Yerel Haberler
Antalya
25 Aralık 2025 Perşembe - 18:13 Akdeniz Üniversitesi’nde akademik tören gururu Akdeniz Üniversitesi öğretim üyelerinin gurur günü olan Akademik Tören, yoğun katılım ve büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Törende konuşan Rektör Özkan, kongre merkezinden yeni otoparka 2026 yılında hayata geçirilecek yeni projelerin müjdesini verdi. Akdeniz Üniversitesi’nde 2025 yılında akademik ünvan alan, ünvanı yükseltilen ve kadroya atanan öğretim üyeleri için "Akdeniz Üniversitesi Akademik Töreni" gerçekleştirildi. Müzik dinletisiyle başlayan törende Akdeniz Üniversitesinde bir yılda gerçekleştirilen çalışmaların yer aldığı video izlenildi. Rektör Özkan’ın açılış konuşmasını yaptığı törende 111 akademisyen binişini giydi. "Önemli bir vasiyeti yerine getiriyoruz" Akademik ünvan alarak biniş giyen tüm öğretim üyelerini tebrik eden Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “111 akademisyenimiz bugün emeğin, sabrın, nitelikli üretimin ve akademik sorumluluğun bir nişanesi olarak cübbelerini giyecek. Ancak bu cübbeler, omuzlarımıza bir unvanın ağırlığı kadar, aynı zamanda tarihsel bir mirası da yüklemektedir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, uygar düşüncelerin yayılmasını ve çağdaş ilerlemeyi bilim insanları için ‘namus ödevi’ olarak tanımlamıştı. İşte bu yüzden bizler için bu görev, bir meslek olmanın ötesinde bu topraklara, bu halka ve geleceğe karşı ödenmesi gereken en temel borcun adıdır. Ve bugün sınıflarımızda yankılanan her fikir, laboratuvarlarımızda dökülen her damla alın teri, aslında bu kutsal vasiyeti yerine getirme kararlılığımızın birer yansımasıdır.” dedi. "İkinci otopark hayata geçirilecek" 2025 yılında hayata geçirilen 900 yataklı Yeni Hastane Binası, Nöroloji Polikliniği, üniversiteler arasındaki en büyük kapasiteli Güneş Enerji Santrali, Antalya’yı tarımın ve inovasyonun üssü hale getirecek Tarım Teknokentinden bahseden Rektör Özkan, 2026 yılında yeni hayata geçirilecek projelerin de müjdesini verdi. Halkın hizmetine açılan yeni otoparka ilave olarak ikinci bir otoparkı daha üniversiteye kazandıracaklarının müjdesini veren Rektör Özkan, yaklaşık 600 araçlık ikinci otoparkı da çok kısa bir süre içinde 2026 yılında bağış sayesinde hayata geçireceklerini söyledi. Kongre merkezi müjdesi Üniversitenin büyük ihtiyaçlarından olan yeni bir kongre merkezinin de müjdesini veren Rektör Özkan, “Çok uzun zamandan beri Akdeniz Üniversitesi’nin bir kongre merkezine ihtiyacı vardı. Bu salonlara sığmıyoruz. Hatta bazen törenlerimizi başka yerlerde yapıyorduk. Bu anlamda 2026 yılı içinde de 3000 kişilik şahane bir kongre merkezimizi inşallah hayata geçireceğiz. Çok estetik, belki Antalya’nın simgesi olacak kadar estetik bir kongre merkezini bir hayırseverimizle beraber hayata geçireceğiz. Hakikaten üniversitemiz için çok önemli bir kazanım olacak.” dedi. "Lazerle göz tedavisi başlıyor" Sağlık yatırımlarını ve alt yapısını sürekli olarak geliştirdiklerini ifade eden Rektör Özkan, “Gelecek hafta itibarıyla da Göz Polikliniğimizde lazerle göz tedavisi yapmaya başlayacağız. Sağlık altyapımızı daha da güçlendirerek yatırımlarınızı kararlılıkla sürdürüyoruz.” diye konuştu. "Büyük hayaller Türkiye’yi kurtaracak" Bazı buluşların insanlık tarihinde dönüm noktası olduğunu ifade eden Rektör Özkan,”Johannes Gutenberg’in matbaası sadece bir baskı makinesi değil, bilginin demokratikleşmesi oldu. Alexander Fleming’in penisilini milyonlarca insanın hayatını kurtardı. Tim Berners-Lee’nin World Wide Web’i insanlığı dijital bir köye dönüştürdü. Bu buluşlar sadece icat eden bireyleri değil, onları destekleyen ekosistemleri, üniversiteleri ve ait oldukları milletleri tarihin öncü sahnesine taşıdı. Peki biz, bu coğrafyada, insanlığın ortak iyiliği için hangi dönüm noktası buluşlara imza atmayı hayal ediyoruz? Kendi adıma Ömer Özkan hocayla uzun zamandır nakillerle uğraşıyoruz. Dünyanın ilk rahim naklini gerçekleştirdik. 15 yıldır bu alanda hizmet veriyoruz. Hala çok büyük hayalimiz var umuyorum gerçekleşir. Gerçekleşirse çok büyük bir çığır açacak o proje de. Büyük hayaller Türkiye’yi, insanlığı kurtaracak. Lütfen büyük hayal kurmaktan vazgeçmeyin. Yaptığımız bilim çok güçlü bir enstrüman. Bunun farkında olalım.” dedi. "Dönüşüm, insan ve doğa merkezli olmak zorunda" Teknolojiyi geliştirmek kadar ahlak, etik ve çevresel sorumluluğun da bu sürecin ayrılmaz parçası olması gerektiğinin altını çizen Rektör Özkan, “Her devrim bir öncekinden daha hızlı geliyor. Sanayi devrimine toplum uyum sağladı, bilgisayar devrimi geldi, ardından dijital çağ. Şimdi ise yapay zekâ çağındayız. Teknolojinin hızına eğitim yetişemezse, geride kalırız. Ama şunu da unutmamalıyız. Bu dönüşüm yalnızca teknoloji merkezli olamaz. İnsan ve doğa merkezli olmak zorunda. Ahlak, etik ve çevresel sorumluluk bu sürecin ayrılmaz parçası olmalı. Şuan su krizi kapımızda. Su olmadan tarım olmaz, su olmadan sağlık olmaz, su olmadan teknoloji de olmaz. Medeniyetin temelinde su vardır. Biz bu bilinçle, öğrencilerimizi yetkin bir meslek sahibi olmanın yanı sıra toplumsal sorumluluk bilinciyle donatmak zorundayız.” şeklinde konuştu. "Geleceği inşa etme sorumluluğumuz var" Giyilen cübbelerin büyük bir sorumluluğu da beraberinde getirdiğini vurgulayan Rektör Özkan “Tarih bize şu gerçeği tüm açıklığıyla gösteriyor. Bilimde ön almayan, teknolojide bağımsız üretemeyen, inovasyonda söz sahibi olmayan milletler, siyasi bağımsızlıklarını korusalar dahi, ekonomik ve stratejik bağımlılık girdabından kurtulamazlar. Bugün giydiğimiz bu cübbeler, bize sadece akademik bir statü değil, aynı zamanda milletimizin geleceğini inşa etme sorumluluğu yüklemektedir. Bizim görevimiz, ulusal sınırlar içinde başarılı olmak kadar, insanlığın ortak sorunlarına evrensel ölçekte çözüm üretmektir. İklim krizi, salgın hastalıklar, enerji darboğazı, yapay zeka etiği, su ve gıda güvenliği gibi küresel meydan okumalar, bizim neslimizin ödevidir.” diye konuştu. "Üniversitelerin değişen evrensel rolünü iyi okumamız gerekiyor" Rektör Özkan sözlerini şöyle sürdürdü; “Yüzyıllar boyunca üniversiteler, yüksek duvarlar ardında bilginin üretildiği kapalı kalelerdi. Ancak devir değişti. Bilgi artık sadece kampüslerde üretilmiyor; dijital platformlarda, teknoparklarda ve hayatın her alanında yeniden var ediliyor. Bu nedenle Akdeniz Üniversitesi olarak biz, kapalı bir bilgi kalesi olmayı reddediyoruz. Bizim vizyonumuz sanayiyle, kamuyla ve şehirle iç içe geçen, duvarları olmayan bir açık inovasyon merkezi olmaktır. Konuşmaların ardından 111 akademisyene binişleri giydirildi. Tören Gastronomi Topluluğu tarafından yapılan pastanın kesimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi. Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen törene Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Antalya Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Birol Terlemez, Eski Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Cengiz Toker, Prof. Dr. Şükrü Özen, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, Genel Sekreter Dr. Ali Evren İmre, dekanlar, müdürler, akademisyenler ve aileleri katıldı.
"Bir Başka Antalya 3" sergisi ziyarete açıldı
06 Aralık 2025 Cumartesi - 14:39 "Bir Başka Antalya 3" sergisi ziyarete açıldı ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, üç yıllık süreçte Bir Başka Antalya çalıştayı sonucunda çıkan eserlerin kente yeni bir perspektif kazandırdığını ve üç yıllık sürecin sonunda koleksiyon ile katalog çalışması yapılacağını ifade etti. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Eğitim Araştırma ve Kültür Vakfı çatısı altında faaliyet gösteren Antalya Kültür Sanat (AKS), kentin tarihi ve kültürel mirasını çağdaş sanatla buluşturan "Bir Başka Antalya 3" sergisini sanatseverlerle buluşturdu. Açılış törenine ATSO Yönetim Kurulu Başkanı ve ATSO Eğitim Araştırma ve Kültür Vakfı Başkanı Yusuf Hacısüleyman ev sahipliği yaptı. Ustalar yine Antalya için üretimde "Bir Başka Antalya 3" sergisinde, çalıştay çerçevesinde hazırlanan eserlerde kentin tarihi, kültürel ve geleneksel yapısı çağdaş sanat diliyle yorumlandı. Bu yılki seçkide Yalçın Gökçebağ, Mahir Güven, Hasan Pekmezci, Şükran Pekmezci, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Hayri Esmer, Gülten İmamoğlu, Rahmi Atalay, Barkın Coşkun ve Furkan Depeli gibi usta sanatçıların eserleri yer aldı. Sergi, tuval çalışmalarından heykel üretimlerine uzanan geniş bir yelpazede ziyaretçilerine Antalya’ya dair yeni bir bakış sunmayı hedefliyor. "Antalya’nın bilinen yüzlerinin ötesine geçen bir bakış sunuyor" Açılış töreninde konuşan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, serginin kültür ve sanat alanında merhum Ali Bahar’ın vizyonu doğrultusunda ilerlediğini belirtti. Hacısüleyman, "Bir Başka Antalya Sergileri sayesinde hem burada yaşayanların hem de şehre dışarıdan bakan sanatçıların Antalya’yı nasıl gördüklerine tanıklık ediyoruz. Usta sanatçılarımızın heykel ve resim alanındaki değerli eserleri, Antalya’nın bilinen yüzlerinin ötesine geçen; bazen eleştirel, bazen romantik ama her zaman kıymetli bir bakış açısı sunuyor" dedi. Konuşmasında serginin üç yıllık emeğin ürünü olduğunu vurgulayan Hacısüleyman, "Sanatçılarımıza emekleri ve bu çalışmaları bizlere kazandırdıkları için teşekkür ediyorum. Üç yıllık yolculuğumuzun sonunda ortaya çıkan eserleri toplu bir koleksiyon ve katalog çalışmasıyla kalıcı hale getireceğimizi de belirtmek isterim. Sergimizin kent kültürüne, sanat yaşamına ve Antalya’nın geleceğini birlikte düşünme çabamıza katkı sağlamasını diliyorum" şeklinde konuştu. Mirası geleceğe taşımak Küratör Prof. Mustafa Ağatekin, serginin kent belleği açısından önemine dikkat çekerek, şehirlerin tarihi ve kültürel mirasının geleceğe taşınmasında sanatın en güçlü ifade biçimlerinden biri olduğunu söyledi. Ağatekin, "Bir Başka Antalya" çalıştayları çerçevesinde üretilen eserlerin, Antalya’nın sahip olduğu değerleri görünür kıldığını belirterek, sergide yer alan seçkin üretimlerin kentin kültür-sanat birikimine katkı sunacağına inandığını ifade etti. Sergiye; ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Pakalın, Sayman Üye Murat Totoş, Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Kasapoğlu ve Behçet Ülker, Meclis Başkan Yardımcısı Mızrab Cihangir Deniz, ATSO Eğitim Araştırma ve Kültür Vakfı Başkan Yardımcısı ve 26. Grup (Kuyumculuk, Mücevher ve Saat) Meclis Üyesi Ömer Gilan, Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜRSAB Antalya Muratpaşa Bölge Temsil Kurulu Başkanı Onur Özer, 3. Grup (Madencilik) Meclis Üyesi ve Natureltaş kurucusu Süreyya Demirtaş, 22. Grup (Bilişim) Meclis Üyesi Canan Başer, Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı ve 36. Grup (Oteller ve Benzer Konaklama Yerleri) Meclis Üyesi Emir Gündal ile sanatseverler katıldı.
Turizmci Zafer Süral: "İsteklerin ardı arkası kesilmiyor, benim de dayanacak gücüm kalmamıştı şikayetçi oldum"
06 Aralık 2025 Cumartesi - 13:48 Turizmci Zafer Süral: "İsteklerin ardı arkası kesilmiyor, benim de dayanacak gücüm kalmamıştı şikayetçi oldum" Antalya’nın Manavgat Belediyesi’ne yönelik ’yolsuzluk’ ve ’rüşvet’ soruşturması çerçevesinde görevden uzaklaştırılan Niyazi Nefi Kara’nın’da aralarında bulunduğu 9’u tutuklu, 41 sanığın yargılandığı ilk duruşma tamamlandı. 4 gün süren duruşma sonucunda tutuklu sanıklardan Niyazi Nefi Kara’nın Özel Kalem Müdürü Buğlem Şahbaz, Manavgat Belediyesi Yapı Kontrol Müdürü Hüseyin Keçer ile eski İmar Müdürü Zafer Keçer tahliye edildi. Manavgat Belediyesi’ne yönelik ’yolsuzluk’ ve ’rüşvet’ soruşturması çerçevesinde davanın ilk duruşması Manavgat 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 Aralık Salı günü başladı. 4 gün süren duruşmaların son gününde savunma yapmayan sanıkların savunmaları tamamlandı. Duruşmada ifade veren şikayetçi turizmci Zafer Süral, geçen yıl Eylül ayında lojman inşaatı için belediyeye başvuru yaptığını belirterek, "Savcılık bu durumu belediyeye sorduğunda belediyeden Aralık ayında başvuru yapıldığına dair yazı iletilmiş. Benim elimde 25 Eylül’de başvuru yaptığıma dair belge var. Bunun dosyaya konuşmasını istiyorum" diyerek başvuru evrakını mahkeme başkanına verdi. Projeye ait evrakları tamamlayıp başvuru yaptıktan sonra günlerce belediyeden yanıt alamadığını anlatan Zafer Süral, dosyasının durumunu sormak için belediyeyi aradığında kendisine başkan yardımcısı Sıla Ceyhan Berkaya ile görüşmesinin söylendiğini aktardı. Sıla Ceyhan Berkaya’nın kendisine Demir Demir’le görüşmesi için telefonunun gönderdiğini anlatan Zafer Süral şunları söyledi: "Demir Demir’le AKM’de 2 defa görüştük. 2’nci görüşmemizde yanında Hüseyin Cem Gül’de vardı. Bana seçim döneminden Antalya’da yerel bir televizyon kanalı olan Kanal V’ye borçları olduğunu, bu borcu ödemem gerektiğini söylediler. Kanal V’nin sahibiyle görüştüm, 2 taksitte 6 milyon 600 bin lira ödedim. Sonrasında projem onaylandı." Lojmanı için ruhsatın onaylanmasının ardından elektrik ve su aboneliği belediyeden almam gereken evraklar için kendisine dosyada eksikler olduğunun söylendiğini aktaran Süral, kendisini konuyu Demir Demir’e söylediğini belirterek ifadesine şöyle devam etti: "Demir Demir birkaç gün sonra beni aradı. Sanık Hüseyin Cem Gül’ün inşaat işini Mehmet Ali Fansa’ya verilmesini istediğini söyledi. Mehmet Ali Fansa bana metrekare için bin 325 lira fiyat verdi. Bende bu fiyatın çok olduğunu metrekare için bin 200 lira fiyat aldığımı söyledim. Mehmet Ali Fansa bana ‘75 lirasının gideceği yeri biliyorsun’ dedi. Bunun üzerine işi ona vermek zorunda kaldım." Lojman inşaatıyla ilgili ince işçiliği Cengiz Coşar’a vermek istediğini kendisine ‘Belediye ile anlaş’ dediğini belirten Zafer Süral, anlaşmanın olması üzerine o işi de Cengiz Coşar’a verdiğini aktardı. Bir süre sonra Demir Demir’in kendisini aradığını söyleyen Zafer Süral, "Benden, CHP Genel Merkezi için 200 bin Avro istedi. Bende kendisine zaten yeteri kadar para verdiğimi ve paramın olmadığını söyledim. Bana ‘senin yerine ben vereyim, sen kredi çektiğinde verirsin’ dedi. Kredi çektiğim zaman 200 bin Avro’yu verdim" diye konuştu. Niyazi Nefi Kara, oğlu A.Ç.K. işadamı Kadirhan Berber’le birlikte Demir Demir’İn ofisinde bir görüşme yaptıklarını ve verdiği paraları tek tek söylediğini anlatan Zafer Süral, "Niyazi Nefi Kara, bana ‘hiç haberim yok. Zaten Hüseyin Cem Gül 2 aydır belediyeye uğramıyor’ dedi. Bu sırada oğlu A.Ç.K. ise Hüseyin Cem Gül’ün aracına dinleme cihazı koyduğunu, telefonuna bir uygulama yüklediğini yaptığı her şeyi haftalık olarak aldıklarını söyledi" dedi. O toplantıda Kanal V’ye ödenen para için Niyazi Nefi Kara’ya ‘bu paradan da mı haberin yoktu?’ dediğimde ‘Ondan sonradan haberim oldu’ dedi" diye anlattı. İfadesinin tamamlanmasının ardından mahkeme başkanının neden daha önceden savcılığa başvurmadığını sorması üzerine işlerinin batacağını düşünerek korktuğunu söyleyen Zafer Süral, "Hüseyin Cem Gül, bana telefonunun Whatsapp uygulamasında Manavgat’ta bildiği koca koca otelcilerin kendisine işlerini yapmak için nasıl yalvardıklarını gösterdi. Kızılot tarafında bir otelcinin inşaatının Hüseyin Cem Gül’ün söylediği firmaya verilmemesi üzerine işinin durduğunu firma sahibinin Niyazi Nefi Kara’ya haber göndermesi üzerine Kara’nın da ‘Manavgat’ta bir otelde eksik olsun’ dediğini daha sonra duyduğunu belirten Süral, "İşlerimiz çok kötüye gidecekti. Daha sonra bana 3 tane halk plajı yaptırdılar. Ardından eski dönemleri de kapsayacak şekilde 150 milyon lira ceza kestiler. Baktım ki, bu isteklerin ardı arkası kesilmiyor, benim de dayanacak gücüm kalmamıştı. Şikayetçi oldum" dedi. Sanıkların tahliye ve beraatlarını istediği duruşmada ifadelerin tamamlanmasından sonra savcı tutuklu sanıklardan Buğlem Şahbaz ve Hüseyin Keçer’in tahliye edilmesini, diğer sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti sanıklardan Buğlem Şahbaz, Zafer Keçer ve Hüseyin Keçer’in tahliyesine, Niyazi Nefi Kara, Hüseyin Cem Gül, Mehmet Engin Tüter, Sıla Ceyhan Berkaya, Mehmet Tosak ve Mesut Kara’nın tutukluluk halinin devamına ve dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmanın 27 Ocak 2026 tarihine ertelenmesine karar verdi.
Dereye düşen araçta ölü bulunan kadının eşi: "Üç tane bebem var. Yeminle ölmüş, ben ne diyeceğim insanlara"
06 Aralık 2025 Cumartesi - 13:36 Dereye düşen araçta ölü bulunan kadının eşi: "Üç tane bebem var. Yeminle ölmüş, ben ne diyeceğim insanlara" Antalya’da gece saatlerinde otomobiliyle evinden ayrılan kadın, sabaha karşı dereye düşen araçta ölü bulundu. Olay yerine gelen eşi ise gözyaşları içinde, "Üç tane bebem var. Yeminle ölmüş, ben ne diyeceğim insanlara" diyerek feryat etti. Edinilen bilgiye göre, Hatice Doğan (39) gece saatlerinde 07 AKU 552 plakalı otomobiliyle evden ayrıldı. Sabaha karşı 05.00 sularında bir vatandaşın Muratpaşa ilçesi Yenigöl Mahallesi Kanal Sokak’taki dere içinde araç olduğunu bildirmesi üzerine bölgeye polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekiplerin çalışmasının ardından, araç çekici yardımıyla sudan çıkarıldı. Araç çıkartılırken, aracın camından aşağı doğru sarkan bir kadın kolu görüldü. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları sonrası araçta bulunan kişinin Hatice Doğan olduğu belirlenirken, 39 yaşındaki kadının yaşamını yitirdiği tespit edildi. Doğan’ın cansız bedeni, otopsi işlemleri için Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. "Ben ne anlatacağım insanlara?" Eşinin sudan çıkarılmasını bekleyen Gürsel Doğan (48), olay yerinde fenalık geçirme noktasına geldi. Çevresine dönerek, "Çekelim arabayı gözünü seveyim çekelim. Ben aracın içine gireceğim. Üç tane bebem var, 2 yaşında çocuğum var. Yarabbi, yemin olsun ölmüş. Eline bak kurban olayım. Ben ne anlatacağım insanlara?" sözleriyle feryat etti. Doğan, telefonla konuştuğu bir yakınına da "Ölmüş. Yeminle ölmüş, eli camdan sarkıyor. Ben ne diyeceğim?" diyerek acısını anlattı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. (BA-SM-
En iyi turizm köyüne gurur tabelası
06 Aralık 2025 Cumartesi - 10:49 En iyi turizm köyüne gurur tabelası Antalya Valisi Hulusi Şahin, İbradı ziyareti kapsamında Ormana Mahallesi’ne "En İyi Turizm Köyü" unvanı tabelasını yerleştirdi. Düğmeli evleri, taş-ahşap mimarisi ve 57 yıldır sürdürülen geleneksel Üzüm Festivali ile kırsal turizmin güçlü örneklerinden biri olarak öne çıkan Ormana Mahallesi, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) "Best Tourism Villages 2024" programı kapsamında "Dünyanın En İyi Turizm Köyü" seçildi. "En İyi Turizm Köyü" unvanına ilişkin tabela, düzenlenen törenle Ormana Mahallesi’ne yerleştirildi. Törene Vali Hulusi Şahin, İbradı Kaymakamı Berk Acar, İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu ile vatandaşlar katıldı. Alınan unvan, bölgenin sürdürülebilir turizm potansiyelinin uluslararası düzeyde tanıtımı ve tescili açısından büyük önem taşıyor. "İbradı’nın el sanatlarına değer katan kurs" Törenin ardından Vali Hulusi Şahin ve eşi Ebru Şahin, İbradı’nın köklü kültürünü yaşatan bez ayağı dokuma, geleneksel el dokuması ve çarpana dokuma gibi birçok dokuma türünün öğretildiği Halk Eğitim Merkezi Yöresel Bez Dokuma Kursunu ziyaret etti. Ziyarette, kurs kapsamında yürütülen çalışmalar ve üretilen yöresel ürünler hakkında bilgi aldı. İbradı ziyareti kapsamında Vali Hulusi Şahin ve eşi Ebru Şahin, kendine özgü ses tonuyla Teke Yöresi türkülerini icra eden sanatçı Gülay Diri’yi ziyaret etti. Ziyarette, Gülay Diri’nin çalışmalarını yerinde dinleyen Vali Şahin ve eşi Ebru Şahin, geleneksel müzik kültürüne katkılarından dolayı Gülay Diri’ye teşekkür ettiler. 27 Kasım 2024 tarihinde gerçekleştirilen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ve Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni’nde Yaşayan İnsan Hazinesi ilan edilen sanatçı Gülay Diri’ye ödülü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından takdim edilmişti.