Yerel Haberler
Trabzon
Ahmet Metin Genç: “162 kilogram yağışın bir saatte düşmesi insanı bazen çaresiz de bırakıyor” 21 Eylül 2024 Cumartesi - 13:56:17 Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon’un 4 ilçesine dün bir saatte 162 kilogram yağış düştüğüne dikkat çekerek "162 kilogram yağışın bir saatte düşmesi bazen insanı çaresiz de bırakıyor. Ama biz bütün bunlara rağmen yine vatandaşlarımızdan ricamız tedbiri elden bırakmamak" dedi. Trabzon’da dün meydana sel felaketinin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Arsin, Araklı, Sürmene ve Yomra ilçelerinde etkili olan sel nedeniyle birçok ev ve işyeri zarar görürken, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Sürmene ilçesindeki Çavuşlu mahallesinde yapılan çalışmaları yerinde inceledi. Selden etkilenen esnaf ve vatandaşları ziyaret eden Başkan Genç, "Geçmiş olsun" dileklerinde bulundu. Ali Kemal Demir isimli işitme engelli kayıp vatandaşı arama çalışmalarını da yerinde inceleyen Başkan Genç, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bütün kurum ve kuruluşların seferber durumda olduğunu söyledi. Başkan Genç, “Dün 16.30 itibariyle şiddeti çok fazla birden artan yağmurun ortalamada 162 kilogram düşmesi nedeniyle özellikle Araklı Sürmene ve Arsin ilçelerimizde kısmen de Yomra ilçemizde kısmet önemli oranda bir hasar meydana geldi. Tüm ekipler gece geç saatlere kadar mahsur kalan vatandaşlarımıza erişmek, ulaşmak, onların can güvenliğini sağlamak amacıyla bir gayret ortaya koyduk. Araklı merkezli olmak üzere bir kriz masası oluşturduk. Ama hem büyükşehir belediyemiz, itfaiye, su kanalizasyon idaremiz idaremiz, bütün ilçe belediyelerimiz şu anda Sürmene’deyiz. Sürmene ilçe belediyemiz başta olmak üzere kamu kurum kuruluşlarımız, valimizin riyasetinde sahada duruma vaziyet etmeye çalıştık. Gece geç saatlere kadar da buradaydık. Çünkü burada şu anda halen aramakta olduğumuz Ali Kemal Demir isimli vatandaşımızı, kıymetli bir abimizi çalışmalar devam ediyor. 65 yaşlarında bir ağabeyimiz. İnşallah sağ olarak ona ulaşırız. Temennimiz bu. AFAD’ımız başta olmak üzere bütün kurum kuruluşlarımız seferber olmuş vaziyetteyiz” diye konuştu. “Şu anda yine kapalı köy mahalle yollarımız var” 28 mahalleden 265 ihbar geldiğini kaydeden Başkan Genç, “Şu an son durum itibariyle önemli hasar tespitlerimiz var. Valimizle birlikte Arsin ilçemizdeydik. Orada da ulaşılamayan köylerimiz var. Ancak can güvenliği konusunda üç ilçemiz, hatta dört ilçemiz dahilinde herhangi bir başka bir sıkıntımız yok. Kayıp bir vatandaşımızın dışında can güvenliği noktasında çok şükür bir sıkıntımız yok. Ancak dün 28 mahallemizden 265 ihbar geldi merkezimize. Bunlar irili ufaklı ihbarlar. Şu anda yine kapalı köy mahalle yollarımız var. Bütün ekipler sahada seferber olmuş, vatandaşlarımızın can güvenliği bizim için söz konusu önemli. Ama onun dışında da öncelikle ulaşımı sağlamak çünkü hastamız var, 2 gün sonra okul açılıyor. Bütün bu konuları vaziyet etmek için büyük bir gayretle beraber çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “Öyle bir an gerçekleşiyor ki tedbirler yetersiz kalabiliyor” Bölgeye 162 kilogramlık bir yağış düştüğünü belirten Başkan Genç, “Bakanlarımız sağ olsunlar milletvekillerimiz hepsi aradılar ama şu anda Trabzon kendi kurumsallığı itibariyle gerek kamu kurum kuruluşlarımız gerek büyükşehir belediyemiz ve belediyelerimiz imkan ve kabiliyetimiz itibariyle müdahale konusunda herhangi bir eksiğimiz bulunmamakta. Olduğu zaman komşu illerimizden, Rize, Giresun başta olmak üzere onlara da başkanlarımıza da teşekkür ediyorum. İnşallah kısa sürede toparlanacağız. Devletimiz bütün gücüyle imkan ve kapasitesiyle beraber bu işin arkasında vatandaşlarımıza tekrar çok çok geçmiş olsun diyorum. Allah daha beterlerinden korusun. Tabii ki tedbir alıp takdiri Allah’a bırakmak bizim inancımızın gereğidir. Ancak öyle bir an gerçekleşiyor ki tedbirler yetersiz kalabiliyor. Çaresiz kalabiliyor. Çünkü 100 kilogram hayatı tehdit eder bir yağıştır. 162 kilogram bir saatte düşmesi bazen çaresiz de bırakıyor. Ama biz bütün bunlara rağmen yine vatandaşlarımızdan ricamız tedbiri elden bırakmamak. Biz de kurumsallıklarımızla beraber vatandaşlarımızın güvenliği için bu bölgemizi aşırı yağış yaşam güvenliğini maalesef bazen zorda bırakıyor. Vatandaşlarımızın güvenliği için elimizden gelen bütün gayreti ortaya koymaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. “Kısmi göçük altında kalan çocuğun durumu iyi” Kurtarılan 12 yaşındaki çocuğun durumunun iyi olduğunu vurgulayan Genç “Kurtarılan çocuk Arsin ilçesindeki Yolüstü mahallesindeydi. Orada bir kardeşimiz tam olarak değil ama kısmi göçük altında kaldı. Onun kurtarılmasında biraz ulaşım, yolların kapanması nedeniyle ulaşım sorunu yaşanmasından dolayı sonra sağ olsun bizim itfaiyemiz imkan ve kabiliyetiyle beraber oraya ulaştı. Şu anda kardeşimizin durumu iyi. Sadece kırıkları var. Hayati bir tehlikesi yok. Onu da sağlığına kavuşturduk. Onun da mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 13:14 Trabzon’da 4 ilçede etkili olan selin izleri siliniyor Trabzon’da son 24 saatte metrekareye 160 kilogram yağışın düştüğü, sel ve heyelanların yaşandığı Araklı, Arsin, Sürmene ve Yomra ilçelerinin cadde ve sokaklarında temizlik çalışmaları sürüyor. Trabzon Büyükşehir Belediyesi İçme Suyu ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (TİSKİ), Yol Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, İtfaiye Dairesi Başkanlığı ile Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ekipleri, dün etkili olan yağış nedeniyle Arsin, Araklı Sürmene ve Yomra ilçelerinde başlatılan çalışmaları gece boyunca sürdürdü. Ulaşımda aksamaların yaşandığı Araklı-Bayburt karayolu ve Arsin Santa grup yolunun yanı sıra, Sürmene ile Yomra ilçelerinde yol açma ve temizlik çalışmaları aralıksız devam ediyor. Dün akşam Arsin’in Yolüstü Mahallesi’nde evine su basmasını engellemeye çalışırken toprak altında kalan Ayşenur Kaba, çevredekilerce bulunduğu yerden çıkarıldı. Yol çöktüğü için Kaba’nın evine araçla ulaşamayan ekipler yaklaşık 1.5 kilometrelik yolu yürüdü. Kaba, Büyükşehir Belediyesi itfaiye ve AKUT ekipleri tarafından sedye ile taşınarak ambulansa ulaştırıldı. Hastaneye kaldırılan kadının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Selin etkili olduğu Sürmene’nin Çavuşlu Mahallesi’nde kaybolan 65 yaşındaki Ali Kemal Demir’e ise henüz ulaşılamadı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Arsin, Araklı, Yomra ve Sürmene ilçelerimizde şiddetli yağışın neden olduğu su baskınları ve heyelanlardan dolayı ekiplerimiz çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kapalı olan yollarımız açılırken, temizlik çalışmaları devam ediyor. İlçe belediyeleriyle koordineli ve kapsamlı bir çalışma gerçekleştiriliyor. Hasar tespit çalışmaları ise devam ediyor. Vatandaşlarımızın mağduriyetini önlemek için tüm birimlerimiz ve kamu kurumlarımızla seferberlik halindeyiz. Hayatın normale döndüğü ilçelerimizde olumsuzluklar en kısa sürede giderilecek. Bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun” denildi.
Ortahisar Zabıtası halkın huzur ve sağlığı için denetimlerini sürdürüyor
16 Ağustos 2024 Cuma - 15:08 Ortahisar Zabıtası halkın huzur ve sağlığı için denetimlerini sürdürüyor Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin halkın sağlığı, huzur ve güvenliği için 7/24 denetimlerini sürdürdüğünü belirterek “Ortahisar’ımızı vatandaşlarımız açısından daha yaşanılabilir bir kent yapmak adına üzerimize düşen görevleri eksiksiz yerine getirmekte karalıyız” dedi. Ortahisar Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, gıda üretimi ve satışı yapılan zincir market, market, fırın, kasap, bakkal vb. işyerlerinde temizlik, fahiş fiyat ve son kullanma tarihlerine yönelik rutin denetimlerine devam ediyor. Fahiş fiyat uygulayan işletmeler ve işyerleri için Trabzon Ticaret İl Müdürlüğü’ne, son kullanma tarihi geçmiş ürünlerle ilgili olarak da Ortahisar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bildirim yapılarak gerekli işlemlerin yapılması sağlanıyor. Özellikle yaz aylarında görülen kaldırım işgallerine yönelik olarak gereken işlemlerin yapıldığını dile getiren Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “Zabıta Müdürlüğü ekiplerimiz, vatandaşların mağduriyetine neden olacak hiçbir suistimale izin vermiyor. Sorumluluk alanlarındaki bölgelerde kaldırım işgali yapan işletmeler önce ihbarname ile uyarılıyor, kaldırım işgalinin devam etmesi durumunda da cezai müeyyide uygulanıyor. Yaz sezonunda kaldırım işgali yapan yaklaşık 80 işletmeye yönelik kanuni işlem uygulandı. Sokaklarda görüntü kirliliğine neden olan her türlü malzeme ve atıklar da kaldırılıyor” diye konuştu. Başkan Kaya, apart otel, otel, pansiyon gibi ruhsatsız konaklama tesisleriyle ilgili denetimlerin aralıksız sürdüğünü ve şu ana kadar 48’in üzerinde ruhsatsız işletmenin mühürlenerek faaliyetten men edildiğini belirtti. Kaya, “İşletme ve işyerlerinde gerek vatandaşlarımızın gerekse turistlerin mağduriyetine neden olacak, şehrimiz için kötü bir algı oluşturacak hiçbir konuda taviz vermeyeceğiz” şeklinde konuştu. Zabıta ekiplerinin, vatandaşların duygularını sömürmek suretiyle dilencilik yapanlara da göz açtırmadığını kaydeden Zabıta Müdürü Ernul Arslan ise son bir ayda halkın ve şehre gelen turistlerin duygularını istismar ederek sokaklarda dilencilik yapan yabancı uyruklu 24 kişinin toplanarak Trabzon İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne teslim edildiğini ifade etti.
(Düzeltme) Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Maymun Çiçeği hastalığı nedeniyle bir pandemi beklentim yok”
16 Ağustos 2024 Cuma - 11:27 (Düzeltme) Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Maymun Çiçeği hastalığı nedeniyle bir pandemi beklentim yok” Maymun Çiçeği hastalığı nedeniyle herkesin Covid 19 da olduğu gibi bir pandemi korkusu yaşadığını belirten Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Covid 19’da olduğu gibi bir kaotik pandemi beklentisi içerisinde değilim. Ancak salgının görüldüğü ülkelerden Türkiye’ye geliş gidişlerde hastalık varsa bunların ayıklanması, farkedilmesi izolazyonu önemli” dedi. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Tevfik Özlü, Dünya Sağlık Örgütü’nün Maymun Çiçeği hastalığı için acil durum ilan ettiğini hatırlattı. Özlü, dünyanın aslında bu hastalıkla yeni karşılaşmadığına dikkat çekerek “Bu virüsün 1970’den beri insanda hastalık yaptığını biliyoruz. Ama daha çok Afrika bölgesinde bu hastalığı görüyoruz. Orta Afrika ve Batı Afrika’da iki farkı varyant biliniyordu. Aslında Kongo da daha çok ölümler görülüyor ve orada ölümler fazla. Genelde hafif seyreden ve tedavi ile iyileşen bir hastalık. Ama son birkaç yıldır Afrika’nın dışında da bu vakaları görmeye başladık. Avrupa Birliği ve diğer farklı ülkelerde de görülmeye başlandı. Sanıyorum 75 üzerindeki ülkede artık bu hastalığın varlığını biliyoruz. Böyle bir durum olunca da Dünya Sağlık Örgütü acil durum ilan etti. Bu konuda artık Afrika dışındaki ülkelerin de bu hastalığı sınırlamak açısından tedbir almaları gerekiyor” diye konuştu. “Bu hastalığın bulaşması Covid 19’a göre daha zor” Bu durumun herkesin aklına birkaç yıl önce yaşadığımız Covid pandemisini getirdiğini kaydeden Özlü “Yaşanan son gelişmeler hepimizin zihninde bu pandemiyi yeniden canlandırdı. Herkeste ‘Acaba tekrar bir pandemi ile karşı karşıya kalır mıyız? Tekrar kısıtlamalar yasaklamalar başlar mı?’ diye bir korku var. Baştan söyleyeyim böyle bir beklentim yok. Çünkü bu virüs Covid 19 virüsü ile çok farklı özellikler taşıyor. Öncelikle bu hastalığın bulaşması Covid 19’a göre daha zor. Covid 19 virüsü çok kolay bulaşan bir virüstü hava yoluyla bulaşıyordu. Enfeksiyonlar ile temasla bulaşıyordu. Bu virüs daha çok temas ve yakın temas ile bulaşıyor. Daha çok bulaşma cilt döküntüleri ve bu döküntülerin içindeki sıvı ile temasla oluyor. Daha çok görülenler cinsel ilişki sırasında bulaşan vakalar. Ama tabi sadece cinsel ilişki ile bulaşmıyor. Onun dışında hastanın tenine temas etme, sarılma, kucaklaşma gibi durumlarda da bulaşabilir. Hatta hastanın elbiseleri, yattığı çarşaf, oturduğu yerden de bulaşma riski olabilir. Hasta ile çok uzun süre yakın mesafedeyseniz sohbet ettiyseniz mesafeyi koruyamadıysanız size bulaşabiliyor” diye konuştu. “Ölümler sağlık hizmetlerine ulaşımı ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği ile ilgili olabilir” Hastalığın destek tedavileri ile iyileştiğini hatırlatan Özlü “2-4 hafta içinde tedavi ile hasta şifaya kavuşuyor. Ölüm daha çok Afrika’daki olgularda var. Yüzde 1-6 arasında ölüm bildirilmiş ama bu değişebiliyor. AB ülkelerinde ölüm vakaları çok nadir. Dünyada şuana kadar 600 civarında ölüm olduğu ortaya çıkmış. Neredeyse tamamına yakını Afrika’daki ölümler. Bu da virüsün ölümcüllüğünden ziyade oradaki sağlık hizmetlerine ulaşımı ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği ile ilgili olabilir” şeklinde konuştu. “Bu virüsün mutasyon geçirmesi ve mutasyonların varyanta dönüşme olasılığı çok daha düşük” Avrupa’da hastalık ile ilgili farklı bir varyantın çıktığı ve bunun daha ölümcül olduğu yönünde çıkan haberleri de değerlendiren Özlü “Bu varyantın daha ölümcül olduğu söyleniyor ama bu konuda kesin bir bilgi yok. Bu virüsün mutasyon geçirmesi ve mutasyonların varyanta dönüşme olasılığı çok daha düşük. DNA virüsü çünkü bu. DNA virüslerinde mutasyon olur ama bu hemen bir varyanta dönüşmeyebilir. Yeni bir varyantın oluşması çok kolay değil. Covid’de gördüğümüz gibi daha ölümcül daha tehlikeli varyantların ortaya çıkması çok gerçekçi görünmüyor” ifadelerini kullandı. “Hiç semptom olmayan hastaların bulaştırıcı olup olmadığı ile ilgili henüz bir bilgi yok” Prof. Dr. Tevfik Özlü, hastalığın belirtileri ile ilgili olarak ise “Ateş, kırgınlık, halsizlik, kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı. Onun dışında da boyunda lenf bezlerinin şişmesi ve tabiki de ciltte döküntüler, Bu döküntüler zamanla patlayabiliyor ve iyileşirken de ciltte iz bırakabiliyor. Bu döküntüler hastalığın bulaştırıcılığından da en çok sorunlu olan bulgusu. Bir taraftan hastayı görünce tanıyorsunuz. Döküntüsü olduğu içir temas etmezsiniz. Kendinizi korursunuz. Bu açıdan bir alert veriyor çevresine. Döküntüsü olmayan hasta da bulaştırabilir ama daha sınırlı bir bulaşma olabilir. Hiç semptom olmayan hastaların bulaştırıcı olup olmadığı ile ilgili henüz bir bilgi yok. Covid’de ise hiç belirti göstermeyen bir kişi de hastalığı yayabiliyordu ama bu hastalık için bir şey diyemiyoruz” dedi. “El hijyeni her zamanki gibi hastalıktan korunmada önemli” “Covid 19’da olduğu gibi bir kaotik pandemi beklentisi içerisinde değilim” diyerek pandemi korkularını gideren Prof. Dr. Tevfik Özlü, şu uyarılarda bulundu: “Bu gerçekçi gelmiyor ama bir sorun var ve bu sorun Afrika kıtasının sınırlarını aşmış durumda. Bu açıdan dikkatli olmamız gerekiyor. Salgının görüldüğü ülkelerden geliş gidişlerde hastalık varsa bunların ayıklanması, farkedilmesi izolazyonu önemli. Bu hastaları 21 gün izole etmek gerekiyor. Hijyen ve temizlik önemli. Uçaklarda özellikle koltukların her kullanımdan sonra temizlenmesi şart. Çünkü o koltuğa o döküntüler döküldüyse oradan hastalık bulaşabilir. El hijyeni her zamanki gibi hastalıktan korunmada önemli. Bunlara dikkat edersek çok sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum.”
Trabzon’un fethinin 563. yıl dönümü törenlerle kutlandı
15 Ağustos 2024 Perşembe - 11:28 Trabzon’un fethinin 563. yıl dönümü törenlerle kutlandı Trabzon’un fethinin 563. yıl dönümü törenlerle kutlandı. Trabzon’un fethinin 562. yıl dönümü Türk Tarih Kurumu’nun incelemeleri neticesinde verilen karar sonrası 3. kez 15 Ağustos tarihinde gerçekleştirildi. Kutlama programı çerçevesinde öncelikle Fatih Parkı’nda çelenk sunma töreni düzenlendi. Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Faruk Kanca’nın, Fatih Sultan Mehmet Han’ın büstüne çelenk bırakmasının ardından 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı’nda kutlama programı gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törene Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Faruk Kanca, Trabzon İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Erdem, Trabzon Emniyet Müdürü Murat Esertürk, Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanı Sg. Binbaşı Aytaç Bayırlı ve il protokolü katıldı. Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Faruk Kanca “Trabzonumuz 4 bin yıllık kadim bir şehir. Tarihi ve kültür şehri. Tabi yıllarca Doğu Roma İmparatorluğu’nda kalmış. Daha sonra 1204 yılında Haçlıların seferinden sonra İmparator Komninos’un torunları Trabzon’a gelerek 1204’de Komninos Krallığı’nı kurdular. Fakat diğer tarafta Fatih Sultan Mehmet Han 21 yaşında genç bir padişahımız. 9 yaşında hafız olmuş, 14 yaşında padişah olmuş, yedi dil biliyor. Hepimizin bildiği gibi 1453 yılında İstanbul’u fethet Fakat Trabzon’u fethetmeden İstanbul fethedilmiş sayılmaz diyerek Trabzon’a sefer emri verdi. Ve kendisi de bizzat ordunun başına geçerek biz toprakları değil gönülleri fethetmeye gidiyoruz diyerek yola revan oldu. Ve Trabzon’umuza gelerek karadan ve denizden Trabzon’u kuşattı. Ve tam 563 sene önce bugün Trabzon’umuzu fethetti. Ben burada özellikle şehrimizi fetheden başta Fatih Sultan Mehmet Han ve aziz şehitlerimizi ve fethe katılan bütün gazilerimizi ve ceddimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Fatih Sultan Mehmet Han, şehri fethettikten sonra tabii birkaç gün burada kaldıktan sonra Kazım Bey’i Vali olarak atayarak kendisi payitahta döndü. Daha sonra hepimizin bildiği gibi Yavuz Sultan Selim Han burada 21 yıl şehzadelik yaptı. Kanuni Sultan Süleyman burada doğdu. 15 yıl cihan imparatoru olmak için kendini burada hazırladı. Dolayısıyla bu üç cihan padişahı bizlere kadim bir şehir emanet ettiler. Tabii şu anda bize düşen de bu kadim emaneti alıp torunlarımıza, evlatlarımıza devredebilmek" dedi. Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı’nın kutlama programı kapsamında verdiği fetih özel konseri, tören alanında bulunanlar tarafından ilgiyle izlendi.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: "Türkiye meselesi olduğu zaman yan yana durma mecburiyeti var"
14 Ağustos 2024 Çarşamba - 14:51 TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: "Türkiye meselesi olduğu zaman yan yana durma mecburiyeti var" Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, milli meselelerde yan yana durmak gerektiğini ifade ederek, "Onun için benim de, hepimizin Türkiye’den yana olma mecburiyeti var. Vatan yoksa ne anlatacaksın, vatanı olmayanları beraber görüyoruz. Onun için milli meselelerde ABD’den yana olmanın bir anlamı yok, Yunan’dan yana olmanın bir anlamı yok, İsrail’den yana olmanın bir anlamı yok" dedi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Trabzon’da 15 ilin temsilcileri ve TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların başkanları ile birlikte basın açıklaması yaptı. Atalay, ülkede yaşanan iş kazaları nedeniyle her gün işçilerin hayatını kaybettiğini söyleyerek, "Memur yüksek ücret almıyor, biz düşük ücret alıyoruz. Onlar gibi konuşmuyoruz, ’çöpçü müdürü geçti, şoför daire başkanını geçti’. Memur da benim, emekli de benim. Memurun aleyhinde hiç kötü bir şey konuşma şansım yok, onu da temsil ediyorum, işçiyi de temsil ediyorum. Üç gün önce ‘İyi ki varsın Eren’ denen delikanlı, Allah mekânını cennet eylesin yedinci senesi oldu, Başçavuş Ferhat ile birlikte can verdi. Her yıl bu ülkede, bu salonlarda oturalım diye Erenler, başçavuşlar can vermeye devam ediyor. Ama işçiler de iş kazasında her gün can vermeye devam ediyor” diye konuştu. "Beddua etmiyorum ama hakkımı da helal etmiyorum" Altı yıl önce yaşanan mikrofon olayı ile ilgili hakkını helal etmediğini kaydeden Atalay, ”Mikrofon denen bir şey var. Altı yıl evvel ben hiçbirini yapmadım. Salonda 60 kişiyiz diyoruz ki;’ taşeronu buraya koyun altına imza atacağız’, sözleşme bitmiş. Bütün sendikalar imza atmış, diyorlar ki bu üç saat doldu, bir daha imzalayın bunu. Bana soruyorlar, ben neye konuşacağım, ondan sonra mikrofon diyorlar. Tam üç ay haber yaptılar, sağ olsunlar. Bu kervana katılan bizim işçiler de var. Dudak büktü, bakmadı, incelemedi. Beddua etmiyorum ama hakkımı da helal etmiyorum, haberiniz olsun. Ben onları yapmadım. Arkasından başka bir haber kanalı ’asgari ücretle bu ülkeyi karıştıracak’ diye ’on gün tutuklayın bunu’ dediler. Sendikanın biri beni mahkemeye verdi. Ben ne demişim; asgari ücret az. Ben burada emanetçiyim. TÜRK-İŞ Genel Kurulunu beraber yaptık, ben hiçbirinize adayım demedim, imzam da olmadı. İmzam yine yok orada. Sendikaların hepsi toplandı, dediler ki ’Ya buraya gel, dörtte üçü salona gelmeyeceğiz’ dediler. Bunun üzerine geldim, göreve devam ediyorum. Yıllardır kamu sözleşmelerini yapıyoruz. Kamu Koordinasyon Kurulu’nu Anayasa Mahkemesi bozdu, diyor ki her sendika kendisi yapacak. Benim ek protokole imza şansım yok“ dedi. "Türkiye meselesi olduğu zaman yan yana durma mecburiyeti var" Bütün siyasi partilerin Türkiye’den yana olma mecburiyeti olduğunu kaydeden Atalay, “Bizim yoksuldan yana olma mecburiyetimiz var, emekten yana olma mecburiyetimiz var, işçiden yana olma mecburiyetimiz var, işsizden yana olma mecburiyetimiz var. 1 milyon 400 bin kendi üyemiz var, onun bedelini siz ödüyorsunuz. Beraber oturacaksınız şurada kamu sözleşmesini yapacağız 5-6 ay sonra. İşçinin razı gelmediği bir işe razı gelmeyeceksiniz. Zor olduğunu siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Şimdi bu ülkede ekonomik bir sıkıntı var, sebepleri var. Covid bir sebep, savaşlar bir sebep, deprem büyük sebep. Büyük sebeptir, ekonomiyi kötü yönettik. Dördünü topladığın zaman ben böyle hiçbir şey görmedim. Sıkıntı bu ülkede var mı? Var. Sıkıntıyı beraber çekelim, herkes beraber çeksin. Bu ülke bizim vatanımız, bizim ülkemiz. Bütün partilerin Türkiye’den yana olma mecburiyeti var. Seçim zamanı kim nereye isterse oraya oy versin. Öyle oldu zaten. Bir sene evvel bir seçim oldu, bir parti geldi, bir sene sonra başka bir parti geldi. Millet akıllı bir millet, millet neyin ne olduğunu biliyor. Onun için benim de, hepimizin Türkiye’den yana olma mecburiyeti var. Vatanı yoksa ne anlatacaksın, vatanı olmayanları beraber görüyoruz. Onun için milli meselelerde ABD’den yana olmanın bir anlamı yok, Yunan’dan yana olmanın bir anlamı yok, İsrail’den yana olmanın bir anlamı yok. Hükümeti sevmezsin götürürsün, sevdiğini getiririsin ama Türkiye meselesi olduğu zaman yan yana durma mecburiyeti var. TÜRK-İŞ tam 72 yıldır aynı bunu yapıyor, ben de yapıyorum. Benden sonra gelen bunu yapmak zorunda. Gördüğümüz sıkıntıları, problemleri en üst noktasından söylemek zorundayız” şeklinde konuştu. "Taşeron meselesi çözülmeli" Taşeron sorununun çözülmesi gerektiğini ifade eden Atalay, “Taşerona verilen bir söz var; devlet verdi, herkes verdi, uygulanmadı. Staj mağdurları diyorlar ki ’Bizim derdimiz ne olacak?’ Ben onlara diyorum ki, kısa bir zamanda kamu işçileri taşeron ücret seviyesine geldi. Taşeron meselesi çözülmeli, staj mağdurları meselesi çözülmeli. İş yerlerinde kadınlarla ilgili sıkıntılar var. Hâlâ biz 2024 yılındayız kreş meselesini çözemedik. 2024 yılındayız, devlet hedef koyuyor, 2050 yılında Türkiye 100 milyon olacak diye; olmaz. Kadınlarımızın büyük bir bölümü çaresizlikten dolayı çalışıyor. Kimse keyiften çalışmıyor. Çocuğuna mı baksın, eşine mi baksın, yemek mi yapsın, işe mi gitsin? Ya çocuk yok ya da bir tane çocuk var. Kusura bakmayın, bu şekilde 100 milyonu görmeyiz. Bakın istatistiklere. Benim kimsenin çoluğuna çocuğuna karışacak halim yok. Kadının şartlarını da düzeltmek durumundalar. Kadının ev ile ilgili, izin ile ilgili, çocuğu ile ilgili sosyal yönden şartları gözetilmek zorunda” dedi.
Akçaabat Kültür Merkezine kavuşuyor
14 Ağustos 2024 Çarşamba - 12:20 Akçaabat Kültür Merkezine kavuşuyor Trabzon’un Akçaabat ilçesi Söğütlü mahallesinde inşa edilen Söğütlü Kültür Merkezi inşaatında sona gelindi. Kaba inşaat işlerinin tamamlandığı Söğütlü Kültür Merkezinde ince imalat ve işçilikler yapılıyor. Söğütlü Kültür Merkezi tamamlandığında içerisinde; 600 kişilik amfi salon (tiyatro, konser, toplantı vb.), çok amaçlı salon (sergi vb.), fuaye alanı, kültürel ve sanatsal faaliyetler için atölyeler ve bürolar, kütüphane, sportif alanlar, kafeterya (kapalı ve açık alan), kapalı otopark, sirkülasyon alanları, idari ve teknik alanlar bulunacak. Söğütlü Kültür Merkezi’nin 600 kişilik kapasiteye sahip amfi salonu, konferans ve toplantı alanlarıyla ulusal ve uluslararası birçok kongreye ev sahipliği yapması hedefleniyor. Kültür Merkezi ile ilgili teknik detayları paylaşan Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, halihazırda devam eden inşaat çalışmalarında, binanın tamamının dizayn edilme aşamasında olduğunu dile getirdi. Başkan Ekim, “Söğütlü Kültür Merkezi inşaatında gelinen noktada binanın içi dizayn ediliyor; ince işçilikler yapılıyor. Konferans salonu, kafeteryalar, kitap kafeler ve millet kıraathane alanları gibi alanların dizaynı ve görsel alanların oluşturulması gibi son aşama imalatlar gerçekleştiriliyor. Sosyal donatılar açısından oldukça kapsamlı olacak şekilde yapılan Akçaabat Kültür Merkezi’miz, şehrimizin ihtiyacını büyük oranda karşılayacak. Kültür Merkezimiz, Akçaabat’ımıza ve hemşehrilerimize yakışır bir yatırım oluyor. Burada yediden yetmişe tüm vatandaşlarımız hatta şehrimizdeki üniversite öğrencileri bile birbirinden farklı aktivitelerde bulunabilecek, verimli vakit geçirebilecekler” dedi.
Trabzonspor, Avrupa’da 153. maçına çıkıyor
14 Ağustos 2024 Çarşamba - 10:03 Trabzonspor, Avrupa’da 153. maçına çıkıyor UEFA Avrupa Ligi 3. Ön Eleme Turu rövanş maçında deplasmanda Avusturya ekibi Rapid Wien ile karşılaşacak Trabzonspor, Avrupa arenasında 153. maçına çıkacak. UEFA Avrupa Ligi 3. Ön Eleme Turu rövanş maçında yarın Avusturya’da Rapid Wien’in konuğu olacak Trabzonspor, ilk maçtaki 1-0’lık mağlubiyet karşısında tur için mücadele edecek. Allianz Stadyumu’nda TSİ 19.00’da başlayacak müsabakayı Litvanya Futbol Federasyonu’ndan hakem Manfredas Lukjancukas yönetecek. Lukjancukas’ın yardımcılıklarını ise Mangirdas Mirauskas ve Aleksandras Stepanovas yapacak. Avrupa kupalarında 153. maç Trabzonspor, ilk olarak 1976-1977 sezonunda başladığı Avrupa serüveninde Şampiyon Kulüpler Kupası-UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 30, UEFA Kupası-UEFA Avrupa Ligi’nde 96, Avrupa Kupa Galipleri Kupası’nda 12, UEFA Intertoto Kupası’nda 8 ve UEFA Konferans Ligi’nde 6 maç olmak üzere toplam 152 maç oynadı. Bordo-mavililer, geride kalan 152 maçta 56 galibiyet, 37 beraberlik ve 59 yenilgi aldı. Bu müsabakalarda rakip fileleri 193 kez havalandıran Karadeniz ekibi, kalesinde ise 206 gol gördü. UEFA Avrupa Ligi’nde 97. maçına çıkıyor Trabzonspor, Rapid Wien ile oynayacağı müsabakayla, UEFA Kupası ve UEFA Avrupa Ligi adıyla düzenlenen Avrupa’nın 2 numaralı kupasında 97. maçına çıkacak. Bordo-mavililer, bugüne dek oynadığı 96 maçta 38 kez sahadan galibiyetle ayrıldı. 22 maçta berabere kalan Karadeniz ekibi, 36 maçta ise rakiplerine yenildi. Söz konusu maçlarda 129 kez fileleri havalandıran Trabzonspor kalesinde 129 gol gördü.