ASAYİŞ - 18 Mart 2025 Salı 10:12

Hatay’da istinat duvarına çarpan otomobil dereye uçtu

A
A
A
Hatay’da istinat duvarına çarpan otomobil dereye uçtu

Hatay’da sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobilin istinat duvarına çarparak dereye uçtuğu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.


Kaza, Antakya ilçesi Narlıca Mahallesi’nde yaşandı. Trafikte seyreden otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle yol kenarındaki istinat duvarına çarptı. Çarpmanın etkisiyle otomobil dereye uçtu. O anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. İtfaiye ekiplerince araçta sıkıştıkları yerden çıkarılan 2 kişi sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.



Hatay’da istinat duvarına çarpan otomobil dereye uçtu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Coğrafyamız üzerinde istilacı heveslerle coğrafyamız üzerinde ameliyat yapmaya yeltenenler karşılarında Türkiye’yi bulacaktır" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Arz-ı mevud hezeyanıyla coğrafyamızı kana, gözyaşına ve zulme boğmak isteyenlerin sonuna kadar karşısında duracağız. Bir asır evvel olduğu gibi, istilacı heveslerle coğrafyamız üzerinde ameliyat yapmaya yeltenenler karşılarında Türkiye’yi bulacaklardır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi’nde düzenlenen Kara Harp Okulu Öğrencileriyle iftar Programı’nda konuştu. Ramazan ayının hayırlar getirmesini temennisinde bulunan Erdoğan, "Sizlerin vasıtasıyla ülkemizde ve sınırlarımız ötesinde fedakarca görev yapan tüm askerlerimize selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Her birine vazifelerinde üstün başarılar temenni ediyorum. Yine bu vesileyle şanlı tarihimizin kilometre taşlarından olan Çanakkale Deniz Zaferimizin 110. yıldönümü kutlu olsun diyorum. Canları ve kanlarıyla, hafızalara kazınan direniş kıyamıyla, Çanakkale’de destan yazan şehitlerimizin tamamını kemali edeple yad ediyorum. Başta Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, mustahkem mevki kumandanı Cevat Paşa’dan Yarbay Selahaddin Adil Paşa’ya, kahraman ordumuzun tüm komutanlarını saygıyla anıyorum. Anadolu’nun ve gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek, devrin zalimlerinin karşısına dikilen düveli muazzamanın müstevlilerine geçit vermeyen tüm kahramanlara Rabbimden bir kez daha rahmet diliyorum. Aziz vatanı düşman çizmelerine çiğnetmeyen, o demir çemberi göğsünde kırıp parçalayan tüm kahramanlarımıza bir kere daha şükranlarımı sunuyorum. Rabbim şehit ve gazilerimizin emanetine hakkıyla sahip çıkmayı, istiklal ve istikbal sancağını bundan sonra da aşkla, şevkle, gururla dalgalandırmayı bizlere de nasip eylesin diyorum" dedi. Çanakkale Zaferi’nin, Balkan Harbi’nden ve üst üste gelen ihanetlerden yorgun düşmüş, işgalci güçlerin hasta adam olarak gördükleri bir milletin yeniden şahlanışının, yeniden dirilişinin müjdecisi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle el ele, yürek yüreğe verip zaferle taçlandırdığımız Milli Mücadelenin fitili Çanakkale Zaferi ile ateşlenmiş, bu zafer milletimize taptaze bir kıyam ve diriliş ümidi aşılamıştır. Milletimizin hücrelerine işleyen şehadet bilinci, İstiklal Harbinde tüm ışıltısıyla bir kez daha parlamış, dünyanın diğer milletleri için mümtaz bir mücadele örneği teşkil etmiştir" şeklinde konuştu. "Ülkemizi hedef alan sinsi planları, hain emelleri, karanlık senaryoları arkasında kim olduğuna bakmadan tek tek yırtıp atıyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kore’de, Kıbrıs’ta ve daha pek çok yerde Mehmetçik’in sergilediği vakur ve erdemli tavrın, milli kimliğimizin tarihe düştüğü birer eşsiz not hükmünde olduğunu belirterek, "Merhameti ve merhameti kadar mücadelesiyle de örnek bir ecdadın ahfadı olmaktan hepimiz iftihar ediyoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "110 yıl önceki hayasız akınları nasıl bozguna uğratıp vatanımızın birliğini milletimizin dirlik ve kardeşliğini temin ettiysek, bugün de aynı azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Ülkemizi hedef alan sinsi planları, hain emelleri, karanlık senaryoları arkasında kim olduğuna bakmadan tek tek yırtıp atıyoruz. Devletimizin payidar, milletimizin ebediyen muzaffer ve muvaffak olması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyoruz" dedi. Türkiye’nin Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere dünyayı etkisi altına alan değişim fırtınasını en hazırlıklı karşılayan ülkelerden biri olduğunu dost düşman fark etmeksizin herkesin ikrar ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son dönemde uluslararası basında ülkemizle ilgili çıkan değerlendirmeler Türkiye’nin başarılarını açıkça teyit ve tespit etmektedir. Daha 3-5 sene öncesine kadar bizi kıyasıya eleştirenlerin çoğu şimdi bize hak vermeye başladı. Suriye ve Filistin’de takip ettiğimiz insani, vicdani ve onurlu politikaların ne kadar isabetli olduğu bugün herkes tarafından açıkça dillendiriliyor. Rusya Ukrayna arasındaki savaşta ilk günden beri izlediğimiz dengeli tutumunun doğruluğu çok daha iyi anlaşılıyor. Aynı tutumu Libya’dan Sudan’a Somali’den Karabağ’a Balkanlar’dan Doğu Akdeniz’e pek çok yerde görüyoruz. Gazi Mustafa Kemal’in yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesini daha adil bir dünya mümkündür şiarıyla birleştirerek girişimci bir dış politika tasavvuruyla Türkiye’yi küresel bir oyuncu haline getirdik, getiriyoruz. Ülkemiz içinde bazı çevreler halen kabullenmese de doğru zamanda hayata geçirdiğimiz doğru stratejimiz sayesinde bugün Doğu ve Batı ile eşit ilişkiler geliştirebilen, küresel adaletsizliklere tepki veren, milli politikalarını her şart altında uygulayabilen, çıkarlarıyla değerleri arasında tercih yapmak mecburiyetinde kalmayan bir Türkiye gerçeğine kavuştuk" açıklamasını yaptı. "Türkiye Yüzyılı’nı adım adım inşa ederek milletimizin azmini şevkini, cehdini kıran engelleri teker teker kaldırıyoruz" Gençlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı’nı adım adım inşa ederek milletimizin azmini şevkini, cehdini kıran engelleri teker teker kaldırıyoruz. 15 Temmuz gecesi milletimizin namusunu emanet ettiği silahlarla devletimizi işgale yeltenen FETÖ’cü alçaklarla mücadelemiz ihanetin arkasından geçen yaklaşık 9 yıla rağmen hız kesmeden devam ediyor. Finans desteği ve elaman havuzunu önemli ölçüde yitiren bu şebeke Pensilvanya’daki elebaşının ölümü sonrasında çöküş dönemine girmiştir. Tıpkı hain elebaşı gibi örgütün de son nefesini vereceği günler yakındır. Aynı şekilde 40 yıldır başımıza musallat edilen terör belasından ilelebet kurtulmak için de yoğun bir çalışmanın içindeyiz. 85 milyon vatandaşımızın tamamının kardeşlik şuurunu perçinleyecek, müreffeh geleceğini güvence altına alacak iç cephemizi güçlendirecek Terörsüz Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bölgemizin hasretini çektiği, kalıcı barış ortamına kavuşmasını sağlayacak bu çalışmaların neticelerini inşallah yakında göreceğiz. Bizim gayemiz son iki asırdır, kimi zaman etnik, kimi zaman mezhebi fay hatları üzerinden sahnelenen planları tarihin çöp sepetine yollamaktır" dedi. "Derdimiz huzurdur, kardeşliktir, muhabbettir, kader ve gönül birliğini bu topraklarda ilelebet hakim kılmaktır" diyen Erdoğan, "Allah’ın izniyle bu amacımızda da muvaffak olacağız. Burada Şunu çok açık ve net söylemek isterim. Arz-ı mevut hezeyanıyla coğrafyamızı kana, gözyaşına ve zulme boğmak isteyenlerin sonuna kadar karşısında duracağız. Bir asır evvel olduğu gibi, istilacı heveslerle coğrafyamız üzerinde ameliyat yapmaya yeltenenler karşılarında Türkiye’yi bulacaklardır. Siyonist rejim, dün gece Gazze’ye düzenlediği vahşi saldırılarla masumların kanından, canından ve gözyaşından beslenen bir terör devleti olduğunu bir kez daha göstermiştir. 331 masumu düşünebiliyor musunuz. Bir sahur vaktinde bu siyonist rejim soykırım yaparak katletmiştir. Çoğu çocuk ve kadın, akşam aldığım haberle, 400’ün üzerinde kardeşimizin şehit edildiği vahşetin sorumluları döktükleri her damla kanın hesabını vereceklerdir. Bugün masum çocukları, bebekleri, kadınları yakan ateş bu şımarıklıkla, bu cinnet haliyle, bu pervasızlık ve küstahlıkla devam edilirse, elbet bir gün çırayı tutanları ateşe benzin dökenleri de saracaktır" ifadelerini kullandı. "Katliamların durması, sükunetin tesisi ve ateşkesin tekrar sağlanması için diplomatik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz" Türkiye olarak bu mübarek günlerde Gazzeli mazlumların ve Filistinlilerin yanında olduklarının altını bir kez daha çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Katliamların durması, sükunetin tesisi ve ateşkesin tekrar sağlanması için diplomatik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Milletimizin medarı iftiharı kahraman ordumuz eriştiği yüksek caydırıcılık kapasitesiyle küresel düzeyde müessir bir güç haline geldi. Son dönemde yaptığımız yüksek teknoloji hamlesiyle yerlilik oranını yüzde 20’lerden yüzde 80 seviyesinin üzerine taşıdığımız savunma sanayi alanında parmakla gösteriliyoruz" açıklamasını yaptı. Kendi mühendislerimizle ürettiğimiz İHA ve SİHA’larımız, yerli uçak ve helikopterlerimiz, gemilerimiz, denizaltılarımız ve daha nicelerinin, Türkiye’nin güvenlik mimarisinin ulaştığı seviyeyi ortaya koyduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Savunma ve havacılık ihracatımızı 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 29 oranında artırarak 7 milyar doların üzerine çıkardık.Son 10 yıl içinde 185 ülkeye 230 çeşit savunma sanayi ürünü ihraç ettik. İnşallah kısa bir zaman içerisinde ikinci uçak gemimizi de yapıyoruz yapacağız. Sadece geçtiğimiz yıl toplam değeri 10 milyar doları aşan sözleşmelere imza attık. 180 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdik. İnşallah bu sene çok daha yüksek rakamları yakalayacağız. Kahraman ordumuz Afganistan’dan Somali’ye, Irak’tan Kosova’ya, gönül ve kültür coğrafyamızın dört bir yanında barışa katkı sunuyor. Desteğimize ve kardeşliğimize ihtiyaç duyulan her bölgede dostlarımızın yanında olmayı bundan sonra da inşallah sürdüreceğiz. Bu süreçte en büyük dayanaklarımızdan biri Türk Silahlı Kuvvetlerimizdir. " Orduyu güçlendirmek, caydırıcılığını artırmak, imkan ve kabiliyetlerine yenilerini eklemenin önümüzdeki dönemde de öncelikleri olacağını dile getiren Erdoğan, "Şurası da son derece önemlidir. Üzerine titrediğimiz ordumuzun dedikodular üzerinden yıpratılmasına, kimi kendini bilmez siyasetçiler tarafından örselenmesine izin vermeyiz. Kimden gelirse gelsin, bu tür hadsizlikler karşısında ordumuzun ve komuta kadememizin her daim yanındayız. Disiplini, cesareti ve fedakarlığıyla bilinen Türk Silahlı Kuvvetlerinin her ne suretle olursa olsun bu vasıflarının zedelenmesine de göz yummayız. Disiplin, vakar ve iman kahraman ordumuzun kahraman mensuplarının en önemli özellikleridir. Kimse bunları halel getiremez ve getiremeyecektir. Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev üstlenen her bir evladımız, kardeşimiz, arkadaşımız da askerlik mesleğinin temel prensipleri olan bu hasletlere sıkı sıkıya sahip çıkmalıdır. Siz değerli harbiyelilerin de gerek eğitim, gerekse göreviniz boyunca bu değerlerden asla sapmayacağına inanıyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutan olarak kahraman ordumuzun asil mensuplarıyla her zaman kıvanç duyduğumu bilmenizi istiyorum. Sözlerime bu düşüncelerle son verirken Çanakkale Deniz Zaferimizin 110. yıl dönümünü tekrar tebrik ediyorum, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kere daha rahmetle, minnetle yad ediyorum. Rabbim sizlerle birlikte tüm askerlerimizi korusun, kollasın, yolunuzu da, bahtınızı da açık eylesin diyorum. Gönül elçilerimiz olarak gördüğümüz misafir öğrencilerimize de aynı şekilde Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum." Şeklinde konuştu.
Diyarbakır Diyarbakır’da şehit aileleri ve gaziler için iftar programı düzenlendi Diyarbakır’da 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıl dönümü nedeniyle şehit aileleri ve gaziler için iftar programı düzenlendi. Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, bir otelde düzenlenen programda şehit aileleri ve gazilerle bir araya gelerek iftar yaptı. Burada konuşan Vali Zorluoğlu, vatan, bayrak, din ve kutsal değerlerin muhafazası için canını feda eden şehitlerin aileleri ve gazilerin en kıymetlileri olduğunu söyledi. Devletin tüm imkanlarıyla değerli şehit aileleri ve gazilerin yanında olduğu ve olmaya da devam ettiğini belirten Vali Zorloğlu, "Diyarbakır Valiliği olarak tüm kurumlarımızla birlikte her fırsatta şehit annelerimizle, babalarımızla, şehit eşleriyle, çocuklarıyla ve gazilerimizle bir araya gelmeye ve sizlerle daha yakından hasbihal etmeye, sıkıntılarınızı paylaşmaya çaba gösteriyoruz" dedi. 18 Mart Şehitleri Anma Günü dolayısıyla iftar sofrasında bir araya geldiklerini, sarıldıklarını, kenetlendiklerini, duygulandıklarını ve kahramanlarla bir kere daha gurur duyduklarını dile getiren Zorluoğlu, şunları söyledi: "Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Kurtuluş Savaşı’ndan Kıbrıs Barış Harekatı’na, terörle mücadeleden 15 Temmuz’a kadar vatanımızın bekası, milletimizin birliği, beraberliği ve kardeşliğimizin muhafazası için canlarını feda eden kahraman şehitlerimize bir kere daha Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize, üstün cesaret ve fedakarlıkları için milletim ve devletim adına şükranlarımı sunuyor, kendilerine sağlık, afiyet ve uzun ömürler diliyorum. Bu duygularla yaklaşan Ramazan Bayramı’nızı şimdiden tebrik ediyorum." Program, okunan duayla sona erdi. Programa, İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım, kaymakamlar, şehit aileleri ile gaziler ve aileleri katıldı.
Balıkesir Devlet iftihar madalyaları 8 şehit yakını ve gazilere verildi Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıldönümü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tevdi edilen 8 adet Devlet iftihar Madalyalarını Şehit Ailesi ve Gazilere takdim etti. Vali Ustaoğlu, Valilik Necatibey Toplantı Salonunda gerçekleştirilen törende Şehit Uzman J. III. Kıdemli Çavuş Ümit Gıcır’ın babasın Musa Gıcır’a, Şehit Jandarma Uzman Çavuş Ercan Özcan’ın kızı Seval Özcan’a, Şehit Piyade Uzman Çavuş Yunus Öztürk’ün babası Efrahim Öztürk’e, Şehit Snr. Astsubay Kıdemli Çavuş Bahadır Canbulat’ın babası Tamer Canbulat’a, Gazi Piyade Üsteğmen Haşim Alparslan’a, Gazi J. Er Vahdettin Tozcu’ya, Gazi Piyade Uzman Çavuş Nefi Çandır’a ve Gazi Piyade Uzman Çavuş Uğur İslimye’ye Şehit Devlet iftihar Madalya ve Beraatlarını tevcih etti. Şehit Ailesi ve Gazilere tevcih edilen Devlet iftihar Madalya ve Beraatlarının minnet ve şükran duygularının bir göstergesi olduğunu ifade eden Vali Ustaoğlu, "18 Mart Şehitlerimizi Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümü olan bu anlamlı günde şehitlerimizin yakınları, kahraman gazilerimize Devlet iftihar Madalyaları ile Berat Belgelerinin Tevcih Töreni için bir aradayız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla gazilerimize ve şehit ailelerimize takdim edilmek üzere Valiliğimize gönderilen Devlet iftihar Madalyaları ve Beratlarını sizlere sunmaktan büyük bir onur ve gurur duyuyorum" diye konuştu. Şehit yakınlarının ve gazilerin milletin gönlündeki müstesna yerlerinin her türlü takdirin ve taltifin üzerinde olduğunu sözlerine ekleyen Ustaoğlu, "Bir insanın canını ortaya koyarak yürüttüğü bir mücadeleye dünyevi olarak paha biçilmesi mümkün değildir. Kahramanlık destanlarıyla yürüttüğümüz bu kadim ve kutlu mücadelede verdiğimiz her şehit, her gazimiz istiklalimizin ve istikbalimizin tescili niteliğinde birer mühürdür. Vatan için akıtılan her damla kan, dökülen her gözyaşı ve sarf edilen her emek, geleceğimizi aydınlatan bir ışık olmuştur" ifadelerini kullandı.