KÜLTÜR SANAT - 20 Aralık 2024 Cuma 13:35

Mersin’de ’Narenciye Tüket, Sağlıklı Yaşa’ etkinliği düzenlendi

A
A
A
Mersin’de ’Narenciye Tüket, Sağlıklı Yaşa’ etkinliği düzenlendi

Mersin’de ’Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ kapsamında ’Narenciye Tüket, Sağlıklı Yaşa’ etkinliği düzenlendi. Stantları gezen Vali Ali Hamza Pehlivan ve katılımcılara limonata, portakal suyu ve mandalina ikram edildi.


Mersin Valiliği tarafından Toroslar ilçesindeki Ziraat Odası Ortaokulu’nda ’Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ kapsamında ’Narenciye Tüket, Sağlıklı Yaşa’ etkinliği düzenlendi. Etkinlik kapsamında kurulan yerli malı stantlarında ürünler sergilendi. Stantları gezen Vali Ali Hamza Pehlivan ve katılımcılara limonata, portakal suyu ve mandalina ikram edildi.


Etkinliğe katılan Vali Ali Hamza Pehlivan, Yerli Malı Haftası ile ilgili bilgi vererek başladığı konuşmasında, özellikle okullarda öğrencilerin, çocukların, gençlerin yerli ürünleri tanıması, milli ürünleri tanımasıyla ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi. Geçmişte düzenlenen Yerli Malı Haftası etkinliklerinde ağırlıklı olarak tarım ürünlerinin yer aldığını ifade eden Pehlivan, "Fakat son yıllarda özellikle Cumhurbaşkanımızın himayelerinde sürdürülmekte olan Milli Teknoloji hamlesi kapsamındaki çalışmalar neticesinde başta savunma sanayi ürünleri olmak üzere pek çok teknoloji ürünü, çağa hitap eden ürün de bu hafta vesilesiyle sergileniyor. Bir yandan tarım ürünlerimiz, güzel Türkiye’mizin bereketli topraklarının ve emektar çiftçilerinin ürünlerini gözler önüne seriyor, diğer yandan da bilimde, teknolojide gelmiş olduğumuz aşamanın bir sembolü olarak bugün prototiplerini standlarda da gördüğümüz ürünleri de üretiyor olmanın gururunu yaşıyoruz. 2000’i yılların başında 60’a yakın firma savunma sanayi alanında birtakım çalışmalar yürütürken, şu anda 2 bin 500 firma bu alanda faaliyet gösteriyor. Ürün çeşidi 50-60’lı civarda iken şu anda 230 çeşit ürün üretiliyor ve 185 ülkeye ihraç ediliyor. 2023 rakamlarına göre 5,5 milyar dolar teknolojik ürünlerde, savunma sanayi ürünlerinde ihracat gerçekleştirmişiz. Ve toplamda bu alanda faaliyet gösteren 2 bin 500 üzerindeki firma binin üzerinde ürün üzerinde çalışıyor ve toplam bütçesi, bu yatırımların değeri yaklaşık 100 milyar dolar civarında. Bu noktalara gelmiş olmanın gururunu yaşıyoruz" dedi.



"Mersin’in aynı zamanda bir tarım kenti"


Birçok yönüyle ön plana çıkan Mersin’in aynı zamanda bir tarım kenti olduğunu ifade eden Pehlivan, Mersin’de tarım ürünleri içerisinde narenciyenin önemli bir yeri olduğunu söyledi. Mersin’e ’narenciye başkenti’ denildiğini vurgulayan Pehlivan, "Özellikle limon üretiminde Türkiye’de birinci sırada geliyor olması hasebiyle hem iç piyasada hem ihracatta çok önemli noktalardayız. Geçtiğimiz yıl ülke genelinde, narenciyede ürün hasılasında büyük bir artış vardı; 7,9 milyon tona kadar çıktı. İlimizde de 1,6-1,7 milyon ton civarında narenciye üretimi gerçekleşti" diye konuştu.



"’Narenciye tüket, sağlıklı yaşa"


Narenciye ürenlerinin hem enerji kaynağı hem de vitamin deposu olduğuna işaret eden Pehlivan, "Başta C vitamini olmak üzere A ve B vitaminlerini de içeriyor. Mineral kaynağı, potasyum kaynağı ve özellikle vücuda sağladığı enerji, bağışıklık sistemine sağlamış olduğu katkı itibariyle sağlık kaynağı. O yüzden diyoruz ki sevgili çocuklar ’narenciye tüket, sağlıklı yaşa’. Ülke ortalamamız da aslında narenciye tüketiminde fena değil, dünya ortalamasının üstünde. Elbette bu ürünü üreten bir ülke olarak tüketimini de gerçekleştirmek, teşvik etmek ayrı bir önem ifade ediyor. Dolayısıyla bu hafta vesilesiyle bir yandan bilimde, teknolojide, birçok alanda ortaya koyduğumuz ürünleri hatırlıyor, hatırlatıyor, tanıtıyoruz. Bir yandan da tarım gibi kadim bir sektöre, emektar çiftçilerimizin emeğini yansıtan bir sektöre ve bu sektörde tarımda üretilen ürünlere de dikkat çekmiş oluyoruz" dedi.



"Öğrencilerimizin ürettiği projelerle 3 yıldır rekor bizde"


Mersin’in tarımda olduğu kadar sanayide ve teknolojide de önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Pehlivan, "İlimiz tarımda var olduğu kadar, sanayide de var. Nitekim OSB’lerimiz giderek geliştiriyor. Savunma sanayi yatırımlarımız gider artıyor. Bunlar içerisinde inovasyona yönelik özellikle yazılım alanında Teknopark’ımızla da OSB’lerimizde de Ar-Ge’lerimizin sayısı artıyor. Bunun yansımalarını 30’u geçen savunma sanayi firmalarından da görüyoruz. TEKNOFEST’lerde öğrencilerimizin ürettiği projelerle 3 yıldır rekor bizde. Mersin’imizin gençleri, öğretmenlerinin rehberliğinde 164 bin 276 proje üretti" diye konuştu.


Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz’ın konuşma yaptığı etkinlikte halk oyunları gösterisi düzenlendi, bir öğrenci de şiir okudu.



Mersin’de ’Narenciye Tüket, Sağlıklı Yaşa’ etkinliği düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Asgari ücret 22 bin 104 lira oldu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari net ücreti 22 bin 104 lira olarak belirlemiş bulunuyoruz” dedi. Doğrudan 7 milyon çalışanı, dolaylı olarak toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreci sona erdi. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025’te geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını 10 Aralık, ikinci toplantısını 16 Aralık’ta üçüncü toplantısı ise 19 Aralık’ta gerçekleştirmişti. Komisyonun dördüncü toplantısı, saat 20.30’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın başkanlığında başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliği yaptığı toplantıda 2025 için geçerli olacak asgari ücreti Bakan Işıkhan açıkladı. Komisyonda konuşan Bakan Işıkhan, işçi, işveren ve memur emekli ayrımı yapmadan toplumun tüm kesimlerinin özellikle sabit gelirli vatandaşların alım gücünü korumanın ve arttırmanın en önemli hedefleri olduğunu aktardı. Işıkhan, “Çalışanlarımıza karşı adil olmak yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda ekonomik bir başarı ve istikrar için de bir gerekliliktir. Bu anlayışla çalışma hayatında hakkaniyeti, sosyal adaleti ve emeğe saygıyı ön planda tutarak hem çalışma barışını hem toplumsal refahı hem de ülkemizin kalkınmasını sağlayabiliriz” açıklamasında bulundu. “İşçi ve işveren temsilcilerimizin önerileri değerlendirerek en dengeli seviye belirlenmeye çalışılmıştır” Işıkhan, çalışmaların tüm komisyon üyeleriyle birlikte yapıcı bir anlayışla yürütüldüğünü belirterek, “Çalışanlarımızın refahını arttıran, işverenlerimizin rekabet gücünü koruyan ve ülkemizin ekonomik istikrarını ve sosyal kalkınmasını güçlendiren bu süreci hep birlikte başarıyla yönettiğimizi düşünüyorum. İşçi ve işveren temsilcilerimizin önerilerinin yanı sıra, makroekonomik ve konjonktürel dinamiklerini de değerlendirerek en dengeli seviye belirlenmeye çalışılmıştır. Bu süreçte emeği geçen tüm komisyon üyelerine, işçi ve işveren temsilcilerimize tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari net ücreti 22 bin 104 lira olarak belirlemiş bulunuyoruz” Komisyon toplantıları neticesinde işçi ve işveren temsilcilerinin bildirdiği görüşler doğrultusunda belirlenen miktarın başta asgari ücrete tabi olan çalışanların ve aileleri olmak üzere tüm vatandaşlara hayırlı olmasını dileyen Bakan Işıkhan, “2025 yılı için geçerli olacak asgari ücreti sizlerle paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi 2024 yılında asgari ücret, devletimiz tarafından verilen 700 lira asgari ücret desteğiyle birlikte 17 bin 2 lira olmuştu. Şimdi de 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari net ücreti 22 bin 104 lira olarak belirlemiş bulunuyoruz. “İşveren desteği 700 liradan bin liraya çıktı” İşveren desteğine ilişkin rakamın da güncellediğini söyleyen Işıkhan, “Her bir asgari ücretli için devlet olarak verdiğimiz asgari ücret desteğini de 700 liradan bin liraya çıkardık. Ülkemize ve aziz milletimize hayırlı ve uğurlu olsun. Bu rakamlarla net asgari ücreti önceki yıla göre yüzde 30 oranında artış yapmış. Ayrıca 2002 yılından bu yana da asgari ücreti reel olarak 4 katına yakın seviyeye çıkarmış bulunuyoruz. Devletimiz tüm kurum ve kuruluşlarıyla işçinin, işverenin ve tüm vatandaşlarının yanında olmaya devam edecektir” diye konuştu. TÜRK-İŞ toplantıya katılmadı Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi tarafını temsilen yer alan TÜRK-İŞ ise Bakanlıkta gerçekleşen olan son toplantıya katılmama kararı aldı. TÜRK-İŞ’ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulunun 19 Aralık 2024 günü ’asgari ücret’ gündemiyle yapılan olağanüstü toplantısında gelişmeler değerlendirilmiştir. Yapılan toplantıya, Komisyonda görev yapan işçi temsilcileri de katılım sağlamış ve asgari ücretin 29 bin 583 lira olması gerektiğini ifade etmişlerdir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu hazırlanan teklifi makul ve dengeli bulmuş, bunun altında yapılacak bir teklif durumunda ’masada yer alınmaması’ kararını almıştır. TÜRK-İŞ’in teklifine karşılık bugüne kadar ne hükümetten ne de işverenden herhangi bir teklif gelmemiştir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu 24 Aralık günü akşamı ’karar için’ toplantıya çağrılmıştır. TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, asgari ücret teklifi konusunda bir bilgilendirme yapılmadan düzenlenen toplantıya katılmama kararı almıştır.”
İstanbul Bakan Şimşek: "OVP’nin hedefi sürdürülebilir yüksek büyüme ve bunun daha adil bir şekilde dağılımı" İSTANBUL (İHA) – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Enflasyon düşüyor düşmeye de devam edecek. Enflasyon hedefiyle ilgili bazı alanlarda adım atacağız. Bütçe açığını kontrol altına almasaydık, kur korumalıdan çıkış sağlanmasaydı, cari açık üzerinden sağlanan alanla kurda istikrar sağlanmasaydı ne tür bir enflasyonla karşı karşıya olurduk, ayrı bir konu ama 2025 yılına ilişkin görünüm olumlu" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 4. Finansın Geleceği Zirvesi ve Para Sohbetleri Programı’na katıldı. Bakan Şimşek burada yaptığı konuşmada enflasyonla mücadelede önemli yol kat edildiğine dikkat çekerek "Enflasyon düşüyor düşmeye de devam edecek. Enflasyon hedefiyle ilgili bazı alanlarda adımlar atacağız" ifadelerini kullandı. Kur Korumalı Mevduat (KKM) ile ilgili de konuşan Şimşek, KKM’den büyük ölçüde çıkış olduğunu ve Türk Lirası’na güvenin arttığını belirtti. "OVP’nin hedefi sürdürülebilir yüksek büyüme ve bunun daha adil bir şekilde dağılımı" Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’ın (OVP) tek hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme ve bunun daha adil bir şekilde dağılımı olduğunu söyledi. Bunu enflasyonu düşürerek, mali disiplini sağlayarak, sürdürülebilir cari açığı yakalayarak, yapısal dönüşümle rekabet gücünü ve verimliliği artırarak sağlayabileceklerini belirten Şimşek, bu program sayesinde Türkiye’de kırılganlıklarını azalttıklarını, makro finansal istikrarı tesis ettiklerini ifade etti. "Deprem için bütçeden tahakkuk eden miktar bugünkü fiyatlarla 2,6 trilyon lira" Bakan Şimşek, "Yani ödemeler dengesi risklerini, enflasyonun kontrolden çıkma risklerini, bunların hepsini daha yönetilebilir bir noktada tuttuk. Bütçe disiplinini deprem yaralarını sararken tesis ettik. İki yıllık deprem için bütçeden tahakkuk eden miktar bugünkü fiyatlarla 2,6 trilyon lira. Bunu cari kura bölün, neredeyse 75 milyar dolarlık bir rakam. Yani dünyanın en güçlü ülkeleri bile bu tür büyük bir doğal afet karşısında bayağı etkilenirdi. Biz de etkilendik ama ona rağmen şu anda bütçe disiplinini 2025 itibarıyla tesis etmiş olacağız" dedi. Cari açığın milli gelirin yüzde 1’inin altına indiğini belirten Şimşek, "Milli gelirin yüzde 2-2,5’ine kadar sürdürülebilir görüyoruz. Dolayısıyla aslında güneyimizdeki bu kriz olmasa muhtemelen bu seneyi sıfır açıkla kapatırdık. Türkiye’de cari açık milli gelire oran olarak bu sene muhtemelen yüzde 0,7-0,8 civarında olacak. Bu oldukça önemli bir kazanım. Çünkü bu makro finansal istikrar açısından çok önemliydi" dedi. Türkiye’nin döviz rezervinin endişe kaynağı olmaktan çıktığını da ifade eden Şimşek, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminde (CDS) yaşanan düşüş ile ilgili olarak şunları söyledi: "CDS’ler düştüğü için borçlanma maliyetleri düştü. Gelecek 5 yılda bugünkü CDS’lerle, ki bu rahat sürdürülebilir muhtemelen aşağısına ineceğiz, yıllık faiz ödemelerinde 7 milyar dolarlık tasarruf sağlayacağız." "Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek" Şimşek, "Raporda çok rahat bir şekilde cari açıktaki daralmadan, bütçe disiplininin tesis edilmesinden, yapısal dönüşüme ilişkin programdan, dezenflasyon sürecinden bahsediliyor. 3 ayrı reyting kuruluşu tarafından bir yılda ikişer kademe notun artırılması çok nadirdir ve 2024’te dünyada tek ülkeyiz. Dolayısıyla tüm bunlar aslında programın bir fark oluşturduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla bütçe açığını 2024’te azaltmışız ama cüzi bir oranda. 2025’te çok ciddi bir şekilde bütçe açığı azalacak. Bu da enflasyonun aşağı çekilmesine güçlü bir destek verecek. Dolayısıyla 2025 itibarıyla bütçe açığındaki düşüş dezenflasyonu destekleyici noktaya gelecek. Enflasyon düşüyor. 2022’de yaklaşık yüzde 64’lük bir yıl sonu enflasyonu var. 2023’te benzer şekilde yüzde 65. Bu sene muhtemelen Merkez Bankamızı son tahmini bu, yüzde 44-45 aralığında bitireceğiz. Öngörülerimizin bir miktar üzerinde. Ama Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre neredeyse 30 puana yakın bir düşüşten bahsediyoruz. Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ açıklamasında bulundu. "Bu program uygulanmasaydı enflasyon ne olurdu sorusunu kimse sormuyor" Bakan Şimşek, ’Geçen yıl mayıs ayında enflasyon zaten bu seviyedeydi, şimdi onun üzerinde’ şeklinde yorumların olduğunu belirterek, "Bu program uygulanmasaydı enflasyon ne olurdu? sorusunu kimse sormuyor. O önemli bir soru. Yani bütçe açığını kontrol altına almasaydık, kur korumalıdan çıkış sağlanmasaydı, cari açık üzerinden sağlanan alanla kurda istikrar sağlanmasaydı ne tür bir enflasyonla karşı karşıya olurduk, ayrı bir konu ama 2025 yılına ilişkin görünüm olumlu. Neden? Çok basit. Para politikasını etkin bir noktaya getirmek zaman alıyor. Ama getirdikten sonra etkisi uzun süre devam ediyor. Biz tam o noktadayız" şeklinde konuştu. Bu yıl ve önümüzdeki yıl üretilecek sosyal konut sayısından da bahseden Şimşek, "Deprem bölgesinde bu yıl sonuna kadar 200 bin, gelecek sene de 250 bin konut teslimi planlanıyor. Kiraların artış oranının aşağı çekilmesi sağlanacak. Bütçeden yarısı bizden kampanyası için çok ciddi kaynak ayırdık, ayıracağız. Bu kaynaklar sosyal konuta dönüşecek. Konut arzı olumlu etkilenecek" dedi.
İstanbul Nartugan film festivali ödülleri sahiplerini buldu İstanbul Uluslararası Nartugan Film Festivali Aralık ayında 5’inci kez Türk sinemaseverlerle buluştu. Dünyadaki tüm Türk Devletlerinden gelen filmleri, Türkiye’de üretilenleri ve dünya sinemasının seçkin örneklerini jüri karşısına sunarak 4 kategoride ilk 3’e giren film ve belgesellere ödüller verildi. İstanbul Uluslararası Nartugan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu. Festivalin bu seneki küratörü ünlü Türk yönetmen Serdar Akar, direktörü ise Gültekin Bayır oldu. Festival jüriliğini yönetmen ve senarist Ümit Ünal, oyuncu Ertan Saban, yönetmen Aydın Bulut, senarist Ali Can Yaras ve görüntü yönetmeni Gökhan Atılmış yaptı. Belgesel Jürisinde ise üç belgesel yönetmeni Vedat Atasoy, Burcu Camcıoğlu ve Sevinç Yeşiltaş yer aldı. Nartugan film Festivali son dört yıldır olduğu gibi bu yılda 5 gün boyunca film gösterimleri, sinema söyleşileri ve atölyeler yaparak önemli bir kültürel etkinliğine imza attı. İlteriş Vakfı ile işbirliği yapan festival 20 Aralık 2024 akşamı Altunizade Kültür Merkezinde Usta Oyuncu ve Yönetmen Bahtiyar Engin’in hazırlayıp sunduğu ödül töreni ve kapanış gecesiyle tamamlandı. Festivalde ödüller kısa film, kısa belgesel, uzun film ve uzun belgesel olmak üzere 4 ayrı kategoride sahiplerini buldu. “Uluslararası bin 50 film yarışmaya katıldı” Festivalin uzun yıllar devam edeceğini belirten Kaptan Mustafa Can, “İlteriş Vakfı’nın ana sponsorluğunda yapılan bu film festivalinin nihayet 5’incisine geldik. Festivale uluslararası bin 50 film katıldı. Bu filmler arasından dereceye girenler oldu. Jüri üyelerinin seçtiği bu filmlere burada ödülleri verildi. Çok başarılı filmler oldu. Bizim amacımız amatör ve yarı profesyonel yönetmenlere oyunculara destek vermek. Bu festivalde başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Köy enstitüleri belgeseli beni çok etkiledi. Bu belgesel yaklaşık 13 yılda çekilmiş. Katılım çok fazlaydı, buda bizi mutlu etti. Bu festivalin uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum. Büyüyerek ve güçlenerek devam eden bir festival haline geldi. 6’ncı festivalimize yaklaşık 5 bin film katılacak. Umarım bu böyle her sene artarak devam eder” dedi “4 kategoride ilk 3’e giren film ve belgesellere ödülleri dağıtıldı” 4 kategoride ilk 3’e girenlere ödüller verildiğini belirten Serbest film yönetmeni Gültekin Bayır, “Bu festivalin 5 yıldır direktörlüğünü yapıyorum. Festivalimiz uluslararası bir festival. Bu sene jürimizde çok değerli kişiler vardı. Küratörümüz Serdar Akar, Oyuncu Ertan Saban, Senarist Ali Can Yaras, Yönetmen Aydın Bulut ve Görüntü Yönetmeni Gökhan Atılmış jüri koltuğundaydı. Burada verilen ödüller ve seçilen filmler bizim için çok değerli. Umarım her sene yenileri eklenerek gelir ve bu festivalimizi uzun yıllar devam ettiririz. Festivalimizde binden fazla film yer aldı. Biz bunu ön eleme ile 500’e sonrada ön jüri elemesiyle 60’a indirdik. Bu gece kısa film, kısa belgesel, uzun film ve uzun belgesel kategorisinde ilk 3’e giren filmlere ödüllerini verdik” ifadelerini kullandı. “Artık yönümüzü doğuya çevirdik” Gözlerini doğuya çevirdiğini ve buradaki filmleri dikkate aldığını belirten Oyuncu Erkan Can, “Bu festivale ilk defa katıldım. Bundan sonra festival için devrede bende olacağım. Biz hep batıya yönümüzü döndük, oraların filmlerini çok izledik. Hiç kuzey doğuya bakmadık. Biraz o taraflara da bakmak gerektiğini fark ettim. Bu sene festivalin 5’incisi düzenlendi. Sinemacılar sanatçılar bu yöne bakıyorlar. Bende artık onlar gibi yönümü çevirdim. Çok güzel filmler var. Umarım bu şekilde yıllarca festivalimiz devam eder ve örnek olur” şeklinde konuştu. “Önemli bir festival olduğunu düşünüyorum” Bu festivalin önemli olduğuna vurgu yapan sinema oyuncusu Bahtiyar Engin, “Önemli bir festival olduğuna inanıyorum, Türkçe dili, Türkçe sinema, sadece Mîsâk-ı Millî sınırları içerisinde değil dünyanın başka yerlerinde de yapılan Türkçe sinemalarının bir yaka iliklemek ve saygı duruşunda bulunmak istedik. 5 yıldır da bu festivali yapıyorlar. 5’inci yılında Serdar akar ve bende dahil olduk. Elimizden geldiğince bu festivali sürdürmeye çalışacağız. Umarım sinemamıza bir katkı sağlamış oluruz” dedi.