Yerel Haberler
Kastamonu
Yaşlı adam para ve altınlarla kayıplara karışan eşinden 8 aydır haber alamıyor 25 Aralık 2025 Perşembe - 15:26:03 Kastamonu’da yaşayan 70 yaşındaki adam evdeki altın, para ve kredi kartını alarak ayrıldığı iddia edilen 35 yıllık eşinden yaklaşık 8 aydır haber alamıyor. Yaşlı adam, eşinin hayatından endişe duyduğunu söyledi. Kastamonu’da yaşayan 70 yaşındaki Hüseyin Demirel’in 35 yılık eşi Dudu Demirel’den (50) nisan ayında evdeki 30 bin TL nakit para ile evde bulunan iki adet Cumhuriyet altını ve 40 bin TL limitli kredi kartıyla ayrıldıktan sonra haber alınamıyor. Demirel, 5 çocuk annesi eşinin evden ayrıldıktan sonra kredi kartıyla da altın aldığını iddia etti. Eşini, kaybolduktan sonra telefonla aradığı ve ailecek tanıdıkları F.K. isimli şahısla birlikte olduğunu söylediğini, daha sonra bir daha kendisinden haber alamadığını söyledi. 5 çocuk annesi eşinin kendisini sevdiğini ve büyü yapıldığı için evden ayrılarak kaybolduğunu belirten Hüseyin Demirel, eşinin hayatından endişe duyduğunu söyledi. Eşinin daha önce F.K. ile kaçtığını daha sonra eve döndüğünü söyleyen Demirel, "Ben rahatsızım, içeride odada yatıyorum. Bir gün saat 03.00 gibi kalktım. Eşim yoktu. Telefonla aradım, eşim açtı, ’Dudu neredesin’ diye sordum, ’ben F.K.’nin yanındayım’ dedi. ’F.K.’nin yanında ne yapıyorsun’ diye sorduğumda, ’F.K. ne yaptı etti beni aldı, götürüyor, yoldayız, gidiyoruz’ dedi. ’Nereye gittiklerini sordum, ’nereye gittiğimizi bilmiyorum’ dedi. Sonra avukata boşanma dilekçesi vermiş, mahkemeye çıktık, sadece avukat gelmişti. ’Ben karımdan vazgeçmeyeceğim, ben karımı er ya da geç alacağım’ dedim. Ondan 10 gün sonra eşim geldi. İstanbul’a gidip dilekçe verdi, ’ben kocamı seviyorum, ayrılmak istemiyorum’ dedi ve mahkeme düştü. Altın almıştık, iki tane altın vardı. Altın alınca kart eşimin cebinde kalmış. Kartı da almış, cebimde 60 bin TL para vardı, 30 bin TL’sini de almış. Karttan para çekilmiyor, o yüzden kartla altın almış. Kartın 40 bin TL limiti vardı, hepsiyle altın almışlar. Evde de iki tane Cumhuriyet altını vardı, onları da almış" şeklinde konuştu. Şu an eşinden haber alamadığını belirten Demirel, "Eşimin telefonunu arıyorum, ’numara kullanılmıyor’ diyor. Ben, eşimin geri gelmesini istiyorum, çocuklarımın yanına gelmesini istiyorum. Eşimin bende çok emeği var, bu evi eşim ile birlikte satın aldık. Ben kanser tedavisi gördüm, eşim 3 yıl bana baktı, bir kez ’niye böyle yapıyorsun’ demedi. Benim eşim evini, köyünü bırakacak birisi değildi. Eşim kendisi çıkıp evden gitti ama F.K.’nin eşime büyü yaptırdığını düşünüyorum. Çünkü evden muska çıktı, muskanın içinde de F.K.’nin saçı çıktı. Biz bunu bir hocaya okutturamadık" ifadelerini kullandı.
25 Aralık 2025 Perşembe - 11:14 Anne ve oğluna uyuşturucudan 18’er yıl hapis cezası Kastamonu’nun Tosya ilçesinde "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçlarından yargılanan anne ve oğlu, davanın karar duruşmasında 18’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Edinilen bilgiye göre, 12 Ekim 2024’te, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince Tosya ilçesinde N.Ü.’nün ikametinde yapılan aramada, farklı miktarlarda kannabinoid, amfetamin, ecstacy, sentetik ecza hapı ve suçtan elde edildiği değerlendirilen 4 bin 700 TL ele geçirildi. Jandarma ekiplerince gözaltına alınan N.Ü. ile oğlu Ç.B.K., tutuklandı. Sanıklar hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçlarından açılan davanın karar duruşması görüldü. Duruşmada tutuklu sanıklar ile avukatları hazır bulundu. Son kez savunma yapan N.Ü., mütalaayı kabul etmediğini belirterek, "Ben uyuşturucu kullanıyorum. Uyuşturucuyu bana Murat getirdi. Uyuşturucu ıslaktı, ben kuru istemiştim. O da ’abla, kurusunu getireceğim’ dedi. O sırada da ben tutuklandım. Murat, benden habersiz daha öncesinden dediği gibi kuru uyuşturucuyu getirmiş. Maddenin içinden başka maddeler de çıkmıştı. Biz bunu 4 kişi ortak aldık, kullanıyoruz. Ben, uyuşturucu satmadım, sadece kullandım. Haksız yere 1,5 yıldır cezaevinde bulunuyorum. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum" dedi. Kendisinin uyuşturucu satmadığını iddia eden Ç.B.K. de, "Efe isimli şahıs benim kendisine uyuşturucu sattığımı söylüyor. Ben, ne kendisini görmüşümdür ne de selam vermişimdir, kendisini tanımam. Murat, İstanbul’dan temin ettiği uyuşturucuyu anneme getiriyor. Ben de Murat’tan bu uyuşturucuyu alıp eve getiriyorum. Ben, sadece anneme gelen uyuşturucuyu teslim alıyorum, uyuşturucu satmamla alakası yok. Eve uyuşturucuyu almamam gerekiyordu, eve sokmamam lazımdı. Annem tutuklanmıştı, o sırada Murat da uyuşturucu getirdi. Sokağın ortasında paketi bırakamazdım. Ben de paketi alıp eve getirdim. Ben suçsuzum. Uzun zamandır tutukluyum. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum" diye konuştu. Avukat savunmalarının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, N.Ü. ile oğlu Ç.B.K.’yi ’uyuşturucu ticareti’ suçundan 18’er yıl hapis, ayrı ayrı 180 bin TL’de para cezasına çarptırdı.
25 Aralık 2025 Perşembe - 10:30 Kanser hücrelerinin oluşumunu önleyen kokulu üzümün üretimi arttırılacak Karadeniz’de yetiştirilen ve barındırdığı bol resveratrol sayesinde kanser dokularının oluşumunu, gelişimini ve artmasını engelleyen kokulu kara üzümün ekiminin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Karadeniz Bölgesi’ndeki nemli alanlarda yetişen, kokulu kara üzüm, bünyesinde bol miktarda bulunan resveratrol maddesi antioksidan, antimutagen ve antikanserojen aktivitesi göstererek insan vücudunda kanser dokularının oluşumunu, gelişimini ve artmasını engelliyor. Kastamonu’nun sahil kesimindeki ilçelerinde bol miktarda yetiştirilen kokulu kara üzümün ekim alanının genişletilmesi amaçlanıyor. Orman ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi tarafından hazırlanan TÜBİTAK projesiyle kokulu kara üzümün kırsal kesimde yaşayan vatandaşlar için ek gelir kapısı oluşturulması hedefleniyor. Proje kapsamında kokulu kara üzümden elde edilen pekmez, sirke, tatlıların zenginleştirilerek Kastamonu mutfağına kazandırılması hedefleniyor. Kanser hastaları yoğun ilgi gösteriyor Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde kokulu kara üzüm yetiştiren emekli akademisyen Hüsnü Şinoforoğlu, yerel halk tarafından üzümün öneminin bilinmediğini ifade etti. Kendisinin kokulu kara üzümden yaptığı kokulu kara üzümden yaptığı ürünlere kanser hastalarından yoğun ilgi gösterildiğini belirten Şinoforoğlu, kendisinin de cilt kanserine yakalandığını ve üzüm sayesinde 3,5 yıldır ilaç kullanmadan ayakta kaldığını dile getirdi. "Bahçemde özellikle kokulu üzüm yetiştiriyorum" Kokulu kara üzümün sporculardan da yoğun ilgi gördüğünü dile getiren Şinoforoğlu, "Bu aynı zamanda sporcular için bulunmayan bir velinimettir. Glikoz ve früktoz direk kana karıştığı için maçtan yarım saat önce içildiğinde sporcu maç boyunca oynamak istiyor. Sporcu kendisini çok dirençli hissediyor. Başka bir özelliği daha var. Sıcak içildiğinde bağırsak florasını düzenliyor. Eğer ishal ise soğuk içildiğinde sindirimi normale çeviriyor. Biz de elimizden geldiğince yetiştirmeye çalışıyoruz. Çevremize yaymaya çalışıyoruz. Yaprağı da çok güzel, yaprağından sarma yapılıyor. Çünkü yaprağı ekşimsi gibi limon istemiyor. Bu yüzden sarması lezzetli oluyor" dedi. "Kokulu üzümü proje haline getirirsek Kastamonu’ya yayabiliriz" Kastamonu’da kokulu üzümün üretiminin ve katma değerli ürüne dönüştürülmesinin yaygınlaştırılabileceğini kaydeden Şinoforoğlu, "Karadeniz’in olmazsa olmazı karalahana, mıhlama ve bir de pepeçuradır. Bu yüzden bunu Kastamonu’da geliştirebiliriz. Kastamonu Üniversitesi’nden Hikmet Haberal hocamız bu konuda çok duyarlı. Eğer bunu proje haline getirirsek Kastamonu’ya yayabiliriz. Bu ürün 750 rakımda daha çok yetişiyor. Sahilde daha rahat yetiştiriliyor, bu üzüm nem ve rutubet istiyor. İl merkezi bin rakımın üzerinde olduğundan dolayı 20 kiloda 1 kilo pekmez oluyor ama 750 rakımın altında 5-6 kiloda 1 kilo pekmez elde edilebiliyor" diye konuştu. "Hiçbir ilaç tedavisi görmeden iyileştim" "Hangi kanser türü olursa olsun fark etmiyor" ifadelerine yer veren Şinoforoğlu, "4’üncü evrede olsa hiç fark etmiyor. Tüm kanserler hücrelerini yok etmeye çalışıyor. Resveratrol maddesi kanserin düşmanıdır. Bu yüzden doğal bir ilaçtır. Ben de çok ciddi bir operasyon geçirdim ama ben de kokulu üzümden sürekli tüketiyorum. Benim hastalığım cilt kanseriydi ve yayılan kanser türüydü. Hiçbir kemoterapi ve ilaç tedavisi almadan Allah’ıma şükürler olsun 3,5 senedir yaşıyorum. Doktorlar benim kafatasını alacağını söylemişlerdi ama hiç yayılmadığı için az bir kısmını aldılar. Ben kanseri iyileştirdiğine dair bir iddiada bulunmuyorum ama ben bundan fayda buldum, hiçbir ilaç tedavisi görmeden iyileştim" şeklinde konuştu. "TÜBİTAK projesi ya da üniversitemize ihtisas projesi olarak sunacağız" Kokulu kara üzümün yaygınlaşması için çalışma yürüten Kastamonu Üniversitesi Araç Rafet Vergili Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal ise, "Gastronomi ürünü olarak ürün geliştirme konusunda öğrencilerimizle TÜBİTAK 2209 projeleri yapmak istedik. Araştırmalarımız sırasında aklıma kokulu üzüm geldi. Kokulu üzüm, bizim olmazsa olmazlarımızdan. Bilimsel bir çalışma yaptığımız için öncelikle literatür taraması yaptık. Literatürde Kafkaslardan Batum’a, Rize’ye ve ardından Batı Karadeniz bölgesine kadar, Kastamonu’nun sahil ilçeleri Cide, İnebolu, Bozkurt, Çatalzeytin’de bu üzümden gördük. Öğrencilerimizle birlikte bu çalışmaları yapmaya başladık. Şu anda biz, bu üzümden hocamın desteği sayesinde 5 çeşit gastronomi ürünü ortaya çıkardık. Daha sonra TÜBİTAK projesi olarak hazırladık. Ben aynı zamanda Kastamonu Üniversitesi’nde flora ve fauna dersini veriyorum. Tıbbi aromatik bitkilerden birisi de kokulu üzümdür. Amerika’da ’isabella’ diye biliniyor. Bizim ülkemizde böyle bir değer var. Biz bu değeri hem ekonomiye, kırsal kalkınmaya, bölgesel kalkınmaya yönelik çalışma yaparak ürün geliştiriyoruz. Restoranlara, kafelere, mutfağımıza bu üzümü kazandıracağız. Kokulu üzümden sirke yapılıyor, pepeçura yapılıyor, kabak ile beraber tatlı yapılıyor, reçeli yapılıyor. Bunun şırası çıkarılıyor. Bizler de hocamla birlikte dalından üzümleri toplayarak bizzat yerinde kaç aşamadan geçtiğini öğrencilerimizle birlikte inceledik. Öğrenci kardeşlerimizle, hocam ile mülakata geçecekler. Soru cevap şeklinde hem video hem mülakat hem yazılı olarak bilgileri alacağız. İnşallah gastronomi alanında TÜBİTAK projesi olarak ürün geliştirmesi sağlanabilir ya da ihtisas projesi de olabilir" dedi.
Gençler, iklim krizine karşı Kastamonu’da buluştu
03 Ekim 2025 Cuma - 14:07 Gençler, iklim krizine karşı Kastamonu’da buluştu Ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi’nin öncülüğünde yürütülen projeyle gençlerin iklim değişikliği konusunda farkındalığı arttırıldı. Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Berkan Güngör koordinatörlüğünde, TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Çağrısı kapsamında üçüncü kez desteklenmeye hak kazanan proje tamamlandı. Proje çerçevesinde Türkiye’nin farklı şehirlerinden ve üniversitelerinden gelen 18-30 yaş arası gençlerin, çevre ve iklim değişikliği konularında farkındalıklarının artırılması hedeflendi. Katılımcılar, yaban hayat farkındalığı, sürdürülebilir politika geliştirme, orman ve su kaynaklarının durumu, sürdürülebilir tüketim, geri dönüşüm, afet yönetimi ve yönetişim modelleri gibi pek çok konuda bilgi edindi. Altı gün boyunca uzman akademisyenlerin verdiği teorik eğitimlerin yanı sıra, Daday ve Taşköprü’deki orman yangını sahalarına teknik geziler düzenlenerek katılımcılara saha deneyimi kazandırıldı. Gün sonunda yapılan beyin fırtınası oturumlarıyla gençler edindikleri bilgileri tartışma ve değerlendirme imkanı buldu. Projenin son gününde ise düzenlenen "Çalıştay ve Politika Belgesi Oluşturma" oturumunda gençler, iklim krizine yönelik çözüm önerilerini dile getirerek somut politika önerileri geliştirdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, Kastamonu Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, Daday Belediyesi, Kastamonu Teknokent A.Ş., Kastamonu Sarı Konak Kadın Üretim ve İşletme Kooperatifi ile Gölköy Yaşam Resort’un paydaş olarak destek verdiği proje kapsamında toplam 6 atölye çalışması ve 40 saatlik eğitim gerçekleştirildi.
Yatağının altındaki uyuşturucuyla yakalanan sanık tahliye edildi
03 Ekim 2025 Cuma - 12:48 Yatağının altındaki uyuşturucuyla yakalanan sanık tahliye edildi Kastamonu’da uyuşturucu sattıkları gerekçesiyle düzenlenen operasyonda yatağının altına saklanmış vaziyetteki uyuşturucu maddeyle yakalanan sanığın tahliyesine karar verildi. Edinilen bilgiye göre, 21 Ekim 2024 tarihinde Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince uyuşturucu madde kullanan ve satan şahısların yakalanmasına yönelik yürütülen çalışmalar neticesinde, 6 şahsın yapılan üst, araç ve ikamet aramasında çeşitli miktarlarda uyuşturucu madde, 2 adet tabanca, tüfek kartuşları ve 13 bin 800 lira nakit para ele geçirildi. Yatağının altına saklanmış uyuşturucuyla yakalanan H.Ç. isimli şüpheli, tutuklandı. Operasyonun ardından sanık H.Ç. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçlarından dava açıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen E.K., hiç uyuşturucu kullanmadığını belirterek, "H.Ç.’nin uyuşturucu sattığına dair bir bilgim yok. H.Ç. ile aynı binada oturuyorum. Polisler evime gelip beni çağırdılar. ’Arama tutanağında bir kişinin imzası eksik’ dediler. Ben, eve çıktığımda bir polis tutanak tutuyordu, bir polis evi arıyordu. Bir polis de aramayı bitirmiş bekliyordu. Ben, yaklaşık 5 dakika civarında bekledim. Sonra bana imza attırdılar. Masanın üzerinde o sırada birkaç şey vardı ama ne olduklarını şu anda tam hatırlayamıyorum" dedi. Tutuklu sanık H.Ç. ise 1 yıldır tutuklu olduğunu ifade ederek, uyuşturucunun kendisine ait olmadığını söyleyerek, "İşlemediğim bir suçtan dolayı tutukluyum. Uyuşturucunun M.B.’ye ait olduğunu bende tanıklarda beyan ettiler. Buna rağmen halen tutuklu tutuluyorum. Tahliyemi talep ediyorum. Ele geçirilen para kumardan kazandığım paradır. Uyuşturucu satışından elde edilen bir para değildir. Aramada elde edilen delillerin hiçbiri yasal değildir. Hakkımda kullanılamaz. Bu sebeplerden ötürü tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum" diye konuştu. Cumhuriyet savcısı, mütalaasında tutuklu sanık H.Ç.’nin uyuşturucu ticaretinden cezalandırılmasını, tutukluğunun da devamına karar verilmesini ve dosyadaki eksik hususların da giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanık H.Ç. ve tanık beyanların doğrultusunda M.B. hakkında Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyusunda bulunulmasına karar verdi. Ayrıca H.Ç.’nin adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verilere duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Uyuşturucu operasyonunda yakalanan 4 sanığa 8 yıl 4 ay hapis cezası
03 Ekim 2025 Cuma - 12:44 Uyuşturucu operasyonunda yakalanan 4 sanığa 8 yıl 4 ay hapis cezası Kastamonu’da jandarma ekipleri tarafından durdurularak arama yapılan araçta uyuşturucu ile yakalanan 4 sanık, 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Edinilen bilgiye göre, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince 2024 yılının Ağustos ayında yapılan çalışmalar neticesinde U.K. ve H.K. isimli iki şahsın İstanbul’dan Kastamonu’nun Devrekani ilçesine uyuşturucu madde getirerek piyasaya süreceği tespit edildi. Ekipler tarafından düzenlenen operasyonla şahısların bulunduğu araç il merkezi girişinde durduruldu. Araçta yapılan aramada 45 gram metamfetamin, 80 gram sıvı metamfetamin, 2 adet uyuşturucu içiminde kullanılan düzenek ile 35 adet fişek ele geçirildi. Olayla ilgili gözaltına alınan U.K. ve H.K. tutuklandı. U.K. ve H.K.’nin ifadeleri doğrultusunda R.S. ve L.Ç. de gözaltına alınarak tutuklandı. Olayın ardından sanıklar U.K., H.K., R.S. ve L.Ç. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçlarından dava açıldı. Davanın karar duruşmasında tutuksuz yargılanan sanık U.K., "Mütalaayı kabul etmiyorum. Ben, sadece şişenin içerisindekini kabul etmiyorum. Su sanıyordum ben, levent bana vermişti. Uyuşturucu içtiğini bilmiyordum. Beraatımı talep ederim" dedi. Sanık H.K. ise, "Üçümüzde uyuşturucu alıp içtik. Pişmanım, cezaevinde 8 ay kadar tutuklu kaldım. 3 tane çocuk okuyorum. Bir hataya düştük, pişmanım. Beraatımı talep ediyorum. Bizim kimseye uyuşturucu satma gibi bir niyetimiz yoktu. Telefonumda incelendi, uyuşturucu sattığıma dair bir delil bulunamadı. Beraatımı talep ederim" diye konuştu. Sanık R.S. de, "Ben, sadece aracılık yapıyordum. Uyuşturucu satışı yapmadım. Pişmanım, bu suçtan dolayı karşınızda bulunmaktan dolayı. Beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu. Sanık L.Ç. ise, "Mütalaayı kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Sanık avukatlarını da dinleyen mahkeme heyeti, sanıklar U.K., H.K., R.S. ve L.Ç.’yi etkin pişmanlık hükümlerini uygulayarak 8 yıl 4 ay hapis cezası ile 830 bin TL adli para cezasına çarptırdı. Hükümle birlikte sanıkların adli kontrol şartlarının devamına karar verildi.
Kastamonu’da 400 kilodan fazla jilet geri dönüşüme kazandırıldı
03 Ekim 2025 Cuma - 12:23 Kastamonu’da 400 kilodan fazla jilet geri dönüşüme kazandırıldı Kastamonu’da hayata geçirilen proje ile 400 kilogramın üzerinde atık jilet geri dönüşüme kazandırıldı. Kastamonu Berberler ve Kuaförler Odası ile Kastamonu Geleceğe Nefes Kadın Kooperatifi iş birliğinde 2019 yılında "Atık Jilet Toplama Kampanyası" başlatıldı. Bu çerçevede temin edilen jilet toplama kutuları, Kastamonu’da Berberler ve Kuaförler Odasına teslim edildi. Oda tarafından jilet toplama kutuları, berber ve kuaför salonlarına dağıtıldı. Kampanya kapsamında şu ana kadar 400 kilogramın üzerinde atık jilet toplanarak geri dönüşüne kazandırıldı. "Jiletlerin geri dönüştürülerek değerlendirilmesi bizleri mutlu ediyor" Projeyle ilgili bilgi veren Kastamonu Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Cahit Kıcıroğlu, "Biz, berberler bu jiletleri kullandıktan sonra çöpe atıyoruz. Fakat bunların geri dönüştürülerek atıl vaziyetten çıkartılıp bir gencimize tekerlekli sandalyeye dönüşmesi ya da bir gencimizin eğitiminde burs olarak ya da ihtiyaç sahibi bir aileye yardımının dokunacağını bilmek bizleri son derece mutlu ediyor. Bizler, zaten bunları kullandıktan sonra çöpe atıyorduk. Fakat şimdi bir kutuda toplayıp geri dönüştürülmesini sağlıyoruz" dedi. Projenin uygulanmasından dolayı mutlu olduklarını söyleyen Kıcıroğlu, "Dernek üyeleri odamızı ziyaret ettiklerinde bizlere kavanozlar bıraktılar. Bizler de kavanozların içerisinde kullandığımız jiletleri atarak biriktiriyoruz. Bizim için de güzel oldu. Dernek üyelerimiz işyerlerinde bu kavanozlara kullandıkları jiletleri biriktirerek dernek üyelerine teslim ediyorlar. Bu projenin uygulanmasında ve devam etmesinde emekleri geçen Geleceğe Nefes Derneği üyeleri ile odamız üyelerine jiletleri toplama konusunda bizlere yardımcı oldukları ve böyle güzel bir projeye imza atıldığı için ayrıca teşekkür ediyoruz" diye konuştu. "Şu ana kadar 400 kilogramdan fazla jilet toplanmıştır" Kentte berberlik yapan Doğan Şahanoğlu ise "Geleceğe Nefes Derneği ile Berberler ve Kuaförler Odası işbirliğinde Kastamonu’da atık jilet toplama kampanyamız halen devam ediyor. Başta sokak hayvanları ile kağıt toplayıcılarının zarar görmemesi için 2019 yılında başlatılan jilet toplama kampanyası kapsamında şu ana kadar yaklaşık 400 kilogramdan fazla jilet geri dönüşüme kazandırılmıştır. Bu projenin uygulamasından çok mutluyuz" diye konuştu.
Kastamonu Üniversitesi, ‘Kastamonu Odaklı Raporlar’ dizisini başlattı
03 Ekim 2025 Cuma - 10:07 Kastamonu Üniversitesi, ‘Kastamonu Odaklı Raporlar’ dizisini başlattı Kastamonu Üniversitesi, yakın bir zamanda başlattığı "Kastamonu Raporları" dizisi çerçevesinde "Kastamonu Nüfusu: Geçmiş, Günümüz ve Gelecek Perspektifinden Bir Değerlendirme" başlıklı ilk dizini yayınladı. Kastamonu Üniversitesi, şehrin tarihi, coğrafi, sosyal, ekonomik, demografik, bilim, kültür, sanat, spor ve turizme dair konuları veriler ışığında çok yönlü olarak ele almayı amaçlayan "Kastamonu Raporları" dizisini başlattı. Dizinin ilk yayını, "Kastamonu Nüfusu: Geçmiş, Günümüz ve Gelecek Perspektifinden Bir Değerlendirme" başlıklı rapor oldu. İlerleyen dönemlerde planlanan yeni raporlarla diziye devam edilecek. Dizinin ilk raporunda Kastamonu’nun nüfus yapısı tarihi gelişimi ayrıntılı bir biçimde ele alındı. Buna göre 1927 yılında 335 bin 601 olan Kastamonu nüfusunun 1980’de 450 bin 946 ile en yüksek seviyesine ulaştığı, sonrasında ise azalma eğilimine girdiği ifade edildi. 2024 yılı itibarıyla ilin toplam nüfusu 381 bin 991 olarak kaydedildi. Raporda ayrıca Kastamonu’nun demografik yaşlanma sürecine girdiği vurgulandı. Nüfusun yaşlanmasıyla birlikte doğurganlık verileri de dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. 2009’da binde 12,4 olan kaba doğum hızı 2023’te binde 7,8’e gerilerken, doğum sayısındaki yüzde 32,8’lik düşüş Kastamonu’nun Türkiye ortalamasının üzerinde bir hızla doğurganlık kaybı yaşadığını gösterdi. Raporda ayrıca göç hareketlerine ilişkin veriler de geniş yer buldu. 1980’li ve 1990’lı yıllarda yoğun göç kaybı yaşayan Kastamonu’nun son yıllarda göç alan bir profile yöneldiği, 2022-2023 döneminde ise net göç hızının binde 33,1 ile son kırk yılın en yüksek seviyesine ulaştığı belirtildi. Raporda verilerin yanı sıra Kastamonu’nun yaşlanan nüfus yapısı ve düşük doğurganlık hızına dikkat çekilerek hem ulusal hem de yerel düzeyde politika önerileri sunuldu. Bu kapsamda doğurganlığı teşvik edecek aile politikalarının uygulanması, istihdam imkanlarının artırılması, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi ile yaşlı nüfus için sağlık ve bakım hizmetlerinin artırılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca ulaşım altyapısının güçlendirilmesi, eğitim, kültür ve sağlık projeleriyle hayat kalitesinin yükseltilmesi ve yaşlı nüfusun sosyal hayata daha etkin katılımını sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi önerildi. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, yapılan çalışmanın önemine dikkat çekerek, "Kastamonu Raporları dizisi, üniversitemizin bilimsel üretkenliğini şehrimizin geleceği ile buluşturan önemli bir girişimdir. Bu çalışmaların Kastamonu’nun demografik yapısından ekonomik kalkınma potansiyeline, tarihî mirasından turizm fırsatlarına kadar pek çok alanda yol gösterici olması hedeflenmektedir. Ortaya konulan bilgiler yalnızca günümüzü yansıtmayacak, geleceğe yönelik oluşturulacak projeksiyonların ve yapılacak planlamaların da temelini oluşturacaktır. Raporda sunulan geniş kapsamlı öneriler ise üniversitemizin sadece bilimsel alanda faaliyet gösteren değil, aynı zamanda şehrin geleceğine katkı sunan ve şehir için çalışan bir kurum olduğunu bir kez daha ispatlamaktadır. Bu vesileyle katkı sunan tüm akademisyenlerimize teşekkür ediyorum" dedi.
Kavgada torununu bıçaklayan dede, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı
02 Ekim 2025 Perşembe - 12:48 Kavgada torununu bıçaklayan dede, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan tartışmada torununu bıçaklayarak yaralayan dede, kasten öldürmeye teşebbüs ve ilk haksız hareketin kimden geldiğinin belirlenememesi gerekçesiyle 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olay, 5 Mayıs 2024 tarihinde Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Kornopa köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, O.E. (67) ile torunu O.E. (21) arasında arazi anlaşmazlığı sebebiyle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine 21 yaşındaki O.E.’nin babası H.E. ile annesi H.E., 67 yaşındaki O.E.’nin eşi B.H.E. ve üvey oğlu M.H.E. de kavgaya dahil oldu. Tartışmada O.E., evde bulunan bıçakla torunu O.E.’yi yaraladı. Yaralanan O.E., Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki tedavisinin ardından taburcu edilirken, dede O.E. ise tutuklandı. Sanık avukatının itirazı sonrasında O.E. hakkında ev hapsi verilerek tahliye edildi. Diğer sanıkların da tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Ev hapsinde bulunan O.E. hakkında "altsoydan akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Ayrıca kavgaya karışan diğer sanıklar O.E., H.E., H.E., B.H.E. ve M.H.E. hakkında da "basit yaralama, kadına karşı basit yaralama, kasten yaralama" suçlarından dava açıldı. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı, sanık O.E.’nin kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, diğer sanıkların ise kasten yaralama suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Kendisini evinden çıkarttıklarını ve başına kazma ile vurduklarını iddia eden 67 yaşındaki O.E., "Ev de köyde benim. Her şey benim ama şu anda kendi evime giremiyorum. Hakkımda verdikleri ifadelerin hepsi yalan ve yanlıştır. Mütalaayı kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum" dedi. Dedesine karşı kasten yaralama suçundan cezalandırılması istenen O.E. ise, dedesinin kendisini öldürmek istediğini belirterek, "Bir anda saldırarak beni bıçakladı. Ben kavgada bıçaklandım, sonrasında kendimde değildim. Dedeme yumruk atmadım, Muhammed’e de bir eylemim olmadı. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Tutuksuz yargılanan sanık H.E. de, "Ev hisselidir, tek başına O.E.’nin değildir. O.E. tamamen bizleri öldürmeye teşebbüs etmiştir. Oğlum ölümden dönmüştür. Cezalandırılmasını istiyoruz" diye konuştu. Kavgada kendisini savunduğunu öne süren B.H.E. ise, mütalaayı kabul etmediğini belirterek beraatini talep etti. Katılan ve sanık avukatlarını dinleyen mahkeme heyeti, kararını açıkladı. 67 yaşındaki O.E., torunu O.E.’yi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan önce 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı, ardından ilk haksız hareketin kimden geldiği belirlenemediği için ceza 7 yıl 6 aya indirildi. Ayrıca hükümle birlikte ev hapsi de kaldırıldı. Bunun yanı sıra 67 yaşındaki O.E., oğlu H.E.’ye yönelik kasten yaralama suçundan bin 680 TL adli para cezasına çarptırıldı. 21 yaşındaki O.E. ise kasten yaralama suçunu sopayla işlediği gerekçesiyle 3 bin 740 TL adli para cezasına, H.E. 1 yıl 13 ay 7 gün hapis cezasına, H.E. 1 yıl 13 ay 13 gün hapis cezasına, B.H.E. ise 3 bin 360 TL adli para cezasına mahkûm edildi.
Annelerini kaybeden yavru ayılar, ilçenin maskotu oldu
01 Ekim 2025 Çarşamba - 15:51 Annelerini kaybeden yavru ayılar, ilçenin maskotu oldu Kastamonu (İHA) – Kastamonu’nun Küre ilçesinde anneleri araç çarpmasıyla telef olan yavru ayılar, vatandaşların ilgi odağı haline geldi. Yiyecek bulmak için sık sık yol kenarına inen ayıları vatandaşlar elleriyle besleyerek ilgi gösteriyor. Kastamonu-İnebolu karayolu Küre mevkiinde bir aracın çarpması sonucu anne ayı telef oldu. Annesiz kalan yavru ayılar ise yiyecek bulmakta zorlanınca sık sık yol kenarına inmeye başladı. Bölgeden geçen vatandaşlar, ayıları elleriyle besleyerek ilgi gösteriyor. Ormanlık alanda da sık sık görülen yavru ayılar, hem vatandaşların hem de çocukların meraklı bakışları arasında rahat tavırlarıyla dikkat çekiyor. Vatandaşların verdiği yiyecekleri afiyetle yiyen ayılar, ilçede adeta maskot haline geldi. Yol kenarında yavru ayıları besleyen Nevzat Özdemir, "Doğayı ve yaban hayvanlarını koruyalım. Mübarek hayvanlar burada duruyor, annelerine de bir araç çarpmış, telef olmuş. Bu yavru ayılar da bizlere emanet kaldı. Bu hayvanları koruyup kollamamız gerekiyor. Onlar doğanın dengesini sağlıyor. Karşılaştığımızda gönlünüzden iyi bir şey geçiyorsa kesinlikle yanınıza gelirler, eğer kalbinizden zarar vermek geçiyorsa sizden kaçarlar. Ormanlarımızı ve yaban hayatını koruyalım. Ormanlarımızı yakan vicdansızlara diyoruz ki sadece ağaçlar yanmıyor, ormanda yaşayan binlerce canlı da telef oluyor. Bu bir insanlık suçudur. Bu yavrular annelerinden bizlere emanet kaldı" dedi.
Maktule tekme atan sanığa 18 yıl hapis
01 Ekim 2025 Çarşamba - 15:47 Maktule tekme atan sanığa 18 yıl hapis Kastamonu’da kardeşin öldüğü, ağabeyinin de yaralandığı silahlı ve bıçaklı kavga davasında, yerde yatan maktule tekme attığı gerekçesiyle yargılanan sanık 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan sanığın tutuklanmasına karar verdi. Olay, 29 Haziran 2024’te Kastamonu’nun İnönü Mahallesi Rauf Denktaş Caddesi’nde meydana geldi. Daha önceden aralarında husumet bulunan iki grup arasında çıkan silahlı ve bıçaklı kavgada Özgür Uzun (18) hayatını kaybetti. Ağabeyi S.A. Uzun (25) ise yaralandı. Polis ekiplerinin çalışması sonucu cinayet şüphelisi Özkan Y. tutuklanırken, kardeşleri Yaşar Y., Adem Y. ve Özcan Y. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada sanıklar, ’kasten öldürme’ ve ’yaralama’ suçlamalarıyla yargılandı. Duruşmada kendisini savunan tutuklu sanık Özkan Y., "Ben kimseyi kasti ya da planlı bir şekilde öldürmedim. Kimseyi aramadım. Akrabam oluyor, sürekli görüştüğüm birisidir. Kafaya öldürmeyi koysaydım ormanda ya da başka yerde öldürebilirdim. Rastgele bir olay yaşandı. S.A. bize bıçakla saldırdı. Ben yaralanınca can havliyle silahı çekip ateş ettim. Kavganın en başından itibaren silah belimdeydi. S.A. bıçağı çekene kadar silahı hiç çıkarmadım. S.A. bıçakla saldırınca silahı kullandım. Beraatimi talep ediyorum" dedi. Tutuksuz yargılanan Adem Y. ise, "Mütalaayı ve üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Maktul daha önceden ağabeyimi dövmüştü, ben de aynı olayın tekrarlanmaması için Özgür’ü gösterdim. Suçsuzum, beraatimi talep ediyorum" diye konuştu. Tutuksuz yargılanan Yaşar Y. de, "Daha önce kardeşimi darbetmişlerdi. Tekrar zarar gelir düşüncesiyle birlikte hareket ettik. Biz kimseyi takip etmiyorduk. Böyle bir olay olacağını bilseydim aynı istikametten gitmezdim. Olay yerine geldiğimde S.A. ile Özgür’ü yerde gördüm. Araçtan inip yardım etmek istedim. ’Hastaneye gidelim’ dedim. Öldürme kastımız olsaydı yardım etmek istemezdim, bırakır giderdim. Bu nedenle suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Tutuksuz yargılanan Özcan Y. ise, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Araçtan inen ilk kişi ben değilim. Beraatimi talep ediyorum" dedi. Tutuksuz yargılanan S.A. Uzun da, "Meşru müdafaa gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığı yönünde mütalaa verildi. Bu sebeple beraatimi talep ediyorum" diye savunma yaptı. Olayda yaralanan S.A. Uzun’un avukatı ise, "Sanık ve müvekkilim akrabadır. Geçmişte aralarında husumet yoktu. Ancak maktulün kardeşi, sanığın eşine mesajlar gönderdiği gerekçesiyle kavga çıkmıştır. Daha sonra aileler barışmıştır. Ancak ormanda tekrar tartışma çıkmış, sanık Özkan dövülmek istenmiş, eşyaları ateşe verilmiştir. Daha sonra yine sıkıştırılmıştır. Olay günü ise cezaevi yakınında maktul görüldükten sonra sanıklar haber alıp takibe başlamışlardır. Her ne kadar pikniğe gidiyoruz deseler de ters istikamete dönerek olay mahalline gelmişlerdir. Bu sebeple sanıkların iştirak halinde hareket ettikleri açıktır. Hepsinin cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi. Mahkeme heyeti kararında, Özkan Y.’yi maktul Özgür Uzun’a yönelik eyleminden ötürü haksız tahrik altında ’kasten öldürme’ suçundan 18 yıl, S.A. Uzun’a yönelik eyleminden ötürü ’silahla yaralama’ suçundan 3 yıl, ruhsatsız silah bulundurma suçundan ise 1 yıl 6 ay hapis ve 15 bin TL adli para cezasına çarptırdı. Adem Y. ise, maktul Özgür Uzun yerdeyken tekme attığı gerekçesiyle ’kasten öldürmeye iştirak’ suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. S.A. Uzun’a yönelik yaralama suçundan ise beraatine karar verildi. Sanıklardan Özcan Y., Özgür Uzun’a yönelik eyleminden ötürü 6 ay hapis cezası alırken, S.A. Uzun’a yönelik suçtan beraat etti. Diğer sanıklar S.A. Uzun ile Yaşar Y. ise tüm suçlamalardan beraat etti. Hükümle birlikte tutuksuz yargılanan Adem Y., duruşma salonunda tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kastamonu’da "Gelecek İçin Genç Çözümler" projesi başladı
01 Ekim 2025 Çarşamba - 15:30 Kastamonu’da "Gelecek İçin Genç Çözümler" projesi başladı Kastamonu’da ’Gelecek İçin Genç Çözümler’ projesiyle gençlerin bireysel becerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Kastamonu Sosyal İnovasyon ve Gelişim Derneği koordinatörlüğünde, Kastamonu İl Özel İdaresi, Mimar Vedat Tek Kültür, Turizm ve Sanat Merkezi ile Kastamonu Yeşilay Şubesi iş birliğinde yürütülen ve İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen ’Gelecek İçin Genç Çözümler’ projesi hayata geçiriliyor. Proje için Kastamonu’da yaşayan veya eğitimine burada devam eden 18-30 yaş arası gençlerin başvuruları alınmaya başlandı. Proje kapsamında gençlerin istihdam, liderlik ve gönüllülük bilincini artırmaları, kişisel gelişimlerini desteklemeleri ve sosyal becerilerini güçlendirmeleri amaçlanıyor. Katılımcılara beceri geliştirme atölyeleri, düşünme atölyesi, sosyal girişimcilik eğitimi ile İş Kulübü Eğitimleri (CV ve kapak yazısı hazırlama, mülakat simülasyonu, profesyonel görünüm, kariyer planlama) düzenlenecek. Ayrıca etkili iletişim ve takım çalışması, stres yönetimi ve problem çözme, zaman yönetimi ve bireysel verimlilik, kişisel imaj, diksiyon ve beden dili seminerleri gerçekleştirilecek. Üniversite toplulukları ve STK’larla buluşmalar, bez çanta tasarımı, ahşap boyama, seramik ve çömlek atölyeleri, açık hava sineması (2 Yeşilçam + 1 yabancı film), hemsball eğitimleri ve turnuvaları, doğa yürüyüşü (Horma Kanyonu) ile Kapadokya gezisi gibi spor ve kültürel etkinlikler de projede yer alacak.