Yerel Haberler
YEREL HABERLER
27 Eylül 2024 Cuma - 18:21 Bakan Şimşek: "Cari açığı bir endişe olmaktan çıkardık" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Rezerv konusunu bir endişe olmaktan çıkardık, cari açığı bir endişe olmaktan çıkardık. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğinde birin üzerine çıktık, yani rezerv yeterliliğini sağladık" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen "Türkiye Buluşmaları" kapsamında "Kırıkkale İçin Özümüzden Geleceğe" programında iş insanlarıyla buluştu. Orta Vadeli Program hakkında önemli açıklamalarda bulunan Şimşek, enflasyonun 2026 sonunda tek haneye düşmesini hedeflediklerini belirterek, bütçe açığı ve cari açıkta da büyük düşüşler kaydettiklerini vurguladı. “Bu kazanımları kalıcı hale getirmek için kamuda disiplin gerekiyor” Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’ın nihai hedefinin sürdürülebilir büyüme ve adil gelir dağılımı olduğunu ifade ederek, "Fiyat istikrarını sağlamalıyız. Orta vadeli programımızın nihai hedefi sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımı. Kalıcı refah istiyoruz ve daha kapsayıcı büyüme, daha kapsayıcı refah artışı. Şimdi bunun da makroekonomik altyapısını oluşturuyoruz. Orta vadeli programın nihai hedefi bu ama oraya giderken fiyat istikrarını sağlamalıyız. Fiyat istikrar derken neyi kastediyoruz? Enflasyonun kalıcı bir şekilde tek haneye düşürülmesi. Neden, çünkü enflasyon tek haneye düştüğünde ülkede büyüme hızı artıyor. Bakın size basit bir örnek vereyim. 1990’lı yıllara gidip 10’arlı yıllar şeklinde son 30 yıla bakalım. 90’lı yıllarda büyüme ortalama yüzde 3.1, enflasyon ortalama yüzde 72. 2000’li yılların başındaki on yıla gelin. Enflasyon ortalama yüzde 9.3, büyüme yüzde 5.7. Büyüme neredeyse ikiye katlanmış. Enflasyon yüzde 72’den yüzde 9 olmuş. Son 10 yılda ise enflasyon ortalama yüzde 25’e çıkmış, büyüme yüzde 5.1’e düşmüş. Dolayısıyla kalıcı refah artışı için, sizlerin görmeniz için, yatırımlarda, verimlilikte, inovasyonda atılım için bizim fiyat istikrarını sağlamamız lazım, enflasyonu kalıcı olarak tek haneye düşürmemiz lazım. Bu programın nihai amacı, sürdürülebilir yüksek büyüme, adil gelir dağılımı ama buraya giden yolda en öncelikli hedefimiz enflasyonun tek haneye düşmesi. Bunu da yapmak için mali disiplini, yani bütçe disiplini sağlamalıyız. Çünkü bu kazanımları kalıcı hale getirmek için kamuda disiplin gerekiyor. Biz eğer mali alanda disiplin oluşturabilirsek o zaman yapısal dönüşüme kaynak vermiş oluruz. Örneğin, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, daha rekabetçi bir altyapı. Bunların hepsi kaynak gerektiriyor. İşte bütçede disiplini sağlayarak reformlar için mali alan oluşturmalıyız.” dedi. “Enflasyonda yılı büyük ihtimalle yüzde 40-42 civarında kapatacağız” “Türkiye’de kur kaynaklı sorunların büyük bir kısmı dış açıklıktan kaynaklanıyor" diyen Şimşek, “Türkiye, dünya ile ticarette mal ve hizmet ticaretinde büyük açıklar verince genelde sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Onun için cari açığı da sürdürülebilir bir düzeye çekmeliyiz. Bütün bu kazanımları kalıcı hale getirmek için yapısal dönüşüm. Yapısal dönüşüm demek yüksek rekabet gücü demek, verimlilik artışı demek. Dolayısıyla verimlilik artışı da rekabet gücü üzerinden Türkiye’de yatırım, istihdam, üretim ve ihracat üzerinden büyümek demek. Dolayısıyla bütün bunlarla biz Türkiye’nin büyüme potansiyelini artırdık. Bizim yol haritamıza baktığımız zaman Mayıs ayına kadar dezenflasyonda bir geçiş dönemindeydik. Çünkü para politikasının etkili olabilmesi için zamana ihtiyacımız vardı. Şimdi dezenflasyon dönemine girdik. Dezenflasyon, enflasyonun düşüşü demek. Enflasyonda kalıcı ve hızlı bir düşüş dönemindeyiz. Yıllık enflasyon Mayıs ayında yüzde 75 ile zirveye çıktı. Ağustos ayında 52’ye kadar düştü. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Büyük ihtimalle yılı yüzde 40-42 civarında kapatacağız. Gelecek sene de hedefimiz yüzde 20’nin altı, yüzde 17,5. 2026 yılının sonunda da tekrar enflasyonu tek haneye indireceğiz. Diyeceksiniz ki ‘üç yıl çok uzun bir süre.’ Aslında dünya deneyimi bundan farklı değil. Geçen sene bir çalışma yayınlandı. 56 ülkede 100 tane enflasyon şoku incelendi. Enflasyonun şok öncesindeki seviyesine düşürülmesi, 3.4 yıl alıyor. Biz bu programı geçen sene açıkladık. Üzerinden 1 yıl geçti" diye konuştu. “Bu sene cari açıkta hedefimizden daha iyi bir noktadayız” Cari açıkla ilgili Bakan Şimşek, "Geçen sene deprem sebebiyle bütçe açığımız yükseldi. Bu sene de depremin etkisi çok hissediliyor, bu sene de yüksek. Ama önümüzdeki seneden itibaren Maastricht kriterinin, yani yüzde 3 kriterinin altına yaklaşacağız. Böylece de disiplini tam olarak tesis etmiş olacağız. Son 20 yıla bakarsanız cari açığın milli gelire oranı yüzde 4 civarında. Bu sene yüzde 1.7’ye düşürmüş olacağız. Aslında çevremizdeki savaşlar olmasa, Rusya, Ukrayna, Orta Doğu ile ticaretimiz etkilenmeseydi, çok büyük ihtimalle cari açık yüzde 1 civarında olacaktı. Dolayısıyla cari açığı kalıcı olarak yüzde 2’nin altına çekmek istiyoruz. Çünkü bu civardaki cari açığı çok rahat yönetebiliriz. Bu cari açıkla dış borcun milli gelire oranı düşerken bir taraftan da rezerv biriktirebiliyoruz. Dolayısıyla bu sene de hedefimizden daha iyi bir noktadayız. Bu program çalışıyor. Bazılarına göre program yok ama olmayan bir program nasıl sonuç üretiyor, onu anlatayım. Aslında bir program var. Türkiye’nin cari açığı geçen yıl Mayıs ayında yıllık 57 milyar dolara çıkmıştı. Şu anda 20 milyar doların altında. Bir program olmadan cari açık bu kadar düşer mi? Merkez Bankası’nın rezervleri geçen sene Mayıs ayında 98,5 milyar dolar, şu anda 156 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Net rezervlerdeki artış daha dramatik. Swap hariç Merkez Bankası’nın net rezervleri tam 90 milyar dolardan fazla arttı. 90 milyar dolar fazla mı diye sorabilirsiniz. Bizim 2002-2013 yılındaki net rezervlerimiz 38 milyar artmış, bu program sayesinde son bir yılda 90 milyar dolar artmış. Dolayısıyla rezerv konusunu bir endişe olmaktan çıkardık, cari açığı bir endişe olmaktan çıkardık. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğinde birin üzerine çıktık, yani rezerv yeterliliğini sağladık.” şeklinde konuştu. “Bütçe açığını yüzde 5.2’ye düşürdük, bunun da 3’te 2’si deprem kaynaklı” Bütçe açığında önemli bir düşüş sağladıklarını kaydeden Bakan Şimşek, depremin etkisine dikkat çekerek, “Kur korumalı mevduat, geçen sene Ağustos ayında zirveyi buldu. Neredeyse 144 milyar dolar seviyesine çıkmıştı. Kur korumalı mevduattan çıkışı biz önceliklendirdik. Kur korumalı mevduatta 98 milyar dolarlık bir düşüş var. Bu bir koşullu yükümlülük. Koşullu yükümlülük demek, kurda önemli bir değer kaybı olsaydı, onun faiz farkını Merkez Bankası ödeyecekti. Dolayısıyla bunu azaltarak Türkiye’nin risklerini azalttık. Türk lirasına güven arttı. Geçen sene Ağustos ayında Türk lirasının toplam mevduattaki payı yüzde 32’nin altına düşmüştü. Şu anda yüzde 53’ün üzerine çıkmış durumda. Dolayısıyla Türk lirasına güven artıyor. Bütçe dengesinde 20 yıla baktığımızda, bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 2.4, ama geçen sene de büyük bir deprem oldu. Yine EYT benzeri uygulamalar yapıldı. Geçen sene Mayıs ayında piyasa, ‘tedbir alınmazsa bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 9.8’e çıkacak’ diyordu. Biz tedbir aldık, bunun sayesinde bütçe açığını yüzde 5.2’ye düşürdük. Bunun da 3’te 2’si deprem kaynaklı. Ama deprem bir kerelik. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde deprem ile ilgili harcamalar yerini dayanıklı şehirler inşa etmek için harcayacağımız kaynaklara bırakacak.” ifadelerini kullandı.
27 Eylül 2024 Cuma - 18:20 Sivaslı Şehit Polis Şeyda Yılmaz‘ın ismi stadyumda yaşatılacak Sivasspor Kulübü, Sivas 4 Eylül Stadı’nda bulunan bayan tribününün ismini, “Şehit Polis Şeyda Yılmaz Bayan Tribünü” olarak değiştirildiğini duyurdu. Sivasspor Kulübü, Sivaslı Şehit Polis Şeyda Yılmaz’ın adının stadyumda yaşatılacağını açıkladı. Konu ile ilgili kulüpten yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “İstanbul Ümraniye’de görevi başında iken çıkan çatışmada şehit düşen polis memuru hemşehrimiz Şeyda Yılmaz, canını feda ederek ülkemizin güvenliği ve huzuru için mücadele eden binlerce kahraman polisimizden biriydi. Sivasspor Kulübü olarak, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü korumak adına canlarını veren şehitlerimizi asla unutmuyoruz. Bu doğrultuda, BG Grup 4 Eylül Stadı’nda bulunan bayan tribünümüzün ismini, “Şehit PolisŞeyda Yılmaz Bayan Tribünü” olarak değiştirme kararı aldık. Bu karar, milletimizin ve kulübümüzün, şehitlerimize duyduğu minnetin ve onlara olan sonsuz saygımızın bir nişanesi olarak tarihe geçecektir. Sivas’ımızın ilk bayan şehidinin isminin tribünümüzde yaşatılacak olması, hem kulübümüz, hem taraftarlarımız, hem şehrimiz hem de ülkemiz için büyük bir onurdur. Şeyda Yılmaz’ın kahramanlığı, yüreğimizde her zaman var olacak, hatırası bu tribünde binlerce taraftarımızla birlikte yaşatılacaktır. Sivasspor ailesi olarak, başta Şeyda Yılmaz’ın ailesi ve yakınları olmak üzere, tüm emniyet teşkilatımıza ve milletimize başsağlığı, Şeyda Yılmaz’a Allah’tan rahmet diliyorum. Şehit Polis Şeyda Yılmaz’ın anısını, tribünümüzde gururla ve şükranla yaşatacağız.”
Bitlis’in yeni valisi Ahmet Karakaya görevine başladı
26 Eylül 2024 Perşembe - 14:03 Bitlis’in yeni valisi Ahmet Karakaya görevine başladı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ım imzasıyla yayınlanan valiler kararnamesiyle İstanbul’un Sancaktepe Kaymakamlığından Bitlis Valiliğine atanan Ahmet Karakaya görevine başladı. Vali Yardımcıları, kaymakamlar ve kurum amirleri tarafından karşılanan Vali Karakaya, karşılama töreninin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 19 Eylül 2024 tarihi ve 32667 sayılı resmi gazetede yayınlanan Valiler Kararnamesiyle Bitlis Valisi olarak atandığını ifade eden Karakaya, “Bugün bu göreve sizlerin nezaretinde başlıyorum. Mevlam hayırlı uğurlu etsin diyelim. Adeta aziz milletimizin Anadolu’daki ilk mülkü olan Ahlat Selçuklu Mezarlığı, Beş Minaresiyle Van Gölü ile Nemrut Krater Gölü, Süphan Dağı ile kümbetleriyle ve medreseleriyle Doğu Anadolu’nun en güzellerinden birisi olan Bitlis ilimize ve Bitlisli hemşehrilerime hizmet edecek olmaktan büyük gurur duyuyorum. Yüce Rabbime şükrediyorum. Bu ulvi görevi şahsıma tevdi eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya ve devlet büyüklerime şükranlarımı sunuyorum. Bitlis ilimize ve Bitlisli hemşehrilerimize sunulan güvenlikten asayişe kadar, eğitimden sağlığa kadar, tarımdan sosyal hizmetlere kadar, kültürden spora kadar, tüm kamu hizmetlerinin standartlarını Türkiye Yüzyılı standartlarına çıkarmak için hep birlikte mücadele vereceğiz, hep birlikte çalışacağız. Aynı şekilde ilimizde yürütülen kamu hizmetlerinin yakından takibini sağlayarak, bütün paydaşlarımızla birlikte ilimize en iyi şekilde yatırım yapılmasına birlikte gayret edeceğiz. Görevi devraldığım Valimiz Erol Karaömeroğlu’na ve önceki valilerimize bugüne kadar yapmış oldukları hizmetlerden dolayı şükranlarını ve teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ şiarıyla çıktığımız bu yolda, Yüce Mevlam mahcup etmesin, güzel hizmetlere vesile kılsın ve inşallah Bitlis’imiz için, Bitlisli vatandaşlarımız için hayırlı uğurlu olsun diyorum” dedi.
Oramiral Ercüment Tatlıoğlu: “Karadeniz’in mayın güvenliğini sağlamaya hazırız”
26 Eylül 2024 Perşembe - 14:05 Oramiral Ercüment Tatlıoğlu: “Karadeniz’in mayın güvenliğini sağlamaya hazırız” Türk Deniz Kuvvetleri ev sahipliğinde, Mayın Filosu Komutanlığı tarafından icra edilen NUSRET-2024 Fiili Mayın Harbi Davet Tatbikatı’nın Seçkin Gözlemci Günü, TCG SANCAKTAR’da gerçekleştirildi. Türk Deniz Kuvvetleri ev sahipliğinde, Mayın Filosu Komutanlığı tarafından 20-29 Eylül tarihleri arasında düzenlenen NUSRET-2024 Fiili Mayın Harbi Davet Tatbikatı sürüyor. Türkiye’den; Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bağlısı yüzer/uçar birlikler ile dost ve müttefik ülkelerden EOD timleri ve gözlemcilerin katılımıyla gerçekleştirilen NUSRET-2024, bu yıl ilk kez İzmir Körfezi ve Karadeniz Ereğli yaklaşma suları olmak üzere 2 farklı denizde icra edildi. Tatbikata Türkiye’den 13, Romanya, Bulgaristan, İspanya, Yunanistan ve İtalya’dan 9 olmak üzere toplam 22 gemi katıldı. 15 ülkeden 32 gözlemci personelin iştirak ettiği tatbikatta, MCM BLACK SEA unsurları da ilk kez görev aldı. Tatbikatın seçkim gözlemci günü, Mayın Filosu Komutanı Tümamiral Erhan Aydın’ın TCG Sancaktar’da tatbikata ilişkin brifing vermesiyle başladı. İzmir Körfezi’nde gerçekleştirilen tatbikat kapsamında, Hava Kuvvetleri Komutanlığı C-130’dan denize 1 adet MK-25 Dip Eğitim Mayını döktü. Ardından TCG Alanya tarafından demirli mayın ROV ile tespit edildi. Demirli eğitim mayını, TCG Anamur Mayın Harbi Dalgıçlarınca patlatılarak imha edildi. Daha sonra çok sığ su Mayın Karşı Tedbir (MKT) sahasında dalış ve Hafif Otonom Sualtı Aracı (HOSA) faaliyetleri yapıldı. Ardından Taktik Pençe Harekatı gerçekleştirildi. “Karadeniz’in mayın güvenliğini sağlamaya hazırız” Tatbikata ilişkin açıklamalarda bulunan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, şunları kaydetti: “Karadeniz’de ve Ege Denizi’nde aynı anda farklı iki denizde mayın harbi tatbikatımızı icra ediyoruz. Türk Deniz Kuvvetleri sadece bölgesinde değil, NATO içerisinde en güçlü mayın filolarından birine sahip. Envanterimizde bulunan 11 mayın avlama gemimize ilave olarak yeni nesil yerli ve milli mayın avlama gemilerinin inşasına devam ediyoruz. Milli mayınımız Malaman’ı yaptık ve envanterimize aldık. Deniz mayınları içerisinde en yüksek, en üst teknolojiyi kullanarak yaptığımız bu deniz mayını dünyadaki diğer deniz mayınlarına göre çok üst bir seviyede ve envanterimizde. Karadeniz’deki Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Bitmesine müteakip Karadeniz’de bulunan mayınları imha etmek için her türlü tedbirimizi aldık. Karadeniz sahiller ülkeleri Bulgaristan ve Romanya’yla birlikte Karadeniz’in mayın güvenliğini sağlamaya hazırız.” Deniz ve hava unsurları 3 kuvvet komutanını selamladı Tatbikatı, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava kuvvetleri Komutanı Orgeneral Z. Cemal Kadıoğlu takip etti. Tatbikat sonunda, tatbikata katılan deniz ve hava unsurları, tatbikatı yerinde izleyen 3 kuvvet komutanını selamlayarak tören geçişi yaptı.
Bakan Güler: "Hakkari terörden çok çekti"
26 Eylül 2024 Perşembe - 14:01 Bakan Güler: "Hakkari terörden çok çekti" Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Hakkari’nin yıllarca terörden çok çektiğini belirterek, “Hakkari’de de büyük emeklerle tesis edilen huzur, güvenlik ve istikrar ortamının korunması ve şehrimizin gelişim ivmesinin sürekli olması temel önceliğimizdir” dedi. Sabah saatlerinde Hakkari’ye gelen Bakan Yaşar Güler, öğretmenevinde gazetecilerle bir araya geldi. Sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileterek başlayan Bakan Güler, “Hakkari, birçok alanda sahip olduğu imkânları, yetenekleri ve zenginlikleriyle ülkemizin en mümtaz şehirleri arasındadır. Tüm bu güzelliklerine rağmen Hakkarimiz, maalesef yıllarca terörden çok çekti, bölgenin gelişimi yavaş kaldı, gerçek potansiyelini bir türlü gösteremedi. Ancak, kahraman Mehmetçiğimiz ile kahraman jandarmamızın, polisimizin ve güvenlik korucularımızın; hepsinden önemlisi siz Hakkarili kardeşlerimin fedakârlık ve özverisiyle terörle mücadelede büyük başarılar elde edildi. Bölgede güvenlik ve huzurun sağlanmasıyla yatırımlar ile refah da artmaya başladı. Devletimiz; tüm kurum ve kuruluşlarıyla terörün izlerinin bölgeden silinmesi; bu güzel toprakların bir an önce kalkınması için var gücüyle çalışıyor. Yatırım ve projeler, birer birer hayata geçtikçe Hakkari’miz her geçen gün daha da gelişiyor. Turizmden sanayiye, tarımdan kültür ve sanata, eğitimden sportif faaliyetlere kadar hemen her alanda ortaya konulan başarılar göğsümüzü kabartıyor” dedi. Hakkari’de yaşanan değişim ve dönüşüme de değinen Bakan Güler, “Artık Hakkari’de, Mehmetçiğin terörden arındırdığı mağaralar, yaylalar, doğal, göller ve çevresi turizme açılıyor. Böylece Hakkari’nin doğa harikası güzellikleri gün yüzüne çıkıyor. Karın yerde kalma süresinin en fazla olduğu illerden biri olan Hakkari, kış sporları açısından da büyük potansiyel taşıyor ve bu alanda marka olma yolunda ilerliyor. Terörün baskısından kurtulan Hakkarili gençlerimiz ise eğitim ve spor alanında da elde ettikleri başarılarla gururumuz oluyorlar. Bu anlamda özellikle uzun yıllardır istikrarlı bir şekilde Kadınlar Süper Ligi’nde mücadele eden Hakkarigücü Kadın Futbol Takımımızı, keza 1’inci Lig’e yükselme başarısı gösteren Yüksekova Spor Kadın Futbol Takımımızı takdirle anıyor; yeni sezonda kendilerine üstün başarılar diliyorum. Artık terörle değil, sporla anılan Hakkari’nin; başta kış sporları olmak üzere çeşitli branşlardaki sportif müsabakalara ev sahipliği yapması ve bunun özellikle son dönemde artması, ayrıca memnuniyet vericidir. En son, Yüksekova’da geniş bir katılımla gerçekleştirilen 6’ncı Cilo Festivali de bunun en güzide örneklerinden biri olmuştur. Bu tarz etkinlikler ile bölgenin kalkınmasının hızlı bir şekilde artması için bütün Hakkarili kardeşlerimin bu huzur ve istikrar iklimine sahip çıkması son derece önemlidir” diye konuştu. Hakkari’nin tarım ve hayvancılık alanında da gerçek potansiyelini ortaya koymaya başladığını vurgulayan Bakan Güler, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu alanda verilen desteklerle daha büyük bir gelişim ve yükseliş ivmesi yakalanacağını düşünüyoruz. Maden ve enerji alanında ise önümüzdeki dönemde yapılacak yatırımlarla Hakkari’nin kendini göstereceğine inanıyoruz. Bu süreçte Millî Savunma Bakanlığı olarak bizler de Hakkari’nin gelişimine yönelik katkılar sunma gayretindeyiz. Geçtiğimiz ağustos ayından itibaren çeşitli vesilelerle buraya gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerimizde tespit ettiğimiz sorunlara ve taleplerinize yönelik çeşitli çalışmalar yaptık. İlgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla temaslar kurarak sorunların çözümü ve yeni yatırımların devamı için girişimlerde bulunduk. Gelişmelerin takibi açısından Hakkari heyetimizi de birkaç kere Ankara’da ağırladık. Bu temaslarımız sonucunda, vatandaşlarımızdan gelen talep ve beklentiler ile şehrimizin ihtiyaçlarına yönelik hususlarla ilgili gerekli adımlar atıldı. Bazı konularda ise zamana bağlı olarak ilgili çalışmalar devam ediyor. Diğer yandan Hakkarili kardeşlerimin talebi doğrultusunda, 2016 yılından bu yana güvenlik gerekçesiyle trafiğin tek şeritten sağlandığı İpekyolu Caddesi ve 3’üncü Piyade Tümeninin karşısındaki yol yeniden trafiğe açıldı. Yine Askerî Fabrikalar Genel Müdürlüğümüzden bir teknik ekibi burada görevlendirdik. Bu kapsamda Hakkari’deki 7 okulunun bakım onarımını yapmanın ve okullarımızı eğitime hazır hale getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” Hakkari’nin çevre-şehircilik ve belediye hizmetlerinde de bugüne kadar görmediği hizmetleri son yıllarda almaya başladığına değinen Bakan Güler, “Burada bir hususu özellikle vurgulamak istiyorum, belediyemiz artık kaynaklarını vatandaşlarımızın, Hakkarili kardeşlerimin hizmetine sunuyor. Bu şekilde, şehircilik alanında da Hakkari’nin çehresi giderek değişiyor. Özellikle ulaşım anlamında şehir, büyük bir dönüşüm içerisinde. Mahalle araları ve köy yollarına kadar hemen her noktada sürdürülen yol yapımı ve asfaltlama çalışmaları ile vatandaşlarımız artık konforlu bir ulaşım imkânına kavuşmuş durumda. Hakkari’nin şehirlerarası bağlantı yollarının yapım ve onarım projelerinin de birer birer tamamlanması için ilgili kurumlarımız var gücüyle çalışıyor. Hakkarili kardeşlerim, her şeyin en iyisini, en gelişmişini hak ediyor. Hakkari’de de büyük emeklerle tesis edilen huzur, güvenlik ve istikrar ortamının korunması ve şehrimizin gelişim ivmesinin sürekli olması temel önceliğimizdir. Hedefimiz, Türkiye’nin marka şehirlerinden biri haline gelmesi ve bölgede daha fazla refahın sağlanmasıdır. Netice itibarıyla; Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi dönemde ve ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda Hakkari’yi de daha müreffeh, daha güvenli yarınlara taşımak için çalışmalarımıza azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Şehrin sahip olduğu yüksek potansiyel, çalışkan ve genç insan kaynağı, en önemlisi de teröre ve destekçilerine karşı gösterilen birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu, elde edeceğimiz başarıların yegâne dayanağıdır. Bu vesileyle Hakkari’mizin gelişmesi için gecesini gündüzüne katarak çalışan valimize hassaten teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. STK temsilcileriyle bir araya gelmesi beklenen Bakan Güler’in daha sonra çarşıda esnafı ziyaret edeceği bildirildi.
FETÖ’nün emniyet mahrem yapılanmasına yönelik soruşturmada 19 tutuklama
26 Eylül 2024 Perşembe - 14:01 FETÖ’nün emniyet mahrem yapılanmasına yönelik soruşturmada 19 tutuklama Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) "emniyet mahrem yapılanması"na yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan 35 şüpheliden 19’u tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca FETÖ’nün "emniyet mahrem yapılanması"nda görev yaptıkları belirlenen ve haklarında gözaltı kararı verilen 35 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrolünün ardından adliyeye getirilen şüpheliler, soruşturmayı yürüten savcıya ifade verdi. Cumhuriyet savcıları tarafından sorgulanan şüphelilerden 15’i, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak ve örgütle bağlantısını bildikleri kişileri teşhis etmek istediklerini belirterek itirafçı oldu. Nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden 19’u tutuklanırken, 16’sı adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, FETÖ’nün Emniyet Genel Müdürlüğünü hedef alarak içerisinde yuvalanma, eleman kazanma, emniyet personelini örgütün kendi içerisinde oluşturduğu sisteme göre kodlama gibi faaliyetlerde bulunduğunun tespiti üzerine soruşturma başlatmıştı. Örgüt tarafından "mahrem sorumlu" olarak görevlendirilen 6’sı halen çeşitli kamu kurum veya kuruluşlarında aktif olarak çalışan kamu personeli olmak üzere "emniyet mahrem sorumlusu" 35 kişi gözaltına alınmıştı.
ABB Başkanı Yavaş: “Partimiz aday gösterirse aday oluruz”
26 Eylül 2024 Perşembe - 13:58 ABB Başkanı Yavaş: “Partimiz aday gösterirse aday oluruz” Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, “Biz her zaman söyledik; partimiz aday gösterirse aday oluruz. Gündemde bunun haricinde konuşacak başka bir şey yok” dedi. ABB Başkanı Yavaş, Çankaya ilçesinde 100. Yıl Gençlik Kütüphanesi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmanın ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki bir soru üzerine Yavaş, “Genel Başkanımız, günü geldiğinde parti olarak kimin aday olacağına karar vereceklerini söylediler. Dolayısıyla henüz ortada böyle bir gündem yokken maalesef bu tartışmaları çok üzücü ve gereksiz buluyoruz. Çünkü bunu daha önce yaşadık. 6’lı Masa toplantıları daha devam ederken, ortada seçime birkaç yıl varken, sürekli olarak ‘aday kim olacak’ tartışmaları özellikle yaptırıldı. Şu anda yapılan da maalesef aynı. Sayın İmamoğlu veya benim ağzımdan hiçbir şey çıkmadığı halde ‘kulis bilgisi’ adı altında hem hükümeti eleştirip hem de hükümete hizmet edecek gereksiz tartışmalar yaptırıyorlar, gündemi unutturuyorlar” diye konuştu. Yavaş, ülke gündeminin şu anda cumhurbaşkanlığı adaylığı olmadığını belirterek, “Şu anda ülkenin tek bir gündemi var; emeklilerin durumu, yaklaşan kış şartları, gıdaya erişimdeki zorluk, bir yandan üreticilerin ürettiğini satamaması, diğer yandan dar gelirlilerin alışveriş yapamaması. Ama bazı şahısların kişisel kariyerleri ya da kendilerini gündeme getirmek için bu şekildeki beyanlarını anlamak mümkün değil” ifadelerini kullandı. “Partimiz aday gösterirse aday oluruz” Cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında Yavaş, “Biz her zaman söyledik; partimiz aday gösterirse aday oluruz. Gündemde bunun haricinde konuşacak başka bir şey yok. Türkçe konuşuyoruz ve açık konuşuyoruz. Onun haricinde söylenen sözlerin hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur” diye konuştu. "Sonuna kadar İmamoğlu’nun arkasındayız" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında kamuoyunda ’ahmak davası’ olarak bilinen hakaret davasına ve muhtemel siyaset yasağına ilişkin Yavaş, ’’Yargılanacak dahi bir husus yokken, takipsizlik kararı verilmesi gerekirken, maalesef kamuoyumuz günlerce bununla meşgul. Bu bizim utancımız. Siyasetin yargı yoluyla dizayn edildiği bir yerde, hukuğa olan güven gittikçe sona erer. Zaten hukuğa güven sıralamasında en arka sıralardayız. Sonuna kadar İmamoğlu’nun arkasındayız. Biz kesinlikle beraat kararı çıkacağına inanıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. "Olmayan bir şeyi ispat etmek zorunda bıraktırıyorlar bizi" Yavaş, partiden istifa edeceği iddialarına ilişkin soru üzerine ise, “Böyle bir şey nereden çıkıyor. Şimdiye kadar bunu aklınıza getirecek bir şey duydunuz mu benden. İl başkanımız burada. Her yerde beraberiz. Olmayan bir şeyi ispat etmek zorunda bıraktırıyorlar bizi. Bu çok saçma bir şey” dedi.
İtfaiye Teşkilatı’nın 310. kuruluş yıldönümü etkinlikleri
26 Eylül 2024 Perşembe - 13:53 İtfaiye Teşkilatı’nın 310. kuruluş yıldönümü etkinlikleri İtfaiye Teşkilatı’nın 310. kuruluş yıldönümü ve İtfaiye Haftası Trabzon’da çeşitli etkinlikler ile kutlanıyor. Kanuni Evi’nin önünden Tulumbacı ekibinin gösterisiyle başlayan etkinlikler, 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı’nda Mehteran konseri ve video gösterimi ile devam etti. Çok sayıda vatandaşın katıldığı programda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “İtfaiye teşkilatımız bütün insanlarımızın can güvenliğini korumak için, afete maruz kalanlar başta olmak üzere o andan itibaren cansiperane bir şekilde çalışan, gayret gösteren bir teşkilat. 300 yılı aşan tecrübeye sahip çok kıymetli teşkilatımız. Bir canı kurtarmak için canını ortaya koyan teşkilatımız. Böyle çalışan, gayret gösteren önemli bir birimimiz. İtfaiye denince ilk başlangıçta akla yangın geliyor. Can güvenliğini doğrudan ilgilendiren bir durum ama depremde, selde, her türlü felakette de canını ortaya koyarak müdahale eden birim. Trabzon’umuzda da 18 ilçemizde 21 itfaiye istasyonumuz var. 270 mesai arkadaşımız, tabiri caizse elini, bedenini, yüreğini taşın altına koyarak afete maruz kalan vatandaşımızın yanında olup onların can güvenliğini temin etmek için büyük bir gayreti ortaya koyuyor. 76 aracımızla beraber bu konuda imkan ve kabiliyet itibariyle de mütekamil durumdayız. Biz bunu da yeterli görmüyoruz. Göreve gelir gelmez hem Çarşıbaşı ilçemizde hem Araklı ilçemizde ayrı iki tane itfaiye merkezi oluşturuyoruz” dedi. Başkan Ahmet Metin Genç, itfaiye teşkilatının öncelikli görevinin insanların güvenliğini sağlamak olduğunu vurgulayarak, “Şehrimizde yakın bir zamanda sel felaketine maruz kaldık. Arsin ilçemizde yollar kapalı olmasına rağmen büyük bir özveriyle itfaiye teşkilatımız yetişti ve enkazın altında bulunan vatandaşımızı sağ olarak kurtardı. Dün de kendisiyle görüştük. Allah şifalarını versin. Önemli bir sıkıntısı yok. Bu ve bunun gibi bütün afetlerde, yangında, selde, depremde bu teşkilatımız çok önemli çalışmalara imza atıyor.” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Başkan Genç, itfaiye ekipmanlarının tanıtıldığı stantları inceledi.