Yerel Haberler
Trabzon
Akçaabat Belediye Başkanı Ekim, İbrahim Erdemoğlu Spor Lisesi öğrencileriyle buluştu 19 Aralık 2025 Cuma - 09:59:33 Trabzon’un Akçaabat ilçe Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, Kariyer Günleri kapsamında İbrahim Erdemoğlu Spor Lisesi öğrencileriyle bir araya geldi. Programda Başkan Ekim, Akçaabat’ta gençler için hayata geçirilen projeleri detaylarıyla anlatarak, gençliğe yapılan her yatırımın geleceğe yapılan en kıymetli yatırım olduğunu vurguladı. Okul Müdürü Mustafa Kutlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen programda konuşan Başkan Ekim, Akçaabat Belediyesi olarak gençlere yönelik çok sayıda proje ve yatırım hayata geçirdiklerini belirterek "Biz Akçaabat’ta gençlerimiz için çalışan, düşünen ve üreten bir belediyeyiz. Spor tesislerinden kültür-sanat merkezlerine, eğitim desteklerinden gençlik projelerine kadar her alanda sizlerin yanında olmaya gayret ediyoruz. Çünkü inanıyoruz ki bu şehrin yarını sizlersiniz" dedi. Başkan Ekim konuşmasında, spor sahaları ve tesis yatırımları, gençlerin ücretsiz yararlanabildiği kurslar, kültür-sanat etkinlikleri, kütüphane ve eğitim destekleri ile gençlerin sosyal hayata daha aktif katılımını sağlayan projelere de değindi. Gençlerin sadece akademik değil; sportif, kültürel ve sosyal anlamda da güçlü bireyler olarak yetişmesini önemsediklerini ifade etti. "Sizlerin hayallerine dokunabilmek, yolunuza katkı sunabilmek bizim en büyük motivasyonumuz. Belediyemizin kapıları da imkânları da her zaman sizlere açık" diyen Başkan Ekim, gençlerden hedeflerini büyük tutmalarını ve disiplinli bir şekilde çalışmalarını istedi. Program hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
19 Aralık 2025 Cuma - 09:12 Maç günleri Akyazı Stadı ve çevresinde yaşanan trafik sorunu gündemden düşmüyor Trabzon’da maç günleri Akyazı Stadı ve çevresinde yaşanan trafik sorunu gündemden düşmüyor. Trabzon’da stadyum ve şehir hastanesinin aynı bölgede konumlandırılmasına yönelik eleştiriler yeniden gündeme gelirken, geçtiğimiz hafta Trabzonspor-Beşiktaş karşılaşmasında stada gelmeye çalışan sürücülerin yaşadıkları trafik yoğunluğu tepkilere neden olmuştu. Stadyum ve şehir hastanesi gibi yoğun trafik oluşturan yapıların, kapsamlı ulaşım analizleri yapılmadan aynı bölgede planlanmasının ciddi sorunlara yol açtığı belirten Şehir Plancıları Odası Trabzon eski Şube Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeliğini yapan Ercan Şen," Yer seçimi yapılmadan önce, ulaşım sorunlarını ortadan kaldıracak kriterler doğrultusunda kapsamlı analizler ve çalışmalar yapılmalıydı. Ancak bundan sonra yer seçimine karar verilmeliydi" dedi. Alınan yer seçimi kararlarının; önce stadyum, ardından şehir hastanesi için verilmiş olmasının hatalı olduğunu kaydeden Şen, "Şehir Plancıları Odası’nın bir üyesi ve daha önce oda yönetiminde görev almış bir meslek mensubu olarak kişisel görüşüm bu bölgede alınan yer seçimi kararlarının; önce stadyum, ardından şehir hastanesi için verilmiş olmasının hatalı olduğunu görüyoruz. Bu tür yapılar, özellikli yapılaşmalar olup yoğun trafik çeken ve trafik üreten kullanımlardır. Öncelikli olarak ciddi ulaşım sorunlarına neden olmaktadır. Dolayısıyla önce stadyum, ardından şehir hastanesi gibi kullanımlar getirdiğinizde, bunların ulaşım sorunlarını çözmeniz gerekir. Ancak gördüğümüz kadarıyla bu sorunlar hâlâ devam etmektedir. Geçtiğimiz hafta oynanan maçta da benzer bir durum yaşanmış, ciddi trafik sıkışıklıkları oluşmuştur. Bu durum, bizim yıllar önce dile getirdiğimiz öngörülerle örtüşmektedir. Tabi ki alanın deniz dolgusu yapılarak kazanılmış olması durumundan hiç bahsetmiyorum. Buda yapılan yer seçiminin farklı bir boyutunu oluşturuyor. Yer seçimi yapılmadan önce, ulaşım sorunlarını ortadan kaldıracak kriterler doğrultusunda kapsamlı analizler ve çalışmalar yapılmalıydı. Ancak bundan sonra yer seçimine karar verilmeliydi" dedi. "Farklı ve alternatif yaklaşımların ortaya konulması gerekir" Trafik sorunlarının çözümü için farklı ve alternatif yaklaşımların ortaya konulması gerektiğine dikkat çeken Şen, "Sürece müdahil olduğumuz dönemlerde hem stadyum hem de şehir hastanesi için görüşlerimizi ifade ettik; bu alanın doğru bir yer seçimi olmadığını ve farklı alanlarda bu kullanımların yer seçim kararlarının alınması gerektiğini dile getirdik. Ancak gelinen aşamada bu kararlar artık fiili bir duruma dönüşmüştür. Bu nedenle, trafik sorunlarının çözümü için farklı ve alternatif yaklaşımların ortaya konulması gerekmektedir. Trabzon, genel olarak yaya yürüme mesafesi içinde kullanımlara sahip bir kent iken, artık taşıtla ulaşılması gereken yeni mekânlar üretmeye başladık. Bunlardan biri stadyumdur. Stadyum eski yerindeyken yaya olarak ulaşılabilen bir konumdaydı. Bu nedenle taşıt trafiği yoğunluk oluşturmuyor, insanlar bu kültür içerisinde yürüyerek stadyuma ulaşabiliyordu. Ancak stadyumun Akyazı bölgesine taşınmasıyla birlikte yolculuk talepleri artmış, buna bağlı olarak bireysel araç kullanımı da yükselmiştir. İnsanlar artık maç günlerinde ve spor faaliyetlerini izlemek için bölgeye kendi araçlarıyla gelmektedir. Bunun bir diğer nedeni ise Trabzon’da etkin bir toplu taşıma sistemi bulunmamasıdır. Bu sistem; lastik tekerlekli otobüsler üzerinden kurgulanabilir ya da metrobüs gibi sistemler ya da gündemde olan raylı sistemle desteklenebilir. Ancak şu anda, trafik yoğunluğunu azaltabilecek ve etkin biçimde çalışabilecek bir toplu taşıma sistemimiz ne yazık ki yoktur. Spor faaliyetlerinin gerçekleştirildiği bir kullanım ile sağlık hizmetlerinin sunulduğu bir kullanımın birbirleri ile uyuşmadığı ve aynı kentsel alanda bulunmaması gerektiğini açıktır; bu iki kullanım birbiriyle çelişmektedir. Buna rağmen stadyum ve şehir hastanesi aynı alanda konumlandırılmıştır. Oysa her iki yapının da farklı kullanım zamanları, farklı kullanım periyotları ve farklı kullanıcı profilleri vardır. Yaklaşık 900 yataklı ve çok sayıda birimi barındıran bir şehir hastanesinden söz ediyoruz. Bu da günün her saati trafik çeken, sürekli hareketli bir alan anlamına gelmektedir. Ayrıca acil durumların varlığı da mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır" diye konuştu. Bölgede Alışveriş Merkezi tarzı yeni yapılan düşünülmesinin mevcut sorunları daha da derinleştireceğini kaydeden Şen, "Stadyumun yapılmasını hatalı bir yer seçimi olarak değerlendirmiştik; ardından gelen şehir hastanesi için de aynı görüşü ifade etmiştik. Şimdi ise farklı bir kullanım için yeni bir öneri gündemdedir. Ulaşımla ilgili sorunlar çözülmediği sürece, bölgeye eklenecek her yeni kullanım mevcut sorunları daha da büyütecektir. Erişilebilirlik sorunlarının yanı sıra ciddi güvenlik riskleri de söz konusudur. Kaza, afet, yangın gibi durumlarda bu alana erişim trafik yoğunluğunda ciddi problemler oluşturacaktır. Tüm bu unsurların birlikte ele alındığı bütüncül bir ulaşım planlaması ve yönetim anlayışı ortaya konulmalıdır" şeklinde konuştu.
18 Aralık 2025 Perşembe - 12:36 Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin: "Fıtık sanıldığı kadar masum değil" Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin, toplumda sık görülmesine rağmen çoğu zaman hafife alınan kasık ve karın duvarı fıtıklarının sanılanın aksine masum olmadıklarını ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini söyledi. Fıtığın, karın duvarındaki zayıf bir noktadan iç organların dışarı doğru çıkmasıyla oluştuğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin; ağır kaldırma, kronik öksürük, kabızlık, gebelik, obezite ve daha önce geçirilmiş ameliyatların fıtık gelişimini kolaylaştıran başlıca nedenler olduğunu hatırlattı. Fıtıkların başlangıçta basit bir şişlik gibi algılanabildiğini vurgulayan Uluşahin, "Zamanla büyüyen fıtıklar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir" dedi. "Kasık fıtıkları erkeklerde daha yaygın" Karın duvarı fıtıklarının genel olarak ventral herni olarak adlandırıldığını ifade eden Dr. Uluşahin, en sık karşılaşılan türün kasık fıtıkları olduğunu belirtti. Kasık fıtıklarının özellikle erkeklerde daha yaygın olduğuna dikkat çeken Uluşahin, "Yaşam boyu görülme riski yüzde 25’e kadar çıkabilmektedir. Ayakta durmakla, öksürmekle ya da ıkınmakla belirginleşen şişlik, ilerleyen süreçte ağrıya ve hareket kısıtlılığına neden olabilir" diye konuştu. Göbek fıtıklarının özellikle gebelik sonrası kadınlarda ve fazla kilolu bireylerde daha sık görüldüğünü belirten Dr. Uluşahin, ameliyat yeri (insizyonel) fıtıklarının ise daha önce karın ameliyatı geçiren hastalarda ortaya çıktığını söyledi. Bu tür fıtıkların büyüdükçe günlük yaşamı ciddi şekilde kısıtladığını söyleyen Uluşahin, "Özellikle büyük ve kompleks insizyonel fıtıkların tedavisi, deneyimli merkezlerde tedavi edilmelidir" dedi. "Parastomal fıtıklar yaşam kalitesini düşürüyor" Bağırsak torbası (ostomi) bulunan hastalarda görülen parastomal fıtıkların özel bir hasta grubunu oluşturduğunu ifade eden Dr. Uluşahin, bu fıtıkların yalnızca estetik bir sorun olmadığını vurguladı. "Torba kullanımında zorluk, cilt problemleri ve enfeksiyon riski gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor" diyen Uluşahin "Fıtıklar zamanla büyüme eğilimindedirler. Tedavi edilmeyen vakalarda organ sıkışması, bağırsak tıkanması ve hayati risk taşıyan boğulmuş fıtık gelişebilir. Bu nedenle fıtık belirtileri fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir genel cerrahi uzmanına başvurulmalıdır" uyarısında bulundu. Modern cerrahi yöntemlerle güvenli tedavi Günümüzde fıtık ameliyatlarının açık ve laparoskopik (kapalı) yöntemlerle başarıyla uygulandığını belirten Dr. Uluşahin, cerrahi yöntemin hastaya özel olarak planlandığını ifade etti. "Laparoskopik cerrahi; daha az ağrı, hızlı iyileşme ve kısa sürede günlük yaşama dönüş gibi önemli avantajlar sunmaktadır. Ancak bazı büyük ve kompleks fıtıklarda açık cerrahi hâlen güvenli bir seçenektir. Erken hareket ve doğru takip, iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Hastalarımızı işe dönüş ve günlük aktiviteler konusunda ayrıntılı şekilde bilgilendiriyoruz. Planlı yapılan fıtık ameliyatları hem daha güvenli hem de çok daha konforludur" dedi. Modern cerrahi teknikler sayesinde ameliyat sonrası sürecin daha konforlu geçtiğini belirten Dr. Uluşahin, birçok hastanın aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilebildiğini söyledi. Fıtık şikâyetleri hafifken doktora başvurmanın önemine değinen Dr. Uluşahin, ani ağrı, şişliğin sertleşmesi, yerine itilememesi, bulantı ve kusma gibi belirtilerin acil müdahale gerektirdiğini belirtti. "Fıtıkla yaşamak, ameliyattan daha risklidir" Ameliyat korkusunun tedaviyi geciktirdiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Uluşahin sözlerini şöyle tamamladı: "Günümüzde fıtık ameliyatları son derece güvenlidir. Buna karşın fıtıkla uzun süre yaşamak ciddi riskler barındırır. Doğru bilgi, doğru zaman ve doğru tedavi hayat kurtarır."
Okay Yokuşlu: "Zirve yarışından kopmak istemiyoruz"
20 Kasım 2025 Perşembe - 15:57 Okay Yokuşlu: "Zirve yarışından kopmak istemiyoruz" Trabzonspor’un orta sahası Okay Yokuşlu, takımın oyununu ve uyumunu her geçen gün geliştirdiklerini belirterek iyi bir hava yakaladıklarını söyledi. Yokuşlu, "Zirvede olmak istiyoruz ve bu yarıştan kopmak istemiyoruz. Tüm kulvarlarda hedefimiz en iyisi" dedi. Trabzonspor, Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında deplasmanda oynayacağı Başakşehir maçı hazırlıklarını sürdürdü. Antrenmanın basın mensuplarına açık olan ilk 20 dakikalık bölümünde oyuncular dar alan pas çalışması yaptı. Antrenmana bireysel olarak çalışan Savic ve Batagov’un yanı sıra Nwakaeme’de katılmadı. Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde gerçekleştirilen antrenman öncesinde bordo-mavililerin orta saha oyuncusu Okay Yokuşlu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Futbolun bir takım oyunu olduğunu vurgulayan Okay, "Tüm arkadaşlarımla birlikte hem idmanlarda hem de maçlarda en iyisini sergilemek için çalışıyoruz.Takım olarak iyi bir havamız var, iyi bir oyunumuz var. Geçtiğimiz sezondan bu yana hocamızla birlikte doğru adımları atıyoruz. Benim için değişen bir şey yok, idmanlarda elimden geleni yapıp maçlarda faydalı olmaya çalışıyorum" dedi. "Şampiyonluğun etkileri hala görünüyor" Yurt dışında oynadığı dönemde Trabzonspor’un şampiyonluk yaşadığını hatırlatan Yokuşlu, bu başarının şehir ve kulüp üzerindeki etkisinin sürdüğünü söyledi. Yokuşlu, "Şampiyonluğun olumlu taraflarını şehirde görebiliyoruz. Kulüp içinde daha düzenli bir yapı var. Zirveye oynayan bir takımın dinamikleri oluşmuş durumda. Yönetimimiz ve hocamız bu yapıyı çok iyi biliyor, olumlu yönde gelişen bir süreç var" diye konuştu. "Vincenzo Montella’nın kararına saygı duyuyorum" Milli takım konusunda düşüncelerini de aktaran tecrübeli oyuncu, "Karar hocamızda. Benim yapabileceğim tek şey çalışmak ve iyi performans sergilemek. Bazen çağrıldım, bazen çağrılmadım; her zaman saygı duydum. Yine çağrılacağım günler olacaktır" ifadelerini kullandı. Takımdaki genç oyunculara destek olmaya çalıştığını belirten Okay, "Ben de yurt dışında oynadığım için oradan gelenlerin ne zorluk yaşadığını biliyorum. Onların adaptasyonuna yardım etmeye çalışıyorum. Şehirle bütünleşiyorlar, bu çok önemli" cümlelerine yer verdi. "Bu oyun ilerleyen yıllarda şampiyonluk yolunu açacaktır" 2024-2025 sezonunun zorlu geçtiğini hatırlatan Yokuşlu, yapılanma sürecinin ardından yeni bir takım inşa edildiğini belirterek, "Bu sene iyi başladık. Odaklanacağımız yer saha. Bu sezon olmasa bile önümüzdeki birkaç yıl için şampiyonluk yolunu açacak bir oyun oynuyoruz. Hedefimiz zirve yarışının içinde kalmak. Hocamız ilk dört dedi, ben de buna katılıyorum" şeklinde konuştu. "İki mevkide oynamak beni zorlamıyor" Hem orta saha hem de stoperde görev almasıyla ilgili konuşan Okay, bu durumun kendisini etkilemediğini söyleyerek, "İki mevkide de daha önce çok oynadım. Hocam nerede görev verirse elimden geleni yaparım" dedi. Oulai ve Malkoçoğlu değerlendirmesi Takımın genç isimlerinden Oulai’yi ilk günden beri heyecanla takip ettiklerini belirten Okay, oyuncunun büyük bir potansiyeli olduğunu vurguladı. Okay, "Ne kadar yetenekli olduğunu biliyorduk. Milli takıma gitmesi onun için büyük bir adım. Eksikleri var ama potansiyelini değiştirmez. Trabzonspor onun için kariyer basamaklarında çok önemli bir kulüp" açıklamasını yaptı. Salih Malkoçoğlu’na da değinen deneyimli oyuncu, "Bu yörenin çocuğu, U19’un kaptanlığını yaptı. Trabzonlu oyuncuların sorumluluğu daha fazladır. Çok çalışkan bir oyuncu, şans bulduğunda değerlendirecektir" ifadelerini kullandı. "Zirve yarışından kopmak istemiyoruz" Ligde kritik bir döneme girdiklerini vurgulayan Okay Yokuşlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Zirvede olmak istiyoruz ve bu yarıştan kopmak istemiyoruz. Belki sezon başında kimse bizi buralarda beklemiyordu ama seviyeyi yukarı çektik. Lig, kupa ve Süper Kupa maçlarımız var. Süper Kupa’yı almak istiyoruz. İyi bir hazırlık dönemiyle tüm bu süreçlerin üstesinden gelmek istiyoruz."
Fatih Aksoy: "Gençlerimizin bir çoğu suç işliyor ama suç işlediği bilincinde değil"
20 Kasım 2025 Perşembe - 14:10 Fatih Aksoy: "Gençlerimizin bir çoğu suç işliyor ama suç işlediği bilincinde değil" Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Daire Başkanı Fatih Aksoy, sıklıkla karşılaştıkları suç türlerini anlatarak "Ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerimizin bu konuda bilgilendirilmesi lazım. Özel hayatının gizliliği ile ilgili herhangi bir arkadaşının fotoğrafını başka birine göndermek söz konusu olabiliyor. Müstehcen görüntülerin paylaşma ağır suçlar arasında. Bu çok ciddi bir suç. Gençlerimizin bir çoğu suç işliyor ama suç işlediği bilincinde değil" dedi. Karadeniz İlleri Kadın Platformu Derneği tarafından Trabzon’da ‘Suça Sürüklenen Çocuklar Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ sempozyumu düzenlendi. Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı Adalet Sarayı Konferans Salonu’ndaki sempozyumun açılışına Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ömer Uysal, Bölge Adliye Mahkemesi 3. Daire Başkanı Fatih Aksoy, Aile ve Sosyal Hizmetler Trabzon İl Müdür Yardımcısı Aytekin Ezber, Karadeniz İlleri Kadın Platformu Derneği Başkanı Nilgün Turan, akademisyenler, avukatlar ve adliye çalışanları katıldı. Sempozyumun açılışında konuşan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, "Hiçbir çocuğumuz doğuştan suçlu olamaz. Mutlak suretle bu işe tesir eden faktörler var. 2024 yılında suça sürüklenen çocuk sayısı bir önceki yıla göre yüzde 13.3 arttığını görüyoruz. Bu önemli bir istatistik. 202 bin 785’e yükseldiğini görüyoruz. Bunun artması hepimizi ilgilendiriyor. Biz Türk milleti olarak aileye önem veren bir milletiz. Popüler kültürün, farklı medeniyetlerin ve ülkelerin, değişen teknolojilerin, iletişim çağının getirdiği yenilikler kadar çocukların gelişimine kattığı artı kadar getirdikleri dezavantajlarda var" dedi. "3-4 tane fotoğraf paylaşıyor; 15-20 sene hapiste kalıyor" Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Daire Başkanı Fatih Aksoy ise yaptığı konuşmada, "Sıklıkla karşılaştığımız bazı suç türleri var. Ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerimizin bu konuda bilgilendirilmesi lazım. Özel hayatının gizliliği ile ilgili herhangi bir arkadaşının fotoğrafını başka birine göndermek söz konusu olabiliyor. Müstehcen görüntülerin paylaşma ağır suçlar arasında. Bu çok ciddi bir suç. Gençlerimizin bir çoğu suç işliyor ama suç işlediği bilincinde değil. O kendince komik olduğunu düşündüğü bir fotoğrafı arkadaşına gönderiyor. Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz ama çocuklarımız bunu maalesef bilmiyor. Yargıtay uygulamasına göre paylaşılan her şey tek tek ayrı bir suç oluyor. 3-4 tane fotoğraf paylaşıyor 15-20 sene hapiste kalıyor. Bunları yapanlar suça sürüklenen çocuklarımız. Böyle bir ceza aldıklarında hayata çok kötü bir başlangıç yapıyorlar. Çocuklarımızı bu konuda bilinçlendirmemiz ve uyarmamız lazım" ifadelerini kullandı. Sempozyumun açılış konuşmalarının ardından Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Miraç Burak Gönültaş, Türkiye Adalet Akademisi Öğretim üyesi Hakim Süleyman Kaynar ve Ankara Cumhuriyet Savcısı Erdinç Hakan Özbabakoğlu konuşma yaptı.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin 2026 yılı bütçesi 19 milyar 872 milyon 346 bin TL olarak açıklandı
19 Kasım 2025 Çarşamba - 16:30 Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin 2026 yılı bütçesi 19 milyar 872 milyon 346 bin TL olarak açıklandı Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin 2026 yılı bütçesi 19 milyar 872 milyon 346 bin TL olarak oy birliğiyle kabul edildi. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı meclis toplantılarının son oturumu, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda 2026 yılı ilçe belediye bütçeleri ile Büyükşehir Belediyesi’nin 2026 Yılı Performans Programı ve 2026 Mali Yılı Bütçesi görüşüldü. Büyükşehir Belediyesi’nin faiz yüküne yönelik eleştirileri yanıtlayan Başkan Genç, "Burada iktidar ve muhalefet olarak bütçelerimizi hakkıyla uygulayalım. Halkın bizden beklentisi de budur. Ancak bir noktaya özellikle katıldığımı belirtmek isterim. 929 milyon liralık faiz gideri oldukça yüksek bir kalemdir. Gayrimenkullerimiz dışında olağanüstü bir gelirimiz yok. Bu nedenle faiz yükünü azaltmamız gerekiyor. Belediyenin mali sürdürülebilirliği açısından bu oldukça önemlidir ve değerlendirmelerimiz arasında yer almaktadır. Bunun dışında, yatırım ve gider kalemlerini ne kadar daraltmış olursak olalım, borçlanma yapmadan bütçe oluşturmak denk bütçe ilkesi açısından ideal bir hedef değildir" dedi. Yapılan değerlendirmelerin ardından 2026 yılı ilçe belediye bütçeleri, Büyükşehir Belediyesi 2026 Yılı Performans Programı ve Büyükşehir Belediyesi 2026 Mali Yılı Bütçesi oy birliğiyle kabul edildi. Büyükşehir Belediyesi’nin 2026 yılı bütçesi 19 milyar 872 milyon 346 bin TL oldu. İlçe belediyelerinin bütçeleri İlçe belediyelerinin 2026 bütçeleri ise şöyle oluştu: "Ortahisar Belediyesi: 3 milyar 984 milyon TL, Akçaabat Belediyesi: 1 milyar 100 milyon TL, Araklı Belediyesi: 430 milyon TL, Arsin Belediyesi: 522 milyon 273 bin TL, Beşikdüzü Belediyesi: 229 milyon 994 bin TL, Çarşıbaşı Belediyesi: 200 milyon TL, Çaykara Belediyesi: 210 milyon TL, Dernekpazarı Belediyesi: 60 milyon TL, Düzköy Belediyesi: 139 milyon 750 bin TL, Hayrat Belediyesi: 80 milyon 698 bin TL, Köprübaşı Belediyesi: 87 milyon TL, Maçka Belediyesi: 335 milyon TL, Of Belediyesi: 364 milyon 636 bin TL, Sürmene Belediyesi: 275 milyon TL, Şalpazarı Belediyesi: 108 milyon 750 bin TL, Tonya Belediyesi: 137 milyon 177 bin TL, Vakfıkebir Belediyesi: 350 milyon TL, Yomra Belediyesi: 505 milyon 182 bin TL."
Trabzon’da Engelsiz Taksi’nin ikincisi hizmete başladı
19 Kasım 2025 Çarşamba - 12:50 Trabzon’da Engelsiz Taksi’nin ikincisi hizmete başladı Trabzon Büyükşehir Belediyesi, 2021 yılından bu yana engelli bireylere özel ulaşım hizmeti veren Engelsiz Taksi sayısını 2’ye çıkardı. Başkan Genç, her yıl yeni bir araç alarak bu sayıyı 5’e yükselteceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin özel bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmaya dönük çalışmaları sürüyor. 2021 yılında başlatılan Engelsiz Taksi hizmetinden ilçelerde yaşayan engelli bireylerin de faydalanabilmeleri amacıyla Engelsiz Taksi sayısı artırılacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, yeni alınan Engelsiz Taksi’nin hizmete alım törenine katıldı. Engelli derneklerinin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen törende konuşan Başkan Genç, "Şehrimizde özel bireylerimiz ve kardeşlerimiz var. Onların hayatını kolaylaştırmak için gayret ediyoruz. Özellikle ulaşım ve erişimde standartlarını yükseltmek için Engelsiz Taksi hizmetimiz var. Bu hizmeti 2021 yılından bu yana yapıyoruz. Bugün, daha ileri teknolojiye sahip yeni bir aracımızı daha hizmete aldık. Özel bireylerimizi, bildirsiği adresten alıp istediği yere ulaştırmak gibi bir hizmeti yapıyoruz. Her yıl yeni bir araç alarak bu sayıyı 5’e çıkaracağız. Çünkü en uzak ilçemizden gelen talebi de karşılamakla mükellefiz. Nerden gelirse gelsin, engelli bir vatandaşımıza ulaşmak, onu istediği yere ulaştırmak en kıymetli vazifelerden bir tanesi. Bu işe gönüllü olarak kendimizi verdik. İnşallah bu işi daha yukarı noktalara taşıyacağız. Katkı sunan herkese teşekkür ediyorum. Yeni aracımız şehrimize hayırlı, uğurlu olsun" dedi. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, engelli araçlarının tamir ve bakımlarının yapıldığı bir atölye bulunduğunu da vurgulayan Başkan Genç, "Atölyemiz, Türkiye’de başka bir şehirde olmayan donanıma sahip. Bir taraftan da araçların tamir ve bakımını yapıyoruz. Trabzon’umuz, ’Engelli dostu’ örnek bir şehir konumunda. Özel bireylerimizin ve şehrimizde yaşayan her vatandaşımızın mutluluğu için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Engellire yönelik hizmetler büyük ilgi görüyor Engelsiz Taksi, 2021’den bugüne kadar 17 bin 778 taşıma gerçekleştirdi. Bu hizmetten yararlanmak isteyen engelli vatandaşlar, Büyükşehir Belediyesi’nin İletişim Merkezi TİKOM’u Alo 153 hattından arayarak talepte bulunuyor. 2020 yılında açılan Büyükşehir Belediyesi Engelli Aracı Bakım, Onarım ve Tamir Atölyesi’nde ise bugüne kadar 3 bin 248 aracın tamiri yapıldı.
Kahverengi kokarcaya karşı zehirli mantarlarla biyolojik mücadele yürütülecek
19 Kasım 2025 Çarşamba - 10:18 Kahverengi kokarcaya karşı zehirli mantarlarla biyolojik mücadele yürütülecek Kahverengi kokarcaya yönelik biyolojik mücadele kapsamında bilim insanları zehirli mantarların öldürücü etkisini kullanmak için çalışmalar yürütüyor. Türkiye’de özellikle Karadeniz Bölgesi’nde her yıl milyar dolarlık ihracat geliri sağlanan fındık başta olmak üzere tarım ürünlerine son yıllarda büyük zarar veren kahverengi kokarcaya karşı etkili mücadeleye yönelik arayışlar sürüyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr İsmail Demir, Doğu Karadeniz Bölgesi’nden elde ettikleri öldürücü etkisi yüksek mantarların bu böceğin mücadelesinde kullanımına yönelik çalışmalar sürdürdüklerini söyledi. Prof. Dr İsmail Demir, "Laboratuvarda yaptığımız çalışmalarda oldukça yüksek öldürücü etki elde ettik. Hem yavru hem de ergin bireyler üzerinde yaptığımız deneylerin ardından, ilerleyen aylarda, özellikle böceğin baharda yeniden doğaya çıkmasıyla birlikte bu denemeleri sahada da gerçekleştireceğiz" dedi. Ülkemizde 2017 yılında ilk kez tespit edilen kahverengi kokarca, son yıllarda Karadeniz Bölgesi’nde hızla artan popülasyonuyla ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Hopa’dan İstanbul’a kadar tüm sahil şeridinde yoğun şekilde görülen istilacı türün etkisinin bir süre daha devam etmesi bekleniyor. Kahverengi kokarcanın özellikle Karadeniz’in iklim koşullarını sevdiği ve geniş bir beslenme yelpazesine sahip olduğu belirtilerek en çok fındığa zarar vermesinin yanı sıra meyve ve sebzelerde de ciddi kayıplara neden oluyor. Kahverengi kokarcanın tamamen ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını ancak etkili yöntemlerle baskı altına alınabileceğini vurgulayan Prof. Dr İsmail Demir, "Kokarca, maalesef ülkemize en son giriş yapan ancak oldukça etkili olan istilacı zararlılardan biridir. 2017 yılında ülkemizde ilk kez tespit edildikten sonra hızlı bir popülasyon artışı göstermiştir. Son yıllarda da bu artış hız kesmeden devam etmektedir. Karadeniz sahil şeridinde doğudan batıya, yani Hopa’dan İstanbul’a kadar tüm bölgede çok yoğun bir popülasyon seviyesine ulaşmıştır. Görünüşe göre bu yoğunluk bir süre daha devam edecek" diye konuştu. "Böceğin baharda yeniden doğaya çıkmasıyla birlikte bu denemeleri sahada da gerçekleştireceğiz" Kokarcaya karşı yaptıkları laboratuvar çalışmalarında olumlu sonuçlar aldıklarını kaydeden Demir, "Böceğin bölgede yoğunlaşması ve popülasyon artışının hız kazanmasıyla birlikte biz de konuyu çalışma alanımıza dahil ettik. Özellikle bazı girişimlerin ardından, şu anda yürütmekte olduğum ve KTÜ Bilimsel Araştırma Koordinatörlüğü tarafından desteklenen projede, bölgemizden izole ettiğimiz öldürücü etkisi yüksek mantarların bu böceğin mücadelesinde kullanımına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Laboratuvarda yaptığımız çalışmalarda oldukça yüksek öldürücü etki elde ettik. Hem yavru hem de ergin bireyler üzerinde yaptığımız deneylerin ardından, ilerleyen aylarda özellikle böceğin baharda yeniden doğaya çıkmasıyla birlikte bu denemeleri sahada da gerçekleştireceğiz. Umuyoruz ki bu çalışma sonucunda böceğin mücadelesinde kullanabileceğimiz yerel bir fungal biyopreparat geliştireceğiz. Amacımız doğadaki bir canlıyı tamamen yok etmek değil; eğer o canlı zararlı seviyesine ulaşmışsa popülasyonunu zarar eşiğinin altına çekmektir. Böyle istilacı türleri tamamen yok etmek zaten kolay değildir. Özellikle kahverengi kokarca, Karadeniz iklimini seven bir zararlıdır. Beslendiği bitki sayısı da oldukça fazladır. En çok fındığı tercih eder; bunun yanında şeftali, bölgede yoğun bulunan incir ve birçok sebzede ciddi zarara neden olmaktadır. Bu kadar geniş besin çeşitliliğine sahip bir zararlıyı yok etmek ya da tamamen baskı altına almak oldukça zordur. Biz de elbette canlıyı yok etmeyi değil, popülasyonunu zarar eşiğinin altına indirmeyi hedefliyoruz. Bunun için zamana ve farklı yöntemlerin birlikte uygulanmasına ihtiyaç vardır. Böceğin yaşam döngüsünde farklı evreler bulunduğundan hangi aşamada nasıl müdahale edileceği, hangi aşamada daha yüksek verim alınacağı doğru belirlenmelidir. Kışlak mücadelesi, doğaya çıkış dönemindeki mücadele, kimyasal mücadele ve biyolojik mücadele gibi çeşitli yöntemler vardır" şeklinde konuştu. "Samuray arısı olarak bilinen türün mevcut popülasyonu baskılaması şu an için mümkün görünmemektedir" Samuray arısı ile yürütülen biyolojik mücadele çalışmalarını da değerlendiren Demir, "Halk arasında ’Samuray arısı’ olarak bilinen türün mevcut popülasyonu baskılaması şu an için mümkün görünmemektedir; etkisi yeterli değildir. Kimyasallar da kullanılmaktadır ancak onların da yetersiz kaldığı görülmektedir. Zararlının bulunduğu her alanı ilaçlamak mümkün değildir, bunun için tüm Karadeniz sahilinin ilaçlanması gerekir. Bu nedenle daha toplu ve bölgesel baskılama yapılması gerekmektedir. Ayrıca kışlığa gelen bir böceği ilaçlamanın çok anlamı yoktur; çünkü kışlığa gelenlerin zaten yüzde 80-90’ı ölür. Kışlaklara mekanik müdahale, yani süpürmek ya da kışlak alanlarını ortadan kaldırmak faydalıdır. Kışlık dönemindeki ilaçlamalar daha çok toplumun endişesini azaltmaya yöneliktir. Esas müdahale böceğin doğaya çıktığı dönemlerde olmalıdır. Yapılan uygulamalardaki eksiklikler nedeniyle baskılamada hâlâ istenen başarı sağlanamamıştır. Popülasyon şu an çok yüksek olduğu için mevcut yöntemler tek başına yeterli olmamaktadır. Bu nedenle mikrobiyal mücadeleyi öne çıkarıyoruz. Yani böcekleri hastalandıran ve öldüren mikroorganizmaları kullanmak istiyoruz. Bu böceğin biyolojisi ve ağız yapısı, mantarların kullanılmasına oldukça uygundur. Ayrıca izole ettiğimiz mantarlar bölgemize ait olduğu için doğada kendi varlıklarını sürdürebilir ve kendilerini koruyabilirler" ifadelerini kullandı. "İlaçlama yapıldıktan sonra ise bölgeye belli bir süre geçmeden girilmemelidir" Yapılacak tarım ilaçlamalarının insan sağlığı açısından risk oluşabileceğine de dikkat çeken Prof. Dr. İsmail Demir, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Kullanılacak ilaçların halk sağlığı açısından risk oluşturmaması gerektiğini kaydeden Demir, "Bu böceğe karşı kimyasal mücadele ve biyolojik mücadele birlikte değerlendirilmeli. Aslında biz kimyasal kullanmak istemiyoruz; bu nedenle biyolojik mücadeleye ağırlık veriyoruz. Biyolojik mücadeleyi öne çıkarmamızın sebebi, böcekleri öldüren kimyasalların hedef dışı canlıları ve bizleri de etkilemesidir. Dolayısıyla bu ciddi bir sorun oluşturuyor. Ancak bazen başka bir yöntem kalmadığında kimyasala başvurmak zorunda kalıyoruz. Etkili başka bir çözüm olmadığında mecburen kimyasal kullanımına yöneliyoruz. Kimyasal kullanırken, ne zaman ve nasıl uygulanacağını mutlaka bilmek gerekir. Hangi dozda kullanılacağı çok önemlidir ve tüm bunlara dikkat ederek uygulama yapılmalıdır. Aksi hâlde doğaya zehir vermiş oluruz ve kısa vadeli bir kazanç sağlamak isterken çok daha büyük zararlara yol açabiliriz. Ne yazık ki toplumda zaman zaman, özellikle tarım ilaçlarının kullanımıyla bağlantılı zehirlenmeler yaşanabiliyor. Bu nedenle dozun, kullanım zamanının, uygulanacak yöntemlerin ve hasat öncesi bekleme süresinin devletin yetkili kurumlarınca önerildiği şekilde uygulanması gerekmektedir. Ayrıca bu ilaçların halk sağlığı açısından risk oluşturmaması gerekir. Dozun doğru ayarlanması bu riski azaltabilir. İlaçlama yapıldıktan sonra ise bölgeye belli bir süre geçmeden girilmemelidir. Vatandaşların ve hedef dışı organizmaların, ilaçlama sonrasında hemen o bölgede bulunmaması büyük önem taşır."
Prof. Dr. Tevfik Özlü: "KOAH hastalarının birçoğu KOAH olduğunu bilmiyor"
19 Kasım 2025 Çarşamba - 09:12 Prof. Dr. Tevfik Özlü: "KOAH hastalarının birçoğu KOAH olduğunu bilmiyor" Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, birçok hastanın kronik obstrüktif hastalığı (KOAH) olduğunu bilmediğini belirterek, "Yapılan çalışmalarda ülkemizde 40 yaşın üzerinde neredeyse 4-5 kişiden birinde KOAH olduğu saptanmış" dedi. Dünya KOAH Günü dolayısıyla açıklama yapan Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye’de sigara içme sıklığına bağlı olarak KOAH’a rastlama sıklığının arttığına dikkat çekti. KOAH’ın genellikle sigaraya bağlı olarak geliştiğini ancak sigara içmeyenlerde de görüldüğünü ifade eden Özlü, "KOAH, akciğerde fonksiyon kaybı ile seyreden öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi şikâyetlere yol açan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. Asıl olarak sigaraya bağlı gelişir, ancak hiç sigara içmeyen kişilerde de KOAH gelişmekte. Burada en büyük sorun, özellikle kırsal alanda odun, kömür, tezek gibi biyoyakıtların tüketilmesi ve bunların dumanına uzun süre maruz kalınması. Kadınlar burada daha çok risk altında oluyor. İş yeri ortamında maruz kalınan bazı tozlar, zararlı gazlar da KOAH’a neden olabilir. Dış atmosfer kirliliğin de soluduğumuz havada bulunan kükürt dioksitler, azot oksit, ozon gibi gazlar, bunların izin verilen sınırların üzerinde olması, yani hava kirliliği dediğimiz olay da KOAH’a neden olabilir. Genetik olarak da KOAH’a bir yatkınlık söz konusudur. Eğer ailede KOAH’lı hasta varsa KOAH’a yakalanma riski artıyor. Evde içilen sigaradan dolayı büyüyen bebeklerde de ileride KOAH gelişme riski çok artıyor" dedi. "Türkiye’de çok yaygın" Yapılan çalışmalarda neredeyse 4-5 kişiden birinin KOAH olduğunun tespit edildiğini kaydeden Özlü, "Türkiye’de çok yaygın. Genelde yapılan çalışmalarda 40 yaşın üzerinde neredeyse 4-5 kişiden birinin KOAH olduğu saptanmış. Özellikle erkeklerde bu oran böyle. Kadınlarda bir miktar daha düşük. Ancak sigara içenlerde ve yaş ilerledikçe bu oran maalesef daha da artıyor. Türkiye’de sigara içme sıklığı fazla olduğu için ona bağlı olarak KOAH’a rastlama sıklığı da artıyor. Özellikle sigaraların yoğun içildiği ülkelerde KOAH’a rastlama olasılığı çok daha yüksek" diye konuştu. "Nefesin daralıyorsa KOAH’ı düşün, KOAH’ı aklına getir" Hastaların birçoğunun KOAH olduğunu bilmediğini belirten Özlü, "En önemli sorun, KOAH hastalarının birçoğunun KOAH olduğunu bilmemesi. Dolayısıyla KOAH tanısı almamış oluyor. Bu da hastalığın ilerlemesine, geri dönüşü olmayan bozuklukların, hasarların akciğerde ilerlemesine yol açıyor. Erken tanı o açıdan önemli. Maalesef hastaların birçoğu kendisinde ortaya çıkan yakınmaları KOAH’a bağlayamıyor. ’Ben yaşlandım, onun için yokuş çıkarken, merdiven çıkarken zorlanıyorum’ diyor. Ya da öksürük, balgam attığı zaman ’Sigara içiyorum da ondan oldu’ diyor. Onun için doktora gitmiyor, bunu önemsemiyor ve tanı konmuyor. Bu yıl Dünya KOAH Günü’nde asıl tema ’Nefesin daralıyorsa KOAH’ı düşün, KOAH’ı aklına getir. Sen de KOAH olabilirsin?’ şeklinde bir slogan benimsendi. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer yaşıtlarınıza göre yokuş çıkmakta, merdiven çıkmakta zorlanıyorsanız, eğer her gün öksürüğünüz varsa, sürekli balgam çıkartıyorsanız ve sigara da içiyorsanız siz de KOAH olabilirsiniz. Bunu aklınıza getirin. Bunun tanısı için bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurun. Testleriniz yapılsın, nefes testiniz, gerekirse akciğer filminiz çekilsin. KOAH olup olmadığınız ortaya çıksın. Eğer KOAH’ınız varsa da mutlaka onun risk faktörlerine göre gerekli önlemlerin alınması gerekiyor" uyarısında bulundu.
Balkan Harbi’ne giden ve bir daha dönmeyen Trabzon Gönüllüler Taburu’nun 511 şehidi törenle anıldı
18 Kasım 2025 Salı - 13:51 Balkan Harbi’ne giden ve bir daha dönmeyen Trabzon Gönüllüler Taburu’nun 511 şehidi törenle anıldı Balkan Harbi sırasında 87. Alay bünyesinde yer alan Trabzon Gönüllüler Taburu’nun 511 şehidini anmak amacıyla ’Gidip de Dönmeyenler’ adlı bir etkinlik düzenlendi. Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Karadeniz Yazarlar Birliği iş birliğinde, Balkan Harbi sırasında 1912 yılında Gülcemal Vapuru ile yola çıkan 87. Alay bünyesinde yer alan Trabzon Gönüllüler Taburu’nun 511 şehidini anmak amacıyla düzenlenen ’Gidip de Dönmeyenler’ adlı etkinlik kapsamında Kahramanmaraş Caddesi’nden Kalepark’a kortej yürüyüşü düzenlendi. Programa Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Vali Yardımcısı Hacı Osman Hökelekli, Karadeniz Yazarlar Birliği Başkanı Sebahattin Saruhan, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Trabzon Şubesi Başkanı Ahmet Tezcan, Trabzon Şehit Aileleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şeref İşler, ilçe belediye başkanları ile vatandaşlar katıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, 511 şehidin savaşa katılmak için hareket ettiği noktada güzel bir anıt yapılacağını belirterek, "1912 yılında Balkan Harbi devam ederken Bulgarlar İstanbul’u kuşatmak için harekete geçiyor, İstanbul düşecek gibi. Kahraman dedelerimiz, İstanbul’u işgalden kurtarmak için adeta çırpınıyor. 511 kahraman Trabzonlu burada toplanıyor, yola çıkıyor ve Silivri’ye varıyorlar. Projemizin içerisinde var, hareket edilen noktada güzel bir anıt yapacağız. Kahraman ecdadımız, şehit olacaklarını bilerek İstanbul’un işgalini bir hafta engelliyorlar. Giden 511 kahraman Trabzonlunun 509’u orada gözünü kırpmadan şehit oluyor. İstanbul gelen destek kuvvetlerle beraber işgalden kurtuluyor. Böyle bir ecdadın torunlarıyız, çok şükür. Onlarla gurur duyuyoruz, Allah gani gani rahmet eylesin" ifadelerini kullandı. Karadeniz Yazarlar Birliği Başkanı Sebahattin Saruhan ise katkılarından dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’e teşekkür ederek "Burada güzel ve değerli bir buluşma gerçekleştiriyoruz. Çok değerli bir anma, bunun değerini anlamamız belki yüzde yüz mümkün değil ama en azından kültürel anlamda zincirin bir halkasını oluşturmuş oluyoruz. Bundan sonraki nesillere geçmişimizi aktarma vazifesi görüyoruz. 93 Harbi’ne, Yemen Harbi’ne, Çanakkale’ye, Kurtuluş Savaşı’na, Balkanlar’a her yere yetişmiş ve koşmuş bir şehrin evlatlarıyız. Bunun bu yönü ile de bilinmesi için çaba sarf ediyoruz" diye konuştu.
Yayla kültürünü ve Uzungöl’ün unutulan hikayelerini tuvale taşıyor
18 Kasım 2025 Salı - 10:34 Yayla kültürünü ve Uzungöl’ün unutulan hikayelerini tuvale taşıyor Trabzonlu genç ressam Havva Akyüz, yayla kültürünü ve çocukluğunun geçtiği Çaykara ilçesinin dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl’ün unutulan hikayelerini tuvale taşıyor. Uzungöl’de yaşayan genç ressam ve resim öğretmeni Havva Akyüz (24), Karadeniz’in zengin kültürünü, yayla yaşamını, mezra hatıralarını ve doğal hayatın en saf hâllerini tuvale ustalıkla aktaran çalışmalarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Akyüz’ün atölyesinde yaptığı eserler, yalnızca birer tablo olmanın ötesinde, bölgenin yaşayan hafızasına dönüşüyor. Akyüz’ün eserlerinde en çarpıcı temalardan biri, yaylalarda büyüyen çocukların samimiyeti ve masumiyeti. Yörede yıllar önce çekilmiş fotoğraflardan yola çıkarak çizdiği çocuk portrelerinde; yayla patikalarında oyun oynayan, sisli sabahlarda okul yoluna çıkan çocukların hikâyeleri yeniden canlanıyor. Bu çalışmalar, Karadeniz’de giderek azalan yayla kültürünün duygusal bir belgesi niteliğinde. Akyüz’ün tabloları arasında geniş yer tutan bir diğer konu ise bölgenin güçlü kadın figürleri. Sırtında odun taşıyan, tarlalarda çalışan, yılların ağırlığını yüz çizgilerinde taşıyan yaşlı kadınlar; sanatçının fırçasında hem gerçeğe yakın hem de tarihi bir derinlikle resmediliyor. Bu portreler, Karadeniz kadınının emeğini, mücadelesini ve geleneksel yaşamın izlerini sanat dünyasına güçlü bir şekilde aktarıyor. Akyüz, doğa gözlemlerini de resimlerine taşıyor. Boz ayının derede alabalık avladığı sahneyi betimlediği tablosu, bölgenin yaban hayatına dair en özgün eserlerinden biri olarak öne çıkıyor. Yörede yıllardır anlatılan bu doğal döngüyü tuvale taşıyan genç sanatçı, doğa ve hayvan ilişkisine dair güçlü bir anlatım sergiliyor. Havva Akyüz, önümüzdeki aylarda İstanbul Avrupa Yakası Uzungöller Derneği lokalinde ilk kapsamlı sergisini açmaya hazırlanıyor. Sergide yayla yaşamından doğa kompozisyonlarına, çocuk portrelerinden yaban hayatına kadar birçok eser sanatseverlerin beğenisine sunulacak.