GÜNDEM - 26 Mart 2025 Çarşamba 23:45

Kırıkkale’de vatandaşlar Kadir Gecesi’nde camileri doldurdu

A
A
A
Kırıkkale’de vatandaşlar Kadir Gecesi’nde camileri doldurdu

Kırıkkale’de vatandaşlar Kadir Gecesi’nde camileri doldurarak, ibadet ve dualarla manevi bir gece yaşadı.


Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi, Kırıkkale’de dualarla idrak edildi. Ketteki camiler, ramazan ayının 27’nci gecesi olarak kabul edilen bu mübarek gecede vatandaşların akınına uğradı. Akşam saatlerinden itibaren Nur Camisi’ni dolduran vatandaşlar, yatsı ve teravih namazlarını cemaatle birlikte eda etti. Kadın, erkek, genç ve yaşlı birçok kişi, cami içerisinde yer bulamayınca avluya taşarak burada namaz kıldı. Gecenin manevi atmosferinde Kur’an-ı Kerim tilavetleri ve dualarla eller semaya açıldı.



Kırıkkale’de vatandaşlar Kadir Gecesi’nde camileri doldurdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Bipolar bozuklukta kişi, tedavi ile iş ve sosyal hayatını sürdürebilir" Bipolar bozukluğun, manik ve depresif ataklarla giden arada tam düzelmenin olduğu bir ruhsal hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, düzenli tedavi ve takiplerin önemine işaret etti. Bipolar bozukluk tanısı konduğunda atakların tekrar etmesinin önlenmesi için koruyucu tedavi başlanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ensari, "Düzenli duygudurum dengeleyici tedavilerle atakların tekrarı önlenebilir ve kişi tam iyilik hali ile normal iş ve sosyal hayatını sürdürebilir" dedi. Atlas Üniversitesi Hastanesi Başhekimi, İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, mevcut psikofarmakolojik tedaviler, psikoterapi ve rehabilitasyon ile çok güzel sonuçlar elde edildiği ve bu sayede hastalıkla ilgili damgalamanın toplumda azaldığını vurguladı. Prof. Dr. Hülya Ensari, 30 Mart Bipolar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada bipolar bozukluk ile ilgili değerlendirmede bulundu. Tedavi edilmediğinde ataklar sıklaşıyor Bipolar bozukluğun, manik ve depresif ataklarla giden arada tam düzelmenin olduğu bir ruhsal hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, "Bipolar bozukluk, tedavi edilmediği takdirde hastaneye yatışı gerektirebilecek kadar da ciddi belirtilerle seyredip; sosyal mesleksel işlev kaybına da neden olabilmektedir. Dünyada yeti yitimi ile giden en sık görülen hastalıklardan birisidir. Tedavi edilmediği zaman sık tekrarlayan depresyon veya manik ataklarla seyretmektedir" diye konuştu. Depresyon atağında intihar fikri ve girişimi görülüyor Bipolar bozukluktan bahsetmek için intihar fikrinin ya da girişimlerinin de görüldüğü depresyon ataklarına en az bir kez manik atağın eşlik etmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Ensari, "Depresyon atağı, bilindiği gibi bıkkınlık, bezginlik, isteksizlik, yaşamdan tat alamama, uykusuzluk veya aşırı uyku isteği, iştahsızlık veya aşırı yeme isteği ve suçluluk, değersizlik duygularının eşlik etmesi ile intihar fikri veya girişimleri ile de sonuçlanabilen en az 15 gün, gün boyu bu belirtilerin devam ettiği ve kişide sosyal mesleksel işlev kaybının görüldüğü tablolardır. Tekrarlayan depresyon ataklarına en az bir kez manik atak eşlik ederse bipolar bozukluktan söz etmiş oluruz" diye konuştu. Erken müdahale edilmeyen manik ataklarına dikkat Manik atak denilen tabloda ise kişide depresyonun tam tersi duygudurumda yükselme, coşku, heyecan ile enerjide artış, hareketlilikte artış, konuşmada artış, sinirlilik, çok gezme, çok para harcama, cinsel istekte artış, uykusuzluk görüldüğünü belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, "Erken tedavi edilmediği takdirde bu belirtiler hızla artarak taşkınlık düzeyine ulaşabilir veya psikotik belirtiler tabloya eklenebilir. Kişi kendisini gerçeğe uygun olmayan şekilde çok ünlü biri, keşif yapan biri veya peygamber zannedebilir. Belirtilerin hızla şiddetlenmeden bir ruh sağlığı uzmanına başvuru ve erken tedavi çok önemlidir. Aksi takdirde belirtilerin hızla artıp, psikotik belirtilerin ilave olması ile kişi tedaviyi reddedebilir ve hastanede yatarak tedavi gerekebilir" uyarısında bulundu. Düzenli duygudurum dengeleyici tedavilerle atakların tekrarı önlenebilir "Bipolar bozukluğun en önemli özelliği, tam düzelme olsa bile tekrarlama riskinin var olmasıdır" diyen Prof. Dr. Hülya Ensari, "Dolayısı ile bipolar bozukluk tanısı konduğunda atakların tekrar etmesinin önlenmesi için koruyucu tedavi başlanması önem arz etmektedir. Düzenli duygudurum dengeleyici tedavilerle atakların tekrarı önlenebilir ve kişi tam iyilik hali ile normal iş ve sosyal hayatını sürdürebilir. Şu an mevcut psikofarmakolojik tedaviler, psikoterapi ve rehabilitasyon ile çok güzel sonuçlar elde edilmekte ve bu konu ile ilgili damgalama toplumda azalmaktadır" diye konuştu. Düzenli takip ve tedaviyle normal yaşamlarını sürdürebilirler Bipolar bozuklukta düzenli takip ve tedavi ile tam düzelme sağlandığını belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, "Tüm dünyada olduğu gibi şu an halen ülkemizde de her ilimizde mevcut Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri’nde (TRSM) psikiyatrist, psikolog, psikiyatri hemşiresi, ergoterapist, sosyal çalışmacılardan oluşan multidisipliner bakış açısı ile çalışan ekiplerin kontrolünde ücretsiz olarak bipolar bozukluk tanısı almış kişilerin düzenli takip, tedavi ve rehabilitasyon hizmeti verilmektedir. Ve bu bireyler düzenli takip ve tedavi ile tam düzelmekte, normal yaşamlarını sürdürebilmektedirler" dedi. Ruh sağlığımıza önem verelim Prof. Dr. Hülya Ensari, sözlerini şöyle tamamladı: "30 Mart Dünya Bipolar Günü’nde de amacımız toplumda farkındalık oluşturarak, damgalamadan bu hastalığın erken tanınmasını sağlamak ve tıpkı diğer kronik hastalıklar gibi düzenli takip ve tedavi ile tam düzelen bir hastalık olduğu bilincini yaymaktır. Dolayısı ile 30 Mart Dünya Bipolar Günü’nde gelin ruh sağlığımıza önem verelim ve erken aşamada ruh sağlığı uzmanına başvurmayı unutmayalım."
Samsun Samsun’daki hayvan hastanesi bölgenin yükünü çekiyor: 3 ayda 4 bin havyana bakıldı Karadeniz Bölgesi’ne hizmet veren tek kamu hayvan hastanesi olarak şifa dağıtan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde 2025 yılı üç aylık döneminde 4 bin hayvana bakıldı. Bu hastaların 300 tanesini sokak hayvanı ve 50 tanesi yaban hayvanı oluşturdu. OMÜ Veteriner Fakültesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesi, 2017 yılının Kasım ayından beri 24 saat esasına dayalı olarak Karadeniz Bölgesi’ne hizmet veren tek kamu hayvan hastanesi olarak hizmet ediyor. Her yıl hasta ve operasyon sayısı artan hastanede 2024 yılında 34 bin hasta hayvan sayısına ulaşıldı. Bin 600 operasyon yapıldı. 2025 yılı Ocak ve Mart ayları arasında 700’ü acil klinik olmak üzere toplam 4 bin hayvana bakıldı. Bu hayvanların 300 tanesini sokak hayvanı ve 50 tanesi yaban hayvanı oluşturdu. Yine 2025 yılında Mart ayına kadar toplam 300 hayvana cerrahi girişim yapıldı. Güncel modern medikal cihazların klinik rutine katılması, hayvan hastanesinde yapılan klinik ve cerrahi girişimlerde uluslararası geçerliliği olan ileri teknoloji sistemleri hem hayvanlara hem de Veteriner Fakültesinde öğrenim gören öğrencilere sunuluyor. C-kollu skopi, elektrokemoterapi kemterapi cihazı ve düşük doz lazer terapi tedavisi Hayvan hastanesinden alınan bilgiye göre hayvan hastanesi bünyesine yeni kazandırılan 16 kesitli bilgisayarlı tomografi cihazı ile hem hayvan hastanesine getirilen hem de Samsun’da bulunan diğer veteriner hekimler tarafında getirilen hayvanlara bilgisayarlı tomografi çekim hizmeti veriliyor. Bunun yanından çevre illerde bulunan veteriner hekimlerden de bilgisayarlı tomografi çekimi için hasta havyanlar lar hayvan hastanesine sevk ediliyor. OMÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından desteklenen bilimsel araştırma projesi kapsamında hayvan hastanesine C-kollu skopi cihazı alındı. Bu cihaz sayesinde açık cerrahi gerektiren bazı ortopedik girişimler kapalı yöntem ile gerçekleştiriliyor. Bu sayede ameliyat süresi kısalıyor ve ameliyat sonrası hayvan bakımı kolaylaşıyor. Açık cerrahi gerektiren ameliyatların kapalı yöntem ile gerçekleştirilmesi ile hayvanlar günlük aktivitelerine daha kolay dönebiliyor. Ayrıca hastanede düşük doz lazer terapi tedavisi sunulmaya başlandı. Düşük doz lazer terapisi akut/kronik ağrı yönetimi, dermatolojik problemler, inflamatuar hastalıklar, pankreatitis, sistitis, felin kronik gingivostomatitis ve yara iyileşmesi gibi birçok durumda kullanılıyor. Hastaneye kazandırılan elektrokemoterapi kemterapi cihazı ile yumuşak doku sarkomları, melanomlar, skuamöz hücreli karsinomlar, mast hücre tümörleri kutanöz tümörlerin tedavisinde uygulanmaya başlandı. Böylece kemoterapinin yan etkileri minimuma indirildi hem de elektroporasyon sayesinde, kullanılan kemoterapötik ilaçların sitotoksik etkinliğini maksimum seviyeye çıkarıldı.
Samsun Rus Yana’nın ’huzura’ yolculuğu Rus Yana, 7 yıl önce geldiği Türkiye’de İslamiyet’i seçti ve ’huzuru’ buldu. Otobüste kendisine hediye edilen bir kitabı okuyarak hidayete eren 31 yaşındaki Yana, şu an gastronomi alanında şef olarak çalışıyor. Rus bir anne ve babanın kızı olarak Türkmenistan’da doğan Yana, 7 yıl önce geldiği Türkiye’de bir Türk ile dünya evine girdi. 1 çocuk annesi Yana Aydemir, Samsun’da bir süre ticaretle uğraştı, farklı meslek kollarında çalıştı. Gastronomi alanında şef olan Yana Aydemir, Samsun’da özel bir restoranda dünyaca ünlü lezzetleri insanlara tanıtmaya çalışıyor. Samsun’u çok sevdiğini söyleyen Yana, ’huzura’ yolculuğunu anlattı. "Artık sabah ezanından önce kalkıyorum, normalde bomba düşse kalkmam" Yedi sene önce Türkiye’ye geldiğini ve Müslüman olduğunu hatırlatan Yana, "İslam, 13-14 yaşlarımda sürekli aklımdaydı ve bana çok yakındı. 4 ay önce güzel bir Cuma günüydü. İş yerinden çıktım. Çocuğum ve arkadaşım ile birlikte otobüse bindim. Hava gerçekten çok güzeldi. Otobüste karşı tarafımda konuşmayan bir amca vardı. Amca bana bir kitap uzattı. Samsun’da sürekli görebileceğiniz bir şey. İnsanlar bir şey uzatıyor ama karşılığında para istiyorlar. O yüzden ben görmemezlikten geldim. Sonra kitabı çocuğuma hediye etti. ‘Namaz Kitabı’ yazıyordu. O sırada güneş camdan kitaba vuruyordu. Ben bunu bir işaret olarak algıladım. Çok heyecanlandım. Artık sabah ezanından önce kalkıyorum. Normalde bomba düşse kalkamam. Uykuyu o kadar çok seviyorum. Namaz ise benim için sadece ibadet değil, hayatın koşuşturmasına karşı ruhumun verdiği cevaptır. Bir kadının zihni çok seslidir. Erkek bir şeyi düşünürken, kadın belki yüzlercesini düşünür. Bazen o kadar çok düşünürüz ki, kendi düşüncelerimizden bile korkarız. Çünkü biliriz ki biz düşüncelerimizle geleceğimizi inşa ederiz. İşte bu yüzden bazen durmak, yavaşlamak, sakinleşmek ve yeniden toprağa basmak gerekir. Bu duruş abdestle başlar. Soğuk suyla ellerini, yüzünü, ayaklarını yıkamak bedeni değil, zihni de arındırır. Sonra ise namaz sessizlikte, secdede, yalnızca sen ve Rabb’in" dedi. "Samsun’da olmayan lezzetleri insanlara tanıtmaya çalışıyorum" Gastronomi ve dünya mutfağı üzerine şef olan Yana Aydemir, Samsun’da olmayan lezzetleri insanlara tanıtmaya çalıştığını söyledi. Yana, "Türkiye’de evlendim ve burada kalmaya karar verdim. Samsun’un seviyorum. Türkiye’de birçok yeri gezdim ama burada yaşamayı tercih ettim. Samsun çok hızlı büyüyen bir şehir. Burada çok fazla yabancı var. Ruslar çok fazla. Artık kruvaziyer gemi de geliyor. Bu turistlerin, öğrenciler sayesinde çok daha hızlı büyümeye başladık. Restoran kısmında çok fazla rakip olmaya başladı ve bu iyi bir şey. Kalite de o kadar artacak. Ben 7 senedir yemek konusunda uğraşıyorum. Biraz zorluk çekiyorum. Samsun’un damak lezzetleri aynı olduğu için ben Fransız, İtalyan mutfağı gibi farklı kültürleri insanlarla tanıştırıyorum. İnsanlar korkmuyorlar ve alışmaya başladılar" diye konuştu.