DÜNYA - 30 Mart 2025 Pazar 22:13 | Son Güncelleme : 30 Mart 2025 Pazar 22:14

Trump’tan üçüncü dönem sinyali: "Bunu yapmanın yolları var ve şaka yapmıyorum"

A
A
A
Trump’tan üçüncü dönem sinyali: "Bunu yapmanın yolları var ve şaka yapmıyorum"

ABD Başkanı Donald Trump, Anayasa'nın 22. maddesine rağmen Beyaz Saray’da üçüncü dönem görev yapma ihtimalini dışlamayarak, "Bunu yapmanın yolları var ve şaka yapmıyorum" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, ABD basınına verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Üçüncü kez başkanlığa aday olma konusunu gündeme taşıyan Trump, Anayasa'nın 22. maddesine rağmen Beyaz Saray’da üçüncü dönem görev yapma ihtimalini dışlamayarak, "Çalışmayı seviyorum. Birçok kişi bunu yapmamı istiyor. Ama yönetimin çok erken bir dönemindeyiz. Önceliğim mevcut görevim" ifadelerini kullandı.
Kendisine üçüncü dönem için adaylık hakkı tanınacak bir plan sunulup sunulmadığı sorusuna Trump, "Bunu yapabileceğiniz yöntemler var" yanıtını verdi. Trump, ABD Başkan Yardımcısı James David Vance’in aday olup daha sonra görevi kendisine devretmesi gibi senaryolar hakkında ise "Bu bir yöntem" ifadelerini kullanarak, "Ama başkaları da var" diyerek muhtemel alternatiflerin varlığına işaret etti.

Anayasa değişikliği tartışması gündemde

ABD Anayasası'nın 22. maddesi, bir kişinin iki dönemden fazla başkanlık yapmasını yasaklıyor. Bu yasağın kaldırılması ise oldukça zor bir süreç gerektiriyor. Kongre’nin üçte iki çoğunluğunun oyu ya da eyaletlerin üçte ikisinin anayasa değişikliği konvansiyonu çağrısında bulunması gerekiyor. Her iki senaryoda da değişikliğin yürürlüğe girmesi için eyaletlerin dörtte üçünün onayı şart.

Cumhuriyetçi Tennessee Temsilcisi Andy Ogles, başkanlık görev süresini uzatmaya yönelik bir karar tasarısı hazırlayarak, bu tartışmaları yasama boyutuna taşıdı. Öte yandan Trump’ın yakın müttefiklerinden Steve Bannon ise verdiği bir röportajda, Trump’ın "2028’de yeniden aday olacağına ve kazanacağına" inandığını ifade etti.

Trump’ın "krallık" imaları da tartışma konusu oldu. Beyaz Saray, New York’taki trafik sıkışıklığı ücretlendirmesini kaldırmasının ardından Trump’ı taçla gösteren bir dergi kapağını X (eski adıyla Twitter) üzerinden paylaşarak, Trump’ın "Kral çok yaşa!" ifadelerini alıntıladı.

"Eğer ateşkes olmazsa vergiler yolda"

Trump, Rusya’nın Ukrayna ile ateşkes konusunda sorumluluk almadığı takdirde Rus petrolüne yönelik ikincil gümrük vergileri getireceğini söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’e yönelik eleştirilerini hedef alan Trump, bu açıklamalara "çok kızdığını ve öfkelendiğini" vurguladı. Trump, "Eğer Rusya ve ben Ukrayna'da akan kanı durdurma konusunda bir anlaşmaya varamazsak ve bunun Rusya'nın suçu olduğunu düşünürsem ki olmayabilir ama eğer öyle görürsem, Rusya’dan çıkan tüm petrole ikincil gümrük vergileri koyacağım. Rusya'dan petrol alırsanız, ABD'de iş yapamazsınız" ifadelerini kullanarak, Rus petrolüne yüzde 25 ila yüzde 50 arasında değişebilecek vergi getirmeyi planladığını belirtti.

Rusya açıklamaları Trump’ın daha önce Venezuela’ya uyguladığı benzer yaptırımların ardından geldi. Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi’ne göre, Rus petrol ürünlerinin en büyük ithalatçıları arasında Çin, Türkiye, Brezilya ve Hindistan yer alıyor. Trump’ın Venezuela modeli üzerinden hareket etmesi durumunda bu ülkeler de ekonomik yaptırımlardan etkilenebilir.

Trump ve Putin bu hafta yeniden görüşebilir

Trump, Putin’le bu hafta tekrar görüşmeyi planladığını ve ilişkilerinin iyi olduğunu belirterek, "Doğru şeyi yaparsa, öfkem hızla dağılır" dedi.

Dilek Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP’den, CHP’nin "Boykot" çağrılarına sert tepki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, CHP’nin "Boykot" çağrılarına sert tepki göstererek, "CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı" dedi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İsrail bölgede neredeyse Türkiye’den izinsiz uçak uçuramayacak duruma gelmek üzereyken, Ortadoğu ve Avrupa’da Türkiyesiz hiçbir denklem kurulamayacağı görülmüş ve yeni dönem tezlerinde herkes kapımızı çalmaya başlamışken, Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştirmek ve başarmak üzere büyük bir kararlılık varken, ülkemizi CHP eliyle içeriden karıştırma, ekonomik ve sosyal istikrarsızlık oluşturma hamlesinin gelmesi birbirinden bağımsız bir gündemin tesiri olmasa gerek. Hukuka karşı başkaldıran, anayasayı hepten yok sayan ve milletin evlatlarını kendi siyasi istikbali için aşağılık biçimde kullanan zavallı bir anlayışın sahipleri kendileri ile beraber CHP’yi de bitirmiştir. Türkiye’nin hiçbir meselesine tutarlı politika geliştiremeyen, dünyada ve bölgede yaşananlar karşısında görüş ve politika üretmeyi bırakın yaşanan gelişmeleri doğru okumaktan dahi aciz durumda olan CHP’nin başvurduğu tek şey bozgunculuk ve anarşizm oldu. Umudu ABD’de yayınlanan gazetelerde makaleler yayınlayarak, İngiltere’ye sitemlerini ileterek destek bulmaya bağlayan teslimiyetçi anlayışıyla CHP, Türkiye gerçeklerinden ne derecede uzaklaştığını da göstermiştir" ifadelerine yer verdi. "CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı" Özdemir, açıklamasına şöyle devam etti; "CHP, bu haliyle Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne layık değildir. CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı, Özgür Özel ve şürekasına karşı hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, toplumun huzurunun korunmasına ve ülkeye sadakate bağlılığın gereğini yerine getirmelidir. Türkiye’nin en büyük yolsuzluk soruşturmasının ana konusu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile beraber diğer bazı belediyeler üzerinden elde edilen 560 milyar liranın, bir yandan birilerinin şahsi menfaati, diğer yandan CHP yönetiminin ele geçirilmesi amacıyla kullanışmış olmasıdır. Bu derecede vahim iddialar karşısında CHP yönetiminin bizatihi kendisi "aklanıp gelsinler" demek yerine, son derece büyük bir korku, endişe ve kendisinden olmayan herkese karşı nefretle hareket edip, toplumsal huzuru bozacak tüm girişimleri oluşturmaya çalışıyor. Bu beyhude girişim, mutlaka sahiplerinin başını yakacak, ne hukuk, ne de millet iradesi bu kirli hesaba geçit vermeyecektir."
İstanbul Real Madrid, Arda Güler’in asistiyle kupada finale yükseldi Real Madrid, İspanya Kral Kupası yarı finalinde Real Sociedad’ı uzatmalara giden maçta eleyerek finale yükseldi. Milli futbolcu Arda Güler, 115. dakikada yaptığı asistle turda pay sahibi oldu. İspanya Kral Kupası yarı final ikinci maçında Real Madrid, Real Sociedad’ı konuk etti. Deplasmanda ilk maçı 1-0 kazanan eflatun-beyazlılar, rövanş mücadelesine avantajla çıktı. Sociedad’ın 16. dakikada Barrenetxea ile bulduğu gole Madrid ekibi 30’da Endrick ile yanıt verdi. İlk yarısı 1-1’lik eşitlikle tamamlanan müsabakanın 2. yarısında konuk ekip baskısını artırdı. Sociedad, 72 ve 80. dakikalarda bulduğu gollerle skoru 3-1’e getirdi. Yenilen gollerin ardından eflatün-beyazlılar pozisyonlara girerken, Bellingham ve Tchouameni 4 dakika içinde kaydettikleri gollerle maçta yeniden eşitlik sağlandı. 3-3 Real Sociedad’da Oyarzabal, 90+3. dakikada sahneye çıkarak kendisinin ikinci, takımının 4. golünü kaydetti. 90 dakika Sociedad’ın üstünlüğü ile tamamlanırken uzatmalara gidildi. Milli futbolcu Arda Güler, 106. dakikada Rodrygo’nun yerine dahil oldu. Mücadelenin 115. dakikasında kazanılan köşe vuruşunda topun başına geçen Arda, kale önüne yaptığı ortada Rüdiger, kafayı vurdu ve fileleri havalandırdı. Kalan bölümde başka gol olmazken 4-4’lük eşitlikle tur atlayan taraf Carlo Ancelotti’nin öğrencileri oldu. Real Madrid, finalde Atletico Madrid - Barcelona maçının galibiyle karşılaşacak.
Ankara Adalet Bakanı Tunç: "Hukuksuz boykot çağrıları kabul edilemez" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Hukuk Devletinde hiç kimse, markaları, şirketleri veya tüketicileri ideolojik çizgisine göre hizaya sokamaz. Kimse, kendi siyasi çıkarı uğruna, binlerce insanın emeğini tehdit edemez. Hukuksuz boykot çağrıları kabul edilemez" dedi. Adalet Bakanı Tunç, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, "Cumhuriyet Halk Partisi’nin bazı markaları hedef alan sistemli boykot çağrısı, ekonomik düzene yönelik organize bir karalama kampanyasıdır. Hukuk devletinde hiç kimse, markaları, şirketleri veya tüketicileri ideolojik çizgisine göre hizaya sokamaz. Kimse, kendi siyasi çıkarı uğruna, binlerce insanın emeğini tehdit edemez" dedi. "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatılmıştır" Bakan Tunç, "Yerli sermayeyi hedef alan ve ticaret hayatını sabote etmeye yönelik bu sorumsuz linç girişimi, açıkça hukuka aykırıdır. Bu nedenle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatılmıştır. Bir işletmenin itibarını zedeleyici, faaliyetini sekteye uğratıcı kasıtlı beyanların, iş ve çalışma hürriyetini tehdit eden her girişimin hukuki ve cezai sorumluluğu vardır. Bağımsız ve tarafsız yargı; esnafımızın, emekçimizin ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunmaya devam edecektir. Şahsi menfaatlerinin esiri olan ana muhalefet partisinin genel başkanı, yaşadığı akıl tutulmasından bir an önce dönmeli, milletimizi birbirine düşürecek ve kaos oluşturacak sorumsuz ve şuursuz çağrılarından vazgeçmelidir. Böylesine seviyesiz ve akıl dışı çağrılara milletimiz kesinlikle itibar etmeyecek, ülkemizi kutuplaştırmaya çalışanlara, ekonomimize zarar vermeyi amaçlayanlara, sokakları karıştırmak isteyenlere sağduyusuyla, birlik ve beraberliğiyle en güzel cevabı verecektir" ifadelerine yer verdi.