Yerel Haberler
Hatay
27 Aralık 2025 Cumartesi - 16:03 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tıpkı 6 Şubat’ta olduğu gibi biz buradayız" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay’ın Antakya ilçesinde 455 bininci afet konutu teslim töreninde yaptığı konuşmasında, "Devletle milleti karşı karşıya getirmeye çalışanların hiçbirisi yok ama biz buradayız"dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay’ın Antakya ilçesinde 455 bininci afet konutu teslim törenine katıldı. Atatürk Caddesi üzerinde toplanan kalabalığa seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan; afet konutu kura çekimi ve yapımı tamamlanan yatırımların toplu açılışını gerçekleştirdi. Adana, Adıyaman, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kayseri, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa ve Tunceli illerimizde yapımı tamamlanan; 95 bin konut ve 9 bin 501 iş yeri hak sahiplerine teslim edildi. Depremin üzerinden 3 yıl geçmeden 455 bin deprem konutu edilmiş oldu. "Deprem turistleri ortalıkta yok, biz buradayız" Teslim töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendilerini eleştirenlerin ortalıkta olmadığına dikkat çekerek, "Hatırlarsanız altı Şubat’ta insanımız acı içindeyken buralara gelip ahkam kesenler vardı, seçimlerde bedava ev sözü verenler vardı. Enkazların önünde selfie çekip sosyal medyadan atanlar vardı. Afetzedelerimizin üzüntüsünü, içtenlikle paylaşmak yerine deprem gibi ortalıkta dolananlar vardı. Hükümet bu enkazın altında kalır diyerek tüm umutlarını bizim başarısız olmamıza bağlayanlar vardı. Yalan ve yanlış haberlerle ortalığı karıştırmaya çalışan provokatörler vardı. Gençler, biz canımızı dişimize takıp yaraları sarmak için ter dökerken yüzyılın felaketini istismar eden, vicdansızlar vardı. Sırf seçimlerde oy vermediler diye depremzedelerimize hakaret edenler, konakladıkları misafirhanelerden kovanlar vardı. Kardeşlerim bakın şimdi onların hiçbirisi ortalıkta yok. Deprem turistleri yok. Popülizm yapanlar yok. Seçim kazanmak uğruna halkımızı vaad uğruna tutanlar yok. Reyting peşinde koşanlar yok. Dezenformasyon yayanlar yok. Evleri, mültecilere verecek diyenler yok. Devletle milleti karşı karşıya getirmeye çalışanların hiçbirisi yokama biz buradayız. Sizlerle beraberiz. Tıpkı altı Şubat’ta olduğu gibi sizin yanınızdayız." dedi. "455 bininci konutu teslim emenin gururunu yaşıyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 455 bininci konutu teslim etmenin gururunu yaşadıklarını ifade ederek, "İşte bugün dünyada hemen hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı büyük bir başarıya Hatay’ımızda bizzat tanıklık ediyoruz. Depremin vurduğu on bir ilimizde yapımı tamamlanan 455 bininci afet konutumuzu hak sahibi kardeşlerimize teslim etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu yuvalarda yepyeni bir hayatın sayfasını açacak tüm vatandaşlarımıza hayırlı, uğurlu olsun diyor, hanelerine kavuşan her bir kardeşime sağlıklı, mutlu, bereketli ömürler diliyorum. Rabb’im bu evlerde inşallah ağız tadıyla oturmayı nasip eylesin" şeklinde konuştu. "Müslüman kanından beslenenler mesai içerisinde" Erdoğan konuşmasında Müslüman kanından beslenenlerin, Müslümanları birbirine düşürmek için mesai içerisinde olduğuna dikkat çekerek, "Filistin, Irak başta olmak üzere gönül ve kültür coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizin bizlere ihtiyacı var. Gözü düşmüş bölgemizde yaşananları, kimlerin hangi oyunları çevirdiğini, kimlerin kimlerle iş tuttuğunu sizlerde görüyorsunuz. Müslüman kanından beslenenler, bizi birbirimize düşürmek isteyenler, çok büyük bir mesai içinde. Aramıza fitne sokmaya çalışanların, etnik köken mezhep inanç üzerinden bizi bölmeye çalışanların kimler olduklarını hepimiz biliyoruz. Onun için kan ve kaos tüccarlarının tuzaklarına karşı çok dikkatli olacağız" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasını birlik mesajı verdiği şu sözleriyle tamamladı. "Terörsüz Türkiye’den sonra terörün karanlık gölgesinin tamamen ortadan kalktığı, terörsüz bölgeye hep beraber kavuşacağız. Yeni Türkiye’nin, büyük Türkiye’nin inşasını hiç kimse engelleyemez. Unutmayın Hazreti Hızır Türbesi ne bizimdir. Habibi Neccar camisi bizimdir. Vakıflar köyü de bizimdir. Hasreti Musa ağacı da. Beyazıt-ı Bestami Türbesi de bizimdir. Ulu camiyi de. Türk, Arap, Kürt, Türkmen, Sünni Alevi, Nusayri beraberiz. Bu toprakların 1.000 yıllık sakinleriyiz. İnşallah daha nice asırlar boyunca barış içinde huzur içinde komşuluk ve kardeşlik hukuku içinde yaşamaya devam edeceğiz" Erdoğan’ın konuşmasının ardından anahtar teslim töreni gerçekleştirildi. (GF-
Evladından bahsederken gözyaşlarına boğulan anneanne, depremde kaybettiği kızının emaneti olan torunlarına hem annelik hem de babalık yapıyor
20 Aralık 2025 Cumartesi - 10:03 Evladından bahsederken gözyaşlarına boğulan anneanne, depremde kaybettiği kızının emaneti olan torunlarına hem annelik hem de babalık yapıyor Hatay’da asrın felaketinde kızını, damadını ve 10 aylık torununu kaybeden Arzu Keser, depremden sağ kurtulan Ayaz ve Ada Naz isimli torunlarına hem annelik hem de babalık yapıyor. Evladının ismi geçtiğinde gözyaşlarına boğulan Keser, kızının kokusunu aldığı torunu Ada Naz’ın kendine her ‘anne’ deyişinde derinden yaralanıyor. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok hasara uğrayan Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken, yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Antakya ilçesi Güzelburç Mahallesi’nde bulunan 600 Evler Sitesi, depremin ilk saniyelerinde yerle bir olmuş ve yaklaşık bin 200 kişiye mezar olmuştu. Depreme 600 Evler Sitesi’nde yakalanan Berberoğlu ailesinden; 29 yaşındaki anne Muazzez Berberoğlu, 29 yaşındaki baba Sezer Berberoğlu ve 10 aylık Edanaz Berberoğlu enkazda can verirken, Ayaz ve Ada Naz kardeşler 2 gün sonra enkaz altından kurtarılarak yaşama tutundular. Depremde vefat eden çiftten geriye kalan 10 yaşındaki Ayaz ve 5 yaşındaki Ada Naz kardeşlereyse anneneleri Arzu Keser ve dedeleri Hasan Keser sahip çıktı. Depremde kaybettiği kızının kokusunu aldığı torunlarına gözü gibi bakan anneanne Keser, torunlarıyla birlikte oyunlar oynuyor ve ödevlerinde yardımcı olurken dede ise torunlarıyla dışarıya çıkıp geziyor ve kız torununun saçını yapıyor. Kız torunun kendisine her ‘anne’ diye hitabında derinden yaralanan anneanne Keser, kızını hatırladığındaysa göz yaşlarına hakim olamıyor. "Torunlarımı kokladığım zaman kızımı koklamış gibi hissediyorum Torunlarını kokladığı zaman depremde kaybettiği kızının kokusunu alıyormuş gibi olduğunu ifade eden Arzu Keser, "Eşimle birlikte torunlarımıza bakıyoruz. Depremde kızım, damadım ve 10 aylık torunum vefat etti. Kızım ve ailesi, depremde 600 konutlarda oturuyorlardı. Torunlarım enkaz altındayken eşim çıkarttı. Torunlarım kızımın bana emanetleri oldu. Torunum Ayaz, okula gidiyor. Okuldan geldiği zaman dersleri ile ilgileniyorum. Bütün gün Adanaz’la birlikte evde vakit geçiriyoruz, kahvaltı yapıyoruz, yemek yiyoruz ve oyunlar oynuyoruz. Markete gitmeyi çok seviyor ve dedesiyle markete gidiyor. Onu anaokuluna yazdırdım ama bazen anaokuluna gitmek istiyor bazen de gitmek istemiyor. Bana anne demesini ben hiç istemedim. Adanaz ilk konuşmaya başladığında bana anne, eşime de baba dedi. Adanaz sürekli bana anne diyor, anne demesin hiç istemiyorum ve bu durum beni çok yaralıyor. Torunlarımı kokladığım zaman kızımı koklamış gibi hissediyorum. Torunlarımı kokladığımda çok farklı duygular hissediyorum. Torunum Adanaz’ı kokladığım zaman veya banyo yaptırdığım zaman sanki kızımın kokusunu alıyorum. " dedi. " Onlara asla ben anne veya baba olamam, çünkü onların anne ve babaları var" Çevresindeki insanlardan takdir gördüğünü ifade eden Arzu Keser, " Çevrimdekiler bu çocukların başında iyi ki siz varsınız diyorlar. Onlara asla ben anne veya baba olamam, çünkü onların anne ve babaları var. Onlar anne ve baba dedikleri için ben de o şekilde kabul ediyorum. Torunum Ayaz her şeyi biliyor. Ayaz ile konuşmaya başladığında anneanne demesini istemedim nene demesini istedim. Ayaz bana nene diye hitap ediyor ama Adanaz anne diyor. Bu durum beni biraz yaralıyor. Çilem Hanım’dan Allah razı olsun. Tanıştığımız ilk günden beri hiç bizi bırakmadı. Ben ona çocuklarımın iyilik melek teyzesi diyorum. Çocuklarımızın her ihtiyacında yanımızda oldu. Ona minnet borçluyuz. Böyle günlerde tanımak istemezdim ama Allah böyle bir günde tanışmayı nasip etti" şeklinde konuştu. "Çocuklar anne ve babalarını kaybetmişlerdi, dede ve nenesi çocukların anne ve babası olmuştu" Depremin ilk zamanlarında tanıştığı ailenin acısına ortak olan ve 2 kardeşe destek olan yardımsever Çilem Artan, "6 Şubat depremleri ilk gününden itibaren yardım faaliyetlerini yürütmeye başladım. Depremin ilk haftasında Arzu Hanım’la tanıştık. Burada herkesin yüreğini ısıtan bir ambiyans var. Kendimizi biraz kötü hissettik ve ilk günlere geri döndük. O yüzden kelimelerim tükendi. Ayaz ve Adanaz’ı tanıdığım ilk zamanlarda çok kötü durumdaydılar. Çocuklar anne ve babalarını kaybetmişlerdi. Dede ve nenesi çocukların anne ve babası olmuştu. Ciddi anlamda sıkıntılar yaşıyorlardı. Benim kurduğum çadırda yaşıyorlardı sonra konteynere yerleştirdik. Hayırseverlerin yardımıyla bu evde kirada oturmaya başladılar. Burada daha bir sıcak su yuvarları oldu. Her türlü desteği sağlamaya çalışıyoruz. Onların sıcak bir yuvaya ihtiyacı var. Onların bir evleri olmasını istiyoruz. Burası 4 katlı bir bina her artçı depremde ilk günlere geri dönüyorlar. Bu yüzden müstakil bir ev olmasını istiyoruz. Ayaz’ın hikayesi beni çok derinden etkiledi. Depremde iki gün boyunca enkazın altında kalıyor. Dedesi Ayaz’ı kurtarmaya geldiğinde Ayaz, ‘Dedeciğim korkma bir amca gelip bize ışık tuttu ve kardeşime süt verdi. Sonra senin geleceğini’ söyledi. Onları bırakmadık, vazgeçmedik ve yürek ısıtan bir iyiliğe şahit oluyoruz. Adanaz önceden konuşmuyordu ama ilk defa bu şekilde konuştu. Sürekli eliyle yüzünü kapatırdı. Depremde elleri göğsünden kapalı şekilde duruyordu. Depremden sonra da nenesinin göğsüne koyardı kimse yüzünü göremezdi. İlk defa yüzünü gösterdi ve konuşmaya başladı ve bu da bizim için çok ayrı bir an yaşandı" ifadelerini kullandı.
Amanos Dağları’nda 8.5 kilometre uzunluğu tünelde ışık göründü
19 Aralık 2025 Cuma - 10:35 Amanos Dağları’nda 8.5 kilometre uzunluğu tünelde ışık göründü Hatay’da Amanos Dağları’nı tünellerle aşarak İskenderun ve Antakya’yı birbirine bağlayacak olan Belen-Topboğazı Otoyolu projesinde çalışmalar sürüyor. Hatay Valisi Mustafa Masatlı, 8 buçuk kilometre uzunluğu ve 17 metre genişliğindeki tünelde ilk ışığın görüldüğünü söyledi. Türkiye’nin en güneyinde yer alan ve asrın felaketinde büyük yıkım yaşayan Hatay’da depremin izleri ihya ve inşa çalışmalarıyla siliniyor. Milli bütçeyle yapılan en büyük yatırımlardan olan Belen-Topboğazı Otoyolu Projesi 15 Nisan 2024 tarihinde başlanmış ve projeyle birlikte zorlu Amanos Dağları’nın 8 buçuk kilometre uzunluğa ve 17 metre genişlik tek tünelle aşılması planlanmıştı. Birinci tünelin bitiş noktasında ilk ışık görüldü. İkinci tünelde de 24 saatli esaslı çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade eden Hatay Valisi Mustafa Masatlı, otoyolun son durumunu inceleyerek açıklama yaptı. Vali Masatlı, "Asırların felaketi 6 Şubat depremlerinin ardından, asırların ihya, inşa ve imar çalışmaları devam ediyor. Belen Tüneli Projesi, yalnızca bir ulaşım yatırımı değil, Hatay’ımızın geleceğine atılmış güçlü bir adımdır. Özellikle vurgulamak isterim ki Belen-Topboğazı Otoyolu Tüneli, milli bütçeden yapılan en büyük altyapı yatırımları arasında yer almaktadır. Bu yönleriyle bu proje, yalnızca Hatay’a değil, ülkemizin kalkınma vizyonuna da hizmet etmektedir. Bu proje ile birlikte, geçilmesi oldukça güç olan Amanos Dağları tünellerle aşılmakta, Amik Ovası’na hızlı, güvenli ve konforlu bir ulaşım altyapısı tesis edilmektedir. Otoyol sayesinde; Kırıkhan, Hassa, İslahiye ve Nurdağı ilçelerimiz ile Kahramanmaraş ve Gaziantep illerimize kesintisiz ve ekonomik ulaşım sağlanacaktır. Ayrıca Antakya Organize Sanayi Bölgemiz, Hatay Havalimanımız ve Antakya merkezimiz otoyol ağına doğrudan bağlanarak Hatay’ın üretim ve lojistik kapasitesi daha da güçlendirilecektir" dedi. "T-1 olarak adlandırdığımız birinci tünelde çalışmalar neredeyse tamamlandı ve sizler de görüyorsunuz tünelin bitiş noktasında çok şükür ki ışığı gördük" Belen - Topboğazı otoyolu yapımında çalışmaların hızla sürdüğünü belirten Vali Masatlı, ilk tünelin bitiş noktasına ışığı gördüklerini ifade ederek, "Belen - Topboğazı otoyolu toplam 19,2 kilometre uzunluğunda, 2 adet tünel ve 1 adet viyadük yer almaktadır. Geldiğimiz noktada ise T-1 olarak adlandırdığımız birinci tünelde çalışmalar neredeyse tamamlandı ve sizler de görüyorsunuz tünelin bitiş noktasında çok şükür ki ışığı gördük. T-2 olarak adlandırdığımız bölümde de 24 saat esaslı çalışmalar tüm hızıyla devam etmektedir. Yine proje kapsamında bulunan viyadük imalatında da yüzde yüzde 75 seviyesine gelindi. Viyadüklerimizin de tamamlandığını ilkbahar aylarında görüyor olacağız. Hatay’ımız, yalnızca yollarıyla, tünelleriyle ve viyadükleriyle değil; iradesiyle, dayanışmasıyla ve geleceğe olan inancıyla yeniden ayağa kalkmaktadır. Bugün attığımız her adım, açtığımız her tünel, inşa ettiğimiz her yol; bu kadim şehrin yarınlarına uzanan güçlü bir köprüdür. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, devlet-millet el ele vererek yürüttüğümüz bu büyük ihya hamlesiyle Hatay’ımızı sadece ayağa kalkmıyor; onu Türkiye Yüzyılı’nın parlayan şehirlerinden biri hâline getiriyoruz. İnancımız tamdır ki, bu topraklar bir kez daha dünyaya şunu gösterecektir: Hatay, her zorluğun ardından daha güçlü doğan bir Anka Kuşudur" ifadelerini kullandı.
Firari anguslar uyuşturucu iğneyle tek tek avlandı
19 Aralık 2025 Cuma - 09:00 Firari anguslar uyuşturucu iğneyle tek tek avlandı Hatay’da 2 kişinin can verdiği kazada tırdan kaçarak şehir turuna çıkan anguslar, ekipleri tarafından uyuşturucu iğneyle sakinleştirerek tek tek yakalandılar. Hatay-Adana otobanı Dörtyol ilçesi Hurmalık mevkiinde orta refüje çarparak devrilen 63 ADM 974 plakalı tır alevlere teslim olmuş ve kazada 2 kişi ölmüştü. Kazanın ardından tırda taşınan anguslar firar etti. İskenderun, Dörtyol ve Payas ilçelerinde zaman zaman vatandaşların yaşam alanlarında grup halinde gezen anguslar tedirginliğe neden oldu. Ekiplerin zamanla yarışında vatandaşlara zarar vermeden yakalanmak istenen anguslar, uyuşturucu iğneyle vurularak yakalandılar. Yakalanan anguslar, sevk edildikleri liman merkezine götürüldüler. İki kişinin hayatını kaybettiği kazayı anlatan Semih Yalçın, "Sabah saat 05.30 sıralarında Dörtyol Hurmalık mevkiinde, otoban üzerinde Almus yüklü bir tır devrildi. Devrilmenin ardından tırda aniden yangın çıktı ve araç tamamen yandı. Hatay Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri olay yerine çok hızlı bir şekilde müdahale etti ancak maalesef iki gencimiz çıkan yangında hayatını kaybetti. Tırda yüklü olan anguslar yola saçıldı. Karayolları ve jandarma ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemleri alarak, yola saçılan angus toplayıp bayıltma işleminin ardından tekrar limana götürdü. Kaza nedeniyle yol yaklaşık 3–4 saat trafiğe kapalı kaldı. Bu süre zarfında ulaşım E5 olarak bilinen D-400 karayolu üzerinden sağlandı. Otoban ise geçici olarak trafiğe kapatıldı. Yaşanan kazada iki gencimizi kaybettik" dedi.