GÜNDEM - 18 Mart 2025 Salı 10:01

Gazeteci Umur Talu genç iletişimcilerle buluştu

A
A
A
Gazeteci Umur Talu genç iletişimcilerle buluştu

Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin gerçekleştirdiği İletişim Günleri’ne katılan Gazeteci Umur Talu, öğrencilerle buluşarak bugünden yarına gazeteciliği anlattı.


Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin Comm-Unite adıyla düzenlediği İletişim Günleri kapsamında üç gün boyunca, konferanslar, atölye çalışmaları ve sergiler gerçekleşti. "Bugünden Yarına Gazetecilik" adlı konferansa konuk olan deneyimli Gazeteci Umur Talu, gençlere gazetecilik mesleğinin gerekliliklerini anlatarak tavsiyelerde bulundu. Gazetecilik kariyerine 1980’de Günaydın Gazetesi’nde başlayan Talu, Güneş Gazetesi’nin kuruluşunda bulundu ve daha sonra sırasıyla Cumhuriyet, Milliyet, Star, Sabah ve Habertürk gibi gazetelerde üst düzey görevlerde yer aldı.


Gazeteciliğin yanında üniversitelerde dersler de veren Talu, kariyer sürecini anlatarak "Babam gazeteciydi, ailemde de gazeteciler vardı. Boğaziçi Üniversitesi’nde okurken ekonomi üzerine akademik kariyer yapmak istedim fakat sonrasında işler ters gitti. Gazeteci olmaya karar verdim. Gazeteciliği genç yaşta sendikada bildiri yazarken, bilgiyi ortak bir algıyla ifade ederek öğrendim. Genel yayın yönetmenliği görevine çok genç yaşta geldim. Bir noktada Türkiye’nin en büyük medya grubu ortaya çıktı. Oradan istifa ettikten sonraki hayatım tamamen köşe yazılarıyla geçti. Sonra gazeteciliğin felsefesini öğrenmek istedim. O çabanın içinde ortaya ‘Hak ve Sorumluluk Beyannamesi’ çıktı. Bence dünyanın en iyi beyannamelerinden biri. 3 bin gazeteci imzaladı. Etik, araştırmacı gazetecilik, habercilik üstüne üniversitelerde ders verdim" dedi.



"İyi gazetecilerin sorumluluğuna ihtiyaç var"


Gazetecilikte en çok neyi sevdiği sorusunu yanıtlayan Talu, "İnsanlığa dair bir şeyleri değiştiren her köşe yazım beni mutlu etti. Ama onun dışında esas sevdiğim şey, gazete, sayfa yapmak, haberi değerlendirmek, bir muhabirle diyalog içinde olup ona sorular sormak. Bütün bu dinamizmden, heyecandan keyif aldım. Ben gazeteciliğe başladığımda faks yoktu, teleks vardı. Teleksle bu işe başlayıp bugünkü araçlara kadar geldim. Hepsini öğrendik, hepsinin içinde değişmek zorunda kaldık. Ama gazeteciliğin ilk gününden bugüne kadar özü aynı; öğrenmek, anlatmak, eleştiriyi canlı tutmak. Benim gazetecilikteki ana temam, insanların çaresizlikleri içinde onların sesi olabilmekti. Kullandığınız araç ne olursa olsun temel budur. O ruhun hala canlı olması gerekiyor. Bütün dünyada iyi gazetecilerin sorumluluğuna ihtiyaç var. Gazeteciliğin ruhu şudur; ‘Burada bir acı var’ demek ve buna karşı bir duyarlılık, bir merak geliştirmek" şeklinde konuştu.



"En büyük gücüm aidiyetimin olmaması"


Gazetecilik mesleğinin doğasından bahseden Talu, "Gazetecilik ruhunda fikri takip çok önemli. Ben unutmam mesela, aynı çocuğu 18 yıl sonra bir daha yazarım. O yüzden o ailelerle gönül bağım sürer. O çocuğun, o kadının hikayesini unutturmamaya çalışırım. Başka insanlara, onun da başına bir şey geldiğinde onu da ihmal etmeyecek insanlar olduğunu ve bunların gazeteciler olduğunu göstermek gerekir. Buna ihtiyaç var. Bir haberi yazmadan önce, neye bakacağına karar vermek önemli. İkincisi, baktığım şeyi hangi akıl, hangi bilgi, hangi arka bilgi, hangi vicdanla göreceğim? Üçüncüsü ise bunu nasıl ve hangi araçla ifade edeceğim sorusu. Ben aklın kalbi, kalbin de aklı olması gerektiğine inanırım. Seviyorsan, meraklıysan, elindeki konuyu dert edinmişsen onu sonuna kadar kovalayacaksın. Bu yorgunluk değil, bu zevkli bir şey. En büyük gücüm, aidiyetimin olmaması. Her şeyi aynı anda eleştirebilecek gücünüz, aklınız, muhakeme yeteneğiniz, merakınız, özerkliğiniz ve bağımsızlığını olabiliyorsa, bu insana güç kazandırıyor." diye konuştu.



"Vicdani gazetecilik"


Öğrencilere gazetecilikle ilgili tavsiyelerde bulunan Talu, şunları söyledi: "Ben yaptığım gazeteciliği ‘vicdani gazetecilik’ olarak tanımlıyorum. Çok vicdanlı olup, çok beceriksiz olabilirsiniz, o iyi değil ama kötü de değil. Çok zeki, cevval ve becerikliyseniz ve çok vicdansızsanız, bu kötü. Çünkü bu kötülük yapar. Hızlı olacaksın, meraklı olacaksın. Benim bütün kariyerim başkalarının görmediklerini görmekle oluştu. Her yaptığım işte kimsenin bakmadığı taraflara bakmaya çalışıyorum."



Gazeteci Umur Talu genç iletişimcilerle buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Kahverengi kokarcada cezbet-öldür yöntemi ile mücadele: "Kışlaklardan çıkışta kahverengi kokarcanın yönünü siz belirleyin" Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, kahverengi kokarcaya karşı cezbet-öldür yöntemi ile mücadele hakkında dikkat edilecek hususları hatırlatarak üreticilere "Kışlaklardan çıkışta kahverengi kokarcanın yönünü siz belirleyin" çağrısında bulundu. Karadeniz Bölgesi’nde tarımsal üretiminde başta fındık olmak üzere birçok üründe önemli ölçüde verim ve kalite kayıpları meydana getiren, tahripkâr ve istilacı bir zararlı olan kahverengi kokarca ile mücadelede cezbet-öldür yöntemi hakkında bilgi veren İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, "İlimizde, 2025 yılı ilkbahar döneminde, kahverengi kokarcanın kışlaklardan çıkarak üretim alanlarına yönelmeden önce, ‘cezbet- öldür yöntemi’ ile mücadele amaçlı 8 bin 200 adet feromon, İl Müdürlüğümüzce, bulaşık alanlar önceliklendirilerek, ilçe müdürlüklerimize teslim edilmiştir. Kışlaklardan çıkış sıcaklık ortalaması 12,5 derece baz alındığında ilimiz için Tarım ve Orman Bakanlığınca ruhsatlandırılmış kahverengi kokarca feromonları kullanılarak tarım arazilerinin iç kısımlarında kesinlikle olmayacak şekilde, tarım parsellerine komşu orman ağaçları, yabanı meyve ağaçları gibi üzerinde meyve olmayacak ve/veya meyvesi tüketilmeyecek olan ağaçlara, mümkün olması halinde tarım parsellerinin güney kesimlerindeki kısımlar seçilerek, güneş görebilecek şekilde, yerden en az 1,5 metre yükseğe feromon cezbediciler asılmalıdır. Bu belirlenen alanlarda, feromonların etki mesafesi olan 25 m’lik yarıçaplı daire alanı dikkate alınarak, en fazla yaklaşık 2 bin m2 (2 dönüme)’ye bir tane gelecek şekilde asılma işlemi gerçekleştirilmelidir. Belirlenen bu cezbet öldür alanları 5-7 günde bir Tarım ve Orman Bakanlığımızca kahverengi kokarcaya karşı ruhsatlandırılmış olan kimyasal ürün uygulamaları iklim ve yağış faktörü de dikkate alınarak ilimizde mayıs ayının son haftasına kadar tekrarlanmalıdır" dedi. Sağlam, cezbet-öldür noktaları belirlenirken dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıraladı: "Belirlenen noktalar tarım parsellerinin içerisinde kesinlikle olmamalıdır. Tarım parsellerine komşu parsellere, özellikle güneş gören güney kesimlere asılması tercih edilmelidir. Feromonlar yerden en az 1,5 metre yukarıya, mümkün olması halinde 1,8-1,9 m yüksekliklere asılmalıdır. Feromonlar mevcut olması halinde akağaç, kokar ağaç, catalpa, kurtbağrı gibi ağaçlara, mevcut olmaması halinde meyvesiz ağaçlara veya meyvesi tüketilmemek şart ile meyve ağaçlarına asılabilir (Yoğun ilaçlama yapılacağı için meyveler kesinlikle tüketilmemelidir). Seçilen ağaçların yaprak izdüşüm çapının geniş olması halinde bir ağaç üzerine madde 2’deki şartlar dikkate alınarak 3 adet feromon asılabilir. Feromonun asılmasında güney, doğu ve batı yönleri tercih edilebilir. Feromon asılmış olan ağaçlara, 5-7 günde bir kimyasal ürün uygulanır." İbrahim Sağlam, "İlimizde üreticilerimizin, il/ilçe tarım ve orman müdürlüklerimiz ile irtibatlı olmalarını, kahverengi kokarcanın kışı geçirdiği korunaklı alanlarda hareketlenmeye başlayacağı mart ayı ve nisan ayı ortasına kadar bütünsel bir anlayışla, hep birlikte mekanik mücadele yapılmasını,( Ev, depo, seren, ahır, garaj, çatı vb.) zararlının bulunduğu yerlerde toplanıp imha etmelerini, ayrıca cezbet- öldür yöntemi ile mücadeleyi de titizlikle yürütmeleri gerekmektedir. Mücadele yöntemlerini entegre ederek, yapılacak olan mücadelenin zararlı popülasyonunu önemli oranda düşüreceğini, verim ve kaliteye olumlu yansımalarının olacağını, üreticilerimizin mücadele çalışmalarını titizlikle yürütmeleri büyük önem arz ediyor" diye konuştu. Terme’de mücadele Öte yandan, Terme Belediyesi, Karadeniz Bölgesi’nde başta fındık olmak üzere tarım ürünlerine büyük zarar veren kahverengi kokarca böceğiyle mücadele çalışmalarını Terme İlçe Tarım Müdürlüğü ile birlikte kararlılıkla sürdürüyor. Terme Kaymakamlığı’nın koordinesinde Terme Belediyesi ile Terme İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Terme Ziraat Odası iş birliğinde yürütülen çalışmalarda kahverengi kokarcanın bulunabileceği alanlarda ilaçlama çalışması yapılıyor. İlaçlama çalışmalarıyla, böceğin başta fındık olmak üzere tarım mahsullerine verdiği zararın kısa sürede ortadan kaldırılması hedefleniyor. "Mücadeleye devam" Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, "Kahverengi kokarcanın kontrol altına alınması için biyoteknik, kimyasal, mekanik ve biyolojik yöntemlerle bölgemizde ciddi bir mücadele yürütülüyor. Biz de Terme Belediyesi olarak bu mücadeleye destek vermek amacıyla 82 mahallemizin muhtarımız ve ilgili kurumlarımızla koordineli bir şekilde, kış ve ilkbahar dönemi için ayrı ayrı çalışma yürütüyoruz. Evlerde mekanik mücadele dediğimiz, toplanıp imha edilmesi ve ilaçlama önem arz ediyor. Bunu halkımız kendi çabasıyla yapmak durumunda. Belediyemiz, Terme İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve muhtarlarımız ile birlikte ilaç, ekipman ve ekip desteğinde bulunarak topyekûn mücadeleye devam ediyoruz" dedi.
Gümüşhane Gümüşhane’de 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi kutlamaları Gümüşhane’de 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıldönümü düzenlenen bir dizi programla kutlandı. Kutlama programı Hükümet Konağı önündeki Atatürk Anıtına Vali Aydın Baruş ve Belediye Başkanı Vedat Soner’in çelenk sunumuyla başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından buradaki program sona erdi. Daha sonra 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Gümüşhane Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa geçildi. Fuaye alanında öğrenciler tarafından hazırlanan resim sergisinin açılışının ardından Ali Fuat Kadirbeyoğlu Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan "Malazgirt’ten Bugüne Şühedanın İzinde" adlı oratoryo gösterisi sergilendi. "Şehitlerimizin bize bıraktığı emanete sahip çıkacağız" Çanakkale ruhunun yeni nesillerin gönüllerinde yaşadığının altını çizen Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, "18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümü ve Şehitleri Anma Günü vesilesiyle bu anlamlı program hepimizi derinden duygulandırdı. Bu güzel gösteriyi hazırlayan kıymetli öğretmenlerimize ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Bizler, şehitlerimizin bizlere bıraktığı mirasa sahip çıkacağız ve o mirası yüreğimizin en derin köşesinde yaşatacağız ki bu topraklar bir daha düşman çizmesiyle çiğnenmesin. Biz eminiz ki Çanakkale ruhu nesillerinin yüreğinde yaşamaya devam ediyor ve biz biliyoruz ki vatan için gerek duyulduğunda, bu milletin evlatları ölüme koşmaktan asla tereddüt etmez. Allah vatanımızı böldürtmesin, bayrağımızı indirtmesin, ezanımızı dindirtmesin ve Türk milleti kıyamete kadar baki olsun. Şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz" dedi. Gümüşhane Kültür Merkezi’nde düzenlenen programın ardından Gümüşhane Valisi Aydın Baruş ve protokol etkinlikler kapsamında Emirler Mezarlığı’ndaki şehit kabirlerini ziyaret etti. Programda şehit mezarlarına karanfil bırakılırken aziz şehitler için dualar edildi. Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü etkinlikleri kapsamında son olarak Pençe-Kilit Harekâtı sırasında 2022 yılında Kuzey Irak’ta el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Selman Güler’in annesi Ayfer Güler’e, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı takdim etti. Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen takdim töreninde konuşan Vali Baruş, "Bu madalya, şehidimizin eşsiz bir hatırası olarak sizinle kalacak. Devletimiz her türlü ihtiyacınızda bütün kurumlarıyla her zaman yanınızda olacak. Şehidimizin onurunu ve şerefini hayat boyu yaşatmaya gayret edeceğiz" diye konuştu.
Kütahya Hisarcık’ta 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 110. yıldönümü etkinlikleri 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 110. yıldönümü etkinlikleri Kütahya’nın Hisarcık ilçesinde de düzenlenen törenle kutlandı. Hisarcık Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonunda düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve günün anlam ve önemi ile ilgili konuşmanın ardından "Çanakkale Deniz Zaferi" isimli sinevizyon gösterisi sunuldu," Vatan Destanı" isimli şiir okundu, "Bir avuç Vatan toprağı" haritası oluşturuldu. Öğrenciler tarafından " Kınalı Ali " isimli mektup okundu. " Vatan Size Minnettar" adlı gölge oyunu gösterisi sunuldu. Daha sonra Çanakkale Türküleri seslendirildi. Programın sonunda 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 110. yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen "Bir Kahramanlık Destanı Çanakkale" temalı ilkokullar arası resim, ortaokullar arası şiir ve liseler arası kompozisyon yarışmalarda ilk üç dereceye giren öğrencilere ödülleri Kaymakam Muhammet Samet Bahar, Belediye Başkanı Mustafa Demirtaş, Hisarcık Meslek Yüksek Okulu Müdürü Burak Kavaslar, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Alparen Korkut ve İlçe Emniyet Amiri Ayhan Istık tarafından verildi. Etkinlikler çerçevesinde Merkez Çarşı Camiinde tüm şehitler için mevlit okutuldu, protokol üyeleri tarafından şehit mezarları ziyaret edildi.