Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
YEREL HABERLER
Kadın çiftçilere budaması anlatıldı
11 Ocak 2025 Cumartesi - 09:05:08
DÜZCE(İHA) – Düzce’de başlatılan Tarımda Kadın Eli Projesinde meyve ağaçlarında budamanın nasıl yapılacağı anlatıldı. Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nın koordinatörlüğünde faaliyetlerini sürdüren TOBB Düzce İl Kadın Girişimciler Kurulu ve Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğiyle başlatılmış olan Tarımda Kadın Eli Projesi’nin eğitim aşaması devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman İl Müdürü Esra Uzun, TOBB Düzce İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Gökçe Ülkü Altay ve kursiyerlerin katılım sağladığı eğitimde doğru aşılama yöntemleri, toprak seçimi, fidan üretim metotları ve doğru budama yöntemleri hakkında bilgiler verildi.
11 Ocak 2025 Cumartesi - 09:04
Tarım öğretiminin 179. Yılı kutladı
Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından tarım öğretiminin yıl dönümü dolayısıyla “Türkiye’de Tarım Öğretiminin 179.Yılı” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Tarım biliminin önemi, tarihi ve geleceğine yönelik farkındalığı artırmayı amaçlayan etkinlik, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ’ın Konuralp Yerleşkesi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başladı. Ziraat Fakültesi Dekanı ve Fakülte akademisyenlerinin katılımıyla gerçekleşen programda, saygı duruşu gerçekleştirildi ve İstiklal Marşı okundu. Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Konferans Salonu’nda devam eden etkinlik kapsamında Ziraat Fakültesi Bölüm Başkanları tarafından bir panel düzenlendi. Panele; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlhan Genç ve Prof. Dr. Ali Öztürk, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Kara, Araştırma Dekanım Prof. Dr. Emine Tekin, fakülte akademisyenleri ile ziraat emekçileri katılım sağladı. Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Dekan Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ, 10 Ocak 1846 tarihinde ilk ziraat mektebinin açılmasıyla 10 Ocak’ın her yıl kutlanmaya başlandığını ifade etti. Düzce Üniversitesi’nde geleneksel olarak düzenlenen bu kutlamaların bir parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ, Osmanlı’dan Cumhuriyet Dönemi’ne kadar ziraatin ekonomideki yerinin büyük önem arz ettiğini söyledi. Ziraat Fakültesi’nin kuruluş dönemi ve tarihçesine de değinen Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milli ekonominin temeli ziraattir” sözüne dikkat çekti. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif ve Ziya Gökalp gibi önemli isimlerin ziraat mekteplerinden mezun olduğuna dikkat çekerek ziraat biliminin onların düşünce ve fikir hayatına önemli etkileri olduğunu söyledi. Ankara’da bulunan devlet üretme çiftliklerine gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında edindiği tecrübe ve bilgileri katılımcılara aktaran Prof. Dr. İlhan Genç, ziraat biliminin ekonomimiz için vazgeçilmez bir değer olduğunu vurguladı. Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesinin dünü, bugünü ve yarını Ziraat Fakültesi Bölüm Başkanlarının konuşmacı olarak yer aldığı “Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesinin Dünü, Bugünü ve Yarını” başlıklı panel programı ile devam eden etkinlikte; Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emine Demir, Bitki Koruma Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmet Yıldırım, Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Güngör, Tarımsal Biyoteknoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ersin Demir ve Biyosistem Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Emre Tunca söz aldı. Fakültede yer alan bölümlerin eğitim programları, bilimsel çalışmaları ve araştırma faaliyetleri hakkında kapsamlı bilgiler sunan Bölüm Başkanları, bölümlerin faaliyet gösterdikleri bilim dalları, gerçekleştirdikleri projeler, bilimsel araştırmalar ve yayınları hakkında da önemli veriler sunarak alanlarında yürütülen faaliyetlerin derinlemesine bir değerlendirmesini yaptı. Panel, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlhan Genç ve Prof. Dr. Ali Öztürk ile Genel Sekreter Nihat Yıldız’ın konuşmacılara plaket ve belge takdimi ile son buldu.
11 Ocak 2025 Cumartesi - 09:04
Esenyurt Belediyesi taziye hizmeti ile vatandaşların yanında
Esenyurt Belediyesi, cenazesi olan vatandaşlara ücretsiz taziye hizmet sunuyor. Taziye hizmetleri ekibi, ulaşım, taziye çadırı, masa, sandalye gibi gerekli tüm eşyaların yanı sıra taziye yemeği ve çeşitli ikramlıklarla yakınını kaybeden vatandaşların yanında oluyor. Esenyurt Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü bünyesinde kurulan taziye hizmetleri ekibi haftanın 7 günü hizmet veriyor. Ekipler, talepler doğrultusunda taziye evlerine masa, sandalye, çadır, çay kazanı gibi gerekli eşyaların yanı sıra taziye yemeği ile çay şeker gibi ikramlık malzemeleri ulaştırıyor. Hizmet kapsamında vefat eden kişilerin yakınlarına ulaşım desteği de sunuluyor. Belediyenin tahsis ettiği otobüslerle şehir içindeki ya da şehir dışındaki defin işlemlerinin gerçekleşeceği mezarlığa götürülen ailelerin, ölen yakınlarına karşı son görevlerini yapmalarına yardımcı olunuyor. Defin işlemlerinin ardından cenaze evine giden taziye personelleri, dua okuma ve psikolojik destek gibi hizmetlerle vatandaşları zor gününde yalnız bırakmıyor. “Cenaze yakınlarına her türlü desteği sağlıyoruz” Vatandaşlara acılı günlerinde her türlü desteği sunmaya çalıştıklarını ifade eden Esenyurt Belediyesi Saha Organizasyon Şefi Hikmet Özdemir, “Yakınlarını kaybeden vatandaşlarımız, Belediyemizin kurumsal hattını arayarak taleplerini iletiyor. Bu doğrultuda en hızlı şekilde vatandaşlarımıza ulaşarak, masa, sandalye, çadır, yemek, çay kazanı ve imam gibi taleplerini karşılıyoruz. Ayrıca defin işlemleri için araç talebinde bulunan cenaze yakınlarının şehir içi veya şehir dışı ulaşımlarını sağlıyoruz. Taziye hizmetinden faydalanmak isteyen vatandaşlarımız, belediyemizin 444 0 411 numaralı çağrı merkezini arayarak başvuruda bulunabilir” dedi.
11 Ocak 2025 Cumartesi - 09:03
Yurtta hava durumu
Yapılan son değerlendirmelere göre, ülke genelinin parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara, Ege (Afyonkarahisar hariç), Batı Karadeniz, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu, Şırnak çevrelerinin yağmur ve sağanak, Bitlis, Van ve Hakkari çevrelerinin karla karışık yağmur ve kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre yağışların; İstanbul, Kocaeli, Yalova, Tekirdağ ve Kırklareli çevreleri ile Çanakkale ve Balıkesir’in kuzey kesimlerinde yer yer kuvvetli olması bekleniyor. Ülkemizin iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don ile birlikte pus ve yer yer sis hadisesinin görüleceği tahmin ediliyor. Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinin yüksekleri ile Doğu Anadolu’nun yüksek ve dik yamaçlarında çığ tehlikesi bulunuyor. Hava sıcaklığının Marmara ile Güneydoğu Anadolu’da 3 ila 7 derece azalacağı, diğer yerlerde önemli bir değişik olmayacağını ve mevsim normallerinin üzerinde seyredeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın ise genellikle güney, zamanla Marmara’da kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, gece saatlerinde yağmur ve sağanak yağışlı 10 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı 10 (Yağışların, gece saatlerine kadar yer yer kuvvetli olması bekleniyor.) İzmir: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 18 Adana: Parçalı ve az bulutlu 19 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, gece saatlerinde sağanak yağışlı 18 Samsun: Parçalı ve az bulutlu 17 Trabzon: Parçalı ve az bulutlu 14 Erzurum: Parçalı ve az bulutlu -1 Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, öğle ve akşam saatlerinde yağmurlu 8
10 Ocak 2025 Cuma - 13:14
Iğdır’da 10 günde 77 kilometrelik yol kardan temizlendi
Iğdır İl Özel İdaresi karla mücadele ekipleri yoğun mesai harcayarak kapanan köy yollarını açıyor. Iğdır İl Özel İdaresi karla mücadele ekipleri, kışın zorlu ortamında vatandaşların mağdur olmaması için gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürüyor. Ekipler, 10 gün süresince yüksek rakımlı köylerde karla kaplanan 77 kilometrelik yolu temizleyerek, ulaşımı yeniden sağladı. Karla mücadele çalışmalarına devam eden ekipler, Iğdır’ın en yüksek köy yollarında da benzer çalışmalar yaparak, bölgede yaşayanların ulaşımda herhangi bir zorlukla karşılaşmaması için yoğun bir şekilde mesai harcıyor.
10 Ocak 2025 Cuma - 13:14
Marmara Denizi’nde müsilajın nedeni belli oldu
Uludağ’ın güneyinden akan ve Bursa ovasını tek başına besleyen Nilüfer Çayı’nın Marmara Denizi’ndeki müsilajı tetiklediği ortaya çıktı. Prof. Dr. Mustafa Sarı yaptığı açıklamada, “Nilüfer Çayı Marmara’ya zehir taşıyarak müsilajı tetikliyor” dedi. Son dönemde Marmara Denizi’nin 5 ila 25 metre derinliklerinde yeniden görülen müsilajın neden oluştuğu hakkında çalışmalar yapan uzmanlar 3 ana neden üzerinde durdu. İklim değişimine bağlı su sıcaklığındaki artış, dip sularının sıcaklıklarında gözlenen homojenlikle karakterize olan kararlı durağanlık ve Marmara Denizi’ne noktasal ve yayılı kaynaklardan ulaşan kirlilik yani azot ve fosfor yükünün yüksekliği nedenlerinin müsilaj oluşumunun ana temelleri olarak görüldü. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Bursa’nın önemli su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Çayı’nda araştırmalarda bulundu. Nilüfer Çayı’nın 3 stratejik noktasında çalışmalar yapan Prof. Dr. Sarı, oksijen miktarı 0,14-1,12 mg/l olarak ölçü. Nilüfer Çayı’nın şu an itibarıyla 4. sınıf su kalitesine sahip olduğunu ve acil eylem planı oluşturulması gerektiğini vurguladı. Sarı, ayrıca tarımsal sulama yapılmasının da önlenmesi gerektiğini ifade etti. Nilüfer Çayı’na akan atıklar yüzde 95 oranında filtreleniyor Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı yaptığı açıklamada, “Nilüfer Çayı, Uludağ’ın eteklerinden doğan çok sayıda küçük akarsuyun bir araya gelmesiyle oluşmuş yan kollarla birlikte ise 200 kilometre uzunluğa sahip, Susurluk Havzası’nın alt havzası niteliğinde bir akarsudur. Uludağ’ın eteklerinde içme suyu olarak kullanılan Nilüfer Çayı’nın Çapraz Çay’a karıştığı yerde esasında suyla ilgisi olmayan bir atık karışımı haline geldiği görülmektedir. 20’den fazla lisansüstü teze ve 100’den fazla bilimsel makaleye konu olan Nilüfer Çayı ülkemizde en kirli akarsulardan birisi olarak kabul edilmektedir. Resmi veriler dikkate alındığında evsel ve endüstriyel atıkların yüzde 95 oranında arıtıldığı görülmektedir. Bu verilere göre Nilüfer Çayı’nın tertemiz akıyor olması beklenilen bir durumdur. Ancak Nilüfer Çayı’nın kent merkezi içindeki kolları veya doğrudan kendisi üzerindeki köprülerden geçerken görülen simsiyah sıvı (su denilemez) ve korkunç koku nereden gelmektedir? Nilüfer Çayı ile ilgili çözüm yaklaşımlarında bu çelişkilere cevap verilmeden yapılacak her uygulama sonuçsuz kalacaktır. Bu soruya cevap bulmak amacıyla, 15 Temmuz 2024 tarihinde su kalitesinin en önemli parametrelerinden olan çözünmüş oksijen miktarını Marmara Denizi’ne ulaşmadan hemen önce Çapraz Çay’a karıştığı yerden Uludağ eteklerine kadar Nilüfer Çayı boyunca ölçtüm. Çapraz Çay’a karıştığı nokta ile Bursa kent merkezine girişi temsil eden Hayırlar Köprüsü ile Balat Köprüsü arasındaki istasyonlarda ölçülen çözünmüş oksijen miktarı 0,14-1,12 mg/l arasındadır” ifadelerini kullandı. “Müsilajın felaket boyutuna çıkmasını önlemenin tek yolu Marmara Denizi’nin kirlilik yükünün azaltılmasıdır” Marmara Denizi’nde müsilaj tehlikesinin önüne geçmek için öncelikli olarak Nilüfer Çayı’nın temizlenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Tüm istasyonlar birlikte değerlendirildiğinde Uludağ eteğinde, kentin girişinde temiz su bölgesinde ölçülen 16,2 mg/l çözünmüş oksijenin, kentin içinde yaklaşık 30 km yol aldıktan ve irili ufaklı atık kanalına dönüşmüş akarsuları bünyesinde toplayarak kenti terk ederken Balat Köprüsü istasyonunda neredeyse tamamen tükendiği, 0,14 mg/l değerine düştüğü görülmektedir. Müsilajın yeniden ortaya çıktığı ve bütün Marmara Denizi’nin 5-25 m derinliklerini örümcek ağı gibi sardığı şu günlerde müsilajın neden kaynaklandığına ilişkin soru tüm kamuoyunu meşgul etmektedir. Müsilaj oluşumuna onlarca faktör katkı sağlasa da üç tetikleyici bir araya geldiğinde felaket boyutunda müsilaj ortaya çıktığı artık bilinen bir durumdur. Bu üçlü tetikleyicinin birincisi kuşkusuz iklim değişimine bağlı su sıcaklığındaki artış, ikincisi deniz şartlarında özellikle yüzeyle dip sularının sıcaklıklarında gözlenen homojenlikle karakterize olan kararlı durağanlık, üçüncüsü ise Marmara Denizi’ne noktasal ve yayılı kaynaklardan ulaşan kirlilik yani azot ve fosfor yükünün yüksekliğidir. Deniz suyu sıcaklıklarını ve deniz şartlarındaki kararlı durağanlığı kontrol etmek mümkün olmadığına göre esasında müsilajın felaket boyutunda ortaya çıkmasını önlemenin tek yolunun Marmara Denizi’nin kirlilik yükünün azaltılmasından kaynaklandığı açıktır. Bu günlerde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan denetimler ile belediyelere yönelik yapılan uyarılar geç de olsa yerindedir ve önemlidir. Ancak yapılan ölçümlere göre Nilüfer Çayı kirlenmiş 4. sınıf sulara sahip bir atık kanalı fonksiyonu üstlenmiştir. Bu durum kabul edilemez. Her ne kadar zaman zaman yapılan toplantılar ve eylem planlarında Nilüfer Çayı’nın 2. sınıf su kalitesine kavuşturulması hedeflenmiş olsa da şimdiye kadar kayda değer bir iyileşme sağlanamadığı açıktır” dedi. “Nilüfer Çayını’nda tarımsal sulamanın önüne geçilmeli” Nilüfer Çayı’nın kurtarılması için yapılması gerekenleri sıralayan Prof. Dr. Sarı, “Bölgede her gün yenisi faaliyete başlayan OSB’ler, kaçak evsel ve endüstriyel deşarjlar, bireysel sanayi tesisleri, yoğun hayvansal ve bitkisel üretim işletmeleri ile gıda endüstrisinin mevcudiyeti dikkate alındığında Nilüfer Çayı için önlemlerin acilen alınması bir zorunluluktur. Çayın uzun yıllar kurak mevsim ortalama debisi dikkate alınarak, çaya deşarj edilecek toplam maksimum yükler yeniden belirlenmelidir. Sorun tek başına organik kirlilikten kaynaklamadığı için sadece azot-fosfor sınırlaması yeterli olmayacaktır. Azot-fosforun yanında mutlaka ağır metal, tuzluluk ve renk parametrelerini de kapsayan yeni bir deşarj kısıtlamasına gidilmesi şarttır. Nilüfer Çayı halihazırda 4. sınıf su kalitesine sahiptir. Yani aşırı kirlenmiş bir sudur. Böyle sular tarımsal sulamaya uygun değildir. Oysa gözlemler esnasında sayısız su motoruyla su çekilerek sulama yapıldığı görülmüştür. Nilüfer Çayı’nın tarımsal sulama amacıyla kullanımı, su kalite sınıfı iyileşinceye kadar derhal önlenmelidir. Halihazırda Nilüfer Çayı’na atık deşarj eden bütün işletmeler bellidir. Nilüfer Çayı’nın mevcut durumu debiden bağımsız olarak ruhsat şartlarındaki taahhütlere uyulmadığını göstermektedir. Denetimlerle bu işletmelerin vakit geçmeden Nilüfer Çayı’nı kirletmeleri önlenmelidir. Nilüfer Çayı için tüm tarafların katılımıyla yeni bir Acil Eylem Planı hazırlanmalı, uygulama süresi belirtilmeli ve uygulamalar herkes tarafından şeffaf olarak izlenebilmelidir. Nilüfer Çayı’nın kirlilikten kurtarılması için merkezi yönetim, yerel yönetim, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların topyekûn iş birliği yapması şarttır” ifadelerine yer verdi.
10 Ocak 2025 Cuma - 13:14
Bakan Fidan: “Suriye konusunda hikayemiz yeni başlıyor”
Taksim’de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yerli ve yabancı basın kuruluşları temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantının ardından açıklama gerçekleştiren Bakan Fidan, “13 yıldır Suriye konusunda mesai harcamış biri olarak bu sonucu görmek hepimizi memnun etti. Ancak ‘Suriye konusunda hikayemiz yeni başlıyor’ diyebilirim. Türkiye bekasına yönelik tüm tehditleri kaynağında yok etme gücüne, kapasitesine ve her şeyden önemli olan kararlılığa sahiptir. Bugün geldiğimiz noktada bölücü örgüt ve Suriye’deki uzantıları için artık yolun sonu görünmektedir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Eski düzen devam etmeyecek. Suriye’deki yeni düzende artık hiç kimsenin ama ve fakatlı ifadeler kullanma lüksü yoktur” dedi. Taksim’de bir otelde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yerli ve yabancı basın kuruluşları temsilcileri ile bir araya geldi. Basın toplantısının ardından açıklama yapan Bakan Fidan, "Bildiğiniz gibi 2024 bölgesel ve küresel anlamda fevkalade gelişmelere sahne oldu. Buluşmamız vesilesiyle hem geride bıraktığımız yılın muhasebesini yapmak hem de dış politika vizyonumuzu sizlerle paylaşmak istiyorum. 2024 yılında bölgemiz güç dengesini adeta yeniden şekillendirebilecek nitelikte jeopolitik kırılmalara sahne oldu. Küresel anlamda da sıcak çatışmaların ve büyük güç rekabetinin damga vurduğu bir yıl yaşadık. Bölgemiz artık savaşlardan ve çatışmalardan yorulmuş durumda. Kalıcı barış, dayanışma ve işbirliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Zamanın ruhu dayanışmayı, kalkınmayı, bölge kaynaklarını iyi kullanmayı ve işbirliğini artık zorunlu kılmaktadır. Biz de tam bu nedenle; Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla dış politikamızın ana eksenine bu prensipleri koyduk. Komşularımızla güçlü ortaklıklar kurmaya odaklandık. Batımızda Balkanlar ve Avrupa ile Doğumuzda Orta Doğu ile Kuzeyimizde Karadeniz ile Güneyimizde Afrika ile ittifakları bu yıl da güçlendirmeye devam ettik. Bu doğrultuda yoğun ve ön alıcı bir diplomasi trafiği yürüttük. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu ile şekillenen Türkiye eksenli bağımsız ve milli dış politikayla ülkemiz etkin ve saygın bir uluslararası aktör olarak bölgesinde öne çıktı. Yurt içinde ve dışında çok sayıda yabancı muhatabımızla geçtiğimiz yıl da istişarelerde bulunduk. Yeni işbirliği mekanizmaları tesis ettik. Dışişleri Bakanlığımızın merkez ve yurtdışı teşkilatı tüm kurumlarımızla eşgüdümlü ve uyum içinde çalışarak dış politika hedeflerimize doğru önemli mesafeler kat ettik. Aktif dış politikamızda sadece bugünün gelişmelerine etki etmekle kalmıyor, stratejik öngörü ile geleceği de mümkün olduğunca kurgulamaya çalışıyoruz. İçinde bulunduğumuz konjonktürde Türkiye’nin atıl ve reaksiyonel bir dış politika izleme seçeneği yok. Bu nedenle güçlü dış politika araçlarımızla desteklenen dış politikamızı, uzak görüşlü ve ön alıcı bir diplomasi aklıyla yürütmeye devam ediyoruz. Bunu yürütürken dış politikamızı çok katmanlı diplomatik hamlelerle ilerletiyoruz. Güvenlik ve savunma, bağlantısallık, ekonomi, ticaret, enerji, sosyal ve dijital katmanların her birinde artık bir projemiz, bir senaryomuz, bir teklifimiz bulunmaktadır. Donmuş ve sıcak çatışmaların ortasında olmamız nedeniyle tabiatıyla özellikle bölgemizde güvenlik katmanı öncelik haline geldi. Bir müddet daha bu devam edecek. İstikrar ve barış sağlanana kadar. Aynı zamanda enerji, ulaştırma, ticaret, dijital alanlarda hızlanan bağlantısallık projelerinin ve koridorlarının tam merkezinde yer almaktayız. Bunları ileri seviyelere taşımak için de gayret ediyoruz. Ekonomi ve ticaret katmanında Avrupa Birliği, Orda Doğu, Orta Asya ve Afrika ile ticaret ağlarımızı yaygınlaştırarak ekonomik işbirliği mekanizmalarını geliştirmekteyiz. Sosyal katmanda turizm, eğitim, kültür, spor faaliyetleri gibi çeşitli sosyal etkileşimlerin nitelikli olmasını dış politika önceliğimiz olarak görmekteyiz” ifadelerini kullandı. “Tarihin doğru tarafında yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz” 2024’ü özel kılan gelişmelerden birinin şüphesiz Suriye’de yaşandığı ifade eden Bakan Fidan, “Eli kanlı bir rejime karşı zorlu bir mücadele veren Suriyeli kardeşlerimiz 61 yıllık mezalimi sona erdirerek yeni bir dönemin temellerini attılar. 2011 yılından bu yana stratejik sabırla sürdürdüğümüz Suriye politikamızla tüm saldırılara, provokasyonlara ve engellemelere rağmen hakkı, adaleti ve insanlığı savunduk. ‘Haklının acelesi yok’ dedik. Bugün tarihin doğru tarafında yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz. Geçmişte Kırım’dan, Kafkasya’dan, Balkanlar’dan, Türkistan’dan, Irak’tan gelen kardeşlerimize gönlünü açan Türkiye’nin kapı komşumuz Suriye halkına karşı farklı bir tavır içinde olması zaten söz konusu olamazdı. Hamdolsun geldiğimiz noktada milletimize de , Suriyeli kardeşlerimize de mahcup olmadık. 13 yıldır Suriye konusunda mesai harcamış biri olarak bu sonucu görmek tabii ki hepimizi memnun etmiştir. Ancak ‘Suriye konusunda hikayemiz yeni başlıyor’ diyebilirim. Suriye halkı bu aşamada ülkenin yeniden imarı başta olmak üzere çeşitli büyük sınamalarla karşı karşıya. Rejimin devrilmesinden sonra bir hafta içinde açtığımız büyükelçiliğimizle ve sahada aktif çaba gösteren kurumlarımızla komşumuzun yeniden imar ve kalkınma çabalarına hızlı bir şekilde destek olmaya başladık. Suriye politikamızın ana eksenini oluşturan unsurlar, bugünde Suriye’nin istikrara kavuşturulmasının ana reçetesidir diye düşünüyoruz. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum; Türkiye’nin dış politikasında ana eksen barış, işbirliği, dayanışma ve refahtır. Türkiye2nin hiçbir ülkenin toprağında gözü olmadığı gibi herhangi bir gizli gündemi bulunmamaktadır. Cumhurbaşkanımızın liderlik tarzının ne kadar açık, doğru ve kararlı olduğunu hepimiz biliyoruz. Tarihin ve coğrafyanın bize yüklediği misyon gereğince adaletsizliğin ve zulmün karşısında durmayı bir borç biliyor, dış politikamızı da bu istikamette şekillendiriyoruz. Komşularımızdan ve bölge ülkelerinden de beklentilerimiz bu yönde olmaktadır. Diyoruz ki; gelin bölgemizde baskı ve tahakküm politikaları yerine işbirliği ve kalkınma kültürlü inşa edelim. Artık çatışma kültürünü, birbirine çelme takma kültürünü, bölgeyi geriletme kültürünü, halkı yoksulluğa itme kültürünü arkamızda bırakalım. Önümüzdeki dönemde de temennimiz Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazası temelinde geçiş sürecini kapsayıcı anlayışla tamamlanmasıdır. Tabii ki Suriye sahasının terörden arındırılması 2025’in temel önceliklerinden biri olacaktır. Dikkat ederseniz bu bölgede faaliyet gösteren tüm terör örgütlerinin ilk hedefi her zaman Türkiye olmakta. Terörle en etkin mücadeleyi de tabiatıyla yine ülkemiz yapmakta. Ama şunu açık ve net biçimde ifade edeyim; Türkiye bekasına yönelik tüm tehditleri kaynağında yok etme gücüne, kapasitesine ve her şeyden önemli olan kararlılığa sahiptir. Bugün geldiğimiz noktada bölücü örgüt ve Suriye’deki uzantıları için artık yolun sonu görünmektedir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Eski düzen devam etmeyecek. Suriye’deki yeni düzende artık hiç kimsenin ama ve fakatlı ifadeler kullanma lüksü yoktur” şeklinde konuştu. “Terörsüz Türkiye hedefimizi öyle veya böyle ama mutlaka Allah’ın izniyle gerçekleştireceğiz” Terörsüz Türkiye hedefi hakkında konuşan Bakan Hakan Fidan, “Ayrıca terörle mücadelede ikircikli bir tavır sergileyen ülkelerin son dönemde vuku bulan terör saldırılarından da bir ders çıkarması gerekmektedir. Bizi takip eden yabancı muhataplarımız ve ortaklarımız için tekrar vurgulamak isterim; terörün dini ve milliyeti yoktur. Terör örgütleri için Avrupa, Amerika veya Türkiye’nin bir farkının olmadığını artık hep birlikte görmek zorundayız. Önümüzdeki dönemde de DEAŞ terörüne karşı da PKK’ya karşı da ayrım yapmaksızın aynı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri üzere terörsüz Türkiye hedefimizi öyle veya böyle ama mutlaka Allah’ın izniyle gerçekleştireceğiz. Dış politika prensibimiz sadece terörle mücadeleye odaklı olmayıp terörle mücadele eden ülkelere de destek vermeyi içermektedir. 2024 yılında da bu desteğimizi pek çok ilişkilerimizde kurumsallaştırdık. Kurumsallaşmaya da devam edeceğiz. Bu bağlamda bir diğer komşumuz Irak’ın güvenlik ve istikrarını da kendi ülkemizden açıkçası ayrı görmüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Nisan 2024’te Irak’a gerçekleştirdikleri ziyarette imzalanan ortak işbirliği için Stratejik Çerçeve Anlaşması başta olmak üzere 27 hukuki metinle Irak ile ahdi zeminimizi güçlendirdik. Güvenlik konularının ötesine geçerek ekonomiden eğitime tüm konularda stratejik çerçeve ile ikili ilişkilerimizi kurumsallaştırdık. Stratejik önemdeki kalkınma yolu projesine ilişkin olarak imzalanan ikili ve dörtlü işbirliği metinleri ile bölgesel sahiplenme ve kapsayıcılık temelinde projenin ilerletilmesi için önemli bir adım atıldı. Komşularımızdan devam edecek olursak, Yunanistan ile ilişkilerimizde yakaladığımız olumlu ivmeyi 2024 yılında da sürdürdük. Karşılıklı ziyaretlerle üst düzey diyaloğumuzu canlı tuttuk. Bu yılda inşallah aynı tempoyu devam ettireceğiz. Yunanistan ile mevcut fikir ayrılıklarımızı iyi işleyen ikili diyalog mekanizmalarımız çerçevesinde ele almaya devam ediyoruz. İyi komşuluk ruhu ile hareket etmemiz iki ülkenin ve bölgenin de menfaatine olmaktadır” ifadelerini kullandı. “Filistinlilerin on yıllardır kendi öz yurtlarında vatansız bırakılmaları asla kabul edilemez” İsrail’in Filistin’e yönelik soykırımına ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Fidan, “Orta Doğu’da yaşanan sorunun kökeninde yatan Filistin meselesi geçtiğimiz yıl da gündemimizin ilk sıralarında yer almaya devam etti. 2024 yılında İsrail’in cezasız kalmanın verdiği özgüvenle Filistin’deki mezalimini sona erdirmek bir yana, savaşı diğer bölge ülkelerine de taşıdığını gördük. Türkiye savaşın ilk gününden bu yana İsrail’in yaptıklarını dünya çapında gözler önüne sererek Filistinlilerin yaşadığı mezalime son vermeyi hedeflemiştir. Bir taraftan tüm imkanlarımızı seferber ederken, diğer taraftan uluslararası toplumu harekete geçirerek girişimlerde bulunduk. Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülkeyiz. Bugüne kadar 88 bin tonu aşkın insani yardım malzemesini Gazze’ye gönderdik. 2 Mayıs’tan itibaren İsrail ile ticaretimizi tamamıyla durdurduk. İsrail’in uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için uluslararası mekanizmaların işletilmesi için gerekli adımları attık. Uluslararası Adalet Divanı’nda devam eden soykırım davasına müdahil olduk. Divanın aldığı İsrail’in işgali sona erdirmeye çağıran karar ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin çıkardığı yakalama kararı adaletin tecellisi ve soykırım sorumluların cezalandırılması için önemli bir adımdır. İsrail’e silah satışının durdurulması için Birleşmiş Milletler de ortak mektup girişimine öncülük ettik. Girişimlerimiz sayesinde 9 ülke daha Filistin’i tanıdı. Lübnan’da geride bıraktığımız yılı İsrail’in saldırganlığının meydana getirdiği tahribatla tamamladı. Lübnan’da bugün ateşkes sağlanmış olsa da 1 milyondan fazla insanın yerlerinden edildiği bir insani krizle karşı karşıyayız. Lübnan’da sağlanan ateşkes bölgemizdeki yangını söndürmeye tek başına yeterli değildir. Filistin’de akan kan durmadıkça bölge barış ve huzura kavuşamayacaktır. Bu nedenle Gazze’de kalıcı ateşkes sağlanması için çabalarımızı devam ettiriyoruz. Var olan bütün çabalara da aktif destek veriyoruz. Her zaman vurguladığımız üzere, Orta Doğu’da kalıcı barış, İsrail ve Filistin meselesinin iki devletli çözümünden geçmektedir. Filistinlilerin on yıllardır kendi öz yurtlarında vatansız, topraksız, devletsiz bırakılmaları asla kabul edilemez. Bu tarihi adaletsizlik giderilmediği müddetçe Filistin meselesine adil ve kalıcı çözüm bulunması İslam dünyasının yaşadığı sorunların aşılması mümkün değildir. Türkiye şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm imkanlarıyla Filistinli kardeşlerinin yanında olmaya, onların haklı davalarını desteklemeye devam edecektir” dedi. “Rusya- Ukrayna Savaşı bağlamında her zaman yangını söndürmenin gayreti içinde olduk” Türkiye’nin, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik güçlü desteğinin devam ettiğini belirten Bakan Fidan, “Güneyimizde olduğu gibi Kuzeyimizde de maalesef çatışma ortamı devam etmekte. Rusya- Ukrayna Savaşı önümüzdeki ay 4’üncü yılına girecek. Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik güçlü desteğimiz devam etmekte. Türkiye olarak dengeli politikamızı sürdürerek diplomasiye alan açılmasının önemine dikkat çekmeye 2024’te de devam ettik. Hatırlanacağı üzere 2022 yılında ülkemizin aracılığıyla yapılan tahıl anlaşması sayesinde 33 milyon ton tahıl dünya piyasalarına girdi. Bu anlaşmayla küresel gıda güvenliğine büyük katkı sağladık. Ayrıca Rusya ve Amerika’nın da bulunduğu 7 ayrı ülkenin cezaevinde bulunan 26 şahsın karşılıklı değişimini içeren geniş kapsamlı takas operasyonu Ağustos ayında bildiğiniz üzere Ankara’da gerçekleştirildi. Rusya ile Ukrayna arasında Karadeniz’de seyrüsefer emniyetinin sağlanması konusunda yeni bir düzenlemeye gidilmesi için diplomatik girişimlerimizi sürdürüyoruz. Rusya- Ukrayna Savaşı bağlamında her zaman yangını söndürmenin, acıları dindirmenin gayreti içinde olduk. Bu hususta Cumhurbaşkanımız gerçekten yoğun bir emek ve mesai harcadılar. Önümüzdeki dönemde de barışa yönelik her türlü çabayı destekleyen bu ilkeli duruşumuzu korumaya devam edeceğiz. Biraz önce atıf yaptığım arabuluculuk anlaşmaları aslında Türkiye’nin dürüst adil ve güvenilir arabulucu rolünü ve ülkemize bu alanda gösterilen itibarı ortaya koyması bakımından oldukça anlamlıdır. Önleyici diplomasiye uluslararası arabuluculuğa verdiğimiz önem çerçevesinde geniş bir coğrafyada çok sayıda girişime öncülük etmeyiz” dedi. “Amerika ile ilişkilerimizde yakaladığımız ivmeyi Trump’ın yönetimi devraldıktan sonra da daha güçlü bir şekilde sürdürmeyi hedefliyoruz” Amerika ile ilişkilerine de yer veren Fidan, “Stratejik ortağımız Amerika ile ikili ilişkilerimizde bazı alanlarda mevcut görüş ayrılıklarımıza rağmen geçene sene olumlu bir seyir yakaladık nispeten. Esasen Amerika gerek bölgesel gerek küresel güç dengeleri bakımından birbirine ihtiyaç duyan iki ülkedir. Ülkelerimiz arasında kapsamlı ve çok boyutlu bir işbirliği zemini bugünkü konjonktürde daha da önem kazanmaktadır. Yeni Amerikan yönetimiyle bu çerçevede yapıcı ve açık diyaloğu sürdüreceğiz. Sayın Trump’ın ülkemizin bölgesinde ve küresel düzlemdeki kilit rolündeki açıklamalarını not ettik. Amerika ile ilişkilerimizde yakaladığımız ivmeyi Sayın Trump’ın yönetimi devraldıktan sonra da daha güçlü bir şekilde sürdürmeyi hedefliyoruz” diye konuştu. “Avrupa Birliği ülkeleriyle birer birer ikili düzlemde iyi işleyen bir ilişki trafiğimiz var” Avrupa Birliği’yle ticari ilişkinin son derece dengeli bir şekilde gittiğini ifade eden Fidan, “Avrupa Birliği ülkeleriyle birer birer ikili düzlemde iyi işleyen bir ilişki trafiğimiz var fakat AB kurumlarıyla bu ilişki trafiği aynı şekilde gitmiyor. Geçen sene bu alanda da mesafe kat ettik. AB üyeliği, Cumhurbaşkanımızın dış politikada ortaya koyduğu bir hedef olarak devam etmekte. Avrupa Birliği üyelik konusunda durum 10 yıl önce farklı bir noktaya geldi. Siyasi olarak bir değişiklik gözlemlemiyoruz. Ama rasyonel bir şekilde açık kalan noktalarda ilişkileri nasıl ileri götürebiliriz diye düşünüyoruz. Vize kolaylığı ve gümrük konuları da olmak üzere onları da sistemli bir şekilde ilerletmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
10 Ocak 2025 Cuma - 13:15
Bakan Yumaklı: “İran’la ekonomik ve ticari ilişkilerimizi sonlandırmadık, bundan sonra da sonlandırmayacağız”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) düzenlediği Türkiye-İran Tarım Alanında İşbirliği Toplantısı’nda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ““İran’la ekonomik ve ticari ilişkilerimizi sonlandırmadık, bundan sonra da sonlandırmayacağız” dedi. TOBB tarafından düzenlenen Türkiye-İran Tarım Alanında İşbirliği Toplantısı’na Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İran Tarım Bakanı Gholamreza Nouri Ghezeljeh, Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, İran Ankara Büyükelçisi Mohammad Hassan Habibollah Zadeh ve İran Ticaret Sanayiler Madenler ve Tarım Odası Başkanı Samad Hasanzadeh katıldı. TOBB İkiz Kuleler Sosyal Tesisler’de gerçekleşen programda konuşan Tarım Orman Bakanı Yumaklı, Türkiye’nin İran ile ikili ticaret hacminin 30 milyar dolarlık hedefe ulaşması için işbirliği alanlarını çeşitlendirmeye büyük önem verdiklerini kaydetti. “İran’la ekonomik ve ticari ilişkilerimizi sonlandırmadık, bundan sonra da sonlandırmayacağız” Türkiye ve İran arasında ‘rekabetle küçülmek yerine iş birliği ile büyümeyi’ tercih ettiklerini dile getiren Bakan Yumaklı, “İran Türkiye’nin Asya’ya açılan kapısı, Türkiye de İran’ın Avrupa’ya açılan kapısı. Bugüne kadar ülkelerimizin bu potansiyellerinden çeşitli sebeplerle yeterince istifade edemedik. Ama ticaret ve yatırımlar başta olmak üzere ilişkilerimizi halklarımızın refahını artıracak şekilde ileriye taşıma irademizi koruduk. 2012 yılında yaklaşık 22 milyar dolara ulaşan ikili ticaret hacmimiz son yıllarda kayda değer oranda gerilemiştir. Bunun temel nedeni İran’a uygulanan yaptırımlar ve Covid-19 pandemisi olmuştur. Salgın geride bırakılmış olmakla birlikte, yaptırımların ticareti engelleyici etkileri maalesef halen sürmekte. Türkiye olarak buradaki tutumumuzu koruyoruz. Tek taraflı yaptırımları tasvip etmediğimizi, bu tür baskı araçlarına başvurulmasının amaca hizmet etmediğini her zaman dile getirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın da her zaman dile getirdiği gibi; yaptırımlar nedeniyle komşumuz İran’la ekonomik ve ticari ilişkilerimizi sonlandırmadık, bundan sonra da sonlandırmayacağız. Mevcut durumda yaptırımlar İran’la iş ilişkilerimizde özellikle bankacılık sisteminden kaynaklanan sorunlara yol açıyor. Bu ve benzeri sorunların kısa zamanda çözüme kavuşturulmasını ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı. “İran’dan 125 sanayi ürününde taviz almış olup, 140 tarım ürününde İran’a tercihli tarife uygulamaktadır” Türkiye ve İran arasında 2023 yılında 5.5 milyar dolarlık gerçekleşen ticaret hacminin yüzde 16,6’sının tarımsal ürün olduğunun altını çizen Yumaklı, “2024 yılı ilk 10 aylık tarımsal ticaret hacmimiz bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 30 civarında artış göstererek 854 milyon dolar seviyelerine yükselmiştir. Bu durum bizlere tarımın ülkelerimiz işbirliğinde ne kadar önemli bir paya sahip olduğunu gösteriyor. Ülkelerimiz arasında imzalanmış olan Tercihli Ticaret Anlaşması 1 Ocak 2015 tarihinden beri yürürlükte. Bu kapsamda; ülkemiz İran’dan 125 sanayi ürününde taviz almış olup, 140 tarım ürününde İran’a tercihli tarife uygulamaktadır. Bugün geldiğimiz noktada; tarımsal ticaretin artırılması ve çeşitlendirilmesi için hem Ticaret anlaşmalarını, hem teknik düzeyli anlaşmalarımızı hem de bugün gerçekleştirdiğimiz gibi iş forumlarını etkin şekilde kullanmalıyız. Bu forumun ilk yapıldığı 2016 yılından günümüze; tarımsal ticaret hacmimiz neredeyse yüzde 100’e yakın bir seviyede artış göstermiştir. Bu da bizlere sektörün birbirini tanımasının ve temas etmesinin ne kadar önemli olduğunu, ne kadar önemli bir olaya imza attığımızı bir kez daha göstermiştir” diye konuştu. İki ülkenin belirlediği 30 milyar Dolarlık ticaret hacmi hedefini anımsatan TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, “Bu hedefe ulaşmada, ülkelerimiz arasındaki Tercihli Ticaret Anlaşması’nın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Anlaşma kapsamının genişletilmesi ticaretimizi daha da artıracaktır. Ülkemiz ile İran arasındaki Esendere ve Kapıköy sınır kapıları, Birliğimizce modernize edilmiştir. Gürbulak sınır kapısının modernizasyonu devam ediyor. İran, karayolu taşımacılığı açısından önemli bir ülkedir. İran’a gerçekleştirilen çok sayıda ikili taşımamızın yanı sıra Orta Asya’ya yönelik taşımalarımızın önemli bir kısmı İran transit geçilerek yapılmaktadır. Türkiye ve İran, karayolu taşımacılığı alanındaki uluslararası platformlarda ve elektronik TIR başta olmak üzere projelerde ortak hareket etmektedir. Bu nedenle, ulaştırma alanındaki işbirliklerinin geliştirilmesi iki ülkenin ticaretine önemli katkı sağlayacaktır. Bu kapsamda, akaryakıt fiyat farkı ve dolu depo uygulamasının kaldırılması başta olmak üzere iki ülke nakliyecisinin karşılaştığı sorunların giderilmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
10 Ocak 2025 Cuma - 13:13
Sisli Kapadokya havadan görüntülendi
Kapadokya bölgesinde sabah saatlerinde etkili olan olumsuz hava nedeniyle sıcak hava balon turları iptal edildi. Sisler arasında kaybolan peribacaları ise havadan görüntülendi. Bölgede oluşan yoğun sis nedeniyle iptal edilen Sıcak Hava Balon turları, turistlerin Kapadokya’da bulunan vadileri peribacalarını ve doğal kaya oluşumlarını kuş bakışı izleme fırsatını da iptal etmiş oldu. Kapadokya Bölgesindeki sıcak hava balon uçuşları, hava şartlarının elverişli olması durumunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kapadokya Slot merkezi tarafından verilen izin ile gerçekleşebiliyor. Sıcak Hava Balon Pilotu Tangut Demir yaptığı açıklamada “Bu gün olumsuz hava şartları nedeniyle uçuşlar iptal edildi. Şu anda bölgemizde yoğun sis var. Bulutlu havalarda ve gün doğumunda Kapadokya bir başka güzel oluyor. Fakat bu gün bulut değil yoğun sis var. Misafirlerimiz bu gün görsel şölenden mahrum kaldılar. Planlarımızı yarın sabah için yapıyoruz” dedi. Dilek Koca’da açıklamasında “Bu gün balona binmek için gelmiştik. Ancak yoğun sis nedeniyle Sivil Havacılık balon uçuşlarını iptal etti” şeklinde konuştu. Endonezyalı turist yaptığı açıklamada Ceria Lestari; “Türkiye’ye ailemle birlikte geldik. Türkiye’nin gerçekten çok güzel olduğunu düşünüyorum. Bizim ülkemize göre çok farklı. Özellikle Kapadokya muhteşem. Bu gün sabah balonlara binebilmek için çok erken uyandık. Hava çok soğuk ve sisli. Bu nedenle balonlar uçmadı. Eğer ki fırsatım olursa buraya tekrar gelmek ve bu deneyimi yaşamak isterim” dedi.
10 Ocak 2025 Cuma - 13:10
Kastamonu’da zimmetine para geçirdiği iddia edilen mutemet tutuklandı
Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde yılsonu sebebiyle yapılan denetimler sırasında zimmetine para geçirdiği iddiasıyla gözaltına alınan mutemet, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Edinilen bilgiye göre, Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yılsonu sebebiyle denetim gerçekleştirildi. Mutemetlik biriminde çalışan B.Ç.’nın zimmetine para geçirdiği şüphesi üzerine Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kurum içi denetim yapıldı. Denetimde, B.Ç.’nin zimmetine para geçirdiği tespit edildi. Bunun üzerine Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğünce, Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. Cumhuriyet Başsavcılığının talimatlarıyla Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince B.Ç. çalıştığı kurumda gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Konu hakkında Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, “İl Sağlık Müdürlüğümüzce yapılan iç denetimde, kurumumuza ait ıslak imzalı resmi evraklarda olmamasına rağmen online bankacılık işlemleri üzerinde usulsüz hesap hareketi tespiti neticesinde ivedilikle konuyla ilgili İl Sağlık Müdürümüz Çağdaş Derdiyok ve Destek Hizmetleri Başkanı İsmail Hakkı Demir tarafından ilgili belgelerle Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş, ilgili personelin adli makamlarca tutuklanması sağlanmıştır. Kastamonu Valimiz Meftun Dallı detaylı şekilde bilgilendirilerek söz konusu personel Valiliğimizce görevden uzaklaştırılmış olup, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına gerekli bilgi verilerek Müdürlüğümüzce konunun etraflıca araştırılması için müfettiş talep edilmiştir” denildi.
10 Ocak 2025 Cuma - 13:10
Şehir genelinde kapsamlı temizlik çalışmaları devam ediyor
Erzincan genelinde yürütülen kapsamlı temizlik çalışmaları devam ediyor. Erzincan Belediyesi, temiz bir çevrede vatandaşlara sağlıklı ve mutlu bir yaşam alanı oluşturmak adına düzenli olarak temizlik çalışmalarını sürdürüyor. Şehrin her köşesinin daha temiz ve sağlıklı bir yaşam alanı haline gelmesi amacıyla her gün düzenli olarak gerçekleştirilen bu çalışmalar, halkın sağlığı ve çevre düzeni için büyük bir önem taşıyor. Erzincan Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü, Park ve Bahçeler Müdürlüğü ve Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri her gün belirlenen plan dahilinde şehir genelinde temizlik çalışmalarını sürdürüyor. Ekipler, çöplerin toplanması, yolların ve parkların temizliğinin yanı sıra ana cadde ve sokak temizliğini titiz bir şekilde gerçekleştiriyor.
10 Ocak 2025 Cuma - 13:11
Başkan Laçin: “Gazeteciler toplumun dördüncü kuvvetidir”
AK Parti Muğla İl Başkanı Haluk Laçin, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Muğla’daki basın mensuplarıyla bir araya geldi. Muğla Öğretmenevi’nde düzenlenen kahvaltılı programda konuşan Laçin, gazetecilerin toplumun doğru bilgilendirilmesi için üstlendikleri önemli rolü vurguladı. Haluk Laçin konuşmasında, “Çok değerli Muğla’daki basın mensubu arkadaşlarımız, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününüz kutlu olsun. Bu anlamlı gün vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. 212 sayılı yasa, 10 Ocak 1961 yılında kabul edildiği için bu tarih Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmakta. Gazeteciler, ülkemizin dört bir köşesinde meslek ilkelerine bağlı kalarak, toplumun hassasiyetlerini gözetip kamuyu doğru bilgilendirme görevini üstleniyorlar” dedi. Gazetecilik mesleğiyle kişisel bir bağının da olduğunu ifade eden Laçin, “Ben teşkilat toplantılarında kendimi genellikle yerel yönetimden biri olarak tanıtırım. Ancak burada bir özelliğimi daha paylaşmak istiyorum; Datça’da babamdan kalma bir yerel gazetemiz var. Yaklaşık 12 yıldır gazetecilik ve basın dünyasının içindeyim. Bu nedenle gazetecilerin karşılaştığı sorunları yakından biliyorum. Aynı dili konuşuyoruz diyebilirim” ifadelerini kullandı. Gazetecilerin toplumu doğru bilgilendirme, tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışıyla önemli bir görev üstlendiklerini belirten Laçin, “Gazeteciler, barış ve güven ortamına katkı sunan, yasama, yürütme, yargıdan sonra dördüncü kuvvet olarak görev yapan önemli bir meslek grubudur. Görsel ve yazılı medyanın yanı sıra sosyal medya ve internet gazeteciliği ile anlık haberlere ulaşım da günümüzde önemli hale geldi. Sahada yaptığımız çalışmaların eksiklerini ve gelişmeleri, basın mensuplarımızın haberleri sayesinde takip edebiliyoruz. Eğer eksik veya geç kalınan bir şey varsa hızlıca harekete geçiyoruz” dedi.
10 Ocak 2025 Cuma - 13:11
Düzce’de taşkınlara karşı önlem alınıyor
Düzce Belediyesi, taşkın riskini azaltmak ve çevre kirliliğine karşı önlem almak amacıyla kent genelinde dere temizliği çalışmalarını sürdürüyor. Karaca Deresi’nde gerçekleştirilen temizlik çalışmalarıyla dere yatağı, atıklardan arındırılarak çevre kirliliği önleniyor. Düzce Belediyesi, şehir içinden geçen derelerde çevre kirliliğini engellemek, taşkın riskini azaltmak ve su kaynaklarını korumak amacıyla kapsamlı bir temizlik çalışması başlattı. Karaca Deresi’nde başlayan bu çalışmalar kapsamında, Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, dere yatağında makineli temizlik gerçekleştiriyor. Deredeki atıklar, yosunlar ve birikintiler iş makineleriyle temizlenerek, suyun doğal akışı sağlanıyor. Temizlik çalışmaları, Karaca Deresi’nin ardından Asar Deresi’nde devam edecek.
10 Ocak 2025 Cuma - 13:07
Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürü Açıkbaş genç raketleri ağırladı
Türkiye Şampiyonası’nda önemli bir başarıya imza atan Muğla Gençlik ve Spor Kulübü (GSK) Badminton takımı sporcuları, Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürü Musa Kazım Açıkbaş ile bir araya geldi. Düzenlenen buluşmada İl Müdürü Açıkbaş, sporcuları tebrik ederek başarılarının gurur kaynağı olduğunu ifade etti. Açıkbaş, “Bu gurur hepimizin. Muğla’yı en iyi şekilde temsil ettiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Gençlerimize her zaman destek olmaya devam edeceğiz. Sporcularımızın elde ettiği başarılar, ilimizin sportif potansiyelini bir kez daha gözler önüne seriyor" dedi. Badminton takımının elde ettiği başarıyla Muğla’nın adını Türkiye genelinde duyurduğunu belirten Açıkbaş, sporculara ve antrenörlere başarılarının devamını diledi. Sporcular ise desteklerinden dolayı İl Müdürü Açıkbaş’a teşekkür etti.
10 Ocak 2025 Cuma - 13:07
Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren:
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Belediyesi, Gemlik Belediyesi, Mudanya Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi birlikte gerçekleştirdiği davetle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, "Ben bu dünyada hesap veremezsem, ahirette nasıl hesap vereceğim. Halkın malını, parasını gözetmek zorundayız. Bu nedenle de en sert muhalefetinizi yapın, bu beni geliştirir" dedi. Bursa’da çalışan gazetecilere seslenen Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, mesleklerin belki de en zorunu gerçekleştirmeye çalışan gazetecilerin bir arada olmasının, çok önemli olduğunu dile getirdi. Başkan Deviren, “Bizim yerel yöneticiler olarak bir araya getirme, birleştirme misyonumuzun ilk sırada olması çok önemli. Vicdanınızla, özgür düşüncenizle ve objektifliğinizde yazıya döktüğünüz her şey kabulümüzdür. Sizlere hesap vermeliyim, beraber yol yürüdüğüm arkadaşlarıma hesap vermeliyim. Ben bu dünyada hesap veremezsem, ahirette nasıl hesap vereceğim. Halkın malını, parasını gözetmek zorundayız. Bu nedenle de en sert muhalefetinizi yapın, bu beni geliştirir" dedi. "Kapalı kapılar arkasında başka, mikrofonlar önünde başka olmasın" Mudanya Belediyesi Başkanı Deniz Dalgıç ise, gazetecilerin ne kadar çok doğruyu dile getirirse, o zaman doğru ile gerçeğin üst üste geleceğini belirtti. Başkan Dalgıç, “Doğruyu daha fazla söyleyebilmek, doğru ve gerçeği aynı hale getirebilmek için sizlerin yaptığı iş çok önemli. Kapalı kapılar arkasında başka olmasın, doğruyu her yerde doğru olarak söylemeye devam edelim” diye konuştu. Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Altunsoy ve Osmangazi Belediyesi Başkanvekili Hikmet Şevik de ’Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı.
10 Ocak 2025 Cuma - 13:08
Traktör kazası yaşlı çifti hayattan kopardı
Gaziantep’in Araban ilçesinde meydana gelen traktör kazasında yaşlı çift hayatını kaybetti. Kaza, dün akşam saatlerinde Gaziantep’in Araban ilçesi kırsal Beydilli Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Garip Koca yönetimindeki 27 ZR 816 plakalı traktör, Beydilli Mahallesi Çakallı Mezrası yolunda kontrolden çıkarak devrildi. Kazada 70 yaşındaki sürücü Garip Koca ile yanında bulunan eşi 71 yaşındaki Gülüş Koca traktörün altında kaldı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine 112 sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ilk müdahalenin ardından Garip Koca ile eşi Gülüş Koca’nın hayatını kaybettiğini belirledi. Kazayla ilgili jandarma ekiplerince soruşturma başlatıldı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder