EKONOMİ
Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasına giren SANKO’nun 4 şirketi ödüllendirildi 21 Aralık 2025 Pazar - 15:18:49 Gaziantep Sanayi Odası (GSO) tarafından düzenlenen Gaziantep’in Yıldızları Ödül Töreninde Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasına giren 4 SANKO şirketine başarı plaketi takdim edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, AK Parti Grup Başkanvekili ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Sahnesi’nde düzenlenen törendeki konuşmalarında, Gaziantep ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundular. Konuşmaların ardından, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan Türkiye’nin 500 büyük ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu arasına giren GSO üyesi firmalara ödül verildi. GSO Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu ile Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, ödül alan firma temsilcilerine ödülleri protokol üyeleriyle birlikte sundu. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasındaki ÇİMKO Çimento’nun ödülünü ÇİMKO Çimento CEO’su Dr. Önder Kırca’ya, SANKO Tekstil’in ödülünü ise SANKO Tekstil Genel Müdürü Gökhan Aydın’a takdim etti. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasındaki SANKO Enerji’nin ödülü SANKO Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yiğitcan Konukoğlu’na, Süper Film Ambalaj’ın ödülü de Süper Film Ambalaj Genel Müdürü Ozan Güven’e AK Parti Grup Başkanvekili ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül tarafından verildi. İstanbul Sanayi Odası tarafından, şirketlerin 2024 yılı üretimden net satışlar baz alınarak yapılan araştırmaya göre, ÇİMKO Çimento ve Beton 94’üncü, SANKO Tekstil İşletmeleri 177’nci, Süper Film Ambalaj 306’ncı, SANKO Enerji ise 337’nci sırada yer almıştı.
21 Aralık 2025 Pazar - 12:29 DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.
Cari denge Ekim ayında 457 milyon dolar fazla verdi
12 Aralık 2025 Cuma - 10:12 Cari denge Ekim ayında 457 milyon dolar fazla verdi Ekim ayında cari işlemler hesabı 457 milyon dolar fazla kaydetti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ekim ayı Ödemeler Dengesi Gelişmelerine göre, cari işlemler hesabı 457 milyon ABD doları fazla kaydetti. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 7.028 milyon ABD doları fazla verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 5.963 milyon ABD doları olarak gerçekleşti. Yıllıklandırılmış verilere göre, Ekim ayında cari açık yaklaşık 22,0 milyar ABD doları olurken, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret dengesi de 67,3 milyar ABD doları açık verdi. Aynı dönemde hizmetler dengesi 63,2 milyar ABD doları fazla verirken, birincil ve ikincil gelir dengesi sırasıyla 17,6 milyar ABD doları ve 328 milyon ABD doları açık verdi. Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler bu ay 7.588 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşmiş olup, bu kalem altında taşımacılık hizmetleri ve seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler sırasıyla 2.462 milyon ABD doları ve 5.860 milyon ABD doları oldu. Finans hesabı 2025 yılı Ekim ayı yıllıklandırılmış cari açığın finansmanına net doğrudan yatırımlar 5,2 milyar ABD doları, net portföy yatırımları 0,2 milyar ABD doları, krediler 26,9 milyar ABD doları ve ticari krediler 0,8 milyar ABD doları katkı verirken; net efektif ve mevduatlar 3,9 milyar ABD doları negatif yönlü etki etmiştir. Merkez Bankası döviz cinsinden net rezerv azalışı 13,3 milyar ABD doları oldu. Ekim ayında doğrudan yatırımlar kaynaklı net çıkışlar 838 milyon ABD doları olarak kaydedilmiştir. Yurt dışı yerleşiklerin Türkiye’ye toplam doğrudan yatırımları 128 milyon ABD doları artarken, yurt içi yerleşiklerin yurt dışındaki doğrudan yatırımları 966 milyon ABD doları arttı. Gayrimenkul yatırımları incelendiğinde, yurt içi yerleşiklerin yurt dışında 225 milyon ABD doları gayrimenkul alımı ve yurt dışı yerleşiklerin ise Türkiye’de 240 milyon ABD doları net gayrimenkul alımı yaptığı görüldü. Portföy yatırımları Ekim ayında 1.023 milyon ABD doları tutarında net çıkış kaydetti. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 44 milyon ABD doları ve DİBS piyasasında 98 milyon ABD doları net satış yaptığı görüldü. Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; yurt dışı yerleşiklerin bankalar ve diğer sektörler ihraçlarında sırasıyla 529 milyon ABD doları ve 606 milyon ABD doları net alış, Genel Hükümet ihraçlarında ise 646 milyon ABD doları net satış yaptığı görüldü. Yurt dışından kredi kullanımlarında bu ay bankalar, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 829 milyon ABD doları, 850 milyon ABD doları ve 3.139 milyon ABD doları net kullanım gerçekleştirdi. Diğer yatırımlar altında, yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, Türk lirası ve yabancı para cinsinden sırasıyla 2.229 milyon ABD doları net artış ve 190 milyon ABD doları net azalış olmak üzere toplam 2.039 milyon ABD doları net artış kaydetti. Resmi rezervlerde bu ay 1.610 milyon ABD doları net azalış oldu.
Bin yıllık yemek kültürünü 400 yıllık hana taşıdılar
12 Aralık 2025 Cuma - 10:09 Bin yıllık yemek kültürünü 400 yıllık hana taşıdılar Bursa’nın Büyükorhan ilçesinde yaklaşık 400 yıl önce yapıldığı tahmin edilen Tahıl Hanı’nda yıllardır yapılan kavurmanın yanına tarihinde ilk kez cağ döner de geldi. Bursa’nın dağ ilçelerinden olan 10 binden fazla nüfusa sahip Büyükorhan’da yüzyıllardır süregelen "Cuma Pazarı", canlı hayvan pazarı ve Tahıl Hanı’yla bölgenin ticaret merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Canlı hayvan pazarına hayvanlarını ve hububatlarını satmak için getirenlerin ya da almak için gelenlerin buluştuğu Cuma Pazarı, yıllarca kavurma lokantalarıyla hizmet verdi. Bugün de odun ateşinde kuzu ve oğlak eti kavurması yaparak geleneğin yaşatıldığı ahşap Tahıl Hanı’na gelenler, bölgenin merasında yetişen hayvanların doğal etiyle yapılan yemeklerden yeme imkanı bulabiliyor. Lokantalarda yıllardır kuzu etinden kavurma ve ciğer tüketiliyor. Büyükorhan’da hayvancılık yapan bir aile, farklı olması için Tahıl Hanı’nda ilk kez cağ döner yapmaya başladı. Kıpçak Türklerine ait bin yıllık bir kültür olan cağ kebabı, dağ yöresinde yetiştirilen merada beslenen kuzuların etlerinden yapılarak servis ediliyor. Handa bulunan 8 lokantadan birinin sahibi Ali Özkan, uzun yıllardır bu handa hububattan canlı hayvana birçok ürünün alınıp satıldığını tüccarların uğrak yeri olduğunu belirterek, "Buraya gelenler karınlarını doyursun diye yemek hizmeti de sunulmuş. Saç kavurma, güveç, köfte ızgara yapılıyor. Hepsi küçükbaş hayvan etinden pişiriliyor." dedi. Şap etkiledi müşterileri azaldı Hayvancılık yaptıklarını ve kendi küçükbaş hayvanlarının etinden kavurma yaptıklarını anlatan Özkan, "Burası bir kültürün adresi. Uzun yıllardır devam eden geleneği ayakta tutuyoruz. Şap hastalığı nedeniyle hayvan pazarı kapatılınca müşterimiz azaldı ancak normalde burada adım atacak yer olmazdı. Sadece turist ağırlıyoruz, hayvan alım satımına gelen olmayınca eski yoğunluk kalmadı burada" diye konuştu. Pazara gelenlerin önemli bölümünün kuzu kavurmayı övdüğünü bazılarının ise porsiyonun azlığından şikayet ettiğini dile getiren Özkan, "Çay tabağında porsiyonlar olduğunu söyleyenler oldu. Metal düz tabak olduğundan öyle geliyor ama tabağa döktüğümüzde porsiyonun miktarı daha net ortaya çıkıyor. Yani az değil porsiyonlarımız doyurucu" ifadesini kullandı. 40 yıllık ustayla bin yıllık kültürü getirdiler Küçükbaş hayvan yetiştiricisi ve handa lokanta sahibi İsmail Kutlu ise yaklaşık 400 yıllık tarihi handa farklı bir yemek sunmak istediklerini belirterek, Yusufeli’nden 40 yıllık cağ döner ustası getirdiklerini anlattı. Cağ kebapta kendi yetiştirdikleri kuzuların etlerini kullandıklarını dile getiren Kuzu, şunları söyledi: "Ağır kış şartları oluşmadığı sürece yem kullanmayız hayvanlarımızda. Hepsi dağda, bayırda, merada beslenir. Kekik, nane, ot ne bulurlarsa doğal beslenirler. O yüzden etimizin lezzetinde de iddialıyız; hem doğal hem organiktir. Bu han yüzlerce yıllık bir kültürü temsil ediyor. Biz de buraya ünü yurt dışına taşmış cağ kebabı getirdik. Farklı olunca ilgi de görüyoruz. Şap nedeniyle kapatılan pazar açılsa daha güzel olacak işlerimiz."
Ünlü markalar uygun fiyatlarla Denizlilerle buluşuyor
12 Aralık 2025 Cuma - 09:58 Ünlü markalar uygun fiyatlarla Denizlilerle buluşuyor Denizli’de haftanın 4 günü açık olan Cinkaya Alışveriş Merkezi dünyaca ünlü markaların üretim fazlası ürünleri vatandaşlarla buluşturuyor. Uygun fiyatları ve geniş ürün yelpazesiyle dikkat çeken alışveriş merkezi her yaştan vatandaşın uğrak noktası haline geliyor. Denizli’nin Merkezefendi ilçesi Şemikler Mahallesi’nde faaliyet gösteren Cinkaya Alışveriş Merkezi haftanın 4 günü yoğun ilgi görüyor. Kapalı olduğu günlerde de ürün tedariği sağlayan alışveriş merkezi giyimden ev tekstiline, zücaciyeden oyuncak ve hediyelik eşyaya kadar geniş ürün yelpazesiyle hizmet veriyor. Dünyaca üne sahip markaların stok fazlası ürünleri uygun fiyatlarla kentteki vatandaşlara sunması da ayrıca dikkat çekiyor. Uygun fiyat skalasıyla bütçe dostu özelliğiyle ilgi uyandıran Cinkaya Alışveriş Merkezi her yaştan vatandaşa hitap eden ürünler vitrinlerde yer alıyor. 5 yılda ekonomik ve güvenilir alışverişin adresi haline geldiklerini dile getiren Cinkaya Alışveriş Merkezi Halkla İlişkiler ve Reklam Müdürü Fatma Çardak, "5 yıldır Denizlililerin hizmetinde olan Cinkaya AVM olarak ziyaretçilerimize sıcak, samimi ve ulaşılabilir alışveriş imkanı sunuyoruz. Giyim, ev tekstili, zücaciye, oyuncak ve hediyelik eşyalara kadar her şeyi bulabileceğiniz geniş ürün yelpazemizle kaliteyi her zaman uygun fiyata buluşturuyoruz. Ayrıca outlet ürünlerimizin stokları her hafta yenileniyor. Düzenli indirimlerimiz kampanyalarımız ve avantajlı fiyatlarımızla Denizli’de ekonomik ve güvenilir alışverişin adresi haline geliyoruz. Cinkaya AVM olarak Denizli, Aydın, Manisa daha kısacası Ege Bölgesindeki tüm halkın güvenle alışveriş yaptığı bir alışveriş merkezi" dedi. "Ürünler çok uygun olduğu için elime aldığımızı bırakmak istemiyoruz" Fiyatların uygunluğuna dikkat çeken Fatma Demdi, "Bugün buraya alışveriş yapmaya arkadaşlarımla birlikte geldik. Ürün ve fiyat çeşitliliği konusunda çok memnun kaldım. Zücaciyeden giyime kadar, iç giyim, takı her şey mevcut. Hepsini de baktık çok güzel ürünler var. Ayrıca dünya markalarını da burada uygun fiyata bulmak mümkün. Hepsini inceledik baktık kumaş kaliteleri ve ürün kaliteleri çok iyi çok beğendik. Fiyat açısından da ürünler çok uygun olduğu için elime aldığımızı bırakmak istemiyoruz, hemen satın alıyoruz. O kadar çok alışveriş yaptık ki param kalmadı, babamı aramak zorunda kaldım. Babamdan para isteyip tekrar alışverişe devam ediyorum" ifadelerini kullandı. "Hatta fiyatlar Azerbaycan’dan bile daha uygun" Azerbaycan’dan kente gezmeye gelen ve Cinkaya Alışveriş Merkezinin dikkatini çektiğini ifade eden Azra Hazirov, "Ben Azerbaycan’dan geldim. Ürünler ve fiyatlar çok güzel çok beğendim. Hatta fiyatlar Azerbaycan’dan bile daha uygun. Dünya markalarının hiç bun kadar uygun olduğunu hiç görmedim ve olabileceğini düşünmezdim. Çok şaşırdım. Alışveriş yapmayı bitiremiyorum. Burası ayrıca çok kalabalık fiyatlara ve ürün kalitesine yoğun bir ilgi var. Ben bu fiyatları görünce 1 ürün yerine 3’er 5’er ürün alıyorum" diye konuştu.
Ankara’da TŞOF Genel Başkanı Yiğiner öncülüğünde esnaf zirvesi
12 Aralık 2025 Cuma - 09:53 Ankara’da TŞOF Genel Başkanı Yiğiner öncülüğünde esnaf zirvesi Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Danışma Kurulu Toplantısı, TŞOF Genel Başkanı Mehmet Yiğiner öncülüğünde düzenlendi. Zirvede, esnaf ve sanatkâr camiasını yakından ilgilendiren güncel konular masaya yatırıldı. TŞOF Danışma Kurulu Toplantısı AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı, Kırşehir Milletvekili Necmettin Erkan ile Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen ESOB ve federasyon başkanlarının geniş katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantıya; Ankara, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Bolu, Burdur, Çankırı, Denizli, Edirne, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, Giresun, Hatay, Iğdır, İstanbul, Karabük, Kastamonu, Kırklareli, Kütahya, Mersin, Niğde, Ordu, Samsun, Sinop, Şırnak, Tekirdağ, Tunceli, Tokat, Uşak, Yalova, Yozgat ve Zonguldak illerinin ESOB başkanları ile Kahveciler, Pazarcılar, Elektrik Teknisyenleri, Ağaç İşleri ve Madeni Eşya Federasyonlarının genel başkanları katıldı. Yoğun katılım Zirvede, esnaf ve sanatkâr camiasını yakından ilgilendiren güncel konular masaya yatırıldı. Toplantının ana başlıklarını; basit usulden gerçek usule geçişi ön gören karar, ticari araçlarda mülkiyet hakkı, korsan taşımacılıkla mücadele, odaların fiziki ve teknik ihtiyaçlarının giderilmesi, kamera ve araç takip sistemleri oluşturdu. Başkanların sahadaki tecrübeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmelerle, esnafın sorunlarını çözmeye yönelik yol haritası çizildi. Çalışmalar sunumla paylaşıldı TŞOF’un yolcu ve yük taşımacılığı sektöründe yürüttüğü çalışmalar ve federasyona bağlı tesislerde devam eden tadilat ve modernizasyon süreçleri, sinevizyon sunumuyla katılımcılara aktarıldı. Esnafın taleplerine ilişkin yürütülen çalışmalar ve görüşmelerde toplantıda detaylarıyla değerlendirildi. "Birlik ve beraberliğin olduğu yerde çözüm de güç de var" Genel Başkan Mehmet Yiğiner, toplantı sonrası yaptığı açıklamada birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekerek, "Birlik ve beraberliğin hakim olduğu her ortamda çözüm olur, istikrar olur, kuvvet olur. Omuz omuza verilen hiçbir mücadelenin aşamayacağı sorun yoktur. Esnafımızın geleceği için tüm çalışmalarımızda bu dayanışma ruhunu esas alıyoruz" dedi. Yiğiner ayrıca toplantıya katkı sunan Milletvekili Erkan ile tüm başkanlara teşekkür etti.
KCS Dış Ticaret’ten Dubai çıkarması
12 Aralık 2025 Cuma - 09:50 KCS Dış Ticaret’ten Dubai çıkarması KCS Dış Ticaret, otomotiv satış sonrası pazarının en prestijli uluslararası buluşmalarından biri olan Automechanika Dubai 2025’te yerini aldı. 9-11 Aralık 2025 tarihlerinde Dubai’de gerçekleştirilen fuarda KCS Dış Ticaret, PAKCS markasıyla, kaliteyi ve yenilikçi ürün yaklaşımını global otomotiv profesyonelleriyle buluşturdu. Otomotiv yedek parça sektörünün her alanında hizmet veren KCS Dış Ticaret, İstanbul/Büyükçekmece’deki merkezinin yanı sıra İstanbul/Orhanlı, İzmir ve Bursa depolarıyla en üst düzeyde hizmetini sürdürüyor. KCS Dış Ticaret, uluslararası ürün sorumluluk poliçesine ve EAC belgesine sahip kendi markası PAKCS ile de hem yurt içine hem de yurt dışına yüksek standarttaki kaliteli ürünlerini sunmaktadır. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’ne üye olan KCS, İstanbul, Frankfurt, Dubai, Moskova, Cezayir, Kazakistan ve daha birçok uluslararası fuarda katılımcı olarak yer alırken, PAKCS markasına ait eşdeğer yedek parçaların yurtiçi ve yurtdışı toptan pazarlamasını başarıyla yürütüyor. PAKCS, 10 bine yakın orijinal, yan sanayi ve sarf malzemesi çeşidiyle sektörün geniş kapsamlı ürün gruplarından birini sunuyor. KCS Dış Ticaret Direktörü Erden Günen, PAKCS’ın sektördeki güçlü konumunu şu sözlerle değerlendirdi; "Koçaslanlar Grup bünyesinde müşterilerimizin toptan ve perakende yedek parça ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan KCS, her yıl büyümeye devam eden yapısıyla iç ve dış pazarlarda güçlü bir oyuncu hâline gelmiştir. Çok markalı yapımız, ağır vasıta ve ticari araç sektöründe bizleri rakiplerimizden ayrıştıran en önemli unsurlardan biridir. Kendi markamız PAKCS ise kaliteli ve rekabetçi ürün yapısıyla müşterilerimize sürdürülebilir çözümler ve maliyet avantajı sunmaktadır. Yüksek kalitedeki ürünlerimizle, Automechanika Dubai’de gördüğümüz yoğun ilgiden memnun kaldık. Standımızı ziyaret eden herkese teşekkür ediyoruz."
İTO Başkanı Avdagiç’ten KOBİ’ler için 5 öneri
12 Aralık 2025 Cuma - 09:35 İTO Başkanı Avdagiç’ten KOBİ’ler için 5 öneri İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Üretimde yeniden dengelenme için ekonomi politikalarında ‘destekleyici unsurlardan’ vazgeçilmemesi ve bazı tedbirlerin alınması gerekiyor. Bunun da en başında ’KOBİ’ler ile ihracatçı KOBİ’ler için erişilebilir ve uygun maliyetli fonlama mekanizmalarının güçlendirilmesi’ geliyor" dedi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın 2025 yılının son olağan aylık meclis toplantısında İstanbul iş dünyasının görüşlerini paylaştı. Sürdürülebilir büyüme için orta ve uzun vadede uygulanacak ekonomi politikalarında yeni destek mekanizmalarına ihtiyaç olduğunu belirten Avdagiç, bu bağlamda önerilerini 5 başlık altında paylaştı. Avdagiç, Kredi Garanti Fonlarının, kamu-özel sektör ortaklığı ile rekabetçiliğe yönelik dönüşüm programlarını kapsayacak şekilde genişletilmesinin önem arz ettiğini kaydetti. "KOBİ’ler için finansal derinleşme kanallarının devreye alınması önemli" Ayrıca modernizasyon, teknoloji ve enerji verimliliği yatırımları için sabit ve uzun vadeli kredi programları oluşturulması gerektiğini düşündüklerini belirten Avdagiç, iş dünyası olarak önerilerine şöyle devam etti: "Yine kur riskine karşı uygun maliyetli hedge ürün ve sistemleri geliştirilebilir. Kısa dönemli vergi, amortisman teşviklerinin devreye alınması ve özellikle yatırımları hızlandırıcı vergi indirimlerinin uygulamaya konulması üretimi artıracaktır. Reel sektör ve ağırlıkla KOBİ’ler için finansal derinleşme ve banka dışı alternatif finansal kanalların devreye alınmasını önemli buluyoruz." Avdagiç, tüm bunlar sağlandığında Türkiye’nin daha fazla ve daha katma değerli üretim gerçekleştireceğini, daha fazla ihracat yapacağını, daha fazla istihdam oluşturacağını dile getirdi. "Türkiye çok kutuplu dünyanın bölgesel lideri olarak sivrilecektir" 2026 yılının, 2025’te çekilen sıkıntıların karşılığının alınacağı bir yıl olacağının beklentisi içinde olduklarını belirten Avdagiç, "Türkiye ekonomisi, güçlü yürüyüşünü hükümetin alacağı kararlı ve etkili tedbirlerle devam ettirecektir. Türkiye bölgesinde yeni bir gerilim ve çatışma ortaya çıkmaması halinde çok kutuplu dünyanın bölgesel lideri olarak sivrilecektir" açıklamasını yaptı. Avdagiç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yapısal reformlar üzerine yaptığı son açıklamaları, dikkatle ve memnuniyetle izlediklerini söyledi. Avdagiç, "Sayın Cumhurbaşkanımız, ’Sanayiden teknolojiye, tarımdan enerjiye, ekonomimizin tüm alanlarında büyük bir dönüşüm başlatıyoruz’ sözleriyle 2026’yı ’yapısal reformlar’ yılı ilan etti. Biz reel sektör olarak bu açıklamayı heyecanla karşıladık, umutla da gelecek yıl gerçekleşmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Avdagiç, Türkiye ekonomisinin 2025 yılının üçüncü çeyreği ile birlikte 21 çeyrektir kesintisiz büyüme trendini sürdürdüğünü, cari dengede artan turizm gelirlerinin de etkisiyle ılımlı bir seyir izlendiğini belirtti. Avdagiç, "Ödemeler dengesinin finansman tarafında ise görece daha olumlu bir tablo izleniyor. Doğrudan yatırımlar 9 aylık dönemde 11,4 milyar dolara ulaşarak 10 yılın en yükseğine çıktı. İhracatın, yılsonu itibariyle 270 milyar doları aşacağını öngörüyoruz" açıklamasını yaptı.
Bakan Şimşek: ‘‘Programımızın nihai hedefi sürdürülebilir büyüme, adil gelir dağılımı’’
11 Aralık 2025 Perşembe - 22:21 Bakan Şimşek: ‘‘Programımızın nihai hedefi sürdürülebilir büyüme, adil gelir dağılımı’’ Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘‘3 Şubat itibarıyla ocak enflasyon rakamları açıklandığında çok büyük ihtimalle Türkiye yüzde 20’li rakamları görecek. 2026’da dezenflasyon süreci devam edecek. Sebebi çok basit. Çünkü para politikası, maliye politikası, gelirler politikası destekleyici olmaya devam edecek’’ dedi. 5’inci Finansın Geleceği Zirvesi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla gerçekleşti. Bakan Şimşek programda yaptığı konuşmada dezenflasyon sürecinin devam ettiğini vurgularken, 2026 yılında da enflasyonda düşüşün süreceğini söyledi. Şimşek, 2027 yılında da enflasyonun tek haneye düşeceğini ifade etti. ‘‘Programımızın nihai hedefi sürdürülebilir büyüme, adil gelir dağılımı’’ Zirve’de açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, ‘‘Bizim uygulamakta olduğumuz bir program var. Önceliklerimizde bir değişiklik yok. Enflasyonun tek haneye indirilmesi ve sürdürülebilir cari denge şeklinde ifade edilebilir. Türkiye’nin küresel yarıştan kopmaması için ‘yapısal dönüşüm’ başlığımız var. Bütün bu programın nihai hedefi, sürdürülebilir yüksek büyümenin sağlanması ve bu büyümenin daha adil dağıtılmasıdır. Biz programı 3 safhada düşündük. Birinci safha kontrol dönemiydi. İkinci safha, dengesizliklerin giderildiği safha. Üçüncü evre ise hedeflerin tutturulmasıdır’’ dedi. ‘‘3 Şubat itibarıyla ocak enflasyon rakamları açıklandığında çok büyük ihtimalle yüzde 20’li rakamları göreceğiz’’ Şimşek, ‘‘3 Şubat itibarıyla ocak enflasyon rakamları açıklandığında çok büyük ihtimalle Türkiye yüzde 20’li rakamları görecek. Biraz gecikmeyle de olsa enflasyon hedeflerinin en azından bandın üst kısmı tutturulmuş olacak. 2026’da dezenflasyon süreci devam edecek. Sebebi çok basit. Çünkü para politikası, maliye politikası, gelirler politikası destekleyici olmaya devam edecek’’ açıklamasında bulundu. ‘‘Konut arzının artması ile birlikte kira fiyatları da normalleşecek’’ Bakan Şimşek enflasyonu yüzde 30’un üzerinde tutan kalemlerin kira ve eğitim olduğunu belirtti. Şimşek, ‘‘Uzun bir dönem yüzde 25’lik kira artış limitimiz vardı. Konut fiyatları 7-8 kat artarken kira fiyatları yüzde 25 oranında sınırlı kaldı. Kira ve konut fiyatları arasındaki ilişki önümüzdeki dönemde normalleşecek. Konut arzının artması ile birlikte kira fiyatları da normalleşecek’’ şeklinde konuştu. Özel eğitim kurumlarının da fiyat politikasına ilişkin konuşan Şimşek, ‘‘Eğitimde kural bazlı fiyatlandırmaya gidiyoruz. Vakıf üniversitelerinde enflasyonun çok üzerinde artışlar gördük. Kira ve eğitim olmak üzere iki kalemde aşağı yönlü bir trende gireceğiz’’ diye konuştu. Mali disiplini etkili şekilde uyguladıklarını, vergi harcamalarını azalttıklarını, etkili olmayan istisnaları kaldırdıklarını, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede sonuç aldıklarını belirten Şimşek, "Bütçedeki iyileşme öngördüğümüzden daha iyi gidiyor ve büyük ihtimalle yılı hedefe yakın, yani yüzde 3,1 civarında bir rakamla tamamlayacağız’’ sözlerini ifade etti. ‘‘2025’te bütçe hedeflerini tutturmuş olacağız’’ Bütçe açığı azaldıkça piyasadan daha az borçlanacaklarını, böylece özel sektöre daha çok kaynak bırakacaklarını vurgulayan Şimşek, ‘‘Daha çok kaynağı özel sektöre kredi olarak gitsin diye piyasalara bırakacağız. Yani ’mali disiplinlerden bize ne’ demeyin, aslında bu çok önemli bir husus. Reel sektöre daha çok alan bırakmak için kamuyu disipline ediyoruz. 2025’te bütçe hedeflerini tutturmuş olacağız. Enflasyonda bir ay gecikmeyle bandın üst kısmında olacağız. Ama bütçede hedefleri tutturacağız. Aralık sonunda zaten sonuçları açıklayacağız’’ açıklamasında bulundu. ‘‘Altın hariç gerçekten cari açık diye bir sorun kalmadı’’ Yeşil dönüşümü hızlandırdıklarını, hizmet ihracatında güçlü bir performans sergilediklerini, yurt içi petrol ve doğal gaz üretiminin artmaya devam ettiğini söyleyen Şimşek, ‘‘Bunların sayesinde altın hariç gerçekten cari açık diye bir sorun kalmadı. Bunu söylerken abartıyor gibi görünebilirim ama yani cari açığın zaten Türkiye’de sürdürülebilir seviyesi yüzde 2-2,5. Geçen sene altın ithalatı hariç zaten cari fazla verdik. Büyümeye de devam etti. Burada bir yapısal dönüşüm var. Bu sene yüzde 2 cari açık öngördük. Muhtemelen yılı yüzde 1,5 civarında kapatacağız. Dolayısıyla cari açık hedefini de tutturduk’’ dedi.
Bakan Bolat: "Risk primindeki bu güçlü iyileşme, hayat pahalılığının düşürülmesi sürecine katkı sağlamaktadır"
11 Aralık 2025 Perşembe - 21:56 Bakan Bolat: "Risk primindeki bu güçlü iyileşme, hayat pahalılığının düşürülmesi sürecine katkı sağlamaktadır" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Risk primindeki bu güçlü iyileşme, finansal istikrarı pekiştirmekte, enflasyonun ve hayat pahalılığının düşürülmesi sürecine katkı sağlamaktadır" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2025 Aralık ayı TCMB para politikası faiz kararına ilişkin değerlendirme yayımladı. Bakan Bolat, değerlendirmesinde, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, enflasyonun ana eğilimindeki iyileşme ve makroekonomik dengelenme sürecinin güçlenmesi doğrultusunda, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 150 baz puan düşürerek yüzde 38’e indirmiştir. Böylece son dört toplantıda toplam 800 baz puanlık indirime gidilmiştir. Bu karar doğrultusunda, ihracatçılarımızın yararlandığı Reeskont Kredisi İskonto Oranı yüzde 19,93’ten yüzde 19,32’ye gerilemiş; firmalarımızın net maliyetleri ise yüzde 24,89’dan yüzde 23,95’e düşmüştür. Bu gelişme, ihracatçıların finansmana ulaşım imkanlarını güçlendirmekte ve maliyetleri azaltarak rekabet güçlerine doğrudan katkı sunmaktadır. Türkiye ekonomisi, dış ticaret ve cari işlemler dengesinde son aylarda kaydedilen olumlu seyrini sürdürmektedir. Ağustos ayında 5,5 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek cari fazla rakamı elde edilmiş, Eylül ayında ise 1,1 milyar dolar cari fazla verilmiştir. Böylece Temmuz - Eylül arası 3 ay üst üste cari işlemler fazlası vermeyi başardık. Bu gelişmelerle birlikte, ülke risk primimiz (CDS), Mayıs 2018’den bu yana en düşük seviye. olan 225,5 baz puana kadar gerilemiştir" ifadelerini kullandı. Risk primindeki iyileşmenin hayat pahalılığın düşmesine katkı sağladığını vurgulayan Bakan Bolat, "Risk primindeki bu güçlü iyileşme, finansal istikrarı pekiştirmekte, enflasyonun ve hayat pahalılığının düşürülmesi sürecine katkı sağlamaktadır. Üretim, mal ve hizmetler ihracatı ile istihdamda kaydedilen artışlar, dış ticaret dengesindeki toparlanma ve risk göstergelerindeki iyileşme; ekonomi programımız çerçevesinde öngörülen istikrar içinde dengeli büyüme, enflasyonla mücadele ve halkımızın alım gücü ve refah seviyesinin yükseltilmesi hedeflerine ulaşma sürecinin kararlılıkla ilerlediğini göstermektedir. Ticaret Bakanlığı olarak, ihracatçılarımızın rekabet gücünü artırma ve finansman imkanlarını genişletme hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Reeskont kredilerine ulaşımın kolaylaştırılması ve maliyetlerinin düşürülmesi, bu sürecin önemli bir parçasıdır. Bu kapsamda; başta Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olmak üzere, tüm kurumlarımızla yakın iş birliği içinde, ekonomide dengelenmeyi ve istikrarı güçlendirecek politika adımlarını hayata geçirmeye devam edeceğiz" dedi.