Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Ankara
Sağlıkta 2025 bilançosu: Koruyan, geliştiren ve üreten sağlık modeli
30 Aralık 2025 Salı - 17:49:41
Sağlık Bakanlığı, 2025 yılında ‘Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda koruyucu sağlık hizmetleri, dijitalleşme, yerli üretim ve farkındalık kampanyalarıyla sağlık sistemini güçlendirmeye yönelik çok sayıda uygulamayı hayata geçirdi. Sağlık Bakanlığı 2025 yılındaki çalışmalarını, ‘Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda; ‘Koruyan, Geliştiren, Üreten Sağlık’ modelini esas alarak sürdürdü. ‘Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek’, ‘Dumansız Türkiye’, ‘İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa’ ve benzeri kampanyalarla, hastalanmadan önce sağlığı önceleyen bir yaklaşımla toplumda sağlıklı yaşam kültürü oluşturmayı hedefleyen Bakanlık, pek çok yeniliği de hayata geçirdi. Koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirildi Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında bu yıl, 40-69 yaş arasındaki 1 milyon 40 bin 885 kişiye mamografi taraması yapıldı. Ulusal Mamografi Raporlama Sistemi sayesinde son 1 yılda 25 binden fazla kadında kanser erken teşhis edildi. Daha fazla vatandaşın ücretsiz kanser tarama hizmetlerinden haberdar olması için kısa mesaj (SMS) ile bilgilendirme uygulaması hayata geçirildi. Bu kapsamda yaklaşık 15 milyon vatandaş kanser taramalarına davet edildi. Kronik hastalıklara erken teşhis Hastalık Yönetim Platformu’nda (HYP) yer alan ‘diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler risk, obezite, yaşlı değerlendirme, koroner arter hastalığı, kronik böbrek hastalığı, inme, astım, KOAH’ modülleri aracılığıyla son 1 yıl içinde 69 milyon tarama ve 43,6 milyon izlem yapıldı. Çocukluk çağı aşı takvimine yeni aşılar eklendi Bu yıl, Türkiye’de 1998 yılından itibaren uygulanan Hepatit B aşısı ile 2008 yılından bugüne uygulanan beşli karma aşıyı (difteri, tetanos, boğmaca, çocuk felci, hemofilus influenza tip b) bir araya getiren ‘altı bileşenli karma aşı’ uygulamasına başlandı. Ayrıca; aşılama programına tetanos-difteri-aselüler boğmaca (TDAB) aşısı da eklendi. Randevuya erişimde kolaylık Vatandaşların Sağlık Bakanlığına bağlı kamu hastaneleri, ağız ve diş sağlığı merkezleri ile aile hekimlerine; ‘muayene randevusu’ alabildiği Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nden (MHRS) 2025 yılından 388 milyon 95 bin 539 randevu alındı. Sistemden günlük verilen ortalama randevu sayısı 1,7 milyonu buldu. Sistem, 81 ilde 72 branşta aynı güne, 73 ilde aynı günde tüm branşlara randevu verilebilecek hale getirildi. Yapılan düzenleme ve iyileştirmelerle; randevu bekleyen hasta sayısı 4 milyondan 400 binin altına düştü. Randevu bekleyen vatandaşların oranı ise yüzde 90 azaldı. Sağlıklı Yaş Alma Merkezleri (YAŞAM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) ve Gebe Okullarına vatandaşların MHRS üzerinden randevu alarak da gidebilmesi sağlandı. Ayrıca şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınlarına MHRS’de randevu önceliği tanındı. Aynı zamanda bu yıl, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu talebi oluşturmadan önce vatandaşların tercihine sunmak üzere ‘aile hekimine yönlendirme’ uygulaması devreye alındı. Ayrıca, aile hekimliklerinde akupunktur ve fitoterapi uygulamaları başladı. Kampanyalarla farkındalık çalışmaları Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokol kapsamında, ‘Sağlıklı Çocuk Sağlıklı Gelecek Programı’ yürütülmeye başladı. Programın başlangıcından bu yana 855 okulda 284 bin 723 öğrenciye ulaşıldı. ‘İdeal Kilonu Öğren Sağlıklı Yaşa’ Kampanyası kapsamında 3 ayda Türkiye genelinde 10 milyondan fazla vatandaşın boy-kilo ölçümleri gerçekleştirildi. Çalışmalar sonucunda vücut kitle endeksleri hesaplanan vatandaşların yaklaşık yüzde 65’inin fazla kilolu olduğu tespit edilerek Sağlıklı Yaşam Merkezleri’ndeki diyetisyen ve fiziksel aktivite danışmanlarına yönlendirme yapıldı. ‘Dumansız Türkiye’ sağlık iletişimi kampanyası yürütüldü. 81 ilde çapraz denetimlerle kafe ve restoranlarda sigara yasağına uyulup uyulmadığına dair denetimler yapıldı. 4 milyonu aşkın denetimde 30 binden fazla ihlal tespit edildi. Öte yandan Tütünle Mücadele Timleri (TİM) 700 bine yakın vatandaşa ulaştı. 277 bin vatandaş ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattına yönlendirildi. Mobil sigara bırakma poliklinikleri ve TİM’ler tarafından 180 binden fazla vatandaşa danışmanlık hizmeti verildi. ‘Normal Doğum Eylem Planı’ sayesinde primer sezaryen oranında 4.1 puanlık yani yüzde 12,3’lük düşüş sağlandı. Anne adaylarına rehberlik edecek uygulamalar Bu yıl, anne dostu hastane sayısı 39 yeni hastane ile 194’e yükseldi. Gebe Okullarında 554 bin 824 gebeye eğitim verilirken; ‘Her Gebeye Ebe Uygulaması’ kapsamında 377 bin gebeye ulaşıldı. Annelik Yolculuğu Mobil Uygulaması ile gebelik, doğum, lohusalık ve 0-2 yaş arası bebek bakımıyla ilgili bilimsel bilgiler kullanıcıların ücretsiz erişimine sunuldu. Uygulama mobil marketlerden 76 bin kez indirilerek binlerce anne ve aileye ulaştı. Sağlıkta dijitalleşme hız kazandı E-nabız üzerinden hizmet veren ‘NeyimVar?’ uygulaması ile son 1 yılda 5,9 milyon kişi randevu alırken hastalık belirtilerine göre, doğru branşa yönlendirildi. RADIS-Akılcı Görüntüleme Karar Destek Sistemi projesi ile gereksiz görüntüleme tetkikleri azaltıldı, maliyetler düşürüldü. Evde Sağlık Yönetim Sistemi’ne (ESYS) e-Rapor entegrasyonu ile tam bağımlı veya 80 ve üstü yaştaki kişilere ait 583 bin 493 raporun otomatik olarak yenilenmesi sağlandı. ‘Dijital organ bağışı düzenlemesi’ ile bağışın e-Nabız Sistemi üzerinden yapılması sağlanarak bağış süreçleri kolaylaştırıldı. Uygulamanın hayata geçirildiği ekim ayından itibaren yaklaşık 45 binden fazla vatandaş organını e-Nabız profili üzerinden bağışladı. Milli teknoloji hamlesinin sağlıktaki yansıması ‘üreten sağlık’ ‘Üreten Sağlık’ modeli kapsamında verilen proje destekleri ile 41 adet yerli ürün geliştirme projesi başlatıldı. Bu kapsamda; ASELSAN ile geliştirilen yerli kalp-akciğer makinesinin ilk testleri başarıyla tamamlandı. Yerli üretim cihaz, gelecek yıldan itibaren Türkiye’deki hastanelerde kullanılacak. Glikoz seviyelerinin 24 saat boyunca anlık izlenmesini sağlayan Yerli Sürekli Glikoz İzleme Cihazı’nın ise üretimi tamamlanarak klinik çalışmalarına başlandı. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Biyoteknoloji Enstitüsü ile Kanser Enstitüsü’nün ortak projesiyle CAR-T hücre tedavisi Türkiye’de yerli imkanlarla geliştirildi. ASELSAN iş birliğiyle Mobil Dijital Röntgen Cihazı geliştirildi ve kamu hastanelerinde cihazların kullanımına başlandı. ASELSAN iş birliğiyle geliştirilen yerli otomatik şok cihazının- Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) dağıtımına başlandı. Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nda TÜSEB-Biosys iş birliğiyle geliştirilen Ev Tipi Mekanik Ventilatör ’Bioxy’nin ilk kez tanıtımı yapıldı. Aşıdan biyoteknolojiye, tanı kitlerinden yapay zeka destekli tıbbi cihazlara kadar sağlık teknolojileri alanında Ar-Ge ve Ür-Ge amaçlı bin 924 (1.924) proje Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından desteklendi. ‘Üreten Sağlık’ modelinin en önemli adımlarından biri olan ‘4Fikirden Ürüne Portalı’ hayata geçirildi. SMA ilacının yerli üretimi ve yerli aşıların üretimi Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ile Polifarma İlaç arasında SMA ilacının yerli üretimine ilişkin protokol imzalandı. İlacın seri üretimine 2026 yılında geçilmesi hedefleniyor. Kuduz ve Kırım Kongo aşılarının tamamen yerli üretimi için yürütülen laboratuvar çalışmalarının son aşamasına gelindi. İlaç, kozmetik ve tıbbi cihaz denetimleri sürdürüldü Sağlık Bakanlığı 2025 yılında ilaç, tıbbi cihaz, kozmetik, biyosidal ürünler (vücutla temas eden) ile sağlık beyanıyla yapılan satış ve tanıtımlara ilişkin denetimlerini aralıksız sürdürdü. İnternet, sosyal medya ve benzeri mecralarda yapılan ilaç satış veya tanıtımlarına yönelik denetimleri sonucunda, 1418 internet sitesinin erişime kapatılması sağlandı. Yine aynı mecralarda, sağlık beyanı kullanılarak yapılan ürün satış ve tanıtımlarına yönelik denetimlerde 3407 internet sitesi erişime engellendi. Mevzuata aykırı satış ve tanıtımlara yönelik olarak idari para cezaları uygulandı. Sağlıkta dijital denetim dönemi Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun talimatıyla, tüm sağlık kuruluşlarında dijital denetimler başlatıldı. Sağlık hizmet sunumunda karşılaşılan gerek finansal gerekse insan sağlığı açısından riskli olabilecek durumları yapay zeka destekli veri analiz yöntemiyle tespit ederek önleyen, Risk Esaslı Denetim Sistemi’nin (REDES) başarı oranı yüzde 90’ın üzerine çıktı. Acil sağlık hizmetleri 2025 yılında da kesintisiz devam etti Acil sağlık hizmetleri ülke genelinde tüm kırsal bölgeleri kapsayacak şekilde yaygınlaştırıldı, acil sağlık hizmetleri istasyon sayısı 3 bin 574 ’e çıkarıldı. Türkiye’de, 2025 yılında yaklaşık 6,5 milyon hasta veya yaralı kara ambulanslarıyla, 3 bin 206 hasta veya yaralı deniz ambulanslarıyla, 50 bin 684 hasta veya yaralı ise hava ambulanslarıyla hastanelere nakledildi. Sağlık yatırımları hız kazandı. Bu yıl Türkiye genelinde 60 yeni ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesisinin yapımı tamamlandı. 302 yeni Aile Sağlığı Merkezi ve 71 Sağlıklı Hayat Merkezi açıldı.
30 Aralık 2025 Salı - 17:45
Meteoroloji Genel Müdürlüğü yeni yıl için hava tahminlerini açıkladı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yeni yıl için hava tahminlerini açıkladı. Yeni yılın ilk gününde Türkiye genelinde soğuk ve yağışlı hava etkili olacak, iç kesimlerde ise kar yağışı bekleniyor.
30 Aralık 2025 Salı - 17:42
Sincan’da dijital dönüşüm: Başvurular bir tık uzakta
Sincan Belediyesi, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından yürütülen hizmetlerin tamamında dijital dönüşüm hamlesini başlatıyor. İnsan odaklı hizmet ilkesinden hareketle akıllı şehircilik kapsamında Türkiye’nin öncü belediyelerinden biri olmayı hedefleyen Sincan Belediyesi, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından yürütülen hizmetlerin tamamında dijital dönüşüm hamlesini başlatıyor. 1 Ocak 2026 tarihi itibariyle İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne yapılacak tüm yeni başvurular, artık belediye binasına gelmeye gerek kalmadan dijital platform üzerinden gerçekleştirilecek. Proje, hem zamandan tasarruf sağlıyor hem de kağıt israfının önüne geçiyor. Çağın ihtiyaçlarına uygun yenilikçi adımlar atan Sincan Belediyesi daha hızlı, şeffaf ve kolay hale getirmeyi hedeflediği başvuru süreçlerinde; yapı ruhsatı eki tüm projeler, yapı ruhsatı, yapı ruhsatı vizeleri, yapı denetim hakediş dosyaları, asansör tescil belgesi, yapı kullanma izin belgesi, iş deneyim belgesi gibi müdürlük bünyesinde onaylanan belgelerin tamamı elektronik olarak imzalanabiliyor. İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün hizmetlerinin tamamındaki belge ve projelerin belediye onayına sunulması, sırasıyla yapı denetim kuruluşları ile belediye tarafından kontrol edilmesi ve elektronik ortamda onaylanması süreçlerinin tamamı dijital olarak yönetiliyor. Proje müellifleri, yapı denetim kuruluşları, proje ve uygulama denetçileri zaman ve mekan sınırlarının dışına çıkarılarak tüm paydaşlara dünyanın herhangi bir yerinden, her hangi bir zamanda başvuru yapma, dosya yükleme, proje kontrolü yapma, e-imza atma ve onaylı belgeye ulaşma olanağı sunuluyor. Bunların yanında bu süreçlerin tamamı yapı sahipleri tarafından dijital olarak takip edilebiliyor. Sincan Belediyesi’nin kurumsal altyapısı olan bys.sincan.bel.tr (Başvuru Yönetim Sistemi) adresi üzerinden sisteme giriş yapılarak tüm başvuru süreçlerinin elektronik ortamda yapılması, çıktı ve baskıya gerek olmaması, dolayısıyla ulaşım ihtiyacının kalmaması sebebiyle maliyetler azalıyorken, elektronik ortamda sunulan tüm belge ve dokümanların dijital bir arşiv oluşturması fiziksel bir arşiv ve insan gücü kullanım ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Akıllı şehircilik uygulamaları ile verilen hizmetlere erişimi fiziksel sınırların dışına çıkaran İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, bir yandan vatandaşların hizmetlere uzaktan ve anında ulaşmasını sağlarken, bir yandan da ortalama bir kişinin toplam karbon ayak izinin yüzde 12’sini oluşturan kamu hizmetlerinden kaynaklı karbon salınımının azaltılmasına katkıda bulunuyor. Yeni sistemin yürürlüğe gireceği 1 Ocak 2026 tarihinden önce başlatılmış olan mevcut başvurular, aynı şekilde değerlendirilmeye devam edilecek. Yeni sistem, bu tarihten itibaren yapılacak olan tüm yeni başvuruları kapsayacak.
30 Aralık 2025 Salı - 17:26
MSÜ Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı için başvuru takvimi belli oldu
Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı (2026-MSÜ) başvuruları, 5-29 Ocak tarihleri arasında yapılacak. MSÜ Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı (2026-MSÜ) başvuruları, 5 Ocak 2026 tarihinde başlayacak ve 29 Ocak 2026 tarihinde sona erecek. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılacak olan 2026-MSÜ sınavına başvurular, https://www.osym.gov.tr adresi üzerinden gerçekleştirilecek. Adaylar, başvuru sürecine ilişkin detaylı bilgilere ÖSYM’nin resmî internet sitesi ve yayımlanacak kılavuzdan ulaşabilecek.
11 Aralık 2025 Perşembe - 18:19
Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş: "Kurslarımızı Peygamber Efendimizin örnekliğinin hayata taşınması hususunda güçlü bir zemin olarak değerlendiriyoruz"
Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, "Kurslarımızı, Kur’an-ı Kerim’in ilkelerinin ve Peygamber Efendimizin örnekliğinin hayata taşınması hususunda güçlü bir zemin olarak değerlendiriyoruz" dedi. Diyanet Akademisi Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘3’üncü Dönem Aday Din Görevlileri Mezuniyet Programı’, Ankara Dini Yüksek İhtisas Merkezi’nde yapıldı. Programa Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Hüseyin Hazırlar, Diyanet Akademisi Başkanı Doç. Dr. Enver Osman Kaan, 1’inci Hukuk Müşaviri Ertuğrul Coşkun, Özel Kalem Müdürü Mehmet Fatih Sönmez, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanvekili Dr. Fatih Mehmet Aydın, Ankara Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü Dr. Mustafa Sarıcaoğlu, mezun kursiyerler ve aileleri katıldı. "Verilen bu eğitimleri, milletimizin bu sahada güvenilir bilgiye ulaşmaları noktasında büyük bir imkan olarak görüyoruz" Mezun kursiyerlere son dersini veren Arpaguş, Diyanet İşleri Başkanlığının görevleri arasında Kur’an öğretimi ve eğitimi programlarının özel bir yeri olduğunu ifade etti. Diyanet İşleri Başkanlığının, 4-6 yaş kurslarından hafızlık kurslarına, ihtiyaç odaklı programlardan yaz Kur’an kurslarına kadar birçok farklı formatta aktif olarak Kur’an ve din eğitimi veren bir kurum olduğuna dikkati çeken Arpaguş, "Verilen bu eğitimleri, milletimizin bu sahada güvenilir bilgiye ulaşmaları noktasında büyük bir imkan olarak görüyoruz. Bu kurslarımızı, Kur’an-ı Kerim’in ilkelerinin ve Peygamber Efendimizin örnekliğinin hayata taşınması hususunda güçlü bir zemin olarak değerlendiriyoruz" diye konuştu. "Milletimizin her bir ferdinin manevi hayatına rehberlik etmek, bizim sorumluluk alanımızdır" Arpaguş, Diyanet İşleri Başkanlığının hizmetlerinin sadece mihrap, minber, kürsü görevlerinden ve Kur’an hizmetlerinden ibaret olmadığını belirterek, "Günümüz toplumunun ihtiyaçları, din görevlilerinin görev alanını cami ve Kur’an kursu duvarlarının çok ötesine taşımayı da gerektirmektedir. Gençlik merkezlerinde, hastanelerde, huzurevlerinde, cezaevlerinde, üniversite yurtlarında ve daha pek çok alanda hizmet üretmek ve bütün bu alanlarda milletimizin her bir ferdinin manevi hayatına rehberlik etmek, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizim sorumluluk alanımızdır" ifadelerini kullandı. "Zorlu süreçten yüz akıyla çıkmanın yolu, Kur’an ve sünnete sarılmak" İletişim alanındaki teknolojik gelişmelerin inanç ve kültür alanındaki etkileşimi küresel bir boyuta taşıdığını aktaran Arpaguş, şu ifadelere yer verdi: "Dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkan bir düşünce, kısa sürede bütün insanlığı etkisi altına alabilmektedir. Hayatın birçok alanını etkileyen oldukça karmaşık ve bir o kadar da zorlu olan bu süreçten yüz akıyla çıkmanın yolu, öncelikle temel kaynaklarımız Kur’an ve sünnete sarılmak, inanç ve medeniyet değerlerimizi olabildiğince kuşanabilmektir. Doğru bilgi edinmek ve bu bilgiyi doğru şekilde aktarabilmektir. Bunu yaparken de topluma en güzel şekilde örneklik etmek, nezaket ve zarafetle davranmak, hizmette dirayet göstermek ve bu yolda kararlılıkla yürütmektir." Program, Arpaguş’un mezun kursiyerlere başarı belgelerini takdim etmesinin ardından tamamlandı.
11 Aralık 2025 Perşembe - 17:02
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkmenistan’a gitti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Uluslararası Barış ve Güven Forumu"na katılmak üzere TUR uçağıyla Türkmenistan’a gitti. Erdoğan’ı Esenboğa Havalimanı’ndan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ile Ankara Valisi Vasip Şahin ve diğer ilgililer uğurladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım da Türkmenistan’a gitti.
11 Aralık 2025 Perşembe - 16:54
ÜNİPERSEN Kayseri Şubesi kuruldu
Üniversite İdari Personel Sendikası’nın (ÜNİPERSEN) Kayseri şubesi kuruldu. ÜNİPERSEN, yaklaşık 2 aydır yürütülen çalışmalar sonucunda Kayseri şubesi için gerekli yeter sayının tamamlandığını ve 11 Aralık 2025 tarihi itibarıyla ÜNİPERSEN Kayseri Şubesi’nin resmen kurulduğunu duyurdu. Sendikadan yapılan açıklamada, "Üniversite idari personelinin başını öne eğdirmeyeceğiz. Hangi ilde olursa olsun hakkın ve doğrunun yanında durmayı sürdüreceğiz. Hiçbir makamın gözüne bakmadan, hiçbir baskıdan çekinmeden eşit, adil ve çözüm odaklı bir sendikal anlayışı Kayseri’de de güçlü şekilde hayata geçireceğiz. Kayseri artık üniversite idari personelinin iradesini temsil eden kurumsal bir yapıya sahiptir. ÜNİPERSEN Kayseri Şubesi, bölgedeki tüm idari personelin beklentilerini duyuracak, sorunlarını görünür kılacak ve çözüm süreçlerinde etkin rol üstlenecektir. Sendikamız, çalıştıkça büyüyen, büyüdükçe daha güçlü adımlar atan bir yapıdır. Kayseri Şubemizin kuruluşu da bu kararlı yürüyüşün önemli bir basamağıdır. ÜNİPERSEN olarak Kayseri şubemizin tüm çalışma arkadaşlarımıza hayırlı olmasını diliyoruz. Bugün bir kez daha görülmüştür ki doğru yerde duranlar büyür, doğru sözü söyleyenler güçlenir, hakkı savunanlar asla kaybetmez" denildi.
11 Aralık 2025 Perşembe - 16:31
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkmenistan’a gitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkmenistan’a gitti
11 Aralık 2025 Perşembe - 16:30
Kadınlar, TBMM önünde çocuk istismarına karşı eylem yaptı
Ankara Kadın Palatformu ve çeşitli platformlara üye kadınlar, TBMM Dikmen Kapısı önünde çocuk istismarına karşı eylem yaptı. Ankara Kadın Palatformu ve çeşitli platformlara üye kadınlar ile bazı kadın milletvekilleri, ellerinde dövizlerle TBMM Dikmen Kapısı önünde çocuk istismarına karşı eylem yaptı. Polis güvenlik önlemi olarak barikat oluştururken, CHP Osmaniye Milletvekili Asu Kaya ve DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca barikatın açılmasını isteyerek barikata yüklendi. Bunun üzerine polis ekipleri ile milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Eylem sırasında bir kişi ise basın mensuplarına hakaret ederek, işlerini yapmasına engel oldu.
11 Aralık 2025 Perşembe - 16:25
Bakan Işıkhan: "Hedeflerimize işçilerle ve işverenlerle birlikte hareket ederek ulaşabiliriz"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, vatandaşların huzuru ve refahının sağlanması hedefi doğrultusunda hareket ettiklerini belirterek, "Bu hedeflere işçilerle, işverenlerle birlikte hareket ederek ulaşabiliriz. Ortak yarınları ancak sosyal diyaloğu güçlendirerek kurabiliriz" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 29’uncu Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Işıkhan, sendikal faaliyetlerin işçi, işveren ve devlet taraflarından oluşan üçlü yapının sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi ve sosyal diyaloğun geliştirilmesi bakımından vazgeçilmez bir öneme sahip olduğunu dile getirdi. "Hepimizin ortak hedefi vatandaşlarımızın huzur ve refahını sağlamaktır" Türkiye’nin bugüne kadar küresel belirsizlik atmosferinin sebep olduğu finansal sınavlardan, sınamalardan alnının akıyla çıkmayı başarmış bir ülke olduğunun altını çizen Işıkhan, "Türkiye, özellikle son yıllardaki pandemi, küresel krizler, savaşlar ve afetler gibi hadiselere rağmen Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla hız kesmeden büyümeye devam etmektedir. Elbette bu süreçte aşılması gereken pek çok engel, çözüme kavuşturulacak pek çok mesele önümüze çıkmış ve çıkmaya da devam edecektir. Ancak sosyal diyaloğun hakim olduğu bir çalışma hayatıyla biz tüm bu engelleri aşmaya devam edeceğiz. Hepimizin ortak hedefi, milli kalkınma hedeflerimizi başarıyla menzile ulaştırmak, ülkemizin dirliğini, birliğini, vatandaşlarımızın huzur ve refahını sağlamaktır" açıklamasında bulundu. "Hedeflerimize işçilerle, işverenlerle birlikte hareket ederek ulaşabiliriz" Işıkhan, vatandaşların huzuru ve refahının sağlanması hedefi doğrultusunda hareket ettiklerini sözlerine ekleyerek, "Bu hedeflere işçilerle, işverenlerle birlikte hareket ederek ulaşabiliriz. Ortak yarınları ancak sosyal diyaloğu güçlendirerek kurabiliriz. Çalışanlarımızın alın teri ve emeği, işverenlerimizin hakkaniyetli ve adil tutumu, sosyal paydaşlarımızın uzlaşmacı ve aklıselim yaklaşımı ile her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğimize yürekten inanıyorum Bu anlayışla çalışma hayatı dinamiklerini iyileştirirken attığımız her adımda sosyal paydaşların desteğini önemsiyor, işverenlerimizin yolunu açmak, yatırım ortamını iyileştirerek bu yapıyı üretime ve istihdama elverişli hale getirmek için büyük bir gayretle çalışıyoruz" ifadelerine yer verdi. SGK aracılığıyla işverenlere ve işletmelere yönelik çeşitli teşvik ve destekleri artırdıklarını söyleyen Işıkhan, diğer yandan da İŞ-KUR aracılığıyla iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun nitelikli işgücünü yetiştirecek yeni uygulamaları hayata geçirdiklerini ifade etti. Işıkhan, bu anlayışla kendini güncelleyen, değişime ve yeniliğe açık, daha adil, daha müreffeh ve herkesin kazandığı bir çalışma hayatını birlikte inşa etmeye devam edeceklerini aktardı. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla istihdamda, işgücüne katılımda, üretimde ve ihracatta Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdıklarının altını çizen Işıkhan, "İşverenlerimizin aldığı insiyatifler ve devletimizin sağladığı desteklerle Türkiye’yi dünyanın en önemli üretim üslerinden birisi haline getirmekte kararlıyız. Zatı alinizin işaret ettiği Türkiye Yüzyılı hedefimize emin adımlarla yürürken, çalışma hayatı mensupları olarak kendimize hedef edindiğimiz ‘yatırım-istihdam-üretim ekseninde büyük ve güçlü Türkiye’ sözünden hareket ediyoruz" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın ve TİSK üyelerinin yer aldığı program, Bakan Işıkhan’ın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasıyla devam etti.
11 Aralık 2025 Perşembe - 16:18
Sokak köpeklerini toplayan belediye ekiplerine hakaret
Ankara’nın Sincan ilçesinde sokak köpeklerini toplayan belediye ekiplerine bazı kişiler hakaret ederek tepki gösterdi. Sincan’da yaşanan köpek saldırılardan dolayı vatandaşların ihbarı üzerine belediye ekipleri başı boş köpekleri toplamak için harekete geçti. Sokak köpeklerini toplayan belediye ekiplerine bazı kişiler hakaretler ederek engel olmaya çalıştı. Belediye ekipleri ile başı boş köpeklerin toplanmasını engellemek istenler arasında gergin anlar yaşandı.
11 Aralık 2025 Perşembe - 16:17
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(Asgari ücret) "Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından gerçekleştirilecek olan çalışmalarda işverenleri temsilen yer alan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyetinden ellerini taşın altına koymalarını beklediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congresium’da gerçekleştirilen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) 29. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Burada konuşan Erdoğan, kurulun, Türkiye, Türk milleti, işverenler ve çalışma hayatının tüm paydaşları için hayırlara vesile olmasını, kurulda alınacak kararlarla belirlenecek yol haritasının işçi, işveren ve sendikasıyla iş dünyasının tamamı için faydalı sonuçlar getirmesini canı gönülden temenni ettiğini söyledi. TİSK camiasının 2,3 milyon çalışanıyla tam 63 yıldır güçlü ve kurumsal bir varlık gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "‘Birlikte mümkün’ anlayışıyla çalışmalarını sürdüren TİSK ailesi ülkemizin gayrisafi yurt içi hasılasına 200 milyar dolar, ihracatına ise 100 milyar doların üstünde çok önemli katkılar sunuyor. Türkiye’nin en büyük 5 yüz sanayi kuruluşunun yer aldığı ISO-500’deki ilk 10 işletmemizin 7 TİSK camiası içerisindedir. İhracatımızın neredeyse yarısı TİSK bünyesindeki işletmeler tarafından gerçekleştiriliyor. Ayrıca TİSK, 40’ın üzerinde ulusal 10’u aşkın uluslararası platformda işverenlerimizi başarıyla temsil ediyor" ifadelerini kullandı. "Dünya değişirken işletmelerimizin ve işverenlerimizin bu yeni gerçekliğe uyum sağlamasa kritik önemlidir" TİSK’in icraat odaklı ve gerçekçi bir yaklaşımla hareket ettiğini memnuniyetle müşahede ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Dünya değişirken, küreselleşme tüm hızıyla devam ederken, teknoloji baş döndürücü bir şekilde ilerlerken işletmelerimizin ve işverenlerimizin bu yeni gerçekliğe uyum sağlaması kritik önemdedir. Bu anlamda planlamadan seri üretime, istihdam politikasından proje uygulama süreçlerine, ihracat stratejilerinden dijital dönüşüme, reel sektörün tüm aktörlerinin yeni şartlara hızla adapte olması büyüme ve kalkınmanın yanı sıra küresel rekabette de elimizi güçlendiren ekonomimize dinamizm katan önemli faktörlerdir" açıklamasında bulundu. Erdoğan, üç dönemdir refah ve istikrarı tehdit eden sımalarla mücadelede TİSK’in Türk milleti ve devletinin yanında olduğunu açık ve net bir şekilde gösterdiğini belirterek, "Dışarıdan aldıkları talimatlarla siyaset ve toplum mühendisliğine soyunan, vesayete vefa borcunu ödemeye çalışan kimi oluşumların aksine TİSK, kritik dönemeçlerde yerli ve milli bir duruş sergilemiştir" şeklinde konuştu. "İşçi ve işveren arasındaki ilişkilerin adil, sürdürülebilir ve hakkaniyetli olması bizim için vazgeçilmezdir" İşçi ve işveren arasındaki ilişkilerin adil, sürdürülebilir ve hakkaniyetli olmasının kendileri için vazgeçilmez olduğunu aktaran Erdoğan, "Bu ilişki sağlıklı bir zemine oturtulmadığında Allah muhafaza sömürü ve adaletsizliğe giden yol önümüzde açılacaktır. Bu da yalnızca sosyal barışın altını oymakla kalmayacak aynı zamanda birlik ve dayanışma iklimine de zarar verecektir. Geçmişte bunun acı örneklerini millet olarak hep birlikte yaşadık. Anadolu’nun gönül hamurunu mayalayan o büyük insan Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri bu konuda bizlere neler söylüyor? ‘Ekmeği öğrendim, sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini, sonra ekmeği hakça bölüşmenin bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.’ Diğer tüm alanlarda olduğu gibi işçi ve işveren arasındaki ilişkilerde de baktığımız yer hak ve adalet eksenindedir" dedi. "Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum" Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısının yarın gerçekleştirileceğine dikkati çeken Erdoğan, "Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım verimlilik, kazanç ve bereket olarak dönecektir. Hep söylerim, kefenin cebi yok. Dar dünyadan dar bekaya mal mülk değil, adalet, hakkaniyet, dürüstlük üzerine yaşanmış bir hayat ile hayır dualar götüreceğiz. İster siyasetçi ister işveren olalım eğer geride hayırla yad edilen bir miras bırakabiliyorsak işte asıl zenginlik budur. Bahtiyarlık kaynağı budur" ifadelerine yer verdi. Devlet olarak, emekçilerin güvenli ortamlarda gönül huzuruyla ve rahatça çalışabilmesi için tüm imkanları azami ölçüde seferber ettiklerini kaydeden Erdoğan, hem sertifikasyon hem teftiş mekanizmalarını tam anlamıyla işletmeye özen gösterdiklerini söyledi. Ayrıca Erdoğan, İzmir, İstanbul, Bolu ve Kocaeli’nde meydana gelen facialarda ihmali olan kim varsa kamu ve belediye görevlileri dahil olmak üzere kimsenin gözünün yaşına bakılmadığını, işverenlerinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda üzerlerine düşen tüm yükümlülükleri titizlikle yerine getirmesi gerektiğini sözlerine ekledi. "2028 için belirlediğimiz 1,9 trilyon dolar milli gelir hedefine emin adımlarla yürüyoruz" İktidar olarak ekonomiden demokrasiye hak ve özgürlüklerden güvenliğe uzanan geniş bir alanda son 23 yılda Türkiye’ye tarihi başarılar yansıttıklarının altını çizen Erdoğan, "Dış politikada sözü, tavrı ve duruşu dikkatle takip edilen, sadece bölgesinde değil küresel ölçekte etki sahibi bir Türkiye’yi sabırla hep birlikte inşa ettik. Dış ticarette sizlerin de emekleriyle ihracatımızı 36 milyar dolardan aldık, kasım ayı itibarıyla 270 milyar doların üzerine çıkarttık. Milli gelirimiz 238 milyar dolardı. 2025 yılı üçüncü çeyrek rakamlarına göre 1,5 trilyon doları aşmış bulunuyoruz. Ekonomik büyümemiz 21 çeyrektir kesintisiz bir şekilde sürüyor. Deprem bölgemizin ihyası için harcanan 90 milyar dolara rağmen bunları başardık. 2028 için belirlediğimiz 1,9 trilyon dolar milli gelir hedefine emin adımlarla yürüyoruz. Merkez Bankası rezervlerimiz güçlenirken ülke risk primimiz düşüyor" diye konuştu. "OVP’nin rehberliğinde enflasyonda nihayet hedefimiz olan tek haneli oranlara mutlaka ulaşacağız Erdoğan, enflasyonda kasım ayında umutları artıran bir tabloyla karşılaştıklarını ve kasım ayında 0,87 gelen enflasyonun doğru yolda olduklarını teyit ettiğini kaydederek, "Hayat pahalılığının temel sebeplerinden biri olan fiyatlama davranışındaki bozulma da yavaş yavaş düzeliyor. Fırsatçılıkla mücadelemiz ise hız kesmeden devam ediyor. Orta Vadeli Program’ın (OVP) rehberliğinde enflasyonda nihayet hedefimiz olan tek haneli oranlara mutlaka ulaşacağız. Bu süreçte hep yaptığımız gibi reel sektörümüzün önerilerine taleplerine ve eleştirilerine kulak vereceğiz. Son kabine toplantımızda emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerine yönelik koruma programını 2026 yılında da devam ettirmeyi kararlaştırdık. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına verdiğimiz aylık 2 bin 500 liralık desteği 2026 senesinde 3 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Ayrıca büyük ölçekli firmalarımızı da programa dahil ediyoruz. Böylece toplam 48 milyar liralık bir destekle 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak, emekçi ve sanayicimizin yanında olacağız. 2025 yılı için işverenlerimize asgari ücret desteği olarak her bir işçimiz için malumunuz bin lira veriyoruz. 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde istihdamın korunması amacıyla 53 milyar lira kaynak kullandık. Kadın, Genç ve Mesleki Yeterlilik Belgesi Olanların Teşviki programında 24 ila 54 ay arasında sosyal güvenlik desteği sunuyoruz. Bu teşvik programının 2026 yılının sonuna kadar uzatılacağına dair müjdeyi de bugün burada paylaşmak istiyorum" ifadelerini kullandı. İş dünyasının finansman yükünü hafifletmek amacıyla farklı programları devreye aldıklarına da değinen Erdoğan, Merkez Bankası’nın günlük reeskont limitini 300 milyon liradan 15 kat artışla 4,5 milyar liraya çıkardığını söyledi. "Sadece ekonomimize maliyeti 2 trilyon doları bulan terör meselesini sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz" İş dünyasının desteğini bekledikleri meselelerden bir diğerinin de ‘Terörsüz Türkiye’ süreci olduğunu belirten Erdoğan, "Sizleri, 40 kırk yıldır ülkenin ayağına pranga olan terör sorununun çözümünün ülkemiz aslından ne manaya geldiğini en iyi bilenlerdensiniz. Türkiye’nin bu yükten kurtulduğunda hangi ölçekte bir potansiyelin çarpan etkisiyle devreye gireceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz. Sadece ekonomimize maliyeti 2 trilyon doları bulan terör meselesini artık sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz. Bunu da olabilecek en geniş toplumsal ve siyasal mutabakatla milletimizin değerleriyle örtüşen bir zeminde yapmanın hassasiyeti içindeyiz. Gayemiz belli; artık kan akmasın, ocaklara ateş düşmesin ve yürekler dağlanmasın. Türkiye bu sorunu gündeminden tamamen çıkarsın. Terörden beslenen odakların tahrip edici, tahrik edici söylemlerine rağmen iktidar ve ittifak olarak ilk günden itibaren hem samimiyetimizin hem de kararlılığımızı yeter ki bu sorun çözülsün diye en yüksek düzeyde olduğunu gösterdik. Yine ittifak olarak elimizle birlikte tüm gövdemizi taşın altına koyduk" dedi. "Meclisimizde kurulan komisyon çok önemli bir misyon üstlendi" Terörsüz Türkiye sürecine muhalefet partilerinin de dahil olması için daima yapıcı davrandıklarını, uzlaşmacı bir tavırla hareket ettiklerini aktaran Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Meclisimizde kurulan komisyon kritik eşiklerde su koyuverenler olsa da gerek şeffaflık gerekse siyaset ve ilgili tüm tarafların katkısının alınması noktasında çok önemli bir misyon üstlendi. Milletimizin sürece dair umutlarını güçlendiren komisyonun aynı özgüvenli yaklaşımı son ana kadar devam ettireceğine inanıyorum. Komisyon raporunun sürecin önünü açacak öneri ve değerlendirmeleriyle müteakip adımlar için ortak bir perspektif çizmesini temenni ediyorum. Bunun yolu da sağduyuyla, samimiyetle hareket ederek bu tarihi süreci başta günlük siyasetin geçici tartışmaları olmak üzere küçük hesaplara kurban etmemekten geçiyor. Biz ilk günden beri bu hassasiyetimizi koruyoruz ve koruyacağız. ‘Yarımı yeme bütünü bölme’ anlayışıyla hiçbir yere varılmaz. Terörsüz Türkiye menziline ancak özgüvenle ve cesaretle ulaşabiliriz. Başarısız olmamızı bekleyenleri ancak bu şekilde hüsrana uğratabiliriz. Türkiye’yi yarım asırlık bu sıkıntısından ancak bu şekilde kurtarabiliriz."
11 Aralık 2025 Perşembe - 16:11
DEM Parti heyeti, yarın 14.00’te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Meclis’te ziyaret edecek.
DEM Parti heyeti, yarın 14.00’te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Meclis’te ziyaret edecek.
11 Aralık 2025 Perşembe - 16:01
ATO Başkanı Baran: "Merkez Bankası’nın attığı adımı doğru buluyor, devamını bekliyoruz"
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, "Merkez Bankası’nın attığı adımı doğru buluyor, devamını bekliyoruz. Bu adımın ardından bankaların da elini taşın altına koymasını ve faiz indirimini kredi piyasasına yansıtmasını, işletmelerimizin finansmana daha rahat erişmesine katkı sağlamasını temenni ediyoruz" dedi. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yaptığı yazılı açıklama Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) politika faizini yüzde 39,5’ten yüzde 38’e indirme kararını ticaret, yatırım ve üretim açısından olumlu bir gelişme olduğunu belirtti. Baran, bankaların da elini taşın altına koyarak faiz indirimini kredi piyasasına yansıtması ve bu adımın işletmelerin finansmana daha rahat erişmesine katkı sağlamasını temenni ettiğini belirtti. "Enflasyondaki düşüş eğiliminin devam etmesi çok önemli" Baran, "Merkez Bankamızın bugün gerçekleştirdiği toplantıda politika faizini 150 baz puan indirerek yüzde 38 seviyesine düşürmesi kararı, ticaret, yatırım ve üretim açısından olumlu bir gelişmedir. Geçen hafta açıklanan enflasyon rakamlarının beklenenden düşük gelmesi faiz indirimi beklentilerimizi güçlendirmişti. Enflasyondaki düşüş eğiliminin devam etmesi çok önemli. Bugün yaşadığımız bütün sıkıntıların kaynağının enflasyondaki yükseliş olduğunu hepimiz biliyoruz. Aynı şekilde enflasyondaki gerilemenin reel sektörün hareket kabiliyetini artırması gerekiyor. Bu da ancak faiz indirimiyle mümkün. Bu nedenle Merkez Bankası’nın attığı adımı doğru buluyor, devamını bekliyoruz. 2025 yılı üyelerimiz için finansmana erişimde sıkıntılar yaşadığı bir yıl oldu. Bu adımın ardından bankaların da elini taşın altına koymasını ve faiz indirimini kredi piyasasına yansıtmasını, işletmelerimizin finansmana daha rahat erişmesine katkı sağlamasını temenni ediyoruz. KOBİ’lerimiz başta olmak üzere ekonomimizin üretim gücünü oluşturan işletmelerimizin nakit ihtiyacına uygun koşullarla ulaşması, ekonomik gelişimimize de etki edecektir" ifadelerine yer verdi.
11 Aralık 2025 Perşembe - 15:53
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Enflasyonda nihai hedefimiz olan tek haneli oranlara mutlaka ulaşacağız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından gerçekleştirilecek olan çalışmalarda işverenleri temsilen yer alan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyetinden ellerini taşın altına koymalarını beklediğini söyledi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congresium’da gerçekleştirilen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) 29. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.Burada konuşan Erdoğan, kurulun, Türkiye, Türk milleti, işverenler ve çalışma hayatının tüm paydaşları için hayırlara vesile olmasını, kurulda alınacak kararlarla belirlenecek yol haritasının işçi, işveren ve sendikasıyla iş dünyasının tamamı için faydalı sonuçlar getirmesini canı gönülden temenni ettiğini söyledi.TİSK camiasının 2,3 milyon çalışanıyla tam 63 yıldır güçlü ve kurumsal bir varlık gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "‘Birlikte mümkün’ anlayışıyla çalışmalarını sürdüren TİSK ailesi ülkemizin gayrisafi yurt içi hasılasına 200 milyar dolar, ihracatına ise 100 milyar doların üstünde çok önemli katkılar sunuyor. Türkiye’nin en büyük 5 yüz sanayi kuruluşunun yer aldığı ISO-500’deki ilk 10 işletmemizin 7 TİSK camiası içerisindedir. İhracatımızın neredeyse yarısı TİSK bünyesindeki işletmeler tarafından gerçekleştiriliyor. Ayrıca TİSK, 40’ın üzerinde ulusal 10’u aşkın uluslararası platformda işverenlerimizi başarıyla temsil ediyor" ifadelerini kullandı."Dünya değişirken işletmelerimizin ve işverenlerimizin bu yeni gerçekliğe uyum sağlamasa kritik önemlidir"TİSK’in icraat odaklı ve gerçekçi bir yaklaşımla hareket ettiğini memnuniyetle müşahede ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Dünya değişirken, küreselleşme tüm hızıyla devam ederken, teknoloji baş döndürücü bir şekilde ilerlerken işletmelerimizin ve işverenlerimizin bu yeni gerçekliğe uyum sağlaması kritik önemdedir. Bu anlamda planlamadan seri üretime, istihdam politikasından proje uygulama süreçlerine, ihracat stratejilerinden dijital dönüşüme, reel sektörün tüm aktörlerinin yeni şartlara hızla adapte olması büyüme ve kalkınmanın yanı sıra küresel rekabette de elimizi güçlendiren ekonomimize dinamizm katan önemli faktörlerdir" açıklamasında bulundu.Erdoğan, üç dönemdir refah ve istikrarı tehdit eden sımalarla mücadelede TİSK’in Türk milleti ve devletinin yanında olduğunu açık ve net bir şekilde gösterdiğini belirterek, "Dışarıdan aldıkları talimatlarla siyaset ve toplum mühendisliğine soyunan, vesayete vefa borcunu ödemeye çalışan kimi oluşumların aksine TİSK, kritik dönemeçlerde yerli ve milli bir duruş sergilemiştir" şeklinde konuştu."İşçi ve işveren arasındaki ilişkilerin adil, sürdürülebilir ve hakkaniyetli olması bizim için vazgeçilmezdir"İşçi ve işveren arasındaki ilişkilerin adil, sürdürülebilir ve hakkaniyetli olmasının kendileri için vazgeçilmez olduğunu aktaran Erdoğan, "Bu ilişki sağlıklı bir zemine oturtulmadığında Allah muhafaza sömürü ve adaletsizliğe giden yol önümüzde açılacaktır. Bu da yalnızca sosyal barışın altını oymakla kalmayacak aynı zamanda birlik ve dayanışma iklimine de zarar verecektir. Geçmişte bunun acı örneklerini millet olarak hep birlikte yaşadık. Anadolu’nun gönül hamurunu mayalayan o büyük insan Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri bu konuda bizlere neler söylüyor? ‘Ekmeği öğrendim, sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini, sonra ekmeği hakça üleşmenin bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.’ Diğer tüm alanlarda olduğu gibi işçi ve işveren arasındaki ilişkilerde de baktığımız yer hak ve adalet eksenindedir" dedi."Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum"Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısının yarın gerçekleştirileceğine dikkati çeken Erdoğan, "Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım verimlilik, kazanç ve bereket olarak dönecektir. Hep söylerim, kefenin cebi yok. Dar dünyadan dar bekaya mal mülk değil, adalet, hakkaniyet, dürüstlük üzerine yaşanmış bir hayat ile hayır dualar götüreceğiz. İster siyasetçi ister işveren olalım eğer geride hayırla yad edilen bir miras bırakabiliyorsak işte asıl zenginlik budur. Bahtiyarlık kaynağı budur" ifadelerine yer verdi.Devlet olarak, emekçilerin güvenli ortamlarda gönül huzuruyla ve rahatça çalışabilmesi için tüm imkanları azami ölçüde seferber ettiklerini kaydeden Erdoğan, hem sertifikasyon hem teftiş mekanizmalarını tam anlamıyla işletmeye özen gösterdiklerini söyledi. Ayrıca Erdoğan, İzmir, İstanbul, Bolu ve Kocaeli’nde meydana gelen facialarda ihmali olan kim varsa kamu ve belediye görevlileri dahil olmak üzere kimsenin gözünün yaşına bakılmadığını, işverenlerinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda üzerlerine düşen tüm yükümlülükleri titizlikle yerine getirmesi gerektiğini sözlerine ekledi."2028 için belirlediğimiz 1,9 trilyon dolar milli gelir hedefine emin adımlarla yürüyoruz"İktidar olarak ekonomiden demokrasiye hak ve özgürlüklerden güvenliğe uzanan geniş bir alanda son 23 yılda Türkiye’ye tarihi başarılar yansıttıklarının altını çizen Erdoğan,"Dış politikada sözü, tavrı ve duruşu dikkatle takip edilen, sadece bölgesinde değil küresel ölçekte etki sahibi bir Türkiye’yi sabırla hep birlikte inşa ettik. Dış ticarette sizlerin de emekleriyle ihracatımızı 36 milyar dolardan aldık, kasım ayı itibarıyla 270 milyar doların üzerine çıkarttık. Milli gelirimiz 238 milyar dolardı. 2025 yılı üçüncü çeyrek rakamlarına göre 1,5 trilyon doları aşmış bulunuyoruz. Ekonomik büyümemiz 21 çeyrektir kesintisiz bir şekilde sürüyor. Deprem bölgemizin ihyası için harcanan 90 milyar dolara rağmen bunları başardık. 2028 için belirlediğimiz 1,9 trilyon dolar milli gelir hedefine emin adımlarla yürüyoruz. Merkez Bankası rezervlerimiz güçlenirken ülke risk primimiz düşüyor" diye konuştu."OVP’nin rehberliğinde enflasyonda nihayet hedefimiz olan tek haneli oranlara mutlaka ulaşacağızErdoğan, enflasyonda kasım ayında umutları artıran bir tabloyla karşılaştıklarını ve kasım ayında 0,87 gelen enflasyonun doğru yolda olduklarını teyit ettiğini kaydederek, "Hayat pahalılığının temel sebeplerinden biri olan fiyatlama davranışındaki bozulma da yavaş yavaş düzeliyor. Fırsatçılıkla mücadelemiz ise hız kesmeden devam ediyor. Orta Vadeli Program’ın (OVP) rehberliğinde enflasyonda nihayet hedefimiz olan tek haneli oranlara mutlaka ulaşacağız. Bu süreçte hep yaptığımız gibi reel sektörümüzün önerilerine taleplerine ve eleştirilerine kulak vereceğiz. Son kabine toplantımızda emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerine yönelik koruma programını 2026 yılında da devam ettirmeyi kararlaştırdık. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına verdiğimiz aylık 2 bin 500 liralık desteği 2026 senesinde 3 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Ayrıca büyük ölçekli firmalarımızı da programa dahil ediyoruz. Böylece toplam 48 milyar liralık bir destekle 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak, emekçi ve sanayicimizin yanında olacağız. 2025 yılı için işverenlerimize asgari ücret desteği olarak her bir işçimiz için malumunuz bin lira veriyoruz. 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde istihdamın korunması amacıyla 53 milyar lira kaynak kullandık. Kadın, Genç ve Mesleki Yeterlilik Belgesi Olanların Teşviki programında 24 ila 54 ay arasında sosyal güvenlik desteği sunuyoruz. Bu teşvik programının 2026 yılının sonuna kadar uzatılacağına dair müjdeyi de bugün burada paylaşmak istiyorum" ifadelerini kullandı.İş dünyasının finansman yükünü hafifletmek amacıyla farklı programları devreye aldıklarına da değinen Erdoğan, Merkez Bankası’nın günlük reeskont limitini 300 milyon liradan 15 kat artışla 4,5 milyar liraya çıkardığını söyledi."Sadece ekonomimize maliyeti 2 trilyon doları bulan terör meselesini sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz"İş dünyasının desteğini bekledikleri meselelerden bir diğerinin de ‘Terörsüz Türkiye’ süreci olduğunu belirten Erdoğan, "Sizleri, 40 kırk yıldır ülkenin ayağına pranga olan terör sorununun çözümünün ülkemiz aslından ne manaya geldiğini en iyi bilenlerdensiniz. Türkiye’nin bu yükten kurtulduğunda hangi ölçekte bir potansiyelin çarpan etkisiyle devreye gireceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz. Sadece ekonomimize maliyeti 2 trilyon doları bulan terör meselesini artık sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz. Bunu da olabilecek en geniş toplumsal ve siyasal mutabakatla milletimizin değerleriyle örtüşen bir zeminde yapmanın hassasiyeti içindeyiz. Gayemiz belli; artık kan akmasın, ocaklara ateş düşmesin ve yürekler dağlanmasın. Türkiye bu sorunu gündeminden tamamen çıkarsın. Terörden beslenen odakların tahrip edici, tahrik edici söylemlerine rağmen iktidar ve ittifak olarak ilk günden itibaren hem samimiyetimizin hem de kararlılığımızı yeter ki bu sorun çözülsün diye en yüksek düzeyde olduğunu gösterdik. Yine ittifak olarak elimizle birlikte tüm gövdemizi taşın altına koyduk" dedi."Meclisimizde kurulan komisyon çok önemli bir misyon üstlendi"Terörsüz Türkiye sürecine muhalefet partilerinin de dahil olması için daima yapıcı davrandıklarını, uzlaşmacı bir tavırla hareket ettiklerini aktaran Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:"Meclisimizde kurulan komisyon kritik eşiklerde su koyuverenler olsa da gerek şeffaflık gerekse siyaset ve ilgili tüm tarafların katkısının alınması noktasında çok önemli bir misyon üstlendi. Milletimizin sürece dair umutlarını güçlendiren komisyonun aynı özgüvenli yaklaşımı son ana kadar devam ettireceğine inanıyorum. Komisyon raporunun sürecin önünü açacak öneri ve değerlendirmeleriyle müteakip adımlar için ortak bir perspektif çizmesini temenni ediyorum. Bunun yolu da sağduyuyla, samimiyetle hareket ederek bu tarihi süreci başta günlük siyasetin geçici tartışmaları olmak üzere küçük hesaplara kurban etmemekten geçiyor. Biz ilk günden beri bu hassasiyetimizi koruyoruz ve koruyacağız. ‘Yarımı yeme bütünü bölme’ anlayışıyla hiçbir yere varılmaz. Terörsüz Türkiye menziline ancak özgüvenle ve cesaretle ulaşabiliriz. Başarısız olmamızı bekleyenleri ancak bu şekilde hüsrana uğratabiliriz. Türkiye’yi yarım asırlık bu sıkıntısından ancak bu şekilde kurtarabiliriz."
11 Aralık 2025 Perşembe - 15:50
Bakan Bak: "Türkiye sonunda dünyada söz sahibi bir ülke olacak"
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Gençlerimize çok güveniyoruz. Geleceğimiz sizlersiniz. Hep beraber bu ülkeyi ayağa kaldıracağız. Türkiye, sonunda dünyada söz sahibi olan bir ülke olacak" dedi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından genç ofislerin üniversite öğrenci kulüpleriyle ve topluluklarıyla etkileşimlerini arttırmak, gençlerin gelişimlerine yönelik faaliyetlerini desteklemek amacıyla yürütülen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) sertifika dağıtım programına katıldı. Ankara Spor Salonu’nda 10 ilden 2 bin öğrencinin yer aldığı programda ÜNİDES’in gençlere yönelik projeleri ele alındı. Programda konuşan Bakan Bak, gençlere her konuda güvendiklerini ve Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak gençleri yüceltecek projelerle destek olmayı hedeflediklerini belirtti. "Sizlere çok güveniyoruz" Bakan Bak, Türkiye’nin geleceğinin gençlerin elinde olduğunu ve Bakanlık olarak her konuda gençleri desteklediklerini belirterek, "Türkiye’de bilime ve teknolojiye büyük bir yatırım var. O yüzden şu çok önemli, gençlik olarak şuna inanmanız lazım; ben yaparım, biz yaparız, Türkiye yapar. Dolayısıyla bu ülkenin kalkınması için hep beraber çalışmaya devam edeceğiz. O yüzden sizlere çok güveniyoruz. Gençlerimize çok güveniyoruz. Geleceğimiz sizlersiniz. Hep beraber bu ülkeyi ayağa kaldıracağız. Türkiye, sonunda dünyada söz sahibi olan bir ülke olacak. Sizlere bu nedenle çok güveniyoruz. Bu projelerin artarak devam etmesini arzu ediyoruz. İki şeye dikkat edin. Birincisi, basamakları çıkarken karşılaştığınız size destek olan insanları asla unutmayın. Bu öğretmeniniz olabilir, mahalledeki bir ağabey olur, iş yerindeki bir arkadaşınız olabilir ve en önemli şey anne ve babanız. Size emek veren, sizi büyüten, sizi en iyi okullarda okumanız için, en iyi eğitimler almak için gecesini gündüzüne katan anne ve babalarınız. Onlara of bile demeyin. İşte bu sizi güçlü kılar" diye konuştu. "Bizim bu ülkeyi hem teknolojide hem sporda yukarıya taşımamız lazım" Gençlere her konuda güvendiğini belirten Bakan Bak, "Bizim bu ülkeyi hem teknolojide, hem sanayide, hem kültürde, hem sanatta, hem de sporda yukarıya taşımamız lazım. O yüzden sizlere çok güveniyoruz. O yüzden sizlerle beraberiz. Bu ülke sizler sayesinde ayağa kalkacak. Üniversitedeki gençlerimiz sayesinde, milletimiz sayesinde ayağa kalkacak. O yüzden değerlerimize sahip çıkalım, değerlerimizi yükseltelim. Arkadaşlarımıza destek olalım, aşağıya çekmeyelim. Onları daha yukarıya taşıyalım. Onların daha iyi olması için çalışalım. İşte en büyük başarı bu. İnsanlara destek olabilmek, onları yükseltebilmek. İçinizdeki iyilik ateşini yakın, gönüllülük ateşini yakın. Ülkenizi sevin. O yüzden heyecanınızı, coşkunuzu arkadaşlarınızla paylaşın, ailenizle paylaşın, üniversiteyle paylaşın, ülkenizle paylaşın. Ülkenizi sevin. Hep beraber güçlü Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye yüzyılında gençlerle beraber yürümeye devam edeceğiz. Spordaki başarılarımızı milletimize sunmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Program sonunda Ankara, Aksaray, Bolu, Çankırı, Çorum, Eskişehir, Kırıkkale, Kırşehir, Konya ve Nevşehir illerinde ÜNİDES projelerinde yer alan 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü dönem öğrenci kulüp ve topluluk temsilcilerine sertifikaları takdim edildi. Türkiye’nin uzaya giden ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever’in de katıldığı program, hatıra fotoğrafı çekimi ile son buldu. ÜNİDES’te 5 dönem için talep edilen bütçe yaklaşık 670 milyon TL ÜNİDES’te bilim ve teknoloji, güzel sanatlar, spor ve sağlıklı yaşam, kişisel ve sosyal gelişim, iş birliği programları, kapasite geliştirme, erişilebilirlik projeleri, uluslararası çalışmalar ve mesleki gelişim faaliyetleri, tarım ve teknolojileri olmak üzere 10 ana başlıkta proje konuları ele alınıyor. ÜNİDES kapsamında 5 dönemde toplam 81 ilden 9 bin 43 başvuru yapılırken, 5 dönem için talep edilen bütçenin ise 669 milyon 937 bin 920 lira olduğu açıklandı. Bin 427 ulusal, 3 bin 17 yerel olmak üzere toplam 4 bin 444 projenin destek almaya hak kazandı. ÜNİDES ile üniversite öğrenci topluluklarına toplam 314 milyon 191 bin 552 lira bütçe tahsis edildi. ÜNİDES projelerinden Türkiye genelinde toplam 1 milyon 155 bin 304 genç faydalandı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder