağımız günü heyecanla bekliyoruz ve inşallah bizi yalnız bırakmazlar. Bu güzel başarılı serüvenimizi hep birlikte ortak olurlar” diyerek sözlerini tamamladı.
Çeşme Belediyespor’dan destek çağrısı
27 Ağustos 2024 Salı - 15:52 Çeşme Belediyespor’dan destek çağrısı 2024-2025 sezonunda da Bölgesel Amatör Lig (BAL) 7. Grup’ta mücadele edecek olan Çeşme Belediyespor destek çağrısında bulundu. Kulüp’ten yapılan açıklamada, "Tüm değerli Çeşme sevdalılarını, semtimizin en büyük sosyal değeri olan Çeşme Belediyespor’a destek olmaya davet ediyoruz." denildi. Çeşme Belediyespor Kulübü Yönetim Kurulu’ndan yapılan destek çağrısında şu ifadelere yer verildi: "Çeşme Belediye Spor Kulübü, Haziran ayında gerçekleştirilen genel kurulda, kulübün sahipsiz kalmaması adına büyük bir özveri ile görevi devralmış ve o tarihten bu yana zorlu şartlara rağmen kulübü daha ileri taşımak için yoğun çaba sarf etmiştir. Kulüp yönetimi, çeşitli sponsorluk görüşmeleri yaparak, semtimizde ve ülke genelinde bulunan birçok kurum ve kuruluş ile temas kurmuştur. Ancak, özellikle semtimizde yer alan ulusal ve uluslararası firmalardan beklenen desteği görememiştir. Bu noktada, sadece bir futbol kulübü değil, aynı zamanda bir spor kulübü olan Çeşme Belediye Spor’un altyapılarına ve diğer branşlarına dahi gerekli desteğin sağlanamaması tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını üzülerek gözlemliyoruz. Kulübümüzün varlığını sürdürebilmesi, daha güçlü bir şekilde yarışmalara katılabilmesi ve Çeşme’de yaşayan gençlerimizin daha iyi bir spor eğitimi alması adına, semtimizin dinamiklerinin harekete geçmesi için kamuoyuna açık bir destek çağrısında bulunuyoruz. Bu zorlu süreçte, sayın Kaymakamımızı, sayın Belediye Başkanımızı, Belediye Meclis Üyelerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı, Çeşmeli iş insanlarımızı ve tüm değerli Çeşme sevdalılarını, semtimizin en büyük sosyal değeri olan Çeşme Belediye Spor’a destek olmaya davet ediyoruz. Yönetim olarak ricamız, bu tarihi çağrımıza kayıtsız kalınmamasıdır. Hep birlikte kenetlenelim, çünkü başka Çeşme Belediye Spor yok!"
Beşparmak Dağı’nda keşfedilen bitki literatüre kazandırıldı
27 Ağustos 2024 Salı - 15:11 Beşparmak Dağı’nda keşfedilen bitki literatüre kazandırıldı Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ile Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve ekibi, Aydın’ın Söke ilçesi sınırlarındaki Beşparmak Dağı’nda tespit edilen yeni bir kazgagası türünü bilim dünyasına kazandırdı. Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Varol Aydın, mart ayında Aydın ile Muğla sınırlarında yer alan ve “Latmos” olarak bilinen Beşparmak Dağı’nda yaptığı gezi sırasında farklı olduğunu düşündüğü bir bitkinin fotoğraflarını çekerek Prof. Dr. Hasan Yıldırım’a gönderdi. Prof. Dr. Yıldırım, yaptığı araştırma sonucunda bitkinin literatürde kaydının olmadığını belirledi. Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve Dr. Öğretim Üyesi Varol Aydın, bitkinin bulunduğu mevkide çalışmalar gerçekleştirdi. Doktora öğrencisi Tuğkan Özdöl ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden Öğretim Görevlisi Dr. Kenan Akbaş’ın da yer aldığı saha ve laboratuvar çalışmasının ardından hazırlanan bilimsel makale, Finlandiya merkezli uluslararası hakemli dergi Annales Botanici Fennici’de yayımlandı. Bilim dünyasına kazandırılan bitkiye “Latmos kazgagası” adı verildi. Bitkinin bilimsel ismi, keşfi yapan Varol Aydın’a atıfla “Corydalis varolaydinii” oldu. “Dünyada sadece Latmos bölgesinde yayılış gösteriyor” Bilim dünyasına tanıtılan bu bitkinin dünyada sadece Latmos bölgesi sınırları içerisinde yayılış gösterdiğini belirten Prof. Dr. Hasan Yıldırım, “Corydalis (Kazgagası) cinsi dünya genelinde yaklaşık 500 türe sahip olup, Haşhaşgiller (Papaveraceae) ailesinin tür bakımından en zengin cinslerinden biridir. Ülkemizde toplamda keşfedilen bu yeni türle beraber 16 tür bulunmaktadır. Yeni türle ülkemize has olan endemik sayı da 7’ye yükselmiştir. Latmos, günümüzde Aydın ve Muğla sınırları içinde kalan batıda Söke Ovası, kuzeyde Büyük Menderes Ovası, doğuda Çine ve Karpuzlu Ovası ile güneyde Bafa Gölü ve Milas Ovası arasındaki dağlık bölge olarak bilinen bir bölgedir. Latmos, jeolojik olarak çok özel bir yapıdadır. Menderes Masifi’nin bir uzantısı olup 500 - 600 milyon yıllık gnays kayaların yeraltından jeolojik süreçlerde yükselerek eşsiz ve jeolojik olarak çok değerli olan Madran, Gökbel ve Beşparmak (Latmos) Dağları’nın oluşumu ile günümüzdeki şeklini almıştır. Latmos’un eşsiz doğasını oluşturanlar sadece bu gnays kayalardan ibaret değil, yaklaşık iki bin yıl öncesine kadar Latmos Körfezi olarak Ege Denizi’yle birleşik olan günümüzdeki Bafa Gölü’nün hemen kuzeyinde çok dik bir eğimle yükselip bin 300 metrelik zirve meydana getirip sonrasında Büyük Menderes Ovası’na doğru alçalan dağ kütlesini kaplayan doğal Fıstık Çamı, Kızılçam ve Meşe ormanlarıyla da çok özel bir coğrafyadır. Latmos’un önemi, Batı Anadolu’daki insan yaşamı ve kültürünün en eski izlerinin burada bulunmasıdır. Bugün yaklaşık iki yüz alanda tespit edilen kaya resimleri 8 bin yıl kadar öncesine tarihlenip savaş ve av sahneleri içermeyen, kadın, aile ve şenlik figürlerinin öne çıktığı temalarıyla çok özel ve özgündür. Latmos; geçmişte İyonya, Lidya, Frigya ve Likya ile çevrili Karya bölgesi ve uygarlığının bir parçası olmuş, Karya kentleri Alinda, Eski Latmos, Herakleia, Euromos, Amyzon ile Labranda Kutsal Alanı ve İyonya Kenti olan Myus’u topraklarında barındırmış. Kalıntıları günümüze dek ulaşan bu kentlerden Alinda ve Herakleia günümüzde de insan yaşamının sürdüğü yerleşimlerle iç içe varlıklarını sürdürüyorlar” diye konuştu. Prof. Dr. Hasan Yıldırım, sözlerini şöyle noktaladı: “Latmos’ta sadece geçmiş yaşamların izleri yok, günümüzdeki yerleşimler ve insan yaşamı geleneksel özellikleriyle bölgeyi çok değerli kılıyor. Geçmişte Latmos’un eğimli coğrafyasında oluşturulan tarım teraslarında hala üretim devam ettiriliyor, arıcılık ve bal üretimi, zeytincilik ve yağ üretimi, üzüm bağları, çam fıstığı üretimi ve hayvancılık geçmişten günümüze uzanan geleneksel yaşam olarak varlığını sürdürüyor. Latmos’un eşsiz doğasını oluşturan gnays kayalar felspat, kuvars ve kuvarsit gibi madenler içeriyor ve bunlar için bu alanda yoğun bir madencilik çalışmaları yapılıyor. Bölgenin çok özel yaban hayatı, flora ve faunası da madencilik çalışmalarından oldukça olumsuz bir şekilde etkileniyor. Latmos ve dünyada sadece Latmos’un sınırları içerisinde yaşam şansı bulan ‘Latmos kazgagası’ başta olmak üzere mevcut tüm floristik ve faunistik tehdit altında bulunuyor. Latmos’u bütünüyle koruyacak bir statü sağlanması çok önemli ve bir an önce gerçekleştirilmeli, yoksa dünyanın çok değerli doğal ve kültürel miras alanlarından olan Latmos’u ve dünyada sadece Latmos’ta bulunan ‘Latmos kazgagası’nı yakın bir gelecekte maalesef yitirmiş olacağız."
İzmir’de baba dehşeti: 3 evladını öldürdü, kendisi ve 1 çocuğu da yaralı
27 Ağustos 2024 Salı - 12:21 İzmir’de baba dehşeti: 3 evladını öldürdü, kendisi ve 1 çocuğu da yaralı İzmir’in Bornova ilçesinde eşiyle ayrı yaşayan bir kişi, beraber yaşadığı 4 çocuğunu dağlık alana götürüp tabancayla her birine ateş etti. Meydana gelen acı olayda 2,4 ve 14 yaşlarındaki çocuklar hayatını kaybederken, çocuklarına ateş ettikten sonra kendisine de aynı tabancayla ateş eden baba ve son anda babasının elinden kaçan 11 yaşındaki çocuk yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Olay bu sabah saat 08.30 sıralarında Bornova Merkez Mahallesi’nde bulunan dağlık alanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre inşaat işçisi olduğu öğrenilen Vesim Şimşek (45), karısı Naciye Şimşek’in 3 ay önce kendisinden boşanma kararı alması üzerine bunalıma girdi. Vesim Şimşek’in bu sabah saatlerinde kendileriyle birlikte yaşayan çocukları Ceylin (2), Cemre (4), Nira (14) ve Hira Nur’u alarak (11) ’Sizi annenize götüreceğim’ deyip evden çıktığı ve oturdukları mahallenin yakınında bulunan dağlık alana götürdüğü öğrenildi. Burada yanındaki tabancayı çıkartan Vesim Şimşek, çocuklarına ateş etmeye başladı. Vücuduna mermiler isabet eden çocuklar kanlar içerisinde yere yığılırken, 11 yaşındaki Hira Nur, yaralı olarak aşağı doğru kaçmaya başladı. Son olarak kendisine de ateş eden baba da yere yığılırken, olaydan yaralı olarak kurtulan Hira Nur, durumu yakınlarına bildirdi. 3 çocuğun cansız bedeni bulundu 11 yaşındaki Hira Nur’un korkunç olayı yakınlarına bildirmesinin ardından durum 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. İhbar üzerine bölgeye polis, sağlık, itfaiye ve AFAD ekipleri yönlendirildi. Aile bireyleri, mahalle sakinleri ve ekipler tarafından arazide yapılan incelemede 3 çocuğun cansız bedeni bulunurken, baba Vesim Şimşek’in yaralı olduğu fark edildi. Vesim Şimşek ve olaydan yaralı olarak kurtulan Hira Nur Şimşek, daha sonra sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye götürüldü. Burada tedavi altına alınan Hira Nur’un da sağlık durumunun kötü olduğu öğrenildi. "Bir vahşet yaşandı resmen" Olayı duyduğunda şoka uğrayan mahalle sakinlerinden Mustafa Karataş, "Biz evde yatıyorduk ve Vesim’in çocuklarını vurduğunu söylediler. Ben de kalktım ve bu noktaya geldim ve vahşeti gözümüzle gördük. 11 yaşındaki çocuğun da nabzı atıyordu. Yetkililere bildirdik, kurtarılması için çok uğraştık, helikopter ambulans talep ettik. Bir vahşet yaşandı resmen. Şimdi savcı geldi inceleme yapıyor. Ağır yaralı olan çocuğumuzun da entübe olduğunu öğrendik maalesef" sözlerine yer verdi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.