EKONOMİ
Enerji fiyatlarında sübvansiyon değişikliği kararı Resmi Gazete’de 16 Kasım 2024 Cumartesi - 03:10:31 Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun tüketim gruplarına göre enerji tedarik tarifelerinde sübvansiyon değişikliği kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’de yer alan tüketim miktarı, 2025 yılı için mesken tüketici grubu kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idareler ile birlikte mesken olarak kullanılan müstakil binalar, apartmanlar ve apartmanlar içindeki bağımsız bölümler, konut kooperatifleri ve konut siteleri ile bu yerlerin ayrı sayaç ile ölçümleri yapılan kalorifer, asansör, hidrofor, merdiven otomatiği, kapıcı dairesi ve benzeri ortak kullanım yerlerine yönelik sübvansiyon sınırı yıllık 5 bin kilovatsaat olacak. Mesken tüketici grubu kapsamında yer alan ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından kurulan geçici barınma merkezleri, köy tüzel kişiliğine ait içme suyu temini ve dağıtımı amaçlı kullanılan tesisler ile diğer tüketicilere ve tarımsal faaliyetler tüketici grubuna yönelik 100 milyon kilovatsaat olan sübvansiyon sınırı kalan tüketici gruplarına yönelik 15 bin kilovatsaat olarak uygulanacak Ayrıca aynı tebliğde yer alan Kurulca Belirlenen Katsayı’nın (KBK) 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren 1,0938 olarak uygulanmasına devam edilecek.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 00:28 Bakan Şimşek: “Gönül ister ki asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Asgari ücreti bir komisyon erbabıyla belirliyoruz. Benim bu aşamada bir değerlendirmede bulunmam doğru olmaz. Ben bunu daha önce de söyledim. Gönül ister ki katma değeri yüksek ürünler üretelim, verimliliğimiz çok yüksek olsun, teknolojik boyutu çok yüksek olsun, asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Kamu İhale Kurumu’nun Sayıştay raporları ve bütçeleri görüşüldü. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe görüşülmeleri çerçevesinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Şimşek, en çok tartışılan konulardan bir tanesinin gelir dağılımı ve enflasyon tahminleri olduğunu belirtti. Son 22 yılda yoksulluğun azaltılması ve gelir dağılımının iyileşmesi için önemli adımlar atıldığını kaydeden Şimşek, uygulanan politikalar sayesinde gelir dağılımı göstergelerinde yakın döneme kadar önemli iyileşmeler olduğunu ifade etti. Şimşek, “Mesela en yüksek gelire sahip yüzde 10’luk grubun harcanabilir gelirden aldığı payın en düşük gelire sahip yüzde 10’luk grubun payına oranı yüzde 17,7 iken 2023’de 13,8’e kadar düştü. Son dönemde enflasyon kaynaklı bir miktar bozulma var. Rakamlara önümüzdeki dönemde yansımaya devam edecek” açıklamasında bulundu. Yüksek enflasyonun gelir dağılımını bozduğunu, alım gücünü düşürdüğünü ve büyümenin kapsayıcılığını azalttığını söyleyen Şimşek, programı tasarlarken en önemli hedeflerinin fiyat istikrarı olduğunu kaydetti. “Amacımız enflasyonu tek haneye düşürmek” Enflasyonun düşmesi için gerekli politika çerçevesinin şekillenmesinin ve para politikasının yeniden inşası zaman aldığını aktaran Şimşek, “Bugün geldiğimiz noktada koşullar artık kalıcı bir şekilde dezenflasyona elverişli. Biz bu süreci üç aşamalı olarak planladık. İlk yıl dezenflasyona geçiş dönemiydi yani işte politika inşa süreci. Şu anda biz bir dezenflasyon dönemindeyiz. Son dönem özellikle 2026 ve sonrası istikrar dönemi olacak. Yani artık tek haneye doğru evrildiği ve kalıcı bir şekilde enflasyonun kontrol altına aldığı dönemi olacak. Amacımız enflasyonu tek haneye düşürmek. Kalıcı olarak düşük tek haneye düşürmek. Çünkü fiyat istikrarın tanımı da budur” ifadelerine yer verdi. “Enflasyon tahmininde yetkin kurumlarımıza güveniyoruz ve inanıyoruz” Şimşek, uluslararası kuruluşlarda olduğu gibi kendi tahminlerinde de değişiklikler olduğunu belirterek, Merkez Bankamız yüzde 70 olasılıkla enflasyon şu olacak diyor. Orada bir olasılık durumu söz konusu. Çünkü küresel ve yurt içi konjonktüre ilişkin bir takım varsayımlar yapmak zorundasınız ve bu varsayımlar zamanla da değişebiliyor. Şartlar değişebiliyor. Uluslararası kuruluşlarda tahminlerini örneğin IMF’e yılda en az iki kez ana değişikliğe gidiyor, ara dönemde de değişikliğe gidiyor yani yılda dört kez tahmin değişikliğine gidiyor. Bizde de ilgili kurumlarımız iç ve dış konjonktüre yönelik tüm gelişmeleri titizlikle takip ediyor ve düzenli olarak toplanarak değerlendiriyor. Bakan olarak benim tahmin yapma imkanım yok. Son OVP’de Merkez Bankamız yıl sonu enflasyon tahminini söyledi. Strateji Bütçe Başkanlığı ise başka bir tahmin söyledi. Biz de kurumlarımızın tahminlerimizin ortalamasını aldık. Dolayısıyla biz bu konuda yetkin kurumlarımıza güveniyoruz ve inanıyoruz” şeklinde konuştu. Kur Korumalı Mevduatın (KKM) TCMB’ye devredilmesine ilişkin konuşan Şimşek, KKM’nin Merkez Bankası’nın para politikası, döviz politikası ve rezerv yönetimiyle ilişkili bir konu olduğunu belirterek, uygulamaya ilişkin usul ve esasların TCMB tarafından belirlenmesi ve yönetilmesinin daha uygun olacağını dile getirdi. “Milli gelirin yüzde 6’sı kadar bir kaynağı bir felakete harcarsanız orada alan sınırlıdır” Kamu harcamalarına ilişkin kendisine yöneltilen sorulara da yanıt veren Şimşek, “Doğrusu deprem harcamalarına ilişkin zaten bizim bir tasarrufta bulunmamız söz konusu değil. Tamamen ne kadar harcanabiliyorsa harcanıyor. Ortalama dolar kuru üzerinden muhtemelen son iki yılda yaklaşık neredeyse 70 milyar dolar civarında bir kaynak depreme harcanmış olacak. Hiçbir sorunu olmayan bir ülkede dahi siz eğer yani milli gelirin yüzde 6’sı kadar bir kaynağı bir felakete harcarsanız orada alan sınırlıdır. Dolayısıyla bizim bütçe esnekliğimiz çok yüksek değil. Bunları bilmenizde fayda var. Bütçe harcamalarımızın yüzde 41.6’sı personel ve bu personelin sosyal güvenlikle ilgili prim transferlerine gidiyor. 2025 yılında bütçe açığını azaltacağız ve bunun sayesinde de biz mutlaka Merkez Bankası’nın dezenflasyon sürecini çok daha güçlü bir şekilde destekleyeceğiz” diye konuştu. “Kamuda muazzam bir harcama disiplini ve tasarruf var” Kamuda tasarruf tedbirleri konusunda önemli boyutta harcama disiplini sağladıklarını açıklayan Şimşek, “makro açıdan ne kadar ne kadar tasarruf yaptığımıza bakarsak, 10 yıllık bir dönemi alalım. Faiz dışı harcamalar, deprem de hariç, çünkü depremi de öngöremezsiniz. Faiz de piyasa koşullarında bilinir. Faiz dışı harcamalarda 10 yıllık meclisimizin onayladığı bütçeyle gerçekleşen bütçe arasındaki faiz dışı harcamalardaki yukarı yönü sapma yıllık ortalama yüzde 9,1’di. Biz 2024 yılında bu sapmanın yüzde 0,8’ düşeceğini düşürdük. Bir tasarruf felsefesi olmasaydı sapma yüzde 9,1’den yüzde 0,8’e düşürülebilir miydi? Sapma son 10 yılın ortalaması bağlamında gitseydi, 814 milyar liraya denk gelecekti. Dolayısıyla muazzam bir harcama disiplini ve tasarruf var” değerlendirmesinde bulundu. “Kamuda makam aracı olarak TOGG’u veriyoruz” Kamudaki taşıt sayısına ilişkin de konuşan Şimşek, 2023 yılına göre kamuda taşıt sayısı bu sene net olarak 3 bin 848 adet arttığını söyledi. Şimşek, “Artan taşıtların bunun yüzde 90’ı güvenlik, sağlık ve afet yönetimi için edilen taşıtlardır. 2 bin 910 adet yani yüzde 76’sı Emniyet Genel Müdürlüğü Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakıfı’nca hibe edilen taşıtlardır. Yani biz bütçeden bir para ödemedik. Şimdi İçişleri Bakanlığımız, Emniyet Genel Müdürlüğümüz taşıtlarını yenilemesin, taşıtı almasın diyorsanız takdir sizin. 252 tanesi Sağlık Bakanlığı’nın ambulansıdır. Acil müdahale hizmetleri için siz bunu istemiyor musunuz? 151 adeti yine Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na yine asayiş için alınan taşıtlardır. 168 adeti Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na aittir. Makam aracı anlamında yenilenme taleplerinin tamamını mevcudun tasfiyesi kararıyla onay veriyoruz. Makam anlamında Biz TOG’u veriyoruz” şeklinde konuştu. “OECD’de gelişmekte olan ülkelerde 40’lı 50’li yaşlarda emeklilik yok” EYT’nin maliyetini Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) sorduklarını ve rakamların SGK’nın hesapladığını belirten Şimşek, “Bu tutarı Hazine Maliye Bakanlığı teknik ekipleri alıyorlar bu tutarı finansman maliyetini ekliyorlar. Çünkü bu öngörülmüş bir şey değil. Dolayısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız diyor ki ‘2024 yılı için 592,6 milyar lira’. Ama bu finansman maliyetini içermiyor. Biz buna finansman maliyetini hazine olarak hesaplayıp ekliyoruz ve 752 milyar liraya oradan ulaşıyoruz. Burada önemli olan şey şu arkadaşlar. Aktöriyel dengeyi bozan bir uygulama mı? Evet. Şu anda OECD’de 38 tane ülke var. Aralarında az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler var. Aralarında gelişmekte olan ülkeler var. Ve bu ülkelerin bana bir tanesini gösterin ki 30’lu, 40’lı hatta 50’li yaşlarda emekli olan ülke neredeyse kalmadı. Birçok ülke 65’in üzerine çıktı” dedi. “Gönül ister ki asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun” Asgari ücrete ilişkin birçok değerlendirmelerin yapıldığını ifade eden Şimşek, “Asgari ücreti bir komisyon erbabıyla belirliyoruz. Benim bu aşamada bir değerlendirmede bulunmam doğru olmaz. Ben bunu daha önce de söyledim. Gönül ister ki katma değeri yüksek ürünler üretelim, verimliliğimiz çok yüksek olsun, teknolojik boyutu çok yüksek olsun, asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun. Biz oraya ulaşmak için zaten yapısal reform gündeminde en büyük başlığı ARGE’ye, teknolojik dönüşme, yeşil dönüşme, dijital dönüşme ayırdık” dedi. “Çalışanlarımızı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” En düşük memur maaşında reel artışın son 22 yılda dolar bazında yüzde 238’ten yüzde bin 139 dolara çıktığını söyleyen Şimşek, "En düşük emekli maaşındaki reel artış yüzde 543 ve dolar bazlı artış yüzde 812, yani 40 dolardan 363 dolara. Asgari ücrette reel artış yüzde 212. Dolar bazlı artış yüzde 343. 112 dolardan 494 dolara çıkmış bugün itibariyle. Özetle, çalışanlarımızı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” diye kaydetti. Vergi harcamalarının 853 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklandığının altını çizen Şimşek, yatırım teşviklerinin 536 milyar lira olduğunu söyledi. Son 22 yılda gelir belgesi tarifesinin en alt dilimini biz yüzde 22’den yüzde 15’e düşürdüklerini dile getiren Şimşek, En üst dilimini yüzde 35’den yüzde 40’a çıkarttıklarını hatırlattı. 2002 yılında dolaysız vergilerin toplam vergiler içerisindeki payı yüzde 53,1 olduğunu aktaran Şimşek, bugün ise oranın yüzde 56,1’e çıktığını söyledi. Türk vergi hukukunda hiçbir bakanın veya idarenin vergi borcunu silme yetkisinin olmadığının altını çizen Şimşek, vergi silme yetkisinin sadece Meclis’e ait olduğunu söyledi. “Hiçbir şekilde ne bireylerin ne de şirketlerin vergilerini silme yetkim yok” Vergi borçlarının silindiği yönünde yapılan eleştirilere de yanıt veren Şimşek, “Türk vergi hukukunda hiçbir bakanın veya idarenin vergi borcunu silme yetkisi yok. Bakanın vergi silme yetkisi yok. Vergileri silme yetkisi sadece ve sadece Yüce Meclisi’ndir. Hiçbir şekilde ne bireylerin ne de şirketlerin vergilerini silme yetkim yok benim. İyi ki yok. Eğer söylediğiniz husus uzlaşma müessesesi kapsamında yanlış olduğu değerlendirilen raporlar kapsamında bir takım düzeltmeler ise o 1963’de getirilmiş. Ben bakan olduktan sonra, 1963’den beri yürürlükte olan bu kanunun aksine, ‘bundan sonra uzlaşmalarda ana parada hiçbir şekilde indirim yapılamaz’ diye kanunu getirdik. Dolayısıyla ben nasıl vergi borcunu asla silmedim. Çünkü ben hiçbir şekilde böyle bir sorumluluk üstlenmem” diye konuştu. Ziraat Bankası eleştirileri yapıldığını da söyleyen Şimşek, “Ben hemen arkadaşlara söyledim, ‘Genel müdürü arayın, söyleyeceği bir şey varsa iletin hızlı bir şekilde.’ Şimdi bankanın tüm şubelerinin tabelaları asla değişmiyor diyor. Sadece deprem bölgesindeki tadilat ihtiyacı olan tadilatları sırasında tabelalar değişiyor. Tadilat ihtiyacı olan ve deprem bölgesinde. ‘Demirören grubu taksitlerini ödüyor ve vadesi geçen borcu yok diyor’. Ben size genel müdürüm bana söylediklerini söylüyorum. Tüm bankaların yaptığı gibi Ziraat Bankası da son 13 yıldır düzenli olarak yılın sonunda bir sonraki yılın hedeflerini tartışmak üzere istişarede bulmak üzere toplanıyor yapılan toplantıda bu bağlamda” ifadelerine yer verdi. Tip-1 diyabet hastaları için ilgili bakanların konuyu ele alacaklarını ifade eden Şimşek, en kısa süre içerisinde imkanlar çerçevesinde bu sorunu çözmeye çalışacaklarını söyledi. Vergi borcunu ödeyenlere ödemeyenlere doğrudan elektronik haciz uygulanıyor şeklindeki değerlendirmelerin söz konusu olmadığını aktaran Şimşek ilgili kişiye haber verilmeden asla doğrudan doğruya e-haciz uygulanmadığını belirtti.
15 Kasım 2024 Cuma - 22:11 Bakan Yardımcısı Ünüvar: "Aliağa, denizcilikte büyük potansiyele sahip" Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesini ziyaret etti. Ünüvar, Aliağa’nın denizcilik açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, sektöre verilen desteklerin süreceğini belirtti Bakan Yardımcısı Ünüvar ve beraberindeki heyet, İMEAK DTO Aliağa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Başkan Yardımcısı Ufuk Yıldırım, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri ve oda üyeleri tarafından karşılandı. Yoğun katılımın olduğu ziyarette, sektör temsilcileri ile bir araya gelen Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Türkiye’nin denizcilik sektöründe giderek güçlenen konumuna vurgu yaptı. Ünüvar, sektörde yapılacak her türlü yeni yatırımın bakanlık tarafından destekleneceğini ifade etti. Aliağa’nın yalnızca Ege Bölgesi’nin değil, Türkiye’nin denizcilik alanındaki lokomotiflerinden biri olma yolunda ilerlediğini belirten Ünüvar, Aliağa’nın denizcilik potansiyeliyle dünya sahnesinde önemli bir yeri olduğunu dile getirdi. Bakan Yardımcısı Ünüvar, Aliağa’nın denizcilik sektörünün bir adım daha ileriye taşınması için tüm paydaşların iş birliği içerisinde çalışması gerektiğini vurguladı. Ziyarete katılım sağlayan meclis üyeleri, liman müdürleri ve sektör temsilcileri, Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar’a sektörde yaşadıkları sorunları ve taleplerini iletti. Görüşmelerde sektörel sorunların çözümü ve iş süreçlerinin iyileştirilmesi konusunda karşılıklı fikir alışverişi yapıldı. “Yeni Yatırımların Öncüsü Olacağız” İMEAK DTO Aliağa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Bakan Yardımcısı Ünüvar’a teşekkür ederek, “Sayın Bakan Yardımcımızın desteği, bölgemiz için büyük bir güç kaynağı. Aliağa’da denizcilik sektörünü daha ileri taşımak adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yeni yatırımların öncüsü olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Ziyaretin sonunda İMEAK DTO Aliağa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar’a günün anısına bir hediye takdim etti. Ziyarete, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Personel Genel Müdürü Leyla Akıncı, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu ve Kıyı Emniyeti İzmir Bölge Müdürü Pelin Devrim de eşlik etti.
Hepsiburada, ‘Efsane 11.11’ hazırlıklarını tamamladı
09 Kasım 2024 Cumartesi - 14:58 Hepsiburada, ‘Efsane 11.11’ hazırlıklarını tamamladı E-ticaret platformu Hepsiburada, ‘Efsane 11.11’ ile kullanıcılarının ihtiyaçlarını avantajlı şekilde satın alabilmelerini sağladığını duyurdu. E-ticaret platformu, Kia’nın yeni araba modeli Kia Picanto’yu da uygun fiyatlarla 11 Kasım Pazartesi günü saat 10.00 itibarıyla satışa çıkaracak. Teknoloji ürünlerinden, ev dekorasyonuna; modadan kozmetiğe onlarca kategoride milyonlarca ürün seçeneği sunan Hepsiburada, Efsane Kasım döneminin önemli günlerinden olan ‘Efsane 11’de de indirimli alışveriş imkanı sunacağını duyurdu. E-ticaret platformu, bu yılki ‘Efsane 11’ kampanyasında tüketicilere ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için ödeme kolaylıkları sunduğunu açıkladı. Yapılan açıklamaya göre e-ticaret platformu, alışılagelmiş kategorilerdeki ürünlerin yanı sıra bu yıl da geçen yıl olduğu gibi araba satışı gerçekleştirecek. 11 Kasım saat 10.00’da Yeni Kia Picanto modeli 7 farklı renk seçeneğiyle satışa çıkarılacak. Kampanyada otomobillerin tüm bedelleri tek seferde kredi kartı veya havale yoluyla ödenecek. Satın alma işlemi, e-ticaret platformundan herhangi bir standart ürün almak kadar kolay ve hızlı olacak. Sipariş sonrasında bayi, müşterilerle iletişime geçerek ruhsat ve diğer işlemler için gerekli evrakları talep edecek. Efsane Kasım’da kitap alışverişlerinde sepette indirim sunulurken; bilgisayar, laptop, monitör, yazıcı gibi teknoloji ürünlerinde, oyuncu ekipmanlarında ekstra indirim fırsatları bulunuyor. Telefon ve tabletlerde ise kuponlar, telefon aksesuarları ve şarj ürünlerinde indirimler dikkat çekiyor. Ev yaşam ürünlerinde de kuponlar, parfümde indirimler ve farklı kategorilerde avantajlar 11 Kasım’da kullanıcılara sunulacak.
Ucuz palamut için son günler
09 Kasım 2024 Cumartesi - 14:56 Ucuz palamut için son günler SAMSUN (İHA) – Samsunlu balıkçılar, 1,5 kilosu 125 TL’den satılan palamudun son günlerini geçirdiğini söyledi. 1 Eylül’den itibaren bol ve ucuz palamut satan balıkçılar, üzücü haberi verdi. Balıkçılar iyi yağlanan palamudun son demleri olduğunu belirterek, yeterince stok yapmayan vatandaşların 10 gün içerisinde dolaplarına palamut almaları gerektiğini ifade etti. Hamsinin çıkmaya başlamasıyla palamudun denizlerden çekileceğini belirten balıkçılar, yerli hamsinin de kendini göstermeye başladığını sözlerine ekledi. Ucuz palamut için son günler olduğuna dikkat çeken balık satıcısı Onurcan Köse, “Satışlarımız güzel gidiyor. 3 aydır aralıksız palamut satıyoruz. Yerli hamsi de yavaş yavaş gelmeye başladı. Hamsi, palamut, mezgit, barbun ve istavrit iyi satılıyor. Palamut 1 ay daha bol çıkar gibi görünüyor. İlerleyen zamanda da palamut yemek isteyen vatandaşlar şimdiden alıp, dolaplarında saklayabilirler. Palamuttaki bu bolluğu ve ucuzluğu ilerleyen günlerde bulamayabilirler. Bundan sonraki 10 gün, palamutları dolaba koymak için iyi bir fırsat” dedi. Balıkçı tezgahlarında palamut tane 125 TL, istavrit kilo 80 TL, hamsi kilo 150 TL, çinekop kilo 350 TL, mezgit kilo 200 TL, barbun kilo 180 TL, kefal kilo 80 TL ve 5 kiloluk kalkanlar ise 800 TL’den satışa sunuluyor. Vatandaşlar da balıklara ilgi gösterirken, hamsinin fiyatının düşmesi için denizlerin daha da soğumasını gerektiğini ifade ettiler.
Kahramanmaraş Güneş Enerji Santrali’nin temeli atıldı
09 Kasım 2024 Cumartesi - 14:49 Kahramanmaraş Güneş Enerji Santrali’nin temeli atıldı KAHRAMANMARAŞ (İHA) – Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, güneş enerji santrali temel atma töreninde, “140 milyonluk yatırımla hayata geçirdiğimiz bu tesisle Büyükşehir Belediyemizin enerji giderlerinin yüzde 60’ını karşılayacağız” dedi. 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından görevi devraldığı günden itibaren altyapıdan ulaşıma, üstyapıdan yeşil alana, kültür sanattan sosyal yardıma tüm alanlarda Kahramanmaraş’a çok ciddi yatırımlar kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, bir vaadini daha yerine getiriyor. Kuveyt Arap Ekonomik Kalkınma Fonu’nun finansal destekleriyle Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Kahramanmaraş Güneş Enerji Santrali’nin temel atma töreni gerçekleştirildi. Temel atma töreninde konuşan Başkan Görgel, “Şehrimiz için büyük önem taşıyan ve geleceğe attığımız güçlü bir adımı temsil eden Kahramanmaraş Güneş Enerjisi Santrali’mizin temel atma töreninde bir aradayız. Büyükşehir Belediyesi olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda, şehrimizin elektrik enerjisi ihtiyacını temiz ve sürdürülebilir kaynaklarla karşılamak için önemli bir adım atıyoruz. Bu aslında belediyecilik anlamında bizim ve şehrimiz için büyük bir dönüşümü simgeliyor” diye konuştu. Kahramanmaraş’ta yeşil enerjinin artarak devam edeceğini vurgulayan Görgel, “Kahramanmaraş’ta yerel yönetimler tarafından inşa edilen en büyük güneş enerji santrali olacak bu projemizle yeşil enerjide Kahramanmaraş olarak biz de varız diyoruz. İnşallah görev yaptığımız süre içerisinde bu dönüşümü hemşehrilerimize hissettirmeye devam edeceğiz. Bir yandan yeşil enerji yatırımlarımızı artıracak bir yandan da toplu taşıma gibi alanlarda yeşil enerjiyi yaygın hale getireceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta tüm alanlarda yatırımların artarak sürdüğünü belirten ve 140 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilecek güneş enerji santralinin önemini belirten Görgel, “Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren yoğun bir çalışma temposu içerisinde hemşehrilerimizin hizmetindeyiz. Altyapıdan üstyapıya başlayan ve projelendirme aşamasında olduğumuz çalışmalarımız var. Kahramanmaraş’ımıza verdiğimiz her biz sözü yerine getirme gayreti içerisindeyiz ve inşallah da tüm sözlerimizi bir bir yerine getireceğiz. Bugün temelini attığımız bu yatırım da verdiğimiz sözlerimizden biriydi. Hamdolsun bugün 6 Megavat kurulu güce sahip olacak 140 milyon TL’lik yatırımın temelini atmak nasip oldu” diye konuştu. Projeyle Büyükşehir Belediyesi’nin enerji giderlerinin yüzde 60’ının karşılanacağı ve yılda 50 milyon TL’ye varan tasarruf sağlanacağını vurgulayan Görgel, “Belediyemizin enerji giderinin yüzde 60’ını karşılayacak bu tesis ile enerji giderlerimizden yılda 50 milyon TL’lik bir tasarruf sağlamış olacağız. İnşallah çalışmalarımızı da 150 gün gibi bir sürede tamamlamayı hedefliyoruz. Projede emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza, teknik ekibimize ve finans desteği için Kuveyt Kalkınma Fonu’na teşekkür ediyorum. Bugün burada attığımız temelin Kahramanmaraş’ımız için yeni bir başlangıç olduğuna inanıyor, bu önemli yatırımın şehrimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş Güneş Enerji Santrali’nin temeli atıldı
09 Kasım 2024 Cumartesi - 14:47 Kahramanmaraş Güneş Enerji Santrali’nin temeli atıldı Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, güneş enerji santrali temel atma töreninde, “140 milyonluk yatırımla hayata geçirdiğimiz bu tesisle Büyükşehir Belediyemizin enerji giderlerinin yüzde 60’ını karşılayacağız” dedi. 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından görevi devraldığı günden itibaren altyapıdan ulaşıma, üstyapıdan yeşil alana, kültür sanattan sosyal yardıma tüm alanlarda Kahramanmaraş’a çok ciddi yatırımlar kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, bir vaadini daha yerine getiriyor. Kuveyt Arap Ekonomik Kalkınma Fonu’nun finansal destekleriyle Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Kahramanmaraş Güneş Enerji Santrali’nin temel atma töreni gerçekleştirildi. Temel atma töreninde konuşan Başkan Görgel, “Şehrimiz için büyük önem taşıyan ve geleceğe attığımız güçlü bir adımı temsil eden Kahramanmaraş Güneş Enerjisi Santrali’mizin temel atma töreninde bir aradayız. Büyükşehir Belediyesi olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda, şehrimizin elektrik enerjisi ihtiyacını temiz ve sürdürülebilir kaynaklarla karşılamak için önemli bir adım atıyoruz. Bu aslında belediyecilik anlamında bizim ve şehrimiz için büyük bir dönüşümü simgeliyor” diye konuştu. Kahramanmaraş’ta yeşil enerjinin artarak devam edeceğini vurgulayan Görgel, “Kahramanmaraş’ta yerel yönetimler tarafından inşa edilen en büyük güneş enerji santrali olacak bu projemizle yeşil enerjide Kahramanmaraş olarak biz de varız diyoruz. İnşallah görev yaptığımız süre içerisinde bu dönüşümü hemşehrilerimize hissettirmeye devam edeceğiz. Bir yandan yeşil enerji yatırımlarımızı artıracak bir yandan da toplu taşıma gibi alanlarda yeşil enerjiyi yaygın hale getireceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta tüm alanlarda yatırımların artarak sürdüğünü belirten ve 140 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilecek güneş enerji santralinin önemini belirten Görgel, “Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren yoğun bir çalışma temposu içerisinde hemşehrilerimizin hizmetindeyiz. Altyapıdan üstyapıya başlayan ve projelendirme aşamasında olduğumuz çalışmalarımız var. Kahramanmaraş’ımıza verdiğimiz her biz sözü yerine getirme gayreti içerisindeyiz ve inşallah da tüm sözlerimizi bir bir yerine getireceğiz. Bugün temelini attığımız bu yatırım da verdiğimiz sözlerimizden biriydi. Hamdolsun bugün 6 Megavat kurulu güce sahip olacak 140 milyon TL’lik yatırımın temelini atmak nasip oldu” diye konuştu. Projeyle Büyükşehir Belediyesi’nin enerji giderlerinin yüzde 60’ının karşılanacağı ve yılda 50 milyon TL’ye varan tasarruf sağlanacağını vurgulayan Görgel, “Belediyemizin enerji giderinin yüzde 60’ını karşılayacak bu tesis ile enerji giderlerimizden yılda 50 milyon TL’lik bir tasarruf sağlamış olacağız. İnşallah çalışmalarımızı da 150 gün gibi bir sürede tamamlamayı hedefliyoruz. Projede emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza, teknik ekibimize ve finans desteği için Kuveyt Kalkınma Fonu’na teşekkür ediyorum. Bugün burada attığımız temelin Kahramanmaraş’ımız için yeni bir başlangıç olduğuna inanıyor, bu önemli yatırımın şehrimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Van’da ikinci el oto pazarında düşük model araç fiyatları sabit kaldı
09 Kasım 2024 Cumartesi - 14:26 Van’da ikinci el oto pazarında düşük model araç fiyatları sabit kaldı Van’da hafta sonu yoğunluğu yaşanan ikinci el açık oto pazarında yüksek model araçların fiyatlarında artış görülürken, düşük model araç fiyatlarının sabit kaldığı gözlemlendi. Erciş karayolu üzerinde bulunan açık oto pazarı sezonun en yoğun günlerinden birini yaşadı. Tıka basa dolan ve araç alım satımı yapanların mekanı haline gelen pazar, son dönemde kuru kalabalıklara ev sahipliği yapıyor. Açık oto pazarına araçlarını satmak için akın eden vatandaşlar alıcı bulamamaktan, alıcılar ise uygun araçların hasarlı olduğunu, yeni modellerin ise fiyatının yüksek olmasından yakındı. “Düşük model araçlarda sıkıntı yaşanıyor” İHA muhabirine konuşan araç satıcısı Bülent Özdemir, Van’da birçok kişinin galericilik mesleğine girdiğini belirtti. Yeni model araç fiyatlarının yükseldiğini, düşük model araç fiyatlarının ise sabit kaldığını ifade eden Özdemir, “Van’da galerici mesleğini yapanların işi de zorlaştı. Onlar da araç satamıyor, çünkü herkes de bu işe yönelmiş. Bu saatten sonra araç fiyatlarının düşeceğini de sanmıyorum. Düşük model araçlarda sıkıntı yaşanıyor. Tamirci masrafları da artınca ister istemez bu araçları alan kişiler temkinlidir” dedi. “Pazarda 5 araçtan fazlası satılmadı” Yüksel Yücel isimli bir diğer araç satıcısı ise ihtiyaçtan aracını pazara getirenlerin satış yaptığını ama böyle bir ihtiyacı olmayanların satış yapamadığını belirterek, “İhtiyacı olmayan bu kişiler, 500 bin liralık değerindeki aracını 700 bin liraya satışa sunuyor. Herkes kendisine göre serbest piyasa oluşturmuş. Bu yüzden internet sitelerinden araç almak fiyat açısından daha mantıklıdır. Bugün pazarda 5 araçtan fazlası satılmadı. Böyle giderse de satılmaz” diye konuştu.
Denizli Büyükşehirden çiftçi ve üreticiye 10 milyon liralık destek
09 Kasım 2024 Cumartesi - 14:13 Denizli Büyükşehirden çiftçi ve üreticiye 10 milyon liralık destek Denizli Büyükşehir Belediyesi, çiftçilerin elinde kalan arpa ve mısırları satın alarak flake yem haline dönüştürerek hayvan yetiştiricilerine dağıtmaya başladı. 7 bin 628 aile işletmesine toplam 910 bin kilogram yem desteği verileceği açıklanırken, projeyle Denizli tarım ve hayvancılığına 10 milyon liralık destek sağlanacağı kaydedildi. Denizli Büyükşehir Belediyesi, 7 bin 268 aile işletmesine vereceği toplamda 910 bin kilogramlık flake yem dağıtımına Çal ilçesinin Süller Mahallesi’nde başladı. Çal ve Bekilli ilçelerindeki toplam 136 yetiştiriciye yönelik yapılan dağıtım törenine, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ali Marım, davetliler, üreticiler ve vatandaşlar katıldı. Başkanvekili Marım burada yaptığı konuşmada, Türkiye’de üretimin her geçen gün azaldığına dikkati çekerek, “Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak üreten insanlarımızın yanında olmayı ve mutlu insanların yaşadığı bir kent oluşturmak istiyoruz” dedi. Büyükşehir olarak her zaman üreticinin yanında olacaklarını işaret eden Marım, Türkiye’ye model öncü bir kent oluşturmak için hep birlikte çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Konuşmaların ardından hayvan yetiştiricilerine arpa flake yem dağıtımı yapıldı. Çal ilçesinde 103 yetiştiricinin 336 büyükbaş, Bekilli ilçesinde ise 33 yetiştiricinin 108 büyükbaş hayvanına toplamda 18 bin kg yem desteği verildi. Denizli tarım ve hayvancılığı kazandı Denizli Büyükşehir Belediyesi, hububat üretim sezonunun kurak geçmesine bağlı rekolte düşüşü yaşanması ve ürün fiyatlarının aşağı inmesi dolayısıyla zor günler geçiren çiftçilere destek olmak için arpa ve mısır alımı yapmıştı. Büyükşehir Belediyesi satın aldığı arpa ve mısırların flake yem haline dönüştürerek hayvan yetiştiricilerine destek olarak verileceğini açıklarken, projeyle hem tarım hem de hayvancılığın kazanması hedeflendi. Büyükşehir Belediyesinin bu kapsamda hayata geçirdiği proje ile Denizli genelinde en fazla 5 büyükbaş hayvana sahip 7 bin 628 aile işletmesine kayıtlı 22 bin 754 hayvan için toplamda 910 bin kg yem katkısı verilecek. Projeyle Denizli tarım ve hayvancılığına yönelik toplamda 10 milyon liralık destek sağlanacağı kaydedildi.
Başkan Oral, bölgenin öncelikli ihtiyacı olan projelerine destek istedi
09 Kasım 2024 Cumartesi - 13:57 Başkan Oral, bölgenin öncelikli ihtiyacı olan projelerine destek istedi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel İdare Kurulu Toplantısı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla, Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantıda TOBB Genel İdare Kurulu Üyesi ve Erzurum Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Oral da yer aldı. ETB Başkanı Hakan Oral, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüştü. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel İdare Kurulu üyeleri, Ankara’daki birlik merkezinde gerçekleştirilen TOBB Genel İdare Kurulu Toplantısında bir araya geldiler. Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve TOBB GİK Üyelerinin katıldığı toplantıya Erzurum Ticaret Borsası Kurulu Başkanı ve TOBB Genel İdare Kurulu Üyesi Hakan Oral da katıldı. Başkan Oral toplantıda borsa tarafından yürütülen projeler için destek çağrısında bulunurken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a da şehrin ve bölgenin taleplerini iletti. Toplantı açılışında konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Zira içinden geçtiğimiz bu kritik dönemde, uygulanan ekonomi programının başarıya ulaşması için birbirimizi daha iyi anlamalı, fikirlerimizi paylaşmalı, aramızdaki empatiyi geliştirmeliyiz." dedi. Yüksek ve istikrarlı bir büyüme sürecinin ve cazip bir yatırım ortamının ön koşulu olarak makroekonomi alanında istikrar ve netliğin önemine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu,” Sizin koordinasyonunuzda kamu idaremizin bu yönde attığı adımları ve aldığı kararları memnuniyetle takip ediyor ve destekliyoruz. Son dönemde para piyasalarında ve Türk lirasında sağlanan istikrarı, döviz dengesindeki iyileşmeyi, kredi risk primindeki gerilemeyi de ülke kredi notundaki artışları bunun sonucu olarak görüyoruz. Son 1,5 yılda uyguladığınız rasyonel politikalarla, ekonomide biriken riskler ve kırılganlık unsurları büyük ölçüde azaltıldı." diye konuştu. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Milli gelir büyüklüğünün geçen sene 1,1 trilyon doları ilk defa aştığını, bu yıl dövizdeki istikrarın da katkısıyla 1,3 trilyon doları aşan milli gelire ulaşılacağını ve bu yıl 15 bin doları aşan kişi başına gelire ulaşmayı öngördüklerini ifade etti. Bu yıl yüzde 3,5 oranında büyüme beklediklerini vurgulayan Yılmaz, ”Toplam istihdam sayımız 32,8 milyon kişiye, istihdam oranımız da yüzde 49,7 yükselmiş durumda. İstihdam çok önemli hem ekonomik hem sosyal hayat açısından çok kıymetli. Bu açıdan tabii bu istihdamın çok büyük bir kısmını sağlayan özel sektörümüze, girişimcilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. İşsizlik seviyelerimiz tek haneli rakamlarda devam ediyor." açıklamasında bulundu. Bölgenin Öncelikli İhtiyaçları Var Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral, projelerini bizzat yürüttüğü Lisanslı Depoculuk Projesi, Tarıma Dayalı İhtisas OSB Projesi ve Soğuk Zincir Süt Toplama Merkezleri gibi önemli ve Erzurum için öncelikli ihtiyaçlar arasında olduğunu belirttiği çalışmaları için destek istedi. Başkan Oral ayrıca konuşmasında, Erzurum’un, bölgenin ve ETB üyelerinin sorun ve taleplerini bizzat Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a iletti. Toplantı sonunda Başkan Oral, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a, Erzurum’un simgelerinden Oltu Taşı tesbih hediye etti.
Hobi olarak üretimine başlanan kivide yıllık 300 milyon TL gelir bekleniyor
09 Kasım 2024 Cumartesi - 13:55 Hobi olarak üretimine başlanan kivide yıllık 300 milyon TL gelir bekleniyor Türkiye’nin ‘coğrafi işaret belgeli’ ilk kivisi olan ’Ordu kivisi’nde hasat devam ediyor. Bu yıl 6 bin tondan fazla rekolte beklenen kivinin Ordu iline yaklaşık 300 milyon TL ekonomik katkı sağlaması hedefleniyor. Ordu’da 1993 yılında fındığın yanında ek gelir sağlaması amacıyla dikilen kivi üretimi yaygınlaşıyor. 30 yıl önce hobi amaçlı başlanan kivi, 2019 yılında coğrafi işaret belgesi aldı. Geçen yıllarda il genelinde yaklaşık 9 bin ton kivi üretimi yapılırken, hava şartları, hastalıklar ve zararlılar nedeniyle bu yıl rekolte 5-6 bin tona geriledi. Buna rağmen, büyük kısmı yurt dışına ihraç edilen kivinin Ordu ili ekonomisine yaklaşık 300 milyon TL katkı sunması hedefleniyor. “Fiyatlar geçen yıla göre yüzde 100 arttı” Ordu Kivi Üreticileri Birliği Başkanı Yusuf Uzunlar, “Ordu’da ürün güzel, kalitede de sıkıntı yok. Türkiye’de ilk defa coğrafi işaret belgesi alan Ordu Kivisi. Geçen yıl fiyatımız birinci sınıf kivide 20 liraydı, bu yıl 40 lira, yüzde 100 artış var. Bu üretici ve bizim adımıza sevindirici bir durum. Rekolte olarak tam tahmini rekolte elimizde yok ancak 5-6 bin ton rekolte olacaktır diye tahmin ediyoruz. Bu da ilimize 250-300 milyon TL girdi sağlayacaktır. Kivinin güzel yanı peşin para satılması, işçiliği yok, 10 ton kiviyi 10 kişi bir günde toplayabiliyor. Kivide şuan sorun yok ancak ilerleyen günlerde kuraklıkla ilgili sorun olabilir diye düşünüyorum” dedi. “Raf ömrü uzun, aroması güzel” Ordu Kivisi’nin raf ömrü uzun olduğu gibi tadının da güzel olduğunu kaydeden Uzunlar, “Aroması da iyi bu nedenle tercih ediliyor. Düzgün bir yerde muhafaza edildiği takdirde nisan ayına kadar bekletilebilir. Toplama yapılırken de dikkat edilmesi lazım, kasada bir kivi bile ezildiği zaman diğer kivileri de olgunlaştırıyor. Alıcının sıkıntıya düşmemesi adına dikkatli toplamamız lazım” şeklinde konuştu. "Fındık hasadından daha kolay" Kivi hasadında çalışan işçiler ise fındık hasadına göre daha kolay olduğunu, eğlenceli bir şekilde hasat yaptıklarını söyledi. Ordu Kivisi’nin kalite ve aroma olarak güzel olduğunu söyleyen işçiler, hasattan memnun olduklarını belirttiler.
Milletvekili Akay, Sanayi Bakanı Kacır’dan Karabük’e aktarılan payların arttırılmasını talep etti
09 Kasım 2024 Cumartesi - 13:37 Milletvekili Akay, Sanayi Bakanı Kacır’dan Karabük’e aktarılan payların arttırılmasını talep etti CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a Karabük sanayisinde yaşanan sorunları dile getirdi, ilçelerin taleplerini aktardı, sanayinin gelişimi için yatırım talebinde bulundu. Komisyon toplantısında Karabük’ün sanayi taleplerini Bakan Kacır’a ileten Milletvekili Akay, “Seçim bölgem Karabük’e 15 yıl içerisinde 85 milyon TL civarında sanayi ve teknoloji alanıyla ilgili transfer olmuş. Karabük gibi ağır sanayi hamlesinin başlatıldığı bir yerde, demir çelik sanayi açısından önemli olan bir yerde bu tutar çok az bir pay. Bunun artırılmasını talep ediyoruz.” dedi. Akay, "Eskipazar Metal Organize Sanayi Bölgesi yıllardır bekliyordu, son yıl hamle yapıldı, şu an altyapıyla ilgili olarak çalışmalar devam ediyor. Onun için de teşekkür ediyoruz ama bu çalışmaların da bir an önce bitip oradaki sanayi tesislerinin de faaliyete geçmesi bölgemiz açısından önemli. Onun için, burada sizden destek bekliyoruz. Karabük’ün de yüzde 71’i ormanlık alan, Yenice ilçemiz de Türkiye’nin en büyük blok ormanlarına sahip bölgesi. Yenice ilçemizde ihtisas ağaç ürünleri, orman ürünleri organize sanayi bölgesi yatırımına ihtiyaç var, bunu bekliyoruz. Eflani’de mermer ürünleriyle ilgili ihtisas organize sanayi bölgesine ihtiyaç var. 20 yıl önce açılan Karabük Organize Sanayi Bölgesi’nin atık su arıtma tesisi hâlâ mevcut değil. Burayla ilgili ödenek istiyoruz, bu arıtma tesisinin yapılmasıyla ilgili, özellikle talep ediyoruz. Gerede Çayı ilgili sorunlar size de mutlaka gelmiştir. Ankara’nın içme suyunun da bir kısmı oradan sağlanıyor, karşılanıyor. Oradaki bazı organize sanayi firmalarının da kirli sularını bu çaya akıttığını biliyoruz ve çok ciddi yerden bu dere akarak Karadeniz’le buluşuyor. Oradaki gerekli arıtma tesislerinin de fabrikalara yapılması, sadece onların üstünde değil, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bu konuyla ilgili destek vermesi, ödenek aktarması ve bu olayın da çözülmesi çevre açısından önemli.” şeklinde konuştu.
Zeytinyağı üretim ve satış yerlerinde denetimler devam ediyor
09 Kasım 2024 Cumartesi - 13:09 Zeytinyağı üretim ve satış yerlerinde denetimler devam ediyor Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ülke genelinde 04 ile 18 Kasım 2024 tarihleri arasında zeytin ve zeytinyağı denetimleri programları başladı. Bu kapsamda Denizli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Denizli genelinde zeytin ve zeytinyağı üretim ve satış yerlerinde denetimlerini hız kesmeden devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ülke genelinde 04 ile 18 Kasım 2024 tarihleri arasında zeytin ve zeytinyağı denetimleri programları başladı. Denizli genelinde zeytinyağı üretimi amacıyla 7 adet zeytinyağı sıkım işletmesi faaliyet gösteriyor ve bunların 2 tanesi Tarım ve Orman Bakanlığın bünyesinde kurularak faaliyet gösteren Tarımsal Kalkınma Kooperatifi olarak çalışan çiftçi kuruluşudur. Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar, Tarım ve Orman Bakanlığın zeytin ve zeytinyağı üretim ve satış yerleri denetim programı kapsamında denetimlere başladı. Denizli’nin Kale ilçesinde, zeytinyağı sıkım faaliyetinde bulunan zeytin ve zeytinyağı üretiminde bulunan tesislere inceleme ve ziyarette bulunuldu. “Denizli’de geçen yıl 17 bin 753 ton zeytin ürünü elde ettik” 2024 üretim sezonunda, zeytin hasadıyla birlikte zeytinyağı üretiminin başladığını belirten Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar yaptığı açıklamalarda, "2023 yılında ilimiz genelinde 8 bin 614 hektar alanda 17 bin 753 ton zeytin ürünü elde ettik. Denizli ili zeytin üretimi bakımından ülkemizde 14. Ege bölgesinde 5. sırada yer almaktadır. İl genelinde zeytin olarak en çok Kale olmak üzere Buldan, Sarayköy ve Beyağaç ilçelerimizde, çeşit olarak en fazla Gemlik, bunun yanı sıra Manzallina, Yamalak Sarısı, Domat, Memecik zeytinleri üretilmektedir. İlimizde zeytinyağı üretim tesislerinin yıllık 10 bin 634 ton zeytinyağı üretim kapasitesi olup, geçen yıl bu tesislerde bin 217 ton zeytinyağı üretimi gerçekleştirilmiştir. İlimizin coğrafi yapısı ve iklim özellikleri bakımından üretilen zeytinyağının hoş, güzel bir aroması ve tadı vardır. Bu üretim sezonunun tüm üreticilerimize ve tesis sahiplerine hayırlı ve bereketli olmasını dilerim” dedi. İşletme yetkilileri ve zeytin üreticisi çiftçilerle görüşen İl Müdürü Şakir Çınar, zeytin ve zeytinyağı üretimi hakkında karşılıklı değerlendirmelerde bulundu.
Mersin’de ’Gıda Mirasının Korunması Sempozyumu’ düzenlendi
09 Kasım 2024 Cumartesi - 13:03 Mersin’de ’Gıda Mirasının Korunması Sempozyumu’ düzenlendi Toros Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ‘Gelenekten Geleceğe: Gıda Mirasının Korunması’ temasıyla Mersin Büyükşehir Belediyesi, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası iş birliğinde 6.’sı düzenlenen ‘Geleneksel Gıdalar Sempozyumu’ düzenlendi. Geleneksel gıdalarla gıda güvenliği, yasal düzenlemeler, gıda işleme ve üretim teknolojileri, pazar potansiyeli ve ekonomik yönü gibi konuların ele alındığı ve gün boyu süren panelin ilk gününde ‘kooperatiflerin geleneksel gıdaların sürdürülebilirliğinde rolü’ konulu söyleşi ile kapanış yapıldı. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü’nün moderatörlüğünü yaptığı panelde, Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, Bereketli Eller Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Sarı, Defne Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Nesrin Deli, Gıda Mühendisleri Odası Bolu İl Temsilcisi Cem Kösemeci ile TARGET Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ak yer aldı. Panelde; önemli geçim kaynaklarından biri olan tarım ve hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı yerlerde başta ürünün değerlenmesi, üretimin sürdürülebilir olması, pazarlanması ve kayba uğramadan ekonomik bir kazanca dönüştürülmesi sürecinde kooperatiflerin önemi, kooperatiflere düşen görevler, girişim ve uygulamaları hakkında bilgiler verildi. Aynı zamanda sosyal ve ekonomik kalkınmanın önemli ayaklarından biri olan kooperatiflerin, özellikle tarımsal üretimin sürdürülebilir kılınmasını sağlamakta ve yereldeki kaynakların yöre ve bölge ekonomisine kazandırılmasında ciddi bir rol üstlendiği vurgulandı. “Geleneksel gıdalar, kooperatifleşme ile gelecek nesillere daha çok aktarılabilir” Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, kooperatifi 2019 yılında kurduklarını ve bu süre zarfında pek çok kadınla iş birliği yaparak faaliyetlerini sürdürdüklerini kaydetti. Özellikle küçük aile işletmeleri ve dezavantajlı bölgelerdeki kadınların üretim sürecine dahil olması için çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Seçer, “Küçük aile işletmelerinde kooperatiflerin önemi çok fazla ve onlarla bir araya geldiğimizde onların büyüklerinden öğrendikleri teknikle üretim yaptıklarını gördük. Ata tohumu kullanıyorlardı. Üretimin sürdürülebilir olması ve üreticilerin ürettiklerini sadece kendilerine değil, bunu talep eden tüketicilere de ulaştırabilmeleri için kooperatifleşme gerekiyor. Bizim kooperatifimizin kuruluş sebeplerinden bir tanesi de budur. Çünkü farklı yerlerde üretim yapan üreticiler ve kadınlar var. Bunlara ulaşmakta, kooperatifler büyük fayda sağlıyor” dedi. Özellikle son yıllarda yaşanan doğal afetler, iklim krizi, salgın hastalık gibi etkenlerden sonra, insanların doğal ve geleneksel gıdalara olan talebinin arttığını kaydeden Seçer, “Üreticilerin, ürettikleri ürünleri kooperatif çatısı altında markalaşarak daha inovatif hale dönüştürmesi, gıda tüzüğüne, son kullanım tarihine uygun, tüketicinin daha sağlıklı beslendiğinden emin olabilmesinin yolu kooperatif çatısı altında olmasından geçiyor. Kooperatifin anlamı bir anlamda bu. İnsanların tek başına yapamadıklarını bir çatı altında toplanıp, güçlerini birleştirerek yapabilmesi. Geleneksel gıdaların, kooperatifleşme ile gelecek nesillere daha çok aktarılabileceğini, unutulmayabileceğini ve bu sayede de bu ürünleri tüketmek isteyecek tüketicilere de daha fazla ulaşabileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı. "Kooperatifler sayesinde ‘ben yerine biz’ demeyi öğreneceğiz” Bereketli Eller Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Sarı, Türkiye’de kooperatiflerin doğru mantıkla kurulmadığını, bu yüzden ömrünün de uzun olmadığını kaydetti. Ülkenin kalkınmasında kooperatiflerin önemli bir basamak olduğunu anlatan Sarı, “Kooperatiflerle birlikte, ‘ben yerine biz’ demeyi öğreneceğiz. Kooperatife üye olunmadığında, batmaya mahkum kalınıyor çünkü sürdürülebilirlik olmuyor. Kooperatifin sözlük anlamı; aynı işi üreten insanların bir araya toplanıp, aynı menfaati birlikte görmesidir. Benim bütün başarım kendi başarım değil, biz dediğim için gerçekleşiyor. Ben bu zamana kadar bütün çalışmalarımda herkesi kooperatif çatısı altında toplamak için çaba sarf ediyorum” diye konuştu. “Üreticilere verilen eğitimler sayesinde, çiftçi de kooperatif de korunmuş olur” Defne Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Nesrin Deli ise güvenli gıdanın üretilebilmesi için eğitimlerin oldukça önemli olduğunu söyleyerek, “Eğitimlerle birlikte yerelde üretim yapan çiftçi, üretim yapan kadınlar, kooperatifler korunur ve bizler ürettiğimiz ürünlerin gerçekten sağlıklı olduğunu bu sayede ispatlayabiliriz. Kooperatif kurulacağı zaman, kooperatifte gıda mühendisi olması şartı olmalı. Çünkü bizler üretim yaparken, aslında ne çok eksiğimiz olduğunu fark ettik. O yüzden gıda mühendisinin olması bu süreçte çok önemli” şeklinde konuştu. Geçtiğimiz sene yaşanan 6 Şubat depreminde, kadın kooperatifi bünyesinde sahada dayanışma içerisinde çok ciddi çalışmalar yaptıklarını kaydeden Deli, “Türkiye’de geçtiğimiz sene çok büyük bir deprem yaşandı. Bundan önce birçoğumuzun afet sürecinde neler yapılabileceğinden haberimiz yoktu ve bu çok büyük bir eksiklikti. Ben bütün kadın kooperatiflerine eğitimler verdim. Çünkü sahada gördüm. Bizler o gün bin 500 çiftçi ile çalıştık. O günden bugüne kadar, o şehri kadınlar kaldırdı. O yüzden kadın kooperatiflerinin çok büyük önemi var” ifadelerini kullandı.
Milas’a ‘Seracılık Organize Tarım Bölgesi ‘
09 Kasım 2024 Cumartesi - 13:02 Milas’a ‘Seracılık Organize Tarım Bölgesi ‘ Milas’ın tarımsal kalkınmasını ve ekonomisini önemli ölçüde geliştirecek olan ve Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) tarafından desteklenen ‘Seracılık Organize Tarım Bölgesi’ için paydaş kurumların temsilcileri bir araya geldi. Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık başkanlığında düzenlenen toplantıda, Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak, Milas Seracılık OTB ile ilgili süreci değerlendirdi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün Milas İlçesi Avşar Mahallesinde projelendirdiği ve Muğla Valiliği’nin koordinasyonunda; Milas Kaymakamlığı, Milas Ticaret Odası, Milas Ziraat Odası ve Muğla Ticaret Borsası’nın katılımıyla hayata geçirilmesi planlanan Milas Seracılık OTB’nde sona yaklaşılıyor. Toplantıda, Milas Organize Tarım Bölgesi ile ilgili son gelişmeler ele alınırken, topraksız tarım teknolojisi ile kurulacak modern seralarda birim alandan elde edilen ürün miktarını artırmak ve üretimde verimliliği sağlamak amacıyla oluşturulan projenin Milas’a ve Muğla’nın tarım ekonomisine canlılık getireceğini belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, GEKA desteğiyle hayata geçirilecek projenin kazanımları ile ilgili katılımcıları bilgilendirdi. Milas OTB, bölgenin tarım ekonomisini canlandıracak Milas OTB sayesinde bölgede yıllık 1.5 milyar TL değerinde tarımsal üretim yapılacağını ve daha da önemlisi, yüzde 75’i kadın olmak üzere bin 500 kişiye istihdam sağlanacağını belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, "Coğrafi konumu, iklim avantajları, iç pazarın yanında ihracata yönelik kolay pazar imkanları ve turizm destinasyonlarına yakınlığı nedeniyle Milas’ta kurulması öngörülen organize tarım bölgesi, sadece bulunduğu ilçenin değil, ilimizin de tarım, sanayi ve ihracat potansiyelini hak ettiği seviyeye çıkaracaktır" dedi. Milas Seracılık Organize Tarım Bölgesi-OTB hayata geçtiğinde, kümelenme faaliyeti ile düşük maliyetli, izlenebilir, marka değeri yüksek ve güvenilir bir tarımsal üretim sürecinin başlayacağını belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, organize tarım bölgesi ile Milas ilçesinin yerleşim ve üretim alanlarının da birbirinden ayrılacağını kaydetti. OTB’nin üretim maliyetlerini düşürerek üretici karlılığını artıracağını, aynı zamanda pazar imkanlarını da geliştireceğini belirten Saylak, "Hem üreticiye, hem tüketiciye, hem topluma hem de çevreye artı değer kazandıracak çok yönlü bir projeyi hayata geçirmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. Milas OTB: Tam teşekküllü tarım sanayi bölgesi Ar-Ge, İnovasyon ve eğitim merkezleri ile bütüncül olarak planlanan Seracılık Organize Tarım Bölgesinde; 27 adet sera parseli, 12 adet sanayi parseli, idari ve sosyal tesisler ile sağlık koruma bandı, park, yollar, arıtma tesisi ve yeşil alan yer alacak. Tesisin enerji ve ısınma ihtiyaçları içeride kurulacak güneş panelleri, biyogaz tesisi ve jeotermal kaynaklardan karşılanacak.