Son Dakika
|
TEM otoyolunda okul servisi devrildi
Şile’de 51 öğrenci İBB’nin dağıttığı kumanyadan hastanelik oldu
Vadi İstanbul AVM’deki kanlı infazın soruşturması genişledi: 10 gözaltı daha
Büyükçekmece’de 42 yaşındaki adamın ölümüyle ilgili detaylar ortaya çıktı
Narin Güran cinayeti davasında ikinci duruşma yarın başlayacak
Kazakistan'da 72 kişinin bulunduğu yolcu uçağı düştü
MİT’ten PKK/KCK’ya Irak’ta operasyon
MİT'ten Irak'ta nokta operasyon: Fırat Serihan etkisiz hale getirildi
Balıkesir'de okul servisi ile Mercedes tır çarpıştı!
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında soruşturma başlatıldı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Sudan’s Artists Struggle Amid War and Displacement
TBMM Genel Kurulu’nda Devlet Memurları Kanununda değişiklik teklifi kabul edildi
Rusya’da Putin’in partisinin binası kundaklandı
180 kilo ağırlığındaki aşçıbaşıyı düştüğü yerden çıkarmak için seferber oldular
Öğretmenin Heimlich manevrası öğrenciyi kurtardı
Azerbaycan’da uçak kazasının ardından kurulan komisyondan "tıbbi yardım" talimatı
Kazakistan'daki uçak kazasında 38 kişi hayatını kaybetti
RTÜK Başkanı Şahin’den Narin cinayeti duruşmasına ilişkin açıklama
Atalay: “Adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak asgari ücret komisyonuna katılmayacağız”
Filli Boya’dan işçi kıyımı
TEKNOLOJİ
Enerjimiz Eşit Meslek Liseleri Projesi’nin kapanış toplantısı yapıldı
25 Aralık 2024 Çarşamba - 14:59:02
Enerji sektörüne nitelikli insan kaynağı kazandırılması ve fırsat eşitliğinin desteklenmesi amacıyla OEDAŞ ve EBRD iş birliği, ANKON Consulting danışmanlığında yürütülen ‘Enerjimiz Eşit Meslek Liseleri Projesi’nin kapanış toplantısı yapıldı. Proje kapsamında uygulama ili olarak seçilen Afyonkarahisar’daki 9 meslek lisesinde yaklaşık 300 öğrenciye ‘teknik’ ve ‘kişisel gelişim’ eğitimleri verilirken fırsat eşitliği alanında da farkındalık sağlandı. Projeyi değerlendiren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Kadın istihdamının dezavantajlı olduğu sektörümüzde fırsat eşitliği alanında farkındalık oluşturarak kız öğrencilerin enerji sektörüne bakışını değiştirmenin ve kadın teknisyen sayısını artırmanın toplum için önemli bir kazanç olacağına inanıyoruz” dedi. Elektrik dağıtım şirketi Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) iş birliği ve ANKON Consulting danışmanlığında 2023 yılında başlatılan ‘Enerjimiz Eşit Meslek Liseleri Projesi’nin kapanış toplantısı yapıldı. OEDAŞ Kurumsal İletişim Yöneticisi Esat Tayfur İnay, EBRD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Ekonomik Kapsayıcılık Ülke Lideri Özen Karaca Tümer ve ANKON Consulting Portfolyo Yöneticisi Ahu Yücesoy Kilianski’nin katılımıyla çevrim içi ortamda düzenlenen toplantıda projenin kazanımları hakkında bilgi verildi. “Fırsat eşitliği toplum için kazançtır” Projeyi değerlendiren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, kadın istihdamının dezavantajlı olduğu enerji sektöründe fırsat eşitliği oluşturmanın, bu alanda farkındalık oluşturmanın ve kadın teknisyen sayısını artırmanın yalnızca sektör değil, toplum için de kazanç olduğunu söyledi. Yalçın, “Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC) ve Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi İlkeleri (WEP’s) imzacısı bir şirket olarak hem şirketimiz içinde hem de dış paydaşlarımızla birlikte bu anlayışı hayata geçirmek için çalışıyoruz. Enerjimiz Eşit Meslek Liseleri Projesi de bu hedef doğrultusunda attığımız önemli bir adımdır. Projenin başarısında emeği geçen EBRD, ANKON Consulting, eğitime katılan okulların yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencilerine içtenlikle teşekkür ederim" dedi. “Hayal etmekten ve çalışmaktan asla vazgeçmeyin” Projeye katılan öğrencilere seslenerek kendisinin de üniversite eğitiminden önce meslek lisesinde okuduğunu belirten Yalçın şöyle devam etti; “Meslek lisesinde aldığım eğitim, bugün bulunduğum noktaya gelmemde önemli bir temel oluşturdu. Sizlerin de bugün kazandığınız bilgi ve becerilerin gelecekte büyük başarılara imza atmanıza imkan sağlayacağına yürekten inanıyorum. Hayal etmekten ve çalışmaktan asla vazgeçmeyin. Enerji sektörü, sizlerin katılımıyla çok daha güçlü ve yenilikçi bir hale gelecek.” “Enerji sektöründe kadının artan rolünü destekledik” ANKON Consulting Portfolyo Yöneticisi Ahu Yücesoy Kilianski, “OEDAŞ’la yürüttüğümüz bu projede amacımız, gençlerin enerji ve elektrik dağıtım sektörüne yönelik becerilerinin ve bu sektördeki istihdam imkanlarına erişimlerinin artırılması, bununla birlikte enerji sektöründe kadının artan rolünün desteklenmesiydi. Başarıyla tamamladığımız pilot eğitimler neticesinde 9 okulda yaklaşık 300 öğrenciye hem teknik hem sosyal beceri geliştirme başlıklarında eğitimler sağladık. Mevcut durum analizi de gerçekleştirerek kadınların enerji ve elektrik dağıtım sektöründe daha görünür olması için yapılması gereken çalışmaları belirlemiş olduk” diye konuştu. “Eğitimlere katılan öğrenciler iş hayatında öne çıkacak” EBRD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Ekonomik Kapsayıcılık Ülke Lideri Özen Karaca Tümer, “Bizim rolümüz burada özel sektör ve eğitim kurumlarını bir araya getirmek, eğitim kurumlarının mezun ettiği gençlerin özel sektörün ihtiyacı olan becerilerle donatılmasına destek olmaktır” dedi. Bu projeye finansman sağlamaktaki amaçlarının iş gücü piyasasını daha nitelikli ve çeşitli hâle getirmek olduğunu belirten Tümer, çeşitliliğin enerji ve elektrik dağıtım sektöründe daha fazla kadının temsil edilmesiyle sağlanacağını ifade etti. Tümer ayrıca, eğitimlerden faydalanan gençlerin bu sektörde yer alabilmek için gerekli becerilere daha fazla sahip olarak bir adım daha öne çıkacaklarını umduklarını ve bu projeyle bu amacı desteklemiş olduklarını söyledi. İlham veren hikayeler paylaşıldı Açılış konuşmalarının ardından projenin kazanımlarına yönelik bir sunum yapıldı. Etkinliğin devamında düzenlenen açık oturumda, projeye katılan öğrenciler şirket yetkililerine sorularını yöneltip sektör ve fırsat eşitliğine ilişkin bilgi aldı. Toplantıda ayrıca OEDAŞ’ta çalışan kadın mühendisler öğrencilere ilham veren hikayelerini anlattı. Yaklaşık 300 öğrenciye eğitim verildi Proje kapsamında uygulama ili olarak seçilen Afyonkarahisar’daki 9 meslek lisesinde yaklaşık 300 öğrenciye eğitim verildi. Teknik eğitimlerde elektrik sektöründe dağıtım hizmetleri, yatırım ve planlama, stok kontrol, sistem işletme ile coğrafi bilgi sistemleri ve kamulaştırma konuları ele alınırken kişisel gelişim eğitimleri ise fırsat eşitliği, sunum teknikleri, iletişim ve sürdürülebilirlik konularını içerdi. Ulusal ve uluslararası ödüllü proje Enerjimiz Eşit Meslek Liseleri Projesi, OEDAŞ’ın 2019 yılında başlattığı Enerjimiz Eşit Projesi kapsamında gerçekleştirildi. Kadınların iş hayatına ve enerji sektörüne kazandırılmasına katkı sunmayı amaçladığımız bu proje ile OEDAŞ’ın projenin başladığı yıl yüzde 28 seviyesinde olan ‘beyaz yaka’ kadın çalışan oranı yüzde 34’e yükseldi. Meslek liselerinde verilen son eğitimlerin yanı sıra pandemi döneminde sağlanan çevrim içi staj imkanlarıyla kız öğrencilerin mesleğe bakış açılarının değişmesine ve özgüven kazanmalarına katkı sağlandı. OEDAŞ, Enerjimiz Eşit projesi ile 2021 yılında EBRD’nin düzenlediği Sürdürülebilirlik Ödülleri’nde gümüş madalya alırken 2022 yılında T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar Ödül Töreni’nde Enerjide Örnek Şirket seçildi. 2023 yılında Kadın Dostu Markalar 2023 Farkındalık Ödülü ile Toplumsal Fayda Ödülleri’nde Jüri Özel Ödülü kazanıldı. Proje bu yıl da uluslararası bir ödül programı olan Best Business Awards’ta Eşitlik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Programı kategorisinde ödüle layık görüldü.
25 Aralık 2024 Çarşamba - 13:53
Teknolojinin yeni tehlikesi: Duygusal yapay zeka
Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, duygusal yapay zeka ile çocuk ve hasta bakıcılığı gibi işlerin robotlara bırakılabileceğini söyleyerek, “Yapay zeka yüklü cihazların farklı şekillerde yönetilmesiyle birtakım sorunlar da ortaya çıkabilecek” dedi. Duygusal yapay zeka tanımı ile işlerin farklı noktalara gidebileceğini söyleyen Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, “Yapay zeka özellikle son bir yıl içerisinde hayatımızı çok ciddi anlamda değiştirdi. Hayatımızın her köşesine dokundu. Yani bir yazı yazarken de, makale yazarken de ya da bir müzik yaparken de yapay zekayı kullanıyorduk. Bunlar kabul edilebilir görülüyordu ama tabii ki şu aşamada duygusal yapay zeka dediğimiz olayla birlikte haliyle işin seyri çok farklı bir yere doğru gidiyor. Duygusal yapay zeka nedir? Yapay zekanın bir insan gibi eğitilerek, yetiştirilerek diyelim o tepkileri vermesi sağlanmak suretiyle farklı iş alanlarına da girmesi anlamına geliyor. Özellikle duygusal yapay zekanın da ortaya çıkması ile birlikte hasta bakıcılar ya da bebek bakıcılığı, çocuk bakıcılığı gibi işleri de artık yapay zeka yüklü olan robotlara bırakmış olacağız. Tabii ki şu anda hala işin içinden çıkılabilmiş durumda değil. Mesela yapay zekayla üretilen bir takım verilerin telif hakları kime aittir? Ya da bununla ilgili hukuki boyut ne olacaktır? Bunların içinden henüz çıkmamışken, haliyle yapay zeka yüklü olan robotlara biz hasta bakıcılığı ya da çocuk bakıcılığı yaptırdığımız zaman burada ne tür sorunlarla karşılayacağımızı şu anda öngörmek çok zor. Ancak şöyle bir durum var; haliyle spekülasyon ya da farklı yönlendirmeye de müsait olduğu için yapay zeka yüklü cihazların farklı şekillerde yönetilmesiyle birtakım sorunlar da ortaya çıkabilecek” dedi. Topuzoğlu, yapay zeka alanında da millileşmenin önemli olduğunu söyleyerek, “Aslında biz hep şunu savunmuştuk; yapay zekayla birlikte birçok alanda çok daha iyi çözümler alabiliyoruz ama bunun farklı kişiler tarafından yönetilmesi mümkün olduğu için haliyle bir soru sorduğu zaman yanlış bilgilerin gelmesi ya da bir robotu biz iyi bir şekilde programlamış olsak bile bir açığının bulunarak hacklenmesi dolayısıyla farklı işler yaptırılması gibi durumlarla karşı karşıya kalabileceğiz, ki bu durumları içeren bir takım filmlerde daha şimdiden vizyona girmiş durumda. Her zaman söylediğimiz gibi, bizim yerli ve milli kendi çözümlerimize ihtiyacımız var. Nasıl ki bugüne kadar farklı alanlarda kendi cihazlarımızı üretebildiysek, kendi İHA’larımızı, SİHA’larımızı yapabildiysek, yapay zeka ve teknolojide de artık millileşmenin zamanı, ulusallaşmanın zamanı geldi diye düşünüyoruz. Eğer biz kontrolü kendi elimize almazsak daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalabileceğiz” ifadelerini kullandı.
25 Aralık 2024 Çarşamba - 13:46
Teknolojinin yeni tehlikesi: ‘Duygusal yapay zeka’
Bilişim Uzmanı Hakan Topuzoğlu, yüklenecek duygusal yapay zeka ile çocuk ve hasta bakıcılığı gibi işlerin robotlara bırakılabileceğini söyleyerek, “Yapay zeka yüklü cihazların farklı şekillerde yönetilmesiyle birtakım sorunlar da ortaya çıkabilecek” dedi. Duygusal yapay zeka tanımı ile işlerin farklı noktalara gidebileceğini söyleyen Hakan Topuzoğlu, “Yapay zeka özellikle son bir yıl içerisinde hayatımızı çok ciddi anlamda değiştirdi. Hayatımızın her köşesine dokundu. Yani bir yazı yazarken de makale yazarken de ya da bir müzik yaparken de yapay zekayı kullanıyorduk. Bunlar kabul edilebilir görülüyordu ama tabi ki şu aşamada duygusal yapay zeka dediğimiz olayla birlikte haliyle işin seyri çok farklı bir yere doğru gidiyor. Duygusal yapay zeka nedir? Yapay zekanın bir insan gibi eğitilerek yetiştirilerek diyelim o tepkileri vermesi sağlanmak suretiyle farklı iş alanlarına da girmesi anlamına geliyor. Özellikle duygusal yapay zekanın da ortaya çıkması ile birlikte hasta bakıcılar ya da bebek bakıcılığı, çocuk bakıcılığı gibi işleri de artık yapay zeka yüklü olan robotlara bırakmış olacağız. Tabi ki şu anda hala işin içinden çıkılabilmiş durumda değil. Mesela yapay zekayla üretilen bir takım verilerin telif hakları kime aittir? Ya da bununla ilgili hukuki boyut ne olacaktır? Bunların içinden henüz çıkmamışken, haliyle yapay zeka yüklü olan robotlara biz hasta bakıcılığı ya da çocuk bakıcılığı yaptırdığımız zaman burada ne tür sorunlarla karşılayacağımızı şu anda öngörmek çok zor. Ancak şöyle bir durum var; haliyle spekülasyon ya da farklı yönlendirmeye de müsait olduğu için yapay zeka yüklü cihazların farklı şekillerde yönetilmesiyle birtakım sorunlar da ortaya çıkabilecek” dedi. Topuzoğlu, yapay zeka alanında da millileşmenin önemli olduğunu söyleyerek, “Aslında biz hep şunu savunmuştuk; yapay zekayla birlikte birçok alanda çok daha iyi çözümler alabiliyoruz ama bunun farklı kişiler tarafından yönetilmesi mümkün olduğu için, haliyle bir soru sorduğu zaman yanlış bilgilerin gelmesi ya da bir robotu biz iyi bir şekilde programlamış olsak bile bir açığının bulunarak hacklenmesi dolayısıyla farklı işler yaptırılması gibi durumlarla karşı karşıya kalabileceğiz ki bu durumları içeren bir takım filmlerde daha şimdiden vizyona girmiş durumda. Her zaman söylediğimiz gibi, bizim yerli ve milli kendi çözümlerimize ihtiyacımız var. Nasıl ki bugüne kadar farklı alanlarda kendi cihazlarımızı üretebildiysek, kendi İHA’larımızı SİHA’larımızı yapabildiysek yapay zeka ve teknolojide de artık millileşmenin zamanı geldi diye, ulusallaşmanın zaman diye düşünüyoruz. Eğer biz kontrolü kendi elimize almazsak daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalabileceğiz” ifadelerini kullandı. (EK
25 Aralık 2024 Çarşamba - 12:19
KBÜ öğrencileri Türkiye’nin çip üretiminde bağımsızlık hedefliyor
Karabük Üniversitesi öğrencilerinin oluşan TEKNOFEST takımı Küp X, teknolojide dışa bağımlılığı azaltmak ve Türkiye’nin çip üretimindeki yerini güçlendirmek amacıyla yerli ve milli çip tasarımı üzerinde çalışıyor. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencilerinden Emre Çoban, Enes Toprak, Ülkü Karayakalı, Yakup Büyükkaya, Medine Çifci ve Elif Sena Dindar’dan oluşan Küp X ekibi, çip tasarımı ve mikroelektronik sistemler üzerine yoğunlaşarak, üniversitenin laboratuvar imkanlarından da faydalanıyor. Ekip, çiplerin enerji verimliliği, güvenlik altyapısı ve yüksek performans sunması için ileri mühendislik tekniklerini kullanıyor. Küp X’in projeleri, ülkenin dijital altyapısını güçlendirecek ve teknoloji dünyasında önemli bir yer edinmesine katkı sunacak potansiyele sahip. Ekip, çalışmalarını tamamladıktan sonra tasarladıkları çiplerin üretim süreçlerini de yerli imkanlarla gerçekleştirmeyi planlıyor. Karabük Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi ve Küp X Takımı kaptanı Emre Çoban, takımının çip tasarımı alanındaki başarılarını ve Teknofest’e katılım sürecini anlattı. 2021 yılında kurularak 4 yıl boyunca yarışmalara katıldıklarını, ilk yıl finale kalarak büyük bir başarıya imza attıklarını ve ikinci yılda ise üçüncülük ödülünü kazandıklarını belirten Çoban, elde ettikleri başarının takımı sürekli olarak geliştirdiğini ve yeniliklere açık hale getirdiğini vurguladı. TEKNOFEST sürecinin oldukça zorlu geçtiğini ifade eden Çoban, takım olarak önce kapsamlı araştırmalar yaptıklarını, ardından raporlar ve diğer teknik çalışmalarla yoğun bir tempo içinde ilerlediklerini belirterek, “TEKNOFEST’e gitmek biraz zorlu bir süreç. Çünkü bu festivalde raporlar ve diğer çalışmalar zorlayıcı olabiliyor. Bizim için şöyle bir süreç var: Öncelikle araştırmamızı yapıyoruz, ardından raporları okuyoruz. Raporları okuduktan sonra devam ediyoruz, ama geceleri sabahlayarak çalışıyoruz. Bu yüzden bizim için çok zorlu bir süreç. Biz TEKNOFEST’e gittiğimizde önce jüriye sunum yapıyoruz. Sunumda hocalara projeyi sunduktan sonra onlardan geri bildirimler alıyoruz. Geri bildirim aldıktan sonra onlarla iletişime geçerek projemizi daha da geliştirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Çip tasarımının önemine dikkat çeken Emre Çoban, bu teknolojilerin tüm cihazlarda kritik bir rol oynadığını aktararak şunları söyledi: “Bütün teknolojik cihazlarda çip bulunuyor. Ama bu çiplerin üretimi çok hassas ve çok zorlu bir süreç. Savunma sanayisinden tutun da telefon, televizyon, kamera, aklınıza gelebilecek bütün teknolojik cihazlarda çip bulunuyor. Ancak bu çiplerin belli başlı merkezleri var: Amerika, Çin, Japonya, Kore gibi ülkeler. Biz de bu alanda yeni gelişmeler yaparak, Türkiye adına güzel bir yerlere gelmeye çalışıyoruz.” Bu yılki hedeflerini de paylaşan Çoban, “Bizim bu seneki amacımız dereceye girmek. Bu üniversite için de bizim için de çok önemli bir süreç. Çünkü TEKNOFEST’te birinci olmak çok zorlu bir hedef ve sadece bir takıma ait bir şey. İnşallah birinci olacağız” dedi. Karabük Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi ve Küp X Takımı üyesi Yakup Büyükkaya, takımının TEKNOFEST yolundaki başarılarını ve hedeflerini paylaştı. Küp X Takımı, 2022 yılında dünya çapındaki bazı ülkelerin uyguladığı ambargolar ve kısıtlamalar üzerine bağımsız bir teknoloji altyapısı kurma kararı aldığını anlatan Büyükkaya, “Biz de tam bağımsız bir ülke inşası için, müreffeh yarınlar için ne yapabiliriz diye düşündük ve bu sebeple çalışmalarımıza başladık. Çalışmalarımız esnasında, uykusuz kaldığımız geceler, rapor yazarken kafamızın karıştığı süreçlerin içerisinden geçerek şu anki konumumuza geldik. Bu nedenle, bu sadece bir senelik başarının arkasında yatan emek değil, uykusuz geceler, azim, arkadaşlık ve dostluğun birleştiği çok güzel bir süreçtir. Bununla beraber, inşallah 90’lardan beri süregelen bir paradigma kırılması var, kablolu iletişimden kablosuz iletişime geçiş var. Bu paradigma kırılmasının öznesi olarak bizler, kablolu, büyük ve yüksek maliyetli sistemlerden ziyade düşük maliyetli, kolay entegrasyon gerektiren ve ücret konusunda da teknoloji ithalatı yerine ihracatı yapabileceğimiz sistemler üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca, ürettiğimiz bir çip mevcut. Gelecek zamanlarda, bu çip ile ülkemize katkı sağlamak istiyoruz” diye konuştu. Takım olarak özellikle batarya güç sistemlerinde büyük bir yenilik geliştirmeyi amaçladıklarını kaydeden Büyükkaya, “Bu batarya güç sistemlerinde herkesin bildiği gibi büyük komponentler kullanılıyor. Biz ise büyük komponentler yerine, tümleşik ve kolay entegrasyonu gerektiren bir çip tasarlamaktayız. Şuanda, ülkemizde halihazırda üretilmiş TÜBİTAK tarafından Çakıl projesi bulunuyor. Bu, 65 nanometrede çalışıyor TÜBİTAK laboratuvarlarında. Biz ise 90 nanometrede çalışıyoruz. Ayrık elemanları düşündüğümüzde, mikro düzeyde makro değişimi elde etmek için azimle çalışıyoruz. 90 nanometre ile elde ettiğimiz bu projeyle, ülkemizdeki tasarım ekosistemine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bizim gibi tasarım yapan mühendislerin gelişmesine yardımcı oluyoruz ki, gelecek zamanlarda ülkemizde yabancı yatırımları çekip, bir çip tasarım fabrikası kurduğumuzda, Tayvan’dan değil de Türkiye’den çip tedarik etme hevesindeyiz” dedi. Büyükkaya, ayrıca 10 yıl içinde yerli çip üretimini hayata geçirmeyi ve Türk mühendislerinin katkısıyla bu alanda öncü olmayı hedeflediklerini ve ülkenin savunma sanayisine katkı sağlama amacını yineledi.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
24 Aralık 2024 Salı- 11:16
Artvin’de elektrik arıza ekipleri zorlu kış şartlarına meydan okuyor
2
25 Aralık 2024 Çarşamba- 12:19
KBÜ öğrencileri Türkiye’nin çip üretiminde bağımsızlık hedefliyor
3
26 Mart 2018 Pazartesi- 14:48
GetContact kim beni rehberine nasıl kaydetmiş ! | GetContact Nedir, Ne İşe Yarar, Nasıl Kullanılır? (GetContact indir)
4
25 Aralık 2024 Çarşamba- 12:12
BARÜ’de 8. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı hazırlıkları başladı
5
06 Ağustos 2024 Salı- 12:37
Buldan balına bilimsel bakış
28 Kasım 2024 Perşembe - 10:24
Vazgeçilmez yemeklere bilimsel dokunuş: Patates, köfte ve pişi için en sağlıklı pişirme yöntemi araştırılacak
Hitit Üniversitesinde yürütülen proje çerçevesinde, Türkiye’nin favori lezzetleri olan patates kızartması, köfte ve pişi için en sağlıklı pişirme yöntemlerinin ve yağ seçeneklerinin belirlenmesi hedefleniyor. Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Kabak’ın yürütücülüğünü üstlendiği proje çerçevesinde patates, köfte ve pişi için en sağlıklı pişirme yöntemi araştırılacak. Proje, TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Makine ve İmalat Teknolojileri alanında ihtisaslaşan Hitit Üniversitesi bünyesinde yürütülecek proje ile farklı pişirme teknikleri ve farklı yağ çeşitleri kullanılarak hazırlanan patates kızartması, köfte ve pişi ürünlerinde oluşabilecek toksik maddelerin etkisi analiz edilecek. Proje yürütücüsü Prof. Dr. Bülent Kabak, Türkiye’de en çok tüketilen ürünler arasında ilk sıralarda yer alan patates kızartması, köfte ve pişi gibi gıdaların çocukların sağlığını tehdit eden unsurlar barındırabildiğini söyledi. Başlattıkları projede sevilen gıda ürünlerinin derin yağda kızartma, fırınlama ve ’airfryer’ pişirme teknikleri ile ayçiçeği yağı, zeytinyağı ve palm yağı çeşitlerinin kullanılacağını kaydeden Kabak, “Projemizde belirlendiğimiz pişirme teknikleri ve yağ çeşitleriyle gıdalar üzerinde oluşabilecek toksik maddeler üzerinde bir analiz yapmayı planlıyoruz. Bu maddeler arasında sağlık için risk oluşturabilecek unsurlar bulunuyor. Çocukların ve ergenlerin bu maddelere olan maruziyetini en aza indirmek için en uygun pişirme yöntemlerini ve yağ seçeneklerini belirleyeceğiz" dedi. "Projemiz ile en güvenli yöntemler bilimsel verilerle açıklığa kavuşturulacak" Çalışmanın hem tüketicilere hem de gıda sektörüne önemli katkı sağlayarak güvenli pişirme tekniklerini ve yağ çeşitlerini ortaya koyacağını belirten Kabak, “Ev tipi hazırlık şartlarından hazır dondurulmuş ürünlere kadar geniş bir yelpazede yapacağımız incelemelerle, tüketicinin aklındaki tüm soru işaretlerini gidermeyi planlıyoruz. Projemiz ile en güvenli yöntemler bilimsel verilerle açıklığa kavuşturulacak" diye konuştu. Hitit Üniversitesinin ihtisaslaşma alanı çerçevesinde yeni projeler geliştirmeye devam ettiklerini ifade eden Kabak, gelecekteki bilimsel çalışmalara kapı aralamak adına proje kapsamında doktora öğrencileri Eylem Odabaş, Nimo Hussein Yussuf ve Fatma Öznur Afacan’ın yer aldığını sözlerine ekledi.
28 Kasım 2024 Perşembe - 09:25
Başkan Akın, “Oyun oynayan değil, oyun kodlayan bir gençlik yetişecek”
BAÜN Mühendislik Fakültesi’nde gençlerle ile bir araya gelen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, başarıya ulaşmada en büyük etkenin planlı çalışma olduğunu belirtirken planlanmayan hiçbir işin sonunda başarı elde edilemeyeceğini söyledi. Başkan Akın, “Oyun oynayan değil, oyun kodlayan bir gençlik yetişecek” dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığı tarafından düzenlenen "İşte Mühendis" Endüstriyel Kariyer ve İstihdam Platformu” programına katıldı. Programa Başkan Akın’ın yanı sıra Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, BAÜN Mühendislik Fakültesi Dekanı Zafer Aslan, İş İnsanı Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, rektör yardımcıları, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. Gençlere planlı çalışmayla ilgili tavsiyeler de bulunan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, gençlerin hayallerinin kendisinin en büyük hedefi olduğunu söyledi. Gençlerin isteklerine, sorunlarına ve taleplerine çözümler geliştirmek için gece gündüz çalıştıklarını belirten Akın, sunacakları imkanlar ve projelerle gençlerin istihdamına ve geleceğine katkı sunmakta kararlı olduğunu belirtti. En büyük destekçimiz gençler Balıkesir’in dünyanın en güzel kenti olduğunu söyleyen Akın, kentin bu potansiyelini ortaya çıkarma yönündeki çalışmalarda en büyük destekçilerinin gençler olduğunu söyledi. Gençlerin doğru rol modeller ile buluşturularak hayatın içerisine entegre edilmesi gerektiğini ifade eden Akın, planlı ve programlı çalışmayla hedeflere kolay ulaşılabileceğini söyledi. Görevi devraldıklarında büyük bir plansızlıkla karşılaştıklarını söyleyen Akın, “Planlanmayan hiçbir işin sonunda başarı olmuyor. Onun için ilk olarak Balıkesir Planlama ve Kalkınma Ajansını kurduk ve bunu şirketleştirdik. 3.5 ay boyunca önümüzü görmek için planlama yaptık. Ortaya “Balıkesir, Türkiye’nin parlayan yıldızı olacaktır” çıktı.” diye konuştu. Burada partizanlık olmaz Gençlerden oluşan bir Yakın Çözüm Ekibi kurduklarına değinen Akın, “Gençlerimiz kapı kapı dolaşıp hanelerin sıkıntılarını, sorunlarını, taleplerini dinliyor ve sorunların çözüme kavuşmasına katkı sağlıyor. Gençlerin hayalleri benim hedefim. Aynı noktaya ilerlemek için mücadele ediyoruz ve birlikte başaracağız. Balıkesir milli birliğin ve beraberliğin sembolü. Burada ancak milli birlik ve beraberlik olur. Burada partizanlık olmaz; olamaz. Çünkü biz kuvayi milliyeciyiz. Burada tek hedefimiz birlik ve beraberlik içerisinde memleketimizi kalkındırmak.” dedi. Gençlere yeni istihdam alanları Balıkesir Ticaret Odası, Balıkesir Ticaret Borsası, Balıkesir Ziraat Odası, Sanayi Odası ile büyük bir sinerji içerisinde olduğunu ifade eden Akın, bu sinerjiyi enerjiye çevirmek için onlardan da destek aldıklarını belirtti. Hep beraber Balıkesir sanayisinin ihtiyaçlarını belirleyerek, bir öncelik sıralaması sonucunda, bölge sanayisinin karakterine uygun yetkinlikleri ve meslekleri belirleyeceklerini aktaran Akın, konuşmasına şöyle devam etti: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı” ve “Millî Eğitim Bakanlığı” sorumluluğundaki alanlarda, ilgili kurumlarla iş birliği sağlayarak sunacağımız eğitimler sonucunda kazandıracağımız mesleki yeterlilik belgeleri ile gençlere yeni istihdam alanları açarken, sanayimizin nitelikli iş gücü arayışına katkıda bulunacağız.” Yeni kalkınma modeli Sanayi sektöründe en büyük sıkıntının nitelikli iş gücü ve ara eleman sorunu olduğunu, bu konuyla ilgili de kolları sıvadıklarını belirten Akın, Balıkesir Sanayi Odası’yla bu soruna çözüm üretmek için birlikte çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi’yle iş birliği içerisinde yeni bir kalkınma modeli üzerinde çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Akın, “İş arayan ile işçi arayan arasında köprü görevini hemen üstlendik. Kariyer Merkezlerimizi açtık. Bunu da profesyonel olarak 20 ilçede hayata geçirdik. İhtiyaca göre vatandaşımızı iş sahibi yapmak için çalışıyoruz. “Yeni Ekonomi Mükemmeliyet Merkezi” oluşturarak metalden otomotive, elektrik ve elektronikten kimya ve petrol sektörüne kadar birçok farklı sektörde; alüminyum ve çelik kaynakçısından CNC programcısına, metal kesim operatöründen boyama operatörüne, betoncudan asansör montajcısına kadar birçok farklı meslekte bakanlık onaylı mesleki eğitim belgeleri edinilmesine imkân sağlayacağız.” dedi. Oyun oynayan değil oyunu kodlayan gençlik TECH 10 Teknoloji Eğitim Merkezlerini de bu sürecin bir parçası haline getirerek geleceğin mühendislerine kodlama eğitimlerinden donanım atölyelerine, dijital yetkinlik geliştirme faaliyetlerinden, kurumsal kapasite geliştirme programlarına kadar imkanları sunacaklarına vurgu yapan Akın, oyun oynayan değil oyunu kodlayan gençlik istediklerini söyledi. BALMEK kurslarını kırsala taşıdıklarını söyleyen Akın, ““Halkçı Belediyecilik” anlayışımıza uygun olarak Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Edindirme Kursları (BALMEK) il merkezi ve tüm ilçelerde sanayide kadın istihdamını artırmak amacıyla; su tesisat ustasından dijital çizime, oto kaporta ustasından balık ağı örme tamiri ve donanımına kadar birçok alanda “Ustalığa kadın eli değecek” sloganıyla kurslar açıyoruz. Balıkesir Sanat’ın inşaatı da bitmek üzere. Balıkesir Şehir Tiyatrosu kentimize hayırlı olsun. Balıkesir’i en iyi şekilde yönetmek için ekip arkadaşlarımla birlikte gece gündüz çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. Başkan Akın, “Balıkesir Büyükşehir Belediyesi olarak üniversitelerimizle, meslek odalarımızla, iş insanlarımızla, derneklerimizle iş birliği ve dayanışma içinde olarak gençlerimizin istihdamına ve geleceğine katkı sunmakta kararlıyız. Daha güçlü bir Balıkesir için hızla değişen yenilikçi dünyayı yakalamamız bir zorunluluk” dedi. Hayal edin Programda Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan da gençlere hem hayatta hem de iş dünyasında başarılı olmak için tavsiyeler de bulundu. Gençlere “Hayal kurmaktan vazgeçmeyin” diyen Doğan, her şeyin hayalle başladığını ve hayallerinin peşinden koşmanın başarıya ulaşmadaki en önemli şey olduğunu söyledi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 16:45
SBTÜ’den çağ atlatacak buluş
Türkiye’nin önde gelen devlet üniversitelerinden Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), önemli bir teknolojik buluşa imza attı. Bilkent Üniversitesi ile ortak yürütülen çalışmada geliştirilen bragg ızgara ile sağlık sektörünün yanı sıra veri aktarımında ve savunma sanayiinde yeni bir çağa geçiş yapılacak. 2018’de kurulan SBTÜ, yaptığı Ar-Ge çalışmaları ve buluşlarla dikkat çekiyor. Üniversite-sanayi iş birliğini ileri bir seviyeye taşıyan SBTÜ, bir teknolojik buluşa daha imza attı. Veri iletimi, savunma sanayiinde yer belirleme ve lazer gibi sistemlerde kullanılan ışığa hükmetmeyi başaran SBTÜ akademisyenleri, ışığın sonsuz gücünden faydalanmanın yollarını buldu. Bilkent Üniversitesi ile ortak yürütülen çalışmada geliştirilen bragg ızgara ile sağlık sektörünün yanı sıra veri aktarımında ve savunma sanayiinde yeni bir çağa geçiş yapılacak. Alzheimer hastalığının erken teşhisinde de kullanılabilecek bragg ızgara teknolojisinin lansman toplantısı yapıldı. SBTÜ senato salonundaki toplantıya SBTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul ile akademisyenler katıldı. Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Kurul Üyesi ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru, ‘Bir dalga kılavuzu, bir bragg ızgara üretim yöntemi ve yöntem ile elde edilen bir bragg ızgara’ adlı çalışmanın kullanım alanlarından bahsetti. “İnsanlık yararına bir buluş” Yaptığı çalışmalardan ötürü Doç. Dr. Tabaru’ya teşekkür belgesi veren Rektör Prof. Dr. Mehmet Kul, “Hocamızın yaptığı çalışmaların nihai sonucu bu patenti almaktı. Bu araştırmanın dünya çapında çok özgün olduğu, ilk defa yapıldığının kanıtı da bu patenttir. Timuçin hocam ve diğer arkadaşlarımız Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi’ndeki (UNAM) bilim adamları ile birlikte yaptıkları çalışmalar sonucunda patent başvurusunda bulundular. Bu patent onaylandı. Timuçin hocamıza ve katkı sağlayan bütün akademisyenlerimize teşekkür ediyoruz. İnsanlık yararına bir buluş. Alzheimer hastalığının erken teşhisinin yanı sıra diğer medikal alanlarda da kullanılabilecek önemli bir buluş. Yeni buluşların da önünü açacak bir çalışma” dedi. “Alzheimer hastalığının erken teşhisinde kullanılabilecek” Işığı kontrol ederek, hükmetmeyi keşfettiklerini ifade eden Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru, “Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi UNAM ile birlikte ortak yapılan çalışmanın ardından patent başvurumuzun sonucu için buradayız. Bu patentle biz aslında ışığın farklı alanlarda kontrolünü sağlayarak yani ışığa hükmederek; medikal alanlara, lazer sistemlerine, onlar dışında kuantum teknolojilerine doğru yönelecek, her biri insanlık yararına olan farklı sektörlerde kullanılabilecek bir parça ürettik. Yeni çağın fotonik entegre devrelere doğru yöneldiği bir durumda fotonik aygıtları geliştirebileceğiz. Bunun da bize yüksek hızlı haberleşme, kuantum teknolojilerine doğru yönelecek bir kapıyı açacağını düşünüyoruz. Buradan elde edilecek verilerle birlikte hem üniversitemize hem de insanlık yararına katkı sunacağız. Aynı zamanda Alzheimer hastalığının erken tespitine yönelik fiber optik sensörlerin üretimine başlamış bulunmaktayız. Sağlık Enstitüleri Kurumu tarafından bizim projemiz desteklendi. Burada ürettiğimiz malzemeleri orada biyoalgılama için de kullanacağız” ifadelerine yer verdi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 16:06
SBTÜ’den çağ atlatacak keşif
Türkiye’nin önde gelen devlet üniversitelerinden birisi olan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), önemli bir teknolojik buluşa imza attı. Işığa hükmederek medikal, savunma sanayi gibi birçok alanda kullanılabilecek Bragg Izgara geliştiren SBTÜ, ürünün patentini aldı. 2018 yılında imzalanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), yaptığı Ar-Ge çalışmaları ve buluşlar ile dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Üniversite-Sanayi işbirliğini ileri bir seviyeye taşıyan ve Savunma Sanayii’ne çok önemli hizmetler veren SBTÜ, bir teknolojik buluşa daha imza attı. Veri iletimi, savunma sanayiinde yer belirleme ve lazer gibi sistemlerde kullanılan ışığa hükmetmeyi başaran SBTÜ akademisyenleri, ışığın sonsuz gücünden faydalanmanın yollarını buldu. Bilkent Üniversitesi ile ortak yürütülen çalışma sonucu ortaya çıkarılan Bragg Izgara ile sağlık sektörünün yanı sıra veri aktarımında ve savunma sanayiinde yeni bir çağa geçiş yapılacak. Alzheimer hastalığının erken teşhisinde de kullanılabilecek Bragg Izgara teknolojisinin lansman toplantısı yapıldı. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversite Senato Salonu’da düzenlenen toplantıya SBTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, akademisyenler ve basın mensupları katıldı. Sisteme ilişkin bilgiler veren Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Kurul Üyesi ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi yönetim kurulu üyesi Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru, yapmış olduğu çalışmadan bahsetti. ‘Bir Dalga Kılavuzu, Bir Bragg Izgara Üretim Yöntemi ve yöntem ile elde edilen bir Bragg Izgara’ adlı çalışmanın kullanım alanlarından bahseden Tabaru, katılımcılara sunum yaptı. “İnsanlık yararına bir buluş” Yaptığı çalışmalardan ötürü Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru’ya teşekkür belgesi veren Rektör Prof. Dr. Mehmet Kul, “Hocamızın yaptığı çalışmaların nihai sonucu bu patenti almaktı. Bu araştırmanın dünya çapında çok özgün olduğu, ilk defa yapıldığının kanıtı da bu patenttir. Timuçin hocam ve diğer arkadaşlarımız Bilkent Üniversitesi Ulusal Nonoteknoloji Araştırma Merkezi’ndeki (UNAM) bilim insanları ile birlikte yaptıkları çalışmaları sonucunda patent başvurusunda bulundular. Bu patent onaylandı. Timuçin hocamıza ve katkı sağlayan bütün akademisyenlerimize teşekkür ediyoruz. İnsanlık yararına bir buluş. Alzheimer hastalığının erken teşhisinin yanı sıra diğer medikal alanlarda da kullanılabilecek önemli bir buluş. Yeni buluşların da önünü açacak bir çalışma” dedi. “Alzheimer hastalığının erken teşhisinde kullanılabilecek” Işığı kontrol ederek hükmetmeyi keşfettiklerini ifade eden Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Kurul Üyesi Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru, “Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversite ve Bilkent Üniversite UNAM ile birlikte ortak yapılan çalışmanın ardından patent başvurumuzun sonucu için buradayız. Bu patent ile biz aslında ışığın farklı alanlarda kontrolünü sağlayarak yani ışığa hükmederek; medikal alanlara, lazer sistemlerine, onlar dışında kuantum teknolojilerine doğru yönelecek, her biri insanlık yararına olan farklı sektörlerde kullanılabilecek bir parça ürettik. Yeni çağın fotonik entegre devrelere doğru yöneldiği bir durumda fotonik aygıtları geliştirebileceğiz. Bu da bizi yüksek hızlı haberleşme, kuantum teknolojilerine doğru yönelecek bir kapıyı açacağını düşünüyoruz. Buradan elde edilecek verilerle birlikte hem üniversitemize hem de insanlık yararına katkı sunacağız. Aynı zamanda Alzheimer hastalığının erken tespitine yönelik fiber optik sensörlerin üretimine başlamış bulunmaktayız. Sağlık Enstitüleri Kurumu tarafından bizim projemiz desteklendi. Burada ürettiğimiz malzemeleri orada biyoalgılama için de kullanacağız” ifadelerine yer verdi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 15:29
Geliştirdikleri robotla yarışmaya katılacaklar
Manisa’nın ilk ve tek çocuk derneği olan Geleceği Tasarlayan Gençler Derneği’nin takımı Lavender Robotics, geliştirdikleri robotla İtalya’da Manisa’yı temsil edecekler. Türkiye’yi temsil etmek için 30 bin dolara ihtiyacı olan takım üyeleri kendilerini destekleyecek sponsorlardan yardım beklediklerini söyledi. Manisa’da Geleceği Tasarlayan Gençler Derneği çatısı altında çalışmalarını yürüten ve yaklaşık bir yıl önce kurulan Lavender Robotics takımı, katıldığı yarışmalarda 8 ödül aldı. ‘Bilimin Ötesinde yolculuk’ projesi kapsamında çalışmalarını Salihli’nin Kabazlı Mahallesi’ndeki atölyede sürdüren Lavender Robotics takımı, geliştirdikleri robotla önce İstanbul’da, daha sonrada İtalya’da yarışmaya katılacak. “Bir yılda 8 ödül kazandık” Takım kaptanı Ada Kızıl, amaçlarının robotik ve sistem eğitimlerini ulaşamayan çocukları, ulaşmak olduğunu söyledi. Kızıl “Dezavantajlı çocukları bilim ve teknolojiyi ulaştırarak, onların hayallerine giden yolda potansiyellerini keşfetmelerine eğitimlerle yardımcı oluyoruz. Bizlerde bu alanda kendimizi geliştirip, takımla birlikte uluslararası robotik yarışmalara katılıyoruz. Türkiye’nin ve dünyanın en büyük teknoloji festivali Teknofest başta olmak üzere uluslararası yarışmalara katılıyoruz. Takım olarak uluslararası 8 tane ödül kazanırken, ülkemize ödül kazandıranlardan biri olduk” dedi. “Ülkemizi İtalya’da temsil edeceğiz” Takım kaptanlarından Ege Kızıl, Lavender Robotics’i 7 arkadaş ile birlikte “Hiçbir meraklı zihin geride bırakılmamalı” diyerek kurduklarını söyledi. Bugüne kadar birçok yarışmaya katıldıklarını anlatan Kızıl, “Kendi hayatımız boyunca robotik eğitiminin ayrıcalıklı bir zümreye ayrıldığını gördük. Katıldığımız tüm yarışmalara özel eğitim kurumları veya bazı kesimler katılıyordu. Düşündük ki neden bu konuda neden tutkulu olan ve kendini geliştirmek isteyen gençlerde bu eğitimlerden ücretsiz bir şekilde faydalanıp, kendilerini kanıtlamasınlar. Gerçekten amacımızın da başarıya ulaştığına inanıyoruz. Bir yıl gibi kısa bir sürede Amerika ve Türkiye’nin en büyük teknoloji festivali Teknofest’ten ödüller aldık. Toplamda bir yılda 8 ödül kazandık. Ülkemizi FTC Yunanistan Şampiyonasında hem robot tasarımı, hem de promod ödülünü getirdik. Şimdi önümüzdeki süreçte ülkemizi İtalya’da temsil edeceğiz. Ülkemizi ayrıca Amerika’da temsil etmek istiyoruz. İtalya’da ülkemizi en iyi şekilde temsil edebilmek için sponsorların desteğine ihtiyacımız var.” diye konuştu. “İtalya’daki yarışmada görev yapacak robotumuz hazır” İstanbul FTC ve İtalya FTC’deki yarışmalara katılacaklarını anlatan Takımın Mekanik Kaptanı Mert Yağmurlu, “Hazırlamış olduğumuz robot, İstanbul’daki yarışmaya katılacak, ayrıca İtalya’da ülkemizi temsil edecek. Katılacak olduğumuz yarışmalarda çok güçlü sponsor desteği olan rakiplerimiz var. Bizimde şuan güçlü desteğe ihtiyacımız var” derken, Takımın Mekanik Bölümü üyesi Ata Ömer Döner ise “FTC’de her farklı bir tema belirleniyor ve bu temaya özel projeler hazırlamanız gerekiyor. Farklı görevler veriliyor. Bu görevlere özel robot yapmanı gerekiyor. İtalya’daki yarışmada görev yapacak robotumuz hazır. Robotumuzla İtalya’da ödül almayı planlıyoruz” dedi. "Ülkemizi temsil edebilmek için 30 bin dolara ihtiyacımız var" Hayallerinin gerçekleştirilmesinde katkısı olan herkese teşekkür eden takımın Yazılım Kaptanı Yusuf Karamuk ise, “Önümüzdeki süreçte ülkemizi daha iyi temsil edebilmek için 30 bin dolara ihtiyaç var. Bu bütçeyi takım üyelerimizin yol, konaklama ve robotik malzemesi için kullanacağız” diye konuştu.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 14:31
Bu da ‘Dijital Vatan’
Kocaeli’de düzenlenen Dijital Vatan: Altyapısı, Zekası ve Güvenliği Çalıştayı’nda konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Keskin, “Daha önceden Mavi Vatan’a kulaklarımız aşina. Artık öyle bir dünyada yaşıyoruz ki her türlü tehdit ve tehlikeye açığız. Bu anlamda Dijital Vatan konusunun da altyapısı, zekası ve güvenliği önemli” dedi. GOSB TEKNOPARK tarafından Çayırova’da bulunan bir otelde ‘Dijital Vatan: Altyapısı, Zekası ve Güvenliği Çalıştayı’ düzenlendi. Toplumdaki ortak problemlere çözüm üretilmesi hedeflenen çalıştayda, alanında uzman katılımcılar yer aldı. Dijital Vatan konseptinin önemine değinen Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Keskin, çalıştaydan çıkacak sonuçların önemli bir rehber niteliği taşıyacağına değindi. GOSB TEKNOPARK Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Çemberci ise daha önce düzenledikleri çalıştaydaki raporların, politika yapıcılarının açıklamalarında ve resmi beyanlarında yer aldığının altını çizerek çalıştayın önemine değindi. “Çok etkin katılımcılarımız var, alanının uzmanları burada” Çalıştay ile ilgili bilgi veren GOSB TEKNOPARK Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Çemberci, “Bugün burada 7’nci çalıştayımızı gerçekleştiriyoruz. Alanının önemli problemlerini konuştuğumuz bir çalıştay yapıyoruz. Buradaki temel amacımız; teknopark firmalarıyla, sanayi firmalarının, üniversitelerin, üniversite öğrencilerinin, toplumun bütün katmanlarının bir araya gelerek ortak problemlere çözüm üretmesi ve bunun sözde kalmaması raporla tarihi bir belge niteliği taşıması ve literatürdeki yerini alması. ‘Dijital Vatan’ konsepti bizim uzun süredir üzerinde düşündüğümüz bir konseptti aslında. EvaICT’nin bize destek vermesi ile birlikte böyle bir çalıştay ortaya çıkarmış olduk. Burada Türkiye çapında ve uluslararası alanda çok etkin katılımcılarımız var, alanının uzmanları burada. Ve bu uzmanların bize problemlerin çözümüyle ilgili vereceği önerilerin bu problemlerin çözümüyle ilgili geliştirecekleri fikirlerin çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Bu çalıştayların diğer çalıştaylardan en önemli farkı bir akademik disiplin çerçevesinde yapılıyor olması. Akademik danışmanlarımız, konsept danışmanlarımız aynı zamanda bilimsel literatürü de dikkate alarak buradaki katılımcılarımızın ifadelerini bir bilimsel süzgeçten geçirerek kendi geliştirdikleri metotlarla ortaya çok eşsiz ve etkin raporlar çıkartıyorlar. Bu raporların Türkiye’deki politika yapıcıların, açıklamalarında ve resmi beyanlarında yer alıyor olması, çalıştay sonuç kısımlarının dikkate alınıyor olması ve politika yapıcıların bu konu hakkında irade beyan etmeleri bizi oldukça mutlu ediyor” dedi. “Dijital vatanın güven altına alınmasını irdeleyen bir çalıştay” EvaICT Bilgi ve İletişim Teknolojileri CEO’su Cihan Kaymaz, “Türkiye’nin dört bir tarafını fiber optik kablolarla bir iletişim kurmasıyla başlayan ve tüm yapıların altyapılarının bir bütün halinde çalışmasına biz ‘Dijital Vatan’ diyoruz. Dijital vatanın etkili bir şekilde çalışması, bunun üzerinde gelişen zekanın optimum noktaya çıkması ve buradaki zekamızın da korunması, güven altına alınmasını da aslında irdeleyen bir çalıştay gerçekleştirmekteyiz. Katılımcılara 10’a yakın sorulacak soru ile onların pratik hayatlarındaki yaşadıkları deneyimler, zorluklar, problemler ya da avantajları diğer sektörlerle paylaşmalarını sağlayıp, çıkan verilerin de Yıldız Teknik Üniversitesi’nin akademisyen hocaları vasıtasıyla bir akademik terminolojiyi oturtup siyaset yapıcıları ya da karar mercilerinin iradeleriyle bir varlık olarak sunmayı hedefliyoruz. Bu sayede de farkındalığını artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu. “Dijital dönüşüm ve teknolojiler çok önemli” Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Keskin ise, “Bugün çok önemli bir çalıştay gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar Gebze Organize Sanayi Bölgesi TEKNOPARK Genel Müdürümüz Murat Çemberci öncülüğünde birçok çalıştay gerçekleştirdik. Bu çalıştaylar üniversite sanayi iş birliği, üniversite iş dünyası işbirliğini gerçekleştirme ve sağlama noktasında çok önemli katkı sağlıyor. Dijital dönüşüm, dijital teknolojiler zaten çok önemli. Ama bugün dijital vatan konseptiyle bir çalıştayı gerçekleştiriyoruz ve burada da önemli katılımcılar, sektör temsilcileri var. Onlar, bilgi birikimlerini burada paylaşacaklar. Biz onları çok önemli bir sonuç raporu haline getirerek, kamuoyunda herkesin paylaşacağı bir hale dönüştüreceğiz. Hem sektör temsilcileri için iş dünyası için hem de kamu politika yapıcıları için çok önemli bir rehber niteliği taşıyacak bu raporlar. Daha önceden Mavi Vatan’a kulaklarımız aşina. Artık öyle bir dünyada yaşıyoruz ki her türlü tehdit ve tehlikeye açığız. Bu anlamda Dijital Vatan konusunun da altyapısı, zekası ve güvenliği önemli” şeklinde konuştu.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 13:16
Bilişimin kalbi bir kez daha Antalya’da atacak
Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent’in düzenlediği Akdeniz Bilişim Zirvesi 6 Aralık’ta 8’inci kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Zirve bilişim alanında sektörün liderlerini ve akademisyenlerini bir araya getirecek. Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent’in düzenlediği ve Akdeniz Bölgesi’nin en prestijli teknoloji etkinliklerin başında gelen 8. Akdeniz Bilişim Zirvesi, Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde 6 Aralık 2024 Cuma günü düzenlenecek. Zirve, bilişim teknolojileri, dijital dönüşüm, yapay zeka ve inovasyon alanlarında sektördeki liderleri ve akademisyenleri bir araya getirecek. Paneller, seminerler, atölye çalışmaları ve teknoloji gösterimlerinin yer alacağı etkinlikte katılımcılar, bilişim dünyasındaki en son gelişmeleri takip etme şansı bulacak. Etkinlik genç girişimcilere de özel oturumlar, iş ağları oluşturma fırsatları ve yatırımcılarla buluşma imkânı sunacak. Teknolojinin geleceği Antalya’da konuşulacak Bu yıl sekizincisi düzenlenecek olan Akdeniz Bilişim Zirvesi, teknoloji dünyasında önemli bir buluşma noktası olma özelliği taşıyor. Antalya Teknokent’in ev sahipliğinde gerçekleşecek olan etkinlik, dijitalleşmenin geleceği ve teknolojinin hayatımıza etkisi üzerine derinlemesine tartışmalar yapmayı amaçlıyor. Katılımcılar, paneller, seminerler ve uzman konuşmacıların tecrübeleriyle sektörün en güncel konuları hakkında bilgi sahibi olacak. Teknolojinin eğitimle buluştuğu bir platform Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, zirvenin önemine değinerek, "8. Akdeniz Bilişim Zirvesi, sadece teknolojinin değil, aynı zamanda eğitim ve araştırma dünyasının da önemli bir buluşma platformudur. Akdeniz Üniversitesi olarak, Antalya Teknokent ile güçlü bir iş birliği içindeyiz ve bu etkinlik, üniversite-sanayi iş birliklerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Teknolojinin eğitimle birleştiği bu zirve, genç girişimcilerimiz için büyük fırsatlar sunacak ve şehirdeki inovasyon ekosisteminin daha da güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Teknolojinin geleceğini şekillendiren bu etkinlikte yer almak hem akademik hem de sektörel anlamda çok kıymetli bir deneyim olacak" diye konuştu. Yenilikçi fikirlerin yükseldiği bir zirve Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz ise etkinlikle ilgili şunları ifade etti: "Antalya Teknokent olarak, bilişim teknolojileri ve dijital inovasyon alanındaki öncü etkinliklerden biri olan Akdeniz Bilişim Zirvesi’ni düzenlemekten gurur duyuyoruz. Antalya Teknokent olarak amacımız, sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de inovasyon ve teknolojinin gelişimine katkı sağlamaktır. Bu zirve, girişimciler, akademisyenler ve teknoloji profesyonelleri arasında iş birliklerini teşvik etmek için önemli bir fırsat sunuyor. Teknolojinin ve bilimsel düşüncenin buluştuğu bu platformda, geleceğin çözümlerine dair yenilikçi fikirler ortaya çıkacak. Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent, yalnızca teknoloji girişimcilerine değil, aynı zamanda akademik dünyaya da büyük katkı sağlamakta. Burada gerçekleştirilen projeler, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası alanda da ilgi görmektedir. Zirve, bu güçlü ekosistemi bir kez daha dünyaya tanıtacak ve Antalya’nın teknolojik anlamda gelişen lider şehirlerden biri olma yolundaki kararlılığını pekiştirecek."
27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:29
Türkiye’nin dayanıklılık sertifikasına sahip ilk bilgisayarı satışa çıktı
STD 810H sertifikasına sahip Türkiye’deki ilk bilgisayar olan AIO A900, çevresel şartlara karşı direnç göstererek uzun ömürlü ve kesintisiz bir deneyim sağlıyor. Casper, bireysel ve kurumsal kullanıcılara özel olarak geliştirdiği iki yeni all in one bilgisayarlarını satışa sundu. Intel’in en yeni nesil mobil ve desktop işlemcilerini destekleyen Casper Nirvana AIO A800 ve AIO A900 bilgisayarlar, üst düzey kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor. Yapay zeka desteğiyle kullanıcı davranışlarına göre optimize olan işlemciler, Nirvana AIO A800 ve AIO A900’e yoğun yük altında dahi görevleri akıllıca yönetme ve her aşamada en yüksek verimliliği sunma kabiliyeti kazandırıyor. Aynı zamanda MIL-STD 810H yüksek dayanıklılık belgesine sahip olan Türkiye’nin ilk Nirvana AIO A900 bilgisayarı, -21C soğuklukta 6 saat, 43C sıcaklıkta ise 3 gün boyunca tam performansta çalışabiliyor. Aynı zamanda 8.9m/s hızındaki silika toz taneciklerine karşı 140 mesh seviyesinde koruma sunan Nirvana AIO A900, en ince toz partiküllerinin bile iç bileşenlere ulaşmasını engelliyor ve uzun ömürlü bir kullanım sunuyor. Günlük kullanımda aşınma ve yıpranmaya karşı dirençli yapısı sayesinde, özellikle yoğun tempoda çalışan profesyoneller için güvenilir bir çözüm sunuyor. Tasarımıyla da dikkat çeken bilgisayarlar, sahip olduğu 13,5 mm inceliği ve üç kenarı çerçevesiz tasarımıyla daha geniş bir görüntüleme alanı ve minimalist bir görünüm sunuyor. Yapay zeka desteğiyle maksimum performans, düşük enerji tüketimi Intel’in 2024 yılında lanse ettiği ve ilk defa piyasaya çıkardığı yapay zeka destekli Meteor Lake Series 1 işlemci, Nirvana AIO A800 ve AIO A900’ün performansını ve verimliliğini kusursuz bir uyum içinde artırıyor. 3D performanslı hibrit mimarisiyle, iki çekirdekli mikro mimariyi tek bir işlemci yongasında birleştiren Series 1, içerisinde bulunan yapay zeka desteğiyle kullanıcı davranışlarına göre optimize olabiliyor. Bu sayede daha az güç tüketimi sağlayan Nirvana AIO A800 ve AIO A900, kullanıcılara oyun oynama, içerik oluşturma ve üretkenlik araçları kullanımında maksimum performans sunuyor. Aynı zamanda optimizasyon yeteneğiyle enerji verimliliği açısından da öne çıkan Nirvana AIO A800 ve AIO A900, kullanım alışkanlıklarına göre güç tüketimini azaltıyor. Yapay zeka desteğiyle, uzun süreli kullanımlarda enerji tasarrufu sağlayan bilgisayarlar hem bireysel kullanıcılar hem de kurumsal işletmeler için daha ekonomik ve çevre dostu bir deneyim sunuyor. Yapay zeka destekli işlemci haricinde, 45W gücündeki 13. Nesil RaptorLake H işlemciler de yapay zeka gerektirmeyen kullanımlar için üstün performans sunuyor. Fingerprint teknolojisiyle dijital veriler daha güvende Nirvana AIO A900, güvenlik ihtiyaçlarına yanıt veren gelişmiş özellikleriyle öne çıkıyor. Fingerprint özelliği ile kullanıcılara üst düzey güvenlik sunan Nirvana AIO A900, parmak izi sensörü sayesinde dosyaları ve kişisel bilgileri her zaman koruma altına alıyor. Kullanıcıların cihazlarına hızlı ve güvenli bir şekilde erişmesini sağlayan bu teknoloji, parmak izine dayalı güvenlik katmanı ile yetkisiz kişilerin izinsiz erişim riskini ortadan kaldırıyor. Hem kurumsal hem de kişisel verilerin güvenliği için etkin çözümler sağlayan Nirvana AIO A900, dijital güvenliği konusunda kullanıcılara yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Ev ve ofislerde konfor Nirvana AIO A800 ve AIO A900, tüm bileşenleri tek bir ünite içerisinde toplayan yapısıyla ev ve ofiste düzeni sağlamak için ideal bir tercih olarak öne çıkıyor. Siyah ve beyaz renk seçenekleriyle her ortama uyum sağlayan bilgisayarlar hem estetik hem de işlevsellik arayan kullanıcıların beklentilerini karşılıyor. 90 değiştirilebilir ekran açısı ve ayarlanabilir standıyla, kullanıcıların en ideal duruş pozisyonunu belirlemesine imkan tanıyan bilgisayarlar, ergonomik tasarımıyla uzun süreli kullanımlarda konfor sağlıyor. Bu sayede kullanıcılar, film izlerken, oyun oynarken veya projelerini oluştururken dilediği şekilde bilgisayarlarını kullanmaya devam edebiliyor. Üstelik 250 NIT ve IPS özellikleriyle daha parlak bir ekran deneyimi sunan bilgisayarlar, kullanıcıların tüm görevlerinde üst düzey bir görüntü deneyimi elde etmesini sağlıyor. Sürdürülebilir teknolojiyle geleceği şekillendirin Casper’ın yeni Nirvana AIO A800 ve AIO A900 modelleri, yüksek performansının yanı sıra enerji verimliliği sunuyor. Özel tasarlanmış adaptörü ve anakartı sayesinde minimum enerji tüketimi ile maksimum verimlilik sunan yeni modeller, aynı zamanda işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine de katkıda bulunuyor. Enerji tasarrufundaki başarısını, dünya genelinde enerji verimli ürünler için belirlenen Energystar 8.0 sertifikası ile kanıtlıyor. Çevre dostu yapısı ve güçlü performans özellikleriyle dikkat çeken Nirvana AIO A800 ve AIO A900, geleceğin bilgisayar teknolojisini bugüne taşıyor. Şimdiye kadarki en güvenli Windows Windows 11 Pro ön yüklü olarak satışa sunulan Nirvana AIO A800 ve AIO A900, bugüne kadarki en güvenli işletim sistemini sunuyor. Özellikle günümüzde hibrit çalışmanın getirdiği her an her yerden çalışma, internete bağlanma ve veri paylaşma gibi durumlar için “Zero Trust” ilkesini benimseyen Windows 11 Pro, kritik bir güvenlik katmanı sağlıyor. Zero Trust ilkesi ile kimlik doğrulaması, yetkilendirme, dosya erişimi veya sınırlandırması mümkün olurken, siber tehditlere karşı veri güvenliği uçtan uca koruma yöntemi ile en üst düzeyde tutuluyor. Bu sayede kişi ve kurumlar gizli verilerini rahatlıkla koruma altında tutabiliyor. Kullanıcı memnuniyetini önemseyen Casper, ücretsiz sunduğu Windows 11 Pro’nun yanı sıra bilgisayarların yanında Casper klavye ve mouse da hediye olarak veriyor.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 10:57
Hamsi atıklarıyla gül yetiştirildi: Hamsi gülü
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü, geliştirdiği proje ile hamsi atıklarını kullanarak topraksız tarımda gül yetiştirdi. ’Kesme Süs Bitkileri Yetiştiriciliğinde Hamsi Atık Hidrolizatlarının Biyoaktivatör Olarak Kullanılması’ isimli TÜBİTAK projesi yapan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü, balık atıklarını tarımsal üretimde kullanmak amacıyla 2 yıl önce çalışmalara başladı. Projede balık atıkları işletmelerden temin edildi. Daha sonra kimyasal süreçlerle bu balık atıkları aminoasitlere dönüştürüldü. Dönüştürülen bu aminoasitler kullanılarak gül yetiştirildi. "Bitki besleme ürünü olarak değerlendirerek katma değer sağlamış olduk" Proje hakkında bilgi veren Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü, "Projemiz, TÜBİTAK destekli bir projedir. Hamsi atıklarından günümüzde biyoaktivatör veya biyostimülant olarak tabir edilen ürün geliştirdik ve bu ürünü şu an kesme çiçek olarak kullanılan ve topraksız tarımda Hindistan cevizi torfunda yetiştirilen güllere uygulayarak büyüme parametreleri üzerine etkisini belirliyoruz. Projenin 3. yılındayız. Her yıl düzenli olarak güller hasat edilmekte ve geliştirilen ürünün etkisi incelenmektedir. Aslında balıklar bitkilerde gübre olarak, bitkileri beslemek için eski tarihlerden itibaren kullanılıyor. Ancak biz günümüzde hem yöresel hem lokal bir ürün olan hamsi atıklarını işledik. Bunları da yeni teknolojilerle birleştirerek bitkilerin gübrelemede destek olması amacıyla bir ürün geliştirdik. Türkiye’de avcılıkla balık üretimi en fazla hamsi balığında olmaktadır. Biz de Karadeniz Bölgesi’nde olduğumuz için bu balık atıklarının yeteri kadar bertaraf edilemediğin gördük. Aslında balık atıkları balık unu, balık yağı gibi farklı ürünlere işleniyor, biz bu ürünlerin yanı sıra bitki besleme ürünü olarak değerlendirerek katma değer sağlamış olduk. Bunu ilk olarak güllerde denedik. Farklı bitki türlerinde de deneyerek bitkilerin nasıl geliştiğini gözlemliyoruz. Test ve analizler sonrasında yakın zamanda ticari ürüne dönüştürmeyi hedefliyoruz. Projenin ilk çıkış noktası aslında hamsi atıklarının yeteri kadar bertaraf edilemediğini ve bu atıkların çevreye olumsuz etkisini gördük. Bu amaçla Ordu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Koray Korkmaz ile birlikte balık atıklarını nasıl tarımsal üretimde kullanabiliriz diye yola çıktık. Balık atıklarını ticari işletmelerden temin ederek laboratuvarda farklı işlemlerle aminoasitlere dönüştürüyoruz. Deneme seramızda şu an güllere uyguluyoruz" dedi. Hamsinin işlenmesi sırasında yüzde 55 ile 60 arasında atık meydana geliyor Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden alınan bilgiye göre, Türkiye’de avcılık ile balık üretiminin yüzde 60-70’ini hamsi oluşturuyor. Hamsi işlenmesi sırasında yüzde 55-60 oranında atık meydana geliyor. Bu atıkların kötü yönetimi su, toprak ve atmosferin kirlenmesine yol açarak insan sağlığı üzerinde ciddi problemlere sebep oluyor. Proje kapsamında hamsi atıklarından elde edilen biyogübreler dünyada ticareti en çok yapılan süs bitkisi olan gülde biyogübre olarak kullanımı araştırıldı. Biyogübreler topraksız tarımda yetiştirilen ve kesme çiçek olarak kullanılan güllerde uygulandı. Hamsi atıklarından elde edilen biyogübreler şu an başta gül olmak üzere, domates ve çim yetiştiriciliğinde uygulanmakta bitki gelişimini ve verimi arttırdığı yapılan analizlerle tespit edildi. Testlerin bitmesinden sonra biyogübrenin ticarileşmesi ve tarımsal üretimde kullanılması bekleniyor.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 09:38
Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin 100. yıl dönümü
Eskişehir Salih Zeki Anadolu Lisesinde ‘Rumuz: Ertuğrul’ Projesi kapsamında Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin 100. yıl dönümü anısına 100 kelimeden oluşan bir sözlük tasarlandı. İçinde bulunduğumuz 2024 yılı, Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin 100. yıl dönümü. Hayatını Türk dünyası birliğine adayan Gaspıralı İsmail Bey’in çıkardığı ve geniş bir yayın ağına sahip Tercüman Gazetesi’nde Japonlara ve Japonya’ya dair haber ve yazılardan 100. yıla ithafen 100 kelime seçildi. Kelimelerin seçiminde hem Gaspıralı İsmail Bey’in kullandığı dil hakkında fikir vermesi, hem de Japonlar ve Japonya hakkında bilgi vermesine dikkat edildi. Salih Zeki Anadolu Lisesi öğrencisi Miray Nur Yılmaz’ın Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Feride Turan danışmanlığında hazırladığı sözlükte, Japonya’nın Tercüman’da yayınlanan Osmanlıca bir haritası da bulunuyor. ‘Rumuz: Ertuğrul’ projesinin hayata geçmesinde katkı ve destek sağlayan Okul Müdürü İbrahim Çambel, sözlüğün yayımlanmasını sağladı ve okul resmî haberinde "Bu sözlük, Türk dünyasının sesi Gaspıralı İsmail Bey’in gözüyle Japonya’ya dostça bir bakıştır ve Türkiye ile Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılına bir armağandır. Türk-Japon dostluğunun başlangıcı ve sembolü olması nedeniyle proje, adını ‘Ertuğrul Fırkateyni’nden almıştır. Bu kapsamda öğretmen Feride Turan’ın öğrencileri Miray Nur Yılmaz ve Eda Özdamar ile birlikte yaptığı bir bilimsel araştırma da ‘14. Uluslararası Akademik Araştırmalar Kongresi’ne kabul edilmiştir. ‘Türk Dünyasının Sesi Olan Tercüman Gazetesi’ne Göre Büyük Ülke Nasıl Olunur? Japonya Örneği’ başlıklı bildirinin tam metni de kongre kitabında yayınlanmıştır. Hem Türk dünyası ile Japonya’nın dostluk tarihine yeni bulgular kazandıran hem de Gaspıralı İsmail Bey’i ve çıkardığı Tercüman Gazetesi’ni öğrencilerin gündemine taşıyan öğretmen Feride Turan, bilhassa Eskişehir tarihine dair şehrin hafızasını tazeleyen; kent kimliğinin unutulmuş değerlerini ve kayıp parçalarını bulan araştırmalarıyla dikkat çekmektedir" dedi.
26 Kasım 2024 Salı - 15:15
Dünya Robot Olimpiyatları başlıyor
İzmir’de 90 ülkeden 3 bin 500 çocuk ve genci ağırlayacak Dünya Robot Olimpiyatları (World Robot Olympiad-WRO) için geri sayım başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve Bilim Kahramanları Derneği iş birliğiyle 28 Kasım’da Fuar İzmir’de başlayacak Dünya Robot Olimpiyatı finali, 30 Kasım’a kadar devam edecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, İzmirlileri etkinliğe davet ederek, “28-30 Kasım’da bu etkinliği ziyaret edin. Genç arkadaşlarımızın projelerini dinleyin ve bunun dalga dalga ülkeye yayılması konusunda destek verin” dedi. Dünya Robot Olimpiyatı 2024 Türkiye Uluslararası Finali için sayılı günler kaldı. Dünyanın dört bir yanından bilim ve robotiğe meraklı çocuklar ve gençleri İzmir’de buluşturacak WRO 2024 Türkiye Uluslararası Finali’nde, katılımcılar, robotik teknolojilerle ilgili bilgilerini genişletirken aynı zamanda farklı yerlerden gelen yaşıtlarıyla tanışıp fikir alışverişinde bulunacak. 28 - 30 Kasım tarihleri arasında Fuar İzmir’de yapılacak, 90 ülkeden, 562 takım, 3 bin 500 katılımcıyı ağırlayacak WRO 2024 Türkiye Uluslararası Finali öncesinde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya; İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir, Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatma Bezek, World Robot Olympiad Association Genel Sekreteri Claus Ditlev Christensen, İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve basın temsilcileri katıldı. Tezcan: "Bu fırsat dalgasını kaçırmayalım" İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, teknolojinin dünyayı, hatta İzmir’i ve Türkiye’yi daha iyi bir yer yapmak için en önemli etkenlerden biri olduğunu söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını aktaran Tezcan, “2019 yılından beri, bu göreve atanana kadar geçen sürede bir düşünce kuruluşunda ekonomik program, kalkınma programı ile ilgili bir takım politika önerileri geliştiriyordum. Bizimki gibi gelişmekte olan bir ülkenin kalkınmasındaki en önemli etkenlerden biri, teknolojiyi hızla kendi ekonomi mekanizmasına adapte etmek ve sıçrayarak kalkınmayı denemek olmalı. Bunu değişik dönemlerde, değişik ülkeler gerçekleştirmiş. Şimdi bir ekonomistin, Schumpeter’in teorisine bağlı olarak söylemek gerekirse altıncı fırsat dalgasının başındayız. 2020’lerin başında başlayan ama pandemi nedeniyle biraz ertelenmek zorunda kalan dijital ve yeşil teknolojilere odaklanmış altıncı fırsat dalgasının en başından yakalama imkanına sahip durumdayız. Eğer bu defa Türkiye bu fırsat dalgasını bu iki teknolojinin üretilmesi, her yerde kullanılmasına adapte edebilirse biz de küresel ekonomi içindeki rolümüzü ve payımızı önemli ölçüde değiştirebilir, geliştirebiliriz. Bunun yapılabilmesi için küresel rekabetçilikteki rolümüzün hızla gelişmesi lazım. Bu da bilim, veri ve yenilikçilik politikasının tam anlamıyla anlaşılması, tüm ekonomik mekanizmanın da bu teknolojilerle yoğrulmasıyla mümkün. Bunu son 6 yıldır mümkün görüyorum, her yerde önermeye gayret ediyorum. Yeni görevimde de belediyenin faaliyetlerinde aynı çabayı gösteriyorum, devam da edeceğim. Hem belediye hem şahsım adına böyle bir etkinliğin İzmir’de olması, belediyemizin ve İZFAŞ’ın katkı veriyor olmasından çok gurur duyuyorum. Umarım buna benzer çabalar devam eder ve ülkemiz de teknolojiyi üreten ve mümkünse ihraç eden ülke konumuna gelir. Lütfen 28-30 Kasım’da bu etkinliği ziyaret edin. Genç arkadaşlarımızın projelerini dinleyin ve bunun dalga dalga ülkeye yayılması konusunda destek verin” dedi. Demir: "Her çocuk mucit doğar" Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir, “Çok heyecanlıyız. Biz ’her çocuk mucit doğar’ diyoruz. Çocuklarımız, öğrencilerimiz geleceğimizdir. Bütün yatırımlarımız onlar için. Bu çalışmalarımızdan birisi de WRO. İzmir’de unutulmaz bir deneyim yaşamaları için hazırlandık. Bu etkinlik hem ülkemizin, hem güzel İzmir’imizin tanıtımı için fırsat oldu. Lütfen etkinliğe gelin, çocukların projelerini dinleyin. Robot maçlarını izleyin. Çocukların yüzlerindeki heyecanı, öğrenme ve paylaşma isteğini görün. İyi ki varsınız, iyi ki geleceksiniz” diye konuştu. Christensen: "Unutulmaz bir deneyim için zemin hazırlandı" WRO’nun temel amacının gençlerin problem çözme becerileri ve geleceğin inşasında kullanacakları teknik becerileri geliştirmelerine katkı sunmak olduğunu belirten World Robot Olympiad Association Genel Sekreteri Claus Ditlev Christensen, “Günümüzde yenilikler olağanüstü hızla ilerliyor. Yapay zeka, teknoloji hayatımızı, çalışma şekillerimizi ve problem çözme yöntemlerimizi yeniden şekillendiriyor. Gençlerin teknolojiyi korkulacak bir şey olarak değil, dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilmek için bir araç olarak görmelerini istiyoruz. İzmir’in desteğiyle sadece WRO’yu Türkiye’ye getirmekle kalmadık, aynı zamanda tüm dünyadan gençlere ulaşabilme fırsatı elde ettik. İzmir’in misafirperverliği, inovasyon ve eğitime olan bağlılığı ile unutulmaz bir deneyim için zemin hazırlandı. Birlikte sadece robotlar inşa etmiyoruz aynı zamanda yarının zorluklarıyla, yaratıcılık, iş birliği ve güvenle başa çıkmaya hazır bir nesil inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bezek: "İzmir’e çok etki ediyor" İzmir’in ev sahipliği sürecini anlatan Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatma Bezek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne böyle bir etkinliği Türkiye’ye getirmemizi sağladığı için çok teşekkür ediyorum, İZFAŞ’a, bize yıllardır inandığı için, derneğimizi 2015’ten beri destekliyor. İzmir’de WRO’nun ulusal etkinliğini düzenliyoruz ve İzmir’e çok etki ediyor. WRO takımlarının çoğu bu bölgeden. Böyle bir desteğin topluma da etkisini çok iyi görüyoruz. Bu desteğin devamını diliyoruz” dedi. Cumalıoğlu: "İzmir her birinin gençlik anılarında önemli bir yer tutacak" İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, “Bu etkinlik sadece İzmir için değil, aynı zamanda ülkemiz için de çok önemli bir tanıtım fırsatı sunuyor. İnanıyorum ki dünyanın dört bir yanından gelecek gençler, hayal güçleri ve yaratıcılıklarıyla gezegenimizin geleceğine ışık tutacak, ilham verecekler. Güzel İzmir her birinin gençlik anılarında önemli bir yer tutacak” şeklinde konuştu. Yarışacak takımın projesi hakkında bilgi aldılar Basın toplantısının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan ve davetliler Dünya Robot Olimpiyatı 2024 Türkiye Uluslararası Finali’ne katılarak Robomision Senior kategorisinde yarışacak Özel Çakabey Okulları’ndan Artifusion takımının projesini inceledi ve öğrencilerden proje hakkında bilgi aldı. “EARTH ALLIES” teması altında düzenlenecek Bu yıl “EARTH ALLIES” teması altında düzenlenecek finalde, bir yandan gezegenimizin sınırlı kaynaklarının verimli ve adil kullanımına odaklanan katılımcılar, diğer yandan da doğal afetler yaşanmadan ve yaşandıktan sonra robotik çözümlerden nasıl faydalanabileceğimize dair önerilerini paylaşacak. Türkiye’de ilk kez düzenlenecek organizasyon, sadece bilimsel ve teknolojik gelişime katkı sağlamakla kalmayacak aynı zamanda kültürel çeşitlilik ve iş birliği bilincini de artıracak.
26 Kasım 2024 Salı - 09:24
Bayraktar TB3 SİHA'dan TCG Anadolu'ya iki başarılı iniş kalkış daha!
Havacılık tarihinde bir ilke imza atarak kısa pistli bir gemiden iniş kalkış yapan ilk SİHA olan Bayraktar TB3, Çanakkale açıklarında seyreden TCG Anadolu’da yapılan ikinci uçuş testinde de iniş destek ekipmanı kullanmadan iki kez daha başarıyla iniş kalkış yaptı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder