GÜNDEM - 19 Kasım 2024 Salı 17:33

ERÜ’de “Sürgünün 80. Yılında Ahıska Türkleri” Paneli düzenlendi

A
A
A
ERÜ’de “Sürgünün 80. Yılında Ahıska Türkleri” Paneli düzenlendi

Kayseri Valiliği, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Turizm Fakültesi, Türk Ocakları Kayseri Şubesi ve Anadolu Azerbaycan Eğitim Kültür Dostluk Derneği tarafından “Sürgünün 80. Yılında Ahıska Türkleri” paneli düzenlendi.


Turizm Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panele; Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, Kayseri İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hakan Dedebağı, ERÜ Rektör Yardımcıları M. Hakan Poyrazoğlu ve Prof. Dr. Cevdet Kırpık, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Güllü, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, İl Kültür Müdürü Doç. Dr. Şükrü Dursun, İŞKUR İl Müdürü Ayşe Ak, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Arzu Cıngır, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Sibel Livdumlu, Kayseri Türk Ocağı Şube Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ünal, Anadolu Azerbaycan Eğitim Kültür Dostluk Derneği Başkanı İsmet Taymuş, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.


Etkinlikte ilk olarak Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ve davetliler tarafından “Sürgünün 80. Yılında Ahıska Türkleri” konulu fotoğraf sergisinin açılışı gerçekleştirilerek gezildi.



Sergi açılışının ardından panele geçildi.


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panelin açılışında konuşan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, “Benim hep söylediğim bir şey var, Türk olmak bedel ister, Türk olarak kalmak daha büyük bedel ister. Dünyanın her yerinde Türk olarak kalmak istiyorsanız, can vereceksiniz, kan vereceksiniz, bedel ödeyeceksiniz” dedi.


Rektör Prof. Dr. Fatih Altun da konuşmasında şunları kaydetti: “İnsanın vatan sevgisi, toprak sevgisi hiçbir şeyle değişecek bir duygu değildir. Yani bu sürgünlerin sonuçlarında sizler konum olarak a noktasından b noktasına geçiyor gibi basit cümlelerle bunları ifade edebilirsiniz. Ama oradaki kültürü, tarihi silmek kolay değildir.”


Dünya Ahıska Türkleri Birliği Genel Sekreteri Fuat Uçar ise 80 yıl önce yaşanılan sürgünün haksız ve insani olmayan bir sürgün olduğunu söyledi.


Kayseri Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ünal da yaptığı konuşmada panelin amacının acı günün hatırlanması ve gelecek nesillere daha düşünceli bir biçimde aktarılması olduğunu belirtti.


ERÜ Edebiyat Fakültesi Öğrencisi Haydar Habiboğlu ise “Biz Ahıskalı gençler olarak, her zaman ve her yerde şunu belirtmek isteriz; Ahıska ezeli ve ebedi Türk’ün yurdudur” şeklinde konuştu.



Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi.


ERÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kılıç’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, Dünya Ahıska Türkleri Birliği Genel Sekreteri Fuat Uçar, Giresun Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Rasim Bayraktar, Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İbrahim Hasanoğlu ve Araştırmacı Yazar Dr. Azad Dedeoğlu Ahıska Sürgünü hakkında katılımcılara bilgi verildi.



ERÜ’de “Sürgünün 80. Yılında Ahıska Türkleri” Paneli düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Savunma Sanayii Başkanı Görgün: "Bayraktar TB-3, dünya tarihine geçti" Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Bayraktar TB-3’ün kısa pistli bir gemiden kalkış ve iniş yapabilen ilk SİHA olarak dünya tarihine geçtiğini açıkladı. Savunma Sanayii Başkanı Görgün, sosyal paylaşım sitesi X hesabından “Dünya havacılık tarihinde bir ilk” başlığıyla yaptığı paylaşımda, “Bayraktar TB-3, kısa pistli bir gemiden kalkış ve iniş yapabilen ilk SİHA olarak dünya tarihine geçti. Bu başarı, yalnızca Türk savunma sanayiinin değil, aynı zamanda havacılık teknolojilerindeki küresel yarışta liderliğimizin bir göstergesidir. Bu yarışı Türkiye kazandı” dedi. Milli Deniz Havacılığı tarihimizde de bir ilk, olduğunu dile getiren Görgün, “Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen TB-3, Milli deniz havacılığımız alanında çığır açan bir inovasyon. Havada kalış süresi, yüksek faydalı yük kapasitesi ve şimdi de kısa pistli bir gemiden havalanma yeteneği ile TB-3, geleceğin savunma teknolojilerinde yeni bir dönemin kapısını araladı. Türkiye deniz havacılığına en yüksekten girdi. Bu tarihi başarıda emeği geçen başta BaykarTech firmamız olmak üzere, mühendislerimizi, teknisyenlerimizi ve tüm ekipleri yürekten tebrik ediyorum. Türkiye, azmi ve kararlılığıyla küresel bir yarışta daha en önde yer aldı. Baykar’ımızla ve Savunma sanayiimizle gurur duyuyoruz. TB-3 gerçek kuvvet çarpanı” ifadelerine yer verdi.
Antalya Antalya’da yaşayan yerleşik Ukraynalılardan 1000. gün açıklaması Antalya’da yaşayan yerleşik Ukraynalılar, Ukrayna-Rusya savaşının bininci günü nedeniyle açıklamada bulundu. Antalya’da yaşayan Ukraynalılar, Ukrayna-Rusya savaşının bininci günüde Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması sırasında çok sayıda Ukraynalı, bayraklarına bürünmüş halde alanda hazır bulundu. “Rusya, dün çocukların da bulunduğu onlarca can kaybına sebep oldu” Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, Rusya’nın saldırısı nedeniyle Ukrayna’da yaşayan insanların normal hayat düzeninden mahrum kaldığını ifade ederek, "Sivil yerleşim yerlerinin ve sivillere yönelik altyapı ile enerji altyapısının sürekli olarak bombardımana maruz kalması nedeniyle, insanlar, normal bir hayat düzeninden mahrum kaldı. Başkent Kiev’de bile, kimi zaman hava hücum alarmı, kesintisiz on saat sürüyor ve bu esnada insanlar, işlerine, öğrenimlerine ve gece uykularını bölerek sığınaklara inip beklemek zorunda kalıyor. Geride bıraktığımız Pazar günü, 17 Kasım’da Rusya, Ukrayna geneline yönelik, 120 füze ve 90 kamikaze İHA ile yoğun bir hava saldırısı düzenledi. Bu saldırıda hedef, enerji altyapısıydı ve saldırının sonucunda, Ukrayna’nın bütün illerinde yoğun elektrik kesintileri görülmeye başladı. Rusya, dün Sumı ve Odesa şehirlerindeki yerleşim bölgelerine füze saldırıları düzenleyerek yeni bir suç işledi. Bu saldırılar, aralarında çocukların da bulunduğu onlarca can kaybına sebep oldu” dedi. Zelenskiy’nin formülüne destek talebi Savaşın bin gündür sürdüğünü vurgulayan Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, kendilerine destek olan tüm ülkelere teşekkür ederek, "Bin gün, sembolik bir tarihtir, çünkü işgalin başlangıcında dünya toplumu, Ukrayna’nın dayanabilme şansını 48-72 saat olarak değerlendiriyordu. Ancak Ukrayna askerleri ve halkı, orantısız bir güce karşı gerçek bir kahramanlık sergileyerek ayakta kalmayı başardı ve topraklarını savunmaya devam ediyor. Tüm ortaklarımıza, bu süre boyunca bize destek olmaya devam ettikleri için minnettarız. Ayrıca, tüm dünyanın, Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy tarafından sunulan, adil ve kalıcı bir barışı sağlamayı amaçlayan Zafer Planı ve Barış Formülü’nü destekleyeceğini umuyoruz.”
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasına yarın devam edilecek İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine yarın devam edilecek. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına 2. gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Fehmi Alperen, "Ben İBB’ye bağlı ambulans şoförü olarak çalışıyorum. 17 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyorum. Hasta sevki yapıyoruz. Bir şirketim de vardır aynı zamanda. Biz yeni doğan hasta nakli yapmıyorduk. 112 sisteminin bertaraf edilerek hastanelere sevk yapıldığı iddiasına katılmıyorum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Bahsi geçen hiçbir hastaneye nakil yapmadım. Birçok sevki sanık Hasan Basri Gök yürütmektedir. Hatta sevk işlemi için bazen doktor olduğunu söylemiştir kendisi. Benim hakkımda iddianamenin hiçbir sayfasında sevk ile alakalı bir şey yoktur. Sanıklardan Hakan Doğukan Taşçı’yı tanıyorum. Taşçı bana hasta bebeklerin basamak değerleri ile oynandığını da söyledi. Benim Fırat Sarı ile bir menfaat ilişkim yoktur. Sarı’nın hesabından bana yıllardır gelen 1 TL bile yoktur. Burada bir örgüt olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Buradaki herkes sağlık çalışanı” dedi. Fehmi Alperen’in avukatı ise savunmasında, “Benim müvekkilim mağdurdur. Burada suçlanan kişiler aynı zamanda da mağdurdur. Uzun süredir tutuklu olan müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” dedi. Sanık avukatının savunmasının ardından duruşmanın 3. oturumunun yarın saat 09.30’da devam etmesine karar verildi.