SPOR - 27 Şubat 2024 Salı 12:25

Enis Destan: "Burada iz bırakıp sonrasında da Bundesliga’da oynamak istiyorum"

A
A
A
Enis Destan: "Burada iz bırakıp sonrasında da Bundesliga’da oynamak istiyorum"

Trabzonspor’un 21 yaşındaki forvet oyuncusu Enis Destan, Trabzonspor’la yeni kupalar kaldırmak, hedeflediği gol ve asist barajını tutturmak, Trabzonspor’da iz bırakıp sonrasında da Alman futbol ligi Bundesliga’da oynamak istediğini söyledi.

Trabzonspor’un genç forveti Enis Destan, bordo-mavili kulübün dergisine röportaj verdi. Trabzonspor’a transfer süreci ile ilgili konuşan Destan, "Altınordu’da iyi sezon geçiriyordum. O süreçte herkes gibi Avrupa’da oynama hayallerim vardı ve teklifler de gelmeye başlamıştı. Gelişmeleri ailemle, başkanımla ve hocalarımla sürekli konuşuyorduk. Tam o süreçte Trabzonspor’dan teklif geldi. Çok büyük bir kulüpten davet alırsanız ister istemez yönünüzü oraya çevirirsiniz. O sezon da Trabzonspor şampiyonluğa oynuyordu. Teklif geldikten sonra çok kısa sürede karar verdim. Geriye dönüp baktığımda doğru karar vermişim çünkü en doğru yerdeyim" dedi.

"İhtiyaç olduğunda çok kez stoper ve 6 numara da oynadım"

Küçük yaş gruplarında forvet oynadığını, Altınordu’ya da forvet olarak gittiğini belirten ancak oradaki ihtiyaçtan dolayı stoper pozisyonunda da oynadığını hatırlatan Destan, "Oradaki ihtiyaçtan dolayı stoper oynatmaya başladı beni hocam. Başarılı da oldum sanırım ki birkaç sezon öyle devam etti. Ama hocam ve başkanımla bunu hep tartıştım, forvette daha iyi olacağımı söylüyordum. Sezon başlamadan forvet oynuyor ama maçlar başlayınca ihtiyaçtan yine stopere geçiyor ve öyle devam ediyordum. En son U17’deyken sezon başında birkaç maçta yine forvet oynadım. Bu kez çok iyi performans gösterince nihayet istediğim mevkide kaldım. Ama A takıma yükseldikten sonra da, maçlarda öne geçtiğimizde ve yine ihtiyaç olduğunda çok kez stoper ve 6 numarada görev aldım. O mevkilere alışığım yani. Şimdi de ihtiyaç olunca savunmada elimden geleni yaparım. Ama en verimli olduğum yer tabii ki forvet" diye konuştu.

"Warta Poznan’da geçirdiğim süreç bana çok şey kattı"

Kiralık olarak gittiği Polonya’nın Warta Poznan takımında geçirdiği süreçle ilgili yaşadıklarıyla alakalı ise genç forvet, "İlk başta çok zorlandım ama sonrası mükemmeldi bence. Genç yaşımda bana çok şey öğretti. Psikolojik olarak adeta çöktüm. 2-3 ay çok kötüydü benim adıma ve her şeyi bırakacaktım neredeyse. Ama kulübün bakış açısı, ailem ve arkadaşlarımın yardımıyla bu süreci aştım ve sonrasında daha da güçlendim. O yaşta büyük bir tecrübe oldu o direnç ve artık hiçbir şekilde, hiçbir konuda pes etmem. Saha içi ve dışı fark etmez: Mücadele benim işim. Polonya’da yaşadıklarım hem fiziksel hem de mental açıdan bana çok şey kattı. Profesyonelliği daha iyi öğrendim. İstatistiksel olarak fazla bir şey yapamadım belki ama bence birçok açıdan büyük gelişim kaydederek geri döndüm" ifadelerini kullandı.

"Bundesliga’da oynamak istiyorum"

Enis Destan, gelecek ile ilgili hedeflerine de değinerek, "Kısa vadede çok hedeflerim var, onları başardıkça daha çok motive oluyorum ve bu beni yukarıya çekiyor. İlk etapta Trabzonspor’la yeni kupalar kaldırmak, hedeflediğim gol ve asist barajını tutturmak, bunları teker teker başarmak istiyorum. Trabzonspor’u, bu kulübü, bu camiayı çok seviyorum. Onun dışında Altınordu ve Bayern Münih’in maçlarını da merakla takip ediyorum. Burada iz bırakıp sonrasında da çok sevdiğim Bundesliga’da oynamak istiyorum" şeklinde konuştu.

"Hava toplarındaki kafa vuruşlarıma güveniyorum"

Mücadeleci bir oyuncu olduğunu anlatan ve hava toplarına ve kafa vuruşlarıma güvendiğini vurgulayan Destan, "Ama daha da gelişmem gerekiyor. Ekstra antrenmanlar önemli benim için. Sürat ve çabukluk çalışmalarına ağırlık veriyorum. Gol vuruşlarının yanı sıra bir forvet olarak duvar olmak, pasör olmak çok önemli. Antrenmanlar sonunda hocalarımla bunun analizini yapıyoruz. Ekranda izleyip neler yapıp neler yapmamam gerektiğini belirleyip ona göre çalıyorum" cümlelerine yer verdi.

"Topun oyunda kaldığı süreye değer verirdim"

Maç esnasında öne geçen veya puana ihtiyacı olan takımlardan bazılarının oyunu soğutmak ve zaman geçirmek için çok durduğunu bu yüzden de topun oyunda kaldığı sürenin kısaldığını dile getiren genç oyuncu, "Topun oyunda kaldığı süreye değer verirdim. Öne geçen veya puana ihtiyacı olan takımların bazıları oyunu soğutmak ve zaman geçirmek için çok duruyor, böylece topun oyunda kaldığı süre kısalıyor ve bu nedenle heyecan azalıyor. Nasıl bir uygulama olur bilmiyorum ama basketboldaki gibi süreleri durdurmak dahil buna bir çözüm bulunmasının futbol keyfini artıracağına inanıyorum" açıklamasında bulundu.

Gökmen Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyesi: "Sanıklar gıda takviyesi adı altında göz damlası satmışlar" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine ikinci gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Gündüz, sanık Hakan Doğukan Taşçı ile ilgili, "Gıda takviyesi adı altında göz damlası üretip eczanelere satıyordu" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına 2. gününde devam ediliyor. Savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Günerhan’ın ardından tutuklu sanık Hüseyin Gündüz duruşmada savunma yaptı. SGK’dan aldıkları ilaçları dışarda satmışlar Gündüz, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, "Dava dosyasında adı geçenlerden bir tek Hakan Doğukan Taşçı’yı tanıyorum. Ondan ilaç aldım. Bu ilaçları nasıl temin ettiğini bilmiyorum. Suç olduğunu bilsem almazdım. Hakan Doğukan’dan curosurf diye bir ilaç aldım. 600 TL’ye aldığım ilacı bin TL’ye, sosyal medyadan tanıdığım Reşat isimli birine sattım" dedi. Mahkeme başkanı, bu ilaçlardan kazandığı paranın miktarını sorması üzerine, "Kutu başı 400 lira ekleyerek, 50-60 kutu satıyorduk. Buna göre 24 bin lira para kazanmış olmamız gerekiyordu, ancak tam olarak hatırlamıyorum" ifadelerini kullandı. "Gıda takviyesi adı altında göz damlası üretip eczanelere satıyordu” Savcılık sorgusunda bu satışlardan 100 bin lira kazandığını söylediğinin sorulmasının ardından Gündüz, "İlk defa savcının karşısında çıkıyordum. O anda kaba taslak hesap söyledim" dedi. Gündüz, savunmasının devamında, "Hakan Doğukan Taşçı, gıda takviyesi adı altında göz damlası üretip eczanelere satıyordu. Bundan dolayı da satın aldığım ilaçları mümessilden geldiğini sanıyordum. Taşçı’ya ilaçların nereden geldiğini sormadım. Bu satışlar karşısında Taşçı’ya pay vermedim. Hakan Doğukan dışına kimseyi tanımıyorum" şeklinde savunma yaptı.
Kayseri Çopuroğlu; Kayseri üzerinden CHP’li belediyelere yüklendi AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu; TBMM’de gündem dışı yaptığı konuşmada Kayseri’yi tanıttı, CHP’li belediyelere yüklendi. AK Parti Kayseri Milletvekili Şaban Çopuroğlu, TBMM’de gündem dışı konuşma yaparak Kayseri’yi tanıttı. Çopuroğlu; "İnsan doğduğu şehri sever muhakkak, ancak sevmek için sadece orda doğmak yetmez. Tarihi olsun, iklimi olsun, insanları olsun birçok faktör onu etkiler. Bu sebepten olsa gerek Kayseri özel bir şehirdir tarihi bir şehirdir. Şehrin her tarafında tarihin izlerini görebilirsiniz. Öyle ki Cumhuriyet meydanımızda yürüme mesafesinde 5 farklı medeniyete ait eserleri ziyaret edebilirsiniz. Tüm bu eserler ile iç içe şehrin hemen yanı başında büyük bir yeşil alanımız var. 1 milyon 260 bin metrekare büyüklüğü ile Türkiye’nin en büyük millet bahçelerinden biri olan Recep Tayyip Erdoğan millet bahçemiz kadar olmasa da, hatırı sayılır bir yeşil alan şehrin tam kalbinde, sanki şehrin akciğeri olduğunu hissettirir. Aslında bir parktan öte bir lezzet durağıdır aynı zamanda. Tarihi, yeşili ve gerçek belediyeciliğin dokunuşlarını orada hissedersiniz. Harika bir atmosferdir. Aslında doğal bir yürüyüş parkurudur. Tarihin ve yeşilin iç içe olduğu meydan da ki ziyaretleriniz den yorulduysanız dinlenip bir demli çay içebileceğiniz birçok mekan var elbette" dedi. "Gönlü geniş, ikramı seven bir valimiz var" diyen Çopuroğlu; "Ancak benden söylemesi meydanın orta yerinde valilik binamız var. Gönlü geniş ikramı seven halk ile iç içe olan bir valimiz var. Şehir de sayısı 40’ı aşan ERVA projelerini hayata geçiren şehrin sevdiği Gökmen çiçek valimizle daha önce hiç tanışmasanız bile ona bir sürpriz yapıp uğrarsanız size makamda kahve ikram etmeden bırakmaz. Şehrin her yerinde bir hayır eseri görebilirsiniz tabi. Ancak bunlar sadece yüzyıllar önce yapılmış eski eserler olduğu gibi yeni eserleri de şehrine sevdalı insanların yaptırdığı binalar hiç dikkatinizden kaçmayacaktır. Talas yolu üzerinde büyük bir alanda kurulu 50 yılı aşkın geçmişi olan Erciyes Üniversitemizi şöyle bir gezdiğinizde yemyeşil bir kampüs ve hemen hemen tüm binalarının hayırseverler tarafından yapılmış olduğunu göreceksiniz. Tüm bu gayretler Erciyes üniversitesi ve hastanesi Kayseri’nin bir markası haline getirmiştir. Tabi şehrimizde sadece bir üniversite yok elbette. Şehrimizde tamı tamına 85 binden fazla öğrencisi olan tam 5 üniversite var. Öğrencilerimizin en yoğun olduğu ilçemiz Talas’ta yine AK Parti belediyeciliğini layıkıyla yapan belediye başkanımız Mustafa Yalçın var. İsraf etmeden kültür, sanat faaliyetlerine örnek olacak işlere imza atıyor. Kütüphane aldı başını gidiyor maşallah. Daha önce hiç Su Müzesi gezdiniz mi bilmiyorum ama Talas ilçemizde var. Belediye Başkanımızı arasanız güzel ev sahipliği yapar sizlere ayrıştırmadan" diye konuştu. AK Parti Kayseri milletvekili Çopuroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çok şükür Kayseri’de belediye başkanlarımız hem kendileri hem de personeli hiç boş durmazlar, çalışırlar, tatil bilmezler. Hep şehre ne katarımın peşindedirler. Tıpkı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu gibi. Allah nazarlardan saklasın "benim diyen" belediye başkanlarının yaptığı sosyal tesisleri toplasanız o sayıya ulaşamazsınız. Biraz önce bahsettiğim Mimar Sinan Parkı karşısında Kocasinan Belediyemiz var. 400 bin nüfuslu geniş coğrafyaya sahip bir belediye. Orası da işin ehli bir belediye başkanına emanet. Sayın Ahmet Çolakbayrakdar. Ben kendisini sakin güç olarak tarif etmek istiyorum. İlçenin tamamını karış karış bilir, her köşesine hizmet götürmek için çırpınır ama israf etmeden. Tabi tüm bunlar bir uyum kültürü için de yürütülüyor. Nörolog olmasına rağmen belediye başkanlığını tercih etmiş bir büyükşehir belediye başkanımız var. Dr. Memduh Büyükkılıç. Hem tecrübesi hem yaşı itibariyle diğer başkanlarımızın abiliğini yapan büyükşehir belediye başkanımız doktor olmasa bence sosyolog olurmuş. Hiçbir detayı atlamadan gönül almayı bilen kişiliğiyle tüm belediye başkanlarımızı kucaklar. Bu günlerde büyük bir bulvar açılışı üzerinde çalışıyor. Tabi belediyelerimiz çalışırken ticaret odamız, sanayi odamız OSB’lerimiz de boş durmuyorlar. Kayseri dış ticaret açığı değil fazlasını veren şehir. Tabiri caizse 1 ithal edip 3 ihraç ederek ekonomimize istihdama büyük katkı sağlıyor. Tüm yöneticilerimiz şehre ne yapabilirim ne katkı sağlayabilirim ne eser bırakabilirim diye çırpınıyor. Allah nazarlardan saklasın şehirdeki bu muhabbet tabi ki durup dururken olmuyor." "Tüm yöneticilerimizin ortaya koyduğu ufuk ile hep birlikte yeni hedeflere ulaşmaya gayret ediliyor" Şaban Çopuroğlu; "Buraya kadar şehrin bir fotoğrafını çektik. Ancak şimdi söyleyeceklerim tüm bunların özeti olsa gerek. Sözlerimin sonuna gelirken zaman zaman esprilere konu olsak da Kayserili ikramı sever ama israfı asla sevmez. İsraf demişken bu günlerde sıkça basında yer alan bazı belediyelerin milyonlarca lirayı sanatçılara ve teknik ekibe verdiğini duyuyor ve görüyoruz. Hep muhalefet soracak değil ya şimdi ben de size soruyorum bu kadar büyük harcama vicdanınızı sızlatmıyor mu. Madem konserleri illa ki yapacaksınız pazarlık etseydiniz, biraz ikram et deseydiniz bari. Vatandaşa hizmet olarak götürebileceğiniz o kadar iş varken neden bunlarla gündeme geliyorsunuz sorusunu sahada ben duyuyorum ki sizlere de ulaşıyordur sanırım. Benden söylemesi 5 yıl çabuk gelip geçer. İsraf etmeyin eser bırakmaya gayret edin. Sayın Cumhurbaşkanımız; "Millet belediye başkanlarına hizmet etsin diye oy verdi oysa hizmetten anladıkları eğlenceden öteye geçemiyor" diyor. Şimdi Hizmet üretmek için kaynağımız yok da diyemezsiniz, olurda kaynak yok derseniz vatandaş ne kadar inanır bilmem. Yaparsınız yapmazsınız sizin bileceğiniz bir şey ama pazarlık konusunu ihmal etmeyin bence de seçim de söz verdiklerinizi yapmak için kaynak oluşturursunuz. Benim ki bir tavsiye tabi. Size bir tek sorum var? 6 yıldır yönettiğiniz belediyeler var. Önünde hatıra fotoğrafı çektireceğiniz kaç eseriniz var?"
Ankara YRP Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: “Yasal kumar aslında yasa dışı olan kumarın da tetikçisi” Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, "Ülkemizde maalesef kumarın bir yasal olanı bir de yasa dışı olanı var. Tabii ki yasal kumar aslında yasa dışı olan kumarın da tetikçisi oluyor, reklamını yapıyor, yayıyor ve yaygınlaşmasına sebep oluyor. Devlet istediği takdirde, Bilgi Teknolojileri Kurumu üzerinden yasa dışı kumar operasyonlarını, sitelerin tamamını, çetelerin alayını bir gecede karanlığa gömebilir” dedi. Partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıç, “Ülkemiz adeta kriminallerin, suç dosyası kabarıkların, boyunu aşkın sabıkası olanların cirit attığı bir ülke haline gelmiş bulunmaktadır. Başta içişleri ve adalet bakanlarımız olmak üzere bütün kolluk kuvvetlerimizden ve görevi ülke güvenliğini sağlamak olanlardan Türkiye’nin sokaklarında güvenliği sağlamalarını istiyoruz. Boyundan büyük suç dosyası bulunanların sokaklarda aramızda dolaşmaya hakkı yoktur. Çocuklarımızı uyuşturucu, kumar, suç batağına sürüklemek üzere kurulan çetelerin liderlerinin ve mensuplarının aramızda özgür insanlar olarak dolaşmaya hakları yoktur” diye konuştu. “Türkiye’nin sağlık sisteminin yönetimleri bu yargılamalardan ayrı tutulması kabul edilemez” Çocuk ve bebeklerin öldürülmesine etki edenlere çete demenin hafif kaldığını ancak cinayet şebekesi olarak aldandırılabileceğini belirten Kılıç, “Yenidoğan cinayet şebekesi, onlarca çocuğumuzun kasıt ve ihmalle ölümüne yol açan, kuvözdeki bebeklerimizin ölümü üzerine gülücükler paylaşan, insanlığını irfanını, ahlakını vicdanını ve bütün kutsallarını yitirmiş bir cinayet şebekesi ile karşı karşıyayız. Suç örgütü lideri doktor olan bu cinayet şebekesiyle Türkiye apaçık bir zeminde yüzleşmek zorundadır. Cinayet şebekesinin örgüt şemasındaki yöneticileri yargılanırken eş zamanlı olarak Türkiye’nin sağlık sisteminin yönetimleri bu yargılamalardan ayrı tutulması kabul edilemez. Sağlık sistemini yönetenler de bu cinayet şebekesiyle birlikte sorumlulukları çerçevesinde yargılanmaya mahkumdur” ifadelerini kullandı. “Yasal kumar aslında yasa dışı olan kumarın da tetikçisi” Türkiye’de yasal kumarın yasa dışı kumara fırsat verdiğini aktaran Suat Kılıç, “Ülkemizde maalesef kumarın bir yasal olanı bir de yasa dışı olanı var. Tabii ki yasal kumar aslında yasa dışı olan kumarın da tetikçisi oluyor, reklamını yapıyor, yayıyor ve yaygınlaşmasına sebep oluyor. Devlet istediği takdirde, Bilgi Teknolojileri Kurumu üzerinden yasa dışı kumar operasyonlarını, sitelerin tamamını, çetelerin alayını bir gecede karanlığa gömebilir. Devletin elindeki imkanlar bunun için yeterlidir. BTK bunu yapmak için yeterlidir. Sosyal toplumsal olaylarda bile afet zamanlarında bile karartma yapabilen, interneti yavaşlatabilen, sosyal medya mecralarına erişimi durdurabilen devletimizin sanal bahis ve yasa dışı kumar çeteleri ve siteleriyle mücadelede eksik kalması kabul edilebilir bir şey değildir” açıklamasında bulundu.