GÜNDEM - 29 Şubat 2024 Perşembe 11:56

Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Aktürk muhtarların ne iş yaptığını anlattı

A
A
A
Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Aktürk muhtarların ne iş yaptığını anlattı

Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bekir Aktürk, 1829 yılından bugüne işleyen muhtarlık sisteminin tartışılır hale getirilmeye çalışıldığını söyledi.


Türkiye’nin 31 Mart seçimleriyle birlikte yeni yerel yönetimlerini ve muhtarlarını seçmeye hazırlandığını hatırlatan Aktürk, “Ülke haritamızın bütününü oluşturan 50 bin 412 mahallenin muhtarlarını temsil ettiğimiz Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu olarak son günlerde 1829 yılından bu güne işleyen bir sistemle bu vatana hizmet eden camiamızın işlevselliği konusunun tartışılır hale getirilmeye çalıştığını görüyoruz. Öncelikle belirtmek isteriz ki bu talihsiz açıklamalar camiamızın en basit tanım kavramından bu güne kadar yürüdüğü 195 yıllık hizmet tarihindeki işlevselliğinin tam manasıyla incelenmediğini göstermektedir. II. Mahmut Yeniçeri Ocağı’nı ortadan kaldırması sonucu Yeniçeriler’in yokluğunda tehlikeye meydan vermemek ve küçük birimlerin güvenliğini koruyabilmek için muhtarlık teşkilatını kurmuştur. Bu birimlerin düzenlenmesi ise yasal olarak ilk kez 1864 senesinde gerçekleşmiştir. Bu yasanın adı Teşkil-i Vilayet Nizamnamesi olarak bilinmektedir. 1876 senesinde yapılan İdare-i Umumiye-i Vilayet Nizamnamesi ile muhtarların görevleri daha ayrıntılı ve net bir şekilde ortaya koyulmuştur. Ancak bu yasa ile muhtarlıklar ve mahalli yönetimler ile ilgili bütün düzenlemeler yürürlükten kaldırılmış ve bunun neticesinde muhtarlık görevleri son bulmuştur. Mahalle muhtar ve ihtiyar heyetleri, 1913 tarihli İdare-i Umumiye-i Vilayet Kanunu ile kaldırılmış olduğu halde, varlıklarını mahallelerdeki kamu hizmetlerinin bir gereği olarak 1933 yılına kadar fiilen sürdürmüşlerdir. Bu tarihte çıkartılan 2295 sayılı kanunla varlığı sona erdirilen kuruluşun görevlerini, zabıta ve belediye gibi bazı kuruluşların yapması öngörülmüştür. Ancak 10 yıllık bir uygulama mahalle muhtarlığının boşluğunun doldurulmasının mümkün olmadığı görüldüğünden, 1944 tarihli ve 4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetlerinin Teşkiline Dair Kanun ile Kanunun uygulama şekil ve esaslarına dair 1945 tarihli tüzük çıkarılmıştır ve bugünkü şeklini almıştır. Günümüzde varlığını koruyan ve muhtarlık mahalle yönetimini düzenleyen yasa 05.04.2004 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilmiştir” dedi.



“ ‘Muhtar ne iş yapar?’ diyen Anadolu’yu bilmiyor demektir”


Muhtarlık camiasını gereksiz gören akademisyen ve siyasetçiler olduğuna dikkat çeken Aktürk “Geçmişten bu güne uzanan hizmet yolumuzda ki muhtarın, geçmiş tarihimizde oynadığı rol ve önemin toplumsal yapı içindeki, mahallelerimizde ki boşluğunun işlevsellikteki rolü denenerek ispatlanmış ve bu deneyimlerle düzenlenerek bu günlere gelmiştir. İnternet arama motorlarına ‘Muhtar ne iş yapar ?’ yazdığınızda kelime anlamı bakımından ‘seçilmiş kişi’ olarak ifade edilen muhtar; bir köyün ya da mahallerin yönetiminden sorumlu kişi olarak kabul görür. 5 yıllık görev süresi olan muhtar, köy ve mahallelerde tüzel kişiliği temsil eder. Mahalle ve köy halkı tarafından adaylar arasından seçilen muhtar, azaları ile birlikte mahalle ya da köyün idari işlerini yürütür. Bulunduğu bölgenin temsilcisi olmakla birlikte görev alanı içerisine giren bütün toplumsal konular onun sorumluluk alanını da teşkil etmektedir. Bu nedenle muhtarların küçük gibi görünen çok büyük görevleri vardır. Muhtarlık görevi devlet işleyişinin en küçük birimlerinden biri olmasına rağmen bürokrasinin halk ile devlet arasındaki en önemli halkalarından biridirMuhtarın asıl işi devletin hücrelerini oluşturarak halka en çabuk ulaşan ve her konuda en hızlı iletişim kurarak nüfuz eden kişidir. Muhtarlık camiası devletin sahip olduğu en etkin ve hızlı iletim ağıdır. Özellikle Anadolu’da, Güneydoğu’da muhtar yöresel özellikler ve kültürel dengeler için en etkin rolü oynayan kişidir. ‘Muhtar ne iş yapar?’ diyen Anadolu’yu bilmiyor demektir..! Kırsal da doğuda, güneydoğuda ülke coğrafyasına hakim değil demektir. Muhtarlar, pandemide, afette, uyuşturucu ile mücadelede nasıl bir rol üstlenmiş ve yönetmekte kendi başarısını ispatlamış durumdadır. Özellikle mahallenin ekonomik haritasına hakim çalışmaları yardımlaşma, var ile yok olanı buluşturma, mahallesine kazandırdığı hayırsever destekli yapılarla her şeyi devletten beklemeden devletin yolunda nasıl yürünür nasıl desteklenirin sayısız örnekleriyle devlet millet işbirliğinin en candan örnekleridir” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyesi: "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine ikinci gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Deniz Korkmaz, "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" ifadelerini kullandı. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 2. gününde devam ediyor. Sanık Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasının ardından mahkeme heyeti tarafından duruşmaya 45 dakikalık ara verilmişti. Verilen aranın ardından duruşma, tutuklu sanık Deniz Korkmaz’ın savunması ile devam ediyor. "Fırat Sarı bir gün beni aradı, elinde kaç tane curosurf var diye sordu" Savunma yapan tutuklu sanık Korkmaz, "Bir süre Bağcılar Sefa Hastanesi ve orası kapandıktan sonra bir süre sonra Reyap Hastanesi’nde ve A Hastanesi’nde çalıştım. Fırat Sarı bir gün beni aradı, elinde kaç tane curosurf var diye sordu, ben iki tane dedim ama o sırada hastanede kaç tane olduğunu sorduğunu zannettim. HTS kayıtlarıma bakılırsa ben zaten o saatte hastanede değil, evimdeydim. Fırat Sarı, benden elimdeki şişelerin raporlarını istemişti ben de ilettim. Herhangi bir ilaç alma durumum olmadı. Epikrizleri genelde Hasan’ın ve Sümeyye’nin yazdığını duydum. Doktorlar da yazıyordu" ifadelerini kullandı. "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" Savunmasına devam eden Korkmaz, "Reyap Hastanesi’nde şöyle bir sistem vardı. Çok yoğun olduğu için hemşireler hastalara bakmıyordu. Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu. Bu zihniyette olan insanların bunları yapması kaçınılmazdı. Bize daha az şişe kullanılırsa, daha çok para kazanırız bize de çok malzeme gelir diyorlardı. Hastaların yoğun bakım süreçlerinde malzemeden tasarruf etmeye çalışıyorlardı. Hastanedeki tüm aletler bozuktu. Bu insanları ben CİMER’e şikayet ettim" diye konuştu. "Fırat Sarı, benim üzerime şirket açtı" Savunmasında Fırat Sarı’nın kendi üzerine şirket açtığını belirten Korkmaz, "Fırat Sarı, benim üzerime şirket açtı. Evrakta benim adım gözüküyor ama şirket Fırat Sarı’nındı. Bu kadar büyük bir şey olduğunu ve Fırat Sarı’nın böyle biri olduğunu bilmiyordum. Ben de rahatsızdım şirketin benim üzerimde olmasından devretmek için Sarı’ya söylüyordum ama beni sürekli oyalıyordu. Bu durumdan rahatsız olmasam neden CİMERE’e şikayette bulunayım?" dedi. Davanın görülmesine devam ediliyor.
Gaziantep Şehitkamil’den kırsal mahallelerde yol atağı Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın ‘eşit hizmet’ ilkesi doğrultusunda kırsal mahallelerde hizmet ağı genişletildi. Yedi aylık kısa sürede ilçenin üretim merkezi konumunda olan 72 kırsal mahallede toplamda 2 bin kilometrelik yolda çalışmalar yapıldı. Yeni arazi yollarının açıldığı mahallelerde, bozuk yollar da onarıldı. Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın daha güvenli ve konforlu yollar hedefiyle başlattığı çalışmalar sonucu kent merkezi ile birlikte kırsal mahallelerde yollar sorun olmaktan çıktı. Kentin kronik sorunları arasında yer alan bozuk yolların yanı sıra ihtiyaç duyulan bölgelerde de yeni yollar açılıyor. “Şehitkamil’e yakışmayan yollar vardı” Şehitkamil Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin çalışmalarıyla 7 aylık bir süreçte yol ağı genişletildi. Çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Yılmaz, yolların büyük sorun olduğunu fark ettiklerini söyledi. Yılmaz, “Bunun böyle kalmasına veya ötelenmesine asla müsaade edemezdik. Nitekim ilk olarak fizibilite raporunu çıkararak, sahaya indik ve çalışmalarımıza başladık” dedi. "2 bin kilometrelik yol yenilendi" Yılmaz, “Ekiplerimizle ilçemizin dört bir tarafına dağıldık. İhtiyaç duyulan her mahallede bozuk yolları onardık. Geniş bir alanda çalışmak da kolay değil ama Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimizin özverili çalışmalarıyla kısa sürede önemli bir mesafe kat ettik. Bunun yanında birçok köyümüzün de arazi yolları olmadığını fark ettik. Hızlı bir şekilde yeni yollarımızı açarak, mucurlama çalışmalarını tamamladık. Geldiğimiz noktada göreve geldiğimizi günden bu yana toplamda 2 bin kilometrelik yol düzenledik ve yeni arazi yolları açtık” şeklinde konuştu. "Traktör girilemeyen bölgeye şimdi otomobiller giriyor" Çalışmaların bununla sınırlı olmadığını aktaran Yılmaz, “7 yıl öncesine kadar halkımızın traktörle dahi gidemediği ve gidemediği için de ekip, dikemediği tarlasına gitmesi bizim için çok büyük bir gurur. Şimdilerde o yollarda otomobillerle seyahat edilebiliyor. Yol, demek sadece ulaşım demek değildir. Yol aynı zamanda üretimdir. Çiftçilerimizin önündeki en büyük engeli de çözüme kavuşturduk. Bu sayede çiftçimizi tarlasına gidebilecek ve üretim yapabilecek" diye konuştu.
İstanbul Başkan Gökhan Yüksel, COP29’da konuşmacı olarak yer alacak Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS) en üst karar alma organı olan Taraflar Konferansı (Conference of Parties-COP29)’ndakonuşmacı olarak yer alacak. 20 Kasım Çarşamba günü, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, Türkiye Pavilyonu’nda gerçekleştirilecek olan oturumda Başkan Yüksel, ‘Yerel İklim Değişikliği Planlarının Önemi ve Karşılaşılan Güçlükler’ konulu konuşmasını gerçekleştirecek. COP29 kapsamında düzenlenen "İklim Eylemine Öncülük Eden Şehirler" oturumu, 20 Kasım 2024 Çarşamba günü Marmara Belediyeler Birliği tarafından Türkiye Pavilyonu’nda gerçekleştirilecek. Yerel yönetimlerin iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolüne odaklanan oturumda başkanlar dayanıklılık, yenilikçilik, sıfır atık, kentsel dönüşüm ve kadın liderliği gibi konularda deneyimlerini paylaşacak. Kendisi de Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Encümen Üyesi olan Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra, encümen üyesi meslektaşları ile birlikte, kentlerin iklim krizine karşı hazırlık çalışmalarını ele alacak. Yerel yönetimlerin iklim eylemindeki rolüne dikkat çekilecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP29), 11-24 Kasım 2024 tarihleri arasında Azerbaycan’ın Bakü şehrinde düzenleniyor. İklim değişikliği ile mücadelede küresel iş birliğini artırmayı ve sera gazı salınımını azaltmayı hedefleyen organizasyonda Türkiye Cumhuriyeti Pavilyonu’nda Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından düzenlenecek oturumda, yerel yönetimlerin iklim eylemindeki rolüne dikkat çekilecek. "İklim Eylemine Öncülük Eden Şehirler: Kentsel Dayanıklılık ve Yenilikçiliğin Güçlendirilmesi" başlıklı oturumda, kentlerin iklim değişikliğine karşı dayanıklılığını artırmaya yönelik örnek uygulamalar ve çözümler tartışılacak. Başkan Yüksel, ‘Yerel İklim Değişikliği Planlarının Önemi ve Karşılaşılan Güçlükler’ başlıklı konuşması ile COP29’da’ Oturuma Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın “Yeşil Şehirler” ağına katkısını anlatarak katılacak. Başkan Bozbey, “Yeşil Şehir Girişimleri ve Şehirlerin İklim Değişikliğinin Etkilerine Hazırlanması” başlıklı konuşmasıyla, Bursa’nın bu alandaki deneyimlerini paylaşacak. Kartal Belediye Başkanı ve MBB Encümen Üyesi Gökhan Yüksel de, ‘Yerel İklim Değişikliği Planlarının Önemi ve Karşılaşılan Güçlükler’ başlığı altında bir konuşma gerçekleştirecek. Oturumda ayrıca MBB Encümen Üyesi belediye başkanları farklı temalarla yerel iklim eylemindeki uygulamaları ve karşılaşılan zorlukları ele alacak. Melek Mızrak Subaşı, Bilecik Belediye Başkanı: Yerel İklim Eyleminde Kadın Liderliği: Dönüşüm ve Adaptasyon, Zinnur Büyükgöz, Gebze Belediye Başkanı: Sanayi Yoğun Bir Şehirde En Yerel İklim Eylemi: Sıfır Atık, Oktay Yılmaz, Yıldırım Belediye Başkanı ‘Kentsel Dönüşüm ile İklim Değişikliğine Uyumun Desteklenmesi’ konularını ele alacak. Moderatörlüğünü Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. M. Cemil Arslan’ın üstleneceği oturum, iklim değişikliği ile mücadelede yerel yönetimlerin önemi ve sorumluluklarına vurgu yapmayı amaçlıyor. Oturum, yerel yönetimlerin yenilikçi çözümler ve dayanıklılık odaklı stratejilerle küresel iklim eylemine nasıl katkı sağlayabileceğini gözler önüne serecek.
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyesi: "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine ikinci gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Deniz Korkmaz, "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" ifadelerini kullandı. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 2. gününde devam ediyor. Sanık Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasının ardından mahkeme heyeti tarafından duruşmaya 45 dakikalık ara verilmişti. Verilen aranın ardından duruşma, tutuklu sanık Deniz Korkmaz’ın savunması ile devam ediyor. "Fırat Sarı bir gün beni aradı, elinde kaç tane curosurf var diye sordu" Savunma yapan tutuklu sanık Korkmaz, "Bir süre Bağcılar Sefa Hastanesi ve orası kapandıktan sonra bir süre sonra Reyap Hastanesi’nde ve A Hastanesi’nde çalıştım. Fırat Sarı bir gün beni aradı, elinde kaç tane curosurf var diye sordu, ben iki tane dedim ama o sırada hastanede kaç tane olduğunu sorduğunu zannettim. HTS kayıtlarıma bakılırsa ben zaten o saatte hastanede değil, evimdeydim. Fırat Sarı, benden elimdeki şişelerin raporlarını istemişti ben de ilettim. Herhangi bir ilaç alma durumum olmadı. Epikrizleri genelde Hasan’ın ve Sümeyye’nin yazdığını duydum. Doktorlar da yazıyordu" ifadelerini kullandı. "Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu" Savunmasına devam eden Korkmaz, "Reyap Hastanesi’nde şöyle bir sistem vardı. Çok yoğun olduğu için hemşireler hastalara bakmıyordu. Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu. Bu zihniyette olan insanların bunları yapması kaçınılmazdı. Bize daha az şişe kullanılırsa, daha çok para kazanırız bize de çok malzeme gelir diyorlardı. Hastaların yoğun bakım süreçlerinde malzemeden tasarruf etmeye çalışıyorlardı. Hastanedeki tüm aletler bozuktu. Bu insanları ben CİMER’e şikayet ettim" diye konuştu. "Fırat Sarı, benim üzerime şirket açtı" Savunmasında Fırat Sarı’nın kendi üzerine şirket açtığını belirten Korkmaz, "Fırat Sarı, benim üzerime şirket açtı. Evrakta benim adım gözüküyor ama şirket Fırat Sarı’nındı. Bu kadar büyük bir şey olduğunu ve Fırat Sarı’nın böyle biri olduğunu bilmiyordum. Ben de rahatsızdım şirketin benim üzerimde olmasından devretmek için Sarı’ya söylüyordum ama beni sürekli oyalıyordu. Bu durumdan rahatsız olmasam neden CİMER’e şikayette bulunayım?" dedi. Davanın görülmesine devam ediliyor.
İzmir IF Wedding Fashion İzmir’e görkemli açılış Avrupa’nın en büyük moda fuarlarından IF Wedding Fashion İzmir-Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, görkemli bir törenle kapılarını açtı. 18. kez düzenlenen, her geçen yıl daha da büyüyerek sektörün temsilcilerini ve önde gelen isimlerini buluşturan IF Wedding Fashion İzmir, 19-22 Kasım tarihlerinde Fuar İzmir’de misafirlerini ağırlayacak. Açılışa katılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Levent Yıldır, “IF Wedding Fashion İzmir-Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, rüştünü çoktan ispat etmiş bir organizasyon. İzmir’in sektörde öncü rolünün burada çok büyük bir etkisi var” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından Ege Giyim Sanayicileri Derneği partnerliğinde düzenlenen IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı; modanın ve gelinliğin başkenti İzmir’de 18. kez kapılarını açtı. Abiye, gelinlik, damatlık, aksesuar ile çocuk giyim ürünlerinin yer aldığı fuarın açılışına; İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ile eşi Ayşe Özgener, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Ege Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği Başkanı Burak Sertbaş, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri, İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Tezcan, moda sektörünün önemli isimleri ve yerli yabancı profesyoneller katıldı. Yıldır: İzmir’in bu ihracattaki payı yüzde 70 İzmir’in gelinlik ve abiye sektöründe çok önemli bir konumda olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır, “IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, rüştünü çoktan ispat etmiş bir organizasyon. İzmir’in sektörde öncü rolünün burada çok büyük bir etkisi var. Türkiye, Avrupa’nın en büyük gelinlik imalatçılarından biri. Sektörün çoğunluğu küçük ve orta büyüklükteki işletmelerden oluşuyor. Bunların yüzde 70’i İzmir’de faaliyet gösteriyor. Ülkemizde 1 milyar doların üzerinde gelinlik ihracatı yapılıyor. İzmir’in bu ihracattaki payı, yüzde 70. Hem de Fransa, İtalya ve İspanya gibi modada söz sahibi ülkelerle yarışıyor. Bu güçlü konum tabi ki İzmir’deki üreticiler sayesinde oluyor. Tarihi Kemeraltı çarşısındaki mağazalar, bizi Avrupa’ya bağlayan yolu gösteriyor. Hepsi çok kıymetli. Fuar da kentimizin sektördeki belirleyici konumunu, uluslararası rekabeti pekiştiriyor” diye konuştu. IF Wedding Fashion İzmir’den yeni bir yıldız adayı doğuyor Uluslararası moda dünyasının yönünü belirleyecek IF Wedding Fashion İzmir kapsamında bu yıl 15’incisi düzenlenen Gelinlik Tasarım Yarışması’nda finale kalan isimlerden ödül kazananlar, açılış günü düzenlenen defilede belli oldu. “Köklere Dönüş” temalı yarışmada derece alanlar, sektöre sağlam adımlarla giriş yapmanın yanı sıra özel ödüller de kazandı. Birinci olan tasarımcı Öztürk Yıkılmaz, ödülünü İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’den aldı. Tasarımcı 75 bin TL para ödülünün yanı sıra IF Wedding Fashion İzmir 2025’te Performans Defilesi hakkı kazandı. İkinci olan tasarımcı Habibe Çakır, 50 bin TL ödülünü Ege Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul’dan aldı. Üçüncü olan Eren Timoçin ise 25 bin TL ödülünü Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş’tan aldı. Ödül takdim eden isimler, sektörde tasarımın önemine vurgu yaparak desteklemeye devam edeceklerini ifade etti. Tasarımcı adaylarına, profesyonel hayatlarındaki ilk defilelerini sergileme olanağı tanıyan Gelinlik Tasarım Yarışması’nda geçen yıl ödül kazanan Sercan İzci’nin “Persephone” isimli “Performans Defilesi” de modacı, katılımcı ve ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Sektöre de katkı sağlayacak Almanya’dan İtalya’ya, İsveç’ten ABD’ye, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Rusya ve Türk Cumhuriyetlerine kadar birçok ülkeden profesyonel ziyaretçiler yer alacak. 2025 modasının sergileneceği, ünlü markaların ve genç yeteneklerin tasarımlarının yer aldığı renkli defilelere ev sahipliği yapacak fuar, iş birliği anlaşmaları ile sektöre ve ihracata da büyük katkı sağlayacak. Dünyaca ünlü modacı Fuar İzmir’de Ülkemizde de yayınlanan Amerika’nın ünlü reality şovlarından “Gelinliğe Evet De” programının yapımcı ve sunucusu dünyaca ünlü modacı Randy Fenoli de fuarda hem tasarımları ile hem de 15. Gelinlik Tasarım Yarışması’nda onur konuğu jüri üyesi olarak IF Wedding Fashion İzmir’de yer aldı.