ASAYİŞ - 03 Nisan 2025 Perşembe 11:24

Yunanistan’a yüzerek geçmeye çalışırken yakalandılar

A
A
A
Yunanistan’a yüzerek geçmeye çalışırken yakalandılar

Aydın’ın Kuşadası ilçesinde jandarma ekipleri tarafından gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında Yunanistan’ın Sisam Adası’na yüzerek geçmeye çalışan 2 düzensiz göçmen yakalandı.

Kuşadası İlçe Jandarma Komutanlığı’nın göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçunu önlemeye yönelik çalışmaları aralıksız sürüyor. Edinilen bilgiye göre, Kuşadası İlçe Jandarma Komutanlığı, Kavaklı Jandarma Karakol Komutanlığı tarafından Dilek Yarımadası Milliparkı İçmeler koyu bölgesinde gerçekleştirilen devriye esnasında Yunanistan’ın Sisam Adası’na yüzerek geçmeye çalıştıkları tespit edilen 2 erkek düzensiz göçmen yakalandı. Yakalanan düzensiz göçmenler GÖKSEM’e teslim edildi.

Murat Uçkaç

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Türk armasıyla uzaya çıkan ikinci astronot Tuva Çilingir Atasever: "Uzaydan dünyayı görmek tarifsizdi" Türkiye’nin ikinci astronotu olan ve 2024 yılında Türk bayrağı ile uzay yolculuğuna çıkan Tuva Cihangir Atasever, Sakaryalı uzay meraklısı gençlerle buluştu. Genç Katılımlı Proje Atölyesi ödül töreninde dünya dışında hayatta kalma öyküsünü uzayda gerçekleştirilen 13 bilimsel deneyin detaylarını anlatan Atasever, "Uzaydan dünyayı görmek tarifsiz bir duyguydu. Türkiye olarak bu alanda iddialı olmak istiyorsak planlı, uyum sağlamak şart. Ekibimizle mezun olduğumuzda armamızı gururla taktık" dedi. Türkiye’nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin "Gençler Şehrin Geleceğine Yön Verin" sloganıyla düzenlediği Genç Katılımlı Proje Atölyesi Fikir Yarışması’nın ödül törenine katıldı. Şehit Erol Olçok Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilen programa İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş, Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Veysel Çıplak, Okul Müdürü Harun Doğan, Büyükşehir bürokratları ve çok sayıda öğrenci katıldı. Astronot Atasever, ödül töreninde uzay alanında meraklı olan gençlere deneyimlerini, tecrübelerini aktararak, gençler için büyük bir motivasyon oldu. Türkiye’nin önemli bir değeri olan, aynı zamanda mühendis olan Atasever, 2024 yılı haziran ayında Türkiye’nin ikinci uzay deneyiminin baş kahramanı olduğu o yolculuğu anlattı. Uzayda gerçekleştirdiği uzay yürüyüşü, mikro yerçekiminde yaşam, yer çekimsiz ortamda canlı hücrelerden 3 boyutlu doku üretimi gibi 13 farklı bilimsel deneyin detaylarını anlatan genç astronot, dünya dışında hayatta kalmanın yollarından bahsetti. "Türkiye olarak bu al zanda iddialı olmak istiyorsak planlı çalışmamız şart" vurgusu yapan Atasever, gençleri Büyükşehir Belediyesi’nin açacağı Bilim Merkezi’ne ve ’etik hacker’ ile ’oyun geliştirme’ yarışmalarına katılmaya davet etti. "Armamızı gururla taktık" Türk Astronot Tuva Cihangir Atasever, Türkiye’nin uzay hedeflerini ve kariyer yolculuğunu paylaştığı konuşmasında, "2024’te iki insanlı uzay görevine katıldık. Görev öncesi 8 ay boyunca Houston’da yaşadık ve çok yoğun bir eğitim aldık. Uzay yürüyüşleri, mikro yerçekiminde yaşam, günlük rutinler, kurutulmuş gıdalarla beslenme gibi konularda hazırlandık. Her modülün aynısında çalışarak mekanik, elektrik ve hidrolik sistemleri öğrendik. Yangın, basınç kaybı, amonyak sızıntısı gibi acil durumlara nasıl müdahale edileceğini uygulamalı gördük. Tüm testleri geçerek göreve hak kazandık. Uzay istasyonunda her ülkenin bir modülü var. Hayatta kalma eğitiminden sonra ekiple birlikte mezun olduk ve armamızı gururla taktık" ifadelerine yer verdi. "Uzaydan dünyayı görmek tarifsiz bir duygu" Uzay maceralarını ve dünya dışında hayatta kalmanın kurallarını anlatan Atasever, "19 Ocak 2024’te Alper abiyi uzay istasyonuna gönderdik ve orada 13 farklı bilimsel deney gerçekleştirdik. Bunlardan biri, yerçekimsiz ortamda canlı hücrelerden 3 boyutlu doku üretmekti. 8 Haziran 2024’te bu kez New Mexico’dan yeni bir görev başlattık. Taşıyıcı uçakla 14 kilometre irtifaya çıktık, ardından uzay aracı ayrıldı ve roket motoru devreye girdi. Uçuştan bir gün önce tüm hazırlıklarımızı prova ettik. Eğer Türkiye olarak bu alanda iddialı olmak istiyorsak, planlı ve entegre çalışmak şart. Uçuş günü atmosferin dışına çıktık, mikro yer çekimli ortamda bilimsel deneylerimizi yaptık. Oradan dünyayı uzaktan görmek tarifsiz bir duyguydu. Bu ortamda çok az eforla hareket edebiliyorsunuz" diye konuştu. "Gençlerimiz için yepyeni bir alan açıyoruz" Programda konuşan Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Veysel Çıplak ise, "Büyükşehir Belediyesi olarak hayata geçirmeyi hedeflediğimiz Bilim Merkezi’yle, gençlerimiz için yepyeni bir alan açıyoruz. Genç Katılımlı Proje Atölyesi Fikir Yarışmamızda da arasındaki gençlerimizden; gıda, çevre, su yönetimi, mimari, ulaşım, gençlik, kültür, sosyal hizmetler ve dijitalleşme gibi alanlarda fikirler topladık. Üniversitelerde, şehir merkezlerinde ve dijital platformlarda bir araya geldik. Projeler jüri tarafından değerlendirildi, ardından halk oylamasına sunuldu. En çok oyu alan proje, sadece dosyada kalmayacak; Dijital Gençlik Merkezi’nde geliştirilerek hayata geçirilecek" dedi. Astronot Tuva Cihangir Atasever, daha sonra Sakaryalı öğrencilerin uzay merakıyla ilgili sorularını cevapladı. Yarışmada "dijitalleşme" kategorisine "Mısır Yaprak Hastalıklarının Yapay Zeka Modelleri ile Erken Teşhisi" projesiyle katılan Cevat Ayhan Fen Lisesi öğrencisi Gamze Seçkin, yarışmanın birincisi oldu. Birçok başarılı öğrenci ise başarılı projeleriyle teşvik ödülüne layık görüldü. Ödüller, astronot Atasever ve protokol tarafından takdim edildi.
Denizli Milletvekili Ün, epilepsi hastası Sümeyra Gelir’in ölümünü Meclis gündemine taşıdı Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, iki kardeşine bakmak zorunda kalan ve 15 yaşında epilepsi hastalığı nedeniyle vefat eden Sümeyra Gelir’in yaşadıklarını Meclis kürsüsünden aktardı. Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, 15 yaşında epilepsi hastalığı nedeniyle vefat eden Sümeyra Gelir’in dramını meclis kürsüsünden aktardı. 3 Nisan’da 15 yaşında epilepsi hastası, Sümeyra Gelir’den haberdar olduklarını anlatan Milletvekili Ün, "Ağır hastalığının altında ezilen bu küçük kızın tek yükü bu da değildi, kendisinden küçük 2 kardeşine annelik yapmak zorundaydı çünkü anneleri Melek Gelir hapishanedeydi. KHK’yle kapatılmış bir dershanede öğretmenlik yaptığı için. Anlaşılan bu 3 çocuklu öğretmen anne darbe yapmış. Demek ki bu öğretmen anne o zaman 5 yaşında olan Sümeyra’sını kucağına alıp tankın üzerine çıkmış. Koskoca generallere, anlı şanlı ordumuza karşı 3 çocuk annesi bir kadın darbe yapmış. Öyle ya, bu anne öyle büyük bir darbe suçu işlemiş ki çocuklarının olduğu şehirdeki hapishaneye nakil talebi dahi reddedilmiş. Bunu hangi dilde söylerseniz söyleyin, cevabını vicdan dili verir ama bizim çağrılarımız, maalesef, yöneticilerin vicdanını hep teğet geçiyor ve iş geliyor, geliyor, bütün yükü Sümeyra’nın, bu küçük kızın omuzlarına yüklüyor. Aklı tutulanlar, vicdanı kuruyanlar yüzünden 15 yaşındaki bir kız bir bayram gecesi bayram kıyafetinden çıkıp kefenini giyiyor. Taşımamız gereken bu sorumluluk tam olarak budur, bayramlığı kefen yaptıran o acıdır. ‘Başka Sümeyra’lara ağlamayalım’ diyeceğim ama içimizde bu Sümeyra’ya da ağlamayan olanları biliyorum. İtirazı olanlara diyorum ki; gelin, beraber, daha toprağa kurumamış olan bu kızın mezarına gidelim. Varsa anlatacaklarınızı, itirazlarınızı, diyeceklerinizi bu 15 yaşındaki Sümeyra’nın mezarı başında söyleyin. Göğsünde iman taşıdığını ikrar eden dostlar, Kenar-ı Dicle’de boğulan koyunun hesabını vereceğine inanan dostlar, din günü verilecek hesabın hesapların en çetini olduğuna inanan dostlar, gelin, bu vebalden kurtulalım, bunu, bu vatanın gencecik evlatlarına, bu toprağın Sümeyra’larına yapmayalım" dedi Bu ve bunun gibi yaşanan birçok acıya rağmen KHK’da meselenin boyutunun görülmesi için daha nasıl acıların çekilmesi gerektiğini soran Milletvekili Ün, "KHK demek işten çıkarılmak falan demek değildir. KHK’lilerin, kızlarının kanserden, kalp krizinden kefenlere sarılıp toprağa verilmesi demektir. Bunun ne dinimizde, inancımızda ne vicdanımızda ne ahlakımızda yeri vardır. Yücelik atfettiğimiz bu Meclisimize yıllardır devam eden bu vurdumduymazlık yakışmıyor maalesef. Sümeyra’nın dramı gelin, milat olsun. Sümeyra ve ailesinin durumunda olanlar için yeniden yargılama yolu açılsın çağrımı yapıyor, genel kurulu vicdana davet ediyorum" diye konuştu.