Yerel Haberler
Trabzon
Emrah Eren: "Türk futbolunda liyakat sorunu var" 17 Kasım 2024 Pazar - 13:19:00 Trabzonspor’un eski futbolcusu Emrah Eren, bordo-mavili kulübün değerinin, formasını giydiği diğer takımların çok üzerinde olduğunu söyledi. Eren, Türk futbolunda liyakat sorununun olduğunu vurgulayarak, Trabzon’a giden her oyuncunun formanın hakkını vermesi gerektiğini belirtti. Trabzonspor’da 2003-2006 yılları arasında forma giyen ve 83 maça çıkan Emrah Eren, Süper Lig’de Konyaspor, Giresunspor, Galatasaray, Denizlispor, Gaziantepspor, Malatyaspor, Adanaspor, İstanbulspor, Kocaelispor, Çaykur Rizespor ve Akhisar gibi kulüplerde 450’nin üzerinde maça çıktı. Eren, 61 Derece Dergisi’nin ikinci sayısına verdiği röportajda kariyeri ve Trabzonspor ile ilgili açıklamalarda bulundu. "Trabzonspor’un değeri diğer kulüplerin üzerinde" Bordo-mavili kulübün kendisi ve ailesi için her zaman diğer kulüplerin üzerinde bir değere sahip olduğunu belirten Emrah Eren, "Forma giydiğim her kulüpten çok şey öğrendim ve hepsinin benim için ayrı bir yeri var. Tabiri caizse, her birinin sayesinde ailemize ekmek götürdük, bu yüzden sonsuz saygım ve sevgim var. Ancak Trabzonspor’un benim için değeri, diğer kulüplerin çok üzerinde" dedi. Futbol kariyerinde önemli başarılar elde ettiğini belirten Eren, "Şükürler olsun ki Türkiye’de şampiyonluk yaşamış takımlarda da, alt sıralarda mücadele eden takımlarda da oynama fırsatım oldu. Allah bana özel yetenekler verdi. Kanat oyuncusu olarak süratliydim, adam geçme yeteneğim yüksekti ve orta yapabilme kabiliyetim vardı. Bu yeteneklerimi sahada kullanma şansım oldu. Ancak kariyerimde çok sık ağır sakatlıklarla karşılaştım. Trabzonspor’da üç kez A Milli Takıma çağırıldım ama her seferinde sakatlık yaşadım. Yurt dışından transfer tekliflerim oldu ama bazen yanlış kararlar verdim. Sonuç olarak, iyi işler yaptığımızı düşünüyorum. Allah’a şükürler olsun ki, o kulüplerden talep gördük" ifadelerini kullandı. "İyi ki Trabzonsporlu Emrah Eren olmuşum" Galatasaray’da kötü bir tecrübe yaşadığını vurgulayan Emrah Eren, "UEFA kupasını kazanan Galatasaray takımında genç yaşta gittiğim için yer bulamamıştım, bu da benim için kötü bir tecrübe oldu. Fuat Hoca, beni geleceğe yönelik planları doğrultusunda takımda görmek istiyordu ama ben kulübede oturmayı asla kabullenemeyen bir oyuncuydum. Bu nedenle, sözleşme uzatılacağı zaman Galatasaray’dan ayrılıp Kocaelispor’a imza attım. Kocaelispor o dönemde çok iyi bir takımdı ve burada müthiş bir sezon geçirdim. İki kez Avrupa karmasına seçildim. Sezon sonunda Trabzonspor ve Fenerbahçe benimle ilgilendi. Galatasaray’daki tecrübelerimden dolayı Fenerbahçe’ye gitmekten korkuyordum. Trabzonspor’a gitmekten de endişeliydim. Eski Trabzonspor oyuncularının kaybettikleri maçların ardından yaşadıkları zorlukları duymuştum ve taraftarın tepkisinden korkuyordum. Ama sonra Trabzonspor’un bana karşı olan samimiyetini ve beni ne kadar istediğini gördüm. O dönemde Özkan Hoca’nın başkanlığında Trabzonspor’a imza attım. İyi ki de atmışım; iyi ki Trabzonsporlu Emrah olmuşum" diye konuştu. "Trabzonspor’u o kadar sevdik ki" Trabzonspor’da iki sezon geçirdikten sonra sözleşmesinin bittiğini söyleyen Emrah Eren, o dönemde kontrat yenileme görüşmeleri yapacaklarını belirterek, "Ancak rahmetli Özkan Sümer’in ardından yeni bir yönetim gelmişti. İsimlerini vermek istemiyorum ama o yönetim bana göre tecrübesizdi ve yetersizdi. Bu durum beni gerçekten çok kırdı. Trabzonspor’da kalmak isteyen biri olarak çok zorlu bir dönem geçirdim. O sırada Galatasaray beni sürekli arıyordu, telefonlarım hiç susmuyordu. Yurt dışından da teklifler geliyordu ama ben Trabzonspor’da kalmak istiyordum. Fakat iki yönetici beni gerçekten çok kırdı ve o yüzden o gün sinirle Galatasaray’a gitmek için harekete geçtim" şeklinde konuştu. "Trabzon’da formanın hakkını vereceksin" "Trabzonspor’a gelirken, ilk duyduğum şeylerden biri, Trabzon’da mağlup olduğunuzda dışarı çıkmanın zor olduğuydu" diyen Emrah Eren, "Ama ben Trabzon’a gittiğimde, insanların gerçekten sahada formanın hakkını verdiğinizde sizi ne kadar sevdiğini deneyimledim. Orada kendimi aileden biri gibi hissettim. Trabzonspor taraftarı benim için bambaşka; gerçekten benim ailem gibidir. Bir yere gittiğimde, biri ’Galatasaraylı Emrah’ dediğinde, hemen kızan Trabzonsporlu taraftarlar olurdu. Onlar beni ’Trabzonsporlu Emrah’ olarak gördüler ve bu benim için çok büyük bir duygu. Yıllar geçmesine rağmen, ben Trabzonspor’dan ayrıldığımda bile bu sevgiyi hissetmek, onların bizi ailelerinden biri gibi görmesinden kaynaklanıyor. Onlar bizi ne kadar seviyorsa, biz de onları o kadar seviyoruz" ifadelerini kullandı. "Trabzonspor ikinci yarıdan sonra iyi bir ivme yakalayacaktır" Trabzonspor’u takip ettiğini belirten Emrah Eren, "Trabzonspor’un bu sezon bazı maçlarını izledim, özellikle Beşiktaş maçını. Açıkçası, oyunu pek beğenmedim ve oyuncu performanslarını da çok iyi bulmadım. Ancak, Şenol Hoca’nın geldiği ilk maçta yaşananları dikkate alarak, onun çok başarılı olacağına inanıyorum. Şenol Hoca, Trabzonspor’da bunu defalarca kanıtladı. Hüseyin Çimşir, bizim futbolcu arkadaşlarımızdan biri. Onun da antrenörlük ve teknik direktörlükte büyük tecrübeleri var. Bu nedenle, Trabzonspor’a önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum. Özellikle ikinci yarıdan sonra takımın iyi bir ivme yakalayacağını düşünüyorum, ancak bazı eksikliklerin olduğunu da belirtmeliyim" dedi. "Teknik direktörlük konusunda hiç bir beklentim yok" Emrah Eren, teknik direktörlük hedefleriyle ilgili ise şunları söyledi: "Antrenörlük kurslarına gidiyorum, en son UEFA kursuna katıldım. Bu kursta gelecekle ilgili planlarımı paylaştım. Arkadaşlarımın ve eğitimcilerin önünde, ’Ben gelecekte şunu, şunu, şunu yapmak istiyorum,’ dedim. İnanın, oradaki eğitimciler bile açıklamalarımdan etkilenmişti. Antrenörlerin bile atandığı bir ülkede benim antrenörlükten ve teknik direktörlükten hiç bir beklentim yok. Sistem değişirse, liyakatli insanlar bir yerlere gelirse, o zaman ben bu ülkede antrenörlük veya teknik direktörlük yapmak için elimden geleni yaparım ve tecrübelerimi genç arkadaşlarıma aktarmaya çalışırım. Ama şu an, dürüst bir şekilde, hak ederek başarılı olma şansımız yok. Kapıların çoğunun kapalı olduğunu görüyoruz. Şu anda Süper Lig’de veya 1. Lig’deki takımlara baktığımda, açıkçası antrenörlükten çok fazla beklentim yok." "Ülkemizde liyakat sorunu var" Tecrübeli futbolcuların teknik direktörlük teklifi almasının zor olduğuna vurgu yapan Emrah Eren, sözlerini şöyle tamamladı: "Süper Lig’de uzun yıllar oynamış biri olarak, benim gibi tecrübeli futbolcuların teknik direktörlük teklifleri alması oldukça zor. Sonrasında çok kısa bir dönem Ispartaspor’da çalıştım ama Türkiye’deki şartlar nedeniyle bu da yeterli olmadı. Liyakatin maalesef futbol dünyasında eksik olduğunu düşünüyorum. Özellikle arkanızda bir güç varsa, bu işte bir yere gelebiliyorsunuz; aksi takdirde dünyanın en iyi teknik direktörü değilseniz bu işin dışında kalabiliyorsunuz. Futboldan gelecek bir şeye fazla ihtiyacımız yok ama yıllarca emek vermiş futbolcuların bu şekilde dışarıda kalması üzücü. Türk futbolunun durumu ortada. Örneğin, Türk milli takımında oynayan 10 oyuncudan 8’i yurt dışından. Türkiye’de 80 milyondan yeterince futbolcu çıkmıyor. 3-4 milyon içinden futbolcu çıkıyor. Çünkü onları yetiştirenlerde liyakat var."
17 Kasım 2024 Pazar - 11:09 "Karadeniz çevresindeki ülkelerin atıklarıyla kirletiliyor" Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in çevre ülkelerin atıklarıyla kirlendiğini belirterek, “Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor” dedi. Karadeniz, çevresindeki ülkelerden her yıl gelen yaklaşık 100 bin ton atıkla giderek kirleniyor. Katı atık ve mikroplastikler ile yoğun bir kirlilik tehdidi altında bulunan Karadeniz’de balık popülasyonu da etkileniyor. Konuyla ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in bir iç deniz olduğunu belirterek, “Avrupa ve Asya’nın arasında sıkışmış bir iç deniz. Çevresindeki ülkelerin direk nehirlerinden ve karalardan direk boşaltılan atıklarla kirlenen bir deniz. Uzun yıllardır kirliliğe maruz kalan bir deniz. Çevre ülke hirlerden su girdisi olan Karadeniz bu ülkelerin atıklarıyla kirleniyor” diye konuştu. Yaklaşık 100 bir ton plastik atığın Karadeniz’e boşaldığını dile getiren Erüz, “1960’lardan 2000’lere kadar olan endüstriyel gelişmenin getirdiği büyük bir kirlilik yükü söz konusuydu ama ondan sonra işte Avrupa Birliği’nin uygulamaları, bizim ve diğer ülkelerin de uyumuyla birlikte endüstriyel kirleticiler azalmakla birlikte, yani fabrikasyon ve diğer etkilerle kirlilik azaldı. Son yıllarda artan petrol taşımacılığı kaynaklı olan petrol kirliliği Karadeniz’de etkin ama şu anda en çok etkili olan ve hızla artan plastik kirliliği. Bu plastikler dediğimiz işte bizim poşetimiz işte pet şişelerimiz gibi diğer plastik malzemeler olabileceği gibi örneğin bir kremin içerisinde bulunanlardan başlayıp daha büyük boyuta kadar giden mikro plastik dediğimiz gözle görülen ya da gözle göremeyen boyuttaki plastiğin küçük parçacıkları da yoğun bir şekilde hem atmosferden hem nehirlerden hem de karalardan denize boşalıyor. Her yıl çok hızlı bir şekilde bu oran artıyor. Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor. Taşıyıcı olan görevi gördüğü için bazen işte istenmeyen organizmaların bir bölgeden bölgeye taşınmasında da taşıyıcı rolü oynuyor. Dolayısıyla bu anlamda biyolojik olarak da ortamdaki ekosistemi olumsuz yönde etkileyen bir durum var. Bu anlamda baktığımızda Karadeniz evet insan etkisiyle hızlı bir şekilde maalesef kirleniyor. Bu kirlenen denizden biz hamsi palamut gibi balıklarımızı avladığımız bir deniz. Dolayısıyla kirlettiğimiz deniz aslında nihayetinde dönüp dolaşıp bize besin olarak geri dönüyor. Kirliliğe neden olan insanoğlu kirliliği azaltması gereken de yine insanoğlu” şeklinde konuştu. “Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var” Karadeniz’deki kirliliğinin balık popülasyonu da etkilediğini kaydeden Erüz, “Fiziksel, kimyasal, biyolojik kirlilik o bölgede yaşayan balık popülasyonunu mutlaka etkiler. Özellikle bu kıyı dolguları ile birlikte balıkların yaşadığı kırsal bölgeler çok büyük tahribat var. Sığ su balıklarının yaşam ortamının ortadan kaldırılması büyük bir sıkıntı. Plastik ve diğer kirleticilerin denizdeki varlığı denizde bulunan canlıların etkilenmesine sebep olmaktadır. Örneğin palamut sadece Karadeniz’de yaşamıyor. Akdeniz, Ege’de de yaşıyor ve oradan Karadeniz’e göçüp geri gidiyor. Yine aynı şekilde lüfer benzer bir davranış gösteriyor. Hamsi Karadeniz içerisinde tur atıyor. Kuzeyden kirli bir bölgeye denk gelirse yumurtladığı bölgede kirliliğe maruz gelirse yumurtlama oranı azalıyor. Beslendiği dönemde ortamda bir kirliliğe bağlı besin azalması söz konusuysa o da ondan etkileniyor. Dolayısıyla kirlilik mutlaka balık popülasyonu etkiliyor ama kirliliğe bağlı ne kadar popülasyon değişti, küresel ısınmaya veya sıcaklık artışı ne kadar etkiliyor anlamında söylemek çok kolay değil. Detaylı bir çalışma gerektiriyor. Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var. Balıkların özellikle belli türlerin daha baskın hale gelip bazı türlerin ise yavaş yavaş ortadan kalkma riski olduğunu söylemek mümkün” ifadelerini kullandı. Erüz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Deniz İzleme Programı kapsamında TÜBİTAK MAM tarafından yapılan mevsimsel izleme ölçümlerinde Trabzon kıyılarında su kalitesi orta ve kötü sınıf olarak belirlendiğini belirterek, bölgenin en kirli sularının bulunduğu Trabzon’da hem akarsu hem de kanalizasyonlardan kaynaklanan kirliliğinin kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.
Başkan Ahmet Kaya: “Bu kapılar milletin kapısıdır, bu kapıları sonuna kadar millete açtık”
18 Nisan 2024 Perşembe - 11:32 Başkan Ahmet Kaya: “Bu kapılar milletin kapısıdır, bu kapıları sonuna kadar millete açtık” 31 Mart Mahalli İdareler Yerel Seçimleri’nden sonra başkanlık koltuğuna oturan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’ya tebrik ziyaretleri yoğun bir şekilde devam ediyor. Bir yandan sivil toplum örgütleri temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerini kabul eden Başkan Kaya, diğer yandan 7’den 70’e her yaş grubundan vatandaşlarla da görüşerek hem ‘tebriklerini’ kabul ediyor. Hem de yeni dönemde belediyeden beklentilerini ve taleplerini dinliyor. Halkın, Başkan Kaya’ya gösterdiği sıcak ilgi ve samimiyet dikkatlerden kaçmıyor. Her yaş grubundan vatandaşla samimi sohbetler gerçekleştiren Kaya, “Trabzonlu hemşehrilerimin iradesiyle belediye başkanlığı görevine geldim. Hemşehrilerim beni bu göreve lâyık gördüler, ben de onların bana güvenini ve sevgisini hiçbir suretle karşılıksız bırakmayacağım. Kapımız her gün ve her saat vatandaşlarımıza sonuna kadar açıktır. Bu kapılar milletin kapısıdır, bu kapıları sonuna kadar millete açtık. Halkımız ter türlü talep ve sorununu hiç çekinmeden bize iletebilir. Bunları karşılamak bütün imkânlarımızı sonuna kadar kullanacağız. Halkımızın iradesi ve tercihleri her şeyin üstündedir. İnşallah yeni dönemde halkımıza taahhüt ettiğimiz bütün projeleri hayata geçirerek Ortahisarımızı daha güzel bir hale getireceğiz” dedi. Vatandaşlara her anlamda Ortahisar’ı daha güzel ve daha yaşanabilir hale getireceğine vurgu yapan Başkan Kaya, “Her bir sözümüzün, her bir taahhüdümüzün arkasındayız. Verdiğimiz hiçbir söz siyaseten verilmiş sözler değildir. Çalışma arkadaşlarımla birlikte yeni dönemde kısa ve uzun vadede hayata geçireceğimiz bütün proje ve faaliyetlerle ilgili analizler yapıyoruz. Öncelikle yapılması gereken projelerimiz var bir de zamana yayarak yapmayı planladığımız projeler var. Bütün vatandaşlarımız emin olsun ki Ortahisar her anlamda daha güzel olacak ve daha yaşanabilir bir hale gelecek” diye konuştu.
Trabzon’a hafif raylı sistem için imzalar atılıyor
17 Nisan 2024 Çarşamba - 13:53 Trabzon’a hafif raylı sistem için imzalar atılıyor Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, yıllardır Trabzon’un beklentisi olan raylı sistemle ilgili protokolün 24 Nisan Çarşamba günü imzalanacağını duyurdu. Basın mensuplarıyla bugün sabah kahvaltısında bir araya gelen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon’un öncelik arz eden önemli konularının hafif raylı sistem, sanayi sitelerinin nakli ve Gülcemal Projesi olduğunu söyledi. 31 Mart seçimleri öncesinde adaylık sürecinde proje tanıtım toplantısında üç konuyla doğrudan ilgileneceği konusunda Trabzon halkına söz verdiğini hatırlatan Genç, “Biz Gülcemal’de 750-800 dönümü dolduruyoruz. Bunu Faroz balıkçı barınağına kadar bunu taşıyalım gerek var mı? Çünkü proje bu şekilde idi bütüncül bir dolgu alanı düşünülmüştü. Ben buna gerek olmadığı fikrimi Murat başkanımızla paylaşmıştım. O da sağ olsun makul gördü bir kilometrelik alanı boş bıraktı. Şu anda Trabzon’da inşallah yeni dönemde bu vesileyle bu bilgiyi sizinle paylaşayım. İsmi Gülcemal olan projemiz uzun zamandır şehrimizin beklentisi. Trabzon’da hep şu konuşuldu? Haklı olarakta bu serzenişte bulunuldu. Denizle bağlantımız kesildi hepimiz bunu söyledik. İstiyorum ki Ganita’dan başlayıp Büyükşehir Belediyemizin ürettiği o güzel destinasyon alanını öyle bir yaşam alanı şeklinde Akyazı’ya kadar taşıyalım. İçerisinde bu bir kilometrelik alanda doğrudan denize girilebilecek devamında da şu anda tahkimatı bitmiş 250 dönümlük alan ve 500 dönümlük alanı daha ziyade yoğunlaştırmadan yeşille peyzajla beraber donatalım. Orada hem gençlerimize hem çocuklarımıza hem büyüklerimize hem de bu şehre gelen ziyaretçilere de yaşam alanı oluşturalım denizle de buluşturalım amacım bu. Trabzon Büyükşehir Belediyesi olarak en önemli ilgileneceğim üç konudan bir tanesi olacak. Allah nasip ederse bu dönem inşallah bu işi bitireceğim” dedi. Hafif raylı sistemle ilgili imzalar atılıyor Hafif raylı sistemle ilgili olarak 24 Nisan günü imzaların atılacağını kaydeden Genç, “Akşam Ulaştırma Bakanımızla görüştüm. Proje tanıtım toplantımızda üç konuyla doğrudan ilgileneceğimi Trabzon halkına söz verdim. Bu üç konumuzdan bir tanesi hafif raylı sistemdi. Bir tanesi yapıldığı zaman, şehrimizin dışında olmakla birlikte şu anda şehrimizin merkezinde kalan ve en düz yerinde kalan Değirmendere’mizdeki beş tane sanayi sitemizin bin 728 bağımsız bölümü oradaki esnafımızın nakli idi. Hem esnafımızın hukuki bakımdan daha iyi şartlarda çalışması bakımından hem de şehircilik bakımından bu idi. Bir diğeri de Gülcemal Projesi idi. Akşam bakanımızla da paylaştım 24 Nisan Çarşamba günü hafif raylı sistemle ilgili protokolümüzü Genel Müdürümüz Trabzon’da olacak. Protokolümüzü Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Ulaştırma Altyapı Bakanlığımız Genel Müdürüyle beraber imzalıyoruz. Trabzon’un bir evladı olarak bunun heyecanını şimdiden duyduğumu ifade etmek istiyorum. ’Bismillah’ deyip başlıyoruz hafif raylı sisteme. Bir Trabzonlu olarak bu konuda hayıflanıyorum .Samsun’da var benim şehrimde de olacak bu kadar net. Ben Trabzon’u bu dönem hafif raylı sistemiyle, sanayi sitelerimizin nakliyle ve Gülcemal projesindeki o yaşam alanıyla birlikte bir level daha atlatmak istiyorum” diye konuştu.
Trabzonspor’da eskiler gol yollarında yenileri geçti
17 Nisan 2024 Çarşamba - 10:29 Trabzonspor’da eskiler gol yollarında yenileri geçti Trabzonspor’un, Trendyol Süper Lig’de sezon başında transfer ettiği oyunculardan daha çok bir önceki sezon da kadrosunda bulundurduğu futbolcular golle tanıştı. Trendyol Süper Lig’de son iki sezondur sportif istikrarın yanı sıra kadro istikrarı da arayan Trabzonspor’da, sezon başında kadroya dahil edilen oyuncular gol yollarında eskileri geçemedi. Bordo-mavili takımda bu sezon 15 futbolcu golle tanışırken, takımın en skrorer oyuncusu ise 10 golle geçtiğimiz sezondan beri kadroda bulunan Trezeguet oldu. Yeniler yüzde 46.3 ortalama yakaladı Karadeniz ekibinin, bu sezon attığı 54 golün 51’i kendi oyuncularından gelirken, diğer golleri ise rakip takımlar kendi kalelerine kaydetti. Ayrıca sezon başında kadroya dahil olan oyuncular 25, geçtiğimiz sezondan beri kadroda bulunan futbolcular ise 26 gole imza attı. Trezeguet 10, Bardhi 5, Visca ve Bakesetas 4’er, Denswill, Umut Bozok ve Poyraz da 1’er gol kaydederken, sezon başında kadroya dahil olan Onuachu 9, Enis Destan 5, Pepe 4, Fountas ve Benkovic 2’şer, Berat, Mendy ve Göktan Gürpüz de 1’er gol attı. Yeni transferler bu alanda yüzde 46.3 ortalama yakaladılar. Değeri düştü Önümüzdeki sezon için güçlü bir kadro kurmayı hedefleyen Trabzonspor’un, son 3 sezonluk Transfermarkt verilerine göre değeri de düştü. 2020-2021 sezonunda 99 milyon Euro, şampiyonluk sevinci yaşadığı 2021-2022 sezonunda 123 milyon Euro, 2022-2023 sezonunda 135 milyon Euro olan piyasa değeri, 2023-2024 sezonunda ise 98 milyon Euro’ya geriledi.
Tevfik Özlü: "Türkiye’de yılda 15 bin kişi, başkasının dumanından ölüyor”
17 Nisan 2024 Çarşamba - 10:17 Tevfik Özlü: "Türkiye’de yılda 15 bin kişi, başkasının dumanından ölüyor” Sigaranın Türkiye’de yol açtığı ölüm oranları hakkında istatistikler paylaşan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Ülkemizde her yıl aktif tütün içimine bağlı 100 bin, pasif içime bağlı ise 15 bin ölüm yaşanıyor. Tütüne bağlı ölümler trafik kazaları, yangınlar, cinayetler, AIDS, alkol, uyuşturucu ve intiharlara bağlı ölümlerin toplamından fazladır” dedi. Trabzon İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Trabzon Yeşilay Şubesi’nin Trabzon Merkez Fen Lisesi’nde düzenlediği organizasyonda Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, ‘Sigaranın Zararları’ hakkında bir söyleşi gerçekleştirdi. “Ölümlerin yüzde 23’ü tütün nedeniyle oluyor” Etkinlikte sigaranın sağlığa zararları ve sigara kullanımına bağlı ölüm oranları hakkında bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Her 6 saniyede bir kişi sigara içtiği için ölüyor. Türkiye’de 15 yaş üzeri 16 milyon kişi tütün kullanıyor ve ölümlerin yüzde 23’ü tütüne bağlı. Türk erkeklerinin yüzde 31’i, kadınlarının ise yüzde 10’undan fazlası tütün yüzünden hayatını kaybediyor. Ülkemizde her yıl aktif içime bağlı 100 bin, pasif içime bağlı 15 bin ölüm yaşanıyor. Tütüne bağlı ölümler trafik kazaları, yangınlar, cinayetler, AIDS, alkol, uyuşturucu ve intiharlara bağlı ölümlerin toplamından fazladır” diye konuştu. “Sigara içen kadınlarda KOAH gelişimi 40 kat fazla” Aynı yoğunlukta sigaraya maruz kalan kadınlarda akciğer kanseri gelişme riskinin erkeklere göre daha fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, “Sigara içen kadınlarda, içmeyenlere kıyasla KOAH gelişimi 40 kat fazla” açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Özlü, sigarayı bırakmak isteyen kişilere şu önerilerde bulundu: “Kararlı olun, özgüveninizi yüksek tutun, bırakma nedenlerinizi iyi bilin ve sık hatırlayın, sigaralı çevrelerden uzak durun, sigarayı hatırlatacak eşyaları ortadan kaldırın, çay-kahve alışkanlığınızı kontrol edin, meşguliyet ve hobi edinin, spor ve egzersiz yapın, diyet yapın, bol sıvı alın, sigaraya ayırdığınız parayla kendinizi ödüllendirin, jer şey bir taneyle başlar, unutmayın.” Organizasyon sonrası İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun ve Trabzon Yeşilay Şube Başkanı Av. Işıl Demir Güner katılımlarından dolayı Prof. Dr. Tevfik Özlü’ ye plaket takdim etti.
Trabzon hasır bileziği fiyatları artan altın fiyatları ile birlikte tarihi zirvesinde
16 Nisan 2024 Salı - 12:25 Trabzon hasır bileziği fiyatları artan altın fiyatları ile birlikte tarihi zirvesinde Özellikle İran ile İsrail arasındaki gerilimin altın fiyatlarında artışa neden olması ile birlikte coğrafi işaretli Trabzon hasır bileziğinin fiyatı da tarihinin en yüksek fiyatlarına ulaştı. Gram altın fiyatlarının son dönemde İran ve İsrail arasındaki gerilimden ötürü 2 bin 500 liranın üzerine çıktığı Trabzon’da coğrafi işaretli Trabzon hasır bileziğini düğün sezonu öncesi almak da zorlaşıyor. Vatandaşlar güvenli liman olarak gördüğü altından yine vazgeçmeyerek kuyumcuların yolunu tutarken, konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Trabzon Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Ali Yazıcı, Ortadoğu’daki gerilimin devam etmesi halinde ons ve buna bağlı olarak gram altın fiyatlarındaki artışın da devam edeceğini söyledi. Yazıcı "Bu sıralar altın fiyatları yukarı doğru gitmekte ve hızlıca yükselmekte. Özellikle İran-İsrail savaşının başlaması ile beraber altın fiyatlarında yükselişin başladığını görmekteyiz. Ons değerinin özellikle 2 bin 370-2 bin 400 dolar seviyelerini görmesi, doların da 33 TL seviyelerini görmesi ile beraber altının TL bazındaki karşılığı yaklaşık 2 bin 600 TL’yi geçiyor. Dün vatandaşlar tarafından yoğun bir işlem yapıldı. Özellikle külçe altının veya sarrafi altın dediğimiz ürünlerin bu anlamda çok büyük rağbet gördüğünü gözlemlemekteyiz. Çünkü küçük yatırımcılar özellikle maaş yatış dönemleri olan ayın 1-2’si ve 15-16’sı gibi tarihlerde maaşlarını alıp hemen 3-5 gram alıyor. Ancak dünkü yoğunluğa bakıldığı zaman hareketlilik bayağı yoğundu. Bu da küçük yatırımcının en önemli güvenilir limanının altın olduğunu tekrar görmemizi sağlıyor. Önümüzdeki aylarda eğer bu jeopolitik durumlarda tekrar değişiklik olursa, Ortadoğu’da herhangi bir savaş çığırtkanlığı olduğunda en güvenilir yatırımın altın oluşundan ötürü tüm dünya ülkelerinin merkez bankaları düzeyinde altına dönüş yapacağını görmekteyiz. Rakamların ise Ons değerinin 3000 dolar seviyesinde olabileceğini, doların ise 35-40 TL seviyesinde olabileceğini öngörüyoruz. Ama inşallah bu şekilde olmaz" dedi. Altının gram fiyatının her geçen gün artması en çok dünyaca üne sahip coğrafi işaretli Trabzon Hasır Bileziğini etkiledi. 2 sene öncesine kadar 120 bin TL civarında alınabilen setin bugün en düşük 300 bin TL’ye kadar alıcı bulduğunu belirten Yazıcı, "Önümüzdeki haziran ayında başlayacak olan düğün sezonu bu ay erken başladı. Hasır takımları geçtiğimiz yıl ile kıyaslarsak yüzde yüz bir artış sağladı. En düşük hasır bilezik fiyatı 300 bin liradan alıcı bulurken en yüksek hasır bilezik fiyatı takım olarak bakıldığında 650-750 bin lira seviyesinde görmekteyiz. Gram olarak bakıldığında bileziğin bugün satış fiyatı 2584 TL, külçe altın dediğimiz yani 24 ayar sarrafi altın 2730 TL, hasır bileziğin satışı 3026 TL, çeyrek altın 4685 TL ve Cumhuriyet altını ise 18 bin 700 TL seviyesinde işlem görüyor" diye konuştu.
Trabzon’da “Turizm Haftası” kutlama etkinlikleri
15 Nisan 2024 Pazartesi - 15:21 Trabzon’da “Turizm Haftası” kutlama etkinlikleri Trabzon’da bu yıl 48.’si düzenlenen “Turizm Haftası” kutlama etkinlikleri start aldı. 15-22 Nisan tarihleri arasında düzenlenen etkinlik çerçevesinde, Trabzon Büyükşehir Belediyesi bando takımı eşliğinde Uzun Sokak’tan 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet parkı güzergâhına kadar kortej yürüyüşü yapıldı. Kortej yürüyüşüne, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’ın yanı sıra Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, İl Kültür ve Turizm Müdürü Tamer Erdoğan, turizm sektör temsilcileri, öğrenciler katıldı. Etkinlik dolayısıyla açıklamada bulunan Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, "Turizm mevsimini başlatıyoruz. 15 Eylül okulların açılmasına kadar bir süremiz var. Bizler de bu süreyi Trabzon için en iyi şekilde değerlendirme gayreti içerisindeyiz. Hayırlı uğurlu olsun. Önemli olan Trabzon’a turizm pastasından daha fazla pay ayırabilmektir" dedi. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ise, "Trabzon’un gelişen trendi turizm. Bu nedenle şehrin ekonomisini doğrudan ilgilendiren bu alanda hem yerel yönetim hem de mülki idaremizin riyasetinde bütün paydaşlar olarak bu sezonu ve gelecek sezona dair tedbirleri alarak şehrimizin ekonomisine doğrudan katkı sağladığına inandığımız bu alanda ciddi çalışmalar yapmak istiyoruz. Gelen misafirlerimizi güzel karşılayalım, güzel uğurlayalım, şehrimiz kazansın. Çok ciddi turizm destinasyonlarımız var. Bu değerleri şehrin ekonomisine güzel bir şekilde kazandıralım istiyoruz" diye konuştu.
Denizlerde av yasağı başladı, tezgahlar kültür balıklarına kaldı
15 Nisan 2024 Pazartesi - 11:29 Denizlerde av yasağı başladı, tezgahlar kültür balıklarına kaldı Denizlerde av yasağı dün gece itibariyle başlamasının ardından Trabzon’da balıkçı tezgahlarında bugün ağırlıklı olarak kültür balıkları yer aldı. Trabzon balık halinde satışa sunulan kültür balıklarının fiyatı, Ramazan ayı öncesine göre pek değişiklik göstermezken, balıkçı esnafları bundan sonra kıyı balıkçıların getireceği balık çeşitlerini satacak. Balıkçı esnaflarından Cem Yazıcı, kültür balıklarının fiyatlarında pek değişiklik olmadığını belirterek “Dün gece itibariyle av yasağı başladı. Şu anda tezgâhlarda ağırlıklı olarak kültür balıkları mevcut. Ara sıra kıyı balıkçıların getirdiği istavritler var. Bu gün istavritin kilosu 50 TL, bu fiyat vatandaşımızı yanıltmasın. Yarından sonra bu fiyat 100-150 TL arası değişecek. Kültür balıklarında fiyatlarımız alabalık 140 TL, çupra 200-250 TL, levrek de hemen hemen aynı somon 100-150 TL. Bundan sonra artık kıyı balıkçıların getireceği mezgit, istavrit, barbun gibi balıklara bakacağız. Onlarında fiyatları sezondaki gibi olmaz. Kültür balıklarının fiyatı sezondaki gibi hiç değişmedi hemen hemen aynı. Yani sezon bitti fiyatları yukarı çekelim hesabı yok. Ramazan öncesi fiyatı ne ise şu anda da fiyatları güncel o şekilde devam ediyor” dedi. "Artık deniz balığı daha pahalı olur" Av yasağının başlamasıyla bundan sonra kıyı balıkçıların getireceği balık çeşitlerini satacaklarını belirten balıkçı esnaflarından Emin Avcı da “Şu anda tezgâhlarımızda çupra, Levrek, somon, alabalık var. Levrek 250 TL, çupra 250 TL, somon 150 TL, alabalık 140 TL. Yasak öncesi de fiyatlarımız hemen hemen aynı şu an fiyatlarda değişiklik yok. Bundan sonra kıyı balıkçıların getireceği balıkları satacağız. Dolayısıyla deniz balıklarının fiyatı pahalı olur örneğin 50 TL ise 100 TL olur. Şuanda kültür balıklarını satıyoruz” diye konuştu.