ASAYİŞ - 15 Mart 2025 Cumartesi 09:30

Bağcılar Basın Ekspres’te süt ürünlerinin bulunduğu kamyonet devrildi. Yol trafiğe kapanırken, trafik akışının yan yoldan sağlandığı öğrenildi.

A
A
A
Bağcılar Basın Ekspres’te süt ürünlerinin bulunduğu kamyonet devrildi. Yol trafiğe kapanırken, trafik akışının yan yoldan sağlandığı öğrenildi.

Bağcılar Basın Ekspres’te süt ürünlerinin bulunduğu kamyonet devrildi. Yol trafiğe kapanırken, trafik akışının yan yoldan sağlandığı öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Ağaçların hepsini soğuktan korumak için dondurmuştu, tomurcukların yüzde 80’i çiçek açtı Amasya’da bir çiftçinin Şubat ayının son günlerinde erkenden tomurcuk açan 400 meyve ağacını kar yağışı sonrası oluşan aşırı soğuktan korumak için uyguladığı ’dondurarak dondan koruma sistemi’ başarılı sonuç verdi. 2 hafta öncesine kadar buzla kaplanan ağaçlardaki meyveye dönüşecek çiçeklerin yüzde 80’i korundu. Görenlerin şaşırıp sonucunu merakla beklediği uygulamayla yüzü gülen çiftçi Fatih Şahin, Haziran ayının ortasında hasat yapacağı günü bekliyor. Sonucu merakla bekleniyordu Hava sıcaklığının -12 dereceyi bulması üzerine bir tanesinin bile dayanamayacağını düşündüğü nektarin ağaçlarının üstüne su püskürtüp dallarının buzlanmasını sağlayan 45 yaşındaki Fatih Şahin, havadan kar tanesi gibi görünen buzla kaplı bahçesinde 3 gün boyunca sistemi uyguladı. Zarar görüp görmeyeceği merakla beklenen ürünler bu yöntemle korundu. Taşova ilçesine bağlı Yerkozlu köyündeki 6,5 dekarlık bahçede inceleme yapan Amasya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri tomurcuklanan dalların yüzde 80’inin korunduğunu belirledi. "Ağaçları dondurmasaydık meyve alamayacaktık" Çeşidi nedeniyle erken uyanan nektarin tomurcuğunun buzun içerisinde durmasıyla dışarıdaki -12 dereceye ulaşan aşırı soğuğu hissetmediğini belirten Şahin, "Ağaçları dondurmasaydık meyve alamayacaktık. Ürünümüzü yüzde 80 oranında korumayı başardık" dedi. "Çiçeklerin beklediğimizin de üstünde sağlıklı" Hava sıcaklığının gündüzün -6’ları bulduğu o günlerde tedbir alınmaması halinde nektarin ağaçlarının bir tanesinin bile çiçek açamayacağının beklendiğini anlatan Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin, "Dondurma yoluyla dondan koruma sistemi sayesinde çiçeklerin beklediğimizin de üstünde yüzde 80’inin sağlıklı olduğunu gördük" diye konuştu. "Bu ağaçların kuruyacağını bile söyleyenler oldu" Havadan kar tanesi gibi görünen buzla kaplı bahçeye uzaktan bakanların çiçek açmış sandığını hatırlatan Amasya Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cebeci ise, "Ağaçların tamamı buz kristali gibiydi. Bu ağaçların kuruyacağını bile söyleyenler oldu. Sonucu merakla bekleniyordu" şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş Fırınlarda Ramazan mesaisi sürüyor: Maraş çöreği yoğun talep görüyor Kahramanmaraş’a fırınlarda Ramazan ayı nedeniyle yoğunluk sürerken, kente özgü lezzetlerden coğrafi işaret tescilli Ramazan Çöreği’de talep görüyor. Sahur ve iftar sofralarının vazgeçilmez tatları arasında yer alan çörek, kendine has aroması ve doyurucu özelliğiyle beğenilerek tüketiliyor. Ülke genelinde olduğu gibi Kahramanmaraş’ta da 11 ayın sultanı Ramazan ayıyla fırınlarda başlayan yoğunluk devam ediyor. Kendine özgü baharat karışımıyla hazırlanan tescilli Ramazan çörekleri yoğun şekilde üretiliyor. Mahlep, tarçın, çörek otu ve susam gibi aromatik tatlarla zenginleştirilen çörek, uzun süre bayatlamaması ve besleyici yapısıyla dikkat çekiyor. Çıtır kabuğu ve yumuşak iç dokusuyla damakları şenlendiren çörek, tok tutması nedeniyle daha çok sahurda tüketildiği ifade edildi.Fırıncılar, her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan çöreklerine yoğun bir talep olduğunu belirterek üretimi artırdıklarını söyledi. Fırıncılardan Yılmaz Akçöp, Ramazan ayı boyunca çörek üretimine hız kesmeden devam edeceklerini belirterek "Kahramanmaraş çöreği gelenek haline geldi. En meşhur çöreğimizi hazırlıyoruz taş fırında odun ateşinde pişiriyoruz. Ramazan ayında ve bayramında biz çörek bayramı diye hitap ederiz. Gelen misafirlere tatlı yerine hoşaf ile tüketilmek ikram edilir. 7-8 çeşidimiz var. Yumuşak, şekerli, tuzlu, susamlı ve cips gibi çeşitlerimiz mevcut. Çöreklerin kilogramı 120-130 lira arasındadedi. Bu çöreği sevdirenin kendisinin babası olduğunu onu da depremde kaybettiklerini anlatan Akçöp, babasından kalan bu geleneği sürdürmeye çalıştıklarını kaydetti. Çörek almaya gelen müşteriler ise "Artık evler de hamur yoğurulmuyor ve insanlar hazırı tercih ediyor. Ne zaman gelseniz fırınlardan taze taze alabiliyorsunuz. Daha önce atalarımızın dedelerimizin kömbe diye adlandırdıkları yiyecek. Evlerde yapılırdı eskiden şuanda fırınlarda yapılıyor" ifadelerini kullandı.
Mersin Sıcaklık artışında dünyayı geçtik: İklim değişikliğiyle gelen ’kırbaç’ etkisi Türkiye’yi de tehdit ediyor Aşırı yağış ve kuraklıkla meydana gelen ’kırbaç’ etkisi ile iklim değişikliğine dikkat çeken Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, "İklim değişikliği hedefleri arasında görülen 1,5 dereceydi, aşmış olduk. Sıcaklık artışlarının dünya ortalaması 1,5 dereceyken bizim Mersin Körfezi ve Doğu Karadeniz’de gördüğümüz artışlar 2,5 dereceyi buluyor" dedi. Mersin Erdemli’de yer alan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, başta Akdeniz ve Karadeniz bölgesinde dünya ortalamasının üzerinde sıcaklık artışına neden olan iklim değişikliğiyle oluşan riskler hakkında uyarıcı bilgiler verdi. Prof. Dr. Salihoğlu bazı ülkelerde günlerce süren yangınlara neden olan ’kırbaç’ etkisinin Türkiye’yi de tehdit ettiğini kaydetti. Son yıllarda dünyada artan aşırı sıcak günler ve yangınlar gibi aşırı olayları duyduklarına değinen Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, en son Los Angeles’te günlerce söndürülemeyen yangını, geçen yaz Türkiye’de yoğun yangınları yaşadıklarına dikkat çekerek bunun ana sebebinin toprak nemin deki azalma ve kuraklık olduğunu söyledi. Son dönemlerde bilim insanlarının yaptığı çalışmada ’kırbaç’ etkisi dedikleri olayı görmeye başladıklarının altını çizen Prof. Dr. Salihoğlu, "Bu kırbaç etkisi aşırı yağışlar sonrası oluşan kuraklık. Aşırı yağışlar bölgedeki bitki örtüsü aşırı bir şekilde büyütüyor hemen arkasından gelen kuraklık ise bunların kurumasına ve ortaya yangını besleyen yakıtın çıkmasına sebep oluyor. Los Angeles’ te görünen etki buydu. Ülkemizde gerek Akdeniz bölgesi gerek Karadeniz bölgesi de bu konularda hassas. Dolayısıyla biz de ülke olarak bu konularda önlemlerimizi bir an önce almamız gerekiyor. Aşırı olan yağışlara da dikkat etmemiz gerekiyor. Aşırı yağışların arkasından gelecek kuraklık özellikle önü alınması zor yangınlara bölgemizde de sebep olacaktır" diye konuştu. "Çeşitli önlemleri almamız gerekiyor" Toprak nemindeki azalmaya değinen Salihoğlu, "Bölgemizde sıcaklardaki artış 1,5 dereceyi geçti. 2024 yılı dünya üzerindeki en sıcak yıl olarak tarihe geçti. İklim değişikliği hedefleri arasında görülen 1,5 dereceydi aşmış olduk. 1,5 derece artışla bile toprak neminde yüzde 20’ye varan artışlar öngörüyordu ki bu artık gerçekleşmiş demek. Düşük nemli topraklarda yangın artacaktır. Bundan sonra tarımsal faaliyetleri, yangın önlem planlarımızı, hep buna göre geliştirmemiz gerekiyor. Aşırı yağışlarda bölgemizde ciddi biçimde artacak. Özellikle Karadeniz Bölgesi’nde daha fazla aşırı yağışların artacağını öngörüyoruz. Bunlara karşı da çeşitli önlemleri almamız gerekiyor. Şehir planlamasından, tarım planlamasına, afetlerin önüne geçme planlamalarına kadar bu bilimsel gerçeklere dikkate alarak önlemleri geliştirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "En çok Akdeniz ve Karadeniz bölgesi risk altında" Son dönemlerde görülen yangınlardaki kırbaç etkisini de detaylı bir şekilde açıklayan Salihoğlu, "Kırbaç etkisi dediğimiz olay, önce aşırı yağış yani alışık olmadığımız ya da mevsim normallerinin üstündeki bir yağışla oradaki bitki örtüsünün aşırı büyümesi. Bu aşırı yağışın hemen ardından kurak dönemin bunu takip etmesi. Dolayısıyla ortaya çıkan o bitki örtüsü hızla kuruyor yangını besleyen adeta bir yakıta dönüşüyor, buna da kırbaç etkisi diyoruz. Yani önce aşırı yağış ardından aşırı kurak dönem ya da bunun tersi de bazen olabiliyor. Bu da görülmüş durumda aşırı kurak bir dönemden sonra aşırı gelen yağış da sele sebep oluyor. Çünkü çok kurumuş toprak suyu çekemiyor ve o su toprağın yüzeyinden kayıp gidip aşırı sellere sebep oluyor. Bunlara kırbaç etkisi diyoruz. Şu an Türkiye’de tüm ülkemiz esasında risk altında. Bugüne kadar daha çok Amerika’da Kaliforniya’da ya da hatırlarsınız 2022’de çok ciddi yangınlar gördük o bölgelerde. Ama bizim de gerek Akdeniz gerek Karadeniz bölgemiz risk altında" ifadelerini kullandı. "Sıcaklık dünyada 1,5 Türkiye’deki denizlerde 2,5 derece arttı" İklim değişikliğinin Türkiye’yi çevreleyen denizlerde çok etkili olduğuna da vurgu yapan Salihoğlu, "Sıcaklık artışlarının dünya ortalaması 1,5 dereceyken bizim Mersin Körfezi ve Doğu Karadeniz’de gördüğümüz artışlar 2,5 dereceyi buluyor. Marmara Denizi’nde de bölgelere bağlı olarak keza öyle. Bu kadar artan sıcaklık aynı zamanda buharlaşmayı da, tuzluluğu da arttırdı. Derin denizde sıcaklıklarda artış görüyoruz. Denizdeki dolaşım sistemlerin de değişiklik görüyoruz. Karadeniz’deki mekanizmalar ciddi biçimde değişmiş durumda. Mersin körfezinde ve açıklarındaki soğuk su oluşumlarının azaldığını görüyoruz. Aynı zamanda buradaki ekosistemi etkileyen okyanus asitlenmesi dediğimiz denizlerdeki asit oranının arttığını da gözlemliyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
İzmir Savaş mağduru Ukraynalı çocuklar Çeşme’de Alaçatı Turizm Derneği tarafından organize edilen "Bridge of Hope" projesi kapsamında, Ukrayna’nın Sumi bölgesinden gelen 28 çocuk ve anneleri Çeşme’de ağırlanıyor. Savaşın etkilerinden uzak, moral bulmaları ve farklı kültürlerle kaynaşmaları amacıyla düzenlenen proje, Ukrayna Büyükelçiliği’nin de desteğiyle hayata geçirildi. Çocuklar, Çeşme’de bir hafta boyunca Boyalık Otel’de konaklayarak hem tatil yapacak hem de Çeşme’de düzenlenen çeşitli kültürel ve sportif etkinliklere katılacak. Çocukların Çeşme’ye gelişinden önce, önemli isimlerin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya katılanlar arasında Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği’nden Maslahatgüzar Oleksii Chernyshev, Müsteşar Konstantyn Fedorenko, Birinci Katip Borys Uvarov ve Üçüncü Katip Yaroslava Yaremenko bulunuyordu. Türkiye’den ise Çeşme Kaymakamı Mehmet Maraşlı, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, Çeşme Belediye Başkan Yardımcısı Onur Gülin ve Alaçatı Turizm Derneği Başkanı ve Ukrayna Gönüllüsü Kerem Ünsal başta olmak üzere, çeşitli sektörlerden iş insanları ve sivil toplum temsilcileri toplantıya katıldı. Maslahatgüzar Chernyshev, bu önemli girişime destek veren Alaçatı Turizm Derneği’ne, Türk iş insanlarına ve tüm katkı sağlayanlara teşekkür ederek, çocukların güzel ve unutulmaz bir tatil geçirmelerini diledi. "Savaş travmalarından kurtulmasını amaçlıyoruz" Alaçatı Turizm Derneği Başkanı ve Ukrayna Gönüllüsü Kerem Ünsal, projenin amacını şöyle anlattı: "Bridge of Hope projesi ile savaşın etkilediği çocuklara moral kazandırmayı ve onları kısa bir süreliğine de olsa travmatik ortamdan uzaklaştırmayı hedefliyoruz. Projenin ilk ayağını Çeşme’de gerçekleştiriyoruz, savaş mağduru çocukların rehabilite edilmesini ve savaş travmalarından kurtulmasını amaçlıyoruz. Çocuklar burada hem dinlenecek hem de unutulmaz anılar biriktirecekler. Çocuklar için çok zengin bir program hazırladık. Çocuklar tatil boyunca birçok kültürel ve sportif aktiviteye katılarak, günlerini eğlenceli ve öğretici etkinliklerle değerlendirecekler." Planlanan etkinlikler Sanatsal Etkinlikler: Çocuklar, Çeşme’nin tarihi yel değirmenleri bölgesinde ünlü bir duvar sanatçısı eşliğinde mural (duvar boyama) çalışması yapacaklar. Gastronomi Deneyimi: Michelin listesinde yer alan bir restoranda şeflerle birlikte yemek yapacaklar. Ayrıca, Ukraynalı anneler kendi mutfak kültürlerini tanıtacaklar. Su Sporları ve Doğa Aktiviteleri: Windsurf ve su sporları aktiviteleri düzenlenecek, ayrıca Türk ve Ukraynalı çocukların birlikte ağaç dikeceği özel bir ağaçlandırma alanı tahsis edildi. Kültürel Geziler: Erythrai, Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Evi ziyaret edilecek. Müzik ve Sahne Sanatları: Mustafa Boran Durgun yönetimindeki Mavi Canlar Orkestrası ile her akşam prova yapacaklar ve 21 Mart Cuma günü büyük bir konserle final yapacaklar. Sergilerle Ukrayna’daki Savaşın Yansımaları Proje kapsamında iki önemli serginin açılışı da gerçekleştirildi. Çeşme Belediyesi Alaçatı Ek Hizmet Binası’nda açılan sergilerden biri, savaş mağduru Ukraynalı çocukların yaptığı resimleri içeren "Ukrayna Rüyasının Yüzleri" adlı sergi oldu. Diğer sergi ise, savaş öncesi ve sonrası Ukrayna şehirlerinin sanal gerçeklik (VR) teknolojisi ile gösterildiği "Ukrayna’daki Savaşın VR Müzesi" oldu. "Umut köprüleri kuralım" Kerem Ünsal, projeye destek verenlere teşekkür ederek şu mesajı paylaştı: "Bu çocuklara sevgi ve destek eli vererek, onların iyileşmesine ve yeniden gülümsemesine katkı sağlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Destekleriniz, bu çocukların hayatında büyük bir fark yaratacaktır. Hep birlikte umut köprüleri kuralım, savaşın gölgesinde büyüyen çocuklara bir nebze olsun moral ve umut olalım."