GÜNDEM - 17 Mart 2025 Pazartesi 20:27

Tarihi Binbirdirek Sarnıcı iftarda vatandaşları ağırlıyor

A
A
A
Tarihi Binbirdirek Sarnıcı iftarda vatandaşları ağırlıyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü, hayırsever vatandaşların desteğiyle her gün 750 kişi kapasiteli tarihi Binbirdirek Sarnıcı’nda iftar sofraları kurarak vatandaşları ağırlıyor.


Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü, bu yıl da 81 ilde geleneksel iftar sofraları kuruyor. Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü, hayırsever vatandaşların desteğiyle her gün 750 kişi kapasiteli tarihi Binbirdirek Sarnıcı’nda iftar sofraları kurarak vatandaşları ağırlamaya devam ediyor. Ramazan ayı boyunca bu eşsiz mekanda düzenlenen iftarlar, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve yemek duasıyla başlıyor. İftarın ardından misafirlere Osmanlı macunu, Osmanlı şerbeti, pamuk şeker ve patlamış mısır gibi geleneksel lezzetler sunuluyor. İftara gelen vatandaşların çocuklarının keyifli vakit geçirmesi için oyun parkı kurulurken, aynı zamanda Nasreddin Hoca, Keloğlan, Hacivat ve Karagöz gibi geleneksel Türk tiyatrosu gösterileriyle hem eğlenmeleri hem de öğrenmeleri sağlanıyor.


Bereketin paylaştıkça arttığı vakıf sofralarında Ramazan ayı boyunca başta yetimler, öksüzler, devlet yurtlarında kalan kimsesiz çocuklar, yüksek ve ortaöğrenim gören öğrenciler olmak üzere tüm vatandaşlar bu tarihi mekanda ağırlanacak. Ayrıca mobil aşevi aracıyla Tekirdağ ili merkez ve ilçelerinde günlük 750 kişiye sıcak


yemek ikramı yapılacak.



"Tarihi bir yerde yemek yemek çok farklı"


Ailesiyle iftara gelen Mine Masal Baysal, "Böyle tarihi bir yerde yemek yemek cidden çok farklı ve güzel bir deneyim. 10-11 kişi geldik" dedi.


Davet edildiklerini ve iftardan memnun kaldıklarını ifade eden Gurbet Turgut, "Kızımın adına geldik. Davet edildik ve geldik. Çok memnunuz. Teşekkür ederiz, Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından çağrıldık" şeklinde konuştu.



"Ramazan boyunca devam eden bir etkinlik"


İftar programını beğendiğini söyleyen Tuncay Yılmaz, "Programı çok beğendik. Çok güzel bir etkinlik. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından düzenleniyor. Ramazan boyunca devam eden bir etkinlik. İlk defa geliyoruz. Eşim ve kızımla geldim" diye konuştu.


Ceylin Yılmaz ise, "Bence çok güzel bir program olmuş. Yemekler ve ortam çok güzel" dedi.



Tarihi Binbirdirek Sarnıcı iftarda vatandaşları ağırlıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Edebiyat Fakültesinde "Filistin Edebiyatı ve Gassân Kenefâni" söyleşisi gerçekleştirildi Anadolu Üniversitesi Öğrenci Kulüpleri Koordinatörlüğü Edebiyat Kulübü tarafından düzenlenen "Filistin Edebiyatı ve Gassân Kenefâni" başlıklı söyleşi Prof. Dr. Taciser Tüfekçi Sivas Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yazar Prof. Dr. Fatıma Betül Üyümez’in konuşmacı olduğu söyleşiye; Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Barış Kılınç, Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Fuat Güllüpınar, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Dinç, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi ve Edebiyat Kulübü Danışmanı Prof. Dr. Gökhan Tunç ve öğrenciler katılım gösterdi. "Edebiyatın kurşundan daha güçlü olduğunu anlamak ve anladığımı göstermek için ben de bu sahnedeyim" "Filistin’i kültür, sanat, edebiyat, bilim ve sporu da içerisine alan tüm disiplinleriyle konuşmalıyız." diyen Anadolu Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel etkinliğin açılış konuşmasında şunları söyledi: "Her zaman olduğu gibi bugün de Filistin’i sevdiğimizi ve yanında olduğumuzu bir daha söylemek için buradayız. Edebiyatın kurşundan daha güçlü olduğunu anlamak ve anladığımı da göstermek için ben de bu sahnedeyim. Bu kapsamda bizlere düşen görev her platformda Filistin’i konuşmak, anlamak ve anlatmaya devam etmek olacaktır. Biz de İbrahim’in yakılacağı ateşe su taşıyan karınca gibi küçük de olsa bir taş atmak üzere buradayız. Taş atanlara, taş atanların çok olduğunu bilerek bunları söylüyoruz." Rektör Adıgüzel konuşmasını Tim Blunk’ın "Bir Taş At" şiirini okuyarak sona erdirdi. "Hepimizin bildiği üzere Filistin, yüzyıllardır süregelen direnişin sabrın ve insanlık onurunun sembolüdür" Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Fuat Güllüpınar ise "Filistin Edebiyatı ve Gassân Kenefâni" başlıklı söyleşinin açılış konuşmasında şunları söyledi: "Bugün burada insanlık tarihinin en kadim coğrafyalarından birinin edebiyatına odaklanmak ve Filistin halkının sesi olan Yazar Gassân Kenefâni’yi konuşmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Filistin yalnız bir coğrafyanın adı değildir. Hepimizin bildiği üzere Filistin, yüzyıllardır süregelen direnişin, sabrın ve insanlık onurunun sembolüdür. Edebiyat; bu onurlu halkın yaşadığı acıların, umutların ve özlemlerin en güçlü anlatıcısıdır. Çünkü edebiyat; zulme karşı direnişin, kimlik mücadelesinin ve özgürlük özleminin en etkili silahıdır. Hepinize katılımınız için teşekkür ediyor, verimli bir etkinlik olmasını temenni ediyorum." "Filistin’in yaşadığı acılara duyarlı olmamız gerektiği gibi, edebiyatını da anlamalı ve tartışmalıyız" Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yazar Prof. Dr. Fatıma Betül Üyümez "Filistin Edebiyatı ve Gassân Kenefâni" başlıklı söyleşide öncelikle Filistin’in tarihini kısaca katılımcılara aktardı. Söyleşinin devamında Filistin Edebiyatı üzerine açıklamalarda bulunan Üyümez: "Filistin’in yaşadığı acılara duyarlı olmamız gerektiği gibi edebiyatını da anlamalı ve tartışmalıyız. Filistin edebiyatının en önemli isimlerinden biri Mahmud Derviş’tir. Filistin edebiyatı denilince akla gelen bir diğer önemli isim ise Gassân Kenefâni’dir. Kendisinin pek çok eseri Türkçeye çevrilmiştir. Kenefâni, arap coğrafyasında yaygın bir şekilde okunan bir yazar olmanın yanı sıra basın dünyasına da renk vermiş bir gazeteci, aktivist ve mücadele insanıdır. Kendisi 1955’de Kuveyt’e gitmiş ve siyasetin içerisine girmiş, öyküler yazıp gazetecilik yapmıştır. Şam’da Arap Dil ve Edebiyatı alanında üç yıl okumuştur. Kaynaklar Kenefâni’nin siyasi sebeplerden dolayı eğitimini tamamlayamadığını söylüyor. Erken yaşta vefat eden Gassân Kenefâni’nin yirmiye yakın basılmış kitapları ve öyküleri bulunuyor. Kendisinin ayrıca ölmeden önce tamamlayamadığı kitapları da var. Filistin üzerine yazdığı dört adet kitabı da bulunan Kenefâni, edebiyat eleştirisi üzerine de çalışmalar yapmıştır." Üyümez konuşmasının devamında Gassan Kenefânî’nin yazmış olduğu "Güneşteki Adamlar", "Hayfa’ya Dönüş" romanları ve "Hüzünlü Portakallar Diyarı" öyküsü eserleri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Söyleşi, Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel tarafından Prof. Dr. Fatıma Betül Üyümez’e hediye takdimi ile sona erdi.
Eskişehir OEDAŞ sıfır atık vizyonuyla 8,7 ton atığı ekonomiye kazandırdı 2030 yılına kadar atıklarını yüzde 50 azaltmayı, 2050’ye kadar ise sıfırlamayı hedefleyen elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ, geçtiğimiz yıl 8,7 ton atığı ekonomiye kazandırdı. Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta elektrik dağıtım hizmeti sağlayan elektrik dağıtım şirketi Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliğini odağına alarak atıklarını sıfırlamaya yönelik çalışmalar yürütüyor. OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, şirketin bu alandaki faaliyet ve projeleri hakkında bilgi verdi. "Atıklarımızı bir yılda yüzde 12 azalttık" 2030 yılına kadar atıklarını yüzde 50 azaltmayı, 2050’ye kadar ise sıfırlamayı hedeflediklerini söyleyen Yalçın, "OEDAŞ olarak, ‘Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ne sahip lokasyonlarımızla Sıfır Atık Yönetmeliği şartlarını yerine getiriyor; doğanın korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi, atık miktarının minimize edilmesi, insan sağlığı ve tüm kaynakların korunması hedefiyle yatırımlar gerçekleştiriyoruz. 2024 yılında da bu yaklaşımımız ve geliştirdiğimiz iyi uygulamalar sayesinde 2 bin934 ton karışık atık, 2 bin 385 ton kağıt, bin 657 ton evsel atık, bin 199 ton plastik, 526 kg cam ve 38 kg metal olmak üzere toplam 8,7 ton değerlendirilebilir atığı ekonomiye kazandırdık. Öte yandan atıklarımızı yalnızca ayrıştırmakla kalmıyor, aynı zamanda miktarını da azaltıyoruz. 2024 yılında da bir önceki yıla göre yüzde 12 daha az atık oluşturduk. Döngüsel ekonomiye kazandırdığımız 8,7 ton atık sayesinde 63 ağacı kesilmekten kurtardık. Bununla birlikte 5 bin 273 litre petrol, 1,40 ton ham madde, 27.394 kWh enerji ve 102,54 metreküp su tasarrufu sağladık" dedi. "Kapakları sandalyeye, hurdaları yuvaya dönüştürüyoruz" Ham madde kullanımı, emisyon azaltımı, atık yönetimi, kaynak verimliliği ve geri dönüşüm uygulamalarına yönelik yatırımlarıyla çevresel performanslarını sürekli olarak iyileştirdiklerini ifade eden Yalçın, "Yatırımlarımızdan kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) çalışmalarımıza kadar her alanda bu prensiple hareket ediyoruz. Örneğin ‘Plastik Kapaklar Sandalyelere Dönüşüyor’ sloganı ile omurilik felçlisi bireylere destek olmayı hedefliyoruz. Hurdaya çıkan malzemelerle ise sokak hayvanları için kulübe, kuşlar için yuva yapıyoruz. Biyoçeşitlilik uygulamalarımız ve yenilenebilir enerji yatırımlarımızla da bölgemizden başlayarak ülkemize katkı sağlamak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için kararlılıkla çalışıyoruz." diye konuştu.
Ankara Bakan Güler: "Çanakkale’yi tarihimize altın harflerle yazdıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ecdadımızı şükranla yâd ediyorum" Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Çanakkale’yi tarihimize altın harflerle yazdıran başta Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere yaşadığımız toprakları bizlere vatan kılan ecdadımızı rahmet ve şükranla yâd ediyorum" dedi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, ‘18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’ dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Çanakkale Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümünün büyük bir gururla kutlandığını anımsatan Güler, aynı zamanda milli ve manevi değerler için şehit olan kahramanları rahmetle andığını belirtti. Bakan Güler, "18 Mart 1915’te, Anadolu’nun her bir köşesinden ve bugünkü gönül coğrafyamızdan gelip Çanakkale’de omuz omuza mücadele eden Mehmetçiklerimiz, yedi düvelin üstün savaş gücü ve teknolojisi karşısında, iman dolu göğüslerini siper ederek istiklal ve istikbalimizin teminatı olmuşlardır" açıklamasında bulundu. "Çanakkale’yi tarihimize altın harflerle yazdıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ecdadımızı şükranla yâd ediyorum" Türk askerinin imkansızı mümkün kıldığını ve onların üstün cesareti ve fedakarlıklarının, milletin gönlünde ve hafızasında sonsuza kadar yaşayacağını kaydeden Güler, "Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un, ‘Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?’ dizelerinde de ifade ettiği gibi Çanakkale Muharebeleri, tarihte eşine az rastlanır bir şekilde, amansız mücadelelere sahne olmuştur. Deniz ve kara savaşlarında dünyanın en büyük ordularına karşı Mehmetçiğin yazdığı destansı başarılar, şanlı Türk tarihindeki en mümtaz zaferlerden biri olarak bugün de ilham ve motivasyon kaynağımızdır. Bu vesileyle Türk İstiklal Harbi’nin ön sözü olan Çanakkale’yi tarihimize altın harflerle yazdıran başta Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere yaşadığımız toprakları bizlere vatan kılan ecdadımızı rahmet ve şükranla yâd ediyorum" ifadelerine yer verdi "Şehit ve gazilerimizin bizlere emanet ettikleri kutsal vatanı ilelebet korumak boynumuzun borcudur" Bakan Güler, Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Millî Mücadele’de, Sakarya’da ortaya konan mücadele ruhunun aynı şekilde Kıbrıs’ta, terörle mücadele operasyonlarında ve 15 Temmuz’da da tezahür ettiğini ifade ederek, şu ifadelere yer verdi: "Şüphesiz ki bu asil ruh, milletimizin karakterinde ebediyen varlığını sürdürecektir. Kahraman ecdadımızdan aldığımız ilhamla, Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihî dönemde, ülkemizi daha güçlü ve aydınlık yarınlara ulaştırmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Bu çerçevede kahraman ordumuz da; hudutlarımızın güvenliğinin sağlanmasından terörle mücadeleye, Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasından uluslararası barış ve istikrarın desteklenmesine, geniş kapsamlı tatbikatların icrasından yerli ve millî savunma sanayimizin geliştirilmesine kadar birçok faaliyeti eş zamanlı olarak ve büyük bir başarıyla icra etmektedir. Elde edilen tüm bu başarılarda en büyük pay, elbette aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize aittir. Onların bizlere emanet ettikleri bu kutsal vatanı ilelebet korumak ve gelecek nesillere miras bırakmak, boynumuzun borcudur." Şehitlerin aziz hatıralarına daima sahip çıkılacağının altını çizen Güler, "Başımızın tacı olan şehit ve gazi ailelerimiz ile kahraman gazilerimizin, her daim tüm imkânlarımızla yanlarında olmaya devam edeceğiz. Aziz şehitlerimizin ruhları şad, mekânları cennet olsun" diye konuştu.
Konya Dolandırıcıların iftar vakti pes dedirten ‘iftar rezervasyon’ oyunu Dolandırıcılar, vatandaşları ağlarına düşürmek için zaman dilimlerine göre farklı yöntemler deniyor. Ramazan ayında ise ‘İftar rezervasyonunuz aktif edilmiştir’ şeklinde mesaj gönderen dolandırıcılar, mesaj içerisindeki linklerle kişinin telefonuna sızarak banka hesaplarından özel bilgilere kadar ulaşım sağlamaya çalışıyor. Uzmanlar, dolandırıcıların kara para yöntemine kadar uzanan planlarına karşı uyarıyor. Dolandırıcılar, zaman dilimlerine göre yöntemler bularak vatandaşları ağlarına düşürmeye çalışıyor. Ramazan ayında ise ‘İftar rezervasyonunuz aktif edilmiştir’ şeklinde gönderdikleri mesajlar içerisindeki linklere tıklayan vatandaşları kandırmak isteyen dolandırıcılar, kişilere ulaşıyor. Dolandırıcılar, linke tıklayan vatandaşlara ise özellikle iftar saatine yakın zamanlarda ulaşarak ağlarına düşürüyor. "İftar saatine yakın dönemde bunu yapıyorlar" Dolandırıcıların da Ramazan ayında kılık değiştirdiğine dikkat çeken avukat Asiye Tuğçe Çakır, "Yeni dolandırma sisteminde insanlara SMS veyahut WhatsApp üzerinden ’iftar programına yeriniz ayırtılmıştır, iftar rezervasyonunuz yaptırılmıştır, linke tıklayarak kesinleştirebilirsiniz veya iptal edebilirsiniz’ şeklinde linkler atmaya başladılar. Bu linklere tıklandığında eski dönemlerde kullandıkları gibi, sizlerin banka hesaplarına girerek paralarınızı çekiyorlar. Şu anda da bu yöntem çok revaçta. Aile yaşamı olan kişilerin düşüncesi ise ’acaba çocuğum mu yaptı, eşim mi yaptı, acaba bizi iftara davet eden kişiler mi yaptı, bana bir link mi gönderdiler, bu rezervasyona katılmam için tıklamam mı lazım’ şeklinde düşüncelere girerek, rehavetle iftar saatine yakın dönemde insanın gücünün kalmadığı, tükendiği zamanlarda bunu yapıyorlar" dedi. "Telefondaki bütün özel bilgilere ulaşıyorlar" Bir dolandırılma olayının ardından kişilerin özel bilgilerine kadar ulaşıldığını anlatan Çakır, "Geçmiş dönemlerde vatandaşların sadece banka hesaplarına girip oradan para çekimi yapılıyordu. Lakin teknolojinin ilerlemesi ve aynı zamanda yapay zekanın ilerlemesi nedeniyle insanların telefonundaki bütün özel bilgilere hatta her şeye ulaşıyorlar. Bizim yakın zamanda müvekkilimizin ise notlar bölümüne dahi ulaşıldı. Bu nedenle insanların ne kadar telefon kilitleri güçlü olsa bile, artık özel hayatlarına kadar giriyorlar. İnsanların artık daha dikkatli olması gerekiyor. Her şey sadece para değil bu hayatta. Yaptığınız iş gereği, ticaret yaptığınız kişi, telefonunuzda sadece sizi değil, karşı taraftaki muhatap olduğunuz kişiye de bu özel bilgilerle şantaj yapabiliyorlar. Bu yüzden daha bilinçli olmamız gerekiyor" şeklinde konuştu. "Kötü senaryo ise kara para aklama olayı" Dolandırılan kişilerin sadece maddi kayıplarla kalmadığına dikkat çeken Çakır, "Dolandırıcıların tek hedefi vatandaşların banka hesaplarının içinde bulunan paraları almak değil. Aslında bir kötü senaryo ise kara para aklama olayına da girdi durum artık. Kişilerin banka bilgilerini oradan alıp, yurt dışından aktaracakları kara paraları belirlenen hesaplara aktarıp, bu hesap üzerinden daha sonra kendi hesaplarına aktarım yapıyorlar. Bu nedenle insanlar, önceden sadece paralarından oluyorken, artık özel hayatlarından, ticari hayatlarından ve sicil kayıtlarından oluyor. Kişinin kara parayla da suçlanması ne yazık ki cezası yüksek olan suçlardır. Artık telefonlarına gelen mesajlarda, sosyal hayatta birbirimizden habersiz olabilir diye tıklayabiliyoruz ama yakın dostlarınıza, ailenize ‘bana böyle bir bildirim geldi, siz benim için bir rezervasyon yaptınız mı’ şeklinde birbirimize danışarak bu şekilde linkleri tıklamamız gerekiyor" diye konuştu.