MAGAZİN - 09 Kasım 2023 Perşembe 15:02

Malatyalı depremzede kuaför dünya şampiyonu oldu

A
A
A
Malatyalı depremzede kuaför dünya şampiyonu oldu

Malatya’da kuaför Şener Eroğlu, 26 ülkenin katıldığı Global Fashion Progress (GFB)’de dünya şampiyonu oldu.


Malatya’da yaşayan ve 14 yaşında eline aldığı tarak ile makası hiç bırakmayan ve çıraklıktan ustalığa giden serüvende kendine sürekli yeni hedefler koyan Şener Eroğlu, uluslararası arenada şampiyon olarak bir kez daha İstiklal Marşı’nı okutarak dünya birinciliğini elde etme başarısı gösterdi. 6 Şubat’ta yaşanan asrın felaketine evi ağır hasar alan ve konteynerde yaşayan başarılı kuaför, tüm zorluklara rağmen yılmadı ve bu yılda katıldığı şampiyonada dünya şampiyonu unvanını korudu.


Depremzede kuaför Şener Eroğlu, İtalya’da düzenlenen ve 26 ülkenin katıldığı dünya kuaförleri şampiyonasında klasik kesim kategorisinde en iyi sahne ve en iyi kareografi dalında dünya birincisi oldu. Kuaför yarışmada seçtiği temayla da dünyada savaşlar dursun çocuklar ölmesin mesajı veren 35 yıllık deneyimli kuaför Eroğlu, şimdi de Mart ayında düzenlenecek olan Avrupa şampiyonasına hazırlanıyor.


Napoli’de 21-24 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen yarışmada Türkiye Kuaförler Milli Takımı olarak da dünya şampiyonluğunu elde ettiklerini kaydeden Eroğlu, “Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızın anısına aldığımız kupayı armağan ediyorum. Bizlere destek sağlayan Federasyonumuz Başkanımız Bayram Karakaşa, Gökhan Hamarat Bey’e ve takım kaptanımız Erkan Engin ila Genel Başkan Yardımcımız Murat Tatlı’ya teşekkür ediyorum. Yine bizleri her zaman destekleyen Malatya Park AVM yönetim kuruluna da ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.


Bir depremzede olarak Türk bayrağını uluslararası arenada bir kez daha gururlar dalgalandırdıkları için mutlu olduğunu ifade eden Eroğlu, “Hiçbir zaman Malatya’mızın terk etmedik, yılmadık. Allah devletimizden razı olsun. Şu anda biz konteynerde kalıyoruz. Orada hayatımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.



Malatyalı depremzede kuaför dünya şampiyonu oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu TÖMER, Türkçenin ve Türk kültürünün merkezi olmayı sürdürüyor Anadolu Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER), binlerce öğrenciye Türkçe dil eğitimi vererek, aynı zamanda Türk kültürünün uluslararası kapsamda tanıtımını yapıyor. TÖMER, Türkçeyi dünya dillerine taşıyan bir köprü görevi üstlenmeye devam ediyor. 2016 yılından bu yana binlerce öğrenciye Türkçe öğreten TÖMER, sadece dil eğitimi vermekle kalmıyor, aynı zamanda Türk kültürünü tanıtıyor ve kültürlerarası diyaloğu güçlendiriyor. TÖMER’in mevcut öğrenci grupları Orta Asya’danorta doğuya, Kuzey Afrika’dan Doğu Avrupa’ya kadar uzanıyor. Öğrencilerine yönelik sunduğu zengin eğitim programlarıyla TÖMER, Türkçenin uluslararası alanda daha da yaygınlaşmasına önemli katkılar sağlıyor. Bu kapsamdaTÖMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Murat Sami Türker, TÖMER eğitimlerin içeriğinden ve çalışmalarından bahsetti. “TÖMER’de 40’tan fazla ülkeden 200’ün üzerinde öğrenci öğrenim görüyor” Yabancı öğrencilerin Türkçeyi daha iyi kavrayabilmelerine ve Türk kültürünü öğrenebilmelerine katkı sağladıklarını belirten Murat Sami Türker, TÖMER’de verilen eğitimler hakkında şunları söyledi: “TÖMER bünyesinde dünyanın çeşitli bölgelerinden 40’tan fazla ülkeden gelen 200’ün üzerinde öğrenciye eğitim sağlıyoruz. Öğrenci yoğunluğu özellikle Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Rusya, Ukrayna, Endonezya, Lübnan, Ürdün, Mısır gibi ülkelerden gelen öğrencilerden oluşuyor. Merkezimizde verilen eğitim, Avrupa Dil Portföyü standartlarına uygun olarak hazırlanıyor. Öğrencilerimize Türkçeyi etkin bir şekilde kullanmaları için okuma, yazma, konuşma ve dinleme becerilerini geliştirecek, aynı zamanda akademik yaşamlarında ihtiyaç duyacakları terminoloji ve araştırma becerilerini kazandıracak şekilde eğitim sunuyoruz. Eğitim sürecimiz, ders kitaplarının ötesinde pratik dil kullanımını da kapsayan iletişim odaklı bir yaklaşımı benimsiyor.” “Eğitimler 7 haftalık yoğun programlardan oluşuyor” Eğitim içeriklerinin hem sosyal hem de teorik olmasının önemine dikkat çekten Türker, toplam 210 saatlik eğitimlerle sınıf içi ve ders dışı etkinliklerle birlikte yabancı öğrencilerin dil kullanımını geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Türker bu kapsamda, “Türkçe hazırlık eğitimimiz A1’den C1 düzeyine kadar dil becerilerini kapsayan 7 haftalık yoğun programlardan oluşuyor. Her düzey haftada 30 saat olmak üzere, toplamda 210 saatlik bir eğitim sunuyor. Program kapsamında haftada 25 saatlik sınıf içi yüz yüze derslerin yanı sıra, dil laboratuvarında etkileşimli öğrenme sağlayan ‘Dil Kullanımı’ dersleri ve haftada 2 saatlik kulüp etkinlikleri bulunuyor. Ayrıca, lisans ve lisansüstü öğrenciler için Akademik Türkçe kurslar düzenleniyor. Bu kurslarda özel alan terminolojisi ve akademik araştırma becerilerine odaklanılıyor. Süreç odaklı değerlendirme esas alınarak öğrencilerin başarıları sınavlar, projeler ve sınıf içi katılımla ölçülüyor” ifadelerini kullandı. “Türk Kültürünü tanıtmaya özen gösteriyoruz” Öğrencilere akademik eğitimin yanında kültürel bir çerçevede çizen TÖMER’in düzenlediği programlar hakkında bilgi veren Türker, “Kültür gezileri ve sanat etkinlikleriyle Türk Kültürünü tanıtmaya özen gösteriyoruz.” dedi. Bu etkinliklerin dil öğreniminin ötesinde bir kültürleşme süreci sağlamakta olduğunu da sözlerine kaydeden Türker, öğrencilerin Türk toplumuna daha iyi entegre olmalarına katkıda bulunduklarını ifade etti. Türker ayrıca, Yunus Emre Anma Etkinliği, Göçmenler Günü, Uluslararası Kültür Günü gibi özel günlerde düzenlenen organizasyonların da bu misyonu desteklediğini belirtti. “Eğitim alanında ortaya konan en yeni ve etkili yöntemleri eğitimlerimize entegre etmek için araştırmalar yapıyoruz” TÖMER bünyesinde gerçekleştirilen projeler hakkında da bilgiler veren Dr. Öğr. Üyesi Murat Sami Türker, değerlendirme aşamasındaki projelerinden birisi olan ’Türkçe Öğretiminde Yenilikçi Yaklaşımlar: Uluslararası Öğrenciler İçin Tamamlayıcı Program Tasarımı’ ve kabul gören projelerinden birisi olan’Eknolojik Normalleşme ve Yapay Zekâ Çağında Dil Öğretimi Kuram ve Uygulama’ başlıklı projeleri hakkında da bilgiler verdi. Türker konuyla ilgili olarak, “Öğrencilerimizin aktif katılımıyla çeşitli projeler ve sosyal sorumluluk etkinlikleri düzenliyoruz. Bu projeler, kültürel alışverişi teşvik etmekle birlikte öğrencilerin dil öğrenme süreçlerini de hızlandırmayı da amaçlıyor. Teknolojide yaşanan son gelişmeler, eğitim alanında ortaya konan en yeni ve etkili yöntemleri eğitimlerimize entegre etmek için araştırmalar yapıyoruz. Yapay zekanın dil öğretiminde kullanımına yönelik ‘Teknolojik Normalleşme ve Yapay Zekâ Çağında Dil Öğretimi Kuram ve Uygulama’ başlıklı BAP projemiz kabul aldı. Yine görev temelli öğrenme yöntemi ilkelerine göre desenlediğimiz ve TÜBİTAK 3005 programı için başvurusunu yaptığımız ‘Türkçe Öğretiminde Yenilikçi Yaklaşımlar: Uluslararası Öğrenciler İçin Tamamlayıcı Program Tasarımı’ başlıklı projemizde değerlendirme aşamasında” şeklinde konuştu. Eğitim-öğretim faaliyetlerini destekleyen ortak projeler gerçekleştiriliyor TÖMER, uluslararası iş birlikler ve başka ülkelerle ortak projeler düzenlenmeye devam ediyor. Bu kapsamda TÖMER, özellikle Orta Asya ülkeleriyle yakın ilişkiler sürdürüyor ve çeşitli üniversitelerle eğitim-öğretim faaliyetlerini destekleyen ortak projeler gerçekleştiriyor. Çevrim içi senkron ve asenkron eğitim programlarımız aracılığıyla, Türkiye’ye gelmek isteyen yabancı öğrenciler için Türkçe dil eğitimleri sunuyor. Bunun yanı sıra, yurt dışından Türkiye’de araştırma yapmak isteyen akademisyenlere yönelik de kurslar ve sertifika sınavları da düzenleniyor.
Ankara Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu: “Türkmeneli şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyor, katillerini de nefretle lanetliyoruz” Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, 16 Ocak Türkmen Şehitleri Anma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Türkmeneli şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyor, katillerini de nefretle lanetliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, ‘16 Ocak Türkmen Şehitleri Anma Günü’ sebebiyle basın açıklaması yaptı. Topçu, o günün anısına sorumlulardan hesap sorarak, bundan sonraki süreçte böyle bir durum karşısında nasıl bir politika izleyebileceklerini açıkladı. Topçu, “Türkçülük suçlaması ile şehit edilen, Dr. Necdet Koçak, Albay Abdullah Abdurrahman, Adil Şerif ve Dr. Rıza Demirci başta olmak üzere bütün Türkmeneli şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyor, katillerini de nefretle lanetliyoruz” ifadelerini kullandı. Topçu, 16 Ocak tarihinin Türkmen Şehitleri Anma Günü olarak anılmasının Sadece Irak Türkmenlerinin değil, Türk-İslam alemi ve dünyadaki bütün vicdan sahibi insanlar için suçsuz şehitlerin acı ve hüzünle, katillerinin ise nefretle ve lanetle anıldığı bir gün olarak anılması gerektiğini söyledi. Topçu, Irak Türkmenlerinin bugün de bölücü PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin saldırılarına maruz kaldığını ve çeşitli haksızlıklara uğramalarına rağmen, Türkmen asaleti ile Irak’ın birliği ve dirliği için teröre ve kanunsuz işlere tevessül etmeden demokratik yollarla siyasi haklarını ve varlıklarını koruduklarını dile getirdi. Türklük ve Türk Topluluklarının her zaman ve her alanda büyük savunucusu olduklarını söyleyen Topçu, “Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ’Tıpkı Suriye gibi Irak’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin muhafazası da bizim için çok ama çok önemlidir’ diye vurguladığı esastan hareketle bir kez daha Türk Samimiyeti ile ifade edelim ki komşumuz Irak ile Suriye, ülkelerindeki tüm terör örgütlerinin varlığını sonlandırarak, mütemmim cüzleri olan Türkmenler ile birlikte dünya durdukça var olmaları için Türkiye kardeşlik hukuku temelinde her daim, her şartta yanlarında olmuş ve olmaya da devam edecektir” ifadelerine yer verdi. İsrail ile Filistin arasında sağlanan ateşkese ilişkin de konuşan Topçu, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu güne Gazze de uyguladığı Soykırımı durduracak İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes antlaşmasının kalıcı barışa ve başkenti doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin Devletinin kurulmasına vesile olmasını temenni etti.