GÜNDEM - 17 Mart 2025 Pazartesi 23:45

Ünlü oryantal Tanyeli hayatını kaybetti

A
A
A
Ünlü oryantal Tanyeli hayatını kaybetti

İstanbul’da uzun bir süredir kanser tedavisi gören oryantal Tanyeli hayatını kaybetti.


Asıl adı Öznur Kral olan ve 2,5 senedir pankreas kanseriyle mücadele eden 54 yaşındaki oryantal Tanyeli, birkaç gün önce entübe edilmişti. 2 yılı aşkın süredir pankeras kanseriyle mücadele eden Tanyeli, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.


4 aydır hastanede tedavisi süren Tanyeli, 27 Şubat’ta sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda sağlık durumuyla ilgili, "Hastanedeyim, Allah nasip ederse bugün yarın taburcu olacağım inşallah" ifadelerini kullanmıştı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara DEM Parti Eş Başkanı Bakırhan: "Bu süreci barışla taçlandırmak için pedal çevirmeye devam etmeliyiz" DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, "27 Şubat’taki asrın çağrısı demokrasinin pusulasıdır. Bu süreci barışla taçlandırmak için pedal çevirmeye devam etmeliyiz" dedi. Bakırhan partisinin grup toplantısında konuştu. Bakırhan, Suriye’de yaşanan gelişmelerin Ortadoğu’yu ilgilendirdiğinin altını çizerek, "Suriye’de Özerk Hükümet ile Geçici Şam Hükümeti arasında imzalanan anlaşmayla birlikte Suriye ve Orta Doğu’da da önemli gelişmelerin aynı zamanda kapısı aralandı. Halkların statüsünün tanındığı, eşit, adil bir Suriye için büyük bir fırsat ortaya çıktı. Suriye’deki anlaşmaya Türkiye’deki barış ve demokratik toplum çağrısı damgasını vurmuştur. Bu mutabakata atılan imza henüz kurumadan Suriye’de halkların ve inançları görmezden gelen bir geçiş anayasası yürürlüğe girdi. 13 Şubat’ta Suriye Geçici Anayasasını açıkladılar. Bu Suriye’yi yeni bir karanlık döneme sürükleme girişimidir. Bu Geçiş Anayasası bölgesel barış umudunu zedeleyen bir yaklaşıma sahiptir. 15 gün Geçici Hükümet bir Anayasa Hazırlık Komisyonu kurmuş. Hangi dinamiklerle görüştüler, ne zaman görüştüler kimsenin haberi olmadı. Kürtlerle görüşülmemiş, Alevilerle görüşülmemiş, Süryanilerle, Dürzilerle görüşülmemiş. Böyle bir anayasa olabilir mi? Kapsayıcı olabilir mi? Ülkenin adını da koymuşlar. 15 günlük çalışma içerisinde. Suriye Arap Cumhuriyeti mezhepçi, tekçi, 100 yıldır bölgenin sorun yaşamasına sebebiyet veren o tekçi mantıkla Suriye Arap Cumhuriyeti demişler. Sen en başından Suriye Arap Cumhuriyeti dersen Kürtler kendisini neresinde görecektir. Katlettiğin Aleviler neresinde görecek, Süryaniler, Ezidiler, Hristiyanlar neresinde görecekler" ifadelerini kullandı. "139 ayrı merkezde halk toplantıları gerçekleştirdik. Bu toplantılara yaklaşık 50 bin kişi katıldı. 50 bin kişi ev ev, sokak sokak dolaşacak. Barış çağrısını her sokakta güçlü bir şekilde yansıtacak" diyen Bakırhan, "Bu toplantılarda halkın büyük ilgisini gördük. Halkın talepleri var, haklı kaygıları var. Biz böylesine samimiyken insanlar katlediliyor. Halk Öcalan’a güveniyor. İnşallah bu kaygıları da giderecek daha güçlü, daha örgütlü bir çabanın içerisinde olacağız. Ama her şeyden önce, bütün bu kaygılara rağmen halk Öcalan’a güveniyor. Öcalan’ın çağrısını kendisine pusula yapacağını dile getiriyorlar. Barışın en büyük teminatı da Öcalan’ın yapmış olduğu çağrı olduğunu belirtmek istiyorum. Bütün ziyaret ve toplantılarda gördüğümüz manzara netti. Ne istiyor halklarımız? Özgürlük istiyor, zemin hazır, irade hazır, umut var. O zaman neden yol almayalım? Çünkü biz de hazırız. 27 Şubat’taki asrın çağrısı demokrasinin pusulasıdır. Bu süreç barışla taçlandırmak için pedal çevirmeye devam etmeliyiz. Pedalı Öcalan büyük bir cesaretle, büyük bir sorumlulukla yerine getirdi. Şimdi pedal çevirme sırası kimde? İktidarda, devlettedir. Hadi buyurun. Çevrilen pedalı devam ettirip bu ülkeyi barışa, özgürlüğe kavuşturalım. Öcalan’ın çağrısını üzerine 24 saat bile geçmeden PKK kendini feshetme kararı aldı. Fesih kongresinin yapılması ve sürecin en kritik eşiğin aşılması için güvenli bir ortam lazım, buyurun güvenli ortamı sağlayın. Madem çok istiyorsunuz kongre toplansın. Öcalan çağrısını yerine getirsin. Öcalan’ın kendi partisinin kuracağı kongreyi yöneteceği, katılacağı mekanizmayı bir zahmet oluşturun." DEM Parti Eş Başkanı Bakırhan, toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakırhan, Adalet Bakanlığı’na başvuru yapılıp yapılmadığına ilişkin soruya, "Heyetimizin İmralı’ya gitmesini yararlı görüyoruz. Çağrının sonuçlarını paylaşmak gerekiyor. Öcalan’ın ne diyeceğini, nasıl mesajlar vereceğini toplum merak ediyor. Nevruz sonrası olursa oradan halka bu çağrıyı perçinleyecek bir çağrı gelirse memnun oluruz. Heyetimiz başvuru yaptı. Heyetin oradan bir mesaj getirmesinde sakınca yok. Bunu umuyoruz" ifadelerini kullandı. Bakrırhan ’umut hakkı’ konusundaki soruya şöyle cevap verdi: "Bu mesele Adalet Bakanını aşan bir konudur. Çözüm olacaksa, barış olacaksa, yeni demokratik bir zemin oluşturulacaksa, umut hakkı cezaevlerindeki kumpas davaları da, doluluk oranı da gözden geçirilmelidir. Öcalan dört yıldır ailesiyle mi görüştü? Saklamadan sakınmadan her şeye yanıt olmaya çalışıyoruz. Umut Hakkı bir haktır. Evrensel hukukun karar verdiği AİHM karar verdiği evrensel bir haktır. İnsanlar sonsuza dek hapishanede mi kalacak?" şeklinde konuştu. Bakırhan, Öcalan’ın PKK Kongresine mektup göndermesini de önemsediklerini sözlerine ekledi.
Isparta Isparta’da 71 bin 520 makaron ve 57 kıyılmış tütün ele geçirildi Isparta İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, 15-17 Mart tarihlerinde düzenlediği operasyonlarda 71 bin 520 makaron ve 57 kg kıyılmış tütün ele geçirdi. 5 şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı. Isparta İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, kaçakçılık suçlarının önlenmesine yönelik gerçekleştirdiği operasyonlarda çok sayıda bandrolsüz makaron ve tütün ele geçirdi. Edinilen bilgilere göre, çevre illerden Isparta’ya kaçak makaron ve tütün mamullerinin getirildiği bilgisi üzerine 15-17 Mart 2025 tarihleri arasında farklı ilçelerde operasyonlar düzenlendi. İlk olarak, 15 Mart’ta Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince düzenlenen operasyonda, şüpheli iki şahsın aracında yapılan aramada 31 bin 160 adet bandrolsüz dolu makaron ele geçirildi. Şüpheliler hakkında adli işlem başlatılarak kaçak ürünlere el konuldu. Aynı günde ikinci operasyon gerçekleştirildi Aynı gün, Senirkent İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyonda, bir şüphelinin aracında yapılan aramada 3 bin 220 adet bandrolsüz dolu makaron ve 5 kilogram kıyılmış tütün ele geçirildi. Şüpheli hakkında yasal işlem başlatıldı. Malzemelere el konuldu 17 Mart’ta Yalvaç İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan operasyonda ise, iki şüpheliye ait ev, işyeri ve araçlarda yapılan aramalarda 27 bin 140 adet bandrolsüz dolu makaron, 11 bin adet bandrolsüz boş makaron, 52 kilogram kıyılmış tütün ve 1 adet elektrikli sigara sarma makinesi ele geçirildi. Şüpheliler hakkında adli işlem başlatılarak ele geçirilen malzemelere el konuldu.
İstanbul İstanbul Üniversitesi, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal etti İstanbul Üniversitesi, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 28 kişinin diplomalarının ’yokluk’ ve ’açık hata’ gerekçeleriyle iptal edildiğini duyurdu. İstanbul Üniversitesi, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da olduğu 28 kişinin diplomasını iptal ettiğini duyurdu. Üniversite tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Üniversitemiz Yönetim Kurulu’nun 18 Mart 2025 tarih ve 61. toplantısında alınan 3 sayılı karar ile; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.02.2025 tarih ve 2025/44681 soruşturma sayılı ve ekinde yer alan Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı’nın 17.02.2025 tarih ve E-68918934-663.08[2024/519-04-R]-12 sayılı ’Araştırma Raporu’nda yer alan tespitler çerçevesinde üniversitemizde görevlendirilen İnceleme Komisyonu tarafından hazırlanan rapor uyarınca, Yükseköğretim Kurulu kararlarına ve mevzuatın aradığı şartlara aykırı olarak 1990 yılında Üniversitemiz İşletme Fakültesi İngilizce programına usulsüz yatay geçiş yapan 38 kişiden kaydı silinen 10 kişinin yatay geçiş kararlarının; geri kalan ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı’nın ’Araştırma Raporu’nda adı geçen kişi dahil mezun olan 28 kişinin yatay geçiş kararlarının ve bu kararlara dayalı olarak bu kişilerin elde ettikleri mezuniyetlerin ve diplomaların ’yokluk’ ve ’açık hata’ gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptal edilmesine; Üniversitemizin tüm fakültelerinde yapılmış olan yatay geçişlerle ilgili inceleme ve araştırmalara devam edilmesine ve akabinde gerekli iş ve işlemlerin tesis edilmesine karar verilmiştir. Alınan karar ve bu karara dayanak teşkil eden bütün bilgi ve belgeler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na (YÖK) ivedilikle gönderilecektir."