ASAYİŞ - 19 Kasım 2024 Salı 14:21

İstediği zammı yapmayan ev sahibi kiracısı ile kızını öldüresiye darp etti

A
A
A

Ankara’da baba ile kızı, ev sahiplerinin yasal zammın 5 katı üzerindeki artış talebini kabul etmedikleri için öldüresiye darp edildiğini iddia etti. Ev sahibinin mahkeme kararına uymadığını ve engelli oğlu üzerinden sürekli tehdit edildiğini ileri süren mağdur kadın, kendisini ve engelli babasını hastanelik eden saldırganın en ağır cezayla yargılanmasını istedi.

Olay, 18 Kasım akşamı Ankara’nın Altındağ ilçesinde yer alan Baraj Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, İstanbul’da yaşayan A.T. (38), 4 senelik kiracıları Himmet Kaysal (58) ve kızı Seçil Kaysal’ın (33) ödedikleri 4 bin 200 liralık kira bedelini az buldu. Yasal zammı uygulayan baba ve kızına karşı çıkan A.T., evi için ayda 20 bin lira ödenmesini istedi. İstenen bedelin kanuna aykırı olduğunu söyleyen Kaysal ailesi ile ev sahibi arasında tartışma çıktı. Durum üzerine Ankara’ya gelen A.T., aileye saldırmak için kiracıların yaşadığı sokaktaki boş bir dükkanı kiraladı. Kiraladığı dükkanda yaşamaya başlayan A.T., yoldan çocuğu ile birlikte geçen Seçil Kaysal ile karşılaştı. A.T.’nin demir sopalı saldırsına uğrayan Kaysal, babasını arayarak yardım istedi. Kızını kurtarmak isteyen yüzde 70 fiziksel engelli Himmet Kaysal da ev sahipleri A.T.’nin saldırısına uğradı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen polis ekiplerince olaya müdahale edilirken yaralı baba ile kızı hastaneye nakledildi. Saldırgan ev sahibi ise gözaltına alındı.

İstediği zammı yapmayan ev sahibi kiracısı ile kızını öldüresiye darp etti

Vücutlarında kırıklar oluştu

Uğradıkları saldırı nedeniyle Seçil Kaysal’ın kaburgasında ve sol kolunda kırıklar oluştu. Açılan başına da 3 dikiş atılan Kaysal’ın babasının ise burnu kırıldı. Vücudunun farklı yerlerinde morluklar ve şişlikler olan baba ile kızı, saldırgan ev sahiplerinin hak ettiği cezayı almasını istedi. İki yıla yakındır tehdit, hakaret, taciz ve benzeri saldırılara maruz kaldıklarını dile getiren aile yaşadıkları sebebiyle korku ve endişe duyduklarını ifade etti. Canını en çok engelli oğlu üzerinden yapılan tehditlerin acıttığını söyleyen anne Kaysal, yetkililerden yardım istedi.

“Engelli oğlumu hedef gösterip, ‘seni bu oğlunun acısıyla yaşatacağım’ dedi”

Yaşadıkları olayla ilgili konuşan mağdur Seçil Kaysal: “Dört seneye yakındır burada ailemle beraber yaşıyorum. Son bir buçuk senedir kira artışları yüzünden en sahibimle sürekli sorunlar yaşıyorum. Her mahkemeye gittiğimizde yasal zam üzerinden artış yapılması kararı verildi ama ev sahibi kabul etmedi. Engelli çocuğum üzerinden beni tehdit ediyordu. Dün oğlumu berbere götürüyordum. Yakınlarda bir dükkan kiralamış. Bir anda oradan çıktı. Tartışma çıkardı. Engelli oğlumu hedef gösterip, ‘seni bu oğlunun acısıyla yaşatacağım’ dedi. Yanıma gelip yumruk attı ve sopayla saldırdı. Yerde sürüklendim. Elindeki sopa üzerimde kırıldı, sonra da demir sopayla vurmaya devam etti. 25 dakika dayak yedim. Başımda 3 dikiş var. Sol kolum tamamen kırık. Kaburgalarımda da kırıklar var. Eğer iyileşmezse ameliyat olma durumum var” dedi.

İstediği zammı yapmayan ev sahibi kiracısı ile kızını öldüresiye darp etti

“Çocuğum, ‘anneme vurma bana vur’ dedi”

-Ev sahiplerinin sürekli kendilerini yıldırmaya çalıştığını ifade eden Kaysal, “Ev sahibi bize, ‘Ben ev sahibiyim. Benim belirlediğim kiraya oturacaksın. Adalet ve kanun tanımam, istediğin yere şikayet et’ dedi. Hakkında aldırdığımız uzaklaştırma kararlarını iptal ettirmeyi de başardı. Bizden 20 bin lira kira istedi. Biz de yasal olan zammı uyguladık ve 4 bin 200 lira ödemeye başladık. Ev sahibi bundan önce de dört kez elektrik ve su aboneliğimizi kapattı. Çok korkuyorum. İki çocuğum var. Birisi zaten engelli. Korkudan okula gönderemiyorum. Gözleri önünde darp edildim. Çocuğum, ‘anneme vurma bana vur’ dedi. Tehditlerden dolayı çocuğumu başka bir okula göndermek zorunda kaldım. Bu gidişle bu okuldan da alacağım” şeklinde konuştu.

“Tutuklanmasını istiyorum”

Duruma bir çözüm getirilmesini isteyen Kaysal, “Şikayette bulundum, kendisi karakolda şu anda. Bugün savcılığa sevk edilecek. Oradan da hakimliğe çıkılacak. Tutuklanmasını istiyorum ve devletin bu soruna bir çözüm bulmasını bekliyorum. Babam da darp edildi. Burnunda kırıklar var. Geçirdiği iş kazası nedeniyle yüzde 70 engelli durumda zaten. Elindeki sopayla babama da saldırdı” ifadelerini kullandı.

“Bana, ‘Ya 20 bin lira vereceksin ya da ben seni bu evden çıkarmasını bilirim’ diyor”

İstediği zammı yapmayan ev sahibi kiracısı ile kızını öldüresiye darp etti

Baba Himmet Kaysal ise hiçbir suçlarının olmadığı belirterek şöyle konuştu:

“Ben engelli biriyim. Sağ bacağımda ve sol kolumda toplam 24 platin takılı. Dün kızım aradı. ‘Baba yetiş, ev sahibim beni darp ediyor’ dedi. Bu engelli halimle oraya nasıl gittim bilmiyorum. Gittiğimde bana sopayla vurmaya başladı. Sonra da merdivenlerden sürükledi. Burnumda ve gözümde hasar oluştu. 3 senedir tehdit ediliyorum. Ben yasal artış neyse onu uyguladım. Ev sahibi kapımın önüne kadar gelip bana, ‘Ya 20 bin lira vereceksin ya da ben seni bu evden çıkarmasını bilirim’ diyor. Kızıma küfürlü mesajlar atıp beni ve ailemi tehdit ediyor. Mahkeme bizi haklı görmesine rağmen kararlara uymuyor. ‘Hükümeti de mahkemeyi de tanımam’ diyor.

Ali Nargüner - Hakan Karaduman 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyesi: "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine ikinci gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Deniz Korkmaz, "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" ifadelerini kullandı. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 2. gününde devam ediyor. Sanık Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasının ardından mahkeme heyeti tarafından duruşmaya 45 dakikalık ara verilmişti. Verilen aranın ardından duruşma, tutuklu sanık Deniz Korkmaz’ın savunması ile devam ediyor. "Fırat Sarı bir gün beni aradı, elinde kaç tane curosurf var diye sordu" Savunma yapan tutuklu sanık Korkmaz, "Bir süre Bağcılar Sefa Hastanesi ve orası kapandıktan sonra bir süre sonra Reyap Hastanesi’nde ve A Hastanesi’nde çalıştım. Fırat Sarı bir gün beni aradı, elinde kaç tane curosurf var diye sordu, ben iki tane dedim ama o sırada hastanede kaç tane olduğunu sorduğunu zannettim. HTS kayıtlarıma bakılırsa ben zaten o saatte hastanede değil, evimdeydim. Fırat Sarı, benden elimdeki şişelerin raporlarını istemişti ben de ilettim. Herhangi bir ilaç alma durumum olmadı. Epikrizleri genelde Hasan’ın ve Sümeyye’nin yazdığını duydum. Doktorlar da yazıyordu" ifadelerini kullandı. "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" Savunmasına devam eden Korkmaz, "Reyap Hastanesi’nde şöyle bir sistem vardı. Çok yoğun olduğu için hemşireler hastalara bakmıyordu. Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu. Bu zihniyette olan insanların bunları yapması kaçınılmazdı. Bize daha az şişe kullanılırsa, daha çok para kazanırız bize de çok malzeme gelir diyorlardı. Hastaların yoğun bakım süreçlerinde malzemeden tasarruf etmeye çalışıyorlardı. Hastanedeki tüm aletler bozuktu. Bu insanları ben CİMER’e şikayet ettim" diye konuştu. "Fırat Sarı, benim üzerime şirket açtı" Savunmasında Fırat Sarı’nın kendi üzerine şirket açtığını belirten Korkmaz, "Fırat Sarı, benim üzerime şirket açtı. Evrakta benim adım gözüküyor ama şirket Fırat Sarı’nındı. Bu kadar büyük bir şey olduğunu ve Fırat Sarı’nın böyle biri olduğunu bilmiyordum. Ben de rahatsızdım şirketin benim üzerimde olmasından devretmek için Sarı’ya söylüyordum ama beni sürekli oyalıyordu. Bu durumdan rahatsız olmasam neden CİMERE’e şikayette bulunayım?" dedi. Davanın görülmesine devam ediliyor.
Gaziantep Şehitkamil’den kırsal mahallelerde yol atağı Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın ‘eşit hizmet’ ilkesi doğrultusunda kırsal mahallelerde hizmet ağı genişletildi. Yedi aylık kısa sürede ilçenin üretim merkezi konumunda olan 72 kırsal mahallede toplamda 2 bin kilometrelik yolda çalışmalar yapıldı. Yeni arazi yollarının açıldığı mahallelerde, bozuk yollar da onarıldı. Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın daha güvenli ve konforlu yollar hedefiyle başlattığı çalışmalar sonucu kent merkezi ile birlikte kırsal mahallelerde yollar sorun olmaktan çıktı. Kentin kronik sorunları arasında yer alan bozuk yolların yanı sıra ihtiyaç duyulan bölgelerde de yeni yollar açılıyor. “Şehitkamil’e yakışmayan yollar vardı” Şehitkamil Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin çalışmalarıyla 7 aylık bir süreçte yol ağı genişletildi. Çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Yılmaz, yolların büyük sorun olduğunu fark ettiklerini söyledi. Yılmaz, “Bunun böyle kalmasına veya ötelenmesine asla müsaade edemezdik. Nitekim ilk olarak fizibilite raporunu çıkararak, sahaya indik ve çalışmalarımıza başladık” dedi. "2 bin kilometrelik yol yenilendi" Yılmaz, “Ekiplerimizle ilçemizin dört bir tarafına dağıldık. İhtiyaç duyulan her mahallede bozuk yolları onardık. Geniş bir alanda çalışmak da kolay değil ama Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimizin özverili çalışmalarıyla kısa sürede önemli bir mesafe kat ettik. Bunun yanında birçok köyümüzün de arazi yolları olmadığını fark ettik. Hızlı bir şekilde yeni yollarımızı açarak, mucurlama çalışmalarını tamamladık. Geldiğimiz noktada göreve geldiğimizi günden bu yana toplamda 2 bin kilometrelik yol düzenledik ve yeni arazi yolları açtık” şeklinde konuştu. "Traktör girilemeyen bölgeye şimdi otomobiller giriyor" Çalışmaların bununla sınırlı olmadığını aktaran Yılmaz, “7 yıl öncesine kadar halkımızın traktörle dahi gidemediği ve gidemediği için de ekip, dikemediği tarlasına gitmesi bizim için çok büyük bir gurur. Şimdilerde o yollarda otomobillerle seyahat edilebiliyor. Yol, demek sadece ulaşım demek değildir. Yol aynı zamanda üretimdir. Çiftçilerimizin önündeki en büyük engeli de çözüme kavuşturduk. Bu sayede çiftçimizi tarlasına gidebilecek ve üretim yapabilecek" diye konuştu.
İstanbul Başkan Gökhan Yüksel, COP29’da konuşmacı olarak yer alacak Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS) en üst karar alma organı olan Taraflar Konferansı (Conference of Parties-COP29)’ndakonuşmacı olarak yer alacak. 20 Kasım Çarşamba günü, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, Türkiye Pavilyonu’nda gerçekleştirilecek olan oturumda Başkan Yüksel, ‘Yerel İklim Değişikliği Planlarının Önemi ve Karşılaşılan Güçlükler’ konulu konuşmasını gerçekleştirecek. COP29 kapsamında düzenlenen "İklim Eylemine Öncülük Eden Şehirler" oturumu, 20 Kasım 2024 Çarşamba günü Marmara Belediyeler Birliği tarafından Türkiye Pavilyonu’nda gerçekleştirilecek. Yerel yönetimlerin iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolüne odaklanan oturumda başkanlar dayanıklılık, yenilikçilik, sıfır atık, kentsel dönüşüm ve kadın liderliği gibi konularda deneyimlerini paylaşacak. Kendisi de Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Encümen Üyesi olan Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra, encümen üyesi meslektaşları ile birlikte, kentlerin iklim krizine karşı hazırlık çalışmalarını ele alacak. Yerel yönetimlerin iklim eylemindeki rolüne dikkat çekilecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP29), 11-24 Kasım 2024 tarihleri arasında Azerbaycan’ın Bakü şehrinde düzenleniyor. İklim değişikliği ile mücadelede küresel iş birliğini artırmayı ve sera gazı salınımını azaltmayı hedefleyen organizasyonda Türkiye Cumhuriyeti Pavilyonu’nda Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından düzenlenecek oturumda, yerel yönetimlerin iklim eylemindeki rolüne dikkat çekilecek. "İklim Eylemine Öncülük Eden Şehirler: Kentsel Dayanıklılık ve Yenilikçiliğin Güçlendirilmesi" başlıklı oturumda, kentlerin iklim değişikliğine karşı dayanıklılığını artırmaya yönelik örnek uygulamalar ve çözümler tartışılacak. Başkan Yüksel, ‘Yerel İklim Değişikliği Planlarının Önemi ve Karşılaşılan Güçlükler’ başlıklı konuşması ile COP29’da’ Oturuma Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın “Yeşil Şehirler” ağına katkısını anlatarak katılacak. Başkan Bozbey, “Yeşil Şehir Girişimleri ve Şehirlerin İklim Değişikliğinin Etkilerine Hazırlanması” başlıklı konuşmasıyla, Bursa’nın bu alandaki deneyimlerini paylaşacak. Kartal Belediye Başkanı ve MBB Encümen Üyesi Gökhan Yüksel de, ‘Yerel İklim Değişikliği Planlarının Önemi ve Karşılaşılan Güçlükler’ başlığı altında bir konuşma gerçekleştirecek. Oturumda ayrıca MBB Encümen Üyesi belediye başkanları farklı temalarla yerel iklim eylemindeki uygulamaları ve karşılaşılan zorlukları ele alacak. Melek Mızrak Subaşı, Bilecik Belediye Başkanı: Yerel İklim Eyleminde Kadın Liderliği: Dönüşüm ve Adaptasyon, Zinnur Büyükgöz, Gebze Belediye Başkanı: Sanayi Yoğun Bir Şehirde En Yerel İklim Eylemi: Sıfır Atık, Oktay Yılmaz, Yıldırım Belediye Başkanı ‘Kentsel Dönüşüm ile İklim Değişikliğine Uyumun Desteklenmesi’ konularını ele alacak. Moderatörlüğünü Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. M. Cemil Arslan’ın üstleneceği oturum, iklim değişikliği ile mücadelede yerel yönetimlerin önemi ve sorumluluklarına vurgu yapmayı amaçlıyor. Oturum, yerel yönetimlerin yenilikçi çözümler ve dayanıklılık odaklı stratejilerle küresel iklim eylemine nasıl katkı sağlayabileceğini gözler önüne serecek.
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyesi: "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine ikinci gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Deniz Korkmaz, "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" ifadelerini kullandı. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 2. gününde devam ediyor. Sanık Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasının ardından mahkeme heyeti tarafından duruşmaya 45 dakikalık ara verilmişti. Verilen aranın ardından duruşma, tutuklu sanık Deniz Korkmaz’ın savunması ile devam ediyor. "Fırat Sarı bir gün beni aradı, elinde kaç tane curosurf var diye sordu" Savunma yapan tutuklu sanık Korkmaz, "Bir süre Bağcılar Sefa Hastanesi ve orası kapandıktan sonra bir süre sonra Reyap Hastanesi’nde ve A Hastanesi’nde çalıştım. Fırat Sarı bir gün beni aradı, elinde kaç tane curosurf var diye sordu, ben iki tane dedim ama o sırada hastanede kaç tane olduğunu sorduğunu zannettim. HTS kayıtlarıma bakılırsa ben zaten o saatte hastanede değil, evimdeydim. Fırat Sarı, benden elimdeki şişelerin raporlarını istemişti ben de ilettim. Herhangi bir ilaç alma durumum olmadı. Epikrizleri genelde Hasan’ın ve Sümeyye’nin yazdığını duydum. Doktorlar da yazıyordu" ifadelerini kullandı. "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" Savunmasına devam eden Korkmaz, "Reyap Hastanesi’nde şöyle bir sistem vardı. Çok yoğun olduğu için hemşireler hastalara bakmıyordu. Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu. Bu zihniyette olan insanların bunları yapması kaçınılmazdı. Bize daha az şişe kullanılırsa, daha çok para kazanırız bize de çok malzeme gelir diyorlardı. Hastaların yoğun bakım süreçlerinde malzemeden tasarruf etmeye çalışıyorlardı. Hastanedeki tüm aletler bozuktu. Bu insanları ben CİMER’e şikayet ettim" diye konuştu. "Fırat Sarı, benim üzerime şirket açtı" Savunmasında Fırat Sarı’nın kendi üzerine şirket açtığını belirten Korkmaz, "Fırat Sarı, benim üzerime şirket açtı. Evrakta benim adım gözüküyor ama şirket Fırat Sarı’nındı. Bu kadar büyük bir şey olduğunu ve Fırat Sarı’nın böyle biri olduğunu bilmiyordum. Ben de rahatsızdım şirketin benim üzerimde olmasından devretmek için Sarı’ya söylüyordum ama beni sürekli oyalıyordu. Bu durumdan rahatsız olmasam neden CİMER’e şikayette bulunayım?" dedi. Davanın görülmesine devam ediliyor.
İzmir IF Wedding Fashion İzmir’e görkemli açılış Avrupa’nın en büyük moda fuarlarından IF Wedding Fashion İzmir-Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, görkemli bir törenle kapılarını açtı. 18. kez düzenlenen, her geçen yıl daha da büyüyerek sektörün temsilcilerini ve önde gelen isimlerini buluşturan IF Wedding Fashion İzmir, 19-22 Kasım tarihlerinde Fuar İzmir’de misafirlerini ağırlayacak. Açılışa katılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Levent Yıldır, “IF Wedding Fashion İzmir-Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, rüştünü çoktan ispat etmiş bir organizasyon. İzmir’in sektörde öncü rolünün burada çok büyük bir etkisi var” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından Ege Giyim Sanayicileri Derneği partnerliğinde düzenlenen IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı; modanın ve gelinliğin başkenti İzmir’de 18. kez kapılarını açtı. Abiye, gelinlik, damatlık, aksesuar ile çocuk giyim ürünlerinin yer aldığı fuarın açılışına; İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ile eşi Ayşe Özgener, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Ege Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği Başkanı Burak Sertbaş, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri, İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Tezcan, moda sektörünün önemli isimleri ve yerli yabancı profesyoneller katıldı. Yıldır: İzmir’in bu ihracattaki payı yüzde 70 İzmir’in gelinlik ve abiye sektöründe çok önemli bir konumda olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır, “IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, rüştünü çoktan ispat etmiş bir organizasyon. İzmir’in sektörde öncü rolünün burada çok büyük bir etkisi var. Türkiye, Avrupa’nın en büyük gelinlik imalatçılarından biri. Sektörün çoğunluğu küçük ve orta büyüklükteki işletmelerden oluşuyor. Bunların yüzde 70’i İzmir’de faaliyet gösteriyor. Ülkemizde 1 milyar doların üzerinde gelinlik ihracatı yapılıyor. İzmir’in bu ihracattaki payı, yüzde 70. Hem de Fransa, İtalya ve İspanya gibi modada söz sahibi ülkelerle yarışıyor. Bu güçlü konum tabi ki İzmir’deki üreticiler sayesinde oluyor. Tarihi Kemeraltı çarşısındaki mağazalar, bizi Avrupa’ya bağlayan yolu gösteriyor. Hepsi çok kıymetli. Fuar da kentimizin sektördeki belirleyici konumunu, uluslararası rekabeti pekiştiriyor” diye konuştu. IF Wedding Fashion İzmir’den yeni bir yıldız adayı doğuyor Uluslararası moda dünyasının yönünü belirleyecek IF Wedding Fashion İzmir kapsamında bu yıl 15’incisi düzenlenen Gelinlik Tasarım Yarışması’nda finale kalan isimlerden ödül kazananlar, açılış günü düzenlenen defilede belli oldu. “Köklere Dönüş” temalı yarışmada derece alanlar, sektöre sağlam adımlarla giriş yapmanın yanı sıra özel ödüller de kazandı. Birinci olan tasarımcı Öztürk Yıkılmaz, ödülünü İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’den aldı. Tasarımcı 75 bin TL para ödülünün yanı sıra IF Wedding Fashion İzmir 2025’te Performans Defilesi hakkı kazandı. İkinci olan tasarımcı Habibe Çakır, 50 bin TL ödülünü Ege Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul’dan aldı. Üçüncü olan Eren Timoçin ise 25 bin TL ödülünü Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş’tan aldı. Ödül takdim eden isimler, sektörde tasarımın önemine vurgu yaparak desteklemeye devam edeceklerini ifade etti. Tasarımcı adaylarına, profesyonel hayatlarındaki ilk defilelerini sergileme olanağı tanıyan Gelinlik Tasarım Yarışması’nda geçen yıl ödül kazanan Sercan İzci’nin “Persephone” isimli “Performans Defilesi” de modacı, katılımcı ve ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Sektöre de katkı sağlayacak Almanya’dan İtalya’ya, İsveç’ten ABD’ye, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Rusya ve Türk Cumhuriyetlerine kadar birçok ülkeden profesyonel ziyaretçiler yer alacak. 2025 modasının sergileneceği, ünlü markaların ve genç yeteneklerin tasarımlarının yer aldığı renkli defilelere ev sahipliği yapacak fuar, iş birliği anlaşmaları ile sektöre ve ihracata da büyük katkı sağlayacak. Dünyaca ünlü modacı Fuar İzmir’de Ülkemizde de yayınlanan Amerika’nın ünlü reality şovlarından “Gelinliğe Evet De” programının yapımcı ve sunucusu dünyaca ünlü modacı Randy Fenoli de fuarda hem tasarımları ile hem de 15. Gelinlik Tasarım Yarışması’nda onur konuğu jüri üyesi olarak IF Wedding Fashion İzmir’de yer aldı.