DÜNYA - 27 Mart 2025 Perşembe 23:57 | Son Güncelleme : 28 Mart 2025 Cuma 00:00

Senatör Sanders’tan İsrail’e silah satışına sert tepki: "Bu katliama ortak olmaya son vermeliyiz"

A
A
A
Senatör Sanders’tan İsrail’e silah satışına sert tepki: "Bu katliama ortak olmaya son vermeliyiz"

ABD'li Senatör Bernie Sanders, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin İsrail için önerdiği 8,8 milyar dolarlık yeni silah satışına sert tepki göstererek, "Bu katliama ortak olmaya son vermeliyiz" dedi.

ABD'nin Vermont eyaleti Senatörü Yahudi kökenli Bernie Sanders, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin İsrail için önerdiği 8,8 milyar dolarlık yeni silah satışına sert tepki gösterdi. İsrail’e yönelik silah satışlarının durdurulması için gelecek hafta Senato’da oylama yapılacağını aktaran Sanders, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını "yasadışı bir savaş" olarak nitelendirdi.

"Etnik temizlik, savaş suçu"

Gazze’de yaşanan yıkıma dikkat çeken Sanders, İsrail’in askeri operasyonlarında bugüne kadar 50 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirtti. Sanders, "Trump, Gazze'de bir milyarderin oyun alanını inşa etmek için 2 milyon kişiyi zorla göç ettirmek istiyor" ifadelerini kullanarak, Trump’ın Gazze planını "etnik temizlik" ve "savaş suçu" olarak nitelendirdi.

"Netanyahu, ABD ve uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor"

Sanders, gelecek hafta Senato’ya iki ayrı Onaylamama Kararı (Joint Resolutions of Disapproval) sunacağını ve Trump yönetiminin İsrail’e satışını planladığı saldırı amaçlı mühimmatları, bombaları ve diğer silahları kapsayan 8,8 milyar dolarlık paketi durdurmayı amaçladığını aktardı. Sanders, "Netanyahu, ABD ve uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor. Bu katliama ortak olmaya son vermeliyiz" ifadelerini kullanarak, silah satışının özellikle Gazze’deki insani krizi daha da derinleştirdiğini söyledi.

Gazze’ye 3,5 haftadan uzun süredir insani yardım girişinin tamamen durduğunu vurgulayan Sanders, İsrailli yetkililerin uyguladığı abluka nedeniyle bölgede yiyecek, su, ilaç ve yakıtın bulunmadığı belirtti. Sanders, bu durumun hem Cenevre Sözleşmesi’ne hem de uluslararası insancıl hukuka aykırı olduğunu vurguladı.

"ABD, Netanyahu hükümetine sınırsız askeri yardım sağlamaya devam etmemeli"

ABD vergi mükelleflerinin finanse ettiği silahlarla, İsrail’in sivil alanlara 2 bin poundluk bombalar yağdırdığına dikkat çeken Sanders, bu saldırıların ahlaki ve yasal zeminden tamamen uzak olduğunu belirtti. "ABD, Netanyahu hükümetine sınırsız askeri yardım sağlamaya devam etmemeli" ifadelerini kullanan Sanders, Trump’ın Gazze’de bir "Riviera" oluşturma planını hatırlatarak, bunun doğrudan zorla yerinden etme politikasının bir parçası olduğunu söyledi.

Sanders, "Bu savaşta 50 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti, 112 binden fazlası yaralandı. Yaralıların yüzde 60’ı kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşuyor" ifadelerini kullanarak, Gazze’de 8 yardım görevlisinin bu hafta içinde hayatını kaybettiğini ve toplamda 399 yardım çalışanının öldürüldüğünü hatırlattı. Sanders, İsrail’in saldırılarında Gazze’deki sivil altyapının, sağlık sisteminin ve tüm üniversitelerin hedef alındığını açıkladı.

Dilek Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin Jeoloji mühendisi Fahri Çelik, Myanmar ve Tayland depremini değerlendirdi Jeoloji mühendisi Fahri Çelik, 28 Mart Cuma günü Myanmar ve Tayland’ı etkileyen 7.7 büyüklüğündeki depreme dair açıklamalarda bulundu. Çelik, depremin şiddetinin 6 Şubat’ta Kahramanmaraş ilini vuran büyük felaketten neredeyse iki kat daha güçlü olduğunu belirtti. Myanmar’daki deprem, bin kilometreye kadar yayılan bir etki alanına ulaşırken, Maraş depremi 500 kilometreye etki etmişti. Ayrıca, Myanmar’daki deprem sadece 2 dakika sürerken, Maraş’taki sarsıntı ise 1 dakika devam etmişti. Çelik, depremin etkilerinin sadece yer yüzeyindeki kaymalarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda büyük bir ekonomik zarara yol açtığını söyledi. Çelik, "Myanmar ve Tayland’daki bu deprem, yaklaşık 100 milyon insanı etkilemiş durumda. Maddi hasar ise tahminlere göre 750 milyar dolar civarında. Bu, Maraş depreminin maddi zararından 15 kat daha fazla. Maraş depremi 50 milyar dolarlık bir zarara neden olmuştu. Bu büyük fark, deprem şiddetinin yanı sıra, bu ülkelerin altyapı ve yapılaşma sorunlarını da gözler önüne seriyor" dedi. "Şiddetli depremler yüksek yapıların ne kadar risk taşıdığını açıkça ortaya koyuyor" Çelik, Myanmar ve Tayland’daki depremin etkisiyle bölgedeki yüksek yapıları da inceledi. Özellikle Bangkok’ta birçok gökdelenin duvarlarının çatladığını ve birçok yapının kullanılamaz hale geldiğini belirterek, "Bu tür büyük yapılar, şiddetli depremler karşısında oldukça savunmasız hale geliyor. Bu durum, yüksek yapıların ne kadar risk taşıdığını açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle, tüm dünya genelinde özellikle deprem bölgelerinde ahşap yapılara yönelmek acil bir gereklilik haline gelmiştir. Ahşap yapılar, hem hafifliği hem de esnekliği sayesinde depreme karşı daha dayanıklıdır" şeklinde konuştu. "Otoriter yönetimler kayıpları şeffaf bir şekilde açıklamamaktadır" Myanmar ve Tayland’daki depremlerden sonra can kaybı verilerinin net bir şekilde açıklanmadığını ifade eden Çelik, "Uzak Doğu ülkelerindeki otoriter yönetimler, deprem gibi felaketler sonrasında kayıpları genellikle şeffaf bir şekilde açıklamamaktadır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, şeffaf yönetim anlayışıyla bu tür felaketlerde can kaybı ve hasar hakkında doğru veriler sunabilmektedir" ifadelerini kullandı. Gelecekte inşa edilecek binaların daha güvenli hale gelmesi için yapılması gerekenlere de değinen Çelik, "Geçmişte yaşanan bu tür büyük felaketlerden ders alarak, depreme dayanıklı yapılar inşa edilmelidir. Yapacağımız projelerde, binaların kolonları, deprem hareketlerine uygun şekilde tasarlanarak, kırılma ve yıkılma riski ortadan kaldırılacaktır. Ayrıca, binaların sadece yapısal dayanıklılığı değil, zemin etüdü, malzeme kalitesi ve mühendislik çözümleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Myanmar ve Tayland’daki depremlerde, özellikle çatlayan binaların kolonlarında ciddi hasarlar meydana gelmiştir. 4 kat ve üzerindeki binalarda, bu tür hasarlar görüldüğünde, yapının mutlaka yıkılması gerekmektedir. Ancak, 4 kattan düşük olan binalarda oluşan çatlaklar ne kadar büyük olursa olsun, bu binaların yıkılmaması gerektiği kanaatindeyim" diye konuştu. "Yerleşim alanları dağlık alanlara kaydırılmalı" Çelik, Myanmar ve Tayland’daki depremin ardından yapılacak en önemli müdahalelerden birinin, yerleşim alanlarının dağlık bölgelere kaydırılması olduğunu vurguladı. Çelik, "Bölgedeki yerleşim alanları, deprem riski altında bulunan ova ve alçak bölgelerden uzaklaştırılmalıdır. Dağlık alanlar, deprem riskinin daha düşük olduğu ve yer hareketlerine karşı daha sağlam zeminler sunan bölgelerdir. Bu nedenle, yerleşim yerlerinin yeniden düzenlenmesi büyük bir öneme sahiptir" ifadelerini kullandı. "Myanmar ve Tayland’daki depremlerin maddi hasarı 750 milyar dolara ulaştı" Çelik, dünya genelindeki deprem riski taşıyan bölgelerde, yerel yönetimlerin, mühendislerin ve halkın ortak bir bilinçle hareket etmesi gerektiğini söyledi. Çelik, "Depremler, doğal afetlerdir ve tam olarak ne zaman olacağı bilinemez. Ancak doğru planlama, yapılaşma ve eğitimle bu tür felaketlerin etkileri en aza indirilebilir. 6 Şubat Maraş depremi ile kıyaslandığında, Maraş depreminin maddi hasarının yaklaşık 50 milyar dolar olduğu belirtilmektedir. Öte yandan, Myanmar ve Tayland’daki depremlerin maddi hasarı ise 750 milyar dolara ulaşmıştır" şeklinde konuştu.
İstanbul Bayram’ın ikinci gününde çocuklar Vialand’a akın etti Ramazan Bayramı’nda çocuklar aileleriyle Vialand Tema Park’a akın etti. Havanın da güzel olmasıyla birlikte oluşan hareketlilik havadan görüntülendi. Ramazan Bayramının ikinci gününde büyüklerinden harçlıklarını alan çocuklar Eyüp Sultan’da bulunan Vialand Tema Park’a akın etti. Burada bulunan eğlence alanlarında bayramın keyfini çıkaran çocuklar aile büyükleri ile beraber keyifli anlar yaşadı. Eğlence alanında bulunan farklı türden oyun alanlarını kullanan küçük çocuklar kimi zaman korkudan, kimi zaman ise sevinçten çığlık attı. Havanın sıcak olması sebebiyle su kaydırağı yoğun ilgi gördü. Eğlence merkezinde oluşan yoğunluk havadan çekilen görüntülere yansıdı. Kaydırakta suyun içinden geçerken hem eğlendi hem de serinledi. Küçük çocuklar kadar gençlerde oyun alanlarının keyfini çıkaranlar arasındaydı. Aile bireyleri ise güvenlikleri için çocuklarını yalnız bırakmazken, onların keyiflerine de ortak oldu. "Bayram’da burada çok güzel eğleniyoruz" Ailesi ile birlikte çocuk oyun Vialand içerisinde çocuk oyun alanına gelen Zümra Yurdakul, "Bayram’da burada çok güzel eğleniyoruz. Macera yoluna bindim daha sonra eğlence treninde eğlendim. En çok çarpışan arabalara binmek istiyorum" dedi. "Benim için çok heyecanlı olacak" Bayramda ikinci kez eğlence merkezine geldiğini ifade eden Ravza Nur Dökmen, "Ben burada eğlenmeyi seviyorum. Dönme dolap gibi olan salıncaklara bindim. Bir iki yıl önce tekrar gelmiştim çok güzel geçmişti o zaman da. Daha önce binmediğim Vikingler varmış ona bineceğim. Benim için çok heyecanlı olacak" dedi.