POLİTİKA - 30 Mart 2025 Pazar 09:14

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Devletimiz çağrı yapılmasını sağlayarak üzerine düşeni yapmıştır"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Devletimiz çağrı yapılmasını sağlayarak üzerine düşeni yapmıştır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

Mesajına milleti selamlayarak başlayan Erdoğan, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da azaptan kurtuluş olan bir Ramazan ayını daha tamamlayarak kavuşulan mübarek Ramazan Bayramı’nı canı gönülden tebrik etti. Erdoğan, Ramazan Bayramı’nın, ülke, millet, İslam dünyası ve tüm insanlık için huzura, felaha, esenliğe, kardeşliğe vesile olması temennisinde bulunarak, "Rabbime, bizleri sağlık ve afiyet içerisinde bir Ramazan Bayramı’na daha eriştirdiği için hamdüsenalar ediyorum" ifadelerine yer verdi.

Bu Ramazan ayını da gönül coğrafyanın farklı köşelerinde yaşanan zulümler, katliamlar, acılar sebebiyle yine buruk geçirdiklerini belirten Erdoğan, "Bilhassa Gazze’de yaşanan soykırım, bir parça vicdanı, ahlakı, izanı olan herkesin yüreğini parçalayacak görüntülerle, sürekli daha vahim bir boyuta ulaşıyor. Türkiye olarak, bu vahşete karşı duruşumuzu net bir şekilde ifade ediyor, yardımlarımızla kardeşlerimizin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Ancak, Batılı ülkeler başta olmak üzere, dünya bu zulme karşı fiilen harekete geçmedikçe, zalimlerin cesareti ve cüreti artmakta, mazlumların feryatları arşa ulaşmaktadır. İnşallah önümüzdeki dönem, bu konuda tüm dünyada bir uyanışa vesile olur" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer yandan Suriye’de yaşanan, Türkiye’yi de yakından ilgilendiren gelişmeleri anbean takip ettiklerine ve gerekli tedbirleri aldıklarını bildiren Erdoğan, "Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli birliği çerçevesinde atılan adımları sabote ederek, güney sınırlarımızdaki istikrarsızlığı sürdürmek isteyenlerin farkındayız ve inşallah hiçbirine müsaade etmeyeceğiz" dedi.

"Ülkemizi 40 yıllık kanlı ve zorlu bir musibetten tamamen kurtarmış olacağız"

"Terörsüz Türkiye" adımına değinen Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Aynı şekilde, ’Terörsüz Türkiye’ hedefimiz doğrultusunda başlattığımız çalışmaları, yol haritamıza uygun şekilde sürdürüyoruz. Devletimiz, çağrı yapılmasını sağlayarak üzerine düşeni yapmıştır. Şimdi sıra, örgütün çağrıya amasız fakatsız uymasına gelmiştir. Bu konuda da sınırsız bir vakte ve tahammüle sahip değiliz. Daha fazla oyalanılmadan, örgütün kendini feshetmesini ve silahlarını tamamen bırakmasını bekliyoruz. Küresel, bölgesel ve iç dinamiklerimiz bize, böyle bir sürecin başarıyla neticelenmesine, hiç olmadığı kadar uygun bir zemin sunmaktadır. Bunu hep birlikte başardığımızda, ülkemizi 40 yıllık kanlı ve zorlu bir musibetten, inşallah tamamen kurtarmış olacağız."

Son iki yıldır gündemlerinin ilk sırasından asla düşürmedikleri bir diğer meselelerinin de deprem bölgesinin ayağa kaldırılması olduğunun altını çizen Erdoğan, "Depremin ikinci yıl dönümü vesilesiyle, 201 bin konutumuzun anahtarlarını hak sahiplerine teslim ettik. Yıl sonuna kadar bu rakamı, konut ve iş yeri olarak 453 bine çıkartmayı hedefliyoruz. Böylece, milletimize verdiğimiz sözleri harfiyen yerine getirerek, depremin fiziki yıkımını tümüyle telafi ediyoruz. Her birini rahmetle yad ettiğimiz kayıplarımızın hatırası, elbette ebediyen yüreklerimizde yaşayacaktır. Şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırarak, bu büyük felaketle hayatları altüst olan vatandaşlarımıza yeni bir ufuk, yeni bir fırsat sunacağız. Rabbim ülkemizi ve milletimizi bu tür felaketlerden muhafaza eylesin, diyoruz" mesajını paylaştı.

Deprem tehdidinin Marmara bölgesi başta olmak üzere, ülkenin pek çok yerinde hala en önemli meseleleri olmaya devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hükümet olarak biz tüm planlamalarımızı ve hazırlıklarımızı yaptığımız halde, belediyelerin umursamazlığı sebebiyle arzu ettiğimiz hızda bir dönüşüm gerçekleştiremiyoruz. Önümüzdeki dönemde, gerekirse bu sorunu aşacak ilave tedbirlerle, İstanbul’u depreme hazırlama hususunda daha etkin adımlar atacağız" ifadelerine yer verdi.

"Yargı süreçlerinin, ülkemizde politize edilerek sulandırılmasına kimse itibar etmemelidir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajını şöyle sürdürdü:

"Emniyet ve yargı güçlerimiz tarafından son dönemde yapılan operasyonlar, belediyelerden kaynaklanan gecikmelerin sebebini daha iyi anlamamıza vesile olmuştur. Altyapısı ve üstyapısıyla İstanbul’a hizmet için tahsis edilen kaynakların şahsi ikbal hırsları ve kişisel ticari çıkarlar uğruna yağmalanması, bu şehrin halkına yapılmış en büyük ihanettir. Elbette her İstanbullunun kendisinin ve evlatlarının geleceğini, hayatını, güvenliğini, huzurunu çalanlardan hesap sorma hakkı vardır. Batı ülkelerinde ortaya çıktığında ’Demokrasinin, hukuk devletinin, ahlaklı siyasetin ve ilkeli yönetimin gereği’ olarak alkışlanan yargı süreçlerinin, ülkemizde politize edilerek sulandırılmasına kimse itibar etmemelidir."

"Yolsuzluk ve rüşvet çarkının üzerini örtmek için, kamu güvenliğini ve ekonomimizi hedef alacak kadar şuurunu kaybedenleri, ’Türkiye’yi çökertirsek, iktidarı da çökertmiş oluruz.’ anlayışıyla hareket edenleri, aziz milletimizin ferasetine havale ediyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yargı sürecinde ortaya çıkacak yeni gelişmeleri de dikkate alarak, bu hususta gerçekçi, adil ve vicdanlı bir tavırla hayatına ve şehrine sahip çıkacak her bir İstanbullu kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Cumhurbaşkanı ve hükümet olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda ülkemizi her alanda hak ettiği seviyelere çıkarmak için kararlılıkla çalışmayı ve mücadele etmeyi sürdüreceği" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, idari izinle 9 güne çıkardıkları bayram tatilinde yollara çıkan tüm vatandaşlarından, trafik kurallarına riayet etmelerini beklediğinin altını çizen Erdoğan, "Bir kez daha Ramazan Bayramı’nın gönüllerimize sekinet, kalplerimize sevgi, ülkemize huzur, mazlum coğrafyalara barış getirmesini diliyorum. Vatandaşlarımın her birini tekrar muhabbetle selamlıyorum. Bayramınız mübarek olsun. Kalın sağlıcakla" dedi.

Mehmet Kalay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP’den, CHP’nin "Boykot" çağrılarına sert tepki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, CHP’nin "Boykot" çağrılarına sert tepki göstererek, "CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı" dedi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İsrail bölgede neredeyse Türkiye’den izinsiz uçak uçuramayacak duruma gelmek üzereyken, Ortadoğu ve Avrupa’da Türkiyesiz hiçbir denklem kurulamayacağı görülmüş ve yeni dönem tezlerinde herkes kapımızı çalmaya başlamışken, Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştirmek ve başarmak üzere büyük bir kararlılık varken, ülkemizi CHP eliyle içeriden karıştırma, ekonomik ve sosyal istikrarsızlık oluşturma hamlesinin gelmesi birbirinden bağımsız bir gündemin tesiri olmasa gerek. Hukuka karşı başkaldıran, anayasayı hepten yok sayan ve milletin evlatlarını kendi siyasi istikbali için aşağılık biçimde kullanan zavallı bir anlayışın sahipleri kendileri ile beraber CHP’yi de bitirmiştir. Türkiye’nin hiçbir meselesine tutarlı politika geliştiremeyen, dünyada ve bölgede yaşananlar karşısında görüş ve politika üretmeyi bırakın yaşanan gelişmeleri doğru okumaktan dahi aciz durumda olan CHP’nin başvurduğu tek şey bozgunculuk ve anarşizm oldu. Umudu ABD’de yayınlanan gazetelerde makaleler yayınlayarak, İngiltere’ye sitemlerini ileterek destek bulmaya bağlayan teslimiyetçi anlayışıyla CHP, Türkiye gerçeklerinden ne derecede uzaklaştığını da göstermiştir" ifadelerine yer verdi. "CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı" Özdemir, açıklamasına şöyle devam etti; "CHP, bu haliyle Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne layık değildir. CHP bünyesinde hala aklı başında kimseler kaldıysa partilerine sahip çıkmalı, Özgür Özel ve şürekasına karşı hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, toplumun huzurunun korunmasına ve ülkeye sadakate bağlılığın gereğini yerine getirmelidir. Türkiye’nin en büyük yolsuzluk soruşturmasının ana konusu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile beraber diğer bazı belediyeler üzerinden elde edilen 560 milyar liranın, bir yandan birilerinin şahsi menfaati, diğer yandan CHP yönetiminin ele geçirilmesi amacıyla kullanışmış olmasıdır. Bu derecede vahim iddialar karşısında CHP yönetiminin bizatihi kendisi "aklanıp gelsinler" demek yerine, son derece büyük bir korku, endişe ve kendisinden olmayan herkese karşı nefretle hareket edip, toplumsal huzuru bozacak tüm girişimleri oluşturmaya çalışıyor. Bu beyhude girişim, mutlaka sahiplerinin başını yakacak, ne hukuk, ne de millet iradesi bu kirli hesaba geçit vermeyecektir."
İstanbul Real Madrid, Arda Güler’in asistiyle kupada finale yükseldi Real Madrid, İspanya Kral Kupası yarı finalinde Real Sociedad’ı uzatmalara giden maçta eleyerek finale yükseldi. Milli futbolcu Arda Güler, 115. dakikada yaptığı asistle turda pay sahibi oldu. İspanya Kral Kupası yarı final ikinci maçında Real Madrid, Real Sociedad’ı konuk etti. Deplasmanda ilk maçı 1-0 kazanan eflatun-beyazlılar, rövanş mücadelesine avantajla çıktı. Sociedad’ın 16. dakikada Barrenetxea ile bulduğu gole Madrid ekibi 30’da Endrick ile yanıt verdi. İlk yarısı 1-1’lik eşitlikle tamamlanan müsabakanın 2. yarısında konuk ekip baskısını artırdı. Sociedad, 72 ve 80. dakikalarda bulduğu gollerle skoru 3-1’e getirdi. Yenilen gollerin ardından eflatün-beyazlılar pozisyonlara girerken, Bellingham ve Tchouameni 4 dakika içinde kaydettikleri gollerle maçta yeniden eşitlik sağlandı. 3-3 Real Sociedad’da Oyarzabal, 90+3. dakikada sahneye çıkarak kendisinin ikinci, takımının 4. golünü kaydetti. 90 dakika Sociedad’ın üstünlüğü ile tamamlanırken uzatmalara gidildi. Milli futbolcu Arda Güler, 106. dakikada Rodrygo’nun yerine dahil oldu. Mücadelenin 115. dakikasında kazanılan köşe vuruşunda topun başına geçen Arda, kale önüne yaptığı ortada Rüdiger, kafayı vurdu ve fileleri havalandırdı. Kalan bölümde başka gol olmazken 4-4’lük eşitlikle tur atlayan taraf Carlo Ancelotti’nin öğrencileri oldu. Real Madrid, finalde Atletico Madrid - Barcelona maçının galibiyle karşılaşacak.
Ankara Adalet Bakanı Tunç: "Hukuksuz boykot çağrıları kabul edilemez" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Hukuk Devletinde hiç kimse, markaları, şirketleri veya tüketicileri ideolojik çizgisine göre hizaya sokamaz. Kimse, kendi siyasi çıkarı uğruna, binlerce insanın emeğini tehdit edemez. Hukuksuz boykot çağrıları kabul edilemez" dedi. Adalet Bakanı Tunç, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, "Cumhuriyet Halk Partisi’nin bazı markaları hedef alan sistemli boykot çağrısı, ekonomik düzene yönelik organize bir karalama kampanyasıdır. Hukuk devletinde hiç kimse, markaları, şirketleri veya tüketicileri ideolojik çizgisine göre hizaya sokamaz. Kimse, kendi siyasi çıkarı uğruna, binlerce insanın emeğini tehdit edemez" dedi. "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatılmıştır" Bakan Tunç, "Yerli sermayeyi hedef alan ve ticaret hayatını sabote etmeye yönelik bu sorumsuz linç girişimi, açıkça hukuka aykırıdır. Bu nedenle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatılmıştır. Bir işletmenin itibarını zedeleyici, faaliyetini sekteye uğratıcı kasıtlı beyanların, iş ve çalışma hürriyetini tehdit eden her girişimin hukuki ve cezai sorumluluğu vardır. Bağımsız ve tarafsız yargı; esnafımızın, emekçimizin ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunmaya devam edecektir. Şahsi menfaatlerinin esiri olan ana muhalefet partisinin genel başkanı, yaşadığı akıl tutulmasından bir an önce dönmeli, milletimizi birbirine düşürecek ve kaos oluşturacak sorumsuz ve şuursuz çağrılarından vazgeçmelidir. Böylesine seviyesiz ve akıl dışı çağrılara milletimiz kesinlikle itibar etmeyecek, ülkemizi kutuplaştırmaya çalışanlara, ekonomimize zarar vermeyi amaçlayanlara, sokakları karıştırmak isteyenlere sağduyusuyla, birlik ve beraberliğiyle en güzel cevabı verecektir" ifadelerine yer verdi.