Yerel Haberler
Trabzon
Gençlerbirliği ile Trabzonspor 73. randevuda 21 Aralık 2025 Pazar - 11:10:27 Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında deplasmanda Gençlerbirliği ile karşılaşacak olan Trabzonspor, rakibi ile ligde 73. kez karşı karşıya gelecek. İki takım ligde 4 yıllık bir aradan sonra tekrar karşılaşacak. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Gençlerbirliği yarın saat 20.00’de zirve mücadelesi veren Trabzonspor’u ağırlayacak. Eryaman Stadyumunda oynanacak olan karşılaşmayı Halil Umut Meler yönetecek. Meler’in yardımcılıklarını ise Hüseyin Aylak ve Murat Altan yönetecek. Bordo-mavililerde, Afrika Uluslar Kupası’nda bulunan Onuachu ve Oulai bu maçta forma giyemeyecek. Mustafa Eskihellaç ve Folcarelli’nin ise tedavileri sürüyor. Ligde 35 puanla 3. sırada yer alan Trabzonspor sezonun ilk yarısının son maçında sahadan galibiyetle ayrılarak devreyi moralli kapatmak istiyor. Ligde 73. randevu İki takım arasında oynanan 72 lig maçında bordo-mavililerin 41 galibiyeti bulunurken, Gençlerbirliği’nin ise 12 galibiyeti bulunuyor. 19 maçta ise taraflar birbirlerine üstünlük kuramadı. Trabzonspor’un attığı 137 gole karşılık ise kalesinde 67 gol gördü. Başkentte Trabzonspor üstün İki takım arasında Ankara’da oynanan 36 maçta bordo-mavililer 16 galibiyet elde ederken ev sahibi ekip ise 8 galibiyet elde etti. 12 maç ise beraberlikle sonuçlandı. Karadeniz ekibinin 53 golüne, Başkent temsilcisi 37 golle yanıt verdi.
21 Aralık 2025 Pazar - 09:37 Acil serviste hayat kurtarıyor, dağlarda pedal çeviriyor Giresun’un Eynesil ilçe Devlet Hastanesi acil servisinde görev yapan 28 yaşındaki doktor Semih Gürel, yoğun geçen 24 saatlik nöbetlerin ardından dağ bisikletine atlayarak Karadeniz’in zorlu coğrafyasında kilometrelerce pedal çeviriyor. Kar, yağmur ve sis demeden yüksek rakımlı yaylalara uzanan yolculuklarıyla dikkat çeken Gürel, hem mesleği hem de doğa tutkusuyla sosyal medyada ilgi odağı oluyor. Giresun’un Eynesil ilçesinde Devlet Hastanesi acil servisinde görev yapan 28 yaşındaki doktor Semih Gürel, insanların en zor anlarına tanıklık ettiği 24 saatlik nöbetlerin ardından, yorgunluğunu Karadeniz’in sisli dağ yollarında pedal çevirerek atıyor. Beyaz önlüğünü çıkarıp kaskını takan Gürel, kar, yağmur ve soğuğa aldırmadan yaylalara uzanan yolculuklarıyla hem kendini hem de izleyenleri derinden etkiliyor. Ankara’dan yaklaşık 1,5 yıl önce Giresun’a atanan Dr. Semih Gürel, şehir hayatında scooter kullandığını, Karadeniz’e gelince ise bu coğrafyanın ruhuna uygun bir dağ bisikleti aldığını söylüyor. Acil serviste geçen yoğun ve stresli saatlerin ardından bisikletine binmenin kendisi için sadece bir spor değil, bir nefes alma anı olduğunu dile getiren Gürel, dağ tepe demeden yollara düşüyor. Bazen 5-6 saati bulan sürüşlerinde yüksek rakımlı yaylalara çıkan Gürel, karla kaplı patikalarda, yağmur altında ve sisin içinde pedal çeviriyor. Doğayla baş başa kaldığı bu yolculukları kask kamerasıyla kayda alan genç doktor, görüntüleri sosyal medya hesabında paylaşıyor. İnsan hayatına dokunduğu saatlerin ardından doğanın kalbine sığınan Semih Gürel, bisikletin kendisi için bir terapi olduğunu vurguluyor. Zorlu görev temposunun ağırlığını her pedalda biraz daha geride bırakan Gürel’in Karadeniz’in zorlu ama bir o kadar da etkileyici doğasında yaptığı yolculuklar, takipçilerine hem ilham veriyor hem de bölgenin doğal güzelliklerini gözler önüne seriyor. Ankara’dan 1,5 yıl önce Giresun’un Eynesil ilçesine atandığını belirten Semih Gürel, "Orada scoter sürücüsüydüm. Buraya gelince coğrafyaya uygun dağ bisikleti aldım. 1,5 yıldır boş günümde dağ bayır geziyorum. Acil serviste 24 saatlik nöbetlerden sonra kafa dağıtma amaçlı spontane geziler düzenliyorum" dedi. "Bir tarafım yeşil bir tarafım mavi" Yol boyunca bir tarafın mavi diğer tarafın yeşil olmasının güzel hissettirdiğini kaydeden Gürel, "Burası bir sahil ilçesi ama 2 kilometre ötesi hep yükselti başlıyor. Dağlık bir alan. Sahil boyu gezdikten sonra içeri girsek yüksel engebe, çukur, tepe başlıyor. Ona uygun bir bisiklet almak istedim. Hava koşulları zorlu oluyor ancak bisiklet sürmemize engel olmuyor. Bisikletin jantı kara uygun. Karda zorlanmıyorum. Mekanik bir alet tamiri kolay. Bazen yolculuklarım 4-5 saat sürebiliyor. Zirveye çıktığım zaman sahile iniş gerçekleştiriyorum. İnişler 1-2 saat sürüyor. Yolda çok fazla yaban hayvanı ölülüleri ile karşılaşıyorum. Yoldayken trafikte renkli görüntüler görüyorum. Yol boyunca bir tarafın mavi bir tarafın yeşil olması çok güzel hissettiriyor. Bu bölge çok sulak bir alan. Yol boyunca şelaleler, deniz manzarası ve dereler güzel manzaralar oluşturuyor" şeklinde konuştu. "Hayalim dünya turu" Bisikletin kendisine enerji verdiğini kaydeden Gürel, "Bisiklet beni yormuyor açıkçası enerji veriyor. Çok kez mesai sonrası nöbetten çıkıp uyumadan bisikletle uzun turlar attığım olmuştur. Bisiklet çok sağlıklı bir spor. Vücuttaki birçok kası çalıştırıyor. Başta bacak kası dahil olmak üzere üst vücudu da çalıştırıyor. Bu 14 kilogramlık bir bisiklet. Sadece bunu taşımak bile yük taşıtmış oluyor yani kol, göğüs, sırt kasları çalışıyor. Bel anatomisine çok iyi geliyor. Dizlere, menüsküse yani her şeye çok iyi geliyor. En önemlisi de psikolojiye çok iyi geliyor. Trabzon, Gümüşhane ve Giresun arası gezdim. Bundan sonra hayalim bir Türkiye turu ondan sonraki hayalim ise dünya turu" ifadelerini kullandı.
Hamsinin ihracatına boy engeli
25 Ekim 2025 Cumartesi - 09:33 Hamsinin ihracatına boy engeli Karadeniz’de av sezonunun başlamasıyla birlikte erken zamanda bol miktarda tezgâhlarda yerini alan hamsinin henüz istenen boyutlara ulaşamaması nedeniyle ihracat standartlarını karşılamadığı belirtildi. Türkiye karasularında avlanan hamsilerin ortalama boyutları ile bir kiloda yaklaşık 140 adet civarında olduğu, ihracat bakımından ise Avrupa pazarının talep ettiği hamsi boyutlarının bir kiloda 90-100 adet arasında olması gerektiği kaydedildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Denizer Balıkçılık Yönetim Kurulu Başkanı Recep Denizer, sezon başında hamsinin bol olacağı yönünde beklentiler olsa da, şu anda piyasada bulunan hamsilerin yalnızca Türkiye karasularından elde edildiğini ifade ederek henüz Rusya ve Azak Denizinden Türk karasularına hamsi girişinin olmadığını söyledi. "Hamsi avı çok bolmuş gibi görünüyor ancak..." Denizer, dışardan bakıldığında hamsinin çok bolmuş gibi göründüğünü ancak öyle olmadığını belirterek "Hamsi avının erken başlaması, palamutun olmamasına neden oldu. Başta bol olacağını düşündük ancak şu anda bulunan hamsiler, yalnızca kendi karasularımızdaki hamsiler. Henüz Rusya tarafından, Azak Denizi’nden hamsi gelmedi. Dışarıdan bakıldığında hamsi çok bolmuş gibi görünüyor ama aslında öyle değil. Asıl hamsinin bol olduğundan, Karadeniz’de fabrikalara hamsi verilmeye başlandığında bahsedebiliriz. Şu anda hamsi az olmasına rağmen denize çok sayıda ağ atılıyor. 70 tekne hamsi avı çıktığını düşünürsek bu da yaklaşık 70 bin kasa yapıyor. Bu hamsiler piyasa sürülmek zorunda fabrikalara gitmeyip doğrudan piyasaya sürülünce, otomatik olarak fiyatlar düşüyor" dedi. "Azak Denizi’nden de hamsi gelirse bolluk olur" Azak Denizinden de Türk karasularına hamsinin gelmesi durumunda bolluk olacağını kaydeden Denizer, "Hamsinin bol olup olmayacağını şu anda kestirmek çok zor. Deniz suyu sıcaklığı şu an 20-21 derece civarında. Ancak umutluyuz; Sinop açıklarında iri ve ana hamsi gözleniyor. İnşallah Azak Denizi’nden de hamsi gelirse bolluk olur. Aralık ayının sonuna kadar iri hamsi çıkmaya devam ederse, halkımız da lezzetli hamsi yemeye devam eder diye düşünüyoruz. Geçen seneki satışların şu anda belki beşte biri bile yok" diye konuştu. "Palamut olmaması balıkçıyı üzdü" "Tekneler denize açıldıklarında mutlaka balık bulmak zorundalar" diyen Denizer "Normalde hamsiyi bulmak için 30-35 mil, yani 3-3,5 saat açığa çıkıyorlar. Palamut olsaydı bu kadar erken dönemde hamsi avına çıkılmazdı. Hamsi genellikle eylül aylarında bu kadar tutulmazdı, ancak bu yıl havaların bazen serin gitmesi nedeniyle hamsiye yöneldiler. Şu ana kadar durum pek iç açıcı değil. Hiçbir balıkçı hamsinin bu kadar çıkmasından memnun değil. Geçen yılın satışlarının belki beşte biri kadar bile kazanç yok. Bu yıl palamut hiç olmadığı için balıkçılar zor durumda. İnşallah önümüzdeki dönemde hamsi bol olur da balıkçılar kendilerini kurtarabilirler" diye konuştu. "Hamsi ihracatı bu sene biraz sıkıntılı" Bu sene hamsi ihracatının bir sıkıntılı olduğunu Avrupa’nın beklediği hamsi ebatlarının şuana kadar oluşmadığını kaydeden Denizer, "Mevcut hamsilerin boyutları ihracat için istenen ebatta değil. Kendi karasularımızdaki hamsilerin ortalama boyu bir kiloda 140 tane olacak şekilde. Oysa Avrupa’nın istediği hamsi, bir kiloda 90-100 tane olmalı. Bu yüzden ihracat şu anda sıkıntılı ancak ilerleyen dönemde hamsi bol olursa, yılbaşına kadar ihracatın yoğun bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. "Hamsinin yağ yüzdesi şuan yüzde 20 civarında" Şu anda hamsinin yağı oranı yüzde 20 civarlarında olduğuna da dikkat çeken Denizer, "Şu an tam hamsi yeme zamanı. Şu anda hamsinin yağ oranı yüzde 20 civarında. Ocak-şubat aylarında bu oran yüzde 5’e kadar düşebiliyor. Bu nedenle şu dönemde hamsi inanılmaz lezzetli; mutlaka yenmesinde fayda var" diye konuştu.
Avrasya Üniversitesinde beyaz önlük heyecanı
24 Ekim 2025 Cuma - 15:27 Avrasya Üniversitesinde beyaz önlük heyecanı Avrasya Üniversitesi 2025-2026 akademik yılında üniversite eğitimine başlayan Hemşirelik, Ebelik, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Beslenme ve Diyetetik, Odyoloji ve Ergoterapi Bölümleri öğrencilerine törenlerle beyaz önlüklerini giydirdi. Mesleğe ilk adımlarını atan öğrenciler, düzenlenen etkinlikte büyük heyecan yaşadı. Ömer Yıldız Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen törenlere Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahir Kadakal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Özoran, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Eren Urtekin, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Rektör Prof. Dr. Mahir Kadakal, törende yaptığı konuşmada "Beyaz önlük, yalnızca bir giysi değil; bilgiye, vicdana ve insanlığa adanmışlığın sembolüdür. Bu önlüğü giymek; bilimin ışığını, etik değerleri ve insan sevgisini bir arada taşımak anlamına gelir. Bu yol, sabır, empati ve özveriyle yürünecek bir insanlık yolculuğudur. Bugün giydiğiniz bu beyaz önlük, gelecekte edeceğiniz yeminlerin ve üstleneceğiniz sorumlulukların habercisidir. Onu taşırken bilimin rehberliğinden, insan onuruna duyulan saygıdan ve etik değerlerden asla vazgeçmeyin" dedi. Rektör Yardımcısı ve Sağlık Bilimleri Fakülte Dekanı Prof. Dr. Yavuz Özoran ise beyaz önlüğün dürüstlük, etik değerler ve insanlığa hizmetin simgesi olduğunu vurguladı. Öğrenciler, akademisyenler ve ailelerin katılımıyla gerçekleşen törende unutulmaz anlar yaşandı.
Ferrero Fındık Şirketi’nden Sırbistan ve İtalya hamlesi
24 Ekim 2025 Cuma - 14:04 Ferrero Fındık Şirketi’nden Sırbistan ve İtalya hamlesi Ferrero Fındık Şirketi, dünya çapındaki fındık tedarikini, sürdürülebilir ve farklı kaynaklara dayalı bir stratejiyle hızlandırmak ve güçlendirmek amacıyla üç önemli yatırım gerçekleştirdi. Ferrero Fındık Şirketi Sırbistan ile olan iş birliğini pekiştirerek, fındık sektörünün kalkınmasını hızlandıracak yeni bir dönem başlattı. Sırbistan’ın Tarım, Ormancılık ve Su Yönetimi Bakanlığı ile iş birliği yapan şirket, ülkenin Batı Baka bölgesinde ilk ‘Fındık Mükemmelliyet Bölgesi’ni geliştireceklerini duyurdu. Ferrero Fındık Şirketi Küresel Genel Müdürü Marco Botta, Sırbistan yatırımları ile ilgili olarak "Bu projeye başladığımızda, bize uzun vadeli bir kalkınma vizyonu rehberlik ediyordu. Bugün, 11 yıl sonra, Sırbistan’ın Avrupa fındık üretiminin en önemli dayanaklarından biri haline geldiğini söyleyebiliriz. Amacımız sadece tedarik sağlamak değil, bilgiyi, çiftçileri ve kurumları bir araya getiren bir sistem inşa etmektir. Sırbistan, sabır ve ortak çabayla sürdürülebilir tarımın nasıl inşa edildiğinin başarılı bir örneğidir. Ferrero olarak eğitim, araştırma ve yerel toplulukların gelişimine yatırım yapmaya devam edeceğiz" açıklamasında bulundu. Sırbistan’da 1,8 milyonu aşkın fındık fidanı dağıttı Ferrero’nun Sırbistan’da yer alan ve 600 hektarlık fındık plantasyonundan oluşan AgriSerbia adlı çiftliğinde, hava koşullarına bağlı olarak yılda bin 800 tona kadar fındık üretiliyor. Bu yıl, Temmuz ayında üretimi kısmen azaltan bir fırtınaya rağmen, yaklaşık bin ton yüksek kaliteli ürün bekleniyor. Ferrero ayrıca, Sırbistan’da kurduğu fidanlıklarda yetiştirdiği 1,8 milyonu aşkın fındık fidanını dağıtarak, ülkede 3 bin 360 hektardan fazla yeni bahçe dikilmesini ve yaklaşık 500 bin fidanın Romanya ve komşu ülkelere ihraç edilmesini sağladı. Şirket aynı zamanda ülkedeki 680’den fazla çiftlikle iş birliği yaparak, aile çiftliklerinin gelişimini ve bölgede üretimin dengeli olarak dağılımını teşvik ediyor. Teknik destek sistemiyle de üreticilere saha ziyaretleri ve eğitimler gerçekleştiriyor. İtalya’nın ilk fındık tarımı okulunu başlatıyor Ferrero Fındık Şirketi aynı zamanda, İtalya’da fındık tarımında verimin düşmesi ve ortaya çıkan bitki hastalıklarının etkisine karşı sektörü destekleme hedefiyle Fındık Agronomi Programı’nı başlattı. İtalya’da fındık yetiştiriciliğine odaklanan ilk teknik eğitim programı olma özelliğini taşıyan Fındık Agronomi Programı, Ferrero’nun bilgiye yatırım yaparak tedarik zincirinde dayanıklılığı artırma stratejisi kapsamında hayata geçirildi. Sürdürülebilirlik için Avrupa İnovasyon Enstitüsü (EIIS) ve Ulusal Ziraat Mühendisleri ve Ormancılar Konseyi (CONAF) ortaklığında geliştirilen program, Pisa, Turin, Tuscia, Perugia ve Salerno gibi İtalyan’ın önde gelen üniversiteleri tarafından destekleniyor. Girişim, kökleri İtalya’ya dayanan ve tarihsel olarak Türkiye ve Akdeniz bölgelerinde yaygın olan, Şili ve ABD’de de önemli uzantıları bulunan tüm fındık tedarik zincirinin beceri ve dayanıklılığını artırmayı hedefliyor. Program kapsamında su yönetimi, gübre optimizasyonu ve onarıcı tarım gibi sürdürülebilir uygulamalarda eğitim veriliyor. Çevrimiçi modüllerin yanı sıra önemli fındık yetiştirme bölgelerinde verilen eğitimlerin yer aldığı program, profesyonelleri, ziraat mühendislerini ve öğrencileri, onarıcı ve iklime dirençli tarım uygulamalarıyla bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Ziraat Fakültesi yüksek lisans derecesine sahip teknisyenler için tasarlanan program büyük ilgi görürken, üç hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 400 başvuru aldı. Yaptıkları girişimlerle ilgili olarak Ferrero Fındık Şirketi Küresel Genel Müdürü Marco Botta, "Fındık yetiştiriciliğini riske atan iklim değişiklikleri yaşanıyor. Biz de özellikle İtalya’daki tedarik zincirini desteklemek için neler yapabileceğimizi düşündük ve bilgiye yatırım yapmayı seçtik. Ferrero’nun geliştirdiği modellerle, tedarik zincirlerine ve çiftçilere iklim değişikliği ve buna bağlı bitki hastalıklarıyla mücadele için çözümler geliştirme fırsatı sunuyoruz. Program sayesinde üreticiler fındık bahçelerinin sulamasını optimize edebilir. Su yönetimini de dikkate gübre kullanımını azaltablir ve onarıcı tarım uygulamalarını destekleyebilir" dedi. Şili’de üçüncü fındık tesisini kuruyor Ferrero Fındık Şirketi, tedarik ağını çeşitlendirerek güçlendirme stratejisi kapsamında Şili için yeni yatırım planını açıkladı. Gelecek yıl ülkenin ‘La Araucana’ bölgesinde üçüncü fındık kırma tesisinin inşasına başlayacağını açıklayan şirket, Maule’deki Alto Camarico tesisinin yenilenmesi ve uble’deki San Gregorio tesisinin işleme kapasitesinin, yerel temizleme ve kurutma kapasitesinin iki katına çıkarılmasını da hedefliyor. Bu yatırımlar, Şili’nin ABD, İtalya ve Türkiye’nin yanı sıra Ferrero’nun küresel tedarik ağındaki rolünü güçlendirirken, ülkenin Avrupa fındığı için önde gelen bir menşei olarak konumunu da pekiştiriyor. Türkiye’de 153 milyon avro yatırım yaptı Türkiye’de ise 2014 yılından bu yana faaliyet gösteren şirket, bugüne kadar toplam 153 milyon avro yatırım yaparak, binden fazla çalışanı ile fındık sektöründe uzun vadeli stratejik bir yatırımcı olarak faaliyet gösteriyor. "Herkes için değer yaratma" misyonuna uygun olarak değer zinciri faaliyetleri ve yatırımları sayesinde Türkiye’de önemli ekonomik ve sosyal etki sağlayan şirket, ‘Ekonomik Etki Analizi’ne göre, üretimindeki bir birim artışla tüm sektörlerde 3,26 birimlik toplam üretim etkisine yol açtığını açıklamıştı. Ferrero Fındık, Türkiye’de fındık üretiminde insana, ekime ve hasada odaklanan Ferrero Değerli Tarım (FFV) programıyla da 2012 yılından bu yana üreticilere eğitim ve danışmanlık desteği sağlıyor. İyi Tarım Uygulamaları kapsamında su yönetimi, gübre kullanımı ve onarıcı tarım odağında destek sağlarken, İyi Sosyal Uygulamalar kapsamında, sorumlu iş gücü istihdamı, adil ve güvenli çalışma koşulları, çocuk haklarına saygı konularına odaklanıyor. Ferrero Fındık program aracılığıyla yaklaşık 32 milyon avro yatırım yaparken, 50 binden fazla fındık çiftçisine ulaştı. ‘Sosyal Etki Analizi’ne göre İyi Tarım Uygulamaları kapsamında yapılan bir birim yatırımın yaklaşık 60 birimlik bir etki olarak geri döndüğü belirtildi.
Trabzonspor’un, Eyüpspor karşısında en büyük gücü golcüleri olacak
24 Ekim 2025 Cuma - 10:45 Trabzonspor’un, Eyüpspor karşısında en büyük gücü golcüleri olacak Trabzonspor, bu sezon Süper Lig’de hücum hattında sergilediği performansla dikkat çekiyor. Bordo-mavili takımın forvet hattında yer alan Paul Onuachu ve Felipe Augusto, Eyüpspor maçında Karadeniz ekibinin en büyük gücü olacak. Trendyol Süper Lig’in 10. haftasında yarın Eyüpspor’u konuk edecek olan Trabzonspor, rakibini yenerek zirve yolunda puanını 23’e çıkarmayı hedefliyor. Zorlu karşılaşma öncesi Teknik Direktör Fatih Tekke’nin en büyük kozu forvet hattı olacak. Onuachu ve Augusto’nun uyumundan memnun olan genç teknik adamın oyun planında ikilinin performansı belirleyici olacak. Onuachu farkı Trendyol Süper Lig’de 9 maçta 7 gol atan Nijeryalı golcü Paul Onuachu, takımın skor yükünü büyük ölçüde sırtladı. Sezon başında 5.6 milyon Euro bonservis bedeliyle yeniden kadroya katılan Onuachu, hava toplarındaki üstünlüğü ve ceza sahasındaki etkinliğiyle Trabzonspor’un en önemli kozlarından biri haline geldi. Felipe Augusto kısa sürede uyum sağladı Onuachu’nun yanı sıra yaz transfer döneminde 5 milyon Euro’ya transfer edilen Felipe Augusto da bordo-mavili formayla kısa sürede uyum sağlayarak 9 maçta 4 gol kaydetti. Brezilyalı forvetin enerjik oyunu ve bitiriciliği, Fatih Tekke’nin elini hücum hattında güçlendiriyor. Eyüpspor maçı öncesi en büyük koz Trabzonspor, yarın oynayacağı Eyüpspor mücadelesinde en büyük gücünü yine hücum hattından alacak. Bordo-mavili ekip, Onuachu - Augusto ikilisiyle ligin en üretken forvet ikililerinden birine sahip durumda. Tekke’nin planında gol ikilisi Trabzonspor’un golcüleri hem istikrarlı performansları hem de sahadaki uyumlarıyla takımın yükselişinde kilit rol oynarken, Teknik Direktör Fatih Tekke’nin oyun planında da hücum ikilisi belirleyici olacak. Tekke ve oyuncular, Eyüpspor karşısında galibiyet serisini sürdürmeyi hedefliyor.
Prof. Dr. Ertuğrul Çakır: "Bel fıtığında erken teşhis ve doğru tedavi hayat kalitesini artırıyor"
24 Ekim 2025 Cuma - 09:29 Prof. Dr. Ertuğrul Çakır: "Bel fıtığında erken teşhis ve doğru tedavi hayat kalitesini artırıyor" Prof. Dr. Ertuğrul Çakır, bel fıtığının toplumda oldukça sık görülen bir sağlık sorunu olduğunu belirterek erken tanı ve uygun tedavinin önemine dikkat çekti. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Çakır, omurga kemikleri arasındaki disklerin yaşlanma, travma, aşırı yüklenme gibi nedenlerle zaman içinde yıpranabildiğini söyledi. Çakır "Disklerin dış kısmı zayıflayıp içteki jelimsi yapı dışarı taştığında çevredeki sinirler üzerinde baskı oluşur. Bu baskı da bel ve bacaklara yayılan ağrı, uyuşukluk veya kas güçsüzlüğü gibi şikâyetlere yol açar. Özellikle öne eğilme, öksürme gibi hareketlerle ağrının artması tipik bulgulardandır" dedi. Prof. Dr. Çakır, bazı durumlarda tabloya idrar kaçırma veya his kaybı gibi ciddi belirtilerin de eşlik edebileceğini vurgulayarak, bu tür durumlarda zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirtti. Bel fıtığı gelişiminde yaşlanma, ağır yük kaldırma, uzun süreli oturma, hareketsiz yaşam, duruş bozuklukları, obezite ve sigara kullanımının önemli risk faktörleri arasında yer aldığını dile getiren Prof. Dr. Çakır, "Yanlış yük kaldırma teknikleri, mesleki zorlanmalar veya ani hareketler diskin yapısını bozarak fıtıklaşmaya yol açabilir. Günlük yaşamda doğru duruşu korumak, düzenli egzersiz yapmak ve kilo kontrolü sağlamak koruyucu önlemler açısından büyük önem taşır" ifadelerini kullandı. Bel fıtığı tanısında detaylı nörolojik muayenenin yanı sıra MRG, BT ve EMG gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanıldığını belirten Prof. Dr. Çakır, "Her hastada tedavi planı kişiye özel olarak belirlenmelidir. Sinir basısının şiddetine göre ilaç tedavisi, fizik tedavi ya da cerrahi seçenekleri gündeme gelebilir" diye konuştu. "Cerrahi tedavide amaç; sinirleri rahatlatmak" Cerrahi tedavide temel amacın sinir dokusu üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmak olduğunu ifade eden Çakır, "Ameliyatlarda mikroskop veya endoskop destekli yöntemlerle sinir kanalına ulaşılır ve fıtıklaşan disk parçaları temizlenir. Bu sayede sinirler üzerindeki bası kaldırılarak hastanın ağrısız şekilde yaşamına dönmesi hedeflenir" şeklinde konuştu. Ameliyat sonrası süreçte hastaların genellikle kısa sürede mobilize edildiğini belirten Prof. Dr. Çakır, yara bakımı, ilaç kullanımı ve kontrollere dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Çakır "İyileşme döneminde sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, zorlayıcı hareketlerden kaçınmak ve gerekirse fizik tedavi desteği almak süreci hızlandırır. Bel fıtığı belirtileri yaşayan bireylerin kendi kendine tedavi yöntemlerine başvurmadan mutlaka uzman bir hekime başvurmaları gerekir. Doğru zamanda, doğru tedaviyle hastaların büyük bölümü sağlığına kavuşmaktadır" dedi.
Filistin’deki kardeşlerini unutmadılar
24 Ekim 2025 Cuma - 09:00 Filistin’deki kardeşlerini unutmadılar Trabzon’un Ortahisar ilçesinde Ahmet Saka İlkokulu öğrencileri, İsrail zulmü altındaki Gazze’ye destek olmak ve insani drama dikkat çekmek amacıyla düzenledikleri etkinlikle topladıkları oyuncakları Filistinli çocuklara göndermek üzere Trabzon Büyükşehir Belediyesi ekiplerine teslim etti. Ahmet Saka 4 E sınıfı öğrencileri, Gazze’deki çocukları bir nebze olsun tebessüm ettirebilme adına böyle bir etkinlik düzenlediklerini belirterek yaşıtlarının yaşadıkları sıkıntılardan dolayı çok üzüldüklerini söylediler. 4 E sınıfında düzenlenen etkinlikte öğrencilere hitaben bir konuşma yapan sınıf öğretmeni Hasan Morçol, öğrencilerine anlamlı davranışlarından dolayı teşekkür ederek "Onları bir nebze olsun gülümsetebilmek adına sınıfımızda güzel bir etkinlik gerçekleştirdik. Bu etkinliğimizde, kiminiz yeni oyuncaklar alarak, kiminiz ise kendi oyuncaklarını getirip oradaki kardeşlerine hediye etmek isteyerek katkıda bulundunuz. Hepinizi gönülden kutluyorum. Değerlerimize sahip çıkmalıyız; çünkü eğer sahip çıkmazsak, bir gün biz de oradaki çocukların durumuna düşebiliriz. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Minicik yüreklerinizden öpüyor, hepinizi içtenlikle alkışlıyorum" dedi. 4 E sınıfı öğrencilerinden Melek Yoloğlu duygularını dile getirerek "Gazze’de kardeşlerimin yaşadıklarını televizyondan görmek içimizi sızlatıyor. İnşallah bu topladığımız oyuncaklar onlara ulaşır ve mutlu olurlar. Dualarımız ve kalbimiz Filistinli kardeşlerimizle beraber" ifadelerini kullandı. Ayşe Sare Yazıcı ise Gazze’de yaşananlara çok üzüldüğünü belirterek" İnşallah verdiğimiz oyuncaklar Filistin’deki arkadaşlarımıza gider. Çok üzüldüğüm için televizyon pek izlemiyorum" derken, aynı sınıf öğrencilerinden Ömer Gökhan ise "Filistin’e verdiğimiz birkaç oyuncak umarım inşallah birkaç çocuğu da olsa mutlu eder. Filistin’e hakkım helaldir" diye konuştu. Toplanan oyuncaklar daha sonra Gazze’ye gönderilmek üzere Trabzon Büyükşehir Belediyesi ekiplerine teslim edildi.
Arseniy Batagov: "Trabzonspor’a odaklandım"
23 Ekim 2025 Perşembe - 15:17 Arseniy Batagov: "Trabzonspor’a odaklandım" Trabzonspor’un savunma oyuncusu Arseniy Batagov, bordo-mavili takımın başarısına odaklandığını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 10. haftasında Trabzonspor sahasında Eyüpspor ile oynayacakları maçın hazırlıklarını sürdürürken, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’ndeki antrenman öncesinde Ukraynalı defans oyuncusu Arseniy Batagov, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Batagov, son dönemde takım olarak gösterdikleri gelişimden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Öne geçtiğimiz ve kazanmakta zorlandığımız maçlarda artık farklılık oluşturuyoruz. Daha çok kazanıyoruz ve daha iyi oynuyoruz. Hocamızın gelişiyle birçok şey değişti. Birbirimize daha çok yardım ediyoruz, takım olarak gelişiyoruz" dedi. Milli takım hedefiyle ilgili konuşan 23 yaşındaki futbolcu, "Milli takım konusunda karar hocamın. Benim görevim orada olabilmek için elimden gelenin en iyisini yapmak" ifadelerini kullandı. Takıma uyum sürecinin zor geçtiğini belirten Ukraynalı futbolcu, "İlk dönemde oynama fırsatı bulamamıştım. Oynamaya başladıktan sonra performansımın arttığını düşünüyorum. Farklı bir ülkedeyim, her gün kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Trabzonspor taraftarlarının mutlu olması beni de mutlu ediyor" şeklinde konuştu. Transfer iddialarıyla ilgili soruya ise Arseniy Batagov, "Gündemimde başka bir takım ya da lig yok. Sadece Trabzonspor’a odaklanmış durumdayım. Burada başarılı olmak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum" diye cevap verdi. "Savic’in gelişimimde büyük katkısı var" Deneyimli defans oyuncusu Stefan Savic’in kendisine çok yardımcı olduğunu aktaran Batagov, "Gelişimimde büyük katkısı var. Onunla oynamaktan mutluyum. Diğer savunma oyuncularıyla kendimi kıyaslamak istemiyorum, sadece işime odaklanıyorum" dedi. Antrenman temposunun yüksekliğine dikkat çeken 23 yaşındaki futbolcu, "Çok fazla taktiksel çalışma yapıyoruz. Farklı oyun anlayışlarını deniyoruz. Neredeyse her zaman önde baskı üzerine çalışıyoruz. Bu bir savunma oyuncusu için kolay değil çünkü önde baskı yaptığınızda arkanızda geniş bir alan kalıyor" ifadelerini kullandı. "Puan sıralamasında iyi bir noktadayız" Trabzonspor’un ligdeki konumundan memnun olduklarını söyleyen Arseniy Batagov, "Şu an puan sıralamasında iyi bir noktadayız. Sezon sonuna kadar böyle devam etmesini umuyorum. Biz maç maç bakıyoruz, her karşılaşmada en iyi performansımızı sergileyip daha üst sıralarda yer almak istiyoruz" diye konuştu. Ligde bu hafta oynayacakları Eyüpspor karşılaşmasına da değinen Batagov, taraftarlara mesaj göndererek, "Taraftarlarımız şunu bilmeli; biz hem onlar hem de bu şehir için sahaya çıktığımızda elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz" açıklamasında bulundu. "Paul Onuachu gibi forvetlere karşı oynamak çok zor" Nijeryalı golcü Paul Onuachu hakkında da konuşan Ukraynalı futbolcu, "Paul gibi forvetlere karşı oynamak çok zor ama iyi ki bizim takımımızda. Uzun boylu, güçlü ve mücadeleyi asla bırakmayan bir oyuncu. Bu sezon attığı gollerle bunu kanıtladı. Böyle santrforlara karşı oynamak her zaman zordur ama ben şanslıyım. Çünkü Paul bizim takımımızda ve onunla rakip olmadığım için mutluyum" değerlendirmesinde bulundu.
"Doğu Karadeniz Bölgesi Maden Potansiyeli ve Doğa Kaynaklı Afetlerle Mücadele" sempozyumu başladı
23 Ekim 2025 Perşembe - 14:31 "Doğu Karadeniz Bölgesi Maden Potansiyeli ve Doğa Kaynaklı Afetlerle Mücadele" sempozyumu başladı Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü tarafından kuruluşunun 60. yılı dolayısıyla "Doğu Karadeniz Bölgesi Maden Potansiyeli ve Doğa Kaynaklı Afetlerle Mücadele" sempozyumu düzenlendi. KTÜ Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılışına Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, KTÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Bünyamin Er, MTA Doğu Karadeniz Bölge Müdürü Murat Ünal ile çok sayıda akademisyen ve araştırmacı katıldı. Açılış programında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç bilimin önemine dikkat çekerek, "Şu anda güncel olması itibari ile de ifade etmek istiyorum: artık aranan elementler, nadir elementler ismi ile müsemma. İleri teknoloji ile beraber yine işin sonunda güce ulaşmak var. Bunlar şu anda güncel politikayı da ilgilendiren hususlar. Bütün bunların totalde dönüp dolaştığı yer bu bilim merkezimizde, fakültemizde araştırmaların konusu. O nedenle çok kıymetli buluyorum. Türkiye’mizin de çok zengin bir kaynağa sahip olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bunlar çok önemli. Ekonomik gücü elde etmek, tam bağımsız ülke konumunda olmak, bu değerlerde ithalata dayalı durumdan kurtarmak için çok önemli. Bunların insan hayatını ve şehirlerin hayatını olumsuz etkileyen yönleri de var. Bu işleri yaparken aynı zamanda insan hayatına negatif etkilerini de ortadan kaldırmak lazım. Afet kavramı da bu minvalde öne çıkıyor. Son yıllarda afetlerle mücadele ediyoruz, Ülkemiz bir deprem ülkesi. Bölgemiz sel ve taşkınların yüksek olduğu bir bölge. Dolayısıyla bu çalışmaları yaparken bölgemizin bu yönlerine negatif etkilerini de ortadan kaldırmak veya güçlü yönlerimize zarar vermesini engelleme konusunda bilimden yararlanmalıyız. Bir madeni arıyoruz ama o madeni aradığımız bölgede yeşile, turizme ve maviye zarar vermememiz lazım. Şehirlerin de, insanların da hayatını doğrudan ilgilendiren çok önemli bir konu. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak Türkiye Yüzyılı’nda dirençli şehirler oluşturma konusunda artık bilimin desteği ile çalışmalar yapıyoruz. Bir taraftan yapı stokları diğer taraftan bazı yatırımlardaki bu tür riskleri en aza indirme konusunda çalışıyoruz. Tedbirlerle çok daha güzel sonuçlar alınabildiği bir gerçek. Bütün bu konularda kadim üniversitemizden istifade etmeye devam edeceğiz" diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından Jeoloji bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sadettin Korkmaz, "Anadolu’da Kurulan İlk Jeoloji Bölümünün Öyküsü: KTÜ Jeoloji Mühendisliği (1965-2025)" başlıklı sunumunda, katılımcılara bölümün altmış yıllık tarihini ve bilimsel yolculuğunu aktardı. Ardından Maden Jeologları Derneği Başkanı Kerim Tamer Algün, "Maden Jeolojisi Çalışmalarının Bugünü ve Geleceği" başlıklı açılış konferansında, madencilik alanında sürdürülebilir kaynak yönetimi ve disiplinler arası çalışmaların önemine değindi. Açılış programının son kısmında sempozyumun düzenlenmesinde destek olan kurum temsilcilerine plaketleri takdim edildi. Üç gün boyunca sürecek sempozyumda, Türkiye’nin farklı üniversite ve kurumlarından akademisyenler ve uzmanlar, maden yatakları, mineraloji-petrografi, uygulamalı jeoloji, fosil yakıtlar ve kültürel jeoloji alanlarında toplam 40 bildiri sunacak.
Kardeşlik tırları Trabzon’dan Gazze’ye dualarla yola çıktı
23 Ekim 2025 Perşembe - 13:44 Kardeşlik tırları Trabzon’dan Gazze’ye dualarla yola çıktı Trabzon’da toplanan 250 ton insani yardım malzemesi, 10 tırdan oluşan konvoyla Gazze’ye gönderilmek üzere bugün dualarla yola çıktı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Hayrat İnsani Yardım Derneği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle toplanan 250 ton insani yardım malzemesi, 10 tırdan oluşan konvoyla bugün Gazze’ye uğurlandı. Kahramanmaraş Caddesi’nde düzenlenen yardım konvoyunu uğurlama törenine, Vali Aziz Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ve Hayrat İnsani Yardım Derneği yöneticilerinin yanı sıra, ilçe belediye başkanları, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, kurum müdürleri, öğrenciler ile çok sayıda vatandaş katıldı. Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, "Gazze’deki kardeşlerimize el uzatmak ve onların yanında olmak için toplandık. Beraber projeyi icra ettiğimiz Hayrat İnsani Yardım Derneği’mize ve değerli yöneticilerine ayrıca teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. İki yıldır barbar İsrail devletinin vahşet ve soykırımına maruz kalan, zulmü altında olan Gazze’deki kardeşlerimiz acı çekiyor. 68 bini aşkın kardeşimiz hayatını kaybetti, 100 bini aşkın kardeşimiz yaralı. Büyük bir yıkım ve felaket var. Büyükşehir Belediyesi olarak başlattığımız Gazze’ye yardım kampanyası, ilçe belediye başkanlarımızın desteği ile devam ediyor. Yardım yapacak olan kardeşlerimiz, Cemal Kamacı Spor Merkezi, Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi ve Pazarkapı’da Hanife Hatun Camisi’nin bulunduğu alanda kurduğumuz ünitelere yardımlarını teslim edebilirler. Gazze’de acil olarak temel gıda ürünleri, çocuk maması, çocuk bezi, hijyen malzemeleri, battaniye ve çadır gibi yardımlara ihtiyaç var. Yardımsever vatandaşlarımızın bu yönde desteklerini bekliyoruz. Trabzonlular, bu konularda çok hayırsever olmuştur. İyi ki bu şehrin evladıyız ve yöneticisiyiz. Depremde ortaya koyulan seferberlik anlayışını şu anda da zorda ve darda olan Filistinli kardeşlerimiz için ortaya koyalım. Gazze’ye el açan, gönlünü açan değerli hemşehrilerime çok teşekkür ediyorum" dedi. Dumlupınar İlkokulu öğrencilerinin Gazze’deki çocuklara yazdıkları mektuplar da yardım malzemeleriyle birlikte Filistin’e gönderildi. Yardım konvoyu dualarla uğurlanırken, bazı vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı. 10 TIR’dan oluşan konvoy, insani yardım malzemelerini Mersin Limanı’nda AFAD’a teslim edecek. Malzemeler buradan gemiyle Gazze’ye ulaştırılacak.
Doğu Karadeniz’de yaylalardan dönüşler hızlandı
23 Ekim 2025 Perşembe - 12:17 Doğu Karadeniz’de yaylalardan dönüşler hızlandı Doğu Karadeniz’de Kasım ayının yaklaştığı şu günlerde yaylalardan dönüşler sürüyor. Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapan sürü sahipleri yaylalardan köylerine dönüşlerine devam ediyor. Özellikle Trabzon’un Şalpazarı ilçesinin yüksek yaylalarına Mayıs ayında gelin gibi süsledikleri inekleri ile çıkan yöre halkı, yaylalardan yine aynı şekilde dönüşe geçiyor. Yöre halkının giydiği çiçekli fistanlarını giyen Çepni kadınları ve kızları, Aktaş, Kızlüzüm Obası, Davunlu, Alaca, Kadırga ve Sis Dağı Yaylalarından hayvanları ile birlikte kilometrelerce yaya olarak yürüyerek mahallerine dönüyor. Yayladan dönüş yolculuğu ile ilgili bilgi veren Şalpazarı’nın Sinlice mahallesi sakinlerinden 49 yaşındaki Salih Usta "Yaylaya hareket ederken ineklerimizde bizde bir başka huzur ve neşe ile yola çıkarız. Yaylaya gidecek olan ineklerimiz süslediğimiz zaman o hayvanlar yaylaya gideceklerini anlarlar bize hiç zahmet etmeden konaklayacak olduğumuz yaylamıza giderler. Giderken içimizdeki neşe geriye dönüşte bir yakınımız kaybetmiş gibi hüzne dönüşür. Yaylada vargit çiçekleri açınca biz artık yayla zamanının sona erdiğini anlarız. Eşim, komşularım, akrabalarımız hepimiz gözlerimiz doldu dönüşte. Gelmek istemedik ancak havalar soğumaya başlayınca mecbur yaylalardan dönüşe geçtik" dedi. "Bu yıl kış çok sert geçecek gibi" diyen Usta "Hayvanlarımızın ot ve saman ihtiyaçlarının bir bölümünü yaylacılık yaptığımız yaylardan temin ettik. Bir kısmını da il dışındaki saman ve ot satışı yapan satıcılardan temin ederek Sinlice mahallemize getirdik. Havalar güzel olunca ineklerimizi dışarıda otlaklarda otlatmaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu.