GÜNDEM - 11 Ocak 2025 Cumartesi 09:04

Esenyurt Belediyesi taziye hizmeti ile vatandaşların yanında

A
A
A
Esenyurt Belediyesi taziye hizmeti ile vatandaşların yanında

Esenyurt Belediyesi, cenazesi olan vatandaşlara ücretsiz taziye hizmet sunuyor. Taziye hizmetleri ekibi, ulaşım, taziye çadırı, masa, sandalye gibi gerekli tüm eşyaların yanı sıra taziye yemeği ve çeşitli ikramlıklarla yakınını kaybeden vatandaşların yanında oluyor.


Esenyurt Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü bünyesinde kurulan taziye hizmetleri ekibi haftanın 7 günü hizmet veriyor. Ekipler, talepler doğrultusunda taziye evlerine masa, sandalye, çadır, çay kazanı gibi gerekli eşyaların yanı sıra taziye yemeği ile çay şeker gibi ikramlık malzemeleri ulaştırıyor. Hizmet kapsamında vefat eden kişilerin yakınlarına ulaşım desteği de sunuluyor. Belediyenin tahsis ettiği otobüslerle şehir içindeki ya da şehir dışındaki defin işlemlerinin gerçekleşeceği mezarlığa götürülen ailelerin, ölen yakınlarına karşı son görevlerini yapmalarına yardımcı olunuyor. Defin işlemlerinin ardından cenaze evine giden taziye personelleri, dua okuma ve psikolojik destek gibi hizmetlerle vatandaşları zor gününde yalnız bırakmıyor.


“Cenaze yakınlarına her türlü desteği sağlıyoruz”


Vatandaşlara acılı günlerinde her türlü desteği sunmaya çalıştıklarını ifade eden Esenyurt Belediyesi Saha Organizasyon Şefi Hikmet Özdemir, “Yakınlarını kaybeden vatandaşlarımız, Belediyemizin kurumsal hattını arayarak taleplerini iletiyor. Bu doğrultuda en hızlı şekilde vatandaşlarımıza ulaşarak, masa, sandalye, çadır, yemek, çay kazanı ve imam gibi taleplerini karşılıyoruz. Ayrıca defin işlemleri için araç talebinde bulunan cenaze yakınlarının şehir içi veya şehir dışı ulaşımlarını sağlıyoruz. Taziye hizmetinden faydalanmak isteyen vatandaşlarımız, belediyemizin 444 0 411 numaralı çağrı merkezini arayarak başvuruda bulunabilir” dedi.



Esenyurt Belediyesi taziye hizmeti ile vatandaşların yanında

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TDV’ye 2024 yılında 1 milyon 254 bin 457 kişi bağış yaptı 2024 yılında gelen bağışlarla ilgili bilgi veren Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, 1 milyon 254 bin 457 bağışçıdan 2 milyon 55 bin 709 adet bağış aldıklarını söyledi. Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Diyanet İşleri Başkanlığı ile iş birliği içinde yürüttüğü yardım çalışmalarıyla hem Türkiye’de hem de dünyanın dört bir yanında ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşuyor. 2024 yılında gelen bağışlarla ilgili bilgi veren Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, 1 milyon 254 bin 457 bağışçıdan 2 milyon 55 bin 709 adet bağış aldıklarını söyledi. Bu bağışlarla TDV 2024 yılında 55 milyon 171 bin 42 ihtiyaç sahibine yardım ulaştırdı. “Zekatlar mazlum ve mağdur kardeşlerimize ulaştırıyor” TDV’nin zekat bağışlarını şeffaf ve güvenilir bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırdıklarını vurgulayan Genel Müdür İzani Turan, "Vakfımız, ülkemizde ve 149 ülkede bağışçılarımızın emanet ettiği zekatları eğitim başta olmak üzere dinimizce zekat verilebilecek nitelikteki mazlum ve mağdur kardeşlerimize ulaştırıyor. Bağışçılarımız, zekat hesaplama uygulamamız ve zekat.tdv.org adresinden zekatlarını kolayca hesaplayıp bağışlarını online olarak gerçekleştirebiliyorlar. Bu sistem, bağış sürecini hem kolaylaştırıyor hem de bağışçılarımıza güven veriyor" ifadelerine yer verdi. “Bu yıl 146 bin 132 bağışçımızdan zekat bağışı aldık” Zekat bağışlarının önemine de dikkat çeken Turan, bu alanda da yoğun bir ilgi olduğunu dile getirerek, "Bu yıl 146 bin 132 bağışçımızdan zekat bağışı aldık. Bu rakamlar, toplumumuzun yardımlaşma ve dayanışma ruhunu yansıtan çok kıymetli bir tablo oluşturuyor" dedi. “Büyük bir dayanışma örneği sergiliyoruz” İzani Turan, TDV’nin sadece yardım ulaştırmakla kalmayıp, gönülleri birleştiren bir köprü olduğunu ifade ederek, “Türkiye Diyanet Vakfı olarak dini hassasiyetlere uygun bağış sürecimiz ve güçlü organizasyon yapımızla toplumumuzun yardımlaşma duygularını bir araya getirerek büyük bir dayanışma örneği sergiliyoruz. Her bağış, sadece bir yardım değil, gönüllere bir dokunuş, umutların yeşermesine vesiledir. Bağışçılarımızın desteğiyle, mazlumlara ulaşıyor ve onların dualarında yer alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Samsun Erken tanı, rahim ağzı kanseri riskini en aza indiriyor Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Özge Piri Mantar, rahim ağzı kanserlerinin önüne geçmek için erken tanı ve rutin muayenelerin hayati önem taşıdığını söyledi. Ocak ayı ‘Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı’ olarak belirlenip, dünyanın birçok ülkesinde hastalığa dikkat çekmek üzere birçok etkinlik düzenleniyor. Medicana International Samsun Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Özge Piri Mantar da hastalığı erken tanı ile yakalamanın önemine değinerek, dikkat edilmesi gereken hususlardan bahsetti. “Her HPV bulaşan hasta kanser değildir ancak ciddi risk taşır” Rahim ağzı kanserine neden olan HPV virüslerinin de kendi arasında ayrıldığına değinen Opr. Dr. Özge Piri Mantar, “Rahim ağzı kanseri öğrenebilir, erken tanısı koyulabilir bir hastalık. Bu nedenle çok erken öğrenebildiğimiz için yüz güldürücü bir durum söz konusu. Bu kanser türünün en önemli bulgularından bir tanesi beklenmedik ara kanamalar, lekelenme tarzında ara kanamalar, ilişki sonrası kanamalar, kötü kokulu akıntı gibi bulgular artık ileri evrede hiç kontrole gelmemiş hastalarda karşımıza çıkabilecek bulgular. Rahim ağzı kanseri, HPV denilen bir viral enfeksiyon sonucunda rahim ağzından cinsel yolla bulaşması ile yerleşen bir enfeksiyondur. HPV’nin 150 tane çeşidi var ama rahim ağzı kanseri yapabilmesi için yüksek riskli tiplerin bulaşması gerekiyor. Bunlar, rahim ağzı kanserine neden olabilir. Her HPV bulaşan hasta kanser değildir ancak ciddi risk taşır. Bazı HPV türleri kanser yapmasa da siğil dediğimiz cilt üzerinde döküntülere neden olur. Yüksek riskli HPV virüslerinde sinir alırken aynı esnada rahim ağzı sürüntüsünden tanı koyabiliyoruz. 1 hafta 10 gün içerisinde hem patoloji hem de HPV sonucu kısa sürede ulaşıyor” dedi. “Erken tanı ve rutin muayeneler önemli” Hastalığın ileri boyuta ulaşmaması için dikkat edilmesi gereken yönlere de değinen Opr. Dr. Mantar, “HPV negatif ise bu virüse bağlı rahim ağzı kanseri riski çok düşük, HPV pozitif çıkarsa da hasta kanser değil ama biyopsi ve örnekleme sonuçları ile kanser ya da öncül bulgular var mı çok rahatlıkla saptayabiliyoruz. Kansere dönüşmeden ön bulgularının olması nedeniyle saptanabilen bir hastalık olan rahim ağzı kanseri aynı zamanda HPV negatifte yakaladıysak, aşılama programına aldığımızda birçok hastada rahim ağzı kanseri görülme riskini çok çok düşürmüş oluyoruz. O nedenle erken tanı ve şikayet hissedildiğinde bir hekime başvurmak büyük önem arz ediyor. Ayrıca yıllık rutin olarak rahim ağzı kanseri taraması yaptırdığınızda olumsuz kanser sürecine ulaşmadan hastalara destek olabiliyoruz” diye konuştu.