Yerel Haberler
YEREL HABERLER
Bakan Uraloğlu: "Küresel ölçekli çalkantılar, yakın bölgemizde yaşanan çatışmalar Türkiye’nin önemini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir" 23 Eylül 2024 Pazartesi - 22:13:56 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Günümüzde gerçekleşen küresel ölçekli çalkantılar, yakın bölgemizde yaşanan çatışmalar ve sonrasında ortaya çıkan demografik hareketlilikte Türkiye’nin önemini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Türkiye, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan Avrasya kuşağında merkezi bir duruma gelmiş, politik, güvenlik ve ekonomik açılardan büyük bir rol ve önem kazanmıştır” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Birliği Müktesebatına Uyum Sürecinde Türkiye’nin Ulaştırma Mevzuatının Analizi (ATLAS) Projesi’nin kapanış töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu, “Bu çalışma, Avrupa Birliği ile ulaştırma alanındaki münasebetlerimizi ilerletme noktasındaki samimiyetimizin bir göstergesidir. Aynı samimiyeti Avrupa Birliği’nden de beklediğimizi ve yüksek düzeyli diyaloglar ile bu alanda ilerleme kaydetmeyi arzuladığımızı belirtmek isterim” dedi. Bakan Uraloğlu, daha müreffeh bir Avrupa için ulaştırma alanında Türkiye ve Avrupa’nın iş birliğinde gerçekleştirilebilecek çalışmalara dikkat çekerek, “Uluslararası taşımacılığın geliştirilebilmesi için karşılaştığımız darboğazları giderecek alternatif güzergahları birlikte hayata geçirebiliriz. Ülkemizin jeo-stratejik konumunun bize pek çok fırsat sunduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı. Uraloğlu, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi Kafkas ülkeleri ve Rusya’dan Afrika’ya uzanan kuzey-güney koridorlarının da tam ortasında bulunduğunu belirterek, “Ayrıca tarihi İpek Yolu’nun devamı olarak büyük öneme sahip olan Orta Koridor hattının kilit ve Avrupa’nın başlangıç noktası olarak çok etkili bir konumdadır. Günümüzde gerçekleşen küresel ölçekli çalkantılar, yakın bölgemizde yaşanan çatışmalar ve sonrasında ortaya çıkan demografik hareketlilikte Türkiye’nin önemini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Türkiye, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan Avrasya kuşağında merkezî bir duruma gelmiş, politik, güvenlik ve ekonomik açılardan büyük bir rol ve önem kazanmıştır” dedi. “Türkiye ve AB arasında ticaret hacmi 2023 yılında 210,3 milyar dolar olarak gerçekleşti” Uraloğlu, Türkiye’nin Avrupa için önemli bir ticari ortak olduğunun altını çizerek, “31 Aralık 1995 tarihinde Gümrük Birliği’nin ihdas edilmesi ile birlikte Türkiye ve AB arasında büyük bir ivme kazanan ticaret hacmi 2023 yılında 210,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) uluslararası ticaret verilerine göre de AB ülkelerine en fazla ihracat gerçekleştiren ülkeler sıralamasında Türkiye 6’ncı sırada yer aldı. Tüm bu kapsamlardan bakıldığında Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin derinliği ve iş birliklerinin önemi gün gibi ortadır. Bu noktada az öncede belirttiğim üzere uluslararası taşımacılık hususlarında karşılaştığımız darboğazları çözmek için birlikte çalışmalıyız” diye konuştu. “2002 yılından bu yana Türkiye’nin ulaşım ve iletişim altyapısına 277 milyar dolar üzerinde yatırım gerçekleştirdik” Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin 2053 vizyonu doğrultusunda Asya, Avrupa ve Afrika arasında artan uluslararası yük taşımacılığından mümkün olan en yüksek payı almak için çalıştıklarını ifade ederek, “Uluslararası ulaştırma koridorlarının kesişim noktasında bulunan ülkemizin lojistik bir merkez haline gelmesi için altyapımıza büyük yatırımlar yapıyor, rekabet gücümüzü her geçen gün artırıyoruz. 2002 yılından bu yana Türkiye’nin ulaşım ve iletişim altyapısına 277 milyar dolar üzerinde yatırım gerçekleştirdik” şeklinde konuştu. “Orta Koridor ve BTK Demir İpek Yolu üzerinden yük trenleri Çin’den Türkiye’ye 12 günde, Çin’den Avrupa’ya ise 18 günde ulaşıyor” Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Marmaray gibi dev yatırım projeleriyle Asya-Avrupa arasında Orta Koridor üzerinden kesintisiz taşımacılık yapılabilmesini öncelediklerini ifade eden Uraloğlu, “İzlemiş olduğumuz proaktif politikalarla dünya demiryolu taşımacılığında kısa zamanda söz sahibi olan ülkemiz; BTK demiryolu hattının hizmete girmesi ile Çin-Avrupa arasındaki demiryolu yük trafiğinde Orta Koridor’un etkin olarak kullanılması olanağını sağlamıştır. Orta Koridor ve BTK Demir İpek Yolu üzerinden yük trenleri Çin’den Türkiye’ye 12 günde, Çin’den Avrupa’ya ise 18 günde ulaşıyor. Bununla birlikte inşa halinde olan Halkalı-Kapıkule hızlı tren hattı ile Avrupa yakasındaki taşıma kapasitesi ve hızını da artırıyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden yeni bir demir yolu hattı inşası ve Kars-Divriği demiryolu güzergahının iyileştirilmesi yatırımları ile de Anadolu’daki kapasite artışlarını daha da arttıracağız. Ayrıca Orta Koridor üzerinde Türkiye’yi Azerbaycan’a ve oradan da Orta Asya’ya bağlayacak yeni bir demiryolu bağlantısı olan Kars-Dilucu-Nahçıvan Demiryolu Projesi’nin çalışmalarına devam ediyoruz. Yalnızca doğu-batı güzergahında değil, aynı zamanda kuzey-güney aksında da bağlantılarımızı güçlendirecek önemli projelerin hayata geçirilmesinde öncü rol oynuyoruz. Kalkınma Yolu olarak adlandırdığımız bu yeni güzergâh sayesinde Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Orta Asya’ya bağlamayı hedefliyoruz” dedi. “Yük taşımacılığında demiryolunun payını 2053 yılına kadar yüzde 5’ten yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz” Sadece Türkiye’nin refahını değil bölgedeki komşu ülkelerin ve ticari ilişkilerin en güçlü olduğu AB ülkeleri ve vatandaşlarının refahına da önem verdiklerini söyleyen Uraloğlu, “Özellikle Türkiye-AB mali işbirliğimizin en önemli göstergelerinden biri olan Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı, kısa adıyla IPA vesilesiyle AB kurumlarıyla birlikte birçok önemli projeyi hayata geçiriyor ve karşılıklı deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Geldiğimiz noktada ülkemizin de temel önceliklerinden biri olan çevre dostu bir ulaştırma sisteminin tesis edilmesi ve yeşil dönüşümün hızlandırılması için projeler geliştiriyoruz. Avrupa Birliği’nin iklim değişikliği ve çevre kirliliği ile mücadele kapsamında yürüttüğü politikaları yakından takip ediyor ve destekliyoruz. Özellikle sera gazı salınımının azaltılmasıyla çevre dostu bir taşımacılığın sağlanması konusunda demiryolu taşımacılığının önemli bir yere sahip olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda AB’nin karayollarında yapılan yük taşımacılığının yüzde 75’inin demiryolu ve iç su taşımacılığına kaydırılması hedefine uygun olarak bizler de yük taşımacılığında demiryolunun payını 2053 yılına kadar yüzde 5’ten yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu anlayışla ulaştırmadan kaynaklanan emisyonların azaltılması hedefindeki kararlılığımızı ortaya koyan Türkiye’nin Net Sıfır Emisyon Hedefi: Ulaştırma Yol Haritası projemizi de geçtiğimiz haftalarda başlattık. Bu vesileyle bugüne dek sürdürdüğümüz bu güçlü iş birliğinin IPA III döneminde de artarak devam edeceğine olan inancımı ifade etmek istiyorum” diye konuştu. “ATLAS Projesi’nin ulaştırma mevzuatını bütün yönleriyle kapsayan ilk çalışma olması nedeniyle özel bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum” Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde birçok fasılda siyasi engellerle karşılaşılsa dahi AB ile teknik iş birliğini en üst düzeyde sürdürdüklerini ifade ederek, “Özellikle ulaştırma alanındaki iş birliği ve ilişkilerimizin siyasi etkilerden uzak bir şekilde sürdürülmesinin karşılıklı çıkarlarımız açısından her iki tarafa da kazanç sağlayacağına inanıyorum. Aday ülke olarak ulaştırma altyapımızın geliştirilmesi için çalışırken AB ile hukuki anlamda gerekli uyumlaştırmanın sağlanmasına da önem veriyoruz. Tüm bu gayretlerin sonucunda emniyet, güvenlik, çevre ve sosyal konularda çağın gerektirdiği bir düzeyi yakaladığımızı düşünüyorum. Mevzuat uyumu konusunda bugüne dek Bakanlık olarak birçok projeyi hayata geçirdik. Ancak ATLAS Projesi’nin ulaştırma mevzuatını bütün yönleriyle kapsayan ilk çalışma olması nedeniyle özel bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan Türkiye raporunda da büyük bir önem atfedilen projemizin mevzuat uyumu anlamında tüm sektörlerimize önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Sektörümüzün AB müktesebatına uyum noktasında önde olduğu alanları daha da ileriye taşımasını, farklılıklarımızın bulunduğu alanlarda ise önceliklerimizi gözeten bir yaklaşımla AB’ye uyum sağlanması yönünde gayret göstermelerini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. “Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ilkeleri doğrultusunda ELIT adını verdiğimiz mevzuat bilgi sistemini de hayata geçirdik” Gelecek dönemde mevzuat uyumuna yönelik atılabilecek adımları içeren bir Mevzuat Uyum Stratejisi ve Eylem Planı da oluşturduklarını da belirten Uraloğlu, “Proje kapsamında ayrıca sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ilkeleri doğrultusunda ELIT adını verdiğimiz bir mevzuat bilgi sistemini de hayata geçirdik. Bu sayede tüm ulaştırma mevzuatına tek bir kaynaktan erişim sağlayabilecek ve AB’ye uyum durumumuzu dijital ortamda güncel bir şekilde takip edebileceğiz. AB’ye tam üyelik perspektifiyle hazırlanan raporlar kapsamında önümüzdeki dönemde belirli öncelikleri gözeterek hangi iyileştirmeleri yapabileceğimiz üzerinde çalışacağız” dedi. ATLAS Projesi’nin tam anlamıyla başarıya ulaşabilmesi ve sürdürülebilir sonuçlar ortaya koyulabilmesi için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak ilgili tüm birimlerinin katılımıyla her bir sektör için özel çalışma grupları kurarak sonuçların takipçisi ve destekçisi olacaklarını kaydeden Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Türkiye’nin Avrupa Birliği ile birlikte stratejik bakış açısıyla planlayacağı ve somut çıktıları ile hayata geçirebileceği tüm yeni projelere açık olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Unutmamalıyız ki, ulaştırma alanındaki iyileşmeler sadece ulaştırma sektörünün hedeflerine değil, toplumlarımızın sanayi, enerji, ve turizm gibi birçok alandaki hedeflerine ulaşmada önemli yer tutuyor. Bu sebeple ulaştırma alanında sağlayacağımız iş birlikleri pek çok alanda refah düzeyinin ileriye taşınmasına katkı sağlayacaktır. Bu noktada AB ile eskisinden daha etkin ve yapıcı bir iş birliğini hayata geçirmek için gerekli her türlü adımı atmaya hazırız.”
23 Eylül 2024 Pazartesi - 22:14 Trendyol 1. Lig: Şanlıurfaspor: 1 - Fatih Karagümrük: 3 Trendyol 1. Lig’in 6. haftasında Şanlıurfaspor sahasında karşılaştığı Fatih Karagümrük’e 3-1 yenildi. Maçtan Dakikalar 1. dakikada Şanlıurfasporlu futbolculardan topu kapan Daniel Johnson’un ceza sahasına girmeden uzaktan vuruşu az farkla üstten auta çıktı. 3. dakikada ceza sahası içine doğru kullanılan taç açısında topu önünde bulan Stefan Ashkovski’nin yakın mesafeden üst üste vuruşlarında defans ve kaleci Emre gole izin vermedi. 26. dakikada Malle’nin sol kanattan çizgiye paralel gönderdiği topa dokunan Kayode, takımını öne geçirdi. 1-0 29. dakikada topla birlikte ceza sahasına giren Adnan Uğur’un dar açıdan kaleye gönderdiği topa uzanan Tokotaev, dokunmasına rağmen gole engel olamadı. 1-1 35. dakikada, ceza sahasının sol tarafında topla buluşan Wesley’in sert ve düzgün vuruşunda top kalecinin sağından filelere gitti ama yan hakem ofsayt bayrağını kaldırdığı için gol geçersiz sayıldı. 43. dakikada, Mehmet Coşkun’un ceza sahası dışında kaleyi karşıdan gören bir noktadan sert vurduğu top üstten auta çıktı. 51. dakikada, Malle’nin sol kanatta topu alan Çağatay Kurukalıp’ın ayağına yaptığı müdahale sonrası hakem kırmızı kartını gösterdi. Tavsiye üzerine pozisyonu VAR’da incelemeye giden hakem, kırmızı kart kararından vazgeçmedi ve Şanlıurfaspor 10 kişi kaldı. 67. dakikada ceza sahasının sağ köşesinde serbest vuruş kazanan Fatih Karagümrük’te topun başına Lamkel geçti. Lamkel’in vuruşunda top az farkla auta çıktı. 72. dakikada Yiğit Efe Demir’in pasında ceza sahası dışında topla buluşan Göktan Gürpüz’ün sert şutunda top filelerle buluştu. 1-2 79. dakikada ceza sahası içerisinde kaleciyle karşı karşıya kalan Wesley, topu geriye çekerek savunma oyuncularını da çalımladı. Göktan Gürpüz’le paslaşan Wesley düzgün vuruşla topu filelere gönderdi. 1-3 Hakemler: Ömer Tolga Güldibi, Abdülhamit Söyler, Haydar Avcı Şanlıurfaspor: Tokotaev, Mboula, Mehmet Coşkun (Nafican Yardımcı dk. 81), Miraç Acer, Stefan Ashkovski (Fatih Eren dk. 55), Muhammed Gönülaçar, Hasan Hüseyin Acar (Forsell dk. 90), Amar Begic (Hakan Erçelik dk. 81), Burak Can Çamoğlu, Malle, Kayode (Furkan Şamil Çetin dk. 81) Yedekler: Abdulkadir Sürgen, Atakan Aybastı, Cuma Menize, Ahmet Gökbayrak, Mehmet Yüksel Teknik Direktör: Erkan Sözeri Fatih Karagümrük: Emre Bilgin, Djilobodji, Yiğit Efe Demir, Çağatay Kurukalıp, Berkay Tolga Dabanlı (Atakan Rıdvan Çankaya dk.83), Marius Tresor Doh (Flavio Paoletti dk. 68) , Muhammed Mert (Adnan Uğur dk. 19), Daniel Johnson (Göktan Gürpüz dk. 68) Joao Camacho (Nicola Dovedan dk.82), Wesley, Lamkel Yedekler: Furkan Bekleviç, Emir Tintiş, Anıl Yiğit Çınar, Ahmet Sivri, Baran Demiroğlu Teknik Direktör: Şenol Can Goller: Kayode (dk. 26) (Şanlıurfaspor), Adnan Uğur (dk. 29), Göktan Gürpüz (dk. 72), Wesley (dk. 79) (Fatih Karagümrük) Kırmızı kart: Malle (dk. 51) (Şanlıurfaspor) Sarı Kartlar: Amar Begiç, Burak Can Çamoğlu, Mboula, Muhammed Gönülaçar (Şanlıurfaspor), Djilobodji, Marius Tresor Doh, Göktan Gürpüz (Fatih Karagümrük)
23 Eylül 2024 Pazartesi - 22:10 Trendyol Süper Lig: Göztepe: 3 - Kayserispor: 0 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 6. haftasında Göztepe, evinde karşılaştığı Kayserispor’u 3-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 60. dakikada gelişen Göztepe atağında sağ kanattan topla ceza sahasına giren Tijanic’in şutunda kaleci Onurcan topu ayaklarıyla çeldi. 78. dakikada sağ kanattan gelişen Kayserispor atağında Baran’ın ortasında topla buluşan Bahoken’in kafa vuruşu az farkla üstten auta çıktı. 90+1’de sağ kanatta Nazım’ın ortasında Matsuki’nin şutu kaleci Onurcan güçlükle kornere çeldi. 90+4’te sağ kanatta Nazım’ın ceza sahası dışına çevirdiği topa düzgün bir vuruş yapan Doğan Erdoğan topu ağlarla buluşturdu. 3-0 Hakemler: Ozan Ergün, Kerem Ersoy, Anıl Usta Göztepe: Mateusz Lis, Taha Altıkardeş, Heliton, Malcom Bokele Mputu, Ogün Bayrak (Nazım Sengare), Anthony Junior Dennis, Isaac Solet Bomawoko (Ahmed Ildız dk. 85), Djalma Silva, David Tijanic (Doğan Erdoğan dk. 85), Juan (Kuryu Matsuki dk. 64), Romulo (Victor Hugo dk. 85) Yedekler: Arda Özçimen, İsmail Köybaşı, İzzet Furkan Malak, Ege Yıldırım, Datro Fofana Teknik Direktör: Stanimir Stoilov Kayserispor: Onurcan Piri, Ramazan Civelek (Bahoken dk. 46), Attamah, Kolovetsios (Carlos Mane dk. 46), Lionel Carole, Kartal Yılmaz, Bourabia (Baran Gezek dk. 68), Hasan Ali Kaldırım (Talha Sarıarslan dk. 68), Miguel Cardoso (Mehmet Eray Özbek dk. 78), Boa Morte, Nazon Yedekler: Batuhan Özgan, Şamil Öztürk, Nurettin Korkmaz, Yaw Ackah, Teknik Direktör: Burak Yılmaz Goller: Taha Altıkardeş (13), Juan (45+3), Doğan Erdoğan (90+4) (Göztepe) Sarı kartlar: Anthony Junior Dennis, Isaac Solet Bomawoko (Göztepe), Hasan Ali Kaldırım, Boa Morte (Kayserispor)
23 Eylül 2024 Pazartesi - 22:07 Bakan Uraloğlu: "Küresel ölçekli çalkantılar, yakın bölgemizde yaşanan çatışmalar Türkiye’nin önemini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Günümüzde gerçekleşen küresel ölçekli çalkantılar, yakın bölgemizde yaşanan çatışmalar ve sonrasında ortaya çıkan demografik hareketlilikte Türkiye’nin önemini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Türkiye; Avrupa’yı Asya’ya bağlayan Avrasya kuşağında merkezî bir duruma gelmiş, politik, güvenlik ve ekonomik açılardan büyük bir rol ve önem kazanmıştır.” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Birliği Müktesebatına Uyum Sürecinde Türkiye’nin Ulaştırma Mevzuatının Analizi (ATLAS) Projesi’nin kapanış töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu burada yaptığı açıklamalarda, “Bu çalışma, Avrupa Birliği ile ulaştırma alanındaki münasebetlerimizi ilerletme noktasındaki samimiyetimizin bir göstergesidir. Aynı samimiyeti Avrupa Birliği’nden de beklediğimizi ve yüksek düzeyli diyaloglar ile bu alanda ilerleme kaydetmeyi arzuladığımızı belirtmek isterim.” dedi. Bakan Uraloğlu, daha müreffeh bir Avrupa için ulaştırma alanında Türkiye ve Avrupa’nın iş birliğinde gerçekleştirilebilecek çalışmalara dikkat çekerek, “Uluslararası taşımacılığın geliştirilebilmesi için karşılaştığımız darboğazları giderecek alternatif güzergahları birlikte hayata geçirebiliriz. Ülkemizin jeo-stratejik konumunun bize pek çok fırsat sunduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı. Uraloğlu, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi Kafkas ülkeleri ve Rusya’dan Afrika’ya uzanan kuzey güney koridorlarının da tam ortasında bulunduğunu belirterek, “Ayrıca Tarihi İpek Yolu’nun devamı olarak büyük öneme sahip olan Orta Koridor hattının kilit ve Avrupa’nın başlangıç noktası olarak çok etkili bir konumdadır. Günümüzde gerçekleşen küresel ölçekli çalkantılar, yakın bölgemizde yaşanan çatışmalar ve sonrasında ortaya çıkan demografik hareketlilikte Türkiye’nin önemini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Türkiye; Avrupa’yı Asya’ya bağlayan Avrasya kuşağında merkezî bir duruma gelmiş, politik, güvenlik ve ekonomik açılardan büyük bir rol ve önem kazanmıştır.” dedi. “Türkiye ve AB arasında ticaret hacmi 2023 yılında 210,3 milyar dolar olarak gerçekleşti” Uraloğlu, Türkiye’nin Avrupa için önemli bir ticari ortak olduğunun altını çizerek, “31 Aralık 1995 tarihinde Gümrük Birliği’nin ihdas edilmesi ile birlikte Türkiye ve AB arasında büyük bir ivme kazanan ticaret hacmi 2023 yılında 210,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) uluslararası ticaret verilerine göre de AB ülkelerine en fazla ihracat gerçekleştiren ülkeler sıralamasında Türkiye 6’ncı sırada yer aldı. Tüm bu kapsamlardan bakıldığında Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin derinliği ve iş birliklerinin önemi gün gibi ortadır. Bu noktada az öncede belirttiğim üzere uluslararası taşımacılık hususlarında karşılaştığımız darboğazları çözmek için birlikte çalışmalıyız” diye konuştu. “2002 yılından bu yana Türkiye’nin ulaşım ve iletişim altyapısına 277 milyar dolar üzerinde yatırım gerçekleştirdik” Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin 2053 vizyonu doğrultusunda, Asya, Avrupa ve Afrika arasında artan uluslararası yük taşımacılığından mümkün olan en yüksek payı almak için çalıştıklarını ifade ederek, “Uluslararası ulaştırma koridorlarının kesişim noktasında bulunan ülkemizin lojistik bir merkez haline gelmesi için altyapımıza büyük yatırımlar yapıyor, rekabet gücümüzü her geçen gün artırıyoruz. 2002 yılından bu yana Türkiye’nin ulaşım ve iletişim altyapısına 277 milyar dolar üzerinde yatırım gerçekleştirdik.” şeklinde konuştu. “Orta Koridor ve BTK Demir İpek Yolu üzerinden yük trenleri Çin’den Türkiye’ye 12 günde, Çin’den Avrupa’ya ise 18 günde ulaşıyor” Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Marmaray gibi dev yatırım projeleriyle Asya-Avrupa arasında Orta Koridor üzerinden kesintisiz taşımacılık yapılabilmesini öncelediklerini ifade eden Uraloğlu, “İzlemiş olduğumuz proaktif politikalarla dünya demiryolu taşımacılığında kısa zamanda söz sahibi olan ülkemiz; BTK demiryolu hattının hizmete girmesi ile Çin-Avrupa arasındaki demiryolu yük trafiğinde Orta Koridor’un etkin olarak kullanılması olanağını sağlamıştır. Orta Koridor ve BTK Demir İpek Yolu üzerinden yük trenleri Çin’den Türkiye’ye 12 günde, Çin’den Avrupa’ya ise 18 günde ulaşıyor. Bununla birlikte, inşa halinde olan Halkalı-Kapıkule hızlı tren hattı ile Avrupa yakasındaki taşıma kapasitesi ve hızını da artırıyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden yeni bir demir yolu hattı inşası ve Kars-Divriği demiryolu güzergahının iyileştirilmesi yatırımları ile de Anadolu’daki kapasite artışlarını daha da arttıracağız. Ayrıca, Orta Koridor üzerinde Türkiye’yi Azerbaycan’a ve oradan da Orta Asya’ya bağlayacak yeni bir demiryolu bağlantısı olan Kars-Dilucu-Nahçıvan Demiryolu Projesi’nin çalışmalarına devam ediyoruz. Yalnızca doğu-batı güzergahında değil, aynı zamanda kuzey güney aksında da bağlantılarımızı güçlendirecek önemli projelerin hayata geçirilmesinde öncü rol oynuyoruz. Kalkınma Yolu olarak adlandırdığımız bu yeni güzergâh sayesinde Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Orta Asya’ya bağlamayı hedefliyoruz.” dedi. “Yük taşımacılığında demiryolunun payını 2053 yılına kadar yüzde 5’ten yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz” Sadece Türkiye’nin refahını değil bölgedeki komşu ülkelerin ve ticari ilişkilerin en güçlü olduğu AB ülkeleri ve vatandaşlarının refahına da önem verdiklerini söyleyen Uraloğlu, “Özellikle Türkiye-AB Mali İşbirliğimizin en önemli göstergelerinden biri olan Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı kısa adıyla IPA vesilesiyle AB kurumlarıyla birlikte birçok önemli projeyi hayata geçiriyor ve karşılıklı deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Geldiğimiz noktada, ülkemizin de temel önceliklerinden biri olan çevre dostu bir ulaştırma sisteminin tesis edilmesi ve yeşil dönüşümün hızlandırılması için projeler geliştiriyoruz. Avrupa Birliği’nin iklim değişikliği ve çevre kirliliği ile mücadele kapsamında yürüttüğü politikaları yakından takip ediyor ve destekliyoruz. Özellikle sera gazı salınımının azaltılmasıyla çevre dostu bir taşımacılığın sağlanması konusunda demiryolu taşımacılığının önemli bir yere sahip olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda, AB’nin karayollarında yapılan yük taşımacılığının yüzde 75’inin demiryolu ve iç su taşımacılığına kaydırılması hedefine uygun olarak bizler de yük taşımacılığında demiryolunun payını 2053 yılına kadar yüzde 5’ten yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu anlayışla, ulaştırmadan kaynaklanan emisyonların azaltılması hedefindeki kararlılığımızı ortaya koyan Türkiye’nin Net Sıfır Emisyon Hedefi: Ulaştırma Yol Haritası projemizi de geçtiğimiz haftalarda başlattık. Bu vesileyle, bugüne dek sürdürdüğümüz bu güçlü iş birliğinin IPA III döneminde de artarak devam edeceğine olan inancımı ifade etmek istiyorum.” diye konuştu. “ATLAS Projesi’nin, ulaştırma mevzuatını bütün yönleriyle kapsayan ilk çalışma olması nedeniyle özel bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum” Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde birçok fasılda siyasi engellerle karşılaşılsa dahi AB ile teknik iş birliğini en üst düzeyde sürdüklerini ifade ederek, “Özellikle ulaştırma alanındaki iş birliği ve ilişkilerimizin siyasi etkilerden uzak bir şekilde sürdürülmesinin karşılıklı çıkarlarımız açısından her iki tarafa da kazanç sağlayacağına inanıyorum. Aday ülke olarak ulaştırma altyapımızın geliştirilmesi için çalışırken AB ile hukuki anlamda gerekli uyumlaştırmanın sağlanmasına da önem veriyoruz. Tüm bu gayretlerin sonucunda emniyet, güvenlik, çevre ve sosyal konularda çağın gerektirdiği bir düzeyi yakaladığımızı düşünüyorum. Mevzuat uyumu konusunda bugüne dek Bakanlık olarak birçok projeyi hayata geçirdik. Ancak, ATLAS Projesi’nin, ulaştırma mevzuatını bütün yönleriyle kapsayan ilk çalışma olması nedeniyle özel bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan Türkiye Raporu’nda da büyük bir önem atfedilen Projemizin, mevzuat uyumu anlamında tüm sektörlerimize önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Sektörümüzün AB Müktesebatına uyum noktasında; önde olduğu alanları daha da ileriye taşımasını, farklılıklarımızın bulunduğu alanlarda ise önceliklerimizi gözeten bir yaklaşımla AB’ye uyum sağlanması yönünde gayret göstermelerini temenni ediyorum.” ifadelerini kullandı. “Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ilkeleri doğrultusunda ELIT adını verdiğimiz mevzuat bilgi sistemini de hayata geçirdik” Çalışmaların neticesinde gelecek dönemde mevzuat uyumuna yönelik atılabilecek adımları içeren bir Mevzuat Uyum Stratejisi ve Eylem Planı da oluşturduklarını da belirten Uraloğlu, “Proje kapsamında ayrıca, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ilkeleri doğrultusunda ELIT adını verdiğimiz bir mevzuat bilgi sistemini de hayata geçirdik. Bu sayede tüm ulaştırma mevzuatına tek bir kaynaktan erişim sağlayabilecek ve AB’ye uyum durumumuzu dijital ortamda güncel bir şekilde takip edebileceğiz. AB’ye tam üyelik perspektifiyle hazırlanan raporlar kapsamında önümüzdeki dönemde belirli öncelikleri gözeterek hangi iyileştirmeleri yapabileceğimiz üzerinde çalışacağız.” dedi. ATLAS Projesi’nin tam anlamıyla başarıya ulaşabilmesi ve sürdürülebilir sonuçlar ortaya koyulabilmesi için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak ilgili tüm birimlerinin katılımıyla her bir sektör için özel çalışma grupları kurarak sonuçların takipçisi ve destekçisi olacaklarını kaydeden Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Türkiye’nin, Avrupa Birliği ile birlikte, stratejik bakış açısıyla planlayacağı ve somut çıktıları ile hayata geçirebileceği tüm yeni projelere açık olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Unutmamalıyız ki, ulaştırma alanındaki iyileşmeler sadece ulaştırma sektörünün hedeflerine değil, toplumlarımızın sanayi, enerji, ve turizm gibi birçok alandaki hedeflerine ulaşmada önemli yer tutuyor. Bu sebeple, ulaştırma alanında sağlayacağımız iş birlikleri pek çok alanda refah düzeyinin ileriye taşınmasına katkı sağlayacaktır. Bu noktada AB ile eskisinden daha etkin ve yapıcı bir iş birliğini hayata geçirmek için gerekli her türlü adımı atmaya hazırız.”
Bilecik’te çocuklar sanal gerçeklik gözlüğü ile Güneş sistemini gezdi
23 Eylül 2024 Pazartesi - 10:24 Bilecik’te çocuklar sanal gerçeklik gözlüğü ile Güneş sistemini gezdi Bilecik’te gerçekleştirilen ’Türkiye Yüzyılı Işığında Bilecik Bilim Şenliği’nde çocuklar sanal gerçeklik gözlüğü ile Güneş sistemini gezdi. İl Milli Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen Türkiye Yüzyılı Işığında Bilecik Bilim Şenliği’nde 50 proje sergilendi. Bilecik Öğretmenevinin bahçesindeki organizasyonun 24 atölye, 30 etkinlik, 4 seminer yapıldı. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu 4007 Bilim Şenlikleri Destekleme Programı ile Bilecik Eğitimde Nitelik ve Vizyon (BİL-EN) Programı kapsamında gerçekleştirilen etkinliğin, 700 başvurudan kabul edilen 50 proje arasına girerek en iyi 3’üncü proje seçildi. 3 gün boyunca devam eden şenliği binlerce çocuk ziyaret ederken, en çok sanal gerçeklik gözlüğü ilgi odağı oldu. Çocuklar gözlüğü takarak, 2 dakika boyunca Güneş sistemini gezdi. Proje hakkında bilgi veren, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Yönetim ve Bilişim Sistemleri öğrencisi Çağla Yurtseven, "Burada çocuklara sanal dünyanın gerçekliğini hayal dünyalarının gelişmesine bir imkan sağlamak sanal gözlük ile buluşturuyoruz. Bizim bugün işlediğimiz aslında 3 gün içerisinde işleyeceğimiz bu Güneş sistemi çocukları aslında bir nevi bir uzay mekiği olmadan uzaya çıkarmak ve onlarında hayal gücünü geliştirerek yarım etmeyi amaçlıyoruz. Onun dışında sanal dünyanın nasıl bir yer olduğunu görerek belki ilerleyen hayatlarında ne olmak isteyip isteyeceklerini görebiliyoruz. Bunun dışında sanal gerçekliği, hem gerçekleştirebilecek hem de gerçekleştiremeyecek birlikte birleştirdiği bir dünya söyleyebiliriz. Bunun dışında öğrencileri ikişer dakika alıp çok fazla sıra olduğundan bu deneyimi sağlayarak onları aslında Güneş’in içinden geçip yıldızları, Samanyolu’nu göstererek yardım ediyoruz" dedi. Şenliğin, Cumhurbaşkanlığınca belirlenen "Türkiye Yüzyılı" vizyonuyla kurgulandığı belirtildi.
Bu köyün cevizi Amerika ve Avrupa’ya gönderiliyor
23 Eylül 2024 Pazartesi - 10:26 Bu köyün cevizi Amerika ve Avrupa’ya gönderiliyor Türkiye’de ceviz üretiminde önemli konumda yer alan Kahramanmaraş’ta, verim ve kaliteden memnun olan çiftçiler hasat sevinci yaşıyor. Kentin coğrafi işaretli ürünlerinden ceviz Amerika ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. Ceviz üretiminin merkez üssü sayılan Çağlayancerit ve Bertiz bölgesinin yanı sıra Ilıca ve Avcılar bölgesinde de üretim potansiyeli arttı. Hasat dönemine girilen üründe köylüler yardımlaşma usulü ağaçlardaki cevizi çırpıyor. ’Maraş-18’ marka tescili ile coğrafi ürünler listesinde yer alan cevizde bu yıl yaklaşık 19 bin ton rekolte bekleniyor. Onikişubat ilçesi Avcılar Mahallesi Gürleğen Yaylası’ndaki ceviz bahçelerinde düzenlenen şenlikte renkli görüntüler de oluştu. Üretici Oğuzhan Özkayım, “Rakım yüksekliğinden hasadımızı geç yapıyoruz ancak kalitenin de yüksek olmasına neden oluyor. Hasat çok güzel bölgemizde ağaç sayımız da gün geçtikçe artıyor. Yurt içinde her yere ve yurt dışında Almanya, Amerika ve Arap yarımadasına kadar ürünümüzü gönderiyoruz” dedi. Avcılar Mahalle Muhtarı Abdurrahman Kayaalp ise, “100 dönümlük bir alanda hasadımızı yaptık. Cevizin cinsi tüm dünyanın kabul ettiği Maraş-18’dir. Bölgemizin yüksek rakımından dolayı bu cinsin en iyi yetiştirilen yerlerdir. Bölgemizde yaklaşık 10 bin ağaç var ve buranın da ceviz diyarı olarak anılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Başiskele’de değerler ve temel İslami ilimler eğitimi başlıyor
23 Eylül 2024 Pazartesi - 10:23 Başiskele’de değerler ve temel İslami ilimler eğitimi başlıyor Başiskele Belediyesi, önümüzdeki haftalarda değerler ve temel İslami ilimler eğitimlere başlamak içi hazırlıklarını sürdürürken son başvuru tarihi 25 Eylül olarak belirlendi. Genc-i Âlâ Gençlik Modeli ile çocukların ve gençlerin yanında olmaya devam eden Başiskele Belediyesi, İslami ilimlerle gelecek neslin ihyasına da vesile olmaya devam ediyor. Pozitif ilimler yanı sıra dini ve manevi ilimlerde de çocuklara ücretsiz eğitim desteği sunan Başiskele Belediyesi, önümüzdeki haftalarda Değerler Eğitimi ve Temel İslami İlimler Eğitimleri’ne başlayacak. Başiskele Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü koordinesinde Başiskele Halk Eğitim Merkezi tarafından görevlendirilen eğitmenler eşliğinde verilecek eğitimlere son başvuru tarihi 25 Eylül Çarşamba günü olarak belirlendi. Kontenjanla sınırlı tutulan eğitimlere başvurular online yapılacak. Değerler Eğitimi’nde iki grup halinde yapılacak derslere 8-12 yaş arası ve 13-17 yaş arası çocuklar başvurabilecekken; temel İslami ilimler eğitimine 15 yaş ve üzeri vatandaşlar başvuru oluşturulabilecek. Başvuruların ardından ekim ayının ilk haftası eğitimlerin başlayacak ve haziran ayına kadar bir eğitim ve öğretim dönemi boyunca dersler devam edecek. Değerler eğitimi programında öğrenciler; namaz, dua, sureler, güncel dini meseleler, peygamberler tarihi, birebir Kur’an-ı Kerim eğitimi alacak. Temel İslami ilimler eğitimi programında ise öğrenciler; Arapça, fıkıh, siyer, kelâm, İslam tarihi, tefsir ve usûlû, hadis ve usûlû, hafızlık tekrar eğitimi alacak.
Altay’dan 2 maçlık mağlubiyet serisi
23 Eylül 2024 Pazartesi - 10:23 Altay’dan 2 maçlık mağlubiyet serisi Altay, TFF 2. Lig Beyaz Grup’taki 5. hafta mücadelesinde Tuzlaspor’a 2-1 mağlup olarak üst üste ikinci yenilgisini aldı. TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altay, 5. hafta mücadelesinde Tuzlaspor’a konuk oldu. Rakibine 2-1 mağlup olan siyah-beyazlılar, bu sezon üst üste ikinci yenilgisini aldı. Altay Teknik Direktörü Gökhan Karaaslan da karşılaşmaya dair değerlendirmelerde bulundu. Ortaya koyduklarının oyunun karşılığının 3 puan olduğunu dile getiren Karaaslan, “İkinci yarıda skoru bulup maça ortak olmuşken 3 kez çizgiden çıkartılan ve 2 direkten dönen topumuzun olduğu bir oyundan mağlup ayrıldık. Son ana kadar mücadele eden oyuncularıma teşekkür ediyor, hepsiyle ayrı ayrı gurur duyuyorum” dedi. Karaaslan, hakemden şikayetçi Altay Teknik Direktörü Gökhan Karaaslan, müsabakanın hakeminin yönetiminden memnun olmadığını ifade ederek, “Rakibimizin özellikle 2. yarıda zaman geçirmeye yönelik sergilediği tutuma ayak uyduran ve oyunculara uyarıda dahi bulunmak için 90. dakikayı bekleyen hakemlere yönelik sarf ettiğim ‘zahmet ettiniz’ kelimesi yüzünden kırmızı kartla oyun dışına çıkarıldım. Bu kararı anlamsız ve adaletsiz bulurken raporlarında sunacakları gerekçeyi merakla bekliyorum. Takımımızın oynadığımız oyunun üzerine koyarak devam edeceğini ve istenen sonuçları önümüzdeki haftalarda alacağımıza kimsenin şüphesi olmasın. Bizleri deplasmanda da yalnız bırakmayan taraftarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.
’Yaşamı Sahiplen Destek Büyükşehir’den kampanyası ilgi görüyor
23 Eylül 2024 Pazartesi - 10:21 ’Yaşamı Sahiplen Destek Büyükşehir’den kampanyası ilgi görüyor Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı ’Yaşamı Sahiplen Destek Büyükşehir’den kampanyası kapsamında 52 köpek ve 32 kedi sahiplendirildi. Kampanya çerçevesinde son olarak Kaşlı Geçici Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nden Turan Küpeli ve Ahmet Başer birer köpek sahiplendi. Büyükşehir Belediyesinin 23 Ağustos’ta başlattığı, Başkan Vahap Seçer tarafından da tanıtımı yapılan ’Yaşamı Sahiplen Destek Büyükşehir’den kampanyası sürüyor. Büyükşehir Belediyesinin mama, bakım ve veteriner ücretleri dolayısıyla sahiplenme sayılarında yaşanan düşüşü de göz önünde bulundurarak, sahiplenmeye teşvik edecek pek çok kolaylık sağladığı kampanya çerçevesinde kısa sürede 52 köpek ile 32 kedi sahiplendirildi. "Bireysel sahiplenme sayılarında artış var" Sahipsiz Hayvanlar Şube Müdürü Hünkar Yıkılmaz, kampanya çerçevesinde Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ birimleri yerleşkelerine en az birer köpek sahiplendirmeye başladıklarını söyledi. Bireysel sahiplenme sayılarında da artış olduğunu ifade eden Yıkılmaz, "Ekonomik sıkıntılardan dolayı insanların hayvan bakımını maddi olarak üstlenemeyeceğini düşünmesi, sahiplenme oranını yıllık bazda son derece düşmüştü. Ağustos ayı başına kadar toplam 300 civarında kedi ve köpek sahiplendirmesi mevcutken, şu an ciddi bir artış var" dedi. sahiplen.mersin.bel.tr adresi üzerinden, sahiplendirilecek kedi ve köpekler hakkında bilgi alınabileceğini vurgulayan Yıkılmaz, "Çok sayıda vatandaşımız kampanya kapsamında köpek sahiplenmek için bakımevimize geliyor. Özellikle köpeklerde mama sorunu, veteriner hekim ve ilaç ücretlerinin pahalı olmasından kaynaklanan sorunlardan dolayı köpek sahiplenme sayısında ciddi bir azalma vardı. Aynı zamanda sahipli olan köpeklerin de maalesef bakımevlerine veya sokağa terk edilmesi söz konusuydu. Bu konuda vatandaşlarımız kampanyadan son derece memnun" diye konuştu. "Bakımevlerinde ilgiye ve sevgiye muhtaç çok fazla hayvan var" Kampanya kapsamında Kaşlı Geçici Hayvan Bakımevi’nde Rottweiler cinsi bir köpek sahiplenen ve ismini Roze koyan Turan Küpeli de bir cana yuva olmaktan dolayı son derece mutluluk duyduğunu ifade etti. Küpeli, "Bakımevindeki personel mama desteği verdi. 2 yıl boyunca aşı ve herhangi bir sorunda ameliyat desteği vereceklerini de söylediler. Özellikle hayvan beslemek isteyen, ancak maddi durumu olmayanlar için çok iyi bir uygulama. Barınakta Roze’u gördüm ve aramızda bir sıcaklık hissettim. Bunun üzerine sahiplenmek istedim" dedi. Yeni kısırlaştırılan Roze’un 1,5 yaşında olduğunu belirten Küpeli, "Büyük ırk olduğu için evde beslenmez deniliyor. Ama bu yetiştirme tarzına bağlı. Havlaması, saldırması veya zararı yok. Çok uysal ve akıllı bir köpek. Herkesle çok iyi anlaşıyor3 diye konuştu. Satın almak yerine bir can dostu sahiplenmenin önemine değinen Küpeli, hayvan bakımevlerinde gerçekten ilgiye ve sevgiye muhtaç çok fazla hayvan olduğuna kaydetti. "İmkanı olan herkes bir canlıya sahip çıkmalı" Jack Russell Teriyer melezi Moly’i sahiplenen hayvanseverlerden Ahmet Başer ise hayvanları çok sevdiğini belirterek, baktığı bir köpekleri daha olduğunu ifade etti. 6 aylık olan Moly’nin kendilerine hemen alıştığını kaydeden Başer, "İmkanı olan herkes sadece köpek değil; kedi de olabilir, kuş da olabilir bir canlıya sahip çıkmalı. Biz bunu yaparak, gerçekten manevi bir haz alıyoruz. Kafamızı yastığa koyduğumuz zaman, rahat uyuyabiliyoruz. Çünkü sonuçta bir can kurtarıyorsunuz. Bu tek bir kişinin yapabileceği bir şey değil. Toplum olarak buna el attığımız zaman, her şey daha güzel olur" dedi. Kampanya kapsamındaki destekler Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılan kampanya kapsamında sahiplenilen köpeklerin 2 yıl süreyle günlük kuru mama ihtiyaçları belirli periyotlarla karşılanacak. Ayrıca 3 ayda bir iç ve dış parazit ilaçları uygulanırken, 6 ayda bir pet kuaför hizmeti verilecek. Yılda bir kez kuduz aşısı uygulamasının yapılacağı kampanya çerçevesinde, yavruyken sahiplenilen köpeklerin kısırlaştırılması da Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak. Mersin Veteriner Hekimler Odası ile yapılan protokol doğrultusunda, anlaşmalı veterinerlerde yapılacak operasyonlar ve her türlü müdahaleler de yüzde 25 indirimli olacak.
Elazığ’dan Gaziantep’e ’fıstıklı’ gözdağı
23 Eylül 2024 Pazartesi - 10:21 Elazığ’dan Gaziantep’e ’fıstıklı’ gözdağı Elazığ’da 32 dönüm alan üzerinde kurulan Antep fıstığı ağaçlarında hasat başlarken, toplanan fıstıklar başta yurtdışı olmak üzere iç pazarda da yoğun ilgi görüyor. Elazığ merkeze 10 kilometre uzaklıkta bulunan Gümüşbağlar köyünde ikamet eden 4 çocuk 9 torun sahibi Mehmet Hanifi Türkay (69), kentte bir ilke imza attı. Sanayide yedek parça üzerine 35 yıldır esnaflık yapan ve çevredekilerin ‘Mehmetçik’ lakabıyla tanıdığı Türkay, 29 yıl önce hobi olarak fıstık yetiştirmeye başladı. O dönemlerde Gaziantep’ten aldığı destekle menengiç ağaçlarına yaptırdığı aşıyla üretime başlayan Türkay, şu anda 32 dönüm arazi üzerine 2 bin ağaçla fıstık üretimi yapıyor. Elazığ’da bir ilki başararak rengi ve aromasıyla, kaliteli ve lezzetli ürünler elde eden Türkay, fıstığın başkenti olan Gaziantep’teki fıstık ihracatçılarının da ilgisini çekti. Yıllık ortalama 3 ton fıstık rekoltesi elde eden Türkay’ın ürünleri, ABD başta olmak üzere yurt dışından birçok ülkeye ihraç ediliyor. Öte yandan tarla sahibi Türkan, Elazığ’da üretilen Antep fıstıklarının Gaziantep’te üretilen fıstıklardan daha kaliteli olduğunu savundu. "Gaziantep’in adı var, bizim fıstıklarımız daha güzel" 32 dönüm alanda 2 bin adet Antep fıstığı ağacı olduğunu belirten tarla sahibi Mehmet Hanifi Türkay, “Burada üretilen fıstıklar çok kalitelidir. Gaziantep’in adı var ama bizim fıstığımızın kalitesi daha iyi. Burada fıstıkları toplayan arkadaşlarımız, temizledikten sonra Avrupa ve özel müşterilerine gönderiyor. Kalite yönünden çok kalite bir Antep fıstığına sahibiz. Çalışmalar 4 gündür başladı. Burada toplanan Antep fıstıkları Adıyaman’ın Besni ilçesine gidecek. Orada işlendikten sonra satışı yapılacak. Bu sene geçen seneye oranla rekolte daha fazla. Geçen sene bin 750-2 bin arasıydı bu sene ise daha fazla bekliyoruz. Hasada sabah saat 06.30’da başlıyoruz akşam saat 17.00’a kadar çalışıyoruz. Şuan burada 15 kişi çalışıyor yarın 20 kişi daha gelecek. Toplamda 35 kişiyle hasadı gerçekleştiriyoruz. Elazığ’da Gaziantep’in menengiç dedikleri bizim de burada sakız ve Harput yöresinde çedene dedikleri ağaçlara aşı yaptık. Gaziantep’ten aşı yapan arkadaşları getirdim ve ağaçları aşıladılar. Kalitemizin güzel olmasının tek nedeni, hava şartlarıdır. Gaziantep’in havası sıcaklar bir anda bastırdığı için bitkiyi hemen olgunlaştırıyor. Bizim burada hava serin olduğu için fıstık yavaş yavaş olgunlaşıyor. Bundan dolayı aroma ve kalite yönünden bizim buranın fıstığı daha iyidir. Gaziantep’te bu kalitede fıstık yok. Adamlar orada ürettikleri fıstığı Avrupa’ya gönderemiyor fakat bizim buradan aldıkları fıstıkları Avrupa’ya gönderiyorlar. Bizim buranın fıstıklarının kaliteli olmasının tek sebebi hava şartlarıdır. Yoksa ürün de aynı ağaçta aynı” dedi. Aldıkları fıstıkları Gaziantep’e götürdüğünü belirten Mehmet Gezer ise “Orada kavurduktan sonra kurutuyorum. Ondan sonra yurtdışı başta olmak üzere baklavacılar ve dondurmacılara satışını gerçekleştiriyoruz. Buranın Antep fıstığının kalitesi çok güzel. Fıstık iyi olduğu için buraya geldik ve toplayıp götüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Basketbol oynarken kolu tele takılan küçük kız kanlar içinde kaldı
23 Eylül 2024 Pazartesi - 10:22 Basketbol oynarken kolu tele takılan küçük kız kanlar içinde kaldı Antalya’da bir parkta 12 yaşındaki küçük kız basketbol oynarken kolunun tele takılması sonucu yaralandı. Hastaneye kaldırılan ve koluna 24 dikiş atılan küçük kızın annesi, olay sonrası göz yaşlarına hâkim olamayarak, “Bu olaydan kim sorumluysa şikâyetçiyim” dedi. Olay, geçtiğimiz hafta Kepez ilçesinde bulunan bir parkta meydana geldi. İddiaya göre, Şerife ve Ramazan Okudan çiftinin 12 yaşındaki ortaokula giden kızı Meltem Deniz Okudan, basketbol oynarken top bir anda saha dışına çıktı. Topu aldıktan sonra saha içerisine tekrar girmek isteyen küçük kız, parkın girişinde bulunan tellere takıldı. Kıyafetinin takıldığını düşünen Meltem, bir anlık refleksle kendisini çekince sağ kolu yırtıldı. Arkadaşları hemen durumu fark ederek Okudan’ı bir banka oturtup su içirmeye çalıştılar. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, küçük kızı ambulansla hastaneye kaldırdı. “Bu olaydan kim sorumluysa şikâyetçiyim” Olayın ardından parkta güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiği vurgulayan anne Şerife Okudan, gözyaşlarına hakim olmayarak olayı şu şekilde anlattı: “Geçtiğimiz Pazartesi günü akşam saat 18.45 sıralarında kızımı parka göndermiştim. Parkta gördüğüm manzara sonrası şok oldum. Kızım top oynamak için sahanın içerisine giriyor daha sonra top sahanın dışına çıkıyor, topu alıp içeri girmek isterken kapı girişindeki çıkıntı tele kolu takılıyor ama kıyafetinin takıldığını zannediyor ve sert bir şekilde çekmek isterken kolunun bir kısmı yırtılıyor. Sonra bakıyor kazakta hiç bir şey yok. Ardından biz babasıyla buraya geldik ve olayı gördüğümüzde şok olduk. Bugün benim çocuğuma olduysa yarın başka birisinin çocuğuna da olabilir. Küçük çocuklarımız da bu sahaya giriyor. Şu sahanın içerisine bakarsak zaten tamamen ihmalkârlık burası. Ben bu olayda kim sorumluysa şikâyetçiyim.” “Bu şekilde bir saha istemiyoruz” Çocuğunun kolunda 24 tane dikiş atıldığını ve yarasının derin olduğunu ifade eden anne Okudan, “Bu tel yüzüne de gelebilirdi, yüzünde de bir yara oluşabilirdi, iki gün sonra aynaya baktığı zaman psikolojisi daha da ok bozulabilirdi. Bütün arkadaşlarından utanacaktı. Bu şekilde bir saha istemiyorum. Zaten hepsinden şikayetçi oldum. Çocuk şube de geldi buraya, fotoğraflarımızı çekti. Şuan hala kapıdaki telde kızımın et parçası duruyor. Kızım 15 gün sonra plastik cerrahi bölümüne gidecek, umarım büyük bir şey diye her gün dua ediyorum. Bu ihmalkarlık bir an önce düzeltilsin ve başka anne babalar ağlamasın. Bu olay kızımda travma haline geldi. Bir gün hastanede kaldık. Oradaki hemşireler bizlerle çok ilgilendi, şimdi her iki güne bir pansumanını yaptırıyoruz ve on gün sonra da plastik cerrahiye gideceğiz” dedi. Küçük kız yaşadığı anları anlattı Meltem Deniz Okudan, kazanın nasıl gerçekleştiğini şöyle ifade etti: “Sahanın içinde top oynuyorduk, top dışarı kaçtı. Dışarı çıkıp topu almak istedim ama kapı girişindeki tele takıldım. Kıyafetim takıldı zannettim. O an acı hissetmedim ama kanama oldu. Arkadaşlarım hemen yardım etti." Okudan ailesi, olay sonrası durumu ilgili mercilere bildirdi. Antalya İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı çocuk şube ekipleri olay yerinde incelemelerde bulunarak, kazanın oluştuğu alanın fotoğraflarını çekti. Aile, ayrıca parkta güvenlik önlemlerinin artırılmasını ve tehlikeli alanların daha dikkatli bir şekilde düzenlenmesini talep etti.