Yerel Haberler
Trabzon
21 Aralık 2025 Pazar - 11:10 Gençlerbirliği ile Trabzonspor 73. randevuda Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında deplasmanda Gençlerbirliği ile karşılaşacak olan Trabzonspor, rakibi ile ligde 73. kez karşı karşıya gelecek. İki takım ligde 4 yıllık bir aradan sonra tekrar karşılaşacak. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Gençlerbirliği yarın saat 20.00’de zirve mücadelesi veren Trabzonspor’u ağırlayacak. Eryaman Stadyumunda oynanacak olan karşılaşmayı Halil Umut Meler yönetecek. Meler’in yardımcılıklarını ise Hüseyin Aylak ve Murat Altan yönetecek. Bordo-mavililerde, Afrika Uluslar Kupası’nda bulunan Onuachu ve Oulai bu maçta forma giyemeyecek. Mustafa Eskihellaç ve Folcarelli’nin ise tedavileri sürüyor. Ligde 35 puanla 3. sırada yer alan Trabzonspor sezonun ilk yarısının son maçında sahadan galibiyetle ayrılarak devreyi moralli kapatmak istiyor. Ligde 73. randevu İki takım arasında oynanan 72 lig maçında bordo-mavililerin 41 galibiyeti bulunurken, Gençlerbirliği’nin ise 12 galibiyeti bulunuyor. 19 maçta ise taraflar birbirlerine üstünlük kuramadı. Trabzonspor’un attığı 137 gole karşılık ise kalesinde 67 gol gördü. Başkentte Trabzonspor üstün İki takım arasında Ankara’da oynanan 36 maçta bordo-mavililer 16 galibiyet elde ederken ev sahibi ekip ise 8 galibiyet elde etti. 12 maç ise beraberlikle sonuçlandı. Karadeniz ekibinin 53 golüne, Başkent temsilcisi 37 golle yanıt verdi.
21 Aralık 2025 Pazar - 09:37 Acil serviste hayat kurtarıyor, dağlarda pedal çeviriyor Giresun’un Eynesil ilçe Devlet Hastanesi acil servisinde görev yapan 28 yaşındaki doktor Semih Gürel, yoğun geçen 24 saatlik nöbetlerin ardından dağ bisikletine atlayarak Karadeniz’in zorlu coğrafyasında kilometrelerce pedal çeviriyor. Kar, yağmur ve sis demeden yüksek rakımlı yaylalara uzanan yolculuklarıyla dikkat çeken Gürel, hem mesleği hem de doğa tutkusuyla sosyal medyada ilgi odağı oluyor. Giresun’un Eynesil ilçesinde Devlet Hastanesi acil servisinde görev yapan 28 yaşındaki doktor Semih Gürel, insanların en zor anlarına tanıklık ettiği 24 saatlik nöbetlerin ardından, yorgunluğunu Karadeniz’in sisli dağ yollarında pedal çevirerek atıyor. Beyaz önlüğünü çıkarıp kaskını takan Gürel, kar, yağmur ve soğuğa aldırmadan yaylalara uzanan yolculuklarıyla hem kendini hem de izleyenleri derinden etkiliyor. Ankara’dan yaklaşık 1,5 yıl önce Giresun’a atanan Dr. Semih Gürel, şehir hayatında scooter kullandığını, Karadeniz’e gelince ise bu coğrafyanın ruhuna uygun bir dağ bisikleti aldığını söylüyor. Acil serviste geçen yoğun ve stresli saatlerin ardından bisikletine binmenin kendisi için sadece bir spor değil, bir nefes alma anı olduğunu dile getiren Gürel, dağ tepe demeden yollara düşüyor. Bazen 5-6 saati bulan sürüşlerinde yüksek rakımlı yaylalara çıkan Gürel, karla kaplı patikalarda, yağmur altında ve sisin içinde pedal çeviriyor. Doğayla baş başa kaldığı bu yolculukları kask kamerasıyla kayda alan genç doktor, görüntüleri sosyal medya hesabında paylaşıyor. İnsan hayatına dokunduğu saatlerin ardından doğanın kalbine sığınan Semih Gürel, bisikletin kendisi için bir terapi olduğunu vurguluyor. Zorlu görev temposunun ağırlığını her pedalda biraz daha geride bırakan Gürel’in Karadeniz’in zorlu ama bir o kadar da etkileyici doğasında yaptığı yolculuklar, takipçilerine hem ilham veriyor hem de bölgenin doğal güzelliklerini gözler önüne seriyor. Ankara’dan 1,5 yıl önce Giresun’un Eynesil ilçesine atandığını belirten Semih Gürel, "Orada scoter sürücüsüydüm. Buraya gelince coğrafyaya uygun dağ bisikleti aldım. 1,5 yıldır boş günümde dağ bayır geziyorum. Acil serviste 24 saatlik nöbetlerden sonra kafa dağıtma amaçlı spontane geziler düzenliyorum" dedi. "Bir tarafım yeşil bir tarafım mavi" Yol boyunca bir tarafın mavi diğer tarafın yeşil olmasının güzel hissettirdiğini kaydeden Gürel, "Burası bir sahil ilçesi ama 2 kilometre ötesi hep yükselti başlıyor. Dağlık bir alan. Sahil boyu gezdikten sonra içeri girsek yüksel engebe, çukur, tepe başlıyor. Ona uygun bir bisiklet almak istedim. Hava koşulları zorlu oluyor ancak bisiklet sürmemize engel olmuyor. Bisikletin jantı kara uygun. Karda zorlanmıyorum. Mekanik bir alet tamiri kolay. Bazen yolculuklarım 4-5 saat sürebiliyor. Zirveye çıktığım zaman sahile iniş gerçekleştiriyorum. İnişler 1-2 saat sürüyor. Yolda çok fazla yaban hayvanı ölülüleri ile karşılaşıyorum. Yoldayken trafikte renkli görüntüler görüyorum. Yol boyunca bir tarafın mavi bir tarafın yeşil olması çok güzel hissettiriyor. Bu bölge çok sulak bir alan. Yol boyunca şelaleler, deniz manzarası ve dereler güzel manzaralar oluşturuyor" şeklinde konuştu. "Hayalim dünya turu" Bisikletin kendisine enerji verdiğini kaydeden Gürel, "Bisiklet beni yormuyor açıkçası enerji veriyor. Çok kez mesai sonrası nöbetten çıkıp uyumadan bisikletle uzun turlar attığım olmuştur. Bisiklet çok sağlıklı bir spor. Vücuttaki birçok kası çalıştırıyor. Başta bacak kası dahil olmak üzere üst vücudu da çalıştırıyor. Bu 14 kilogramlık bir bisiklet. Sadece bunu taşımak bile yük taşıtmış oluyor yani kol, göğüs, sırt kasları çalışıyor. Bel anatomisine çok iyi geliyor. Dizlere, menüsküse yani her şeye çok iyi geliyor. En önemlisi de psikolojiye çok iyi geliyor. Trabzon, Gümüşhane ve Giresun arası gezdim. Bundan sonra hayalim bir Türkiye turu ondan sonraki hayalim ise dünya turu" ifadelerini kullandı.
Doğu Karadeniz’de yaylalardan dönüşler hızlandı
23 Ekim 2025 Perşembe - 12:17 Doğu Karadeniz’de yaylalardan dönüşler hızlandı Doğu Karadeniz’de Kasım ayının yaklaştığı şu günlerde yaylalardan dönüşler sürüyor. Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapan sürü sahipleri yaylalardan köylerine dönüşlerine devam ediyor. Özellikle Trabzon’un Şalpazarı ilçesinin yüksek yaylalarına Mayıs ayında gelin gibi süsledikleri inekleri ile çıkan yöre halkı, yaylalardan yine aynı şekilde dönüşe geçiyor. Yöre halkının giydiği çiçekli fistanlarını giyen Çepni kadınları ve kızları, Aktaş, Kızlüzüm Obası, Davunlu, Alaca, Kadırga ve Sis Dağı Yaylalarından hayvanları ile birlikte kilometrelerce yaya olarak yürüyerek mahallerine dönüyor. Yayladan dönüş yolculuğu ile ilgili bilgi veren Şalpazarı’nın Sinlice mahallesi sakinlerinden 49 yaşındaki Salih Usta "Yaylaya hareket ederken ineklerimizde bizde bir başka huzur ve neşe ile yola çıkarız. Yaylaya gidecek olan ineklerimiz süslediğimiz zaman o hayvanlar yaylaya gideceklerini anlarlar bize hiç zahmet etmeden konaklayacak olduğumuz yaylamıza giderler. Giderken içimizdeki neşe geriye dönüşte bir yakınımız kaybetmiş gibi hüzne dönüşür. Yaylada vargit çiçekleri açınca biz artık yayla zamanının sona erdiğini anlarız. Eşim, komşularım, akrabalarımız hepimiz gözlerimiz doldu dönüşte. Gelmek istemedik ancak havalar soğumaya başlayınca mecbur yaylalardan dönüşe geçtik" dedi. "Bu yıl kış çok sert geçecek gibi" diyen Usta "Hayvanlarımızın ot ve saman ihtiyaçlarının bir bölümünü yaylacılık yaptığımız yaylardan temin ettik. Bir kısmını da il dışındaki saman ve ot satışı yapan satıcılardan temin ederek Sinlice mahallemize getirdik. Havalar güzel olunca ineklerimizi dışarıda otlaklarda otlatmaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
Kayıp balıkçıyı arama çalışmaları sürüyor
22 Ekim 2025 Çarşamba - 13:48 Kayıp balıkçıyı arama çalışmaları sürüyor Trabzon’un Arsin ilçesinde denizde kaybolan balıkçı Mehmet Ali Gürsoy’un arama çalışmaları 7. gününde sürüyor. Kayıp balıkçının ailesini ziyaret eden Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, derin bölgelerde daha net görüntü alınabilmesi için Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’la görüşerek Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan (DKK) teknik destek talebinde bulundu. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Arsin ilçesinde 7 gün önce denizde kaybolan balıkçı Mehmet Ali Gürsoy’un ailesini ziyaret etti. 16 Ekim tarihinde 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarda, Mehmet Ali Gürsoy’un (39) balık avlarken kullandığı tekneden denize düşerek kaybolduğu bildirilmişti. O günden bu yana sürdürülen arama kurtarma çalışmaları Sahil Güvenlik Komutanlığı, AFAD, jandarma, emniyet ve Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Arama Kurtarma ve Su Altı Dalış Ekibi başta olmak üzere birçok kurumun katılımıyla devam ediyor. Deniz, hava ve karadan yürütülen geniş çaplı çalışmaları yerinde inceleyen Başkan Genç, Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Arama Kurtarma ve Su Altı Dalış Amiri Erhan Saraç’tan son durum hakkında bilgi aldı. "Cihazın bölgeye ulaştırılmasını istiyoruz" Ekiplerin mevcut cihazlarla belirli bir derinliğe kadar görüntüleme yapabildiğini öğrenen Başkan Genç, arama çalışmalarının daha verimli yürütülebilmesi için Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’la telefonla görüştü. Başkan Genç, "Ekiplerimiz yoğun şekilde sahada. Belli bir derinliğin altında mevcut cihazlarla net görüntü alınamıyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda piksel kalitesi çok daha yüksek, gelişmiş görüntüleme cihazları bulunduğunu öğrendik. Bu cihazın Gölcük’te olduğunu söylüyorlar. İmkan varsa bu cihazın bölgeye ulaştırılmasını istiyoruz. Hedefimiz ailemizin bekleyişine bir nebze de olsa umut ve destek olabilmek. Tüm kurumlarımızla koordineli şekilde çalışıyoruz, kimsenin umudunu yitirmemesi için gayret gösteriyoruz" dedi. Ziyaret sırasında Başkan Genç, arama çalışmalarını takip eden kayıp balıkçının yakınlarıyla da bir süre sohbet ederek sabır ve metanet diledi.
Karadeniz’de hayalet ağ tehlikesi
22 Ekim 2025 Çarşamba - 12:44 Karadeniz’de hayalet ağ tehlikesi Karadeniz’in dört bir yanında tespit edilen hayalet ağlar, sessiz bir çevre felaketine yol açıyor. Balıkçılar tarafından denize bırakılan ama bir daha toplanmayan "hayalet ağlar", Karadeniz’de ekolojik dengeyi tehdit eden en büyük unsurlardan biri haline geldi. Uzmanlar, bu ağların hem balık popülasyonunu hem de deniz dibindeki yaşam alanlarını yok ettiğine dikkat çekti. Karadeniz’deki ekosistemin ve balık stoklarının korunmasını amaçlayan ve özellikle ‘hayalet ağlar’ olarak bilinen kayıp balık ağlarının oluşturduğu tehlikeye dikkat çekmek amacıyla yürütülen "BlackNETs: Hayalet Ağlar Projesi" kapsamında çalıştay düzenlendi. Trabzon’da bir otelde düzenlenen çalıştayda konuşan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, balıkçıların avlanırken kayalıklara taktığı ve fırtına gibi nedenlerle koptuğu için suda bırakmak zorunda kaldığı ağların literatürde hayalet ağ olarak isimlendirildiğini belirterek, "Uzun yıllar akıntıyla yer değiştiren ve önüne gelen her canlıyı avlayan bu ağlar kamu kurumları ve gönüller tarafından toplansa da önüne geçilemiyor" dedi. "Karadeniz özellikle son 20 yılda ciddi bir kirlilik sorunu yaşamakta ve Avrupa’nın en kirli denizlerinden biri haline gelmiştir" diyen Erüz, "Bu durum kıyıdaş ülkeler için olumsuz önemli ekonomik, sosyal ve çevresel düzeyde sonuçlar doğurmaktadır. Hayalet ağlar hızla büyüyen bir sorun olup, denizdeki plastik kirliliğinin başlıca kaynaklarından biridir. Hayalet ağlar deniz memelileri ve ekosistemleri için en zararlı plastik kirleticilerden biri olarak kabul edilmektedir. Denizde başıboş kalan, serbestçe dolaşan ağlar deniz canlılarını yakalamaya devam eder. ALGFG’lerin iki yönlü etkisi vardır. Zamanla artarak denizdeki plastik atıkların miktarını arttırır, diğer yandan ise parçalanıp ayrışına kadar balıklar ve diğer deniz organizmalarının milyonlarcasının ölümüne neden olacak şekilde avlamaya, besin zincirine girmeye devam eder" şeklinde konuştu. "Deniz çöplerinin yüzde 10’u hayalet ağlardan oluşuyor" Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacer Sağlam ise, her yıl okyanusa 500 bin ve 1 milyon ton balıkçılık ekipmanının terk edildiğini kaydederek, "Karadeniz’de 5 bin 657 adet balıkçı gemisi bulunuyor. 15 bin 578 balıkçı sayısının olduğu bölgede hayalet balıkçılık, kayıp veya terk edilmiş, insan kontrolü olmadan balık ve diğer deniz canlılarını yakalamaya devam eden balıkçılık araçları olarak tanımlanıyor. Deniz çöplerinin yüzde 10’u hayalet ağlardan oluşuyor. Her yıl okyanusa 500 bin ve 1 milyon ton balıkçılık ekipmanı terk ediliyor. Dünya genelinde avlanabilir balıkların yüzde 5-30’u hayalet av araçlarıyla avlanıyor. Hayalet av araçları okyanustaki makro plastiklerin yüzde 70’ine denk geliyor. Her yıl kaybolan ekipmanların ise yüzde 5,7 ağ, yüzde 8,6 tuzak ve yüzde 29 ile olta oluşturuyor" diye konuştu. "2024 yılı içerisinde 140 kilometrekare alanda tarama yapıldı" Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Müdürü Bayram Sancar da, 2024 yılı içerisinde 140 kilometrekare alanda tarama yapıldığına dikkat çekerek, "2019/09 sayılı Deniz Çöpleri İl Eylem Planlarının Hazırlanması ve Uygulanması Genelgesi kapsamında il müdürlüğümüzce yürütülen çalışmalar sonucunda 2021-2024 yılları arasında denizlerimizden toplam 3 bin 963 kilogram ağırlığında ve 51 adet avcılıkta kullanılması yasak misina ağı ve uzatma ağı temizlenmiştir. Hayalet ağlar projesi kapsamında yapılan kontrol ve denetimlerde 2024 yılı içerisinde 140 kilometrekare alanda tarama yapıldı. 47 adet ağ tespit edilirken, bu ağların hepsi sularımızdan çıkartıldı" ifadelerini kullandı.
Doğu Karadeniz’de bu yıl palamut avının pek olmayışı en çok onları etkiledi
22 Ekim 2025 Çarşamba - 09:20 Doğu Karadeniz’de bu yıl palamut avının pek olmayışı en çok onları etkiledi Doğu Karadeniz’de geçen yıl bolca avlanan palamut bu sezon tezgâhlarda yerini pek alamadı. Kıyı balıkçıları kıraça, istavrit, barbun ve az miktarda mezgit avlayarak sezonu geçirmeye çalışırken, umutla bekledikleri palamuttan istedikleri verimi henüz alamadılar. Doğu Karadeniz’de balıkçılar, bu sezon palamut avcılığının neredeyse durma noktasına geldiğini belirtiyor. Palamut avında geçen yıl bereketli bir sezon geçiren balıkçılar, bu yıl kıraça, istavrit ve barbunla yetinmek zorunda kaldı. Mezgit avı ise az miktarda devam ediyor. Trabzon Merkez Su Ürünleri Faroz Balıkçı Barınağı Kooperatif Başkanı Mehmet Candeğer, eskiden Faroz limanında 80’in üzerinde tekne varken, bugünlerde bu sayının 30’lara düştüğü belirterek yeni neslin bu mesleğe pek ilgi göstermediğini söyledi. Balıkçılıkla artık geçimin çok zor olduğunu ifade eden Candeğer, "Geçen sene palamut olmasına rağmen bu sene Doğu Karadeniz’de palamut çıkmadı. Kıyı balıkçılarımız şu anda kıraça, istavrit ve barbun avlıyor. Her zamanki gibi az da olsa mezgit de tutuyorlar" dedi. Balık avının düşmesini de değerlendiren Candeğer "40 yıl önceki avcılıkla bugünkü avcılığı kesinlikle kıyaslamak mümkün değil. Balık çeşitliliğinde büyük bir azalma olmasa da stoklarda azalma var. Bu yüzden sıkıntı yaşıyoruz. Karadeniz’de 60-70 yıl önceki balıkları artık göremeyebiliriz ancak 40 yıl öncesine bakarsak yine de aynı türleri avlayabiliyoruz. Balıkçılarımız günde iki kilogram balık tutarak evlerini geçindiremiyor. Bu nedenle kıyı balıkçılarının sayısı giderek azalıyor. Limanımızda bir zamanlar 80’in üzerinde balıkçı varken, şu anda bu sayı 30’lara kadar düştü ve görünüşe göre daha da düşecek. Yeni nesil artık bu mesleğe pek sıcak bakmıyor çünkü bu işten geçim sağlanamayacağını düşünüyor" diye konuştu.
Trabzon’da hayvancılığa destek sürüyor
21 Ekim 2025 Salı - 16:08 Trabzon’da hayvancılığa destek sürüyor Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile Tarım Kredi Kooperatifi Trabzon Bölge Müdürlüğü arasında Hayvansal Üretimi Destekleme Projesi kapsamında imzalanan Büyükbaş Gebe Düve ve Yerli Karayaka Koyunu alım protokolü ile bölgede hayvancılık desteklenecek. Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile Tarım Kredi Kooperatifleri Trabzon Bölge Müdürlüğü arasında Hayvansal Üretimi Destekleme Projesi kapsamında Büyükbaş Gebe Düve ve Yerli Karayaka Koyunu alım protokolü imzalandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Tarım Kredi Kooperatifleri Trabzon Bölge Müdürü Osman Tomruk ve Bölge Müdür Yardımcısı Zafer Mısır tarafından imzalanan protokol ile çiftçilerin desteklenmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda, ilk etapta Tonya ilçesine 20 adet gebe düve, Maçka ilçesinde 36 çiftçiye 5’er adet olmak üzere toplam 180 adet yerli Karayaka koyunu verilmesi planlanıyor. Diğer ilçelerde hayvancılığı desteklemeye yönelik çalışmalar da devam ediyor. İmza töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, "Çiftçilerimiz şehrimizin en önemli paydaşlarından biridir. Üreticimizi ve çiftçimizi her zaman destekliyoruz, desteklemeye de devam edeceğiz. Bu kapsamda Tarım Kredi Kooperatifleri Trabzon Bölge Müdürlüğümüz ile önemli bir çalışmayı hayata geçiriyoruz. Amacımız bölgemizin kalkınmasında çok önemli gördüğümüz hayvancılığı sürdürülebilir kılmak. Ayrıca, hayata geçireceğimiz proje ile köyden şehre göçü engellemek ve gençleri hem üretimin hem de çiftçilik mesleğinin içerisinde tutmak istiyoruz. Hayvancılığın bitmesine müsaade etmemeliyiz. Bu nedenle el birliği ile çalışmaya devam edeceğiz. Yaptığımız ve yapacağımız çalışmaların çiftçimize olumlu yansıyacağına inancım tamdır" dedi. Başvuruda bulunacak vatandaşlar, örnek başvuru dilekçesi ile birlikte müracaatlarını yapabilecekler. Yerli Karayaka koyunu için başvurular Büyükşehir Belediyesi veya Maçka İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne, gebe düve için ise Büyükşehir Belediyesi veya Tonya İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne yapılabilecek. Destek kapsamında, gebe düve alımı için başvuru sahiplerinin üzerinde 4 ila 6 adet büyükbaş sağmal süt ineği bulunması gerekiyor. Destekten yararlanacaklar; öncelikle kadın yetiştiriciler ile 40 yaş ve altı erkek üreticilerden oluşacak. Yetiştiricilere temin edilecek olan gebe düveler yüzde 90 hibe olarak verilecek. Projeye başvuran vatandaşların değerlendirmesi, Büyükşehir Belediyesi ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yapılacak.
Trabzon’da okullara spor malzemesi ve oyun seti desteği
21 Ekim 2025 Salı - 13:00 Trabzon’da okullara spor malzemesi ve oyun seti desteği Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle şehir genelinde eğitim veren devlet okullarına spor malzemeleri ve oyun seti desteğinde bulunuldu. Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nca öğrencilerin sportif faaliyetlere katılımını artırmak, bedensel ve ruhsal gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla Hamamizade İhsan Bey Kültür ve Sanat Merkezi’nde organize edilen ve çok sayıda eğitimcinin bir araya geldiği programda Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, bir konuşma yaptı. Genç "Trabzon’umuz çok özel, güçlü ve öne çıkan yönleri olan bir şehrimiz. Tabiatı itibarıyla bir kültür, sanat ve tarih şehri olmasının yanı sıra, sporun merkezi konumundadır. Aynı zamanda eğitimin ve sağlığın merkezi olan, bu yönleriyle de kimlik kazanmış bir şehirdir. Dolayısıyla bizler, bu güçlü yönlerimize daha fazla katkı sağlamayı, bir taraftan belediyecilik hizmetlerimizi sürdürürken, diğer taraftan da bu alanlarda şehrimizin potansiyelini artırmayı görev edindik. Amacımız, yetişen neslin bu güçlü yönleri yarın daha da güçlendirecek bir nitelik kazanmasına katkı sunmaktır. Bu anlayışla, çok şükür 10 yıl boyunca Ortahisar Belediye Başkanlığı görevim süresince Milli Eğitim’den gelen hiçbir talebi geri çevirmedik. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret ettik. Çünkü bunu bu şehre karşı bir sorumluluk olarak görüyorum. Eğer yerel yönetim olarak bir katkı sağlamamız gerekiyorsa, o katkıyı sağlamak zorundayız. Biz de hem beden sağlığı hem de ruh sağlığı açısından sporun öneminin farkında olarak, yavrularımızın, sizlerin ellerinde yetişen o kıymetli evlatlarımızın gelişimine bu yönde de katkı sağlamak istedik. Hiçbir okul arasında ayrım yapmadık, ’Hepsi bizim çocuklarımız’ dedik. İlkokullardan başlayarak, bugün bu merasimle birlikte okullarımıza sporun daha nitelikli bir şekilde yapılabilmesine imkan sağlayacak destekleri sunuyoruz. Hayırlı olsun inşallah" diye konuştu. Programda başarılı sporculara ödül verilirken, Trabzon’da faaliyet gösteren 177 ilkokul, 188 ortaokul ve 117 liseye toplam 200 adet oyun seti ile 3 bin 767 adet top dağıtıldı. Oyun setlerinin içerisinde öğrencilerin fiziksel aktivitelerini destekleyecek çeşitli oyun grupları, zeka ve denge oyunları yer aldı.
Bir balkonun bereketi, ülkenin umudu oldu
21 Ekim 2025 Salı - 09:38 Bir balkonun bereketi, ülkenin umudu oldu Trabzonlu organik tarım gönüllüsü Fatih Çolak, yıllar önce balkonunda hobi olarak başladığı ata tohumu yetiştiriciliğini bugün Türkiye genelinde bir farkındalık hareketine dönüştürdü. Çolak, tamamen kendi imkanlarıyla yürüttüğü çalışmalarla, ülkenin dört bir yanına 150 binden fazla ata tohumunu ücretsiz olarak gönderdi. Trabzon’da yaşayan Fatih Çolak, yıllar önce balkonunda sebze yetiştirirken hibrit tohumların verim vermediğini fark ederek, Türkiye’nin çeşitli illerinden ata tohumları toplamaya başladı. Bu tohumları çoğaltarak sürdürülebilir hale getiren Çolak, dört yıl önce geçirdiği rahatsızlığın ardından doğal ve sağlıklı üretime daha fazla yöneldi. Türkiye’nin pek çok noktasındaki çiftçiye ulaştırdığı tohumlarla pilot ekimler yapılmasını sağlayan Çolak, kimyasal kullanılmadan da yüksek verim elde edilebileceğini gösterdi. Trabzon’daki arazisinin bir bölümünde üretim yapan Çolak, ürünlerini komşularıyla paylaşarak tohum döngüsünü sürdürdü. Okullara ve çocuk esirgeme kurumlarına da ücretsiz ata tohumları gönderen Çolak, tamamen kendi imkanlarıyla yürüttüğü çalışmalarla, ülkenin dört bir yanına 150 binden fazla ata tohumunu ücretsiz olarak gönderdi. Hikayesinin Türkiye’nin çeşitli yerlerinden ata tohumu toplayarak başladığını belirten Fatih Çolak, "Ata tohumu yetiştiriciliğine bundan yıllar önce balkonumda başladım. Mahsul ettiğim ürünleri bir dahaki dönem için tohumlarını ayırarak sakladım. Onları da ektiğimde ürünün vermediğini veya kötü olduğunu fark ettim. Hibrit tohum ile o zaman tanıştım ve mantığıma uymadı. Araştırmaya başladım ve ata tohumu ile bu işin yürütülebileceğini anladım. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden ata tohumları toplamaya başladım. Bu ata tohumlarını üretip sürdürülebilirliğini sağladım. Yaklaşık 4 yıl önce bir rahatsızlık geçirdim. Bu geçirdiğim rahatsızlık sonucunda da bana uzmanların tavsiyeleri ’Sağlıklı besleneceksin, doğal yetişmiş ürünlerle besleneceksin’ şeklindeydi. Bu bir yerde benim için aslında bir tetikleyici bir unsur oldu. Bunu ben yapabiliyorsam sağlıklı beslenebiliyorsam ’Başkaları içinde bir şeyler yapmak gerekiyor’ dedim. Herkese belki ben ata tohumları yetiştiremem ya da ata tohumlarından üretilmiş mahsulleri yetiştirip herkesle paylaşamayabilirim ama oluşturduğum bir farkındalıkla ata tohumlarını çoğaltmak için yola çıktım. İnsanlara tarım zehri ve kimyasallar kullanılmadan tarım yapıp oldukça verimli sonuçlar alabileceğini göstermek istedim" dedi. "Alın yiyin çekirdeklerini bana getirin diyorum" "Türkiye’nin her tarafına 150 binden fazla ata tohumu ulaştırdım" diyen Çolak, "Türkiye’nin bence her mahallesini ulaşmıştır. Bunların haricinde toplumsal projeler de yürütüyorum. Çocuk esirgeme kurumları ve okullara tüm maliyetlerini kargo dahil kendim karşılayarak ata tohumları ulaştırıyorum. Benim 10 dönüm bir arazim var ama 2 dönümünü verimli ekiyorum. Komşularıma bile burada karpuz, kabak olsun veriyorum. Alın yiyin çekirdeklerini bana getirin diyorum. Ata tohumlarını ve toprak verimli. Bundan sonra benim en büyük dileğim ata tohumlarının tüm ülkeye yayılması. Türkiye’nin dört bir yanında Şanlıurfa’sından, Konya’sından, Çukurova’ya kadar çiftçilerimize tohumları gönderiyorum. Sağ olsun onlarda pilot bölgelerde bunların ekimini yapıyor. Bunların sonuçlarını görüp kendilerinden karar vermelerini bekliyoruz. Çiftlerimiz tarım kimyasalı kullanmadan daha az maliyetle verimi görünce ekim yaptığı alanları büyütüyor" ifadelerini kullandı.
Bir balkonun bereketi, ülkenin umudu oldu
21 Ekim 2025 Salı - 09:32 Bir balkonun bereketi, ülkenin umudu oldu Trabzon’da yaşayan organik tarım gönüllüsü Fatih Çolak, yıllar önce balkonunda hobi olarak başladığı ata tohumu yetiştiriciliğini bugün Türkiye genelinde bir farkındalık hareketine dönüştürdü. Tamamen kendi imkanlarıyla yürüttüğü çalışmalarla, ülkenin dört bir yanına 150 binden fazla ata tohumunu ücretsiz olarak gönderdi. Trabzonlu Fatih Çolak, yıllar önce balkonunda sebze yetiştirirken hibrit tohumların verim vermediğini fark ederek, Türkiye’nin çeşitli illerinden ata tohumları toplamaya başladı. Bu tohumları çoğaltarak sürdürülebilir hale getiren Çolak, dört yıl önce geçirdiği rahatsızlığın ardından doğal ve sağlıklı üretime daha fazla yöneldi. Türkiye’nin pek çok noktasındaki çiftçiye ulaştırdığı tohumlarla pilot ekimler yapılmasını sağlayan Çolak, kimyasal kullanılmadan da yüksek verim elde edilebileceğini gösterdi. Trabzon’daki arazisinin bir bölümünde üretim yapan Çolak, ürünlerini komşularıyla paylaşarak tohum döngüsünü sürdürdü. Okullara ve çocuk esirgeme kurumlarına da ücretsiz ata tohumları gönderen Çolak, tamamen kendi imkanlarıyla yürüttüğü çalışmalarla, ülkenin dört bir yanına 150 binden fazla ata tohumunu ücretsiz olarak gönderdi. Hikayesinin Türkiye’nin çeşitli yerlerinden ata tohumu toplayarak başladığını belirten Fatih Çolak, "Ata tohumu yetiştiriciliğine bundan yıllar önce balkonumda başladım. Mahsul ettiğim ürünleri bir dahaki dönem için tohumlarını ayırarak sakladım. Onları da ektiğimde ürünün vermediğini veya kötü olduğunu fark ettim. Hibrit tohum ile o zaman tanıştım ve mantığıma uymadı. Araştırmaya başladım ve ata tohumu ile bu işin yürütülebileceğini anladım. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden ata tohumları toplamaya başladım. Bu ata tohumlarını üretip sürdürülebilirliğini sağladım. Yaklaşık 4 yıl önce bir rahatsızlık geçirdim. Bu geçirdiğim rahatsızlık sonucunda da bana uzmanların tavsiyeleri ’Sağlıklı besleneceksin, doğal yetişmiş ürünlerle besleneceksin’ şeklindeydi. Bu bir yerde benim için aslında bir tetikleyici bir unsur oldu. Bunu ben yapabiliyorsam sağlıklı beslenebiliyorsam ’Başkaları içinde bir şeyler yapmak gerekiyor’ dedim. Herkese belki ben ata tohumları yetiştiremem ya da ata tohumlarından üretilmiş mahsulleri yetiştirip herkesle paylaşamayabilirim ama oluşturduğum bir farkındalıkla ata tohumlarını çoğaltmak için yola çıktım. İnsanlara tarım zehri ve kimyasallar kullanılmadan tarım yapıp oldukça verimli sonuçlar alabileceğini göstermek istedim" dedi. "Alın yiyin çekirdeklerini bana getirin diyorum" "Türkiye’nin her tarafına 150 binden fazla ata tohumu ulaştırdım" diyen Çolak, "Türkiye’nin bence her mahallesini ulaşmıştır. Bunların haricinde toplumsal projeler de yürütüyorum. Çocuk esirgeme kurumları ve okullara tüm maliyetlerini kargo dahil kendim karşılayarak ata tohumları ulaştırıyorum. Benim 10 dönüm bir arazim var ama 2 dönümünü verimli ekiyorum. Komşularıma bile burada karpuz, kabak olsun veriyorum. Alın yiyin çekirdeklerini bana getirin diyorum. Ata tohumlarını ve toprak verimli. Bundan sonra benim en büyük dileğim ata tohumlarının tüm ülkeye yayılması. Türkiye’nin dört bir yanında Şanlıurfa’sından, Konya’sından, Çukurova’ya kadar çiftçilerimize tohumları gönderiyorum. Sağ olsun onlarda pilot bölgelerde bunların ekimini yapıyor. Bunların sonuçlarını görüp kendilerinden karar vermelerini bekliyoruz. Çiftlerimiz tarım kimyasalı kullanmadan daha az maliyetle verimi görünce ekim yaptığı alanları büyütüyor" ifadelerini kullandı.
Hamside tuzlama zamanı
20 Ekim 2025 Pazartesi - 12:00 Hamside tuzlama zamanı Karadeniz’de havaların soğumasıyla birlikte hamsi bolluğu yaşanıyor. Tezgâhlarda 3 kilosu 200 TL ila 75-100 TL arasında değişen hamsi, vatandaşın ilgisini çekiyor. Balıkçılar, hem fiyatların makul olduğuna hem de tuzlama yapmak için en uygun dönem olunduğuna dikkat çekerek fiyatların daha aşağıya düşmesini beklemediklerini belirtiler. Trabzon Balık Hali’nde hamsinin fiyatı 75-100 TL ila 3 kilosu 200 TL arasında değişirken bol çıkması fiyatlara yansıdı. Hamsinin bu aralar bol çıktığını belirten balıkçı esnafından Kadir Pınar, "Hamsi bu aralar bol çıkıyor, dolayısıyla fiyatı da makul durumda. Kilosu 75-100 TL arasında değişiyor. Şu an hamsi tuzlanabilir. Hamsi böyle giderse sezon sonuna kadar sürmez. Şubat ayı başlarında hamsinin biteceğini tahmin ediyorum" dedi. Balıkçı esnafından Emin Avcı, hamsinin tam tuzlama zamanı olduğuna dikkat çekerek, "Hamsi 15-20 gündür bol çıkıyor, fiyatlar da gayet normal. Kilosu 75-100 TL arasında değişiyor. Daha önce hamsiyi 300-350 TL’ye kadar satmıştık, şu anda fiyat normal diyebiliriz. Şu an hamsinin tuzlama ve dondurucuya koyma zamanı. Vatandaşlar bol bol alsın çünkü bu fiyatlar bir daha düşmez, beklemesinler. Kilosu 100 TL olan da var, 75 TL olan da. Tahminimce hamsi 2-3 ay kadar daha sürer. Vatandaş şu an bol bol alıp yiyor çünkü fiyat uygun. Deniz de soğudu, hamsi yağlandı; tam yeme zamanı" diye konuştu. Fiyatın daha aşağı düşmesini beklemediklerini belirten balıkçılardan Münir Yılmaz ise, "Bu sene hamsi bol çıkmaya başladı, şu anda da bol. Fiyatlar uygun, vatandaş da yararlanıyor. Kilosunu 100 TL’den satıyoruz, 75 TL’ye olan da var. Şu an tuzlama yapabilirler; daha fazla beklemelerine gerek yok, beklerseler hamsiyi bulamayabilirler. Hamsi yağlandı, tuzlama için uygun zaman" ifadelerini kullandı.