GÜNDEM - 19 Kasım 2024 Salı 14:39

Seyitgazililer Derneği’nden yaşanan kazalar için Karayollarından talep

A
A
A
Seyitgazililer Derneği’nden yaşanan kazalar için Karayollarından talep

Seyitgazililer Kültür, Turizm ve Dayanışma Derneği, dün Eskişehir-Seyitgazi karayolunda meydana gelen otobüs kazasının bölgede son 1 haftada meydana gelen 3’üncü kaza olduğunu belirterek karayoluna gerekli bakımın yapılmasını ve daha güvenli hale getirilmesini istedi.


Dün, Eskişehir-Seyitgazi karayolu 16’ncı kilometrede bulunan Derbent mevkiinde yağmur dolayısıyla kayganlaşan yolda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrilerek takla atan yolcu otobüsünde 1 kişi hayatını kaybetti ve 42 kişi yaralandı. Meydana gelen kaza sonrası Seyitgazililer Kültür, Turizm ve Dayanışma Derneği, bir yazılı açıklama yayımlayarak karayollarıyla ilgili yetkililere çağrıda bulundu. Dernek Başkanı Emrah Sur tarafından paylaşılan açıklamada, "Dün sabah saatlerinde yaşanan Eskişehir-Seyitgazi karayolunun 16’ncı kilometresi üzerinde yaşanan otobüs kazasında hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Seyitgazi-Eskişehir yolunda son 1 haftada 3’üncü kazaya şahit oluyoruz. Önümüz kış ve yolumuz özellikle yağışlı ve karlı havalarda oldukça tehlikeli bir hal alıyor. Hem hemşehrilerimizin hem de şehirlerarası yolculuk yapan bir çok vatandaşımızın kullandığı bu karayolunun gerekli bakımının yapılarak daha güvenli hale gelmesini Seyitgazililer olarak karayollarından talep ediyoruz" ifadelerine yer verildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ 500 personelle dev senaryo: Enkazda hayat kurtarma yarışı Tekirdağ’da Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında geniş katılımlı bir deprem tatbikatı düzenlendi. Deprem tatbikatında gerçeğe yakın sahneler nefes kesti. Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde AFAD Tekirdağ Tatbikat Sahasında gerçekleştirilen tatbikata şehirdeki tüm kurumlar katıldı ve toplam 500 personel görev aldı. Tatbikat, Şarköy ilçesinde meydana geldiği varsayılan 6,2 büyüklüğündeki bir deprem senaryosu ile başladı. Senaryonun başlangıcıyla birlikte sirenler çalındı ve ekipler hızla harekete geçti. "Sesimi duyan var mı" Enkaz alanında yapılan tatbikatta, senaryo gereği enkaza yerleştirilen yaralılar kurtarılmaya başlandı. Arama kurtarma ekipleri, "Sesimi duyan var mı?" diyerek enkazda ses kontrolü yaptı ve beton kırıcı cihazlar kullanarak enkaz altında kalanlara ulaşmaya çalıştı. Sağlık ekipleri ise enkaz altındaki yaralılarla ilgilenerek onlara serum bağladı ve moral desteği sağladı. Gerçeğini aratmadı Betonun kırılmasıyla birlikte yaralılar sıkıştıkları yerden çıkarıldı ve sağlık ekiplerine teslim edildi. Yaralılar ilk müdahalenin ardından ambulanslarla hastanelere sevk edildi. Yaklaşık bir saat süren tatbikat, katılımcı ekiplerin yoğun çalışması sonucu başarıyla tamamlandı. Enkaz başında ter döken ekipler, tatbikat sonunda izleyicilerden büyük alkış aldı. "Başarılı bir tatbikat oldu" Tatbikat sonunda bir açıklama yapan Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, "Bugün, şehrimizde 6,2’lik bir depreme karşı tatbikat programı yapıyoruz. Sabah 9’dan beri bütün yetkili arkadaşlarımızla beraber hangi tedbirleri aldık, kim ne yapacak, olay sırasında, olay sonrasında barınmadır, iaşedir, enerjidir, iletişimdir her alanda bütün yaptığımız planları tek tek gözden geçirdik. Burada da gördüğünüz gibi her kurumdan, Belediyelerden, STK’lardan, doğal olarak AFAD’ın kendi personeli yaptıkları işlerle ilgili çadırlar, sunumlar yapıyorlar. Onları tek tek inceledik ve planlarımızı daha güncel hale getirme bir arada çalışmayı sık sık hale getirerek deprem anında kolaylık sağlamayı planlıyoruz. O yüzden bugün başarılı bir tatbikat oldu diye düşünüyorum" dedi. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bulunan AFAD eğitim parkurunda gerçekleştirilen tatbikata; Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, Tekirdağ Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ahmet Uğurlu, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ahmet Çetin, İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı, Tekirdağ AFAD Müdürü Taha Yasin Çekiç ve arama kurtarma ekipleri katıldı.
Eskişehir Sarar grevinin mahkeme kararıyla durdurulması Öz Büro İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Alper Gökçek, Eskişehir’de Sarar Büyük Mağazacılık Ticaret A.Ş.’de başlatılan grevin mahkeme kararıyla durdurulmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Anayasal hakkımız olan grev hakkı ortadan kaldırılmıştır. Emekçilerin haklarının yok sayıldığı ve sendikalı olmanın cezalandırıldığı bir anlayışla karşı karşıyayız" dedi. Aylar süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sonuç vermemesinin ardından 29 Ağustos’ta Öz Büro İş Sendikası tarafından Sarar Büyük Mağazacılık Ticaret A.Ş.’de başlatılan grev hakkında geçtiğimiz günlerde Eskişehir 2. İş Mahkemesi tarafından durdurma kararı verilmişti. Alınan kararla ilgili sendika genel merkezinde Sarar işçilerinin de katılımıyla bir basın toplantısı düzenlenmesinin ardından Öz Büro İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Alper Gökçek, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Tek istediklerinin toplu iş sözleşmesini imzalamak olduğunu ifade eden Gökçek, karşılarına bir sürü engel çıkarıldığını ancak emekçilerin hakkını savunmaya devam edeceklerini söyledi. "Emekçilerin haklarının yok sayıldığı ve sendikalı olmanın cezalandırıldığı bir anlayışla karşı karşıyayız" Öz Büro İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Alper Gökçek, yapmış olduğu açıklamada, "Verdiğimiz bu emek mücadelesine darbe vurmaya çalışanlar var. Öz Büro İş Sendikası olarak Sarar emekçilerinin hakkını savunmaya devam edeceğiz. Hak aramanın yasaklandığı ve Anayasa’nın ayaklar altına alındığı bir süreç yaşıyoruz. 29 Ağustos günü başlayan grevimizin öncesinde Sarar yönetimi büyük hukuksuzluklara imza atmıştır. İşçilere baskı yaptılar, zorlayarak sendikamızdan istifa ettirmeye çalıştılar. Eskişehir 2. İş Mahkemesi yargısız infaz yapmıştır. Asla bunu doğru bulmuyor ve kabul etmiyoruz. Emek mücadelesinin sonlandırılmasına izin vermeyeceğiz. Anayasal hakkımız olan grev hakkı ortadan kaldırılmıştır. Emekçilerin haklarının yok sayıldığı ve sendikalı olmanın cezalandırıldığı bir anlayışla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
Eskişehir KOAH hastalarının grip ve zatürre aşısı yaptırmaları önemli Ciddi bir solunum yolu hastalığı olan KOAH’ın tedavisinde en önemli adımın sigaranın bırakılması olduğunun altını çizen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Sezer, "Sigarayı bırakmayan bir hastada diğer tedavi yöntemleri de beklenen etkiyi göstermeyecektir" dedi. Eskişehir Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Sezer, zararlı toz ve gazların akciğere alınmasıyla bronşlarda ve akciğerde oluşan hasara bağlı solunum güçlüğü ile seyreden KOAH adıyla bilinen ’Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’ hakkında önemli bilgiler verdi. KOAH’a yol açan zararlı toz ve gazların başında sigaranın geldiğini vurgulayan Doç. Dr. Sezer, "Sigara içilmesiyle tüm vücuda özellikle de akciğerlere alınan binlerce zararlı kimyasal hem bronş daralması hem de akciğer dokusunun harabiyetine sebep olarak bu hastalığı meydana getirmektedir. Tüm vücudun işlev görebilmesi için gerekli yakıt olan oksijeni sağlayan akciğerleri harap eden bu hastalık sadece akciğerleri ilgilendiren bir durum olmayıp, tüm sistemler bu durumdan etkilenmektedir” şeklinde konuştu. "KOAH akciğerlerde gelişmeye başladıktan sonra kalıcı ve ilerleyici hasar bırakan bir hastalıktır" Sigara ve diğer zararlı toz ile gazlardan uzak durmakla KOAH’ın büyük ölçüde önlenebileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Sezer, "KOAH akciğerlerde gelişmeye başladıktan sonra kalıcı ve ilerleyici hasar bırakan bir hastalıktır. Bununla birlikte akciğer fonksiyonları yarı yarıya azalana kadar belirgin şikayet yapmayabilir ya da bazı şikayetler hastalıkla ilişkilendirilmeyebilir. KOAH hastalarının en önemli şikayetler; öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı. Bu şikayetler sigara için herkeste görülebilen normal şikayetler olarak algılandığı için her zaman doktora başvurulmuyor" ifadelerini kullandı. "Solunumda azalma, ıslık benzeri sesler duyulabilir" Doç. Dr. Sezer, bu şikayetlerle doktora başvuran bir hastanın muayenesinde bronşlardaki daralma ve akciğer dokusunu oluşturan hava keseciklerindeki harabiyetin derecesine göre solunum seslerinde azalma, soluk verme süresinde uzama, bronş daralmasına bağlı ıslık benzeri seslerin duyulması gibi bulgular belirlenebildiğini dile getirdi. Hastaların parmak ucundan ölçülen oksijen satürasyon düzeylerinde düşme tespit edilebileceğini belirten Doç. Dr. Sezer, sözlerine şöyle devam etti: "Akciğerlerdeki hasar sonucu oksijensiz kalan başta kalp olmak üzere diğer organlara ait muayene bulguları tespit edilebilir. Bu hastalarda akciğerlerin hem yapısı hem de fonksiyonlarının gözden geçirilmesi için bazı tetkikler yapılır. Akciğerdeki hasarı değerlendirmek için en temel yardımcı görüntüleme yöntemi bilgisayarlı tomografidir. Burada bronşlardaki daralma ve genişlemeler, bronş duvar yapısındaki bozulmalar, hava keseciklerinin hasarlanmasına bağlı amfizem adı verilen bozukluklar gözlenebilmektedir. Solunum Fonksiyon Testi ile akciğer fonksiyonları değerlendirilir." "Sigarayı bırakmak KOAH’ın ilerlemesini durdurur" KOAH tedavisinde en önemli adımın sigaranın bırakılması olduğunun altını çizen Doç. Dr. Sezer, "Sigarayı bırakmak KOAH’ın ilerlemesini durduran en önemli tedavi yöntemidir. Sigarayı bırakmayan bir hastada verilecek diğer tedavi yöntemleri istenen beklenen etkiyi göstermeyecektir. Sigarayı bırakmak zor olsa da imkansız değildir. Hastanın kararlı olması ve hayat tarzını önemli ölçüde değiştirmesi gerekir. Bağımlılık düzeyi yüksek olan kişilerin sigara bırakma polikliniklerine başvurarak tedavi ve önerilere kararlılıkla devam etmesini tavsiye ediyorum. Şikayetleri oluşturan en önemli faktörlerden biri bronş daralması olduğu için tedavinin diğer bir basamağını bronş genişletici ilaçlar oluşturur. Bu ilaçların doğrudan akciğere ulaşması ve daha düşük dozlarla daha etkili işlev görebilmeleri için direkt solunum yoluyla alınması gerekir. Hastalığın düzeyine göre bir ya da birkaç bronş açıcı ilaç bir arada kullanılabilir" ifadelerini kullandı. "Sigara dumanı hastalığın ’alevlenmesine’ yol açabilir" Hastalık sürecinde alevlenme yani ’şikayetlerde artış ile birlikte normalde kullanılan tedavinin yetersiz hale gelmesi’ durumunun yaşanabileceği uyarısında bulunan Doç. Dr. Sezer, bu alevlenmeye ilaçları düzenli kullanmamak ya da gerektiğinden çok fazla kullanmak, sigara dumanı ya da diğer zararlı gaz ve partiküllere maruz kalmak, grip ya da solunum yolu enfeksiyonları geçirmek gibi etkenlere yol açabileceğini dile getirdi. Atak derecesine göre bir yol izlendiğini belirten Doç. Dr. Sezer, “İlaçların dozunun arttırılması, ilaç eklenmesi ile kontrol altına alınabileceği gibi hastanede hatta yoğun bakım ünitesinde tedavi gerektiren durumlar da olabilir. Bu sebeple KOAH hastaları mevcut şikayetlerinde artış hissettikleri zaman gecikmeden doktorlarına başvurmalıdır. Hastalığı ve akciğerlerdeki hasarı ilerlemiş olan hastalar vücudun ihtiyacı olan oksijeni temin edemeyeceklerinden evde uzun süreli oksijen tedavisi kullanılabilir. Bu hastaların KOAH alevlenmesine neden olabilecek enfeksiyonlardan korunmak için grip ve zatürre aşılarını zamanında yaptırmalarını öneriyorum" sözlerine yer verdi.