Yerel Haberler
İzmir
İzmir’deki borç cinayeti kamerada: Yanına yaklaştı, defalarca bıçakladı 22 Eylül 2024 Pazar - 09:06:45 İzmir’in Buca ilçesinde baba ve oğul ile borçlu olduğu kişinin karşılaşması cinayetle bitti. Borcunu istediği şahsın babası tarafından defalarca bıçaklanan adam hayatını kaybederken, cinayeti anı güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.Olay, dün 12.00 sıralarında ilçeye bağlı Kozağaç Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre E.G. (38), bir süre önce Ercüment Yıldırım’dan (42) borç para aldı. Verdiği borcu isteyen Ercüment Yıldırım, bir kafede oturduğu esnada E.G.’nin babası Y.G. (64) alacaklının arkasından yanaştı. Y.G. kısa bir süre sonra yanında getirdiği bıçakla oğlunun alacaklısını defalarca bıçaklayarak yaraladı. Bu esnada meydana gelen kavgada ise E.G. de alacaklısı Yıldırım’ı darbetti. Çevredeki vatandaşlar tarafından durum 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi.Hayatını kaybettiAldığı bıçak darbeleri ve darp sonucu ağır yaralanan adam sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yıldırım, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Adamın cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Şüpheli baba ve oğul ise olay yerinde polis ekiplerince suç aleti ile birlikte yakalanarak gözaltına alındı.Cinayet şüphelisi baba ve oğul emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Her iki şüpheli de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 20:00 İzmir’deki borç cinayeti kamerada İzmir’in Buca ilçesinde baba ve oğul ile borçlu olduğu kişinin karşılaşması cinayetle bitti. Borcunu istediği şahsın babası tarafından defalarca bıçaklanan adam hayatını kaybederken, cinayeti anı güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Olay, dün 12.00 sıralarında ilçeye bağlı Kozağaç Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre E.G. (38), bir süre önce Ercüment Yıldırım’dan (42) borç para aldı. Verdiği borcu isteyen Ercüment Yıldırım, bir kafede oturduğu esnada E.G.’nin babası Y.G. (64) alacaklının arkasından yanaştı. Y.G. kısa bir süre sonra yanında getirdiği bıçakla oğlunun alacaklısını defalarca bıçaklayarak yaraladı. Bu esnada meydana gelen kavgada ise E.G. de alacaklısı Yıldırım’ı darbetti. Çevredeki vatandaşlar tarafından durum 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. Hayatını kaybetti Aldığı bıçak darbeleri ve darp sonucu ağır yaralanan adam sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yıldırım, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Adamın cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Şüpheli baba ve oğul ise olay yerinde polis ekiplerince suç aleti ile birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Cinayet şüphelisi baba ve oğul emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Her iki şüpheli de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 15:22 NUSRET 2024 Davet Tatbikatı’nda savunma sanayi sergisine büyük ilgi Türkiye ev sahipliğinde İzmir Körfezi ve Karadeniz Zonguldak Ereğli’de 20-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın basın toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde Deniz Kuvvetlerine özel olarak savunma sanayiinde kullanılacak ürünlerin gösterimi yapıldı. Sergiye büyük ilgi gösterildi. Ev sahipliğini Türkiye’nin yaptığı, dost ve müttefik ülke unsurlarının katılımıyla 20-29 Eylül 2024 tarihleri arasında İzmir Körfezi ve Karadeniz Ereğli açıklarında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın yönelik İzmir Alsancak Limanı’nda basın brifingi gerçekleştirildi. Toplamda 10 gün sürecek tatbikata ilişkin yapılan bilgilendirme toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde, savunma sanayi firmalarının ürün tanıtımları ve fiili gösterimleri gerçekleştirildi. Aralarında Aselsan ve Havelsan’ın da bulunduğu toplam 12 firmanın bünyelerinde geliştirdikleri savunma sanayinde kullanılacak üretimlerini sergiledikleri gösterimde savunma ve keşif araçları üretimleri dikkat çekti. İnsansız deniz aracı prototipi de sergilendi Gösterimde ayrıca, Aselsan tarafından üretimi yapılan ve yüzde 100 yerli üretim olan “İnsansız Su Üstü Aracının” da prototipi sergilendi. Firmanın ürettiği bir adet insansız deniz aracını Türk Donanması’na teslim ettiği bilgisi verildi. Firma ayrıca, "Deringöz Otonom Sualtı Aracı" prototipinin de gösterimini yaptı. Aracı tasarlayan firmanın Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Ayberk Aybek, "Bu tatbikata su altı otonom insansız araçlarımızla katılım sağladık. İki aracımızı sergiliyoruz ve bir tanesinin prototipini buraya getirdik. Özellikle su altı sınır güvenliği ve su altı savunmasına yönelik araçlarımızı kullanmakta ve geliştirmekteyiz. Deniz Kuvvetlerimiz ve yurt dışı deniz kuvvetlerine sunmayı planlamaktayız. Bu ürünümüz yaklaşık bin metre deniz erinine girebilen, 6 ay suyun altında kalabilme kabiliyetine sahip, arkasında akustik iz bırakmayan tamamen kendine özgü bir ses sistemine sahip bir su altı otonom insansız aracıdır. Su altındaki manyetik anomelleri ve su altında yapılması gereken araştırmaları yapabilme kabiliyetine sahiptir" dedi. Gösterimde birçok özel firmanın da Deniz Kuvvetleri için keşif ve savunma sanayi için ürettikleri ürünler görücüye çıkarılarak bilgilendirme yapıldı.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 15:18 NUSRET 2024 Davet Tatbikatı’nda savunma sanayi sergisine büyük ilgi Türkiye ev sahipliğinde İzmir Körfezi ve Karadeniz Zonguldak Ereğli’de gerçekleştirilecek olan, 20-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen NUSRET-2024 Davet Tatbikatı basın toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde deniz kuvvetlerine özel olarak savunma sanayiinde kullanılacak ürünlerin gösterimi yapıldı. Sergiye büyük ilgi gösterildi. Ev sahipliğini Türkiye’nin yaptığı, dost ve müttefik ülke unsurlarının katılımıyla 20-29 Eylül 2024 tarihleri arasında İzmir Körfezi ve Karadeniz Ereğli açıklarında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın yönelik İzmir Alsancak Limanında basın brifingi gerçekleştirildi. Toplamda 10 gün sürecek tatbikata ilişkin yapılan bilgilendirme toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde, savunma sanayi firmalarının ürün tanıtımları ve fiili gösterimleri gerçekleştirildi. Aralarında Aselsan ve Havelsan’ın da bulunduğu toplam 12 firmanın bünyelerinde geliştirdikleri savunma sanayinde kullanılacak üretimlerini sergiledikleri gösterimde savunma ve keşif araçları üretimleri dikkat çekti. İnsansız deniz aracı prototipi de sergilendi Gösterimde ayrıca, Aselsan tarafından üretimi yapılan ve yüzde 100 yerli üretim olan “İnsansız Su Üstü Aracının” da prototipi sergilendi. Firmanın ürettiği bir adet insansız deniz aracını Türk Donanması’na teslim ettiği bilgisi verildi. Firma ayrıca, “Deringöz Otonom Sualtı Aracı” prototipinin de gösterimini yaptı. Aracı tasarlayan firmanın Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Ayberk Aybek, "Bu tatbikata su altı otonom insansız araçlarımızla katılım sağladık. İki aracımızı sergiliyoruz ve bir tanesinin prototipini buraya getirdik. Özellikle su altı sınır güvenliği ve su altı savunmasına yönelik araçlarımızı kullanmakta ve geliştirmekteyiz. Deniz Kuvvetlerimiz ve yurt dışı deniz kuvvetlerine sunmayı planlamaktayız. Bu ürünümüz yaklaşık bin metre deniz erinine girebilen, 6 ay suyun altında kalabilme kabiliyetine sahip, arkasında akustik iz bırakmayan tamamen kendine özgü bir ses sistemine sahip bir su altı otonom insansız aracıdır. Su altındaki manyetik anomelleri ve su altında yapılması gereken araştırmaları yapabilme kabiliyetine sahiptir" dedi. Gösterimde birçok özel firmanın da deniz kuvvetleri için keşif ve savunma sanayi için ürettikleri ürünler görücüye çıkarılarak bilgilendirme yapıldı. (AÇ-
Menemen’de 3. Uluslararası Çömlek Festivali başlıyor
04 Eylül 2024 Çarşamba - 11:00 Menemen’de 3. Uluslararası Çömlek Festivali başlıyor Menemen’de 39 ülkeden katılımcıların yer alacağı 3. Uluslararası Menemen Çömlek Festivali, 6-8 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek. Dünyanın dört bir yanından sanatçıların katılacağı festivale herkesi davet eden Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, “Menemen’in 6 bin yıllık çömlek geçmişi, festivalimizle taçlanıyor. Bu yıl 3’üncü kez gerçekleştireceğimiz programımıza güzel ülkemizin her bir köşesinden 7’den 77’ye herkesi bekliyoruz. Uluslararası yarışmalara ev sahipliği yaptığımız festivalimiz için Menemen Şehir Parkı’mızda buluşmak dileğiyle” dedi. Menemen’in meşhur kırmızı toprağıyla 6 bin yıllık çömlekçilik geçmişi, bir kez daha dünya sahnesine çıkıyor. 6, 7, 8 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek 3. Uluslararası Menemen Çömlek Festivali, 39 ülkeden çömlek ve seramik sanatçılarını, akademisyenleri ve çömlek sevdalılarını Menemen Şehir Parkı’nda buluşturuyor. İlk iki festival ile birlikte Menemen’in ve Menemen çömleğinin dünya ile buluşması, üçüncü festivalle daha da pekiştiriliyor. Dopdolu program Festival kapsamında Hemhal Sanatsal Seramik Sergisi ve Yarışması, Hünerli Eller Çömlek Yarışması, Çömleğin İzinde Fotoğraf Yarışması gibi birçok farklı yarışma düzenleniyor. Ayrıca çocuklar ve büyükler için birçok farklı workshop, panel, network çalışması, birçok farklı etkinlik, ürün satış alanları ve yöresel lezzet noktaları da yer alıyor. İlk iki yılında büyük başarıya ulaşan Uluslararası Menemen Çömlek Festivali için, Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, İzmirlileri şölen havasındaki etkinliklere davet etti. Başkan Pehlivan, “Menemen’imizin 6 bin yıllık çömlekçilik geleneğini bu yıl bir kez daha dünya ile buluşturuyoruz. Yarışmalar, paneller, atölye çalışmaları, çömlek ve seramik ürün satış stantları, yöresel lezzetler ve daha birçok sürpriz etkinlikle sizleri ağırlamaya hazırız. Menemen’in kırmızı toprağına duyduğumuz sevdayla, bu yıl 39 ülkenin katılım göstereceği 3. Uluslararası Menemen Çömlek Festivali’ne tüm hemşehrilerimi davet ediyorum.” ifadesini kullandı.
Türkiye ve Küba doğrudan dış ticaret yapmak istiyor
04 Eylül 2024 Çarşamba - 10:53 Türkiye ve Küba doğrudan dış ticaret yapmak istiyor İzmir Enternasyonal Fuarı’nın Özel Konuğu olan Küba’nın Ankara Büyükelçisi Dr. Alejandro F. Diaz Palacios, beraberindeki heyet ve 15 firma temsilcisiyle Ege İhracatçı Birliklerini ziyaret etti. Türk ürünlerini İspanyol ve İtalyan distribütörler aracılığıyla ithal ettiklerini, Türkiye’ye ihracatlarını da İspanyul ve İtalyan firmalar aracılığıyla yaptıklarını dile getiren Büyükelçi Dr. Alejandro F. Diaz Palacios, İzmir’de ihracatçı firmalarla direkt temas kurmak istediklerini, Türkiye ile dış ticareti geliştirmek istediklerini söyledi. Küba’da Türk dizilerinin çok popüler olduğunu, Türk kültürünü ve Türk ürünlerini bildiklerini ve sevdiklerini söyleyen Büyükelçi Palacios, “İki ülke arasındaki ilişkiler 2022 yılında Küba Başbakan Yardımcısı Ricardo Cabrias Ruiz’in ziyaretiyle ivme kazandı. 2024 yılı Mart ayında iki ülke arasında dört anlaşma imzaladık. Bu anlaşmalardan birisinde iki ülke arasındaki çifte vergilendirme ortadan kaldırıldı. İki ülke merkez bankaları arasında anlaşma imzalandı. Bu toplantı son 2 yıldır yaptığımız çalışmaların sonucunda gelişti. Ancak ekonomik ilişkilerimiz halen düşük. Gelişsin istiyoruz. İzmir Enternasyonal Fuarı’na Küba’nın dış ticaretinin yüzde 30’unu temsil eden firmalarla katıldık. Türk ürünlerinin Küba’da karşılığı var ama Avrupalı distribütörler aracılığıyla geliyor. Buraya Türk üreticileriyle tanışmaya geldik. Türkiye’den bir iş insanları heyetini de Küba’ya davet ediyoruz. Bu toplantının çıktısı iki ülke arasında doğrudan ticaret yapmak olacak. Türk firmaları Küba’ya gelip üretim yapıp buradan Latin Amerika pazarına açılabilir” diye konuştu. Eskinazi: “Küba’nın İzmir ziyaretinin doğrudan ticaretin yolunu açmasını diliyoruz” Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk ihracatçılarının Küba’ya ihracat yaptığını ancak bu ihracatın İspanyol distribütörler aracılığıyla olduğunu, İspanyol distribütörler yerine Türk firmalarından ithalat yapmalarını istediklerini, Küba heyetinin İzmir ziyaretinin Türk ürünlerinin Küba’ya doğrudan satışıyla ilgili bir yol açmasını umduklarını dile getirdi. Türkiye’nin 2024 yılının Ocak - Ağustos döneminde Küba’ya ihracatının yüzde 300’lük artışla 29 milyon dolardan 88 milyon dolara çıktığı bilgisini veren Eskinazi, “Türkiye ile Küba arasındaki dış ticaretin artması için 2025 yılında Küba’nın Başkenti Havana’da düzenlenen fuara Türk ihracatçılarının katılımı için çalışma yapacağız” şeklinde konuştu. Ertan: “Merkez Bankaları karşılıklı hesap açarak ticaretin yolunu açabilir” Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, 1980’li yıllarda Türkiye’nin İran ve Irak’la ticaret yaparken merkez bankalarının karşılıklı bir hesap açtığını, iki ülke ihracatçılarının yaptığı mal ticaretinin 6 aylık periyotlarda mahsuplaşma yöntemiyle ilerlendiğini, aynı yöntemin günümüzde Küba ile Türkiye Merkez Bankalarının karşılıklı açacakları hesaplarla uygulanabileceğinin altını çizdi. Türk halkının Küba’ya sempati duyduğunu iki ülkenin direkt ticari ilişki içinde olması gerektiğini ifade eden Ertan; “Biz Küba’dan hurda demir ve HBI alıyoruz. Küba bizden demir alıyor. Biz İtalyan firmaları aracılığıyla alırken, Kübalılar İspanyol firmaları aracılığıyla alıyor. Bankacılık ödeme sistemlerinin çözüme kavuşmasıyla direkt ticaret yoluna gideriz” diye görüş belirtti. Işık; “Küba’nın gıda ambarı olmak istiyoruz” Türkiye’nin yıllık 31 milyar dolar gıda ürünleri ihraç ettiği bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir üretim ve ihracatında dünya lideri olduğunu Küba’ya daha fazla gıda ürünleri ihraç etmek istediklerini kaydetti. Işık, “Küba’da Türk dizilerinin popüler olduğunu biliyoruz. Türk dizilerini izlerken, Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı atıştırmalık olarak tanımladığı Türk kuru meyvelerini tüketmenizi öneriyoruz. Küba’nın gıda ambarı olmak istiyoruz” dedi. Girit: “Küba’nın protein ihtiyacını karşılamaya talibiz” Türkiye’nin 4 mevsim yaşanan bir habitata sahip olduğunu, hayvansal mamullerin üretiminde her kategoride dünyada ilk 10 ülke arasında yer aldığını aktaran Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, levrek, çipura, Türk somonu, çam balı ve çiçek balı, süt ürünleri başta olmak üzere su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak yıllık 4,3 milyar dolar ihracat yaptıklarını, Küba’nın protein ihtiyacını karşılamaya hazır olduklarını ifade etti. Güngör: “Küba mobilya ihtiyacını Türkiye’den karşılayabilir” Türkiye’nin mobilya kağıt ve orman ürünleri sektöründe güçlü bir üretici ve ihracatçı olduğu, mobilya ihracatında dünyada 8. Sırada yer aldıkları bilgisini veren Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Hikmet Güngör, Küba’nın mobilya ihtiyacını sağlayacak güçte olduklarını, Küba ile karşılıklı ticareti geliştirmek istediklerini söyledi. Ege İhracatçı Birlikleri organizasyonunda 22 Türk firmasıyla 15 Kübalı firma arasında 100’den fazla ikili iş görüşmesi yapıldı.
EÜ BATI bağımlılara yönelik uluslararası projeye liderlik ediyor
04 Eylül 2024 Çarşamba - 10:43 EÜ BATI bağımlılara yönelik uluslararası projeye liderlik ediyor Uluslararası bir proje olan ve Türkiye yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü (BATI) Müdürü Doç. Dr. Görkem Yararbaş’ın yaptığı “Avrupa Birliği Erasmus Plus Gençlik Alanında İşbirliği” projesi kapsamında bağımlılıkla mücadele alanında çalışan profesyonellere eğitim desteği verilecek. Tam adı “Erasmus Plus Pathways for Change: Recognising Erasmus Plus as a Tool for Resocialisation in European Correctional Institutions” olan projenin ortakları arasında Kuzey Makedonya’dan ve Portekiz’den kurumlar yer alıyor. Proje ekibini tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemizin uluslararasılaşma misyonu kapsamında çok uluslu projelere imza atmaya devam ediyoruz. Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü Müdürümüz Doç. Dr. Görkem Yararbaş’ın Türkiye yürütücülüğünü üstlendiği proje ile bağımlılıkla mücadele alanında çalışan profesyonellerin ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi eğitim programları uygulanacak. Hocamızı ve tüm proje ekibini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi. Proje ile ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Görkem Yararbaş, “Proje kapsamında Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü tarafından, gençlerde bağımlılıkla mücadele alanında çalışan profesyonellere yönelik yenilikçi yöntemler ile yetişkin eğitimi programı oluşturulup gerçekleştirilecek. Araştırma ve uygulama arasındaki bağlantıları güçlendirmeyi hedefleyen proje ile alandaki ihtiyaca yönelik geliştirilecek eğitim, Türkiye’de uluslararası boyutta verilecek. Bağımlılıkla mücadele teması çerçevesinde gençlik alanında çalışan profesyonellerin alandaki ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi eğitim programlarının uygulanması ve etkinliğinin bilimsel olarak ortaya konması açısından yeni bir Ar-Ge alanı oluşması planlanıyor. Projenin yaygın etkisi olarak hem ülkemizde hem de ortak ülkelerde bağımlılık problemi olan nihai hedef gruplarına yönelik yenilikçi iyileştirme çalışmaları sağlanacak. Proje kapsamında, Enstitümüz; eğitim içeriklerinin oluşturulmasında, uygulamaların yapılması ve etkililiğinin bilimsel olarak test edilmesinde, araştırma çıktılarının oluşturulması ve yaygınlaştırılmasında tüm ortaklara liderlik edecek. Böylelikle Enstitünün eğitim, araştırma ve hizmet olmak üzere üç temel bileşenden oluşan faaliyetlerini uluslararası standartlara yükseltmesi mümkün olacak” dedi. “Uluslararası bir ağ kurulacak” Proje kapsamında uluslararası bir ağ kurulmasının hedeflendiğini belirten Doç. Dr. Yararbaş, “Projede Avrupa düzeyinde yasa ile ihtilafa düşüp bağımlılık problemi yaşayan genç bireyler ile çalışan kurumlardan oluşan uluslararası bir Erasmus Plus ağı kurmayı hedefliyoruz. Böylelikle, genç yükümlülerin yeniden sosyalleşme sürecine katkıyı artırmada personelin temel ve mesleki yeterlilikleri desteklenecek. Ayrıca proje boyunca geliştirilecek eğitim ve çıktıları ulusal ve uluslararası boyutlarda paylaşılarak, alanda çalışan kurum ve kuruluşlarda yaygın eğitim haline gelmesi teşvik edilecek” diye konuştu. Kuzey Makedonya ve Portekiz’in uluslararası ortaklığını yaptığı projede Doç. Dr. Görkem Yararbaş’ın yanı sıra Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü’nden Öğr. Gör. İnci Derya Yücel araştırmacı olarak yer alıyor.
İzmir Ekonomi’den 5 yılda 324 proje ile büyük başarı
04 Eylül 2024 Çarşamba - 10:30 İzmir Ekonomi’den 5 yılda 324 proje ile büyük başarı Yapay zeka, afet teknolojileri ve sürdürülebilirlik alanlarına yoğunlaşarak son 5 yıl içinde 324 araştırma projesine imza atan İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), başarısını uluslararası alanda da kanıtladı. İspanya merkezli derecelendirme kuruluşu Scimago Institutions Ranking tarafından yenilikçi bilgi, patentleşme performansı ve teknolojik etki göstergelerinden oluşan ‘inovasyon’ sıralamasında İEÜ, Türkiye’deki üniversiteler arasında 3’üncü sırada yer aldı. İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu, “Dünya; teknoloji ve dijitalleşme temelli büyük bir dönüşüm içinde. Üniversite olarak bu dönüşüme önderlik etmek zorundayız. Bu görevi en iyi şekilde yerine getirmek hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. Bu yıl yüzde 99.48’lik genel tercih oranına ulaşarak Türkiye’nin en çok ilgi gören vakıf üniversiteleri arasına adını yazdıran İEÜ, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan Girişimci ve Yenilikçi Üniversiteler Sıralaması’nda da dikkat çekici bir noktaya ulaştı. İEÜ, TÜBİTAK (BİGG) desteğiyle kurulan şirket sayısında Türkiye’deki tüm üniversiteler arasında 9’uncu, vakıf üniversiteleri arasında ise dördüncü sırada yer buldu. Atıf sayısında rekor artış İEÜ’nün bilimsel çıktı hacmi ve araştırma kalitesinin her yıl daha da arttığını belirterek detaylı bilgiler paylaşan Prof. Dr. Abacıoğlu, “2001-2023 yılları arasında üniversitemizde gerçekleşen adresli bilimsel yayın sayısı 2 bin 677 oldu. Bu rakamın yüzde 22.2’si, son iki yılda gerçekleşti. Bilimsel yayınlara 2022 yılında yapılan atıf sayısı 6 bin 185 olurken, bu sayı 2023 yılında 7 bin 1’e yükseldi. Atıf sayıları, bilimsel yayınların kalitesi ve bilim dünyasında gördüğü kabulle ilgili önemli bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor. 2001-2023 yılları arasında adresli bilimsel yayınlarımıza yapılan toplam atıf sayısı 36 bin 230 olarak gerçekleşti. Son üç yılda alınan atıf sayısı ise 18 bin 342 ile önceki 20 yıldan daha fazla oldu. Bütün bu rakamlar, son yıllardaki bilimsel çıktımızın hacim ve kalite artışını net bir şekilde ortaya koyuyor” diye konuştu. Dönüştürücü çözümler Üniversite olarak kendilerini sürekli güncellediklerini; dijital okuryazarlığı artırmak için idari personel de dahil olmak üzere herkese hitap eden projeler ürettiklerini ifade eden Prof. Dr. Abacıoğlu, “Evrensel ve çağdaş bilgi birikiminin genç beyinlere sunulduğu, öğrencilerin hayal gücünü harekete geçiren, sürdürülebilir ve inovatif üniversitelere doğru bir eğilim var. Bu doğrultuda biz de kendimizi sürekli güncelliyor; eğitim araçlarımızı, müfredatımızı ve stretejik planlarımızı çağın gerekleri doğrultusunda oluşturuyoruz. Üniversitemizde ‘Herkes İçin Kodlama’ adlı proje başlatarak öğrencilerimize, idari çalışanlarımıza ve akademisyenlerimize yönelik düşük kodlama eğitimi vermeye başladık. Eğitimlerimize katılanlar; basit yazılımlardan karmaşık yazılımlara kadar pek çok konuda bilgi sahibi olacak. Yazılım altyapımızı iyileştiriyoruz. Daha güçlü, daha hızlı ve kullanıcılar açısından kolaylıklar sağlayabilecek bir altyapı dönüşümü içerisindeyiz. Yaratıcı ve dönüştürücü çözümler üreten bir üniversite vizyonumuz doğrultusunda gerekli adımları atmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. 30’u uluslararası, 165’i sanayi ortaklığınde İEÜ Proje Geliştirme ve Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Onur Kanyılmaz ise, mühendislikte yüksek teknoloji; sosyal bilimlerde de niteliksel dönüşüm ve toplumsal faydayı ön plana çıkardıklarını belirtti. Kanyılmaz, “Son 5 yıl içerisinde 30’u uluslararası ve 165’i sanayi ortaklığında olmak üzere üniversitemizdeki öğretim üyelerimiz tarafından toplam 324 araştırma projesi gerçekleştirildi. 2024 yılı içerisinde 5 kritik teknoloji için de patent tescili aldık. Tüm bunlar, proje noktasında üniversitemizdeki gelişimin açık göstergesi” dedi.
Selçuk’ta okullarda temizlik alarmı
04 Eylül 2024 Çarşamba - 10:21 Selçuk’ta okullarda temizlik alarmı Selçuk Belediyesi, 2024-2025 eğitim öğretim yılı öncesinde kent merkezinde ve köylerde bulunan okullarda kapsamlı bir temizlik çalışması başlattı. 9 Eylül 2024 tarihinde başlayacak olan yeni eğitim öğretim dönemine hazırlık amacıyla yapılan çalışmalar kapsamında ilk olarak Selçuk Belediyesi Park Bahçe ekipleri tarafından okul bahçelerinde bulunan yeşil alanların düzenlemesi, bakımları ve ağaç budamaları büyük bir titizlikle yapılmaya başlandı. Selçuklu öğrencilerin daha temiz ve güvenilir bir ortamda eğitim görmeleri aynı zamanda okul bahçeleri öğrencilerin kullanımına uygun bir hale getirilmesi için başlatılan çalışmada Efes Selçuk Belediyesi Temizlik İşleri ekipleri, okul bahçelerini ve bahçelerde bulunan spor alanlarını basınçlı ve köpüklü su araçlarıyla temizliyor. Her fırsatta eğitime destek olan ve önem veren Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; “Efes Selçuk’ta eğitim gören her öğrenci ve buna olanak sağlayan tüm okullarımız bizim için çok değerli. Tüm öğrencilerimiz, çocuklarımız, gençlerimiz Efes Selçuk’un ve bizim geleceğimizdir. Çocuklarımızın temiz ve güvenli okullarda eğitim görmeleri, okul bahçelerinde gönül rahatlığıyla zaman geçirmeleri, koşturmaları ve spor yapabilmeleri için çalışmak da Efes Selçuk Belediyesi olarak bizim görevimiz. Bunun için de hem temizlik hem park bahçe ekiplerimiz yoğun bir şekilde çalışıyor. Yeni eğitim öğretim yılı için şimdiden hem öğrencilerimize hem de öğretmenlerimize başarılar dilerim” dedi.
Çağatay bebek, halasından aldığı organla hayata tutundu
04 Eylül 2024 Çarşamba - 10:13 Çağatay bebek, halasından aldığı organla hayata tutundu İzmir’de acil nakil olması gereken 5 kilo ağırlığındaki henüz 10 aylık olan Çağatay bebeğin imdadına üniversite öğrencisi halası Yasemin Topçu (19) yetişti. Karaciğerinden nakledilen bir parça ile hızla iyileşen yeğenini bağrına basan genç hala, “Yeğenim hayata döndü ya dünyada benden mutlusu yok. Sınavlara giremedim, dönem kaybettim ama yeğenimi kazandım” dedi. Muğla’nın Datça ilçesinde yaşayan ev hanımı Arife Topçu (30) ile güvenlik görevlisi Okan Topçu (31) çifti oğulları Çağatay 23 Ekim 2023’de kucaklarına aldı. Sorunsuz bir hamilelikten sonra 2 bin 550 gram ağırlığında dünyaya gelen bebek doğumdan sonra sararmaya başladı. Geçici yeni doğan sarılığı sanılan sorun bebek iki aylık olduğu halde geçmeyince çift soluğu doktorda aldı. Datça’dan Marmaris’e oradan İzmir’e üniversite hastanesine yönlendirilen bebeğin tetkiklerinde karaciğer enzimleri yüksek çıktı. Bilier atrezi (safra kanalları yokluğu) tanısı koyulan bebeğin sarılığının bu yüzden geçmediği ortaya çıktı. Karaciğerden safra akışının sağlanması için bebeğe 61 günlükken kasai ameliyatı yapıldı. Bu operasyondan sonra birkaç ay iyi olan bebeğin sağlığı tekrardan bozulmaya başladı. Kilo veren, sürekli ağlayan, sarılığı ve ağrıları artan bebek için anne babası zor ve korku dolu günler yaşarken kontrolünde oldukları çocuk gastroenteroloji uzmanı tarafından Acıbadem Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölümü’ne yönlendirildi. Durumu iyice kötüleşen bebeğe acil nakil kararı alındı. Anne, baba, amca, hala gönüllü oldu ancak içlerinden tek uygun verici hala Yasemin Topçu çıktı. Muğla Üniversitesi Sıtkı Koçman Üniversitesi İİBF Fakültesi Kamu Yönetimi bölümü 1. sınıf öğrencisi hala, hiç tereddüt etmeden nakil masasına yattı. Acıbadem Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Opr. Dr. Rasim Farajov, Doç. Dr. Mert Akan, Uzm. Dr Alihan Pirim ve Uzm. Dr. Özgür Bolat’tan oluşan ekibin geçtiğimiz 24 Haziran’da gerçekleştirdiği nakil sonrasında Çağatay bebek hızla iyileşmeye başladı. Nakilden birkaç gün sonra verici hala, bir haftası yoğun bakımda bir ay sonra da Çağatay bebek şifayla taburcu edildi. Nakil olmasaydı üç ay içerisinde kaybedebilirdik Bilier atrezi tanısıyla getirilen bebeğin nakile girerken sağlık durumunun çok kötü olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Kılıç, şöyle konuştu: “Bebek bize gelmeden aylar önce, 61 günlükken safra yolları için ameliyat olmuş ancak fayda etmemiş. Bize geldiğinde 10 aylık, 5 kilo ağırlığındaydı. Nakile girerken oldukça belirgin karaciğer yetmezliği ve büyüme, gelişme geriliği vardı. Karaciğer yetmezliğine bağlı olarak akciğerleri de etkilenmişti (hepatopulmoner sendrom). Bu durum büyüme ve gelişme geriliğini ağırlaştırıyordu. Nakil olmasa 3 ay içinde kaybetmemiz söz konusu idi. 6 kg. altında çocuklarda naklin riski yüksek olduğu için normal şartlarda bebekleri biraz daha büyütmek için bekliyoruz ama bu bebekte hastalığın ağırlığından dolayı beklemeye tahammülümüz olmadığından acil şartlarda nakil yaptık. Hastamız çok gecikmeden zamanında bir nakil ile sağlığına kavuştu. Halası verici oldu. Bilindiği gibi ülkemizde kadavra bağışlar çok az. Özellikle bekleyemeyecek durumda olan hastalarımıza canlı vericili nakiller yapıyoruz. Bizde aile bağları çok güçlü. Böyle bir durumda anne babaların yanı sıra büyük anneler, büyük babalar, halalar, teyzeler, dayı ve amcalar neredeyse verici olmak için yarışıyorlar. Bu vakamızda bunun en canlı örneklerinden birisi. Bu bebeğimiz acil nakil olmak zorundaydı ve halası ona bu imkanı sağladı. İkisi de iyi, şifayla taburcu ettik.” Halası oğlumun ikinci annesi oldu Sarılıkla başlayan nakille biten süreçte hastaneler, doktorlar arasında mekik dokuduklarını, bilinmezliklerle aylar geçirdiklerini belirten anne Arife Topçu, “Bebeğim çok zayıfladı, bir deri bir kemik kaldı. Ve gece gündüz sürekli ağlayan, hiç susmayan bir bebekti. Ağrıları vardı, ağlıyordu ama biz neden olduğunu anlayamıyorduk. Delirme noktasına gelmiştik. 10 aydır ağlayan bir çocuk vardı. Ama şu an Allah aşkına şükür sadece gülüyor. Hızla kilo aldı. Şimdi anne baba olduğumuzu, çocuk büyüttüğümüzü anladık. Çok mutluyuz. Bu mutluluğu görümcem, üniversite öğrencisi Yasemin’e ve doktorlarımıza borçluyuz. Yasemin yeğeni hayat vermek için sınavlarına girmedi, dönem kaybetti. Ama bir gün olsun ah demedi, yüzünü asmadı. O artık oğlumun ikinci annesi” diyerek duygularını dile getirdi. Büyük ders aldık Baba Okan Topçu da oğlunun sağlığına kavuşmasının mutluluğunu yaşarken, bu sürecin kendilerine büyük bir ders verdiğini söyledi. Topçu, “Öncelikle kardeşime çok teşekkür ediyorum. Bu yaşına kadar doktor, hastane görmemiş kardeşim hiç tereddüt etmeden bu büyük ameliyata girdi, oğluma hayat verdi. Hem ona hem doktorlarımıza sonsuz teşekkürler ediyorum. Bu süreç bize önemli ders verdi. Ne yazık ki bunlar başımıza gelmeden kan vermenin bile öneminin farkında değilmişiz. Eşim de ben de organlarımızı bağışlayacağız.” dedi. Hala olduğum için çok mutlu olmuştum Çağatay’ın hayat kahramanı olan hala Yasemin ise duygularını şöyle dile getirdi: “Çağatay dünyaya geldiğinde çok mutlu olmuştum. İlk defa halalık duygusunu onunla tadacaktım. Ama rahatsızlığını öğrendiğimiz günden beri çok mutsuzduk ailece. En çok da yengemle ağabeyim. Onların bu durumunu gördükçe kendimi çok kötü hissediyordum. Çağatay zaten hiç durmuyordu, sürekli ağlıyordu. Gün geçtikçe daha da kötüye gidiyordu. O halini görmemek içim evlerine gitmek bile istemiyordum. Nakil için yengem ve ağabeyimin verici olamayacaklarını öğrendiğimiz gün ikisinin de yüz ifadesini ömür boyu unutmayacağım. O an hiç düşünmeden ben veririm, dedim. İyi ki de vermişim. Şimdi Çağatay’ı gördükçe dünyalar benim oluyor. Onu çok seviyorum. Birilerinin hayatına dokunabilmek çok güzel bir duygu. Herkesi organ bağışına davet ediyorum. Şu an çok mutluyuz ve tüm Acıbadem ailesine çok teşekkür ediyorum.”
Otuz yıl sonra yenilenen kardeşlik
04 Eylül 2024 Çarşamba - 09:48 Otuz yıl sonra yenilenen kardeşlik İzmir Ticaret Odasının (İTO) en eski kardeş odaları arasında yer alan Küba Ticaret Odası ile 1994 yılında yapılan anlaşma, tam 30 yıl sonra İzmir’de yeniden imzalandı. İki ülke arasındaki iş birliklerinin geliştirilmesi amacıyla düzenlenen organizasyon kapsamında İzmir Ticaret Odası’nı ziyaret eden 11 Kübalı firma ile İzmirli firmalar 65 iş görüşmesi gerçekleştirdi. 93. İzmir Enternasyonal Fuarı özel konuğu Küba’nın Ankara Büyükelçisi Dr. Alejandro Francisco Diaz Palacios, İstanbul Başkonsolosu Ral Ernesto Madrigal Crdenas ve Küba Ticaret Odası Genel Sekreteri Omar de Jess Fernandez Jimenez İzmir Ticaret Odası’nı ziyaret etti. Ziyarete İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özkardeş ev sahipliği yaptı. Küba heyetinde yer alan Küba Cumhuriyeti Roma Büyükelçiliği Turizm Ataşesi Janet Mora Ferguson da turizm ile ilgili konuları görüşmek üzere İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özkardeş ve Meclis Üyesi Kıvanç Meriç ile bir araya geldi. Toplantıda, İzmir’in turizm ve sağlık turizmine ilişkin bilgilendirme yapıldı. Küba ve İzmir arasında başta sağlık turizmi olmak üzere işbirliği yapılmasına ilişkin görüşmeler gerçekleştirildi. 30 yıl sonra yeniden İki ülke arasındaki iş birliklerinin değerlendirildiği makam ziyareti sonrasında, “Küba Cumhuriyeti ile İş Yapma Toplantısı” düzenlendi. Açılış konuşmasında, Küba’nın Türkiye, İzmir ve İzmir Ticaret Odası için özel öneme sahip bir ülke olduğuna dikkat çeken İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özkardeş, “Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Mahmut Özgener hem yerelde hem de ulusalda kurumlar arasında “birlikte iş yapma kültürünün” gelişmesini çok önemsiyor. Bizler de bu vizyon doğrultusunda ilişkilerimizi güçlendiriyoruz. Küba Ticaret Odası, Odamızın en eski kardeş Odaları arasında yer alıyor. Küba Ticaret Odası ile 1994 yılında ilk temasları kurduk, ilk kardeş Oda anlaşmamızı da yine aynı yıl imzaladık. Anlaşmamızın 30. yılı sebebiyle, Odalarımız arasındaki iş birliklerinin daha da derinleşmesi amacıyla anlaşmamızı yenileyeceğiz” dedi. Küba ile Türkiye arasında "sağlık" iş birliği Küba ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin artması gerektiğini vurgulayan Özkardeş sözlerini şöyle sürdürdü: “Küba; sağlık sektörü ve özellikle kanser tedavisi konusunda dünya çapında başarılar elde etmiş bir ülke. Küba’nın geliştirdiği aşılar, akciğer kanseri tedavisinde önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Biz de İzmir Ticaret Odası olarak “sağlık turizmi” ni çok önemsiyoruz. Bu noktada, ülkelerimiz arasında sağlık alanında iş birlikleri geliştirebiliriz. Türkiye’nin sağlık alanındaki sahip olduğu saygın kimliği, güçlü akademik altyapısı ve başarılı sağlık profesyonelleri ile tıp alanındaki mükemmeliyet anlayışının, Küba’nın inovatif bakış açısıyla birleşmesi halinde yeni ve etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sunabileceğimiz kanaatindeyiz” Büyükelçiden destek mesajı Konuşmasına iki ülke arasındaki bağları güçlendirmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek başlayan Küba Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Alejandro Francisco Diaz Palacios, “Türk ve Kübalı şirketler arasındaki ilişkileri geliştirmek için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Yatırımların devamının gelmesi konusunda da sonuna kadar destek vereceğiz. Ben, şu anki iş birliği çalışmalarının sonuçlarını yakında beraber göreceğimize inanıyorum. Misafirperverliğiniz ve ilginiz için teşekkür ederim. Burada sizler huzurunda bulunmaktan gurur duyuyoruz. Bugün pekiştireceğimiz Küba-Türkiye ikili iş görüşmelerinin meyvelerini yiyeceğimiz günü iple çekiyoruz” dedi. 65 ikili iş görüşmesi Açılış konuşmalarının ardından Küba Ticaret Odası Genel Sekreteri Omar de Jess Fernndez Jiménez bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda Küba’nın özellikle sağlık alanında yaptığı çalışmalar anlatıldı. Ülkedeki yatırım fırsatları hakkında bilgilendirme yapıldı. İzmir Ticaret Odası ile Küba Ticaret Odası arasında işbirliği anlaşması imzalandıktan sonra yapılan ikili iş görüşmelerinde ise, 11 Kübalı firma ile İzmirli firmalar 65 iş görüşmesi gerçekleştirdi.