Yerel Haberler
Ankara
27 Aralık 2025 Cumartesi - 22:58 Camiler, konaklar ve kütüphaneler için yeni dönem başladı Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde ağır hasar gören Hatay’daki tarihi ve kültürel yapılar, yürütülen kapsamlı inşa ve ihya çalışmalarının ardından yeniden ayağa kaldırıldı. Hatay’da 455 bininci afet konutu kura çekimi ve anahtar teslimi ile tamamlanan yatırımların toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem sonrası yürütülen çalışmalar kapsamında tamamlanan kültür ve tarih yatırımlarını da yerinde inceledi. Toplu açılış töreni kapsamında, Anadolu’nun ilk camisi olma özelliğini taşıyan Habib-i Neccar Camii ile birlikte Kuseyri Konakları ve beş kütüphane Hataylıların hizmetine sunuldu. Binlerce yıllık geçmişiyle medeniyetlere ev sahipliği yapan Hatay’daki programa; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bakanlar, milletvekilleri ve üst düzey protokol katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin birlikte katıldıkları toplu açılış töreni, deprem sonrası yürütülen inşa ve ihya sürecinde gelinen aşamayı da ortaya koydu. Anadolu’nun ilk camisi yeniden ibadete açıldı Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Hatay’da yedi eserin restorasyonunun tamamlanarak hizmete alındığını bildirdi. Ersoy, bu kapsamda Anadolu’nun ilk camisi olan Habib-i Neccar Camii’nin yeniden ibadete açıldığını, 19’uncu yüzyıldan günümüze ulaşan Kuseyri Konakları’nın ise Hatay Medeniyetler Kütüphanesi olarak kullanıma sunulduğunu ifade etti. Bakan Ersoy ayrıca, Hatay Edebiyat Müze Kütüphanesi, Hatay Cemil Meriç İl Halk Kütüphanesi, İskenderun ve Reyhanlı İlçe Halk Kütüphaneleri ile Nuriye Ulviye Civelek Çocuk Kütüphanesi’nin de hizmete alındığını belirtti. Bu yedi eser için toplamda 1 milyar 12 milyon liranın üzerinde proje yatırımı gerçekleştirildiğini kaydeden Ersoy, deprem bölgesi genelinde yıkık ve hasarlı olduğu tespit edilen 377 vakıf kültür varlığından 109’unun restore edildiğini, kalan eserlerin de 2026 Haziran ayı itibarıyla tamamlanmasının hedeflendiğini söyledi.
16. Büyükelçiler Konferansı
16 Aralık 2025 Salı - 13:34 16. Büyükelçiler Konferansı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "İddiasız olan bir Türkiye bu coğrafyada ayakta duramaz" dedi.Kurtulmuş, 16. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Ankara’da bulunan büyükelçiler ile buluştu. Kurtulmuş, tarihte ilginç zamanların yaşandığını kaydederek, belirsizliklerin yaşandığını, her alanda değişimin yaşandığını belirtti. Kurtulmuş, "Kurumların zorlandığı, uluslararası kurum ve kuruluşların zorlanmanın ötesinde artık büyük ölçüde fonksiyonsuz kaldığı, işlevlerini yitirdiği bir dönemden geçiyoruz. Hiç şüphesiz dünyayı yönettiğini zannettiğimiz kuralların bir bir her birinin aşındığı fiili hayatta hiçbir etkilerinin olmadığını müşahede ediyoruz" ifadelerini kullandı.Kurtulmuş, Türk dış politikasında bir masada söyledikleri sözü başka bir muhataplarına karşı farklı şekilde getirmediklerini belirterek, "Herkese açık yüreklilikle, prensipler çerçevesinde müzakerelerimizi yaparak barışın, istikrarın ve güvenin sağlanması için olağanüstü bir çaba sarf ediyoruz. Türk dış politikasının bir diğer özelliği insani diplomasıdır. Bu insani diploması vasıtasıyla dünyanın dört bir tarafındaki ihtiyaç sahibi olan insanlara en kısa sürede ve en etkin şekilde ulaşabilmeyi başarıyoruz. Bunun için gayret sarf ediyoruz. Başta Filistin... Mazlum ve mağdur Filistin halkı, Gazze halkı olmak üzere başta mazlum ve mağdur Afrika halkları olmak üzere bu insanlara insani bakımdan her türlü desteği sağlamak için diplomasimizi en etkin şekilde kullanmaya gayret ediyoruz" şeklinde konuştu.Türkiye’nin dış politikadaki lider, çok taraflı küresel bakış açısına sahip olduğunu belirten Kurtulmuş, "Adil, hakkaniyetli, kalıcı bir barış sisteminin, bir barış paktının kurulabilmesi ve bu anlamda da yeni bir küresel sistemin hakkaniyet ve adalet üzerinde inşa edilebilmesi için her platformda yeni bir dünya düzeninin şart olduğunu dile getirmektedir. Bunun da artık sadece bir temenni olmaktan öte yakın zamanlarda gerçekleşecek bir realite olduğunu bilerek konuşuyoruz. Bunu da tekrar söylüyorum. Bu salonda bulunanların çoğunun göreceğinden eminim. Belki biz görmeyeceğiz. Ama yakın zamanlarda yeni, adil, küresel bir dünya sistemi mutlaka ama mutlaka kurulacaktır. Bunda da Türkiye önde olacaktır. Tabii ki dış politika sadece temenniler, sadece fikirler üzerinden yürümez. Dış politikayı yürütürken sonuç alabilmemiz için birtakım ilkeleri de özümsemek, benimsemek mecburiyetindeyiz. Her şeyden evvel bu çerçevede geliştirilen Türk dış politikası iddialıdır, kararlıdır ve tutarlıdır. Bu bölgede, bu coğrafyada, bu zamanda, bu zaman diliminde Türkiye’ye iddiasız olmak yakışmaz. Dahasını söyleyeyim, iddiasız olan bir Türkiye de bu coğrafyada ayakta duramaz. Dolayısıyla bu temel ilkelerde iddiamızı, kararlılığımızı ve ölçülü bir şekilde sürdürdüğümüz dış politika faaliyetlerimizi sürdüreceğiz" dedi.Kurtulmuş, ‘terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin bilgi vererek, "Türkiye’nin iç kaleyi tahkim etmek amacıyla başlatmış olduğu ’terörsüz Türkiye’ süreci çok şükür kısa bir süre içerisinde önemli bir noktaya gelmiştir. Ümit ediyoruz ki en kısa sürede örgütün içeride ve dışarıda bütün bileşenleriyle birlikte silah bırakma çağrısına uyarak kendisini fesih sürecinin tamamlanmasıyla birlikte artık bu meselenin tamamen ortadan kalkacağı aşikardır. Terörsüz Türkiye’nin aynı zamanda bir terörsüz bölge olduğuna da inanıyor ve böyle olması için de gayret sarf ediyoruz. Terörsüz Türkiye’nin sağlanması, Suriye’de terörün bitmesi, Irak’ta terörün bitmesi, Lübnan’da terörün bitmesi, bölge ülkelerinde gerçekten huzur ve güvenliğin gelmesi anlamına gelecektir. Bunun için bir taraftan Türkiye’nin güvenlik kurumları, istihbarat birimleri terör örgütüyle bir şekilde bu süreci nasıl gerçekleştirileceği ilgili süreci yönetirken diğer yandan da Türkiye’de ilk sefer şimdiye kadar rahmetli Demirel zamanında, Özal zamanında, rahmetli Erbakan zamanında ve çeşitli kereler örgütün bitirilmesi, PKK’nın bitirilmesiyle ilgili işler yapılmış ama maalesef terörün bitmesini istemeyen odakların çabalarıyla bütün bu süreçler akim kalmıştı. Yine aynı şekilde son dönemde AK Parti iktidarları döneminde 2013 yılında da bu süreç belli bir olgunluğa gelmiş. O dönemki başlık başta FETÖ unsurları olmak üzere birtakım unsurlar tarafından o süreç heba edilmişti. Şimdi inşallah öyle olmayacak. Bir kere kararlılıkla bu süreç sürdürülüyor ve ilk sefer geçmiş dönemden farklı olarak siyaset yani milli irade bizatihi bu meseleyi gözetlemek ve yönetmek için bir kararlılık oluşturdu. Bu salonda televizyonlardan görmüşsünüzdür. Bu salonda Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonumuzun toplantılarını gerçekleştirdik. Ümit ediyorum bu demokratik olgunluk düzeyi yüksek tartışmaların sonucunda Türkiye demokrasisi bakımından da önemli bir tecrübeyi Türk demokrasi tarihinde kazandırmış olacağız. Partiler bir araya gelebilir, taban tabana zıt fikirleri olabilir ama memleketin ortak meselesinde ortak istikamette fikirlerini ortaya koyarlar ve çözüme ulaşmak için gayret sarf ederler. Şunu da söylemek isterim. İnşallah bu sonuç iftiharla sonuç başarıyla biterse ki, öyle olacak. Bu modeli Türkiye modeli olarak çatışma çözümleri konusunda dünyaya örnek olacak bir model olarak dünyanın birçok siyasal bilgiler fakültesinde uluslararası ilişkilerle ilgili eğitim veren yerlerde bunun okutulacağına inanıyorum" diye konuştu.
Nükleer tıp teknikerlerinin görev alması hakkında ilk defa yeni hükümler getirildi
16 Aralık 2025 Salı - 13:10 Nükleer tıp teknikerlerinin görev alması hakkında ilk defa yeni hükümler getirildi Nükleer Tıp Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Radyoloji Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve Radyasyon Onkolojisi Hizmetleri Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Sağlık alanında Nükleer Tıp Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Radyoloji Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve Radyasyon Onkolojisi Hizmetleri Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kapsamda, Nükleer Tıp Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikte yapılan düzenlemeyle şu değişiklikler yapıldı: "1219 sayılı Kanun ile sağlık meslek tanımına giren nükleer tıp teknikerlerinin görev alması hakkında ilk defa yeni hükümler getirildi. Nükleer tıp merkezlerinde çalışan mesul müdür ve merkez sorumlusunun görevleri genişletildi, kimlik kartlarına karekod zorunluluğu eklendi. Merkez sorumlusu ve uzman hekimlerin çalışma sınırları netleştirildi, 60 yaş üstü ve yüzde 60 engelli hekimler için istisna tanındı. Denetim hükümleri Özel Sağlık Tesislerinin Denetimi Hakkında Yönetmelik ile uyumlu hale getirildi. Nükleer tıp merkezlerinin planlanmasına ilişkin hükümler detaylandırıldı. Merkezlerin taşınma, birleşme, devir ve adres ve isim değişiklikleri için ayrıntılı izin ve yenileme süreçleri tanımlandı. Yaptırımlar caydırıcı biçimde yeniden düzenlendi, usulsüz faaliyete devam eden merkezler için doğrudan müeyyide öngörüldü. Radyasyon Onkolojisi Hizmetleri Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesiyle; Mesleğini serbest olarak icra eden radyasyon onkolojisi uzmanları tarafından açılan merkezler mevzuata dahil edildi. Ruhsat ve faaliyet izin belgesi kavramı güçlendirildi. Taşınma, birleşme ve devir süreçleri ayrıntılı olarak düzenlendi. Uluslararası sağlık turizmi yetkilendirmesi eklendi. Merkez sorumlusu ve uzman hekimlerin çalışma sınırları netleştirildi, yaşlı ve engelli hekimler için kolaylık sağlandı. Mesul müdür ve merkez sorumlularının görevleri genişletildi, kimlik kartlarına karekod zorunluluğu getirildi. Denetim hükümleri Özel Sağlık Tesislerinin Denetimi Hakkında Yönetmelik ile uyumlu hale getirildi. Yasaklar ve yaptırımlar caydırıcı şekilde yeniden düzenlendi. Bir diğer değişiklik de Radyoloji Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle geldi. Bu kapsamda yapılan değişiklikler ise şu şekilde: Radyoloji merkezlerinin yalnızca il içi taşınmasına izin verildi. Merkez sorumlusu hekimlerin görev sınırları tek merkezle sınırlandırıldı, 60 yaş üstü ve yüzde 60 engelli hekimler için istisna getirildi. Personel kimlik kartlarına karekod zorunluluğu getirildi. Usulsüz faaliyette bulunan merkezler için yaptırımlar caydırıcı hale getirildi".
Ticaret Bakanlığı ekipleri kafe ve restoranları denetledi
16 Aralık 2025 Salı - 13:04 Ticaret Bakanlığı ekipleri kafe ve restoranları denetledi Ticaret Bakanlığı ekipleri, restoran ve kafelerde, tarife ve fiyat listelerinin görünür şekilde işletmenin önüne ve masaların üzerine konulması uygulamasına ilişkin denetim yaptı. Ticaret Bakanlığı Ticaret İl Müdürlüğü ekipleri, restoran, lokanta, kafe, pastane gibi yiyecek ve içecek hizmeti sunulan iş yerlerinde denetim gerçekleştirdi. Denetimlerde, fiyat tarifelerinin, söz konusu iş yerlerinin giriş kapısının önüne ve hizmet sunulan masaların üstüne, tüketiciler tarafından kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde konulup konulmadığı incelendi. Bu kapsamda Ankara Ticaret İl Müdür Vekili Elif Tan ve beraberindeki ekip, Çankaya ilçesinde yiyecek ve içecek hizmeti sunan iş yerlerini denetledi. Denetim esnasında bir açıklama gerçekleştiren Ankara İl Ticaret Müdürü Elif Tan, "Ankara Ticareti İl Müdürlüğü olarak yiyecek içecek hizmeti sunulan kafeteryalar, restoranlar, lokantalar ve pastanelerde iş yerinin giriş kapısı önünde ve hizmet sunulan masaların üzerinde bulunması gereken tarife ve fiyat listesi denetimleri yapıyoruz. Masaların üzerinde fiyat listesi karekod olarak da sunuluyor. Karekodların okunup okunmadığı kontrolünü gerçekleştirdik. Ama şöyle bir ayrım var. Tüketici fiziksel menü isterse tüketiciye fiziksel menü sunulmak zorunda. Lokantanın yiyecek içecek hizmeti olarak tüketiciye sunduğu herhangi bir ürünün fiyat listesinde belirtilmemesi karşılığında 3 bin 166 TL idari yaptırım uyguluyoruz" dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş: "İddiasız olan bir Türkiye bu coğrafyada ayakta duramaz"
16 Aralık 2025 Salı - 13:00 TBMM Başkanı Kurtulmuş: "İddiasız olan bir Türkiye bu coğrafyada ayakta duramaz" TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "İddiasız olan bir Türkiye bu coğrafyada ayakta duramaz" dedi. Kurtulmuş, 16. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Ankara’da bulunan büyükelçiler ile buluştu. Kurtulmuş, tarihte ilginç zamanların yaşandığını kaydederek, belirsizliklerin yaşandığını, her alanda değişimin yaşandığını belirtti. Kurtulmuş, "Kurumların zorlandığı, uluslararası kurum ve kuruluşların zorlanmanın ötesinde artık büyük ölçüde fonksiyonsuz kaldığı, işlevlerini yitirdiği bir dönemden geçiyoruz. Hiç şüphesiz dünyayı yönettiğini zannettiğimiz kuralların bir bir her birinin aşındığı fiili hayatta hiçbir etkilerinin olmadığını müşahede ediyoruz" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, Türk dış politikasında bir masada söyledikleri sözü başka bir muhataplarına karşı farklı şekilde getirmediklerini belirterek, "Herkese açık yüreklilikle, prensipler çerçevesinde müzakerelerimizi yaparak barışın, istikrarın ve güvenin sağlanması için olağanüstü bir çaba sarf ediyoruz. Türk dış politikasının bir diğer özelliği insani diplomasıdır. Bu insani diploması vasıtasıyla dünyanın dört bir tarafındaki ihtiyaç sahibi olan insanlara en kısa sürede ve en etkin şekilde ulaşabilmeyi başarıyoruz. Bunun için gayret sarf ediyoruz. Başta Filistin... Mazlum ve mağdur Filistin halkı, Gazze halkı olmak üzere başta mazlum ve mağdur Afrika halkları olmak üzere bu insanlara insani bakımdan her türlü desteği sağlamak için diplomasimizi en etkin şekilde kullanmaya gayret ediyoruz" şeklinde konuştu. Türkiye’nin dış politikadaki lider, çok taraflı küresel bakış açısına sahip olduğunu belirten Kurtulmuş, "Adil, hakkaniyetli, kalıcı bir barış sisteminin, bir barış paktının kurulabilmesi ve bu anlamda da yeni bir küresel sistemin hakkaniyet ve adalet üzerinde inşa edilebilmesi için her platformda yeni bir dünya düzeninin şart olduğunu dile getirmektedir. Bunun da artık sadece bir temenni olmaktan öte yakın zamanlarda gerçekleşecek bir realite olduğunu bilerek konuşuyoruz. Bunu da tekrar söylüyorum. Bu salonda bulunanların çoğunun göreceğinden eminim. Belki biz görmeyeceğiz. Ama yakın zamanlarda yeni, adil, küresel bir dünya sistemi mutlaka ama mutlaka kurulacaktır. Bunda da Türkiye önde olacaktır. Tabii ki dış politika sadece temenniler, sadece fikirler üzerinden yürümez. Dış politikayı yürütürken sonuç alabilmemiz için birtakım ilkeleri de özümsemek, benimsemek mecburiyetindeyiz. Her şeyden evvel bu çerçevede geliştirilen Türk dış politikası iddialıdır, kararlıdır ve tutarlıdır. Bu bölgede, bu coğrafyada, bu zamanda, bu zaman diliminde Türkiye’ye iddiasız olmak yakışmaz. Dahasını söyleyeyim, iddiasız olan bir Türkiye de bu coğrafyada ayakta duramaz. Dolayısıyla bu temel ilkelerde iddiamızı, kararlılığımızı ve ölçülü bir şekilde sürdürdüğümüz dış politika faaliyetlerimizi sürdüreceğiz" dedi. Kurtulmuş, ‘terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin bilgi vererek, "Türkiye’nin iç kaleyi tahkim etmek amacıyla başlatmış olduğu ’terörsüz Türkiye’ süreci çok şükür kısa bir süre içerisinde önemli bir noktaya gelmiştir. Ümit ediyoruz ki en kısa sürede örgütün içeride ve dışarıda bütün bileşenleriyle birlikte silah bırakma çağrısına uyarak kendisini fesih sürecinin tamamlanmasıyla birlikte artık bu meselenin tamamen ortadan kalkacağı aşikardır. Terörsüz Türkiye’nin aynı zamanda bir terörsüz bölge olduğuna da inanıyor ve böyle olması için de gayret sarf ediyoruz. Terörsüz Türkiye’nin sağlanması, Suriye’de terörün bitmesi, Irak’ta terörün bitmesi, Lübnan’da terörün bitmesi, bölge ülkelerinde gerçekten huzur ve güvenliğin gelmesi anlamına gelecektir. Bunun için bir taraftan Türkiye’nin güvenlik kurumları, istihbarat birimleri terör örgütüyle bir şekilde bu süreci nasıl gerçekleştirileceği ilgili süreci yönetirken diğer yandan da Türkiye’de ilk sefer şimdiye kadar rahmetli Demirel zamanında, Özal zamanında, rahmetli Erbakan zamanında ve çeşitli kereler örgütün bitirilmesi, PKK’nın bitirilmesiyle ilgili işler yapılmış ama maalesef terörün bitmesini istemeyen odakların çabalarıyla bütün bu süreçler akim kalmıştı. Yine aynı şekilde son dönemde AK Parti iktidarları döneminde 2013 yılında da bu süreç belli bir olgunluğa gelmiş. O dönemki başlık başta FETÖ unsurları olmak üzere birtakım unsurlar tarafından o süreç heba edilmişti. Şimdi inşallah öyle olmayacak. Bir kere kararlılıkla bu süreç sürdürülüyor ve ilk sefer geçmiş dönemden farklı olarak siyaset yani milli irade bizatihi bu meseleyi gözetlemek ve yönetmek için bir kararlılık oluşturdu. Bu salonda televizyonlardan görmüşsünüzdür. Bu salonda Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonumuzun toplantılarını gerçekleştirdik. Ümit ediyorum bu demokratik olgunluk düzeyi yüksek tartışmaların sonucunda Türkiye demokrasisi bakımından da önemli bir tecrübeyi Türk demokrasi tarihinde kazandırmış olacağız. Partiler bir araya gelebilir, taban tabana zıt fikirleri olabilir ama memleketin ortak meselesinde ortak istikamette fikirlerini ortaya koyarlar ve çözüme ulaşmak için gayret sarf ederler. Şunu da söylemek isterim. İnşallah bu sonuç iftiharla sonuç başarıyla biterse ki, öyle olacak. Bu modeli Türkiye modeli olarak çatışma çözümleri konusunda dünyaya örnek olacak bir model olarak dünyanın birçok siyasal bilgiler fakültesinde uluslararası ilişkilerle ilgili eğitim veren yerlerde bunun okutulacağına inanıyorum" diye konuştu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından çocukların dijital dünyadaki güvenliğini korumak adına 2 yeni çalışma
16 Aralık 2025 Salı - 12:19 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından çocukların dijital dünyadaki güvenliğini korumak adına 2 yeni çalışma Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, çocukların dijital dünyadaki güvenliğini korumak adına hayata geçirdikleri ‘Çocuklar Güvende’ web sitesi ve mobil uygulaması ile Dijital Dünya’da Çocukların Güçlendirilmesine Yönelik Eylem Planı’nın tanıtım programına katıldı. ‘Çocuklar Güvende’ web sitesi ve mobil uygulaması ile Dijital Dünya’da Çocukların Güçlendirilmesine Yönelik Eylem Planı’nın tanıtımı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla yapıldı. Anadolu Medeniyetleri Müzesinde düzenlenen programda konuşan Göktaş, çocukların dijital dünyada daha güvenli olması için hayata geçirdikleri çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Göktaş, "İlk kez hayata geçirdiğimiz bu Eylem Planı ile çocuklarımızın dijital ortamlarda daha güvenli ve bilinçli bireyler olarak var olmasını amaçlıyoruz. ‘Çocuklar Güvende’ web sitesi ve mobil uygulamasıyla da çocuklara ve ailelere rehberlik ederek güvenli bir dijital yaşam kültürü oluşturuyoruz" şeklinde konuştu. Çocukları dijital dünyadan korumak adına kapsamlı adımlar attıklarına dikkati çeken Göktaş, "İşte o adımlardan ilki, Dijital Dünya’da Çocukların Güçlendirilmesine Yönelik Eylem Planımızdır. Bu eylem planıyla amacımız, çocukları dijital dünyanın tehlikelerinden korurken bu dünyayı bilinçli, güvenli ve verimli şekilde kullanmalarını sağlamaktır" ifadelerini kullandı. "Amacımız, çocukların dijital ortamda korunmasını sağlayacak mevzuatın güçlendirilmesi ve kişisel verilerin korunmasıdır" Eylem planının 4 temel başlık üzerine kurulu olduğunu aktaran Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birinci başlık farkındalık ve bilinçlendirmedir. Çocukların dijital dünyada neyin risk, neyin fırsat olduğunu bilmelerini istiyoruz. Aynı şekilde anne babaların ve eğitimcilerin de çocuklara doğru rehberlik etmesini hedefliyoruz. İkincisi başlık koruyucu ve önleyici çalışmalardır. Çocuklar için güvenli dijital ortamlar oluşturmayı ve zararlı içeriklerin önüne geçmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda çocuklarımızın ekran dışında da sağlıklı ve nitelikli zaman geçirmelerini destekleyen politika ve uygulamaları güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Üçüncüsü müdahale ve destek mekanizmalarıdır. Dijital dünyada bir riskle karşılaşan ya da zarar gören çocuklara yönelik danışmanlık ve rehberlik sistemlerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Dördüncü ve son başlık ise yasal ve kurumsal düzenlemeler. Burada amacımız, çocukların dijital ortamda korunmasını sağlayacak mevzuatın güçlendirilmesi ve kişisel verilerin korunmasıdır. Bu kapsamda meclisimize de milletvekillerimize de sorumluluk düşüyor." Eylem planının başka kurumların da desteğiyle yürütüleceğini söyleyen Göktaş, "RTÜK’ten TRT’ye, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından Millî Eğitim Bakanlığına kadar birçok kurumumuz bu çalışmanın paydaşları arasında yer alıyor. Bu alanda ülkemize özgü bir model geliştirmek için geçen yıl altyapı çalışmalarını başlatmıştık. Bu vesileyle dijital medya ve oyun platformlarına dair düzenleyici ve denetleyici bir yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi gerekliliğini bir kez daha vurgulamak isterim" ifadelerine yer verdi. "Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi ile çocuklarımızın dijital ortamdaki haklarını açık ve güçlü bir şekilde vurguluyoruz" Ailelerin, çocukları bir riskle karşılaştığında nasıl hareket edecekleri konusunda desteğe ihtiyaç duyduğunu ve bu ihtiyaçtan hareketle çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Göktaş, şu ifadeleri kullandı: "Bu platform, çocukların dijital ortamda karşılaşabileceği risklere karşı onları korumayı amaçlıyor. Aynı zamanda ailelere, öğretmenlere, rehberlik servislerine ve sosyal hizmet uzmanlarına yol gösteren kapsamlı bir rehber niteliği taşıyor. Amacımız dijital dünyada çocukları yalnız bırakmamak ve ebeveynleri bu süreçte doğru bilgiye ulaştırmak ve o konuda desteklemek. Sitenin ve mobil uygulamanın içinde; ailelerin dijital cihazlarda ebeveyn denetimini nasıl sağlayabileceğini anlatan açık ve anlaşılır bilgiler yer alıyor. Ekran süresi yönetimi, dijital ebeveynlik, teknoloji bağımlılığı ve sosyal medyada çocuk paylaşımının riskleri gibi konular sade bir dille ele alınıyor. Sadece ebeveynler için değil, çocuklar için de özel olarak hazırlanan içeriklerimiz var. Akran zorbalığını tanımaya ve bununla başa çıkmaya yardımcı olan videolar yer alıyor. Ayrıca, güvenli internet bilinci kazandıran kitaplar ve eğitici materyaller yer alıyor. ‘Benimle Paylaş’ alanı sayesinde çocuklarımız internette karşılaştıkları zararlı içerikleri bildirerek sürecin aktif bir parçası oluyor. Sitenin açılışında yer alan Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi ile çocuklarımızın dijital ortamdaki haklarını açık ve güçlü bir şekilde vurguluyoruz." "Uygulama, çocuk dostu bir tasarıma sahip olup yaş gruplarına uygun, sade ve güven veren bir arayüz sunuyor" Bakan Göktaş, ‘Çocuklar Güvende’ mobil uygulamasının çocuklar için bir ihtiyaç ve destek platformu olduğunun altını çizerek, "Özellikle çocuklar için oluşturduğumuz ‘Çocuklar Güvende’ mobil uygulaması; çocukları ihmal, istismar, şiddet, zorbalık ve dijital risklere karşı korumak amacıyla geliştirilmiş ulusal bir dijital güvenlik ve destek platformudur. Mobil uygulama ile akran zorbalığına karşı erken uyarı mekanizmalarını devreye alıyoruz. Riskli durumlarda çocukların ve ailelerin sosyal hizmet birimlerine hızlı ve güvenli bir şekilde erişimini sağlıyoruz. Çocuklar acil durumlarda tek tuşla yardım çağrısı yapabiliyor. Yapılan bildirimler ilgili birimlere ve 7/24 hizmet veren Alo 183 hattına yönlendiriliyor. Konum destekli sistem sayesinde çocukların ve ailelerin destek mekanizmalarına en kısa sürede ve doğru şekilde erişimi sağlanıyor. Uygulama, çocuk dostu bir tasarıma sahip olup yaş gruplarına uygun, sade ve güven veren bir arayüz sunuyor. Ayrıca çocukların riskli durumları fark etmelerine yardımcı olacak özel içerikler yer alıyor. ‘Yalnız değilsin’ anlayışıyla çocuklara psikolojik destek hissi kazandırıyor" açıklamasında bulundu. "Bu süreci yürütürken güvenlik ve mahremiyet en temel önceliğimizdir" Süreci yürütürken en büyük önceliklerinin güvenlik ve mahremiyet olduğunu dile getiren Göktaş, "Aileler için ise çocukların karşılaşabileceği risklere dair bilgilendirici ve yol gösterici içerikler sunuyor. Aile-çocuk iletişimini güçlendiren rehberlik çalışmalarıyla sürece eşlik ediyoruz. Gerektiğinde sosyal destek ve danışmanlık hizmetlerine doğru yönlendirmeler yapıyoruz. Bu süreci yürütürken güvenlik ve mahremiyet en temel önceliğimizdir. Çocuklarımıza ait tüm veriler yüksek güvenlik standartlarıyla koruyoruz, gizlilik, etik ilkeler ve çocuk hakları platformun her aşamasında esas alıyoruz. ‘Çocuklar Güvende’, çocukları koruyan, dinleyen ve destekleyen bir dijital yol arkadaşıdır. Bu uygulamayı tüm mobil uygulama mağazalarından vatandaşlarımızın kullanımına sunuyoruz. Böylece çocuklarımıza güvende oldukları bir dijital ortam sunuyoruz" diye konuştu. "Bizlere düşen görev, çocuklarımızı dijital dünyadan uzaklaştırmak değil; bu dünyada güçlü, bilinçli ve güvende kılmaktır" Çocukları dijital dünyadan uzaklaştırmanın değil bu dünyada güçlü ve güvende kılmanın önemine dikkati çeken Göktaş, şunları kaydetti: "Bizim için dijital dünya, çocuklarımızın doğru rehberlikle güvenle yürüyebilecekleri bir imkan alanıdır. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın da dile getirdiği gibi, "Dijital mecraların kontrolsüz ve pek çok tehditle dolu ikliminde evlatlarımızı yalnız ve sahipsiz bırakamayız." Hepimiz, çocuklarımız dijital dünyanın sunduğu fırsatlardan yararlanırken onların ruhunu, zihnini ve kimliğini korumakla yükümlüyüz. Bizlere düşen görev, çocuklarımızı dijital dünyadan uzaklaştırmak değil; bu dünyada güçlü, bilinçli ve güvende kılmaktır. Bugün hayata geçirdiğimiz Eylem Planı ile ‘Çocuklar Güvende’ web sitesi ve mobil uygulaması işte bu anlayışın somut bir göstergesidir. Bu çalışmalarla çocuklarımızın yanında olduğumuzu, ailelerimizin yalnız olmadığını ve dijital dünyada da koruyucu bir devlet aklının var olduğunu açıkça ortaya koyuyoruz. İnanıyoruz ki çocuklarını koruyabilen bir toplum, geleceğini de güvence altına alır."
Bakan Işıkhan açıkladı: TÜRK-İŞ masada olacak mı
16 Aralık 2025 Salı - 12:12 Bakan Işıkhan açıkladı: TÜRK-İŞ masada olacak mı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısına Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) yer alıp almayacağına ilişkin, "Bizim tüm sendikalarla açık bir iletişim yapısına sahip olduğumuzu sizler de çok iyi biliyorsunuz. Ben sendikalarla görüşüp görüşlerini alacağım, benim görevim bu, mutlaka istişarede bulunacağız" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Kabine Toplantısı’nın ardından asgari ücret görüşmelerine ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Işıkhan, 12 Aralık’ta ilk asgari ücret toplantısının yapıldığını hatırlatarak," Asgari ücret görüşmeleri kapsamında da hem işveren hem işçi kesiminin katılımıyla sosyal diyalog sürecini başlatmış olduk. Bu hafta perşembe günü saat 14.00’te ikinci toplantı gerçekleştirilecek" dedi. Bir basın mensubunun, "Türk-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ile görüşme olacak mı, ayrıca bir davet söz konusu mu?" sorusu üzerine Işıkhan. "Biz resmi daveti yaptık resmi davet sonrasında zaten Türk-İŞ Genel başkan yardımcısı Ramazan Ağar geldi. Bizim tüm sendikalarla açık bir iletişim yapısına sahip olduğumuzu sizler de çok iyi biliyorsunuz. Biz sosyal diyalog gereği her türlü süreci işleteceğiz. Ben sendikalarla görüşüp görüşlerini alacağım, benim görevim bu, mutlaka istişarede bulunacağız" açıklamasında bulundu.
ODTÜ’de Lefter’e vefa: ‘Bir Ordinaryüs Hikayesi’nin özel gösterimi öğrencilerle buluştu
16 Aralık 2025 Salı - 11:30 ODTÜ’de Lefter’e vefa: ‘Bir Ordinaryüs Hikayesi’nin özel gösterimi öğrencilerle buluştu Türk futbol tarihinin unutulmaz isimlerinden, ’Ordinaryüs’ lakabıyla hafızalara kazınan Lefter Küçükandonyadis’in hayatını konu alan ‘Lefter-Bir Ordinaryüs Hikayesi’ filminin özel gösterimi Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) gerçekleştirildi. Türk futbol tarihinin unutulmaz isimlerinden, ’Ordinaryüs’ lakabıyla hafızalara kazınan Lefter Küçükandonyadis’in hayatını konu alan ‘Lefter-Bir Ordinaryüs Hikayesi’ filminin özel gösterimi ODTÜ’de öğrencilerle, akademisyenlerle ve sinemaseverlerle buluştu. Türk sporuna damga vuran efsane futbolcunun yaşam öyküsünü beyaz perdeye taşıyan film, ODTÜ’de düzenlenen etkinlikle izleyicilerle buluştu. Özel gösterimde, Lefter Küçükandonyadis’in futbol sahalarındaki başarılarının yanı sıra, sporculuk disiplini, karakteri ve Türk spor tarihine bıraktığı derin izler ele alındı. Belgesel ve dramatik anlatımı bir araya getiren yapım, Lefter’in yalnızca bir futbolcu değil, aynı zamanda bir değer ve motivasyon kaynağı olduğunu gözler önüne serdi. ODTÜ’lü öğrenciler, akademisyenler ve sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinliğin, genç kuşaklara spor tarihinin önemli figürlerini tanıtmayı amaçlayacağı belirtildi. Gösterimin ardından filmle ilgili değerlendirme ve söyleşi yapıldı. "Lefter, ahlakıyla ve profesyonelliğiyle örnek olmuş bir sporcu" Lefter’in Fenerbahçe’ye ama özellikle Türk futboluna damga olmuş bir isim olduğunun altını çizen ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, "Lefter gerçekten sadece sporculuğuyla değil, ahlakıyla ve profesyonelliğiyle de örnek olmuş bir sporcu. Onun hayatından da böyle bir yapımı, ODTÜ’de konuşmak bizim için gerçekten çok önemli. Ama tabii bunun bir diğer yönü de filmde kullanılan teknolojiler. ODTÜ biliyorsunuz birçok alanda, yapay zekada ve diğer sektörlerde çok ciddi çalışmalar yaptı. Bizim animasyon ve oyun teknolojileri merkezimiz birçok oyun ve animasyonla ilgili birçok şeye ev sahipliği oluyor. Filmin perde arkasında birçok teknoloji mevcut ve biz bu teknolojilerin nasıl olduğunu ve buradaki film sektöründe bir araya getirmek istedik" ifadelerini kullandı. "Böyle bir projede oynamak tarif edilemez bir gurur" Lefter-Bir Ordinaryüs Hikayesi filminde oynamaktan mutluluk duyduğunu ve bu projenin gençlere motivasyon kaynağı olacağını belirten filmin başrol oyuncusu Erdem Kaynarca ise, "Böyle bir projede oynamak tarif edilemez bir gurur. Birçok erkek çocuğun bir filmde futbolcuyu oynaması hayalidir. Bir de Lefter gibi büyük bir ikonun sadece Fenerbahçe’ye değil, bütün Türk futboluna ve futbolun da üstüne çıkmış bir ikonun hayatını canlandırmak büyük bir sorumluluk ve büyük bir gurur. Filmde sadece bir can alıcı nokta maalesef söyleyemiyorum. Ya da iyi ki söyleyemiyorum. Çok dokunan ve hala izi olan bir sürü yer var. Ailesiyle olan iletişimi, takımıyla olan iletişimi, aidiyetiyle, nereye ait olduğu, bunların hepsi benim için çok vurucu yerler. Lefter benim için bir motivasyon kaynağı diyebilirim" diye konuştu. "Lefter filmimizin yolculuğu yaklaşık 3 sene önce başladı" Lefter filminin uzun süreçli bir proje olduğunu ve yapım aşamasını en ince ayrıntısına kadar işlediklerini vurgulayan filmin yönetmeni Can Ulkay ise, "Lefter filmimizin yolculuğu yaklaşık 2 buçuk, 3 sene önce başladı. Uzun bir yolculuktu. Özellikle hazırlığı, araştırmaları, peşinden senaryosu ve hikayesi uzun sürdü. Çekimleri geçen sene bitti. Yaklaşık yedi, sekiz aylık bir post-produksiyon süreciyle birlikte 14 Kasım’da dijital platformda yayın hayatına geçti. Bizim için çok önemliydi. Çünkü topluma mal olmuş bir kahramanın hikayesini anlatmak, onun duygularını, onun hissettiklerini anlatmak çok önemliydi. O yüzden iyi bir iş yaptığımızı söyleyebiliriz" şeklinde konuştu. "Bu heyecanı her dakika yaşıyorum" Lefter filminin projesinde yer almaktan ötürü duyduğu mutluluğu ifade eden Onur Durmaz ise, Lefter’in Türkiye’de önemli bir kişilik olduğunu ifade ederek, "Bu deneyimi yaşayabilen az sayıdaki insanlardan biri olduğum için çok mutluyum ve bu durumu ne kadar anlatmaya çalışsam da çok anlatamayacağım sanırım. Hele ki bir de Fenerbahçeli biri olarak bu heyecanı hala her dakika, Lefter’in ismi geçtiğinde yaşıyorum. Lefter’in hayatı sadece futbol ya da sadece Fenerbahçe değil, yakın Türkiye’nin tarihine de güzel göz kırpışları var" cümlelerini kullandı. Etkinliğe Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörü Prof.Dr. Ahmet Yozgatlıgil, yönetmen Can Ulkay, filmin oyuncularından Erdem Kaynarca ve Onur Duymaz, yapım ekibinden Fatih Dağlı ve Oğuz Hidayetoğlu ile 1000Volt Genel Müdür Murat Akbulut ve ekibi katıldı. ODTÜ Direktörü Burcu Camcıoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide, filmin yapım süreci ele alındı.
İMD BÜRO-SEN’den, iş ve meslek danışmanlarının ’taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi talebi
16 Aralık 2025 Salı - 11:09 İMD BÜRO-SEN’den, iş ve meslek danışmanlarının ’taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi talebi İş ve Meslek Danışmanları ve Büro Memurları Sendikası (İMD BÜRO-SEN) Genel Başkanı Kürşat Ateş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a çağrıda bulunarak iş ve meslek danışmanlarının ’taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesini talep etti. İş ve Meslek Danışmanları ve Büro Memurları Sendikası Genel Başkanı Kürşat Ateş, eğitim ve istihdam politikalarının sahadaki en önemli uygulayıcılarından biri olarak belirttiği iş ve meslek danışmanlarının statüsü ve özlük haklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a çağırıda bulundu. Ateş, iş ve meslek danışmanlarının Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından seviye 6 düzeyinde belgelendirildiğini, ISCO-08 meslek sınıflamasında ise ‘profesyonel meslekler’ grubunda yer alan, bilgi, beceri ve yetkinlikleri ulusal ve uluslararası ölçekte tanınmış uzmanlar olduğunu vurguladı. İş ve meslek danışmanlarının; öğrencilere ve gençlere eğitim-istihdam geçişinde rehberlik, mesleki yönlendirme ve rehberlik yaptığını ayrıca iş arama becerileri eğitimleri ve dezavantajlı grupların istihdama kazandırılması gibi uzmanlık gerektiren görevleri yerine getirdiğini dile getiren Ateş, taşra kariyer uzmanlığı statüsünde değerlendirildiği ifade etti. Ateş bu durumun iş ve meslek danışmanlarının özlük haklarının en düşük memur seviyesine yakın bir düzeyde kalmasına neden olduğunu sözlerine ekledi. İş ve meslek danışmanları fiiliyatta okullarda ve eğitim kurumlarında öğrencilere ve gençlere kariyer danışmanlığı yaptığını ve eğitim-istihdam ilişkisinde gençlere, ailelere ve işgücü piyasasına yön veren kritik karar süreçlerinde rol aldığını belirten Ateş, şu ifadelere yer verdi: "İş ve meslek danışmanları kariyer meslek mensubu olarak tanımlanmamakta, emeklilik dahil mali ve özlük haklarında, yaptıkları işin niteliğiyle örtüşmeyen bir seviyede tutulmaktadır. Bu durum, mesleki motivasyonu zedelemekte, nitelikli insan kaynağının kamuya ve özellikle İŞKUR çatısı altındaki danışmanlık hizmetlerine yönelmesini zorlaştırmakta, uzmanlığı MYK ve ISCO-08 ile tescilli bir mesleği, uygulamada sıradan bir kadro gibi göstermektedir." İş ve meslek danışmanlarının; istihdam ve işgücü politikalarının, aktif işgücü programlarının, gençlik, kadın, engelli ve dezavantajlı gruplara yönelik projelerin sahada ilk temas noktası olduğunun da altını çizen Ateş, "Bir tarafta ortaokuldan üniversiteye kadar öğrenciler ve gençler ile bir araya gelerek, onların meslek seçimi, alan tercihi ve kariyer planlaması süreçlerinde kariyer danışmanlığı yapan, diğer tarafta ise işsiz kalan, meslek değiştirmek zorunda kalan veya yeni bir başlangıç yapmak isteyen yetişkinlere istihdam odaklı danışmanlık sunan, işverenlere, işgücü piyasasına ve programlara ilişkin rehberlik sağlayan profesyonel bir kadro bulunmaktadır" diye konuştu. "İş ve meslek danışmanlarının, ‘taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi tercih değil, zorunlu bir ihtiyaçtır" Ateş, iş ve meslek danışmanlarının görev statüsüne ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, "MYK ve ISCO-08’e göre profesyonel meslek olarak tanımlanan, sahada uzman düzeyinde danışmanlık ve uygulama yapan, hem gençlerimizin kariyer yolculuğunda hem de yetişkinlerin istihdama erişiminde devreye giren kilit kadro olan iş ve meslek danışmanlarının, ‘taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi artık bir tercih değil, zorunlu bir ihtiyaçtır. Bu kapsamda iş ve meslek danışmanlığının, taşra kariyer uzmanlığı çerçevesine alınarak kariyer meslek statüsüne kavuşturulması, emeklilik dahil tüm özlük haklarının, yürütülen görevin niteliğiyle uyumlu hale getirilmesi, ücret, tazminat ve ek ödemelerde, sahadaki sorumluluk ve iş yükünü yansıtan adil ve sürdürülebilir bir düzenleme yapılması ve genç mezunlar için cazip, uzun vadeli ve prestijli bir kariyer yol haritasının tanımlanması büyük önem taşımaktadır" dedi. Ateş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istihdamı önceleyen, üretimi ve sosyal devleti güçlendiren vizyonu doğrultusunda; iş ve meslek danışmanlarının taşra kariyer uzmanlığı statüsüne kavuşturulmasının, hem istihdam politikalarının başarısını artıracağına hem de kamu personel rejiminde adalet duygusunu güçlendireceğine inandığını kaydetti. Ateş, iş ve meslek danışmanlığı yeterlilik belgesine sahip kurum personelinin de kurum içi atama yoluyla bu kadroda değerlendirilmesi sahadaki danışmanlık kapasitesi güçlendirerek, hizmetin niteliği ve sürdürülebilirliğini artıracağını da dile getirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının öncülüğünde, ilgili tüm kurumların katkısıyla, iş ve meslek danışmanlığının statüsünü fiiliyattaki rolüyle uyumlu hale getirecek mevzuat düzenlemelerinin hayata geçirilmesini talep eden ateş, sözlerine şu şekilde devam etti: "İş ve meslek danışmanlığı, taşra kariyer uzmanlığı statüsüne alınarak gerçek anlamda kariyer meslek olarak tanımlanmalı, kariyer danışmanı unvanı taşıyan bir personelin, kariyer meslek dışı bırakılması şeklindeki mevzuat ve uygulama çelişkisine son verilmelidir, emeklilik başta olmak üzere tüm özlük haklarında, mesleğin bilimsel ve profesyonel niteliğine uygun kapsamlı ve kalıcı bir iyileştirme yapılmalıdır. Bu adımlar gençlerimizin doğru yönlendirilmesi, işgücü piyasasında verimlilik ve uyumun artırılması, hükümetimizin istihdam hedeflerine daha güçlü katkı sunulması ve kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması açısından da ülkemizin geleceğine yapılacak stratejik bir yatırım olacaktır."