SAĞLIK - 19 Kasım 2024 Salı 14:30

Anmal, Sağlık Bakanlığı 2025 yılı bütçesi görüşmelerini değerlendirdi

A
A
A
Anmal, Sağlık Bakanlığı 2025 yılı bütçesi görüşmelerini değerlendirdi

Sağlık-Sen Şırnak Şube Başkanı Sabğatullah Anmal, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda bugün görüşülecek olan Sağlık Bakanlığı 2025 yılı bütçesi hakkında basın açıklamasında bulundu.


Sağlık-Sen Şırnak Şube Başkanı Sabğatullah Anmal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri devam eden Sağlık Bakanlığı 2025 bütçesinde, sağlık çalışanlarının temel sorunlarına dikkat çekmek ve çözüm bekleyen sorunlar için beklentilerini açıkladı. Sağlık alanında son yıllarda önemli başarıların elde edildiğini ifade eden Anmal, "Türkiye, son yıllarda sağlık alanında gerçekleştirdiği reformlar ve güçlü sağlık altyapısıyla dünyada örnek gösterilen bir konuma ulaşmıştır ve önemli başarılar elde edilmiştir. Bu başarının arkasında, her koşulda büyük bir fedakarlık ve özveriyle çalışan sağlık çalışanlarının emeği yatmaktadır. Necip milletimizin sağlık hizmetlerini en iyi şekilde alabilmesi için fedakar sağlık çalışanlarımız her şart ve koşulda özverili bir biçimde görevlerini ifa etmektedirler. Pandemi döneminde olduğu gibi, Kahramanmaraş merkezli depremlerde olduğu gibi en zorlu şartlarda bile görevini aksatmadan yerine getiren sağlık çalışanlarımız, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da takdirini kazanmıştır. Bu güçlü sistemin sürdürülebilirliği, sağlık profesyonellerimizin sorunlarına kalıcı çözümler üretilmesi ve onların hak ettikleri değeri görmesiyle mümkün olacaktır. Fakat, sağlık çalışanları, gece gündüz demeden gösterdikleri bu çaba karşısında maalesef çalışma koşulları, mali haklar ve özlük hakları bakımından birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Türkiye’nin sağlık ve sosyal hizmet kolundaki en büyük sendikası olarak, 280 bini aşkın üyemiz, güçlü teşkilatımız ile bir milyonun üzerindeki sağlık profesyonelinin mali, özlük ve sosyal haklarını iyileştirmek için mücadele ediyoruz. Sağlık çalışanlarının motivasyonu, sadece onların refahını değil, aynı zamanda halkımıza sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesini de artıracaktır. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Sağlık Bakanlığı 2025 bütçesi görüşmeleri devam ederken, bizler de sağlık çalışanlarının temel sorunlarına dikkat çekmek ve çözüm bekleyen taleplerimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz" dedi.



"Sağlık çalışanlarımız hayati bir sorumluluğu omuzlarında taşımaktadır"


Anmal, taleplerinin gözardı edilmemesi gerektiğini belirterek, sorunlarına çözüm üretilmesini beklediklerini söyledi. Anmal, "Haklı taleplerimize bütçede öncelik verilmesini istiyoruz. Çünkü sağlık profesyonellerimiz hem ülkemizin hem de sağlık sistemimizin umududur. Sağlık-Sen olarak hekimin, hemşirenin, ebenin hakkı için, emeği için, alın teri için her platformda mücadelemizi aralıksız olarak sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Kum terapisi ile çocuklar travmalarından kurtuluyor Yıldırım İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Sağlıklı Hayat Merkezi’nde kaygı, öfke, özgüven eksikliği, travma gibi duygusal ve davranışsal problemleri bulunan çocuklar, kum terapisi ile tedavi ediliyor. Çocukların kelimelerle ifade etmeye çekindikleri duygu ve düşüncelerini kum tepsisi yoluyla ortaya koyan yöntem, birçok sorunun çözümünde kolaylık sağlıyor. Yıldırım İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Çocuk Gelişim Uzmanı Ümmügül Anıl, kum terapisi ile ilgili önemli bilgiler verdi. Kum terapisinin çocukların duygularını ve düşüncelerini daha kolay bir şekilde ifade etmelerine yardımcı olan etkili bir terapi yöntemi olduğunu dile getiren Anıl, “Bu terapi sırasında danışanlar kendilerini özgür bir şekilde ifade edebilecekleri bir kum tepsisinde çeşitli figürler ve nesnelerle bir dünya kurarlar. Bu terapi sürecinde kum ve figürlerin etkileşimi sayesinde bilinç dışı duygu ve düşünceler dışa vurulur. Bu da terapi için yol gösterici olur” dedi. Kum terapisinin daha çok travma, kaygı, depresyon sosyal uyum sorunları, özgüven eksikliği, öfke gibi duygusal ve davranışsal problemlerde etkili bir araç olduğunu dile getiren Anıl, “Çocuklar kadar yetişkinler için de oldukça faydalıdır. Çünkü herkes sözel olarak ifade edemediği duygularını, kum ve figürler aracılığı ile daha kolay bir şekilde dışa vurabilir. Bu terapi yönteminde kullanılan kum ve figürler kişinin kendi iç dünyasını yansıtmasını sağlar. Bu süreç müdahale etmeden gözlemlenir ya da terapist, danışanın oluşturduğu sahneye bakarak onun içsel dünyasını anlamaya çalışır. Gerektiğinde yönlendirici sorularla bu süreci destekler. Böylece çocuk kendisini daha iyi anlar ve sorunlarına yeni bir bakış açısı geliştirmek için deneme fırsatı bulur” şeklinde konuştu. Doğrudan başvurulabiliyor Öğretmenlerin okulda gözlemlediği özgüven eksikliği, içe kapanma, uyum problemi, ders başarısı ya da dikkat becerilerinde düşüklüğü bulunan öğrencileri kum terapisi için doğrudan yönlendirdiğine dikkat çeken Anıl, “Çünkü bizim rehber öğretmenlerle yaptığımız bir çalışma dahilinde onların direk bize yönlendirmeleri mümkün. Bunun dışında aile hekimleri MHRS’den doğrudan randevu alabiliyorlar. Ayrıca danışanlar kendileri bireysel olarak randevu alabiliyorlar” ifadelerini kullandı. Terapi seanslarının vakanın ciddiyetine göre değişebildiğini ifade eden Anıl, son olarak bazı vakaların iki, üç haftada çözümlenebildiğini ancak çok olumsuz ya da ağır travmatik olguların iki yıla kadar devam edebildiğini sözlerine ekledi.
Gaziantep Şahinbey’de budanan ağaçlar ihtiyaç sahiplerine yakacak oluyor Şahinbey Belediyesi, ilçe genelinde budadığı ağaçlardan elde ettiği odunları dar gelirli ailelere yakacak yardımı olarak ulaştırıyor. Sosyal belediyecilik alanında gerçekleştirdiği çalışmalar ile her zaman ihtiyaç sahibi ailelerin yanında olan Şahinbey Belediyesi, kış aylarında da desteğini sürdürüyor. Şahinbey Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından mevsimine uygun olarak yapılan çalışmalarda, ağaçların gelişimlerini kuvvetlendirip, sağlıklı kılmak, form vermek ve çiçeklenmenin miktar ve kalitesini yükseltmek için budama işlemleri yapılıyor. İhtiyaç sahiplerine teslim ediliyor Şahinbey Belediyesi ekipleri tarafından titizlikle yürütülen çalışmalar çerçevesinde kuru ağaçlar, elektrik tellerine uzanan ağaç dalları, araç ile vatandaşların geçişini engelleyen ve can güvenliğine tehdit oluşturan dallar için de gerekli işlemler yapılıyor. Budama işleminden elde edilen ağaç dallarını, yakacak olacak şekilde keserek paketleyen belediye ekipleri, daha sonra paketlenen yakacakları araçlara yükleyerek belirlenen ihtiyaç sahiplerinin evlerine teslim ediyor. Uygulama ile hem budama işleminden elde edilen odunlar israf edilmeyerek ekonomiye kazandırılıyor, hem de ihtiyaç sahiplerinin yakacak ihtiyaçları karşılanmış oluyor. “Vatandaşımızın yanındayız” Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu budama çalışmalarının devam ettiğini ifade ederek “Ekiplerimiz mahallelerde ağaç budama çalışmalarını sürdürüyor. Mevsimsel olarak yaptığımız budama çalışmalarının dallarını belirlenen yoksul vatandaşlarımıza ve belediyemize talepte bulunan ihtiyaç sahiplerine veriyoruz. Tüm ekiplerimizle birlikte Şahinbeylilerin rahatı, huzuru için gün ya da saat gözetmeden mesai yapıyoruz” dedi.
Ankara Bakanlıktan "İzmir İçin Nefes Projesi” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir Körfezi’ni kirlilikten arındıracak ve ekolojik dengesinin yeniden sağlanmasını amaçlayan "İzmir İçin Nefes" Projesini hayata geçirecek. Körfez’in ekosisteminin değerlendirilmesi ve kirlilik kaynaklarının etkilerinin belirlenmesine ilişkin proje kapsamında kirletici kaynakları tespit edilip tedbirler alınacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Gürsel Erul, "İzmir İçin Nefes" projesiyle ilgili açıklama yaptı. Bakanlığın İzmir Körfezi için 15 maddelik “acil ve kısa vadeli eylem planı” hazırlayıp ilgili kurum ve kuruluşların görev ve sorumlulukları belirlediğini hatırlatan Erul, acil ve kısa vadede ilk hedefin Körfez’i kirleten kaynakları tespit edip durdurmak olduğunun altını çizdi. Erul, şu ifadelere yer verdi: “İzmir Körfezi’nde öncelikli olarak yaşanan bu kirliliğin çözümü amacıyla Körfez’e giren kirliliğin durdurulması gerekiyor. Dolayısıyla noktasal kaynaklı kirliliklerle ilgili devreye alınması gereken çalışmaların bir an önce yapılması adına eylemler belirledik. Birincil amacımız buraya giren kirliliği azaltmak, azalttığımız bu kirlilik üzerine yeni eylemleri inşa edebilmek. Bu eylem planındaki amacımız; noktasal kaynaklı kirliliklerin, yani belediyenin görev ve yetki sorumluluğu çerçevesinde kanalizasyonlardan toplanan atık suyun arıtılarak Körfez’e deşarjını sağlayabilecek altyapının eksikleri varsa tamamlanması. Bu çalışmalar kapsamında alıcı ortama yapılan her türlü atık su deşarjında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak bizler inceleme çalışmalarımızı arttırdık ve hızlandırdık.” Kirliliğin durdurulmasının ardından “orta ve uzun vadeli eylem planının” hayata geçirileceğini dile getiren Erul, Körfez’in ekolojik durumunu ortaya koyacak çalışmaların planlanması için Bakanlığın İzmir İçin Nefes Projesi’ni hazırladığını anlattı. "Nefes alan bir İzmir Körfezi inşa etmeyi düşünüyoruz" İzmir Körfezi’ndeki en temel sorunun evsel atık kaynaklı kirlilik olduğuna dikkati çeken Erul, şunları kaydetti: “İzmir Körfezi’ndeki temizlik çalışmalarını bakanlığımızın koordinasyonunda Bakanlığımızın izleme ve denetim görevi çerçevesinde hep birlikte el birliğiyle yaşanabilir, nefes alan bir İzmir Körfezi inşa etmeyi düşünüyoruz, planlıyoruz. Bölgede yapılan izleme çalışmalarında amonyak normal sınır değerinin 50 katı çıkmasının anlamı şuydu: Burada evsel kaynaklı bir kirlilik var. O yüzden biz Çiğli Atık Su Arıtma Tesisine yöneliyoruz. Burada Çiğli Atık Su Arıtma Tesisinin kapasitesini artırmamız veya mevzuata uygun olarak işletmemizin yanı sıra bir de deşarj noktası var. İşte bu deşarj noktasında geçen hafta bilim kuruluyla yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda körfezin hidrodinamik modelini ortaya koymamız gerekiyor. Nefes projemizle bu hidrodinamik modele göre biz atık suyu nereye deşarj edeceğiz, kıyıdan mı deşarj yapacağız? Derin deniz deşarjı mı yapacağız? Hangi tekniklerle yapacağımızı ortaya koymak adına böyle bir proje çalışması oluşturduk. Bu çalışmanın sonucunda bölgedeki üniversitelerimizin hazırlamış olduğu, daha önce yapmış olduğu çalışmalar artı eksik var ise, yeni projeler geliştirmek, bunlarla birlikte yeni bir yapılanmayı şekillendirmek. Buradaki yegane amacımız Körfez’in yaşanabilir güzel İzmir’imize yakışan bir temizlikte yaşanabilir bir körfez haline getirmek.” Körfez’e kirlilik girişi durdurulmalı Nefes projesiyle İç Körfez’deki sirkülasyonu artıracak yöntemlerin ortaya konulacağını dile getiren Erul, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İzmir Körfezi üç bölüme ayrılıyor. İç Körfez, Orta Körfez ve Dış Körfez. Özellikle iç körfezdeki su sirkülasyonu hareketlendirecek bir mekanizmayı kurgulamamız gerekiyor. Ne zaman yapacağız? Orta ve uzun vadede yapmamız gerekiyor. Yani kısa ve acil eylem planında kirlilik girişini durduracağız. Daha sonra orta ve uzun vadede bu kirli durdurulduktan sonra. İç Körfez, Orta Körfez ve Dış Körfez’deki hidrodinamik modelle birlikte dip çamurunu, dip tortusunu, nerelerde biriktiğini ve sirkülasyonu arttırabilecek mekanizmanın ne olduğunu ve nasıl bir kurgu yapılması gerektiğini ortaya koyacağız. Burada tabi yalnızca noktasal kaynaklı kirlilik değil. Dereler de var. Derelerde gelen kirlilikler var. Ayrıca bölgede derelere yapılan kaçak deşarjlar var ise bu kaçak deşarjların denetimi sonucunda mevzuata aykırı bir durum var ise bunu ortaya koyacağız.” 11 ayda 798 çevre denetimi Erul, kirliliğin kaynağının tespitine ve önlenmesine yönelik denetimler kapsamında Bakanlığın balık ölümlerinin yaşandığı 20 Ağustos’tan bu yana 7 tesise 4 milyon 706 bin 851 TL ceza uygulandığını açıkladı. 2024 yılı genelinde ise 798 çevre denetiminde 24 tesise 15 milyon 801 bin 554 TL idari ceza uygulandı.