GÜNDEM - 16 Mart 2025 Pazar 09:29

Savaş mağduru Ukraynalı çocuklar Çeşme’de

A
A
A
Savaş mağduru Ukraynalı çocuklar Çeşme’de

Alaçatı Turizm Derneği tarafından organize edilen "Bridge of Hope" projesi kapsamında, Ukrayna’nın Sumi bölgesinden gelen 28 çocuk ve anneleri Çeşme’de ağırlanıyor. Savaşın etkilerinden uzak, moral bulmaları ve farklı kültürlerle kaynaşmaları amacıyla düzenlenen proje, Ukrayna Büyükelçiliği’nin de desteğiyle hayata geçirildi. Çocuklar, Çeşme’de bir hafta boyunca Boyalık Otel’de konaklayarak hem tatil yapacak hem de Çeşme’de düzenlenen çeşitli kültürel ve sportif etkinliklere katılacak.


Çocukların Çeşme’ye gelişinden önce, önemli isimlerin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya katılanlar arasında Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği’nden Maslahatgüzar Oleksii Chernyshev, Müsteşar Konstantyn Fedorenko, Birinci Katip Borys Uvarov ve Üçüncü Katip Yaroslava Yaremenko bulunuyordu. Türkiye’den ise Çeşme Kaymakamı Mehmet Maraşlı, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, Çeşme Belediye Başkan Yardımcısı Onur Gülin ve Alaçatı Turizm Derneği Başkanı ve Ukrayna Gönüllüsü Kerem Ünsal başta olmak üzere, çeşitli sektörlerden iş insanları ve sivil toplum temsilcileri toplantıya katıldı.


Maslahatgüzar Chernyshev, bu önemli girişime destek veren Alaçatı Turizm Derneği’ne, Türk iş insanlarına ve tüm katkı sağlayanlara teşekkür ederek, çocukların güzel ve unutulmaz bir tatil geçirmelerini diledi.



"Savaş travmalarından kurtulmasını amaçlıyoruz"


Alaçatı Turizm Derneği Başkanı ve Ukrayna Gönüllüsü Kerem Ünsal, projenin amacını şöyle anlattı:


"Bridge of Hope projesi ile savaşın etkilediği çocuklara moral kazandırmayı ve onları kısa bir süreliğine de olsa travmatik ortamdan uzaklaştırmayı hedefliyoruz. Projenin ilk ayağını Çeşme’de gerçekleştiriyoruz, savaş mağduru çocukların rehabilite edilmesini ve savaş travmalarından kurtulmasını amaçlıyoruz. Çocuklar burada hem dinlenecek hem de unutulmaz anılar biriktirecekler. Çocuklar için çok zengin bir program hazırladık. Çocuklar tatil boyunca birçok kültürel ve sportif aktiviteye katılarak, günlerini eğlenceli ve öğretici etkinliklerle değerlendirecekler."



Planlanan etkinlikler


Sanatsal Etkinlikler: Çocuklar, Çeşme’nin tarihi yel değirmenleri bölgesinde ünlü bir duvar sanatçısı eşliğinde mural (duvar boyama) çalışması yapacaklar.


Gastronomi Deneyimi: Michelin listesinde yer alan bir restoranda şeflerle birlikte yemek yapacaklar. Ayrıca, Ukraynalı anneler kendi mutfak kültürlerini tanıtacaklar.


Su Sporları ve Doğa Aktiviteleri: Windsurf ve su sporları aktiviteleri düzenlenecek, ayrıca Türk ve Ukraynalı çocukların birlikte ağaç dikeceği özel bir ağaçlandırma alanı tahsis edildi.


Kültürel Geziler: Erythrai, Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Evi ziyaret edilecek.


Müzik ve Sahne Sanatları: Mustafa Boran Durgun yönetimindeki Mavi Canlar Orkestrası ile her akşam prova yapacaklar ve 21 Mart Cuma günü büyük bir konserle final yapacaklar.



Sergilerle Ukrayna’daki Savaşın Yansımaları


Proje kapsamında iki önemli serginin açılışı da gerçekleştirildi. Çeşme Belediyesi Alaçatı Ek Hizmet Binası’nda açılan sergilerden biri, savaş mağduru Ukraynalı çocukların yaptığı resimleri içeren "Ukrayna Rüyasının Yüzleri" adlı sergi oldu. Diğer sergi ise, savaş öncesi ve sonrası Ukrayna şehirlerinin sanal gerçeklik (VR) teknolojisi ile gösterildiği "Ukrayna’daki Savaşın VR Müzesi" oldu.



"Umut köprüleri kuralım"


Kerem Ünsal, projeye destek verenlere teşekkür ederek şu mesajı paylaştı:


"Bu çocuklara sevgi ve destek eli vererek, onların iyileşmesine ve yeniden gülümsemesine katkı sağlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Destekleriniz, bu çocukların hayatında büyük bir fark yaratacaktır. Hep birlikte umut köprüleri kuralım, savaşın gölgesinde büyüyen çocuklara bir nebze olsun moral ve umut olalım."



Savaş mağduru Ukraynalı çocuklar Çeşme’de

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Terör örgütünün tarihin çöp tenekesine atıldığı bir dönemi yaşayacağız" Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş yaptığı açıklamada, "Türkiye’de artık terörün hiçbir şekilde adının anılmadığı terör örgütünün hiçbir şekilde faaliyetini göstermediği, silahların tamamen terk edildiği, silahların bırakıldığı ve terör örgütünün tarihin çöp tenekesine atıldığı bir dönemi yaşayacağız" dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Göztepe’deki Filizi Köşk’ünde düzenlenen iftar programında sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Burada konuşan Kurtulmuş, "Türkiye’nin özellikle önümüzdeki dönemde sözü güçlü tesirli bir Türkiye’ye çok büyük bir ihtiyaç olduğunu dünyadaki gelişmelerle birlikte görüyoruz. Allah’a çok şükür geldiğimiz noktada da bu özellikle önümüzdeki dönemde yaşayacağımız küresel ölçekte yaşayacağımız bunun bizim bölgemizde ve ülkemize de etkileri olacak bu büyük değişim sürecine Türkiye hazırlıksız yakalanmamıştır, hazırlıklıdır. Şunu söylemek istiyorum Dünya çok yakın dönemde iki önemli küresel ilişkiler bakımından iki önemli dönemi geride bıraktı bunlardan birisi Berlin Duvarı’nın yıkılması ile birlikte geride kalan iki kutuplu Dünya sistemiydi. Bir tarafında Amerika’nın bir tarafında Rusya’nın olduğu sistem, o sistem çöktü. Ardından sonraki o 45 yıl devam eden o sistem, sonraki dönemde Amerika’nın tek başına yönlendirdiğini zannettiği tek kutuplu Dünya sistemi olarak empoze edildi. Kanaatimce 2022 yılının yaz aylarında Amerika’nın Afganistan’dan apar topar çekilmesi ile birlikte dünya yeni bir döneme girdi. Sadece bununla değil birçok başka gerekçelerle de yeni bir döneme girdi. Artık tek bir ülkenin tek bir bölgenin tek bir kıtanın dünyayı yönlendirmesi mümkün değildir. Bundan sonra yeni bir sisteme doğru geçiyoruz. Bu yeni sistemin nasıl şekilleneceği hangi dengelerin oluşacağını bugünden sadece öngörebiliyoruz ama şunu çok net söyleyebilirim ki dünya sisteminin en temel özelliklerinden birisi çok kutupluluk olacak. Dünya çok merkezli bir dünya haline gelecektir. Bu çok merkezlilik de kendi bünyesinde farklı kültürlerin öne çıkacağı bir dünyayı öngörüyor. Bu çerçevede inanın ki bu dünyada herhalde 4-5 tane önemli ülke vardır ki bu çok kültürlü çok merkezli dünyada yeni bir güç merkezi olmaya aday olsun. Bunların başında gelen ülkede Türkiye’dir" diye konuştu. "Türkiye’nin yaklaşık 2 trilyon dolar kaybına vesile olan bu terör belasından inşallah kurtulmamız gerekiyor" Türkiye’nin yaklaşık 2 trilyon dolar kaybına vesile olan terör belasından kurtulmasının gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, "Yeni bir dünya şekilleniyor, Türkiye bu dünyada başkalarının bizi oturtturmak istediği yerde değil bu milletin oturmak istediği yerde oturacak. Böyle bir imkanı, gücü ve potansiyeli vardır. Bunun için yalnız çok daha ciddi çalışmak çok daha güçlü bir şekilde çalışmak mecburiyetimiz var. Önümüze çıkan imkanların her birisinin belki 20 yılda 30 yılda 50 yılda çıkacak büyük imkanlar olduğunu biliyoruz ama her imkanında çok büyük tehditler belirsizlikler ve bize karşı bir takım hareketlileri de bünyesinde barındıracağı aşikardır. Türkiye’nin her şeyden evvel kendi içerisinde birliği ve dirliği sağlaması, iç kalesini tahkim etmesi ve Türkiye’de huzur ve barış içerisinde zaten var olan çok geniş coğrafyamız da neredeyse parmakla gösterilen tek ülke olan istikrar ülkesi Türkiye’nin istikrarını daha da arttırması lazım. Bunun için 40 yılımızı heba ettiğimiz ayağımıza pranga ile bağlanan biz o zaman onun çalışmalarını da yapmıştık sadece 40.000 insanımızın ölmesine değil aynı zamanda da Türkiye’nin yaklaşık 2 trilyon dolar kaybına vesile olan bu terör belasından inşallah kurtulmamız gerekiyor. Bunun için İmralı çağrısından sonra planlandığı gibi beklendiği gibi adımlar atılacak. Ümit ederim ki Türkiye’de artık terörün hiçbir şekilde adının anılmadığı terör örgütünün hiçbir şekilde faaliyetini göstermediği, silahların tamamen terk edildiği, silahların bırakıldığı ve terör örgütünün tarihin çöp tenekesine atıldığı bir dönemi yaşayacağız" şeklinde konuştu. "Netanyahu hükümetinin de eninde sonunda durdurulacağına gerçekten yürekten inanıyorum" Netanyahu hükümetinin de eninde sonunda durdurulacağına inandığını ifade eden Kurtulmuş, "Ayrıca sizi temin ederim ki Türkiye’nin terörist Türkiye’yi inşa etmesi Sadece Türkiye için bir önemli adım değildir aynı zamanda terörsüz Türkiye terörsüz bir bölge demektir. Bunun ilk işaretlerini yeni Suriye yönetimiyle orada faaliyet gösteren bu örgütün uzantısı olan bir kolu arasında anlaşmanın ümit ederiz ki başkaları tarafından kışkırtılmadan bir takım provokasyonlara heba edilmeden başarıyla uygulanması sonucunda da orada da Suriye topraklarında da terör örgütünün izdüşümleri kalmayacaktır ve böylesi sadece Türkiye’nin değil terörden muzdarip olan bölge ülkelerimizin tamamında terörsüzlüğün hakim olduğu artık terörün adının bile anılmadığı terör örgütlerinin hiçbir şekilde icraat yapamadığı selamet yurdu olan bir bölge hale gelecektir. Bunun için mücadele ediyoruz bunun için gayret ediyoruz. Bu bölgedeki en önemli meselelerden birisi de İsrail’in saldırgan tutumlarına devam etmesidir. Daha dün akşam 9 sivil kişi orada yardım faaliyetleri düzenleyen oradaki Filistinli mağdurlara Gazze’de iftar sofraları hazırlamak için gayret eden 9 kardeşimizin şehit edildiği haberi bildiğiniz gibi medyaya düştü. Dur durak tanımayan uluslararası kural bilmeyen uluslararası hukuk tanımayan Netanyahu hükümetinin de eninde sonunda durdurulacağına gerçekten yürekten inanıyorum. Artık çok kutuplu çok merkezi bir dünyaya geçiyoruz. Yüksek teknolojilerde insanlık tarihinin yaşadığı en önemli en köklü değişimleri yaşadığımız bir döneme girdik. Yapay zeka, mikro teknoloji, biyo teknoloji, yeni enerji politikaları ve yeni enerji teknolojileri gibi birçok alanda akla hayale gelmedik büyük bir hızla ortaya çıkan değişim aslında sadece iş dünyasını değil toplumların sosyal yapısını da yakından etkilemektedir. Uzunca bir süredir tartışılan konu artık popüler hale de gelmeye başlamıştır, yapay zeka insanın yerini alabilecek mi? Şimdi insanlık artık bunu tartışmaya başladı. Bu süreçte çok şükür Türkiye teknolojik altyapısı bakımından da kuvvetli ülkeler sıralamasına geçmiştir" şeklinde konuştu. "Önümüzdeki süreçte devletleşen şirketlerle şirketleşen devletlerin olduğu bir döneme giriyoruz" Devletleşen şirketlerle şirketleşen devletlerin olduğu bir döneme girildiğine değinen Kurtulmuş, "Dünyada bazı teknoloji alanlarında liderlik yapabilecek vasfa özelliklere kavuşmuştur. Ancak geçerli değildir, biz de teknolojinin hızından daha hızlı gelişimi ortaya koymak ve böylece bu teknolojik değişimin sağladığı yeni küresel ekonomik yapı içerisinde etkin bir ülke olarak yer almak zorundayız. Önümüzdeki süreçte devletleşen şirketlerle şirketleşen devletlerin olduğu bir döneme giriyoruz. Dünyanın en büyük ülkelerinden birisi neredeyse devletin başına bir CEO atıyor. Öte taraftan, dünyanın birkaç tane büyük teknoloji şirketinin onlarca devletten çok daha büyük bir güce sadece ekonomik gücü kastetmiyorum siyasi etki alanı ve toplumsal gücü itibariyle söylüyorum güce ulaştığı bir döneme doğru giriyoruz. Özellikle bütün bu ve benzer meseleler dünyada yeni bir arayışı köklü bir arayışı ortaya koyuyor, ayrıca önümüzdeki dönemin temel tartışma alanlarından birisi de uluslararası hukuk alanında yaşanacak gelişmelerdir. Uluslararası hukukun çok iyi metinlere sahip olmasına rağmen bu metinlerin artık hiçbir anlam ifade etmediği, gücü elinde bulunduranın metni istediği şekilde kenara fırlatıp atabildiği ve kendi başına bir düzen kurabildiği bir tecrübeyi yaşadım. Filistin meselesi bu anlamda da bütün dünyaya yeni bir uluslararası hukukun şart olduğunu öğretmiştir. İnsanların tamamının yaradılışta eşit olduğu ülkelerinde egemenlik de eşit olduğu bir dünya sisteminin kurulması için Allah’ın izniyle yeni bir dönemin kapıları ardına kadar açılmıştır" dedi.
Sakarya Ticaret Bakanı Bolat: "2026’da bütçe açısından rahatlama olacak" Bir dizi programa katılmak için Sakarya’ya gelen Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Sakarya’da iş insanları, STK temsilcileri ve esnaflarla bir araya geldiği programda konuştu. Bolat, "2026’da bütçe açısından daha bir rahatlama olacak. İş dünyası, emekliler, işçi, çiftçi, memur, esnaf her kesimin daha da rahatlayacağı, daha bir bolluk dönemi Allah’ın izniyle başaracağız" dedi. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, bir dizi programa katılmak üzere Sakarya’ya geldi. İlk olarak Sakarya Valiliği’ni ardından Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti Sakarya İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Bolat, Serdivan ilçesinde bulunan bir salonda AK Parti İl Başkanlığının düzenlediği ‘İş İnsanları, Esnaf, Eşraf ve İş Dünyası İftar’ programına katıldı. Burada iş insanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve esnaflar ile bir araya gelen Bakan Bolat, son 25 yılda yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye’deki her kesimin 2026 yılında bütçe açısından bolluk yaşayacağının altını çizdi. "Son 25 yıl çok ciddi olaylar ile geçti" 2002 yılından beri siyasi istikrar anlamında güçlü ve istikrarlı bir dönemi geçirdiklerini ifade eden Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, "Büyük bir heyecanla başlayan 2000’li yıllar dünyaya mutluluk getirmedi. Çok ciddi çalkantılar, çok ciddi bunalımlar, uluslararası sıkıntılar ekonomide, ticarette, salgınlar, felaketler, savaşlar yoğun bir şekilde bu 25 yıl geldi, geçiyor. Bunu görmeden işte benim işim şöyle oldu, benim şehrim böyle oldu, benim ülkem şöyle oldu diye tek başına analiz yapmak, muhakeme yapmak yeterli olmayacaktır. Çünkü biz bir adada yaşamıyoruz. Biz bu dünyanın bir parçasıyız. Avrasya coğrafyasının merkezinde bulunuyoruz. Ve bizim coğrafyamız Asya-Avrupa’yı birleştiren, Afrika’yı birleştiren, kıtaların buluştuğu, çok nadide bir coğrafya. Herkesin gözünün olduğu ve özellikle de Türkiye’yi istikrarsızlığa sevk ederek daha önce birinci dünya savaşında da olduğu gibi Türkiye için çok da halisane niyetler beklemedikleri cennet gibi bir vatanımız var. Bu şartlar altında baktığımızda siyasi istikrar en önemli unsurların başında geliyor. Biz 2002’den bu yana siyasi istikrar anlamında güçlü ve istikrarlı bir dönemi Allah’a şükür yaşadık. Elhamdülillah devletimiz, hükümetimiz kimseyi açıkta bırakmadı. Gelir desteği, kira desteği ve özellikle işten çıkarılanlar için, işsizlik sigortası gibi birçok desteklerle iş dünyasına kol kanat germeye devam ettiler" dedi. "Son 22 yılda yüzde 5,3 yıllık reel büyüme kaydettik" Dünya bankası sınıflandırmasına göre Türkiye’nin artık üst gelirde yer alan ülkeler ligine yükseldiğini belirten Bakan Bolat, "Son 22 yılda yüzde 5,3 yıllık reel büyüme kaydettik. 2002’de 230 milyar dolar olan milli gelirimiz geçen yılı 1 trilyon 322 milyar dolar milli gelirle kapattı ve dünya bankası sınıflandırmasına göre Türkiye artık üst gelirde yer alan ülkeler ligine yükseldi. Milli gelirimiz kişi başına da 3 bin 600 dolardan 15 bin 463 dolara yükseldi. İhracatımız 36 milyar dolar mal ihracatından 262 milyar dolara, hizmetler ihracatımız 14 milyar dolardan 115 milyar dolara yaklaşık 7 buçuk katı yükseldi. İstihdamımız 2002’de 21 buçuk milyon kişiyken Ocak ayını 32 milyon 600 bin kişi ile kapattık. Yani 11 milyon yeni istihdam kazandık. Eğer siyasi istikrar olmasaydı kavga, gürültü, anarşist, huzursuzluk olsaydı böyle bir ekonomik büyüme olabilir miydi? Olamazdı" diye konuştu. "Depremin faturası 2023 bütçemizin yüzde 40’ydı" Son yıllarda yaşanan olayların ülkeye verdiği mali zarardan bahseden Bakan Ömer Bolat, "Şimdi hatırlayalım korona salgınını bitirdik tam düze çıkacağız Rusya-Ukrayna savaşı patladı. Doğal gaz fiyatları 4 katı petrol fiyatları 2 katı yükseldi. 3 yıl önceden bahsediyorum ve bizim 60 milyar dolar olan enerji faturamız 100 milyar dolara çıktı o süreçte. Ekonomik cepheye baktığımızda savaş patlak verince, gıda fiyatları, enerji fiyatları birden yükseldi ve çok yüksek enflasyon süreci yaşandı. 2023’te tam seçime hazırlanırken Anadolu coğrafyasının 800 yılda gördüğü 2 büyük depremi 9 saat arayla yaşadı. Asrın felaketinde 11 vilayetimiz ağır hasar aldı. Ortada o günün ilk tahminlerine göre 104 milyar dolarlık fatura var. Dolaylı etkilerin hesap edildiğinde 150 milyar dolarlık bir fatura. Devlet ve millet olarak ilk anlarda koştuk arama-kurtarma çalışmaları, enkaz kaldırma çalışmaları. O enkaz ne kadar biliyor musunuz 50 milyon ton, aranızda inşaatçı olanlar bilir. Japonların biz 3 yılda tekrardan kaldırabiliriz dediği yerde biz 6 ay içinde enkazları kaldırdık. Depremin ikinci ayında temel atmalar başladı. Bunu şunun için söylüyorum. Orada 13 milyon vatandaşımız nüfusumuzun 6’da 1’i. Toprağımızın 5 buçukta biri olan bir bölgenin ortada kalması söz konusu bile olamazdı. Hükümet, devlet bütün gücüyle oraları ayağa kaldırmak için asıldı. Bunu nereden karşılayacaktı devletin, hükümetin bütçesinden karşılanacak. Dolayısıyla 2 yılda tam 2,6 trilyon lira. Bizim bu yılki bütçemiz 12 trilyon lira civarında. Yani 2023 bütçemizin yüzde 40’ydı deprem faturası. 2,6 trilyon 75 milyar dolar iki yılda harcandı. Altyapı çalışmaları, konutlar, köy evleri, hastaneler, okullar, çevre yolları kanalizasyonu, suyu, elektriği her şeyiyle 201 bin insanımız yerleştirildi. Kalan 252 bin hak sahibi de inşallah bu yıl sonuna kadar kavuşacaklar. Jet hızı ile çok büyük çalışma var orada, dünyanın en büyük şantiyesi orası" şeklinde konuştu. "Dış ticaret açığını 82 milyar dolara, cari açığı ise 40 milyardan 10 milyar dolara düşürdük" Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen büyüme oranının arttığına değinen Bakan Bolat, "Böylesi bir dönemde yani kemer sıkma ve dengeleme döneminde dahi büyüme yüzde 3,2 oldu. İstihdam son bir yılda 1 milyon kişi arttı. Şimdi krizde olan bir ülke olsa büyüme olur mu, olmaz aksine küçülme olur. İstihdam artar mı? Artmaz, aşağıya iner. İhracat artar mı? Artmaz sıkıntıya girersiniz, aşağıya iner. Dış ticaret açığı artar. Biz dış ticaret açığını geçen sene 106 milyar dolardan 82 milyar dolara düşürdük. 24 milyar dolar tasarruf yaptık. Cari açık 40 milyar dolardı bir yıl önce. 2024 sonunda 10 milyar dolara düşürdük. Cari açık azalınca ne oldu? Dövize ihtiyaç azaldı. Dövizle borçlanmaya gerek kalmadı. Böyle olunca da mali piyasalarda bir dengeleme oldu. Herkes önünü görebiliyor. Önümüzdeki sürece yönelik kendince döviz ve bilanço tahmini yapıyor. Maliyetleriyle alakalı tahmin yapıyor. Her şeyin arzı var Allah’a şükür. Hiçbir malın kıtlığı, yokluğu yok. Üretimde arz sıkıntısı mı var? Tarım Bakanlığı ile istişare halindeyiz, böyle bir şeyde vatandaşımızın ihtiyacı olan ürünlerin ithalat yoluyla da tedariğini hemen sağlayabiliyoruz. Bu gücümüz var, yetkimiz var. Fiyat artışı olan ürünler oluyor. Orada da ihracattan fedakarlık ediyoruz. Mesela ben 2023’ün ikinci yarısında görev yaptım. Yaklaşık 1 buçuk milyar dolar tarım ürünleri ihracatından fedakarlık ettik. Engel koyduk, kısıtlama koyduk. Niye? Vatandaşımız çok yüksek fiyatta gıda ürünü fiyatlarıyla karşı karşıya kalmasın diye. 2024’te de yine 1 buçuk milyar dolar civarında böylesine bir fedakarlığımız oldu. Tarım ürünleri, gıda ürünlerinin fiyatları; çarşıda, pazarda çok artmasın diye. Ve bu şekilde gerekli bakanlıklarımız iş dünyası ile konuşup koordine olarak bu fiyatlarda dengeleme ve makule dönme, geriye gidiş noktasında çok önemli yol aldık" ifadelerini kullandı. "2026’da bütçe açısından rahatlama olacak" Deprem harcamalarının da bitmesi ile birlikte 2026 yılında her kesimin daha rahatlayacağını söyleyen Ticaret Bakanı Bolat, "Deprem harcamalarının büyük kısmı inşallah bu yıl sonuna kadar bitmiş olacak. Gelecek yıl 2026’da bütçe açısından daha bir rahatlama olacak. İş dünyası, emekliler, işçi, çiftçi, memur, esnaf her kesimin daha da rahatlayacağı, daha bir bolluk dönemi Allah’ın izniyle başaracağız. Bu yılın ortalarından itibaren gerek enflasyondaki geriye gidiş, gerekse yatırımların ve büyümenin finansman maliyetlerindeki düşüşe paralel hızlanmasıyla Türkiye’miz yine o yıllık ortalama yüzde 5,3 sağladığı 22 yıl ortalamasına yakın rakamlarda gelişimini devam ettirecek" dedi. "Yılda 10 milyar dolar ihracatı olan Sakarya’ya özel bir önem veriyoruz" Konuşmasında Sakarya’nın ihracatına da değinen Bakan Ömer Bolat, "Sakarya’mızın da ayrı bir yeri var. Ben ihracatla uğraştığım için yılda 10 milyar dolar ihracatı olan Sakarya’ya özel bir önem veriyoruz. Faaliyet bazında ihracat rakamlarını biz 1 Ocak 2024’ten beri açıklıyoruz. Sakarya’nın ihracatı şirket merkezlerine göre 6,5 milyar dolardı ama faaliyet bazında üretim yeri olarak Sakarya’nın ihracatı 10 milyar dolardır. İthalatı ise 4,6 milyar dolar. Sakarya bizim için dış ticaret fazlası veren, ihracatın ithalata payı yüzde 152 olan çok güzel bir şehrimiz. Tarımda, sanayide, lojistikte hizmetlerde inşallah Sakarya gelişimini devam ettirecek. Biz hükümet olarak Sakarya için ve 80 vilayetimiz için ne lazımsa yapmaya gayret ediyoruz" ifadelerine yer verdi. Sakarya Valisi Rahmi Doğan, AK Parti Sakarya Milletvekilleri, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar ile iş insanlarının katıldığı program, Bakan Bolat’ın konuşmasının ardından basına kapalı şekilde soru-cevap kısmı ile devam etti.