Yerel Haberler
Trabzon
Hulusi Akar: “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler” 18 Kasım 2024 Pazartesi - 17:23:43 TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, “Terörist neredeyse bizim hedefimiz orası. Biz bunların peşindeyiz. Mehmetçik bunların korunaklarını, sığınaklarını tek tek buluyor ve bunları imha ediyor. Teröristlere etkisiz hale getiriyor. Teröristlerin önünde iki yol var. Birincisi bulundukları çukura gömülecekler. İkincisi adalete teslim olacaklar. Başka yolları yok” dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen “Türkiye’nin Savunma ve Güvenlik Meseleleri” programına katıldı. KTÜ Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Hulusi Akar’ın yanı sıra Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç, eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmalarının ardından öğrencilerle buluşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, anavatan, gök vatan, mavi vatan, yavru vatan ve dijital vatanın bir bütün olduğunu belirterek, “Hiçbir zaman fidandan çınara Söğüt ruhunu Çanakkale ruhunu, Milli Mücadele ruhunu, 15 Temmuz hain darbe girişime karşı mücadele ruhunu unutmayacağız. Bunların daima hatırlayacağız. Bunlardan ders alacağız. Ülkemizin bekası, asil milletimizin refahı için. Bunların yapılması bizim için hayati önem taşıyor. Bu parti meselesi değil, zihniyet meselesi. Ülke tek, vatan tek bu vatanın, milletin, devletin bekası için bu milletin refahı için birlik ve beraberlik içerisinde bakmamız gereken hadise. Nedir bu? Anavatan, gök vatan, mavi vatan, yavru vatan, dijital vatan bunlar birdir, bütündür. Bunlar parçalanamaz. Bunları Allah’a çok şükür bugüne kadar parçalamak isteyenler ya denizlere döküldü ya da bulundukları çukurlara gömüldüler. Bundan sonra da gömmeye hazırız” ifadelerini kullandı. “15 Temmuz’un olma sebeplerinin en başında gelen konuların biri bu din konusundaki zafiyet” “Artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülke var” diyen Akar, “15 Temmuz sebepleri ile ilgili birçok şey söylenebilir. Buradaki temel konu din. Eğer dini bilen toplum olsa bunun cevabını verir. Değilse aldatılırsınız. Aldatılmamak için gerçeği bilmek lazım. Trabzon’un nerede olduğunu bilmezsen İstanbul’da kahvede seni işletirler. 15 Temmuz’un olma sebeplerinin en başında gelen konuların biri bu din konusundaki zafiyet. Bunun bir an evvel giderilmesi ve temizlenmesi lazım. Bütün bunlara rağmen Söğüt, Çanakkale, Milli Mücadele ve 15 Temmuz’a karşı mücadele ruhuyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti; büyük bir iftiharla, güvenle ve gururla ifade ediyorum uluslararası arenada şuanda özne haline geldi. Sevenler var, sevmeyenler var. Fakat özne haline geliyor. Artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülke var. Şuanda 3 kıtada etki alanımız var. Avrupa, Asya, Afrika’da etki alanımız var orada işler yapıyoruz. Türkiye’nin kıymetini bilelim” şeklinde konuştu. “Allah’a çok şükür Mehmetçik teröristleri kazdıkları çukurlara çatır çatır gömdü” Çözüm sürecine değinen Akar, “2013-2015 senesinde bir çözüm süreci başlatıldı. Bu devletin zafiyeti değil, devletin alicenaplığı. Devlet diyor ki teröristler ben sizi yeneceğim, etkisiz hale getireceğim, ben sizi gömerim. Fakat ben size bir şans veriyorum silahlarınızı bırakın gidin adalete teslim olun diyor. Bunu teröristlerin ele başları, arkasındaki akıl verenler bu bir zafiyet gibi gördüler, zafiyet gibi gösterdiler ve şımardılar. Neler yaptılar. 24 Temmuz 2015 oldu yeter artık. O katliamlardan sonra yeter artık denildi ve harekata başlandı. Hakkari Yüksekova İkiyaka dağlarında, Şemdinli bölgesinde büyük operasyonlar yaptık. Bunlar dağlarda gömüldüler. Dağlarda Mehmetçikle baş edemeyeceğini anlayan teröristler şehirlere kaçtılar. Çukurlar kazdılar. Bu çukurlarla başarı sağlayacaklarını zannettiler. Allah’a çok şükür Mehmetçik teröristleri kazdıkları çukurlara çatır çatır gömdü. Türkiye’yi terk ettiler. Tam o sırada 15 Temmuz hain darbe girişim oldu. Buna karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, polisimizin, jandarmamızın gerçek, vatansever evlatları ve asil milletimizin hep beraber Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde teröristleri, FETÖ’cüleri yerle bir etti” diye konuştu. “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler” Teröristlerin önünde iki yolun olduğunu belirten Akar, “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler. Hiçbir şekilde bizim yaptığımızı maalesef bazı ülkelerin devlet başkanları, bakanları, genel kurmay başkanları dahil orayı çaptırıyorlar bizim Irak’ın kuzeyinde, Suriye’nin kuzeyinde yaptığımız operasyonları oradaki Kürtlere, Araplara karşı yapıldı şeklinde ifadelerde bulunuyorlar. Bu kesinlikle doğru değil. Biz hiçbir ordunun göstermediği kadar planlamada, icraatta büyük bir ciddiyetle, samimiyetle dikkat ettik. Hiçbir sivile zarar vermedik. Kültürel, dini, tarihi yapılara, çevreye zarar vermemek için her türlü tedbiri aldık, almaktayız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Terörist neredeyse bizim hedefimiz orası. Biz bunların peşindeyiz. Mehmetçik bunların korunaklarını, sığınaklarını tek tek buluyor ve bunları imha ediyor. Teröristlere etkisiz hale getiriyor. Teröristlerin önünde iki yol var. Birincisi bulundukları çukura gömülecekler. İkincisi adalete teslim olacaklar. Başka yolları yok” ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından KTÜ Rektörü Çuvalcı tarafından Hulusi Akar’a hediye takdim edildi. Program toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 17:18 Hulusi Akar: “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler” TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, “Terörist neredeyse bizim hedefimiz orası. Biz bunların peşindeyiz. Mehmetçik bunların korunaklarını, sığınaklarını tek tek buluyor ve bunları imha ediyor. Teröristlere etkisiz hale getiriyor. Teröristlerin önünde iki yol var. Birincisi bulundukları çukura gömülecekler. İkincisi adalete teslim olacaklar. Başka yolları yok” dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen “Türkiye’nin Savunma ve Güvenlik Meseleleri” programına katıldı. KTÜ Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Hulusi Akar’ın yanı sıra Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç, eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmalarının ardından öğrencilerle buluşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, anavatan, gök vatan, mavi vatan, yavru vatan ve dijital vatanın bir bütün olduğunu belirterek, “Hiçbir zaman fidandan çınara Söğüt ruhunu Çanakkale ruhunu, Milli Mücadele ruhunu, 15 Temmuz hain darbe girişime karşı mücadele ruhunu unutmayacağız. Bunların daima hatırlayacağız. Bunlardan ders alacağız. Ülkemizin bekası, asil milletimizin refahı için. Bunların yapılması bizim için hayati önem taşıyor. Bu parti meselesi değil, zihniyet meselesi. Ülke tek, vatan tek bu vatanın, milletin, devletin bekası için bu milletin refahı için birlik ve beraberlik içerisinde bakmamız gereken hadise. Nedir bu? Anavatan, gök vatan, mavi vatan, yavru vatan, dijital vatan bunlar birdir, bütündür. Bunlar parçalanamaz. Bunları Allah’a çok şükür bugüne kadar parçalamak isteyenler ya denizlere döküldü ya da bulundukları çukurlara gömüldüler. Bundan sonra da gömmeye hazırız” ifadelerini kullandı. “15 Temmuz’un olma sebeplerinin en başında gelen konuların biri bu din konusundaki zafiyet” “Artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülke var” diyen Akar, “15 Temmuz sebepleri ile ilgili birçok şey söylenebilir. Buradaki temel konu din. Eğer dini bilen toplum olsa bunun cevabını verir. Değilse aldatılırsınız. Aldatılmamak için gerçeği bilmek lazım. Trabzon’un nerede olduğunu bilmezsen İstanbul’da kahvede seni işletirler. 15 Temmuz’un olma sebeplerinin en başında gelen konuların biri bu din konusundaki zafiyet. Bunun bir an evvel giderilmesi ve temizlenmesi lazım. Bütün bunlara rağmen Söğüt, Çanakkale, Milli Mücadele ve 15 Temmuz’a karşı mücadele ruhuyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir övünçle, güvenle ve gururla ifade ediyorum uluslararası arenada şuanda özne haline geldi. Sevenler var, sevmeyenler var. Fakat özne haline geliyor. Artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir ülke var. Şuanda 3 kıtada etki alanımız var. Avrupa, Asya, Afrika’da etki alanımız var orada işler yapıyoruz. Türkiye’nin kıymetini bilelim” şeklinde konuştu. “Allah’a çok şükür Mehmetçik teröristleri kazdıkları çukurlara çatır çatır gömdü” Çözüm sürecine değinen Akar, “2013-2015 senesinde bir çözüm süreci başlatıldı. Bu devletin zafiyeti değil, devletin alicenaplığı. Devlet diyor ki teröristler ben sizi yeneceğim, etkisiz hale getireceğim, ben sizi gömerim. Fakat ben size bir şans veriyorum silahlarınızı bırakın gidin adalete teslim olun diyor. Bunu teröristlerin ele başları, arkasındaki akıl verenler bu bir zafiyet gibi gördüler, zafiyet gibi gösterdiler ve şımardılar. Neler yaptılar. 24 Temmuz 2015 oldu yeter artık. O katliamlardan sonra yeter artık denildi ve harekata başlandı. Hakkari Yüksekova İkiyaka dağlarında, Şemdinli bölgesinde büyük operasyonlar yaptık. Bunlar dağlarda gömüldüler. Dağlarda Mehmetçikle baş edemeyeceğini anlayan teröristler şehirlere kaçtılar. Çukurlar kazdılar. Bu çukurlarla başarı sağlayacaklarını zannettiler. Allah’a çok şükür Mehmetçik teröristleri kazdıkları çukurlara çatır çatır gömdü. Türkiye’yi terk ettiler. Tam o sırada 15 Temmuz hain darbe girişim oldu. Buna karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, polisimizin, jandarmamızın gerçek, vatansever evlatları ve asil milletimizin hep beraber Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde teröristleri, FETÖ’cüleri yerle bir etti” diye konuştu. “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler” Teröristlerin önünde iki yolun olduğunu belirten Akar, “Bizim tek hedefimiz, derdimiz teröristler. Hiçbir şekilde bizim yaptığımızı maalesef bazı ülkelerin devlet başkanları, bakanları, genel kurmay başkanları dahil orayı çaptırıyorlar bizim Irak’ın kuzeyinde, Suriye’nin kuzeyinde yaptığımız operasyonları oradaki Kürtlere, Araplara karşı yapıldı şeklinde ifadelerde bulunuyorlar. Bu kesinlikle doğru değil. Biz hiçbir ordunun göstermediği kadar planlamada, icraatta büyük bir ciddiyetle, samimiyetle dikkat ettik. Hiçbir sivile zarar vermedik. Kültürel, dini, tarihi yapılara, çevreye zarar vermemek için her türlü tedbiri aldık, almaktayız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Terörist neredeyse bizim hedefimiz orası. Biz bunların peşindeyiz. Mehmetçik bunların korunaklarını, sığınaklarını tek tek buluyor ve bunları imha ediyor. Teröristlere etkisiz hale getiriyor. Teröristlerin önünde iki yol var. Birincisi bulundukları çukura gömülecekler. İkincisi adalete teslim olacaklar. Başka yolları yok” ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından KTÜ Rektörü Çuvalcı tarafından Hulusi Akar’a hediye takdim edildi. Program toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. (OK-
18 Kasım 2024 Pazartesi - 13:17 Başkan Kaya, Ortahisar’daki mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Ortahisar mahalle muhtarlarıyla kahvaltı programında bir araya geldi. Muhtarların yol arkadaşları olduğunu ifade eden Başkan Kaya, “87 mahallemizdeki herhangi bir muhtarımızın derdi, bizim derdimizdir” dedi. Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, yeni haftaya muhtarlar toplantısı ile başladı. Başkan Kaya, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve birim müdürleri ile birlikte Ortahisar Muhtarlar Derneği Başkanı Muhittin Eyüpoğlu ve mahalle muhtarlarıyla kahvaltıda bir araya gelerek önemli mesajlar verdi. Programda konuşan Başkan Kaya, muhtarlarla birlikte Ortahisar’ı daha yaşanabilir ve daha güzel bir kent olması için gayret ettiklerini belirterek, “Biliyorsunuz 19 Ekim Muhtarlar Günüydü. O gün şehir dışındaki programımız nedeniyle bir araya gelememiştik. Bu programı yapıp sizlerle hasbihal etmeyi, birlikte bir yemek yemeyi çok istiyorduk ama programlar elvermediği için bugüne sarktı. Hep birlikte burada bir aile olduk. Bir parça ekmeği paylaşmak çok kıymetlidir. Hepimiz bu şehrin evladıyız. Bu şehrin daha yaşanabilir, daha güzel bir kent olması adına her birimiz olduğumuz yerde canla başla gayret ediyoruz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu yok. Bir aile içinde, bir aile anlayışı içinde birbirimize omuz veriyoruz ve destek oluyoruz. Bu sonuna kadar böyle devam edecek” dedi. Kamu hizmetlerinin sunumunda yapılan işlerin kaliteli olmasının önemine işaret eden Başkan Kaya, sınırlı kaynakları doğru, yerinde ve verimli bir şekilde kullanmaya özen gösterdiklerinin altını çizerek şöyle konuştu: “87 mahallemizdeki herhangi bir muhtarımızın derdi, bizim derdimizdir. Ama bu diyalog yollarını iyi kullanmamız lazım. Birbirini incitmeden, birbirini rencide etmeden, ne konuştuğumuzu bilmeliyiz. Ufacık şeyleri büyüterek yol alma şansımız yok. Oturarak, konuşarak çözemeyeceğimiz sorunumuz yok. Elimizden geldiğince, işleri sıraya koyarak imkânlarımızı seferber edeceğiz. Gönül ister ki, bütün sorunları anında çözelim ama öyle ne imkânımız, ne bütçemiz ne de kaynağımız var. İletilen bütün sorunlara duyarlıyız. Çalışma arkadaşlarım anında notunu alıyor, planlamasını yapıyor. Ekip gönderiyor, inceliyor, yapılabilirliğini yerinde inceliyor. Kamu kaynaklarını da verimli kullanıyor. Birkaç yerde örneğini yaşadık, istinat duvarı yapılmış, devletin, milletin parası harcanmış. Ama yıkılmış! Niye? Doğru iş yapılmamış. Ya da asfalt yapılmış, standartlara uyulmamış, beton dökülmüş standartlara uyulmadan yapılmış. Bu tür işlemlere ben asla izin vermem. Yapılan iş belki biraz geç olur; ama düzgün olur, standartlara uygun olur. Bilimin, Fen’in, mühendisin dediği kurallar çerçevesinde olur. Bir çakıl taşını bile zayi etmeye hakkımız yok. Elimizden geldiğince işleri, sıraya koyup yapma gayreti içinde olduğumuzu siz de biliyorsunuz.” Muhtarlık müessesesinin taşıdığı önemi vurgulayan Başkan Kaya, “Sizler bizim mesai arkadaşlarımızsınız, mahallelerdeki yol arkadaşlarımızsınız. İlk geldiğimizde söylemiştim, ‘Muhtarlarımızla istişare halinde yol yürüyeceğiz’ demiştim. Bir mahallede bir imalat yapıyorsak, ekibimiz orada çalışıyorsa, muhtarımıza mutlaka bilgi verilsin. Biz meseleye çözüm odaklı bakıyoruz, derdimiz üzüm yemek. Derdimiz milletimize, şehrimize hizmet etmek, derdimiz milletimizin hayır duasını almak. Muhtarlarımıza her zaman kapımız açık gönlümüz açıktır, her dakika muhtarlarımızla görüşmeye açığım, bunu sizler de biliyorsunuz” şeklinde konuştu.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 13:12 Balkan Harbi’nde şehit düşen Trabzonlu Gönüllüler Taburu törenle anıldı Balkan Harbi sırasında 87. Alay içinde yer alan ve hepsi şehit düşen 511 kişilik Trabzon Gönüllüler Taburu bugün törenle anıldı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Balkan Harbi sırasında 87. Alay içinde yer alan Trabzon Gönüllüler Taburu’nu anmak için ‘Gidip de Dönmeyenler” isimli program düzenledi. Trabzon Gönüllüler Taburu’nun harbe uğurlandığı Kalepark’ta gerçekleşen etkinliğe Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in yanı sıra önceki Dönem Milli Savunma Bakanı, Kayseri Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Trabzon Şubesi Başkanı Gazi Ahmet Tezcan, gaziler, şehit aileleri, STK temsilcileri, askeri öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Şehitlere saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Mücadeleleriyle bu aziz vatan için büyük bir gayreti ortaya koyan gazilerimizle, muhterem şehitlerimizin çok kıymetli babalarıyla, çok kıymetli askeri öğrencilerimizle, sivil toplumumuzla beraber dedelerimizi anıyoruz. Tam bağımsız Türkiye uğruna canlarıyla beraber bize bu vatanı emanet eden dedelerimiz, şehitlerimiz... Bütün bu toprakların altı üstünden çok daha kıymetli. Çünkü şehitlerimizle beraber bu topraklar inşallah ilelebet Türk yurdu olarak ayakta durmaya, ayakta kalmaya devam edecek. 1912’de Balkan Harbi esnasında Bulgarların İstanbul’u işgalini öğrenen Anadolu harekete geçiyor. Trabzon’umuzdan vatansever dedelerimiz de 87. Alay 3. Tabur ismiyle Gülcemal vapuruna binmek üzere burada (Kalepark’ta) toplanıyorlar. Limandan Gülcemal vapuruna biniyorlar. 511 kahraman dedemiz Çatalca’ya ulaşıp oradaki birliklerle buluşuyorlar. 509’u bir hafta içerisinde şehit oluyor. Ama o bir hafta çok önemli bir hafta. Çünkü muhasarayı bir hafta öteliyorlar ve İstanbul belki bu vesileyle Alanya’dan da gelen birliklerle işgalden kurtarılıyor. Böyle önemli bir tarih. Bu vesileyle bize bu toprakları ilelebet Türk yurdu olarak bırakan bütün şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz. Bugüne özgü olarak da 511 kahraman dedemizin anma törenini geleneksel hale getirdik. 4.’sünü düzenledik. İçerisinde dramanın da olduğu bir belgesel ile birlikte kayıt altına alacağız. Çocuklarımıza, gençlerimize, tarihimizi bir şuurla beraber öğreteceğiz” dedi. TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, “Trabzon’da çok güzel gelişmeler olduğunu gördük, görüyoruz ve bu da bizler için büyük bir memnuniyet vesilesi. Tarihi bilmek ve bunu gençlerimize aktarmak mecburiyetindeyiz. Tarihimizde çok şanlı ve hüzünlü sayfalar var. Dolayısıyla tarih okumak ve incelemek demek, herhangi bir şekilde düşmanlık konusu değildir. Tarihten maksat, oradaki başarılarımızdan, dedelerimizin, atalarımızın başarısından bugünkü yaptığımız çalışmalara ilham almak ve önümüze bakmak. Bu konuda bugünkü yapılan çalışmalar gerçekten son derece değerli. Çünkü büyük düşünürlerimizin ifade ettiği gibi herhangi bir şekilde bir milleti tarihinden sıyırırsanız; tarihle alakasını keserseniz geriye bir sürü kalır. Dolayısıyla bizim, tarihi bilme mecburiyetimiz var. Hak hukuk davası olduğunda, vatan imdadına koşmak gerektiğinde, sağına soluna bakmadan, kimseden medet ummadan ’Ben varım’ diye ortaya atılabilen bir milletin evlatlarıyız bizler. Dolayısıyla o gün de bu gönüllüler hiçbir şekilde sağına soluna bakmadan, görev kime ait demeden bu görevin gerekli olduğunu düşünerek, inanarak bu görevi üstlenmişlerdir. Gayet güzel görevlerini yapmışlardır ve şehadet rütbesine erişmişlerdir. Bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bugün de herhangi bir şekilde silahlı kuvvetlerimiz, ordumuz ve milletimiz, 85 milyon vatandaşımız, gerekli olduğu zaman gözünü kırpmadan vatan müdafaasında görev alacaktır. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı. Vali Aziz Yıldırım ise yaptığı konuşmada “Bu topraklarda şehit torunu olmayan yoktur. Rus işgali zamanında benim de dedemin babası, amcası, dayısı Sis Dağı’na bir gitmişler bir daha cepheden dönmemişler. Annemin dedesi, annemin amcası Çanakkale’ye gitmiş, bir daha dönmemişler. Burada 4, Çanakkale’de 5 şehidimiz var. Hepimiz şehit torunuyuz. Gidenler döneceğiz diye gitmiyor. Vatan, millet için bu gerekli. Bu ezanlar susmayacak. Bu bayrak inmeyecek. Onun içindir ki hepsi, en kıymetli varlığı olarak bildiği sevdiklerini ve canını, bu vatan, bu millet, bu inanç için feda etmekten çekinmediler. Geriye dönmeyi düşünmeden gittiler. Allah hepsine rahmetiyle muamele eylesin” diye konuştu. Yapılan konuşmalardan sonra şehitler için dua edildi. Katılımcılar Trabzon Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı eşliğinde taburun yürüyüş yolunu takip ederek 17-18 Ekim 1912 tarihinde denize açıldığı Trabzon Limanı’na ulaştı. Program, şehitler anısına denize çelenk bırakılmasıyla son buldu.
AK Parti Ortahisar Belediye Başkan adayı Ergin Aydın projelerini tanıttı
05 Mart 2024 Salı - 17:13 AK Parti Ortahisar Belediye Başkan adayı Ergin Aydın projelerini tanıttı AK Parti Trabzon Ortahisar Belediye Başkan adayı Ergin Aydın, projelerini geniş bir katılımla kamuoyuna duyurdu. 14 ilkede toplam 61 projenin tanıtıldığı, Proje Tanıtım Toplantısı Ramada Otel’de gerçekleştirildi. Proje Tanıtım Toplantısına AK Parti Trabzon Milletvekilleri Adil Karaismailoğlu, Yılmaz Büyükaydın, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, AK Parti Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ahmet Metin Genç, AK Parti İl Başkanı Sezgin Mumcu, MHP İl Başkanı Ömer Ayar, AK Parti İlçe Başkanı Selahattin Çebi, TTSO Başkanı Erkut Çelebi, Trabzon’daki bir çok STK Başkanı ve temsilcisi, AK Parti’nin eski il ve ilçe başkanları ile çok sayıda partili katıldı. Düzenlenen tanıtım toplantısına "En Mutlu Şehir Ortahisarımıza hoş geldiniz" diyerek başlayan Ergin Aydın “Sizlerin güveni ve Allah’ın izniyle 31 Mart 2024 akşamından itibaren Ortahisar Belediyemizi katılımcı belediyecilik anlayışı ve ortak akıl ile yönetme, ilçemizin mutluluğunu daha da artırmak için huzurlarınızdayım. Adaylığımız açıklandığı ilk günden itibaren, bize güvendiğiniz için şahsım ve ekip arkadaşlarım adına sizlere teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, geçmişin erdemini, günümüzün evrensel değerleriyle kucaklayıp Ortahisar ilçemizi insan merkezli, çevre dostu, eğitim, sağlık, kültür, tarım, turizm, ticaret ve bilim kenti yapacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Ortahisar Belediyemiz sınırlarında ve 87 mahallemizde elde edeceğimiz her zafer, belediye hizmetlerinde yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır” dedi. "Çevreye ve tabiata duyarlı sürdürülebilir yönetim uygulamalarını yaygınlaştıracağız" "Şehrimizdeki tüm hemşehrilerimizin hakkını korumak ve hizmetinde olmak en asli görevimizdir" diyen Aydın, ”Bu anlayışla, afetlere dayanıklı, sağlam yerleşim yerleri kurarak, yeni nesil dijital teknolojilere uygun altyapılar tesis edeceğiz. Çocuklar, yaşlılar, özel bireyler, gençler ve kadınlar başta olmak üzere; toplumun bütün kesimlerine yönelik sosyal belediyecilik hizmetlerini genişleteceğiz. Maddi ve manevi desteklerle toplumumuzun temeli olan aile yapımızı koruyarak, çevreye ve tabiata duyarlı sürdürülebilir yönetim uygulamalarını yaygınlaştıracağız. Ortak akılla hayata geçireceğimiz projelerle Ortahisarımızın sadece 5 yılını değil yüz yıllar sonrasını planlayacağız. Bu şehri birlikte yönetip tüm Türkiye’de farkındalık oluşturmak adına, bundan önce nasıl çalışmışsak 31 Mart akşamından sonra da aynı inanç ve heyecanla görev başında olacağız. Şimdiden şahsıma ve ekip arkadaşlarıma vereceğiniz destek için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
AFAD’dan Trabzon’da deprem tatbikatı
05 Mart 2024 Salı - 12:36 AFAD’dan Trabzon’da deprem tatbikatı Trabzon’da İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) öncülüğünde 1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle bir okulda deprem tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikatta, bir öğrenci senaryo gereği mahsur kaldığı okul binasının en üst katından halatlar yardımıyla kurtarıldı. Trabzon’un Akçaabat ilçesinin Yıldızlı mevkiinde Şehit Samet Uslu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ile Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi Birimi (UMKE) ve MEB Arama ve Kurtarma Birimi (AKUB) tarafından ortaklaşa gerçekleşen tatbikata Trabzon Vali Yardımcısı Ali Yılmaz, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Ömer Kıratlı, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Tatbikatta deprem anında öğrencilerin sınıflarda nasıl hareket etmesi ve sınıflardan tahliye edilmesi gerektikleri anlatıldı. Tatbikatta ayrıca senaryo gereği okul binasının en üst katından bir kurtarma operasyonu da gerçekleştirildi. Yapılan tatbikatla ilgili bilgiler veren Vali Yardımcısı Ali Yılmaz, "1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle Akçaabat’ta burada tatbikatımızı gerçekleştirdik. Bu tatbikatın amacı başta öğrencilerimiz olmak üzere toplum bazında afet ve deprem bilincini oluşturup farkındalık kazandırmak. Bu anlamda özellikle Valiliği’miz, AFAD İl Müdürlüğü’müz, Milli Eğitim Müdürlüğü’müz, UMKE gibi sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği halinde özellikle eğitim kuruluşlarımız başta olmak üzere öğrenciler ve tüm halkımıza bu deprem bilincini oluşturmak amacıyla bu tür faaliyetler düzenleniyor. Hakikaten ülkemiz bir deprem bölgesi bunu herkes anladı. Ülkemizde bu tür depremlerle tekrar karşılaşmayız ama şu bir gerçek ki maalesef karşılaşacağız dolayısıyla mutlaka depreme hazırlıklı olmalıyız" dedi. Gerçekleştirilen tatbikatın çocuklarımızı, geleceğimizi, afetler gerçekleşmeden önce bilinçlendirme, bilgilendirme ve farkındalığı en üst seviyeye taşıma faaliyetleri olduğunu ifade eden İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun, "Aslında afetler gerçekleştikten sonra nasıl büyük işler başardığımızı hep örnekler ve uygulamalarla gösteriyoruz ama istiyoruz ki biz afetlerde en az kaybı verelim, en az üzüntüyü yaşayalım. Bunun için afetler olmadan önce farkındalık düzeyimizi en üst seviyeye taşıyacak bu eğitimlerimizi gerçekleştiriyoruz" diye konuştu. "Ülkemiz deprem ülkesi" diye sözlerine başlayan İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Ömer Kıratlı, "Birçok afet ile yaşamaya alışmak durumundayız. Biz bu eğitimlerimizi okullarda çok gergin bir şekilde yapıyoruz çünkü çocuk yaşlarda refleksleri geliştirmek bizim için son derece önemli. İnşallah büyüdüklerinde toplumun tüm aşamasında afetleri önlemek amacıyla tedbirlerini alacaklardır. Biz afetler olmasın istiyoruz ama olacağını da biliyoruz bu yüzden tedbir almak zorundayız. Ben bu tatbikatta olan herkese teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Balta: "Vakfıkebir Ekmeği ve Külek Peyniri bölgemizin en önemli kültürel ve gastronomik değerleridir"
05 Mart 2024 Salı - 10:21 Balta: "Vakfıkebir Ekmeği ve Külek Peyniri bölgemizin en önemli kültürel ve gastronomik değerleridir" Uzun süre taze kalması özelliği nedeniyle yüzyılı aşkın süredir yöredeki fırınlarda üretilen ve bu özelliği ile coğrafi işaret almaya hak kazanan Vakfıkebir Ekmeği ve yine yörede üretilen külek peyniri bölgenin en önemli kültürel ve gastronomik değerleri arasında gösteriliyor. Konuyla ilgili bilgi veren Trabzon’un Vakfıkebir ilçe Belediye Başkanı Muhammet Balta, coğrafi tescili sağlanan Trabzon’un 150 yıllık lezzeti Vakfıkebir Ekmeği’nin ardından külek adlı ahşap kaplarda toprak altında olgunlaştırılıp uzun süre saklanmasıyla üretilen Vakfıkebir Külek Peyniri için de coğrafi işaret alındığını hatırlattı. Vakfıkebir Ekmeğinin tarihi geçmişi hakkında Osmanlı arşivlerinde belgelere rastladıklarını kaydeden Balta, “Coğrafi tescil sürecinde Osmanlı arşivlerinde belgelerine rastladık. İlçemiz yaylacılık kültürünün olduğu bir yerleşim yeridir. Şimdiki kadar ulaşım kolay değildi. Çarşıya haftada veya 15 günde bir inilirdi. Çarşıdan ilk alınan ürünler içerisinde de ekmek yer alıyordu. Yaylacılıkta uzun süre dayanmasından ötürü tercih edilen ekşi maya ile yapılan ekmek türlerinden birisidir. Zamanla bu ihtiyaçtan marka haline dönüştü. Uzun yolculuklar sırasında ve ikram olarak Vakfıkebir Ekmeği ününü sadece bölgemizde değil tüm Türkiye’de duyurdu .Göreve geldikten sonra Vakfıkebir Ekmeği hakkında farkındalığını ve bilinirliğini artırmak ve koruma altına amacıyla böyle bir girişimde bulunduk. Sonuçta Türk Patent ve Marka Kurumunca ekmeğimiz 2018 yılında tescillendi” dedi. Vakfıkebir Ekmeğinin kendine has yöreden kaynaklanan özelliği bulunduğunu kaydeden Balta, “Vakfıkebir Ekmeği ekşi maya ile yapılmaktadır. Büyüklüğü ve dayanıklılığı diğer etkenlerden birisidir. Kendine has yöreden kaynaklanan özelliği vardır. Diğer yerlerde yapılan ekmeğin lezzetinin bulamıyoruz deniyor. Ekmek ustaları ile görüştüğümüz zaman iklim koşullarının, suyun ve ustanın mahareti ön plana çıkmaktadır. Geçmişten geleceğe dair üretim tarzıdır. Vakfıkebir Ekmeğini doğru kullanıyorsanız hiçbir kırıntısını çöpe atmazsınız. İlçemizde 36 adet fırınımız mevcuttur. Fırınlarımızın kapasitesine göre ekmek üretilmektedir” diye konuştu. Vakfıkebir Ekmeği gibi Külek Peyniri’nin de bölgenin önemli kültürel ve gastronomik coğrafi işaretli değerlerinden olduğunu kaydeden Balta, “Vakfıkebir Külek Peyniri, uzun yıllara yayılmış külekçilik zanaatının Vakfıkebir’e bir armağanıdır. Yörede geleneksel üretimin devam etmesinde önemli bir yeri vardır. Külek üretiminde peynire koku ve tat geçirmediği için ladin ağacı tercih edilir. Dedem yaylacıydı. Benim de çocukluğum yaylalarda geçti. Pazara inmenin kolay olmadığı, ulaşımın zor olduğu zamanlardı. Dolayısıyla büyüklerimiz peynirler biriktirirlerdi. Biriken peynirleri pişirirlerdi. Külek dediğimiz ahşap kaplara tuzlayarak yığarlardı. Daha sonra toprak altına konulur. Dinlenmeye alınan peynir çıkarılıp tüketilir. Vakfıkebir Ekmeği ve Külek Peyniri, bölgemizin en önemli kültürel ve gastronomik değerleridir. Bu ürünlerimizi korumak ve tanıtmak için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
4 Mart Dünya Obezite günü için bir araya geldiler
04 Mart 2024 Pazartesi - 15:10 4 Mart Dünya Obezite günü için bir araya geldiler 4 Mart Dünya Obezite günü çerçevesinde Trabzon Medical Park Karadeniz Hastanesi’nde hastane personeli ve daha önce obezite hastalığını yaşamış hastalar bir araya geldi. Karşılıklı fikir alışverişinde bulunulan etkinlikte tedavi süreçlerini tamamlamış olan hastalara bundan sonraki yaşamlarında neler yapılması gerektiği ile ilgili bilgiler verildi. Prof. Dr. Serdar Türkyılmaz dünya sağlık teşkilatına göre önlenebilir ölüm sebepleri arasında obezitenin sigaradan sonra ikinci sırada olduğunu söyledi. Programa Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Türkyılmaz, Diyetisyen Simay Şahin, Uzman Klinik Psikolog Aleyna Sağıroğlu, hastane personeli ve obezite hastalığını atlatmış hastalar katıldı. Medical Park Karadeniz Hastanesi’nde düzenlenen etkinlikte konuşan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Türkyılmaz obezitenin çağın en önemli hastalıklarından bir tanesi olduğunu ifade ederek, "Dünya sağlık teşkilatına göre önlenebilir ölüm sebepleri arasında sigaradan sonra ikinci sırada geliyor. Ne kadar genç yaşta bir insan obeziteye yakalanırsa sonuçları da o kadar kötü oluyor. Obezite bir çok sistemi etkileyebiliyor. Özellikle başlangıcı eklem, bel ve sırt ağrıları şeklinde oluyor. Ama ilerleyen dönemde uyku apneleri, kardiyak hastalıklari ani kalp rahatsızlığına bağlı ölümler ile karşı karşıya kalınabiliyor. İlerleyen dönemlerde kalp yetmezliği gibi başka kardiyak hastalıklar da ilave olabiliyor. Kadınlarda çocuk sahibi olmamayı sağlayabiliyor" dedi. "Obezite bütün kanser tiplerinde etken" Obezitenin hemen hemen bütün kanser tiplerinde etken olduğunu belirten Türkyılmaz, "Özellikle rektum, kolon kanseri, meme kanseri gibi kanser türlerinin hepsinde obezite yer alıyor. Tabi bunların sonucunda hastaların sağlığa kavuşmasını istiyorsunuz, yani hastalar zayıflamalı. Hemen ameliyat değil öncelikle diyet deneniyor hastalarda. Eğer bunda başarısız olunursa ilaç tedavisine başlanıyor. Eğer ilaç tedavisinde de başarısız olunursa o zaman ameliyat ön plana çıkıyor. Bizim temel hedefimiz hastanın kilo vermesi ve bu durumun kalıcı olması. Bunun için de farklı ameliyat yöntemleri var. Günümüzde en çok kullanılan Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide Ameliyatı) ve By-Pass. Cerrahi müdahaleye geçmeden önce balon uygulamalarından da bahsetmek gerekir. Bu uygulamaların yutulabilir olanı var, endoskopi ile takılıp daha sonra endoskopi ile tekrar çıkartılan balon tipleri var. Bunlar midede dolgunluk ve doygunluk hissi meydana getirerek hastanın kilo almasına mani oluyor. Ancak bunlar geçici bir süre midede kalabiliyor 6-9 ay arasında ve bu sürenin sonunda bu balonlar çıkartılıyor ya da kendileri eriyerek düşüyor. Ameliyatlar ise iki şekilde oluyor tüp mide dediğimiz ameliyat tipi yani hastanın gıda alımını azaltmak için yapılan ameliyatlar. Bir de By-Pass gibi hastanın hem gıda alımını azaltmak hem de emilimini azaltmak için yapılan ameliyatlar var. Bizim daha çok yaptığımız, bana daha fizyolojik gelen ameliyat tipi Sleeve Gastrektomi" diye konuştu. "Ameliyat öncesi 117 kiloydum, şimdi ise 65 kiloyum" Daha önce obezite hastalığı geçirmiş hastane personeli Kübra Kara ise bir buçuk yıl önce obezite cerrahi ameliyatı geçirdiğini söyleyerek, "Süreçten çok memnunum, hem bu işin koordinatörlüğünü yapıyor olmak hem de içerisinde bulunmak çok güzel. Hastane olarak son bir buçuk yılda 560’a yakın obezite cerrahi işlemi yapıldı. Sonuçlar ve geri dönüşler çok iyi. Kendi sürecimle ilgili ise sağlıkçı olmama rağmen çok büyük korku yaşıyordum. Ancak sürecin çok iyi gittiğini gördüm. Toplamda 52 kilo verdim. 117 kilo ile başlamıştım. Şu an 65 kiloyum. Bu hastalığı geçiren insanlara da ’obez olmak aktif ol’ demek istiyorum" şeklinde konuştu.
Trabzonspor Divan Kurulu devir teslim töreni yapıldı
04 Mart 2024 Pazartesi - 11:52 Trabzonspor Divan Kurulu devir teslim töreni yapıldı Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu seçimlerinde başkanlığa seçilen Mahmut Ören, görevi eski başkan Ali Sürmen’den devir aldı. Hafta sonu Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 55. Seçimli Olağan Divan Genel Kurulu seçimlerinde başkanlığa seçilen Mahmut Ören, Ziya Bey Tesisleri’nde bulunan Divan Başkanlık Kurulu’nda düzenlenen törenle eski başkan Ali Sürmen’den görevi devraldı. Törende, seçimlerde divan kuruluna başkanlık eden Hakan Orhan da yer aldı. Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu başkanlık görevini devreden Ali Sürmen, 2015 yılında başlayan görev dönemini genel kurul ile sonlandırdıklarını belirterek, “Hizmetler, Trabzonspor içindir ve hizmetlerin bir yarış şeklinde olsa da mutlaka bir devredilme zamanı olduğunu bilincinde olmak zorundayız. Son genel kurulda aday olmayışımın bu fikrimin bir alışkanlık haline gelmesi için bir örnek olsun diye yaptım. Yeni başkan Mahmut Ören ile birlikte kulübün sıkıntılı süreçlerini birlikte aştık. Kulübün menfaatleri ön planda olduğu zaman bir araya gelebiliyorsanız asıl dostluk odur. Başkan seçilmesinden dolayı çok mutlu oldum. Trabzonspor adına çok faydalı sonuçlar doğuracağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Mahmut Ören ise Trabzonspor camiasına yaraşır biçimde ve büyük olgunluk ile centilmenlik içerisinde seçimlerin tamamlandığını dile getirerek, “Divan Genel Kurulu’nda bizleri göreve layık gördüler. Bu düzeyli yarışla kazanan ’ben’ değil, ’biz’ olmuştur. Bu vesile ile değerli divan kurulu üyelerine teşekkürü borç biliriz. Tabii ki görev süremizce önceliğimiz hizmet, ortak paydamız Trabzonspor olacaktır. Söz verdiğimiz üzere Trabzonspor’u en iyi şekilde temsil etmek ve kulübümüze hizmet için var gücümüzle çalışacağız" dedi. Devir teslim töreninin ardından ’Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı’ olan Mahmut Ören, düzenleyeceği basın toplantısıyla Trabzonspor Denetleme Kurulu’ndaki başkanlık görevinden istifa edeceğini açıkladı.
AK Parti Ortahisar Belediye Başkan Adayı Ergin Aydın’dan tüm vatandaşlara davet
04 Mart 2024 Pazartesi - 10:29 AK Parti Ortahisar Belediye Başkan Adayı Ergin Aydın’dan tüm vatandaşlara davet AK Parti Ortahisar Belediye Başkan Adayı Ergin Aydın, herkesi Proje Tanıtım Toplantısı’na davet etti. AK Parti Ortahisar Belediye Başkan Adayı Ergin Aydın, “Türkiye Yüzyıl’ında En Mutlu Şehir hedefiyle Ortahisarımız için hazırladığımız Proje Tanıtım Toplantımızı Ramada Plaza Hotel’de yarın (Salı günü) saat 15.30’da gerçekleştireceğiz. İlçemiz için hayata geçireceğimiz projelerimizi sunacağımız tanıtım toplantımızda tüm hemşerilerimizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız” dedi. "Seçimi kazanmamız halinde Ortahisar Belediyemizde daha önce yapılan başarılı işlerin devamını sağlayacağız, yarım kalan işleri de tamamlayacağız" diyen Aydın "Açıklayacağımız yeni projelerle birlikte de Ortahisar ilçemizde hizmet seferberliğini devam ettireceğiz. Mesleğim ve üstlenmiş olduğum görevlerle bu şehrin her mahallesinde izim var. Geçmişte yapmış olduğumuz işlerle vatandaşımızın gönlünde bir yer edindik. Bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ortahisar’ı halkımızla ve sivil toplum kuruluşlarımızla hep birlikte istişare ederek yöneteceğiz. Halkımızın istediği projeleri önemseyeceğiz ve önceliğimiz bu işler olacak. Projelerimizi açıkladığımızda herkes zaten bunu görecek. Yerel seçimlerin ardından Büyükşehir Belediyemiz ile el ele vererek AK Parti’nin başarılı belediyecilik anlayışını sürdürmeye devam edeceğiz. Geçmişte yaptığımız işler gelecek için de teminatımızdır” diye konuştu.
135 yıllık geçmişi olan Trabzon Fanilası coğrafi işaret alma yolunda
04 Mart 2024 Pazartesi - 09:16 135 yıllık geçmişi olan Trabzon Fanilası coğrafi işaret alma yolunda Zengin dokuma kültürüne sahip Trabzon’da yaklaşık 135 yıldır üretilen ve Kurtuluş Savaşında Mehmetçiğin de giydiği Trabzon Fanilası coğrafi işaret alma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Kışın sıcak, yazın serin tutma özelliği bakımından günümüzde de yoğun tercih edilen ve tamamen organik malzemeden üretilen Trabzon Fanilası, 1890’lı yıllardan sanayileşmeyle birlikte Trabzon’da üretilmeye başlandı. Günümüzde şehrin farklı yerlerindeki mahallelerde dokunarak yaşatılmaya çalışılan Trabzon Fanilası için coğrafi işaret alma hazırlıkları tamamlandığı ve başvuru aşamasına gelindiği kaydedildi. "Kurtuluş Savaşında Mehmetçiğimiz giydi" Trabzon Fanilasının tarihi 1890’lı yıllara kadar uzandığını, Trabzon Fanilasını Kurtuluş Savaşında askerlerimizin giydiğini kaydeden Trabzon Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Sibel Karabina, “Trabzon fanilası 1890’lı yılların sonunda sanayileşmeyle beraber Trabzon’da üretilmeye başlandı. Trabzon dokuma kültürü olan bir kentimiz. Burada Osmanlı zamanında keten bezi ile keten dokumalarla feretiko dokumalar yapılıyordu. Daha sonra sanayileşmeyle birlikte örgü makinasıyla Trabzon’a yerleşti. Mumhane ’de özel bir girişimcinin kurduğu fabrikada bayanlar tarafından tezgâhlarda dokumaya başlandı. Daha sonra Yenicuma, Faroz, Çarşıbaşı, Vakfıkebir gibi yerlerde kadınların geçim kaynağı olacak şekilde dokunmaya başlandı. Trabzon Fanilası, Kurtuluş Savaşında askerlerimizin giydiği giysi oldu. Trabzon Fanilası hala ilk günkü üretimiyle devam ediyor. Fanila daha sonra bayanların çeyizlerinde olsun, günlük yaşamda olsun kullanılmaya devam etti. Bu meslek unutulmadan mahalle aralarında kadınlarımızın tarafından tezgâhlarda dokunmaya devam ederken Trabzon Olgunlaşma Enstitüsünde de yaklaşık 20 yıldır atölyede buna yönelik çalışmasını sürdürüyor. Trabzon Fanilasına ilgi çok yoğun” dedi. Coğrafi işaret alması yönünde çalışmalara başlandı Trabzon Fanilası için coğrafi işaret alma çalışmaları başladığını ifade eden Karabina, “Trabzon fanilası 100 yıldan fazla bu bölgede üretildiğinden coğrafi işaret alma konusunda çalışıyoruz. Gerekli hazırlıklar yapıldı şu anda başvuru aşamasında. Trabzon Fanilası organik ipten yapıldığı için kışın sıcak tutma özelliğine sahip yazın da terletmiyor. Trabzon Fanilası yaşatılması için özel sektörde halen üretilmeye devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumumuzda da üretime devam ediyor. Kurumumuzda şu anda 18 kursiyerimiz var. Halk Eğitim Merkezinde de kurslar açılarak yaygınlaştırma çalışmaları yapılıyor” diye konuştu. Trabzon Fanilasının yapımında herhangi bir katkı maddesinin olmadığını ifade eden Olgunlaşma Enstitüsü usta öğreticilerinden Büşra Altuntaş, “Bütün işi, tek tek, ilmik ilmik elle yapıyoruz. Tamamen ham pamuk yapılıyor herhangi boya yok, katkı maddesi yok, tamamen organik. Trabzon fanilası eskiden bayanların çeyizinde olurdu günümüzde yine tercih ediliyor. Şu anda da kurumumuzda üretimi devam ediyor” şeklinde konuştu. Trabzon Fanilasının günümüzde halen rağbet gördüğünü kaydeden bir diğer usta öğretici Gönül Ünver ise ”Trabzon Fanilasına 25 yıldır emek verdim. Bu alanda öğrenciler yetiştirdim. Trabzon Fanilasında bir ara duraklama olmuştu biz bunu okullara taşıyarak daha geniş boyutta çalışmasını başlatıp öğrenciler yetiştirdik. Günümüzün teknolojisine ayak uydurarak fanilayı dış giyim olarak da yapmaya başladık. Bunun yanı sıra, organik pamuk ipliği daha sağlıklı olduğu için bebek ürünlerine de girdik. Günümüzde fanila olarak bayağı rağbet gördü çünkü yazın serin, kışın sıcak tutuyor. Trabzon fanilasını giyen bir daha almak istiyor, çünkü giyince içerisinde rahat ediyor. Özellikle astım hastası çocuklar için de tercih ediliyor” ifadelerini kullandı.