Yerel Haberler
Hatay
17 Kasım 2024 Pazar - 22:02 Mimar Sinan tarafından inşa edilen 450 yıllık camide ney dersleri veriliyor Hatay’da Mimar Sinan tarafından inşa edilen 450 yıllık 2. Selim Camii’nde çocuklara ney dersi veriliyor. Hatay’ın Payas ilçesinde 1574 yılında Mimar Sinan tarafından inşa edilen Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’ndeki 2. Selim Camii’nde 450 yıldır vatandaşlar ibadet etmeye devam ediyor. Tarihi camide ney dersleri de veriliyor. 10 yıldır ney üfleyen ve 5 yıldır da kendi neyini yapan caminin 37 yaşındaki imam hatibi İbrahim Gülcü, camiye gelen çocuklara ücretsiz ney kursu veriyor. İmam hatip İbrahim Gülcü, “Yaklaşık 15 yıl önce bir arkadaşım vesilesiyle ney üflemeye merak saldım ve 10 yıldır da ney üflerim. Daha sonrasında üretime merak saldım. Kendi neyimi üretmeyle ilgili bir hayalim vardı. Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi camimizin bahçesindeki imam odasında üretime başladım. Üretip üflediğim sırada yanıma gelen öğrencilerim merak ettiler ve onlara da ney yapımını ücretsiz olarak öğretiyorum. Cami cemaati, yerli ve yabancı turistler de merak ettiler. Cami cemaatindeki 15 çocuğa hem üfleme hem de açmayla ilgili dersler vermeye başladık. Onlar da kendi neylerini açabiliyorlar. Cami içerisinde vakit namazlarında mikrofon kullanmasak da çok doğal bir akustiği var ve neyi üflerken de bunu hissediyoruz. Camide ses her yere eşit şekilde yayılıyor. Üflediğimiz eserler ve ilahiler cemaatin hoşuna gidiyor. Yaklaşık 5 yıl önce kendi neylerimi üretmeye başladım. Herkesin hayali aslında kendi neyini açmaktır. Kendi hocalarım ve ustalarımla istişare ve gerekli malzemeleri de tedarik ederek neyin yolculuğuna biz de şahit olduk. Camimiz 1574 yılında ibadete hazır hale gelerek, Osmanlı’nın baş mimarı Mimar Sinan tarafından yapıldı” ifadelerini kullandı. "Neyin akustiği insanı farklı diyarlara götürüyor" 13 yaşındaki Kadir Efe Ocak, “Ney çok önemli bir sanat eseri ve İbrahim hocamız da bizlere en güzel şekilde öğretiyor. İbrahim hocamız bize ney açmayı ve üflemeyi öğretiyor. Neyin akustiği insanı farklı diyarlara götürüyor. Ney yapmak ve üflemek farklı bir duygu” dedi.
17 Kasım 2024 Pazar - 09:16 Kapak açılınca hafriyat kamyonundaki molozlar yola döküldü...O anlar kamerada Hatay’da seyir halinde ilerleyen hafriyat kamyonundan kapağın açılması sonucu yola molozun döküldüğü anlar kameraya yansıdı. Olay, Antakya çevreyolu Ekinci Mahallesi kavşağı mevkiinde yaşandı. Trafikte seyirde halde olan hafriyat kamyonunun arka kapağının açılmasıyla yola moloz döküldü. Yolu kaplayan molozların döküldüğü anlarsa güvenlik kamerasına yansıdı. Molozun döküldüğü esnada kısa mesafede bir aracın bulunmamasıysa olası bir kazanın önüne geçti. Kaldırımda bulunan 2 vatandaşa moloz parçalarının isabet ettiği ve herhangi bir yaralanma olmadığı öğrenildi. Yola saçılan molozlar, kamyon sürücüsü ve ekipler tarafından toplandı. “Kamyondan moloz yığınları ve büyük taşlar döküldü” Kamyonun molozu dökerek ilerlediğini ifade eden vatandaş Sergen Bağdadi, “Burası Ekinci kavşağında oldu. Kamyonlar sürekli burada bu şekilde tavırlar sergiliyor. Kamyonlar üzerlerini kapatmadan o şekilde geçiyorlar. Kamyondan moloz yığınları ve büyük taşlar döküldü. Bu moloz yığınları kazalara sebebiyet veriyorlar. Yetkililerden kamyonların kapanmasında daha dikkatli olmasını istiyoruz. Kamyonlar çok büyük tehlike saçıyorlar. Burada dökülen taşlar dükkanın camını çatlattı. Dökülen taşlar araçlara sekiyor. Yetkililer kamyonlara karşı biraz daha sıkı davransınlar. Kamyonların üzerlerini örtmeleri gerekiyor. Hız limitlerine hiçbir şekilde uymuyorlar” ifadelerini kullandı.
Antakya’da vatandaşlar sık sık kazaların yaşandığı sokak için çözüm bekliyor
07 Kasım 2024 Perşembe - 09:38 Antakya’da vatandaşlar sık sık kazaların yaşandığı sokak için çözüm bekliyor Hatay’da sık sık kazaların yaşandığı rampadaki kazalar kameraya yansırken, vatandaşlar çözüm bekliyor. Antakya ilçesi Narlıca Mahallesi 932. Sokak’taki yokuşta sık sık kazalar meydana geliyor. Kazalar bölgedeki güvenlik kamerasına yansırken, "kaza yokuşu" olarak bilinen sokağı kullanmak zorunda olan vatandaşlar Antakya Belediyesi’nden çözüm bekliyor. Oğlu ve torununun aynı rampada kaza geçirdiğini dile getiren Mustafa Küspeci, “Oğlum ve torunum motosikletle inerken motosiklet kayınca torunum düştü. Torunumun ayağı yaralandı. Yetkililerden buraya bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Burası çok dik bir rampa. Araçlarla bu rampadan inip çıktığımızda zorlanıyoruz. Burada çocuklarımız ve torunlarımız var. Oyun oynarken kayıp yere düşüyorlar ve yuvarlanıyorlar. Bu rampa çok tehlikeli bir hal aldı. Bu rampayı bilmeyen birisi mümkün değil buradan çıkamaz. Ben 30 yıldır burada yaşıyorum, bildiğim halde bile zor çıkıyorum. Bilmeyen birileri geldiği zaman patinaj yaparak çıkıyor. Burada okul var, oraya düşme ihtimali yüksek. Bu rampa biraz daha düşürülürse ve asfalt yapılırsa çok güzel olur” dedi. “Yetkililerden buraya bir çözüm bulmalarını istiyoruz” Rampada yaşanan kaza sayısının çok fazla olduğunu dile getiren Şaban Kuyucu ise, Antakya Belediyesi yetkililerine seslenerek, “Bu rampayı biraz düşürmeleri gerekiyor ve bir perde duvar yapmaları gerekiyor. Kaç tane motosikletli düştü buraya, sayamadık. Motosikleti bırak adamlar arkadan sürüklenip gidiyor. Yetkililerden buraya bir çözüm bulmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Antakya’da vatandaşlar sık sık kazaların yaşandığı rampa için çözüm bekliyor
07 Kasım 2024 Perşembe - 09:36 Antakya’da vatandaşlar sık sık kazaların yaşandığı rampa için çözüm bekliyor Hatay’da sık sık kaza yaşanan yokuşta vatandaşların kaza yaptığı anlar kameraya yansırken, kaza yokuşuna vatandaşlar çözüm bekliyor. Antakya ilçesi Narlıca Mahallesi’nde bulunan 932. sokaktaki yokuş, eğimiyle vatandaşlara sıklıkla zor anlar yaşatıyor. Sık sık kazaların yaşandığı yokuştaki kazalarsa bölgede bulunan güvenlik kamerasına yansıyor. Kaza yokuşu olarak bilinen sokağı kullanmak zorunda olan vatandaşlarsa Antakya Belediyesi’nden yol için çözüm bekliyor. “Oğlum ve torunum motosiklet de buradan inince motosiklet kayınca torunun düştü” Oğlunun ve torununun aynı rampada kaza geçirdiğini dile getiren Mustafa Küspeci, “Oğlum ve torunum motosikletle inerken motosiklet kayınca torunum düştü. Torunumun ayağı yaralandı. Yetkililerden buraya bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Burası çok dik bir rampa var. Araçlarla bu rampadan inip çıktığımızda zorlanıyoruz. Burada çocuklarımız ve torunlarımız var. Oyun oynarken kayıp yere düşüyorlar ve yuvarlanıyorlar. Bu rampa çok tehlikeli hal aldı. Bu rampayı bilmeyen birisi mümkün değil buradan çıkamaz. Ben 30 yıldır burada yaşıyorum bildiğim halde bile zor çıkıyorum. Bilmeyen birileri geldiği zaman patinaj yaparak çıkıyor. Burada okul var oraya düşme ihtimali yüksek. Bu rampayı biraz daha düşürülürse ve asfalt yapılırsa çok güzel olur” dedi. “Yetkililerden buraya bir çözüm bulmalarını istiyoruz” Rampada yaşanan kaza sayısının çok fazla olduğunu dile getiren Şaban Kuyucu, Antakya Belediyesi yetkililerine seslenerek “Bu rampayı biraz düşürmeleri gerekiyor ve şuraya da bir perde duvar yapmaları gerekiyor. Kaç tane motosikletli düştü buraya ve sayamadık. Motosikleti bırak adamlar arkadan sürüklenip gidiyor. Yetkililerden buraya bir çözüm bulmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
’Her şeyi devletten beklemeyelim’ diyen vatandaşlar 7 saatte bir tır dolusu çöp topladı
07 Kasım 2024 Perşembe - 09:20 ’Her şeyi devletten beklemeyelim’ diyen vatandaşlar 7 saatte bir tır dolusu çöp topladı Hatay’da bir araya gelerek mesire alanında temizlik yapan 15 kişilik grup, 7 saatte bir tır dolusu çöp topladı. Gönüllü ekibin başında yer alan Yunus Emre Cömert, “Her şeyi devletten beklemeyelim. Sokakları, ormanları ve doğamızı kirletmeyelim” dedi. Türkiye’de orman varlığının en yüksek olduğu illerden Hatay’da temiz hava almak için mesire alanlarına akın eden vatandaşlar, çöplerini ise ormanlık alanda bırakıp ayrılıyor. Belen ilçesinde bu durumdan rahatsız olarak bir araya gelen 15 vatandaş, mesire alanında çöp toplama faaliyeti yaptı. Restoran işletmeciliği yapan Yunus Emre Cömert’in başında olduğu grup, 7 saatlik çalışmayla bir tır dolusu çöp topladı. “15 kişilik ekibimizle topladığımız çöpler tırı yüzde 70-80 oranında doldurdu” 32 yaşındaki Yunus Emre Cömert, “Radara yaklaşık 15 kişilik bir ekiple çıktık. Aslında orada olay bir tır çöp toplamak değildi. Merhametsizlik; yapılan bu davranış doğaya yapılan acımasızlıktır. Geleceğimize acımasızlık diye düşünüyoruz. 15 kişilik ekibimizle topladığımız çöpler tırı yüzde 70-80 oranında doldurdu. Arkadaşlarımızın çok emeği geçti, sağ olsunlar hepsi canla başla çalıştılar” dedi. “Her şeyi devletten beklemeyelim" Yaklaşık 7 saat gibi bir süreçte bir tır çöp topladıklarını dile getiren Cömert, “7 saat gibi bir zaman içerisinde topladık bir tır çöpü. Yapmış olduğumuz bu davranış sonrası çok mutlu olduk. Bu tarz kirli alanlarda çöp toplamaya devam edeceğiz. Yeşillik alanlarımızı kirletmememiz gerekiyor arkadaşlar. Bir izmarit bile olsa küçümsemememiz lazım. Çöplerimizi belediyenin koyduğu çöp konteynerlarıne atmamız lazım ki hiçbir şekilde çevremizi kirletmeyelim. Her şeyi devletten beklemeyelim. Sokakları, ormanları ve doğamızı kirletmeyelim. Kendi yaşam alanlarımızı katlanmaz bir hale getirmeyelim” ifadelerini kullandı.
"Özel hastane bilinçli olarak devletten para alabilmek için eşimi öldürttü" diyen adam başlattığı hukuk mücadelesini 2 yıldır sürdürüyor
06 Kasım 2024 Çarşamba - 10:15 "Özel hastane bilinçli olarak devletten para alabilmek için eşimi öldürttü" diyen adam başlattığı hukuk mücadelesini 2 yıldır sürdürüyor Hatay’da yaşayan Ahmet Ak, 2021 yılında meme kanserine yakalanan ve vefat eden eşinin kemoterapi tedavisinin özel hastane tarafından kağıt üzerinde ’yapıldı’ olarak gösterildiğini fakat eşinin söz konusu tedavileri almadığını iddia ederek başlattığı hukuk mücadelesini 2 yıldır sürdürüyor. Defne ilçesinde yaşayan Gülseren Ak, 2020 yılında meme kanseri tanısı konulmasıyla birlikte Özel Defne Hastanesi’nde tedavi görmeye başladı. Yaklaşık bir yıl boyunca hastalıkla mücadele eden 4 çocuk annesi Ak, 44 yaşında vefat etti. Meme kanserine yenik düşen kadının eşi Ahmet Ak, eşinin doğru tedavi edilmediğini düşünerek durumla ilgili araştırmalar yaptı ve doktorlarla görüştü. Ak, hastaneden aldığı evraklarda eşinin sistemde kemoterapi gördüğünü fark etmesi üzerinde eşinin kemoterapi görmediğini iddia ederek durumu yargıya taşıdı. Özel hastanenin para kazanmak için eşine kağıt üstünde kemoterapi tedavisi gördürdüğünü iddia eden Ak’ın başlattığı hukuk mücadelesi 2 yılı aşkın süredir devam ediyor. Yerel mahkemelerden kamu davası açılmasıyla ilgili olumsuz sonuç alan Ak, süreci Yargıtay’a taşımaya hazırlanıyor. "Eşime hiçbir zaman kemoterapi verilmedi" Eşine kemoterapi uygulandığına yönelik belgeler olduğunu fakat eşinin böyle bir tedavi görmediğini iddia eden Ahmet Ak, "4 çocuğumun annesi olan eşim, tedaviyi düzgün göremediği için 1 yılda vefat etti. Eşime kemoterapi ve ışın tedavisi uygulanmadı özel hastanede. Evraklarda kemoterapinin sürekli verildiğini ve kemoterapi hastası olduğunu ispat eden belgeler var. Eşime hiçbir zaman kemoterapi verilmedi. Doktorun itirafı var, kemik iğnelerini de boş vurduk ve kemoterapiyi vermedik dedi. Eşim de doktorun bu itirafından 8 gün sonra vefat etti. Özel hastane bunlarla da yetinmedi, eşimi zorla hastaneden taburcu etti. Ağır hasta olmasına rağmen eşimi zorla hastaneden taburcu etti" dedi. "Hastanede olmadığımız, gitmediğimiz halde gitmiş gibi gözüküyor" Başlattığı hukuk mücadelesini 2 yıldır sürdürdüğünü söyleyen Ak, "2 yıldır yargı mücadelesi veriyorum, eşimi öldüren bu hastaneye ve doktorlara hakkımı helal etmiyorum. Devletten çaldıkları o paraları da helal etmiyorum, onları devletimize havale ediyorum. Devletimizin gerekli mercilerinin harekete geçmelerini ve cezalandırılmalarını istiyorum. Özel hastane bilinçli olarak devletten para alabilmek için eşimi öldürttü. Kemoterapi gösterdi, kemoterapi verilmedi. Özel hastanenin kemoterapi takip çizelgesini incelediğimizde de bazı çelişkiler görüyoruz. Hastanede olmadığımız, gitmediğimiz halde gitmiş gibi gözüküyor. Yatmadığımız halde, yatmış olarak gösteriliyor” ifadelerini kullandı. Özel Defne Hastanesi depremde ağır hasar almış ve ardından yıkılmıştı.