SAĞLIK - 02 Ekim 2025 Perşembe 12:19

Mantar sezonu başladı: Uzmanlar zehirlenmelere karşı uyardı

A
A
A
Mantar sezonu başladı: Uzmanlar zehirlenmelere karşı uyardı

 Sonbahar mevsimiyle birlikte artan mantar tüketimine dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Hasan Burak Kaya, şehir efsanesi haline gelen yanlış bilgiler sebebiyle mantar zehirlenmelerinin yaşandığını söyleyerek, "Özellikle 24 saat ve daha sonrasında ortaya çıkan belirtileri veren mantar türleri de var. Bunlar karaciğer ve böbrekleri ciddi etkileyebilen kalıcı hastalar oluşturabilen mantar türleri, mantar tüketmek isteyenler için bilmedikleri mantarı kesinlikle tüketmemelerini öneriyoruz" dedi.

Kastamonu'da sonbaharın gelmesiyle vatandaşlar özellikle hafta sonlarında mantar toplamak için ormanlık alanlara gidiyor. Ormanlık alandan topladıkları mantarları yiyen birçok kişi, mide bulantısı, kusma, ishal, baş dönmesi gibi şikayetlerle Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuruyor. Mantardan zehirlenme vakalarında artış görülmesi üzerine Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi aynı zamanda Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Hasan Burak Kaya, uyarılarda bulundu.

"Mantarları görünüşe göre zehirli ya da zehirsiz diye ayırt etmek mümkün değil"

Sonbahar mevsimiyle birlikte artan mantar tüketimine dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Burak Kaya, vatandaşları mantar zehirlenmelerine karşı daha bilinçli olmaya davet etti. Yağışların ardından doğada birçok mantar türünün ortaya çıktığını söyleyen Kaya, mantarların görünüşüne bakılarak zehirli ya da zehirsiz ayrımı yapmanın mümkün olmadığını belirterek, "Sonbaharın gelmesiyle beraber yağışlarla birlikte ormanlarımızla birçok mantar türü ortaya çıkıyor. Halkımız mantar toplamayı seviyor. Mantar tüketmeyi de seviyorlar. Yalnız şöyle bir sağlık sorununa karşılaşıyoruz, bu mantar doğadan toplanan mantarların zehir ya da zehirsiz ayrımı yapmak görüntüyle çok mümkün olmuyor. Onun için mantarla alakalı zehirlenme sorunları yaşayabiliyoruz. Halk arasında mantarlar yıkandığında, kaynatıldığında ya da kurutulduğunda içindeki zehirleri gider gibi yanlışlar var. Ne yazık ki bu zehirler bu yöntemlerle temizlenemiyor. Dışarıdan bakıldığı zaman da mantarlar, zehirli ya da zehirsiz ayrımı yapmak çok zor. Geç dönemde de ortaya çıkabiliyor. Genellikle 26 saatte ortaya çıkan bulantı, kusma, karın ağrısı gibi sindirim sistemi vurgularıyla karşılaşabiliyoruz. Özellikle 24 saat ve daha sonrasında ortaya çıkan belirtileri veren mantar türleri de var. Bunlar karaciğer ve böbrekleri ciddi etkileyebilen kalıcı hastalar oluşturabilen mantar türleri, mantar tüketmek isteyenler için bilmedikleri mantarı kesinlikle tüketmemelerini öneriyoruz. Kültür mantarları iyi üreticilerin ürettiği kültür mantarları tercih edilebiliyor mantar tüketmek isteyenler için. Yine mantar toplamak isteyenler de bir bilir kişiyle mantar konusunda uzman olan kişilerle toplaması daha uygun olacaktır. Mantar tüketiminden sonra herhangi bir belirtiniz olduğunda bir sağlık kuruluşuna başvurun. Son olarak mantar tüketmek isteyen vatandaşlarımız bilmediği mantarı kesinlikle tüketmesinler. Emin olmadıkları mantarı kesinlikle tüketmesinler. Güvenilir üreticilerden mümkünse tüketmeye gayret göstersinler. Bazen önlem almak bir hastalığı tedavi etmekten daha kolay ve daha etkili olabiliyor" dedi.

Sessiz katil karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı baca ve şofbenlerin bakımlarını yaptırın uyarısı

Soğuyan havalarla ve yaklaşan kışla birlikte karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı da uyarılarda bulunan Dr. Öğretim Üyesi Burak Kaya, "Karbonmonoksit bilindiği üzere kokusuz, renksiz, tatsız ve zehirli bir gaz. Bu yüzden ona sessiz katil adı veriliyor. Yanlış kurulan sobalar, tıkalı bacalar ve arızalı şofbenlerin ortama sızdırmasıyla birlikte zehirlenmelere sebep olabiliyor. Karbonmonoksit, kanımızdaki oksijenin yerini alarak hücrelerimizi oksijensiz bırakıyor. Böylelikle beyin ve diğer organlar etkilenebiliyor. Şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, sersemlik hissi, kas ağrıları, halsizlik gibi belirtiler ortaya çıkartabiliyor. Havaların soğumasıyla beraber özellikle kırsal kesimlerde yakılan sobalarla bu tip zehirlenme olgularıyla daha fazla karşılaşabiliyoruz. Aile fertlerinin biri veya daha fazlasından benzer olaylar ortaya çıkmaya başlıyorsa karbonmonoksit zehirlenmelerinden de şüphelenmekte fayda var. Evde soba veya şofben kullanıyorsanız bu belirtileri kendinizde ya da yakınınızdakini de fark ettiğinizde karbonmonoksit zehirlenmesinden şüphelenilmek gerekiyor" diye konuştu.

Karbonmonoksit zehirlenmelerinde alınması gereken önlemlerden de bahseden Kaya, "Özellikle kış öncesinde şofben, bacalar ya da kombilerin bakımlarının düzenli yapılması ya da temizliklerin yapılması önem arz etmektedir. Rüzgarlı havalarda soba yakma konusunda daha dikkatli olunması gerekiyor. Çünkü ters rüzgarlar bu çıkacak olan dumanı tekrar evin içine verip zehirlenmeye sebep olabilir. Havalandırma menfezlerinin kombi ya da şofben bulunan ortamlardaki ya da soba bulunan ortamlardaki havalandırma yerlerinin kapalı olmaması önemli ve böyle de temiz hava bu sirkülasyonu sağlayabiliyor. Elde edebilenler için de karbonmonoksit dedektörleri var. Karbonmonoksit dedektörleri de böyle bir sızdırma olduğu zaman uyarı verecek, bunlar da temin edilebilir. Karbonmonoksit zehirlenmesi acil bir durumdur. Şüphelendiğiniz zaman pencereleri açın, ortamı havalandırın ve daha fazla maruz kalmamak için ortamdan uzaklaşmanız gerekiyor. 112 acil yardımı hattını arayın ve bir sağlık kuruluşuna başvurun. Kendinizi ve sevdiklerinizi bu görmez tehlikelerden korumak için alınabilecek önlemler bazen hayat kursları olabiliyor" şeklinde konuştu.

Vedat Yunus İkizoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Trafikte sürücüyü feci şekilde döven 3 şüpheli tutuklandı: O anlar kamerada Mersin’de trafikte yaşanan olayda bir sürücüyü darbeden şüphelilerden 3’ü tutuklandı, olaya karışan 3 şahsa da adli kontrol şartı getirildi. Olay anı cep telefonu kamerasına yansıdı. Olay, dün merkez Mezitli Davultepe GMK Bulvarı üzerinde trafikte yaşandı. Trafikte yaşanan tartışmada kırmızı ışıkla bekleyen hafif ticari aracın sürücüsü feci şekilde darbedildi. O anlar ise vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerası ile görüntülendi. Görüntüler üzerine harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler şüphelileri tespit etti. Tespit edilen 6 şüpheli Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkartılan şüphelilerden M.T., C.T., E.T. tutuklandı. Diğer şüpheliler C.T., M.T., H.T. ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı. Tutuklanan şüphelilerden C.T. hakkında ayrıca Karayolları Trafik Kanunu’nun "Trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili kuralları ihlal etmek" maddesi uyarınca 4 bin 153 TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca şüphelinin sürücü belgesine genel sağlık durumunun tespiti amacıyla sağlık kuruluşuna sevk edilmek üzere geçici olarak el konuldu. İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Şehrimizin huzur ve güvenliğini bozan, trafik güvenliğini tehlikeye atan hiçbir eyleme izin verilmeyecektir" denilerek yapılan adli işlemler hakkında bilgi verildi.
Aydın Aydın Açık Cezaevi’nde tahliye heyecanı: Yaklaşık 300 hükümlü serbest kalıyor Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan 11’inci Yargı Paketi ile Aydın’da yaklaşık 300 hükümlünün tahliye işlemi başladı. İşlemleri tamamlanan ve cezaevinden tahliye edilenler, uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarıyla kucaklaştı. Yasanın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından, tahliyelerin başlamasıyla birlikte hükümlü yakınları Aydın Açık Cezaevi önüne gelmeye başladı. Sevinç ve heyecanın hakim olduğu bekleyişte kimi aileler uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarına kavuşurken kimilerinin ise bekleyişi sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ettiler Eşinin tahliye olmasını bekleyen Aliye Sarıçiçek, "Benim eşim trafik cezasından dolayı içeride. 3 aydan beri cezaevinde. Gerçekten mezardan önceki son durak burası. Görüş günleri olsa da eşim aylardır evde değil, yokluğu zor geldi. Allah kimseyi buralara düşürmesin" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden hükümlü yakını Ramazan Eren Sarıçiçek, "Bu kararı çıkartan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese sevgi ve saygılarımı sunarak teşekkür ediyorum. Rabbim kimseyi ayrılıkla sınamasın, dertsiz derman vermesin. Babamın bugün çıkacak olmasından dolayı çok mutluyum. Heyecanla bekliyoruz, Allah bir daha buraları kimselere göstermesin" ifadelerini kullandı. Açık Cezaevi İnfaz Kurumu’ndan tahliye olan Gökhan Uyar, "Aile ve kurulu düzenim bozuldu. Bundan sonra her şeyi inşallah yeniden toparlamaya çalışacağız. Herkes için hayırlısı olsun" dedi. Dışarıda kendilerini yeni bir hayatın beklediklerini kaydeden Emrah Aktaş, "Çok şükür bugünlere kavuştuk. Allah herkese hakkında hayırlısını versin. Allah geride kalanların ailelerine sabır versin. Ailelerine kavuşanlar için de hayırlısı olsun" dedi.
Bursa Başkan Bozbey’den Antakya Ulu Cami çağrısı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sözleşmesinin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesine tepki gösterdi. Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp süresinde teslim edecek bilgi birikimimiz de ekonomik gücümüz de var" dedi. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Hatay Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sürecine ilişkin sözleşmenin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesi üzerine CHP Genel Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremde 11 kentin muhtelif tarihi yapılarında farklı farklı hasarların meydana geldiğini hatırlatan Gökan Zeybek, bunlardan birisinin de Antakya Ulu Cami olduğunu söyledi. Tarihi caminin depremle birlikte taş üstünde taş kalmayacak biçimiyle yıkıldığını belirten Zeybek, 2023 yılında yapılan anlaşmayla caminin Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmasının imza altına alındığını hatırlattı. Rolöve, restorasyon ve konstrüksiyon projelerinin tamamlanmasıyla inşa faaliyetlerinin başladığını anlatan Zeybek, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 7 Ekim 2024 tarihinde imalatların başlaması için projelerin onaylanması gerektiğini açıklamıştı. 9 Ekim 2024 tarihinde ise projeler onaylandı. Sonrasında Mustafa Bozbey başkanlığındaki Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yönetimi, kurumlardaki devamlılık ilkesiyle caminin rekonstrüksiyon inşaatına başladı. 20 ay boyunca projeyi onaylamayan Vakıflar Genel Müdürlüğü Koruma Kurulları, 12 ay sonra cami inşaatının yeteri kadar ilerlemediğini gerekçe göstererek anlaşmanın 13. maddesine dayanarak tek taraflı olarak sözleşmenin feshettiğini açıkladı" diye konuştu. 12 Aralık 2023’te yıkım rölovesinin, 14 Mart 2024’te kalıntı rövolesinin, 20 Haziran 2024’te restitüsyon projesinin, 9 Ekim 2024’te rekonstrüksiyon ve güçlendirme projesinin, 22 Ekim 2025’te minare projesinin Koruma Kurulu tarafından onaylandığını hatırlatan Zeybek, bu dönemde ihaleyi Mustafa Bozbey’in yapmadığını, müteahhidi Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin seçmediğini, rakamları belirlemediğini anlattı. 97 milyon TL’lik keşif bedelinin 86 milyon 317 bin TL’sini Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ödediğini açıklayan Zeybek, "54 milyon TL üzerindeki bir rakamın doğrudan doğruya keşiften geldiğini, geri kalan rakamların da fiyat farklarından geldiğini görüyoruz. Keşif incelemesine bakıldığında inşaatın yüzde 60’ının tamamlandığını görüyoruz. İnşaat, Haziran 2026’ta tamamlanacak. Hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel de açılışın bir Cuma günü yapılacağını ve ilk Cuma namazını hep birlikte kılacaklarını söylemişti. Ancak Bakanlık, 23 Aralık tarihinde Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yazdığı yazıda, alandaki fiziki gerçekleşme oranı göz önüne alındığında cami inşaatının yapılamayacağını ya da zamanında teslim edilemeyeceği ileri sürerek sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini açıklıyor" dedi. Antakya Ulu Cami’de önce zemin iyileştirmesi, arkasından temel güçlendirmesi yapıldığını söyleyen Zeybek, daha sonra orijinal yapıdan çıkartılan taşların kullanıldığını belirtti. İnşaatın son hali hakkında da resimlerle birlikte bilgi veren Zeybek, "Cumhurbaşkanı, Cumartesi günü Hatay’a gidecek. Bitmiş olan konutların kura çekimiyle sahiplerine teslimini yapacak. Tam da bu teslimden iki gün önce böyle bir yazının Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne iletilmesini anlamak mümkün değildir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz, üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmenin huzuru içerisindedir. Bütün yetkililere çağrı yapıyorum. Bir yanlış yapılmaktadır. Bu yanlıştan hızlı biçimde dönülmelidir. Davulu vermişler Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sırtına, tokmağı almışlar ellerine, tek taraflı tokmak çalıyorlar. Bursa Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle, Başkan Mustafa Bozbey’in iradesiyle ve Genel Başkanımız Özgür Özel’in desteğiyle projeyi zamanından önce bitirmenin sözünü verdi. Sözünün de arkasında durduğunu belirtmek istiyorum" diye konuştu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, son durumu kabul etmekte güçlük çektiklerini belirtti. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yazısını doğru bulmadıklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Göreve geldiğimiz günden beri Bursa Ulu Cami’yle aynı ismi taşıyan kardeş Hatay Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırma konusunda hassasiyet gösterdik. Yaklaşık yüzde 60’ını da tamamladık. Bu tip yapılarda tabanın yapılması hayli zaman alıyor. Üzerinin yapılması daha kolay. Tam kolay kısma geldik ki sözleşmenin feshedildiği belirtildi. Bizler hassasiyetle süreci takip ettik. Müteahhite her hak edişinin tamamını ödeyerek çalışmanın hızla devam etmesini istedik. Buna rağmen Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, bazı siyasilerin oradaki söylemleri doğrultusunda hareket ettiğini gördük" dedi. Antakya Ulu Cami’yi bitirmekle ilgili sorumluluğu üstlenmeye devam ettiklerini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, Haziran 2026’da teslim edeceklerini de bir kez daha tekrarladı. İbadet alanlarına sahip çıkan, koruyan ve bu alanlarda Türkiye’de örnek hizmetleri yürüten bir anlayışa sahip olduklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Var olan ekiplerimizi sahadan çekmeden aynı hızla devam etmesini ve Haziran ayında ibadete açmayı hedefliyoruz. Bu proje için ilave kaynak da ayırdık. Yaklaşık maliyetinin iki üç katından fazlasının harcanacağını bilerek bütçemizden pay ayırdık. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp teslim etmek istiyoruz. Bunu yapacak bilgi birikimimiz ve ekonomik gücümüz var. Süresinde tamamlayacak kapasitemiz de var" diye konuştu.