Yerel Haberler
Trabzon
20 Aralık 2025 Cumartesi - 12:40 Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nden "yeşil dokuya zarar" iddialarına yanıt Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Ortahisar ilçesi Gülbaharhatun Mahallesi’nde yürütülen kaldırım yenileme çalışmaları sırasında ağaçların kesildiği ve yeşil dokuya zarar verildiği yönünde basında yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasının zaruri hale geldiğini belirterek, şehir genelinde sürdürülen altyapı ve üstyapı çalışmalarının çevreye duyarlılık ve sürdürülebilir şehircilik ilkeleri doğrultusunda yürütüldüğünü vurguladı. Açıklamada, Gülbaharhatun Mahallesi’ndeki kaldırım yenileme çalışmaları kapsamında yapılan incelemelerde, kaldırım üzerinde bulunan ve kuruduğu tespit edilen sınırlı sayıdaki ağacın çevre güvenliği açısından risk oluşturduğu belirtilerek, "Trabzon Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından Ortahisar İlçesi Gülbaharhatun Mahallesi’nde yürütülen kaldırım yenileme çalışmaları sırasında kaldırım üzerindeki ağaçların kesildiği ve yeşil dokuya zarar verdiği yönünde basında yer alan iddialar, gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla bu açıklamanın yapılması zaruri hale gelmiştir. Trabzon Büyükşehir Belediyesi, şehrimizin her noktasında daha güvenli, daha konforlu, daha estetik ve daha sağlıklı yaşam alanları oluşturmak amacıyla altyapı ve üstyapı çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Bu çalışmalar, öncelikli olarak çevreye duyarlılık, yeşil alanların korunması ve sürdürülebilir şehircilik ilkeleriyle yapılmaktadır. Gülbaharhatun Mahallesi’nde yürütülen kaldırım yenileme çalışmaları kapsamında, kaldırım üzerinde yer alan ve yapılan incelemeler sonucunda kuruduğu ve çevre güvenliği açısından risk oluşturduğu tespit edilen sınırlı sayıdaki ağaç, yenileri dikilmek üzere yerleri boş bırakılacak şekilde sökülmüştür. Bu işlemi ’ağaç katliamı’ olarak yorumlamak tam anlamıyla insafsızlıktır. Zira bu çalışma, kuruyan ağaçlarının devrilme tehlikesinin bertarafı ve yerlerine yenilerinin dikilmesi için zorunludur, şehrimizi yeşillendirme sürecinin bir parçasıdır. Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Metin Genç, göreve geldiği günden bu yana ’Daha yeşil bir Trabzon’ vizyonunu şehrimizin temel önceliklerinden biri olarak benimsemiş; parklar, yeşil alanlar, ağaçlandırma çalışmaları ve çevre projeleri konusunda yüksek bir hassasiyet ortaya koymuştur. Başkanımızın çevreye ve doğaya olan bu duyarlılığı kamuoyunun da yakından bildiği bir gerçektir. Bu çerçevede, söz konusu bölgede sökülen ağaçların yerine daha sağlıklı, çevreye uyumlu ve uzun ömürlü yeni ağaçların dikimi planlanmış olup, çalışmalar tamamlandığında alan daha yeşil ve daha estetik bir görünüme kavuşturulacaktır. Belediyemiz, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da çevreyi koruyan, yeşil alanları artıran ve Trabzon’umuzu daha yaşanabilir bir şehir haline getiren projeleri kararlılıkla hayata geçirmeye devam edecektir" ifadelerine yer verildi.
Bakan Uraloğlu: "Şehirlerimizin ulaşım planlarının hazırlanmasına çok önem veriyoruz"
04 Kasım 2025 Salı - 12:19 Bakan Uraloğlu: "Şehirlerimizin ulaşım planlarının hazırlanmasına çok önem veriyoruz" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’de 2007 yılında nüfusun yüzde 70’inin il ve ilçelerde yaşarken bugün yaklaşık 86 milyon olan nüfusun yüzde 93,4’ünün il ve ilçelerde yaşadığını söyledi. Uraloğlu, "İl ve ilçe merkezlerinde yaşanan bu nüfus artışına paralel olarak şehirlerimiz de yeni konut projeleriyle büyük bir değişim içine girmiş durumda. Ancak tabi ki sadece konut yapmayla iş bitmiyor. Bu değişim yanında ulaşım hizmetleri, sağlık hizmetleri, eğitim hizmetleri ve benzeri tüm konularda yeni ihtiyaçları ortaya çıkarıyor" dedi. Trabzon Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı kapsamında Trabzon Uluslararası Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım konferansı başladı. Trabzon’da bir otelde 4-5 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan konferansın açılışına Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ve ilçe belediye başkanları katıldı. Konferansta bir konuşma yapan Bakan Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak büyük ve güçlü Türkiye vizyonu doğrultusunda son 23 yılda ulaştırma ve haberleşme alanında dünya ölçeğinde projelere imza attıklarını belirterek, "Ulaşım, haberleşme ve şehircilik alanında gerçekleştirilen yatırımlarla büyüyen Türkiye’mizin gelecek vizyonunu dünyanın nabzını tutarak, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek ve daima entegrasyonu merkeze koyarak şekillendiriyoruz. Türkiye Yüzyılı’nda, insan ve çevre odaklı, akıllı ve güvenli entegre ulaştırma sistemleri ve hızlı iletişim ağlarıyla, dünyada öncü olmak vizyonuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda ülkemizin ve Avrupa Birliği’nin ortak çalışmasıyla yürütülen bu projemiz ulaştırma vizyonumuzu yerel ölçekte somutlaştıran önemli bir örnek niteliğindedir. Amacımız, kentimizi sürdürülebilir, erişilebilir, güvenli ve çevreye duyarlı bir ulaşım anlayışıyla geleceğe taşımak Trabzon’u yeşilin, mavinin ve hareketliliğin harmonisinde bir dünya markası yapmaktır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak büyük ve güçlü Türkiye vizyonu doğrultusunda son 23 yılda ulaştırma ve haberleşme alanında dünya ölçeğinde projelere imza attık. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla yürüttüğümüz çalışmalarla, milletimizin hayatına değer katan, şehirlerimizi birbirine yaklaştıran, üretimi, ticareti ve istihdamı destekleyen dev yatırımları hayata geçirdik" ifadelerini kullandı. "Türkiye’yi erişilebilir, entegre ve rekabetçi bir ulaşım ağına kavuşturduk" SKUp Türkiye’nin hem şehirlerin yaşam kalitesini yükselten hem de ülkenin 2053 net sıfır emisyon hedeflerine katkı sağlayan stratejik bir ulusal dönüşüm aracı haline geldiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Cumhurbaşkanımız liderliğinde ülkemizin ulaşım ve haberleşme altyapısına yaklaşık 300 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik. Karayollarımızdan demiryollarımıza, limanlarımızdan havaalanlarımıza kadar her alanda yaptığımız yatırımlarla Türkiye’yi erişilebilir, entegre ve rekabetçi bir ulaşım ağına kavuşturduk. Küresel ölçekte ulaştırmanın geleceğinin artık yeşil enerji, dijital teknolojiler ve entegre hareketlilik çözümleri ile şekillendiğinin bilinciyle de yatırımlarımızı yalnızca ekonomik büyüme değil, çevresel sürdürülebilirlik ilkeleriyle hayata geçiriyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Anlaşması ve net sıfır emisyon hedeflerimiz doğrultusunda, ulaştırma politikalarımızı bu küresel dönüşümle uyumlu hale getiriyoruz. Cumhurbaşkanımızın sıkça vurguladığı insanı merkeze alan, çevreye duyarlı, planlı ve yaşanabilir şehirler hedefimiz kapsamında, temel amaçları sürdürülebilir ulaşım, erişilebilirlik ve yaşam kalitesinin artırılması olan Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı (SKUp) Türkiye Programı’nı yürütmekteyiz. Program sayesinde, kentlerde trafik sıkışıklığının azaltılması, karbon salımının düşürülmesi, bisiklet ve yaya yollarının yaygınlaştırılması gibi somut adımlar atıyoruz. Bakanlık olarak toplu taşımaya öncelik veren, enerji verimliliği yüksek ve kapsayıcı bir ulaşım anlayışının vücut bulması için gayret göstermeye devam ediyoruz. Bu gayretimiz ile, SKUp Türkiye hem şehirlerin yaşam kalitesini yükselten hem de ülkenin 2053 net sıfır emisyon hedeflerine katkı sağlayan stratejik bir ulusal dönüşüm aracı haline gelmiştir" dedi. "Sadece konut yapmayla iş bitmiyor" Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’de 2007 yılında nüfusun yüzde 70’inin il ve ilçelerde yaşarken bugün yaklaşık 86 milyon olan nüfusun yüzde 93,4’ünün il ve ilçelerde yaşadığını kaydeden Bakan Uraloğlu, "İl ve ilçe merkezlerinde yaşanan bu nüfus artışına paralel olarak şehirlerimiz de yeni konut projeleriyle büyük bir değişim içine girmiş durumda. Ancak tabi ki sadece konut yapmayla iş bitmiyor. Bu değişim yanında ulaşım hizmetleri, sağlık hizmetleri, eğitim hizmetleri ve benzeri tüm konularda yeni ihtiyaçları ortaya çıkarıyor. Artan şehir nüfus oranları da artık geleneksel yaklaşımların dışında, sürdürülebilir politika ve projelerle, ileri teknolojileri içeren çözüm arayışlarını zorunlu kılıyor. Bugün, hem ülkemizde hem dünyada birçok şehrin dijital dönüşüm sürecinden geçtiğini ve bu değişime adapte olmaya çalıştığını görüyoruz; Bakanlık olarak da uluslararası ve ulusal ulaşım yatırımlarımızın yanı sıra kent içi ulaşım sistemlerinin inşa edilmesi ve geliştirilmesi amacıyla şehirlerimize kapsamlı destek sağlıyoruz. Bu kapsamda İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Düzce ve Trabzon başta olmak üzere birçok şehrimizde Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planlarını hazırlamaya ve ulusal ulaşım sistemimizle entegre etmeye başladık. Şehirlerimizin ulaşım planlarının hazırlanmasına çok önem veriyoruz. Program dahilinde olmayan şehirlerimizi de içine alacak yeni projeleri hayata geçirmek için Avrupa Birliği ile çalışmalar yürütüyoruz. Ulaştırma alanında AB müktesebatıyla uyumlu en yüksek standart ve kuralları uygulama çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyoruz. 2002 yılından bu yana devam eden Türkiye-Avrupa Birliği Mali İşbirliği de bu çalışmaları ulaştırmanın her sektöründe desteklemekte ve hızlandırmaktadır" şeklinde konuştu. "Sürdürülebilir projelerin öneminin bilincindeyiz" "Trabzon’u daha yeşil, daha çevreci, daha erişilebilir bir şehir haline getirecek ve kentimizin trafik güvenliğini arttıracak çok önemli bir adım atıyoruz" diyen Bakan Uraloğlu, "Bu çerçevede Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattı, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Hattı Köseköy-Gebze Kesimi, Irmak-Karabük-Zonguldak ve Samsun-Kalın Demiryolu Hatları Projelerinde olduğu gibi kamu kaynaklarına AB hibelerini ekliyoruz. Bu büyüklükteki projelerin yanında milletimizin yaşam kalitesini yükselten, güvenli, ekonomik, konforlu, hızlı, çevreye duyarlı, akılcı hizmetlerin sunulduğu, sürdürülebilir projelerin öneminin bilincindeyiz. Avrupa Birliği’nin Sürdürülebilir ve Akıllı Hareketlilik Stratejisine paralel olarak, Bakanlığımız IPA Fonları aracılığıyla sürdürülebilir kentsel ulaşım planlarının hazırlanması için de belediyelere destek oluyoruz. Trabzon Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı da işte bu gayretin ürünüdür. Bu planla, Trabzon Büyükşehir Belediyemizle birlikte Trabzon’u daha yeşil, daha çevreci, daha erişilebilir bir şehir haline getirecek ve kentimizin trafik güvenliğini arttıracak çok önemli bir adım atıyoruz. Hazırlanan planlarımız, Trabzonlu hemşerilerimize ve misafirlerimize daha iyi bir yaşam kalitesi sağlamak amacıyla kent sakinlerinin ve ilgili ticari organizasyonların hareketlilik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik toplu taşıma ağlarını güçlendirerek, yaya ve bisiklet yollarını yaygınlaştırarak, trafik akışını optimize ederek ve dijital akıllı ulaşım sistemlerini entegre ederek tasarlanmıştır. Kentimizin ulaşım ihtiyaçlarını ele almanın yanı sıra yerel ve üst ölçekteki çevresel, sosyal ve ekonomik hedeflere ulaşabilmeyi de sağlayacaktır" diye konuştu. "3 milyon metrekarelik dolgu alanı üzerine yıllık 10 milyon yolcu kapasiteli yeni havalimanı inşa edeceğiz" Trabzon’da 3 milyon metrekarelik dolgu alanı üzerine yıllık 10 milyon yolcu kapasiteli yeni havalimanı kazandıracaklarını belirten Bakan Uraloğlu, "Trabzon Büyükşehir Belediyemizle omuz omuza çalışarak Akçaabat’tan Yomra Merkeze uzanan, Şehir Hastanesi, Akyazı Stadyumu, Meydan, Üniversite, Otogar ve Havalimanı gibi 31 istasyon içeren yaklaşık 32 kilometrelik kent içi raylı sistemimizi de kazandıracağız. Yatırım programına dahil ederek, toplu taşımayı merkeze alan bu hatla karbon ayak izini minimize edeceğiz. Bu demiryolu ağları, düşük emisyonlu taşımacılığı teşvik ederek 2053 net sıfır hedeflerimize güçlü destek verecek. Hatırlayacağınız üzere Sayın Cumhurbaşkanımız kentimize son gelişinde deniz üzerine inşa edilecek üçüncü havalimanımızın Trabzon’da olacağını müjdeledi. Mevcut 2 bin 640 metrelik pist yetersiz kaldığı için, biraz kuzeye 3 milyon metrekarelik dolgu alanı üzerine yıllık 10 milyon yolcu kapasiteli yeni havalimanı inşa edeceğiz. Bu yeni havalimanı, şehrimiz ve bölgemiz açısından turizm, ticaret ve kültürel etkileşimde yeni ufuklar açacak; hem yerel ekonomimizi canlandıracak hem de şehrimizin yeşil ve mavi harmonisini gökyüzüyle buluşturarak, Trabzon’u dünyanın nabzını tutan bir havacılık merkezi olarak konumlandıracaktır" ifadelerini kullandı.
Trabzon turizminde Çin açılımı
03 Kasım 2025 Pazartesi - 14:02 Trabzon turizminde Çin açılımı Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Doğu Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tuna, bu yıl yaklaşık 1 milyon 300 bin yerli ve yabancı turistin Trabzon’a geldiğini belirterek, "Çin ile direkt uçuşların başlaması da söz konusu. Bugün Ortadoğu var yarın Uzakdoğu neden olmasın. Bunların adımlarını şimdiden atmamız gerekiyor" dedi. Trabzon’un uluslararası hava ulaşım ağındaki konumunu güçlendirecek yeni bir adım atılıyor. Çin ile Trabzon arasında doğrudan uçuşların başlatılması amacıyla yürütülen çalışmalar hız kazandı. Trabzon Havalimanı’ndan Çin’e direkt seferlerin başlatılmasıyla, bölgedeki turizm potansiyelinin artırılması ve ihracat pazarlarına erişimin kolaylaştırılması hedefleniyor. Tuna, bu yıl yaklaşık 1 milyon 300 bin yerli ve yabancı turistin Trabzon’a geldiğini belirterek, "Bunun yaklaşık 800 binini yabancı turistler oluşturuyor. Suudi Arabistan, Kuveyt, Dubai gibi ülkelerden gelen misafirler bu sayının büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Haftalık ortalama 225 yurt dışı uçuş seferi yapıldı. Günlük uçuş sayısı 36’ya kadar yükseldi. Turizm sezonunun bitmesiyle uçuş seferi rakamları düştü. Birçok havayolu artık uçmamaya başladı. Haftada bir de olsa bu uçuşları 12 aya yaymamız gerekiyor. Kış turizminde neler yapılabilir bunları konuşmamız gerekiyor. Fuarlara katılım sağlamayı düşünüyoruz. Bu fuarlara katılım sağlarken şehrimizdeki sorunları da çözme konusunda adım atmamız gerekiyor. Artık yeni bir dönem var. Umuyorum ki güzel bir tanıtım ile beraber yeni döneme hazır olacağız" diye konuştu. "Çin ile direkt uçuşların başlaması söz konusu" "Bugün Ortadoğu var yarın Uzakdoğu neden olmasın" diyen Tuna, "Özbekistan’dan direkt uçuşlar başlamıştı. Azerbaycan haftada 5 gün şehrimize uçuş yapıyor. Çin ile direkt uçuşların başlaması da söz konusu. Artık şehrimizin farklı pazarlara açılması gerekiyor. Trabzon turizm şehri oldu. Pazarları çeşitlendirmemiz gerekiyor. Çin’de bir fuara katılmıştık. Trabzon özel davetliydi. Çin’den buraya seyahat acentelerimiz geldi. Alternatif pazarlar üretilmesi gerekiyor. Türkiye’nin belli noktalarına geliyorlar. Doğu Karadeniz bu anlamda kıymetli, neden olmasın. Orada yeni bir fuar olacak biz de katılım sağlayacağız. Bugün Ortadoğu var yarın Uzakdoğu neden olmasın. Bunların adımlarını şimdiden atmamız gerekiyor. Bu uçuşları 12 aya yaymamız gerekiyor. Trabzon’da 380 tane kayıtlı otel var. 40 bin yatak kapasitemiz var. Kayıt dışını konuşmak bile istemiyoruz. 70-75 bin rakamlar konuşuluyor" şeklinde konuştu. "Plaka kiralamanın önüne geçeceğiz" Trabzon’da turizm sektöründe son dönemde sıkça gündeme gelen "plaka kiralama" uygulamasına karşı denetimler artırılıyor. TÜRSAB tarafından verilen turizm taşımacılığı plakalarının bazı firmalar tarafından üçüncü kişilere kiraya verildiği veya satıldığı tespit edildi. Yeni dönemde plaka devri, kiralama ve satış işlemlerinin önüne geçilmesi amacıyla sıkı kontrol mekanizmalarının devreye alınacağını açıklayan Tuna, "Bölgemizde plaka kiralama sistemi var. Seyahat acentelerimiz bizden aldıkları plaka ile beraber bunları satıyorlar veya kiralıyorlar. Bu tamamen kayıt dışı oluyor. Bunun denetimini iyi yapmamız gerekiyor. Plaka kiralamanın önüne geçeceğiz. Öncelikle kayıt dışını kapatmanın bu olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Önce bilgilendiler, sonra eğlendiler
03 Kasım 2025 Pazartesi - 09:22 Önce bilgilendiler, sonra eğlendiler Özel İmperial Hastanesi ve Umut ve Yaşam Derneği iş birliğiyle düzenlenen "Kanserle Mücadelede Umut Işığında Daha da Güçleniyoruz" temalı toplantıda, meme kanserinde erken tanının önemi vurgulanırken, toplantı sonrası aralarında meme kanseri olan hastalar canlı müzik eşliğinde coşması renkli görüntüler oluşturdu. Toplantıda söz alan Trabzon İl Sağlık Müdürü Dr. Topsakal, meme kanserine yönelik erken teşhisin önemine vurgu yaparken Özel İmperial Hastanesi doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Dilek Aydın, "HPV Korunma Yolları" Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Adnan Çalık, "Erken Tanı; Meme ve Hayat Kurtarır!" Radyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Soytürk "Meme Kanseri Teşhisinde Mamografi ve Ultrasonografinin Yeri" üzerine kendi alanlarında sunum yaptı. Toplantının moderatörlüğünü Umut ve Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nimet Baki yaparken Baki, dünyada bu yıl 4 milyon kadının meme kanserine yakalanmasının beklendiğini söyledi. Baki, "Burada meme kanseri yakalanan hastalarımız var. Her dört dakikada bir kadın meme kanserine yakalanıyor. En fazla çalışılan kanser türü, yüzde 95 kurutabilen bir kanser türü. O bakımdan şanslıyız. Dünyada bu yıl yaklaşık 4 milyon kadının meme kanserine yakalanacağını bunun yaklaşık bir milyonu bu kanserden öleceği söylenmekte. Oysa erken teşhis edildiğinde son derece tedavi edilebilir bir hastalık" dedi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Dilek Aydın, "HPV Korunma Yolları" üzerine sunum yaparak "En önemli durumlardan biri ne zaman bulaşmıştır. Çünkü hasta endişe içinde acaba şimdi mi oldu üç ay önce mi oldu bir yıl öncemi olmuştur. Normalde virüsle karşılaştıktan üç haftayla sekiz ay arasında ortaya çıkıyor. Bazı hastalarda hiç bir bulgu vermeyebilir. Kadınların yüzde 80’i yaşamlarının bir döneminde en az bir kez HPV virüsüne maruz kalmaktadır. Bunların yüzde 20 sinde HPV görülür. HPV virüsüne maruz kalmak servix kanser riskini yüzde 40 artırır. 250 den fazla çeşidi vardır" diye konuştu. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Adnan Çalık, meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu belirterek "Meme kanserleri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Yaklaşık kanser türlerinin yüzde 45’i. Bunu çok ciddiye almak lazım. Meme kanseri, erken tanındığında tamamen tedavi edilebilen bir hastalıktır. Her kadının kendi sağlığını önemsemesi, en güçlü korunma yoludur. Her 8 kadından biri yaşamı boyunca meme kanseriyle karşılaşıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 25 bin yeni vaka tespit ediliyor. Erken tanı konulan kadınların yüzde 90’ı tamamen iyileşiyor" şeklinde konuştu. Radyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Soytürk ise erken teşhisin önemine vurgu yaparak "Erken dönemde teşhis önemli. Zaten geç dönemde bunu teşhis etmek hiç de zor değil. Erken meme kanseri teşhisinde halen daha ultrasyondan üstü emardan (MR) üstü kolay uygulanabilir bir tetkik. Mamografi meme kanserinin erken teşhisinde yararı gösterilmiş tek görüntüleme yöntemidir. Tarama amaçlı mamografinin mortaliteyi ortalama yüzde 3 oranında azalttığı kabul edilmektedir. US’nin tarama amaçlı kullanımı hastaya yarar sağlamadığı gibi yalancı bir güven verebileceği için zarar da verebilir" ifadelerini kullandı. Toplantının ardından canlı müzik eşliğinde eğlenceli vakit geçiren hastalar, renkli görüntüler oluşturdu. Umut ve Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nimet Baki, eğlence sayesinde hastaların moralli bir şekilde toplantıdan ayrıldıklarını kaydederek "Hastalarımızla birlikte güzel eğlenceli günümüzü taçlandırmak istedik. Hasan Şılbır saz heyetine teşekkür ediyorum...Gelenlerin yaklaşık yüzde 50’si kanser hastasıydı. Müzikle birlikte eğlendiler. Toplantı kısmı da son derece güzel oldu. Çok verimli bir toplantı oldu. Moralleri harikaydı herkes buradan mutlu olarak ve bilgili olarak ayrıldı" dedi. Orkestra solistlerinden Hasan Şılbır da "Bütün sosyal sorumluluk projelerinde varız. Burada herhangi maddiyat gözetmeden varız. Buradakiler hastalıkla uğraşan insanlar bu hastalıklarını bir nebze olsun hafifletmek, unutturmak adına ekibimle beraber onlara güzel bir vakit geçirmek farklı bir ortam oluşturmak en azından hastalık ortamından hastane ortamından uzak bir atmosferde onları buluşturmak için buradayız" diye konuştu.
Kadife çiçeği ve soğanla kahverengi kokarcaya doğal çözüm
02 Kasım 2025 Pazar - 09:41 Kadife çiçeği ve soğanla kahverengi kokarcaya doğal çözüm Karadeniz Bölgesi’nde son yıllarda tarım alanlarında büyük zararlara yol açan kahverengi kokarca zararlısına karşı doğal çözüm arayışları sürerken, Trabzonlu üretici Fatih Çolak, kadife çiçeği ve soğan karışımından hazırladığı doğal kür ile zararlıyı bahçesinden uzak tutmayı başardı. Bölgede fındık ve sebze üretimini olumsuz etkileyen kahverengi kokarca böceği istilası, üreticileri alternatif yöntemler geliştirmeye yöneltti. Trabzon’da denemeler yapan üretici Fatih Çolak, kadife çiçeği ve soğanı kullanarak hazırladığı karışımı bitkilerine uyguladı. Çolak’ın bu yöntemiyle bahçesindeki zararlı yoğunluğunun azaldığı gözlendi. Soğan ve kadife çiçeğinin karışımıyla bir formül bulduğunu belirten Fatih Çolak, "Bende bu zararlının etkilerini gören bir üreticiyim. Ülkenin yarısından fazlasına bu zararlı maalesef yayıldı. Geçen yıl özellikle fasulyelerimde ciddi bir verim kaybı yaşadım. Önüne nasıl geçebilirim diye düşündüm. Deneyler yaparak en yararlısını buldum. Çok basit bir yöntem aslında. Bildiğimiz soğan ve kadife çiçeği dediğimiz bitkinin karışımıyla yaptığımız bir formül. Sadece suda bekletiyoruz. İki günlük bir süre içerisinde yapılan bir formül. Bunları bitkilerin üzerine püskürtüyorum. Kokarca canlısını uzak tutmaya yarıyor. Hoşlanmadığı bir solüsyon oluyor diyebilirim. Bundan dolayı da mahsulümden uzak duruyor. Bu kalıcı bir çözüm mü değil bu sadece bireysel manada beni kurtaran ya da yapacak olan çiftçileri kurtaracak olan bir çözüm. Bunun için daha ciddi çalışmalar yapılıp kokarcayı gerçekten kontrol altına almak gerekiyor. Sosyal medya hesaplarımdan bulduğum her yöntemi duyuruyorum. Faydalanmak isteyenler zaten alsınlar çünkü denenmiş bir yöntem. Bunun gibi çok farklı ilaçlar da kullanıyorum. Doğaya baktığınızda aslında bir şeyleri ilacı doğada. Bir zararlı görüyorsunuz bu zararlıların sevdiği ve sevmediği mahsulleri de gözlemleyebiliyorsunuz. Bunlar kokularıyla hisleriyle hareket eden canlılar ve siz bir fasulyeye kadife çiçeğini sıktığınız zaman fasulyeyi rahatsız etmiyorsunuz ama kokarcayı rahatsız ediyorsunuz. Bu formüllerden herkes faydalansın isterim" ifadelerini kullandı.
Uzun Sokak ve Taşbaşında 174 milyonluk dönüşüm
01 Kasım 2025 Cumartesi - 15:19 Uzun Sokak ve Taşbaşında 174 milyonluk dönüşüm Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin 17 Ekim’de ihalesi tamamlanan Uzun Sokak ve Taşbaşı Cephe Sağlıklaştırma Projesi kapsamında, bin 730 metrelik hat üzerindeki 137 bina yenilenecek. 174 milyon TL’lik yatırımla yürütülecek proje, şehir merkezine estetik bir görünüm kazandırarak tarihi doku ile modern kent kimliğini bir araya getirecek. Trabzon’un tarihi dokusunun en yoğun hissedildiği bölgelerden Uzun Sokak ve Taşbaşı mevkiinde cephe sağlıklaştırma projesi başlıyor. Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve 17 Ekim’de ihalesi tamamlanan proje kapsamında, bin 730 metrelik hatta yer alan 137 binanın cepheleri yenilenecek. 174 milyon TL’lik yatırım bedelli proje için bu hafta içinde yer teslimi yapılarak çalışmalar fiilen başlatılacak. Kent estetiğini güçlendirmek ve tarihi kimlikle modern dokuyu uyumlu hale getirmek amacıyla yürütülen proje, Trabzon’un en yoğun yaya akslarından biri olan Uzun Sokak’ta 115 binayı, Taşbaşı mevkiinde ise 230 metrelik hat üzerindeki 22 binayı kapsıyor. Binaların dış cepheleri tarihi dokuya uygun şekilde yenilenecek, tabela ve aydınlatma düzenlemeleriyle bölgeye çağdaş bir görünüm kazandırılacak. Trabzon Büyükşehir Belediyesi, daha önce Meydan bölgesi ve Kahramanmaraş Caddesi’nde başlattığı cephe sağlıklaştırma projesiyle şehir merkezinde önemli bir dönüşümün adımını atmıştı. Trabzon’un merkezinde estetik, güvenli ve modern bir görünüm hedeflediklerini ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, "Şehrimizin kalbi niteliğindeki Uzun Sokak ve Taşbaşı bölgeleri, hem ticaretin hem de sosyal yaşamın en yoğun yaşandığı alanlarımızdan. Bu bölgelerde görüntü kirliliğini ortadan kaldırmak ve şehrimizin kimliğine yakışan bir siluet oluşturmak istiyoruz. Kahramanmaraş Caddesi’nde başlattığımız dönüşümün devamı niteliğinde olan bu projeyle, Trabzon’un merkezinde estetik, güvenli ve modern bir görünüm hedefliyoruz. Bu proje tamamlandığında Uzun Sokak ve Taşbaşı, hem yerli hem yabancı ziyaretçiler için Trabzon’un vitrin bölgeleri arasında yer alacak, şehir merkezine yeni bir estetik kimlik kazandıracak" dedi.
AK Parti’li Kasapoğlu: "Türkiye’nin tüm imkanları, tüm evlatlarınındır"
01 Kasım 2025 Cumartesi - 14:31 AK Parti’li Kasapoğlu: "Türkiye’nin tüm imkanları, tüm evlatlarınındır" Türkiye Büyük Millet Meclisi Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, engelli bireylerin toplumsal yaşama katılımını güçlendirmek, yerel düzeyde çözüm önerilerini sahadan dinlemek ve yerelde uygulanabilir politika önerileri geliştirmek amacıyla başlattığı bölgesel istişare toplantılarının Karadeniz etabını Trabzon’da gerçekleştirdi. Komisyon Başkanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu başkanlığında düzenlenen toplantıya, komisyon üyesi milletvekilleri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, engelli bireyler ve aileleri katıldı. Hamamizade İhsan Bey Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Komisyon Başkanı Dr. Kasapoğlu, "Bizim için engellilik politikası; masadan değil, sahadan konuşulması gereken bir alandır. Doğru politikaları önermenin yolu hanelerden, okullardan, atölyelerden ve hayatın içinden geçer." sözleriyle Komisyonun saha odaklı yaklaşımını vurgu yaptı. Kasapoğlu, bölgesel toplantıların yalnızca bir istişare değil, birlikte tasarlama süreci olduğunu belirterek şunları söyledi: "Yerelden genele giden yol, sahadan geçen yoldur. Bugün burada konuşulan her cümle, bu raporun ana malzemelerini oluşturuyor. Amacımız sadece bir rapor yazmak değil; erişilebilir ve kapsayıcı bir Türkiye’yi daha da güçlendirmektir." Komisyon Başkanı Kasapoğlu, eğitimden istihdama, sağlıktan erişilebilirliğe, kültür-sanattan spora kadar uzanan bütüncül bir vizyonla çalıştıklarını belirterek, "Engel dediğimiz şey çoğu zaman insanın önüne değil, toplumun önüne konur. Bizim görevimiz o engeli sistemden, mekandan, dilden ve alışkanlıklardan temizlemek" ifadelerini kullandı. Kasapoğlu konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: "Bizim sözümüz net: Hiç kimse, hiçbir şehir, hiçbir birey, hiçbir hayal dışarıda kalmayacak. Türkiye’nin tüm imkanları, tüm evlatlarınındır. Bugün Trabzon’da başlayan bu diyalog, yarın Türkiye’nin dört bir yanında karşılığını bulacak". Toplantıda erişilebilirlik, özel eğitim, sosyal destek, istihdam, sağlık, kültür, sanat ve spor politikaları masaya yatırıldı. Komisyon, engelli bireylerin yalnızca "desteklenen" değil, "toplumu destekleyen bireyler" haline gelmesini hedefleyen bir anlayışla önerilerini sahadan topluyor. Komisyon heyeti, toplantından önce özel eğitim kurumları, araştırma ve rehabilitasyon merkezleri ve yerel yönetimlerin engelsiz yaşam projelerini yerinde inceledi.
Bagajında televizyon ve oyun konsolu var
01 Kasım 2025 Cumartesi - 10:40 Bagajında televizyon ve oyun konsolu var Trabzon’da yaşayan Ali Tokgöz’ün 1998 model Tofaş Doğan marka otomobili, sıra dışı donanımlarıyla görenleri şaşırtıyor. Yaklaşık 6 ay süren bir çalışmayla baştan sona yenilenen araç, bagajındaki televizyon ve oyun konsolu sistemiyle dikkat çekiyor. İnternet üzerinden 1 milyon TL’ye satışa sunulan araç, sosyal medyada da yoğun ilgi gördü. Trabzon’da yaşayan ve çocuk yaşlarda sanayide çalışmaya başlayan Ali Tokgöz, yıllar içinde edindiği tecrübeyle klasik otomobil tutkusunu farklı bir boyuta taşıdı. 1998 model Doğan’ı yeniden toplayan Tokgöz, araca ses sistemi, özel jant ve lastikler, BMW ayna seti, air süspansiyon ve pusula gibi çeşitli aksesuarlar ekledi. Yaklaşık 250 bin kilometredeki otomobil, klasik Tofaş modellerinden farklı olarak teknolojik donanımlarıyla öne çıktı. Aracın en dikkat çekici özelliği ise bagaj bölümünde yer alan televizyon ve oyun konsolu sistemi oldu. Bagaj kapağına monte edilen televizyon sayesinde otomobil, adeta hareketli bir eğlence alanına dönüştü. Branda altında muhafaza edilen modifiyeli Tofaş, internet üzerinden 1 milyon TL’ye satışa sunuldu. Fiyatı ve tasarımıyla sosyal medyada büyük ilgi gören araç, Türkiye’de satışa çıkarılan en yüksek fiyatlı Tofaş Doğan modellerinden biri olarak öne çıktı. "750 bin TL teklif ettiler ama satmadım" Tofaş aracın bir hastalık olduğunu belirten Ali Tokgöz, "13-14 yaşlarından beri sanayideyim. Çekirdekten geldik desem yeridir. Sanayide oto elektrik üzerinde çalıştım. Bazı firmalardan çalıştıktan sonra ortağım ile kendi işyerimizi açtık. Tofaş arabası bende hastalık. Allah’a şükür ayağımızı yerden kesiyor kimseye muhtaç etmiyor. Arabayı toplarken bagaja televizyon ve oyun konsolu koymak gibi bir planımız yoktu. Arkadaşlarım aktivite yapmak için bir araç yap dediler. Arkadaşımın evinden televizyonunu aldık. Oyun konsolu falan derken arabayı bu hale getirdik. Aracım 3 ay süren bir boya işlemi oldu. Arabayı tamamen toplamamız 6 ay sürdü. İnternete 1 milyon TL’ye satışa koyduk. Orijinal bir araç alıp bu vaziyete getirmek 1 milyon TL’yi geçer. Bu aracı toplarken sadece aldığımız aksesuarlar bu parayı buldu işçilik vermedik. 750 bin TL teklif ettiler ama satmadım. Bu benim eğlencem. Keyif işi olduğu için aracımın değeri 1 milyon TL. Çok iyi mesajlar almıyorum ama hiç ilgilendirmiyor. Harcanın emeği ben ve arkadaşım bilir" dedi. "Arkadaşlarımla istediğimiz yere gidip oyun oynayarak keyif yapıyoruz" Aracı görenlerin ilgi gösterdiğini kaydeden Tokgöz, "Türkiye’de satışa sunulan en pahalı Tofaş marka Doğan benim aracım. Ben bu aracı orijinale geçirmek istediğim anda aracın hiçbir tarafında kimse kusur göremez. Aksesuarlar araçtan daha değerli. Ses sisteminin bile 200 bin TL maliyeti var. Aracımın bagaj bölümü maneviyat dolu. Emek gösterilmiş bir emek var. Bu bizim müzik kutumuz gibi oldu. Arkadaşlarımla istediğimiz yere gidip oyun oynayarak keyif yapıyoruz. Gören herkes çok ilgi gösteriyor. Sosyal medyada eleştiriler de alıyoruz. Kış aylarında dükkanımızda iş olmadığında oyun oynadığımız zamanlarda oluyor" ifadelerini kullandı.
Trabzon’a özel gereksinimli bireyler için yaşam merkezi müjdesi
31 Ekim 2025 Cuma - 17:33 Trabzon’a özel gereksinimli bireyler için yaşam merkezi müjdesi Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu Toplantısı’nda müjde verdi. Başkan Genç, Şehir Hastanesi’ne taşınacak olan Ahi Evren Hastanesi alanında 160 yatak kapasiteli kalıcı Engelli Yaşam Merkezi inşa edeceklerini açıkladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu İstişare Toplantısı Trabzon’da gerçekleşti. Toplantıya; Komisyon Başkanı İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, komisyon üyeleri, kurum müdürleri ve STK temsilcileri katıldı Komisyon Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, yaptığı konuşmada "Biliyoruz ki bu alanda doğru politikayı yazmanın yolu masada değil sahada, kürsüde değil bizzat toplumun kendisinde, veri tablolarında değil hayatın içinde konuşarak, tartışarak ilerlemekten geçiyor. Bizim amacımız yerelden genele uzanan bir yol haritası. Sizleri dinleyeceğiz, notlarımızı alacağız ve her bir fikri en güçlü şekilde değerlendirmenin çaresine bakacağız. O yüzden söyleyeceğiniz her bir kelime ve cümle bizim için çok kıymetli. Bu vesileyle toplantımızın hem engelli bireylerimiz için hem illerimiz ve bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" dedi. "Onlar şehrimizin bereketidir" Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, çalışmalar ile ilgili bilgi vererek, "Bir şehir en zayıfını kucakladığı kadar güçlüdür. Önce insanımızı kucaklayacağız, toplumsal yaşamı ne kadar güçlendirirsek o kadar bu dirençli şehir kavramına da katkı sağlamış olacağız. Engelli kardeşlerimiz, bu şehrin yükü değil bereketidir, eksiği değil özelidir. Bu işte en önemli şey nasıl baktığımızdır. Maalesef 20 sene önce ülkemizde yaratılıştan ya da sonradan engelli olan vatandaşlarımızı, kardeşlerimizi ve yavrularımızı biz özürlü şeklinde tarihlendiriyorduk. Anneler çocuklarını toplum içerisine çıkarmaktan hicap duyuyordu. Önce zihniyet dönüşümüne ihtiyaç vardı ve bu dönüşümü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi. Özürlü kavramını literatürden kaldırdı. Biz de bu konuda adım atmaya gayret ediyoruz" diye konuştu. "2026 yılı içinde temeli atılacak" Engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak için yaptıkları çalışmalardan örnekler veren Başkan Genç, kalıcı Engelsiz Yaşam Merkezi için müjde verdi. Başkan Genç şunları söyledi: "Özel bireylerimizin kalıcı konaklama ihtiyaçları bulunuyor. Bu konuda da çok önemli bir adım attık. Derneklerimizle yaptığımız istişareler sonucunda, Engelsiz Yaşam ve Otizm Merkezi’nin şehrimize kazandırılmasının büyük bir gereklilik olduğu tespitinden hareketle çalışmalarımıza başladık. Bu kapsamda Geçit Mahallemizde 24 bin metrekarelik alanın imar çalışmasını tamamladık ve 18 dönümlük kısmının belediyemize devrini gerçekleştirdik. 17 Temmuz 2025 tarihinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızla imzalarımızı attık, protokolümüzü tamamladık. 2026 yılında da bu önemli projemizin temelini atacağız. Aynı projeyi ilimizin doğu ve batı kesimlerinde de hayata geçirmek istiyoruz. Bu süreçte bir güzel gelişme daha yaşandı. Şehir Hastanemizin yapımının ardından, Ahi Evren Hastanesi’nin bulunduğu alanın değerlendirilmesi konusunda Sağlık Bakanımızın oluru ve dernek başkanlarımızın önerileri doğrultusunda önemli bir karar alındı. Söz konusu alanda 160 yatak kapasiteli bir kalıcı Engelli Yaşam Merkezi inşa ederek tüm engelli bireylerimize hizmet vereceğiz."
Başkan Ahmet Metin Genç: "Türkçemizi ve dilimizi korumak sadece kültürel bir tercih değildir, zorunluluk ve milli vazifedir"
31 Ekim 2025 Cuma - 16:36 Başkan Ahmet Metin Genç: "Türkçemizi ve dilimizi korumak sadece kültürel bir tercih değildir, zorunluluk ve milli vazifedir" Trabzon’da Büyükşehir Belediyesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği iş birliğinde Hamamizade İhsan Bey Kültür ve Sanat Merkezi’nde 10. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı ve Dilde Birlik Çalıştayı düzenlendi. Çalıştayda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "Sadece iletişim aracı olmaktan öte bir milleti millet yapan ortak değerlerden bir tanesi dil ve dil birliğinin oluşudur. Medeniyetimizin ve inancımızın bize yüklediği sorumlulukları ileriye taşımak, bütün insanlığa hizmet etmek için önemli bir zaman zarfındayız. 21. Yüzyıl Türkiye’sinde sorumluluğu ifa edebilmek için yapılan çalışmaları çok kıymetli buluyorum. Bu çalışmaları kıymetlendirmek ve örnek olmasını sağlamak lazım. Şu anda sadece ülkemizde değil 300 milyonluk bir alanda bu birliği sağlamak adına önemli adımlar atılıyor. Türkçemizi ve dilimizi korumak sadece kültürel bir tercih değildir, zorunluluktur ve milli vazifedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kıymetli bir sözü var: ‘Vatanı önce dil sonra ordu bekler.’ Bunu çok önemsiyorum. Bazen popüler kültürün etkisiyle farklı dillerin negatif tesiri altında kaldığımız oluyor. Bunları aşarak gelecek kuşaklara, birliğimizi, beraberliğimizi ve dilimizi emanet etme sorumluluğumuz var; çünkü güçlü medeniyetler ancak güçlü dillerle inşa edilebilir ve geleceğe taşınır. Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi’nde önemli kararlar alındı. Büyük bir dil modelinin geliştirilmesi ve ortak bir alfabe konusunda yeni adımlar atılıyor. Emperyal güçlerin, bu medeniyeti oluşturan ülkelerin birliğini gerek coğrafi gerekse stratejik olarak bozabilmesinin önüne dil ve alfabe birliği ile geçeceğiz. Türkçemizi gelecek nesillere, gelecek yüzyıllara daha iyi bir şekilde taşıyacağız" dedi. Başkan Genç’e çalıştaya katkılarından dolayı plaket takdim edildi.