POLİTİKA
Başkan Aydar’dan siyasi yasak tepkisi: "Ceyhan halkının iradesine ipotek konuluyor" 19 Eylül 2024 Perşembe - 21:34:59 Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, siyasi yasak kararını, Ceyhan halkının siyasi tercihlerine ipotek koyma girişimi olarak değerlendirdi. Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, siyasi yasak kararının çelişkili olduğunu öne sürerek, tanık ve delil bulunmayan bir dava sonucu alındığını savundu. Aydar, "13 ay sonra ortaya çıkan yalan beyanlarla adım dosyaya dahil ediliyor" diyerek, sürecin adaletsiz ilerlediğini iddia etti. "Hızla alınan bir karar” Aydar, mahkeme sürecinin alışılmadık bir hızda sonuçlandığını ifade ederek, "16 Mayıs’ta ilk derece mahkemesi siyasi yasak kararı veriyor, 16 Temmuz’da istinaf mahkemesine gidiyor ve bugün, Eylül ayında, karar çok hızlı bir şekilde onanıyor" dedi. Bu hızlı ilerleyişin arkasındaki gerekçelerin sorgulanması gerektiğini belirterek, mahkemenin oy çokluğuyla aldığı kararı eleştiren Aydar, "Oy çokluğuyla, bir hakimin muhalefet şerhine rağmen, 2’ye karşı 1 oyla karar veriliyor. Bu karar, Ceyhan halkının iradesine ipotek koymak anlamına gelir" dedi. "Davada adil olmayan sonuçlarla karşılaşıldığını" söyleyen Aydar, "25 ay ceza veriliyor, 24 ay olsaydı siyasi yasak gerekmeyecekti. Siyasi olmayan isimler beraat ederken, siyasi isimlere yasak getiriliyor" şeklinde konuştu. Aydar, yerel mahkemenin mayıs ayında verdiği kararın temmuzda istinafa taşındığını ve eylül ayında onandığını hatırlatarak, "Ceyhan halkının iradesine çok hızlı bir şekilde ipotek konuldu" dedi.
19 Eylül 2024 Perşembe - 19:01 Milli Savunma Bakanı Güler: “KKTC’nin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edecek, Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi de sürdüreceğiz” Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edecek, Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi de etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz” dedi. Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazi” unvanı ile “Mareşal” rütbesi verilişinin 103’üncü yıl dönümü ve 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Milli Savunma Bakanlığında tören düzenlendi. Gazi ve gazi yakınlarının katıldığı törene Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler katıldı. Gaziler için düzenlenen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende 2016 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesinde özel birlik operasyonu sırasında gazi olan Gazi İkmal Üsteğmen Umut Şimşek de bir konuşma gerçekleştirdi. Gazi Şimşek konuşmasında, “Türkiye Cumhuriyeti doğuşundan bugüne kadar sürekli iç ve dış tehditlere maruz kalmıştır. Bu tehditlere bugün de maalesef artarak devam ettiğini görüyoruz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü milletimizin birliğini ve bekasının bozulmasına atalarımız müsaade etmediler, bizler müsaade etmiyoruz ve bizden sonraki nesiller de hiçbir zaman müsaade etmeyeceklerdir. Kan dökülerek vatan yapılan bu topraklar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk milleti tarafından en kutsal emanet olarak sonsuza denk korunacaktır” ifadelerine yer verdi. Gazi Şimşek’in konuşmasının ardından ‘19 Eylül Gaziler Günü Konseri’ verildi. Programda konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Dün 729 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamu kurum ve kuruluşlarına atamasının yapıldığını memnuniyetle takip ettik. Bu vesileyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş hanımefendiye ve bakanlığının seçkin personeline hassaten teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonra da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinatörlüğünde devletimizin tüm kurumlarıyla yakın bir iş birliği içerisinde, gazilerimiz ile şehit ve gazilerimizin değerli ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. “Bizlere vatan olan bu kutsal topraklarda sonsuza dek yaşayacağımızın en büyük teminatı şüphesiz ki şehitlerimiz ve siz kahraman gazilerimizsiniz” Türk milletinin köklü tarihi boyunca milli ve manevi değerlerini canı pahasına koruduğunu dile getiren Bakan Güler, kahraman Türk ordusunun bu değerleri korumak adına ’ölürsem şehit, kalırsam gazi’ düsturu ile hareket ettiğini belirterek, “Peygamber ocağı olarak da bilinen şanlı Türk ordusunun en büyük ilham ve motivasyon kaynağı, bu anlayışla büyük bir kahramanlık ve fedakarlık sergileyen şehit ve gazilerimiz olmuştur. Kahraman Gazilerimiz, sizlerin ecdadımızdan aldığınız feyzle istiklal ve istikbalimiz uğrunda gösterdiğiniz üstün cesaret ve fedakarlık tüm silah arkadaşlarınıza örnek, her bir Türk evladı için de büyük bir ilham kaynağıdır. Bugün cennet vatanımızda başımız dik, rahat ve huzur içinde yaşıyorsak, bu sizlerin sayesindedir. Bu nedenle aziz şehitlerimize ve siz kahraman gazilerimize daima minnettarız, ilelebet de minnettar kalacağız. Bin yıldır bizlere vatan olan bu kutsal topraklarda sonsuza dek yaşayacağımızın en büyük teminatı da şüphesiz ki şehitlerimiz ve siz kahraman gazilerimizsiniz. Şairin; ’çağırsan cepheye hiç durmaz koşar, vatan, millet, bayrak dedikçe coşar, şehit kalpte, Gazi gönülde yaşar, var olsun kahraman gaziler’ mısralarında ifade ettiği gibi, Vatan uğruna mücadelenin en büyük temsilcileri olan şehitlerimize yoldaş, şehadete aşık olan siz gazilerimizin göğsünüzü siper ederek yazdığınız kahramanlık destanları, hiçbir zaman unutulmayacak; asil milletimizin vefa dolu gönlünde sonsuza dek yaşayacaktır. Sizlerin cesaret ve fedakarlığı bize her zaman ışık tutacak ve yol gösterecektir” diye konuştu. “Azerbaycan Türkü, Karabağ’ın özgürlüğünü sağlamıştır” Programa Azerbaycan’dan gelen Gaziler de olduğunu bildiren Bakan Güler, "Azerbaycan Türkü, icra ettiği Vatan Harekatı’nda büyük bir kahramanlık destanı yazarak sinesinde kanayan bir yara olan Karabağ’ın özgürlüğünü sağlamıştır. Siz kahraman gazilerimiz ve şanlı Azerbaycan ordusunun yiğit askerleri; büyük bir azim, inanç ve cesaretle varını yoğunu ortaya koyarak bu şanlı zaferin en büyük mimarları oldunuz. Bu kapsamda Azerbaycan’ın bütünlüğü, güvenliği ve huzuru için büyük bir cesaret, kahramanlık ve fedakarlıkla mücadele ederken makamların en yücesi olan şehadet mertebesine ulaşan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor; gazilerimize ve kıymetli ailelerine saygılarımı sunuyorum. ’Tek millet iki devlet şiarıyla’ bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kederde ve kıvançta her zaman can Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. “Ordumuzun daima güçlü ve etkin olması gerekmektedir” Uluslararası güç dengelerinin yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı, nüfuz mücadelelerinin ve jeopolitik gerginliklerin arttığı hassas bir dönemden geçtiklerini aktaran Bakan Güler, "Jeostratejik önemi yüksek ülkemiz, etrafının ateşten bir çember olduğu bu süreçte, artan risk ve tehditlere karşı çok yönlü ve etkin bir savunma ve güvenlik politikası takip etmektedir. Bu kapsamda, ülkemizin ve asil milletimizin bekasını en güçlü şekilde savunurken, pek çok bölgesel ve küresel meselenin çözümüne yönelik sergilediğimiz yapıcı ve güçlü duruşla da müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir üyesi haline gelmiş durumdayız. Her geçen gün büyüyen ve güçlenen ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi korumak, asil milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için, kahraman ordumuzun da daima güçlü ve etkin olması gerekmektedir. Bu bilinçle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üstün niteliklerini artırmak için var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Artan imkan ve kabiliyetlerimiz ve personelimizin emsalsiz kahramanlığı ile İstiklal Harbi’mizden bu yana, en yoğun ve en etkili faaliyetlerimizi icra ediyoruz. Nitekim şanlı ordumuz; pek çok ülke tarafından örnek alınan ve modern teknolojiyi haiz sistemlerle hudutlarımızı korurken, bir yandan da yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadelede büyük başarılar kazanıyor, destanlar yazıyor" ifadelerini kullandı. “Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını destekliyoruz” Bakan Güler, geçmişte yürütülen ’sınırlı hedefli ve süreli’ operasyonların yerine bugün, terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi stratejisi ile ’sürekli ve kapsamlı’ operasyonlar gerçekleştirerek terör örgütlerine büyük darbeler vurduklarını belirterek, şöyle konuştu: "Şehit ve gazilerimizin kahramanlığı ile ortaya konulan bu mücadele olmasaydı; terör örgütlerinin ülkemize ve milletimize yönelik saldırıları, daha önceden olduğu gibi devam edecek ve mevcut istikrar ortamı sağlanamayacaktı. Kimsenin şüphesi olmasın ki, huzur ve güvenliğimiz için terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir. Aynı şekilde mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi de tavizsiz bir şekilde korumaktayız. Bu çerçevede milli meselemiz olan Kıbrıs’ta da Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bulunuyor; Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda destekliyoruz. Bu arada vurgulamak gerekir ki; provakatif eylem ve söylemlerle sürekli gerginlik çıkaranların bu tutumu kimseye bir yarar sağlamayacaktır. Çözümsüzlüğe hizmet eden bu beyhude çabalar; Ada’da sağlanan güvenlik ortamına da zarar vermektedir. Üçüncü tarafların, bölgedeki girişimlerini de yakından takip ediyor; buna yönelik kendi inisiyatiflerimizin daima hazır olduğunu belirtmek de yarar görüyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güvenlik, barış ve istikrar için Ada’da bulunmaya ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edecek; Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi de etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz." “Ordumuzun etkin ve güçlü olması elzemdir” Kahraman Türk ordusunun; Kafkaslardan Karadeniz’e, Ortadoğu’dan Afrika’ya, Balkanlar’dan Akdeniz’e kadar birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisine önemli katkılar sunduğunu dile getiren Bakan Güler, "Bu bölgelerin barış, huzur ve istikrarına yönelik sağladığımız katkılar kapsamında eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerimizi başarıyla sürdürüyoruz. Şanlı ve köklü tarihi mirasımızdan aldığımız sorumluluk ile stratejik bakış açımızın bir yansıması olan bu faaliyetlerimiz; ülkemizin gücüne güç katmakta; aynı zamanda mazlum coğrafyaların da umudu olmaktadır. Dünyadaki etkinliğimizi sürdürmek ve bin yıldır var olduğumuz coğrafyamızdaki varlığımızı devam ettirmek için ordumuzun etkin ve güçlü olması elzemdir” dedi. “Ülkemiz artık ürettiği, tasarladığı yerli ve milli savunma sanayi ürünleri ile dünyada adından her geçen gün daha fazla söz ettirmektedir” Bakan Güler, yerli ve milli savunma sanayi ürünü silah sistemlerinin geliştirmek, ordunun etkin, caydırıcı ve saygın niteliklerini artırmak için çalıştıklarını vurgulayarak, "Bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan silah ve sistemlerimiz, operasyon sahalarında etkinliklerini kanıtlamış ve personelimizin harekat bölgesindeki gücünü artırırken, güvenlik riskini de asgari seviyeye düşürmüştür. Ülkemiz artık; ürettiği, tasarladığı ve ihraç ettiği yerli ve milli savunma sanayi ürünleri ve bu alanda sahip olduğu imkan ve kabiliyetleriyle dünyada adından her geçen gün daha fazla söz ettirmektedir " diye konuştu. “Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz” Ülkenin şu ana kadar her alanda elde ettiği bu başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması, öncelikleri olduğuna işaret eden Bakan Güler, şöyle dedi: "Bu kapsamda bir asır önce İstiklal Harbi’mizi zafere ulaştırmak için en zor şartlar altında, gece gündüz demeden çalışan Bakanlığımız ve Genelkurmay karargahımız bugün de ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi daha yukarılara taşımak için büyük bir şevk ve motivasyonla çalışmalarını sürdürmektedir. Görev ve sorumluluk alanımızla ilgili, siz kıymetli silah ve mesai arkadaşlarımın sahip olduğu yüksek nitelikleri, çalışma azmi kararlılığı ve mesai mefhumu bilmeyen gayreti; en büyük dayanak noktamızdır. Elbette ki bizlerin ve tüm arkadaşlarımızın başarıya giden bu yolda en büyük ilham kaynağı, vatanı ve milleti için canını seve seve feda eden aziz şehitlerimiz ve bu uğurda gazilik mertebesine ulaşan siz kahramanlarımızsınız. Sonuç olarak Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi süreçte, ’Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı, yani bugün sizlerin de tanık olduğu değerleri bizlere bırakan manevi mimarlarımızı saygıyla anıyorum." “Bizi biz yapan değerlerimizi savunan kahramanlardır” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise Azerbaycan’dan gelen gazilerin de ağırlandığını belirterek, “Sizlere aslında hepimizin çok iyi bildiği, ama zaman zaman hatırlayarak hafızalarımıza kazımamız gerektiğine inandığım iki gazimizden bahsedeceğim. Bu gazilerimizden ilki Ali Aya. Çanakkale gazisi. Bir sabah kendisiyle beraber 300 kişinin çıktığı köyüne bir tek o geri döndü. Çanakkale Harbini, tarihin akışını değiştiren, destansı bir mücadeleye, bir milletin varoluş mücadelesine dönüştüren işte bu fedakarlıktı. Diğer gazimiz ise Iğdırlı Hasan Onbaşı. Birinci Dünya Savaşında işgal edilen Kudüs’te, ilk kıblemizdir, Yavuz Sultan Selim Han’ın emanetidir diyerek yarım asrı aşkın bir süre Mescid-i Aksa’yı bekleyen son Osmanlı askeriydi. Bugün Türkiye’yi, Filistin davasının en güçlü savunucusu yapan Mescid-i Aksa’yı bir emanet bilip can pahasına tutulan işte bu nöbetti. Bu anlamda gazilerimiz, özgürlük mücadelemizin yaşayan abideleridir. Her biri, gözünü kırpmadan vatanımızı, bayrağımızı, bizi biz yapan değerlerimizi savunan kahramanlardır” diye konuştu. “Sizlerin sayesinde şanlı bayrağımız ebediyen dalgalanacak” Gazilerin cesaretinin ve fedakarlığının birlik ve beraberliğin teminatı olduğunu kaydeden Bakan Göktaş, “Vatan sevgisini yaşatmanın, evlatlarımıza anlatmanın en güçlü ifadesidir. Sizlerin sayesinde şanlı bayrağımız ebediyen dalgalanacak, gelecek nesiller huzur ve güven içinde yaşayacak. Gazilerimizin gösterdiği kahramanlıkları, bize bıraktığı mirası nesilden nesle aktaracak, asla unutmayacağız. İşte bu mirası yaşatmak için Bakanlık olarak, büyük bir gayretle çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’nda ‘Büyük Kahramanlar Ailesi’nin her bir ferdinin refahını en üst seviyeye çıkarmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Minnet ve şükran duygularımızla her daim yanınızdayız” açıklamasında bulundu. Toplu fotoğraf çekiminin ardından gaziler ve yakınları için onur yemeği verildi.
Yangında küle dönen Karayakup’ta yaralar sarılıyor
18 Eylül 2024 Çarşamba - 14:51 Yangında küle dönen Karayakup’ta yaralar sarılıyor Gördes’te geçtiğimiz ay meydana gelen orman yangınından etkilenen Karayakup Mahallesi’nde yangının yaraları sarılıyor. Büyükşehir Belediyesi ve Gördes Belediyesi iş birliğiyle evleri kullanılamaz duruma gelen mahalle sakinleri için geçici konteynır evler kurulacak. Mahalle sakinleriyle bir araya gelen Başkan Ferdi Zeyrek, Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak tüm destekleri vereceklerini vurguladı. 14 Ağustos’ta Gördes’e bağlı Boyalı Mahallesi’nde başlayan ve Salihli ilçe sınırlarına kadar ulaşan orman yangını yoğun uğraşların ardından söndürülmüştü. Gördes ve Salihli’de birçok mahalleyi etkileyen yangından en büyük hasarı ise Gördes’e bağlı Karayakup Mahallesi aldı. Yangın sonrasında mahallede birçok ev de kullanılamaz hale geldi. Yangının ardından barınma ihtiyacı ortaya çıkan mahalle sakinlerinin yardımına Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Gördes Belediyesi koştu. Mahallede belirlenen alana 25 adet konteynır kurulacak. 24 konteynır ev olarak, 1 konteynır ise mescit olarak mahalle sakinlerinin kullanımına sunulacak. Konteynır kurulacak alanın altyapı çalışmaları ise MASKİ Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirildi. Mahalle sakinleri, mahallede yapılacak olan kalıcı konutlar tamamlanana kadar konteynır evlerde misafir edilecek. “Konteynır evlerin altyapı çalışmaları bitirildi” Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, Gördes Belediye Başkanı İbrahim Büke ve Gölmarmara Belediye Başkanı Cem Aykan, CHP Gördes İlçe Başkanı Zafer Arslan yangından etkilenen mahalle sakinleri ile bir araya geldi. Mahallede konteynır evlerin kurulacağı alanda incelemelerde bulunan Başkan Ferdi Zeyrek, Büyükşehir Belediyesi Gördes Belediyesi işbirliğiyle konteynır evlerin altyapı çalışmasının bitirildiğini söyledi. Başkan Zeyrek, “İnşallah bir buçuk ay içerisinde de burada konteynırlarınıza kavuşacaksınız. Yaşam şartlarınızı en azından şu an için iyileştirmek, yarınlarda da yanan ormanlarımızın yerine ağaçlarımızı dikmek bizim öncelikli görevlerimizden. Allah bir daha böyle kötü günler yaşatmasın. Kalıcı konutların yapılma aşamasına kadar sizleri konteynırlarda misafir ederiz. Ondan sonra kalıcı yerleşik bir düzene geçinceye kadar da elimizden gelen her şeyi yaparız” dedi. “En kısa sürede destek ve yardımlar ulaşacak” Büyükşehir Belediyesi olarak tüm desteği vereceklerini belirten Başkan Zeyrek, “Burada hatıralar var, yaşanılanlar var, yarınlara bırakacağımız bir miras var. Sizler bize bir emanet verdiniz. Bu emanetin gereğini yapıyoruz. Keşke hiç olmasaydı ama yangın esnasında Milletvekillerimiz, Belediye Başkanlarımız, Büyükşehir ekiplerimiz devamlı buradaydı. Yaklaşık 3 bin hektarlık bir alanı kaybettik. Kaybettiğimiz zeytinlik alanlarının yerine konması konusunda da Büyükşehir olarak size destek vereceğiz. Manisa Büyükşehir Belediye Meclisi’nden de kararı çıkardık. Bu karar doğrultusunda da en kısa süre size bu destek ve yardımlar ulaşacak” ifadelerini kullandı. Hayvan üreticilerine sağlanan destekler devam edecek Öte yandan yangından etkilenen Karayakup, Boyalı ve Yeniköy Mahallelerinde hayvan üreticilerine yonca desteğinde bulunuldu. İlk etapta Karayakup Mahallesi’nde 250 balya, Boyalı ve Yeniköy mahallelerinde 350 balya yonca hayvan üreticilerine teslim edildi. Başkan Ferdi Zeyrek, Başkan İbrahim Büke ve Başkan Cem Aykan, hayvan üreticilerine sağlanan desteklerin de devam edeceğini belirtti.
Osman Aşkın Bak: "Türkiye spor devrimi yaşamaktadır"
18 Eylül 2024 Çarşamba - 13:06 Osman Aşkın Bak: "Türkiye spor devrimi yaşamaktadır" Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, yapılan modern spor tesisleri ile beraber Türkiye’nin bir spor devrimi yaşadığını söyledi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, bir dizi ziyarette bulunmak üzere geldiği Kayseri’de "Özümüzden Geleceğe" sloganı ile düzenlenen Türkiye Buluşmaları’na katıldı. Burada konuşan Bakan Bak; gençlere dokunmanın çok önemli olduğunu söyleyerek, "Belediye başkanları 14-15 yaşındaki bir gençle spor vasıtasıyla diyaloğunu rahat bir şekilde gerçekleştirebilir. Benim tavsiyem; sporla beraber gençlere dokunmak çok önemli. Yapacağınız spor okullarıyla, gerçekleştireceğiniz etkinlikler ile onlara vereceğiniz formalarla, malzemelerle, belediyemizin etkinlikleriyle evlere girmeniz çok kolay. Onlara dokunmanız çok kolay. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak bizim en önemli işlerimizin bir tanesi de çağımızda çok büyük bir sorun olarak karşımıza çıkan bağımlılıkla mücadele. Dijital bağımlılıkla mücadele, uyuşturucu ve kötü alışkanlıklar mücadele. Bunun en önemli argümanı da sporu kullanmaktır. Sporun iyileştirici ve birleştirici gücünü kullanmak. Amatör spor kulüplerine destek olmak, okullardaki spor faaliyetlerini artırmak hepimizin görevi. Belediye başkanlarına da bu noktada önemli görevler düşüyor. Bunu birlikte yapmamız lazım" dedi. "Türkiye spor devrimi yaşamaktadır" Bak, "Cumhurbaşkanımızın sporun içerisinden gelmesi, gençleri çok anlaması sebebiyle gerçekten bir spor devrimi de yaşamaktadır. Türkiye’nin dört bir yanında modern stadyumları, yüzme havuzları, kapalı spor salonları ve atletizm tesisleri gibi binlerce eser ile beraber milletimizin hizmetinde. Özellikle Yüzme Bilmeyen Kalmasın Projesi çerçevesinde 11 milyon çocuğumuza yüzme öğrettik. Türkiye’nin dört bir yanında olimpik ve yarı olimpik yüzme havuzları kazandırdık. Burada gençlerimize yüzmeyi öğretiyoruz. Ailenin en çok memnun olduğu konulardan bir tanesi de yüzme havuzlarına gelmeleri. Bunu dönüşü de bizim için çok önemlidir. Belediye başkanlarımız da bu noktada havuzlar ve tesisler yapıyorlar. Buralarda gençlerimize dokunuyoruz. Gençlerimizi bu noktada kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak için bu tesisler çok önemli. Çocuklarımıza hizmet etmeye devam edeceğiz. İşte bu nedenle AK Parti gençlerin partisi, milletin partisidir. Eser siyasetiyle beraber bugün de teşkilatlarımızla beraber sahada olacağız" ifadelerini kullandı.
Milli teknoloji hamlesine vurgu yapan Bakan Kacır: "İsrail Lübnan’da binlerce cihaza yerleştirdiği patlayıcıları eş zamanlı olarak patlattı"
18 Eylül 2024 Çarşamba - 12:58 Milli teknoloji hamlesine vurgu yapan Bakan Kacır: "İsrail Lübnan’da binlerce cihaza yerleştirdiği patlayıcıları eş zamanlı olarak patlattı" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "İsrail Lübnan’da binlerce cihaza yerleştirdiği patlayıcıları eş zamanlı olarak patlattı. Bu yaşanan hadise aslında milli teknoloji hamlesinin ne kadar hayati ve önemli olduğunu bize bir kez daha gösterdi" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir dizi programa katılmak ve çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Mardin’e geldi.AK Parti’nin 81 şehirde milletvekilleri, başkanları, il yönetimleri, ilçe başkanları, ilçe yönetimlerileri, mahalle başkanları ve mahalle yönetimleri ile hep birlikte vatandaşlarla buluştuğunu belirten Bakan Kacır, ”Türkiye buluşmalar başlığıyla milletimizin dertlerini dinliyor ve her daim olduğu gibi bu dertlere çare olacak olan yine Ak Parti iktidarı olduğu bilinciyle Allah’ın izniyle hizmetlerimizi projelerimizi bir bir hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bu gün gün boyu hem buluşacağız hem kalkınma ajanslarımızın gerçekleştirdikleri projelerin açılış törenini gerçekleştireceğiz. Organize Sanayi Bölgemizde toplu temel atma töreni yapacağız” diye konuştu. Mardin’e Türkiye’nin iki astronotu ile birlikte geldiklerini ifade eden Bakan Kırac, ”Onlar şimdi gün boyunca okullarda öğrencilerimizle buluşuyorlar. Onlarla birlikte Kasımiye Medresesinde insanlarımızla buluşup Türkiye ekonomisini atmakta olduğumuz adımları önümüzdeki dönemde özellikle yatırım, istihdam, üretim, ihracat rotasında hep birlikte neler yapabileceğimizi istişare edeceğiz. 22 yıllık AK Parti iktidarları döneminde Cumhurbaşkanımızın liderliğinde asırlık hizmetlere imza attık. Sanayi ve teknoloji alanında yapılan işler AK Parti iktidarları döneminde Türkiye hem bölgenin hem dünyanın önemli üretim merkezlerinden biri haline geldi. Türkiye bugün pek çok alanda Avrupa’da üretimde bir numaradır. Beyaz eşya üretiminde Avrupa birincisi, dünya ikincisi bir ülkeyiz. Ticari araç üretiminde Avrupa birincisiyiz, güneş paneli üretiminde Avrupa birincisiyiz, çimento üretiminde Avrupa birincisiyiz, demir çelik üretiminde Avrupa’da ilk iki ülkeden biriyiz, askeri sınıf insansız hava aracı üretiminde dünya birincisiyiz. Bütün bunlar gayretle emekle olur, projelerle olur. Organize sanayi ve endüstri bölgelerinde Türkiye’nin 4 bir yanında yükseltmekle mümkün oldu. OSB sayılarını AK Parti dönemlerinde 192’den 362’ye çıkardık. OSB’lerde istihdam edilen kardeşlerimizin sayısını 415 binden 2 milyon 700 bine çıkardık. Toplam sanayi istihdamını 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine çıkardık. OSB’lerde tüten bacaların fabrika sayılarını 11 binden 58 bine bu dönemde yükselttik. Bütün bunlarla birlikte Türkiye’nin dört bir yanında endüstri bölgeleri üretimi merkezi haline getirdik. Türkiye’de 45 endüstri bölgemiz var. Sanayi üretiminin yanında Ar-Ge’ye öncelik verdik. Sanayinin katma değer oluşmasında teknolojiyi geliştirmeye öncelik verdik. Ar-Ge insan kaynağımızı 29 binden 272 bine yükselttik. Türkiye’nin adeta bir Ar-Ge ordusu var artık. Bugün dünyanın dikkatle takip ettiği dostlarımızın heyecan ve gıpta ile hasımlarımızın endişeyle takip ettiği savunma sanayimiz bu Ar-Ge faaliyetleri sayesinde bu günlere geldi. Savunma sanayide Türkiye ihtiyaçlarının yüzde 80’ini yurt dışından ithal etmek zorunda kalan bir ülke iken, piyade tüfeği dahi kendi imkanlarıyla üretmeyen bir ülke iken, bu gün savunma sanayinde yaygın ihtiyaç duyduğumuz tüm kritik sistemleri platformları kendi imkanlarımızla geliştiren ve üreten bir ülke olduk" şeklinde konuştu. İsrail’e saldırısını yorumladı Bakan Kacır konuşmasında dün İsrail’in Lübnan’a yaptığı saldırıyı da değerlendirdi. Kacır, "Dün bir hadise yaşandı, görünen o ki İsrail Lübnan’da binlerce cihaza yerleştirdiği patlayıcıları eş zamanlı olarak patlattı. Bu yaşanan hadise aslında milli teknoloji hamlesinin ne kadar hayati ve önemli olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Her zaman ifade ediyoruz; sadece savunma sanayinde değil, haberleşme teknolojilerinde, finans teknolojilerinde, sağlık teknolojilerinde, tarım teknolojilerinde ve gıda teknolojilerinde velhasıl tüm teknoloji alanlarında aynı seferberlik profili hareket etmek ve teknolojileri kendi yerli ve milli imkanlarımızla geliştirmek ve üretmek zorundayız. Bu bizim için bir tercih değil mutlak bir gereksinimdir ve bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve istiyoruz ki bu yolculuk Türkiye’nin 81 şehrinde yükselsin. 81 şehrindeki gençlerimiz bu yolculukta bizimle yol arkadaşlığı yapsın, bu anlayışla dünyanın en büyük teknoloji festivalleri bu ülkede gerçekleştiriyoruz. Bu yıl 2-6 Ekim’de Adana’da finallerini yapacağız. Teknofest’te 777 bin takımda 1 milyon 600 bin gencimiz başvurdu ve şehrimizin tümünde Teknofest adeta bir toplumsal seferberliği, bir toplumsal dip dalgaya dönüştü. Bütün bunlar geleceğimiz adına bizim için öz güven ve inanç kaynağı. Bugüne kadar Türkiye’nin üretim ve kalkınma yolculuğunda Mardin’i asla geride bırakmadık. Mardin’de OSB’lerimizin sayısını birden üçe çıkardık. OSB’lerdeki istihdamın bin 200’den 6 bin 630’a çıkardık. OSB’lerde üretimde olan tesis sayısını 57’den 168’e yükselttik. Bugüne kadar Mardin’de OSB’lerin altyapı çalışılmaları için Bakanlık olarak 2 milyar 100 milyon kaynak ayırttık. OSB’lerde tüm parseller üretime geçtiğinde 9 binden fazla Mardinli kardeşimiz istihdam edilecek. Aynı şekilde sanayi sitelerine kredilerde destek olduk. Ve destek olduğumuz sanayi sitelerinde 2 bin 700’de fazla kardeşimiz istihdam ediyor. verdiğimiz yatırım teşvikleriyle bin 700’den fazla yatırımda 46 milyar yatırım tutarında yatırımın Mardin’e kazandırılmasının ve yüz 8 binden fazla istihdamın önünü açtık. KOSGEB doksanlı yıllarda kurulmuş bir müesseseden söz ediyoruz. Fakat, 2000 yıllara kadar Mardin’de KOSGEB’den destek alan Kobilerin sayısı iki parmağını geçmiyordu. AK Parti döneminde Mardin’de 12 bin 700’den fazla kobimize 3 milyar 100 milyon TL destek olduk. TÜBİTAK eliyle Mardin’de 83 milim insanımıza ve iki Ar-Ge projesine 47 milyon TL destek sağladı. 11 yaşından itibaren bu ülkenin özel yetenekli çocuklarını tespit ediyoruz. Şehir şehir, ilçe ilçe, kasaba kasaba ve köy köy bu ülkede geleceğin Aziz Sancarları geleceğin Selçuk Bayraktar’lar yetişsin anlayışıyla tek tek gençlerimizi, çocuklarımızı tespit ediyor ve onları deneyap teknoloji atölyelerinde teknoloji geliştirme yolculuğuna davet ediyoruz. Mardin’de de deneyap teknoloji atölyemizi kurduk ve gençlerimizle de eğitim programlarını sürdürüyoruz. Dicle Kalkınma Ajansımızın eliyle 262 bölgesel kalkınma projesine Mardin’de 732 milyon TL destek verdik. Cazibe merkezlerimiz programında 7 projeye 317 milyon TL, KOSGEB’de 6 projeye 54 milyon TL destek oldu. Yine bölge kalkınma idaresi eliyle 95 projeye Mardin’de 642 milyon TL destek sundu. Dicle Kalkınma Ajansımız 415 milyon lirayla destek oldu ve toplam 520 milyon TL yatırım tutarı olan 17 tesisin açılışını inşallah Mardin’de gerçekleştireceğiz. GAP bölge kalkınma idaremizin de 6 projesini imza törenini hep birlikte inşallah gerçekleştireceğiz ve organize sanayi bölgemizde 1 milyar 865 milyon TL yatırımla hayata geçecek ve 300’den fazla Mardinli kardeşimizin istihdamına vesile olacak 17 tesisin temellerini hep birlikte atacağız” ifadelerini kullandı.
Akar: "Eğitim ve öğretimi anlamayanlar var. Eğitim ayrı şey, öğrenim ayrı şey"
18 Eylül 2024 Çarşamba - 12:30 Akar: "Eğitim ve öğretimi anlamayanlar var. Eğitim ayrı şey, öğrenim ayrı şey" Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, eğitimle öğretimin ayrı şeyler olduğunu söyleyerek, "85 milyonun milli birliğini ve beraberliğini sağlamak için temelde 4 yaşından itibaren eğitim vereceğiz. Bu temelde de Allah korkusu ve kuldan utanma yatıyor" dedi. TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, AK Parti Türkiye Buluşmaları kapsamında düzenlenen basın mensupları ve teşkilatla buluşma etkinliğine katıldı. Burada konuşan Akar, en büyük yatırımın gençlere yapılması gerektiğini söyleyerek, "En büyük yatırım gençlere yapılan yatırım. Gençleri mutlaka bilimle, sanatla, sporla tanıştırmamız ve geliştirmemiz lazım. Bunun için de çocukluktan itibaren bu çalışmaları sürdürmemiz lazım. Eğitim ve öğretimi anlamayanlar var. Eğitim ayrı şey, öğrenim ayrı şey. Bunu temelde anlamaları lazım. Çocuklarımıza tabii ki atalarından ve tarihimizden aldığı ilhamla, tarihten aldığımız ibretle çok büyük çalışmalar yapacağız. Tarihte bizim çok büyük bilim insanlarımız var. İslam dünyasında, Türk dünyasında ve insanlık tarihinde" dedi. Akar, "Bunlardan ilham alacağız ama onun ötesinde de bizim milli birlik ve beraberliğimizi sağlamak için, 85 milyonun milli birliğini ve beraberliğini sağlamak için temelde 4 yaşından itibaren eğitim vereceğiz. Bu temelde de Allah korkusu ve kuldan utanma yatıyor. Bunu vermek demek, işin bitmesi demek değil. Bu bir başlangıç. Bundan sonra tabii ki matematik, fizik, kimya, biyoloji başta olmak üzere temel bilimlerde yapabilecek en büyük çalışmayı yapmak suretiyle ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye yürüyüşüne devam edeceğiz ve inşallah bu şekilde başaracağız" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Savunma sanayisindeki temel amacımız, kendi imkânlarımızla üretebileceğimiz hiçbir ürünü dışarıdan temin etmemek ve yerlilik-millilik oranlarımızı sürekli artırmaktır"
18 Eylül 2024 Çarşamba - 11:44 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Savunma sanayisindeki temel amacımız, kendi imkânlarımızla üretebileceğimiz hiçbir ürünü dışarıdan temin etmemek ve yerlilik-millilik oranlarımızı sürekli artırmaktır" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Savunma sanayisindeki temel amacımız, kendi imkânlarımızla üretebileceğimiz hiçbir ürünü dışarıdan temin etmemek ve yerlilik-millilik oranlarımızı sürekli artırmaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Savunma Sanayii Yetenek Yönetimi Zirvesi programına katıldı. Yılmaz, Türkiye’nin savunma sanayisinin ekonomik büyüme, güvenlik ve küresel rekabet üzerindeki etkisini vurguladı. Savunma Sanayi Başkanlığı bünyesinde kurulan Savunma Sanayi Akademisi’nin yenilikçi projelerin hayata geçirilmesinde ve teknolojik üstünlük sağlanmasında önemli bir adım olduğunu belirten Yılmaz, savunma sanayiinde yerli ve milli üretim oranlarının artırılmasının Türkiye’nin bağımsızlığını güçlendireceğini ifade etti. "Savunma sanayisindeki temel amacımız, kendi imkânlarımızla üretebileceğimiz hiçbir ürünü dışarıdan temin etmemek ve yerlilik-millilik oranlarımızı sürekli artırmaktır" diyen Yılmaz, geçmişte elde edilen deneyimlerin savunma ürünlerinin tasarım ve üretiminde tam bağımsızlığın gerekliliğini ortaya koyduğunu belirtti. Yılmaz ayrıca, Türkiye’nin bölgesel jeopolitikte ve küresel güvenlik dinamiklerinde söz sahibi olmanın yanı sıra, savunma alanında daima hazırlıklı olması gerektiğini ifade etti. Savunma sanayii ekosisteminin 3 binden 500’den fazla firma ve 90 bin çalışanıyla ülke ekonomisine önemli katkılar sağladığını kaydeden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığı sayesinde savunma sanayii yerli üretim oranının yüzde 20’lerden yüzde 80’lere ulaştığını açıklayarak, "Bu, Türkiye’nin sahada elde ettiği başarıların bir göstergesidir" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin insansız hava araçları ve diğer savunma sistemlerinin tasarımı, üretimi ve satışında dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer aldığını belirtti. Kara ve deniz savunma araçları alanında da kendi savaş gemisini tasarlayıp inşa edebilen 10 ülkeden biri olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Milli savunma projesi sayımız ise bini aşmış durumda" diyerek Türkiye’nin küresel savunma pazarındaki yerini pekiştirdiğini kaydetti. 2024 yılı içerisinde 171 farklı ülkeye yapılan ihracatın Türk savunma sanayiinin uluslararası alandaki etkisini gösterdiğini ifade eden Yılmaz, "Defence News Top 100 for 2024" araştırmasına göre Türkiye’den ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, MKE ve ASFAT gibi beş firmanın dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasında yer aldığını belirtti. Savunma sanayi başarılarının arkasında mühendislerin, teknisyenlerin ve araştırmacıların emeği olduğunu vurgulayan Yılmaz, Türkiye’nin inovasyon ve Ar-Ge alanındaki yetkinliklerinin önemine dikkat çekti. Yılmaz, bunun arkasında teknokentlerden organize sanayi bölgelerine, üniversitelerden AR-GE merkezlerine kadar insan kaynağının akıl ve alın terinin bulunduğunu ifade etti. "Bu nedenle Milli Yetkinlik Hamlesi ile insan kaynağı kalitemizi daha da ileri seviyelere taşıyacağımıza inanıyorum" diyen Yılmaz, savunma sanayiinin geleceği için çok disiplinli ve esnek düşünme yeteneklerine sahip genç nesillere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Yılmaz, "Teknolojik gelişmelerin hızlı bir şekilde ilerlediği bu dönemde çalışanların sürekli öğrenmeye ve gelişime açık olmaları gerekiyor" dedi. Özellikle yapay zeka uzmanları, veri bilimcileri ve siber güvenlik profesyonellerinin savunma sanayinin geleceğinde kritik roller üstleneceğine dikkat çeken Yılmaz, Savunma Sanayi Akademisi’nin üniversiteden yeni mezun olan gençlerin yanı sıra lise ve üniversite öğrencilerine, genç profesyonellere ve sektör uzmanlarına yönelik çeşitli eğitim programları sunacağını belirtti. Yılmaz, bu akademinin gençlerin büyük teknolojik problemleri çözme konusunda yetkinlik geliştirme fırsatları sunacağını ifade etti. Yılmaz, tüm paydaşların görüşlerinin değerli olduğunu vurgulayarak, Türkiye Yüzyılı’nda öncü konuma ulaşmak için iş birliğinin önemini vurguladı. Yılmaz, "Türkiye’nin savunma sanayiindeki başarılarının diğer sektörlere de yansıyarak bir kalkınma modeli haline geldiğine hep birlikte şahitlik ediyoruz" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: “Yeniden Refah Partisi, Anayasa’nın 1,2,3 ve 4. maddelerinin tartışmaya açılmasına olumlu yaklaşmamaktadır”
18 Eylül 2024 Çarşamba - 10:07 Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: “Yeniden Refah Partisi, Anayasa’nın 1,2,3 ve 4. maddelerinin tartışmaya açılmasına olumlu yaklaşmamaktadır” Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Anayasa’nın 4. maddesinin kaldırılması gerektiği ifadelerine ilişkin, “Yeniden Refah Partisi, Anayasa’nın 1,2,3 ve 4. maddelerinin tartışmaya açılmasına olumlu yaklaşmamaktadır” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında Genel Merkez binasında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın açıklamasında bulundu. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın gerçekleştirdiği görüşmeye değinen Kılıç, Babacan’ın parti yöneticileriyle gerçekleştirdiği ziyarette Türkiye gündeminin değerlendirildiğini belirterek, “1 Ekim tarihinde TBMM, yeni yasama yılının açılışını gerçekleştirecek. DEVA, Yeniden Refah Partisi ve diğer siyasi partilerin TBMM’de yapılacak çalışmalarla Türkiye’nin gündemine daha fazla tesir etmeleri, insanlarımızın refahına daha fazla katkı sağlayacak iş birliklerini geliştirmeleri yönünde fikir alışverişinde bulunulmuştur. Türkiye’deki elbette iktidar partileri olduğu gibi muhalefet partileri vardır. Bütün bu partilerin varlığı çok partili siyasal hayatın en temel gerekliliğidir. Yeniden Refah Partisi bu partiler arasında önemini koruyan ve her geçen gün üye sayısıyla birlikte önem katsayısını da artıran bir siyasi parti olarak tezahür etmektedir. Tüm siyasi partilerin iktidar karşısında Türkiye adına doğruları söylemeleri, siyasetin de, hukukun da, vicdanın da gereğidir. Yeniden Refah Partisi bu doğrultuda doğruya doğru, yanlışa yanlış stratejisini baştan itibaren ortaya koymuş; iktidarın doğrularına doğru derken, yanlışlarını da açık sözlülükle eleştirmekten geri durmamıştır” açıklamasında bulundu. "Dünyanın ve bölgemizin yeni bir krize ihtiyacı yoktur" Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında imzalanan Ortak Savunma İş Birliği Antlaşması’nın Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) yönelik ciddi bir tehdit mahiyetinde olduğunu ifade eden Kılıç, “NATO müttefikimiz ABD’nin Akdeniz’de tansiyonu yükseltmeye matuf GKRY ile sınırlı böyle bir adım atmasını tasvip etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ABD ile GKRY arasındaki antlaşmanın etkisizleştirmesi yönünde atacağı tüm adımları destekliyoruz. GKRY ile ABD arasındaki bu antlaşma, bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecektir. Doğu Akdeniz’deki maden rezervleri, hidrokarbon yatakları, petrol ve kömür rezervleri ve doğalgaz rezervleriyle ilgili olarak ABD’nin GKRY ile Türkiye ve KKTC’yi yok sayan yakınlaşması bölgedeki ilişkileri bozucu mahiyetindedir. Dünyanın ve bölgemizin yeni bir krize ihtiyacı yoktur” değerlendirmesinde bulundu. “Yeniden Refah Partisi, Anayasa’nın 1,2,3 ve 4. maddelerinin tartışmaya açılmasına olumlu yaklaşmamaktadır” Bir gazetecinin HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa’nın 4. maddesi ile ilgili ifadelerini Yeniden Refah Partisi’nin nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Kılıç, şu cevabı verdi: “Yeniden Refah Partisi, Anayasa’nın 1,2,3 ve 4. maddelerinin tartışmaya açılmasına olumlu yaklaşmamaktadır. Türkiye’de anayasa değişimini herhangi bir partiye göre yapmak mümkün değildir. Değişimi toplumun herhangi bir kesimine göre yapmakta mümkün değildir. Anayasalar temel metinlerdir. Toplumsal uzlaşılar ve sözleşmelerdir. Anayasa’nın toplumun genelinin heyecan ve hissiyatını yansıtan ve hepimizi bir arada tutan maddeleri içermesi gerekmektedir. Anayasa, TBMM’de de yapılacak olsa, TBMM’de oylandıktan sonra referanduma da taşınacak olsa toplumun genelinin görüşlerini yansıtmak mecburiyetindedir. Hiçbir beşeri metin kutsal, kusursuz ve eksiksiz değildir. 100 maddenin 99’una katılır, birinden rahatsızlık duyabilirsiniz, bu herkes için geçerlidir. Öyleyse çoğunluğun uzlaşını yansıtan ve bizi bir arada tutan anayasa metinlerine sahip çıkmak hepimiz için gerekliliktir. Türkiye’nin başkentini, resmi dilini, milletin temel değerlerini, devlet şeklimizin cumhuriyet olduğunu tartışmanın hiçbirimize bir faydası yoktur. 4. maddeyi ortadan kaldırmak, diğer üç maddeyi tartışmaya açmak anlamına gelecektir. Türkiye’nin bugün ihtiyacı bu değildir.”
Bandırma’da kent lokantası, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla açıldı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 00:31 Bandırma’da kent lokantası, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla açıldı Balıkesir’in Bandırma Belediyesi’nin hayata geçirdiği halk lokantasının ilk şubesi, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla açıldı. İstanbul başta olmak üzere birçok CHP’li belediyenin uygulamaya koyduğu uygun fiyatlı ve hijyenik yemek sunan sosyal hizmet modeli, artık Bandırma’da da hizmet vermeye başladı. Belediye Başkanı Dursun Mirza’nın öncülüğünde başlatılan ve Cumartesi Pazarı Kapalı Pazar Yeri’nde açılan Halk Lokantası, ekonomik fiyatlarla sağlıklı ve lezzetli yemekler sunmayı amaçlıyor. Proje, Bandırma Belediyesi’nin sosyal belediyecilik anlayışının önemli bir örneği olarak hayata geçti. Açılış törenine CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yanı sıra, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, CHP Balıkesir Milletvekilleri Ensar Aytekin ve Serkan Sarı, CHP İl Başkanı Erden Köybaşı ve partililer katıldı. Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, açılışta yaptığı konuşmada, “Halk lokantamız, hijyenik koşullarda hazırlanan günlük yemek menüleriyle Bandırma halkına sağlıklı ve dengeli beslenme olanağı sunacaktır. Bu sosyal hizmet projemizle özellikle dar gelirli ailelerimize ve ihtiyaç sahiplerine destek olmayı amaçlıyoruz," dedi. Özel: "Askıda yemek uygulaması başlayacak" CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise açılışta yaptığı konuşmada, ülke genelinde kent lokantalarında "askıda yemek" uygulamasının başlayacağını belirtti. Özel, "Cebinde parası olan burada yemek yer, hesabını öderken yoksullara da yardım etmek isteyenler askıya yemek bırakabilir. Askıda yemek uygulamasıyla zor durumdaki vatandaşlar ücretsiz olarak yemek yiyebilecek" diye konuştu. Özgür Özel, kent lokantasının Türkiye genelinde açılan 49. kent lokantası olduğunu vurgularken, “Bu sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla ilerleyen günlerde tabelalar ’Kent Lokantası’ olarak değişecek. Bandırma’daki bu önemli açılış bizi mutlu ediyor,” dedi. Törenin ardından CHP Genel Başkanı Özel, açılışını yaptığı Halk Lokantası’nda vatandaşlara 3 çeşit yemek ikram etti. Daha sonra Bandırma’da bir dizi ziyarette bulunan heyet, Sevgi Yolu’nun yeniden düzenlenen alanını ziyaret etti. Gün sonunda Bandırma’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılı kapsamında Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte halka hitap etti. İlçeyi ziyaret etmekten duyduğu memnuniyetini ifade eden Özel, "Büyükşehir Belediyesinin ve Balıkesir’de toplam nüfusun yüzde 94’üne denk gelen belediyelerin, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından kazanılmış olması, elbette doğru adayların belirlenmesine, ilçe örgütlerimizin çalışmasına, kampanyanın başarısına aittir ama bir başarı varsa bundaki en büyük pay sahibi, Cumhuriyet Halk Partisine, onun içinde bulunduğu Türkiye ittifakına sahip çıkan sizlersiniz." diye konuştu. Etkinlik, sanatçı Emre Altuğ’un sevilen şarkılarıyla son buldu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Sırada sivil anayasa yapılması var"
17 Eylül 2024 Salı - 23:08 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Sırada sivil anayasa yapılması var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Sırada Türk demokrasisinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa yapılması var" dedi. Kütahya’da, merhum eski Başbakan ve Kütahya Milletvekili Adnan Menderes’in idam edilişinin 63. yıldönümünde ’Adnan Menderes’e Vefa ve Anma’ programı gerçekleştirildi. Hezar Dinari Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Kütahya protokolünden önemli isimleri katıldı. Programda açılış konuşmalarının ardından zeybek oyunu, müzik dinletisi ve tiyatro gösterisi gerçekleşti. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Milletimiz gerisinde pek çok mücadelenin ve fedakârlığın bulunduğu demokrasimizin kıymetini iyi bilmektedir. Seçimlerdeki yüksek katılım oranları, milletimizin demokrasi yoluyla istiklaline ve istikbaline sahip çıkışının ifadesidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçerek milli iradenin hâkimiyetini perçinledik. Sırada Türk demokrasisinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa yapılması var. İçinde bulunduğumuz 28. yasama döneminde siyasetin müessesesinin yeni anayasa çalışmalarını katılımcı şekilde nihayete erdireceğine inanıyorum" diye konuştu. Yılmaz’a günün anısına AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay tarafından hediye takdim edildi.