Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Kastamonu
Hafif ticari aracın çarptığı yaya hayatını kaybetti
18 Aralık 2025 Perşembe - 17:37:46
Kastamonu’da yolun karşı tarafına geçmek isterken hafif ticari aracın çarpması neticesinde ağır yaralanan yaya kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kaza, Rauf Denktaş Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, K.K. yönetimindeki 37 SF 188 plakalı Peugeot marka hafif ticari araç, yolun karşı tarafına geçmek isteyen Afganistan uyruklu Sabar Naz Qurban Ali’ye (74) çarptı. Kazada ağır yaralanan yaya, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayan yaya hayatını kaybetti. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
18 Aralık 2025 Perşembe - 13:45
Kastamonu Üniversitesi araştırma görevlisinin filmine 4 ödül
Kastamonu Üniversitesi Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım’ın yönetmenliğini üstlendiği "Kudret" filmine, Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde 4 ödüle layık görüldü. Bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu. Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım, yönetmenliğini üstlendiği "Kudret" filmiyle En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerine layık görüldü. İpekyolu Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı tarafından; Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle düzenlenen festivalin ödül töreni, Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleştirildi. Geceye, Yönetmen Mesut Uçakan’a verilen SETEM Emek Ödülü ile "Kudret" filminin elde ettiği başarılar damga vurdu. Ulusal Kurmaca Film Kategorisi’nde "Kudret" filmiyle Mehmet Oğuz Yıldırım, En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini kazandı. Aynı filmle Nusret Emre Bilgin En İyi Görüntü Yönetmeni, Fırat Kaymak ise En İyi Erkek Oyuncu ödülüne değer görüldü. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerine layık görülen Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım’ın elde ettiği başarının Kastamonu Üniversitesi adına memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Başarılarından dolayı Araştırma Görevlisi Yıldırım’ı tebrik eden Rektör Topal, sinema alanında ortaya konulan bu başarının öğrencilere ilham kaynağı olacağını vurgulayarak, emeği geçen tüm ekip üyelerini de tebrik etti. Ödüllerin ardından değerlendirmede bulunan Mehmet Oğuz Yıldırım ise, "Kudret" filminin Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde ödüle layık görülmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirterek, bu başarının bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu ifade etti. Yıldırım, Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal başta olmak üzere Kastamonu Üniversitesi yönetimine ve festivale katkı sunan herkese teşekkür etti.
18 Aralık 2025 Perşembe - 11:07
Kar sebebiyle yolu kapanan köydeki hasta, ekipleri seferber etti
Kastamonu’da etkili olan yoğun kar yağışı sebebiyle yolu kapanan köydeki hasta için Kastamonu İl Özel İdaresi ekipleri seferber oldu. Ekiplerin köy yolunu ulaşıma açmasının ardından hasta hastaneye ulaştırıldı. Kastamonu’da etkili olan yoğun kar yağışı sebebiyle köy yolları ulaşıma kapandı. Yolu kapalı olan köylerde Kastamonu İl Özel İdaresi ekiplerince karla mücadele çalışmaları da aralıksız devam ediyor. Çalışmalar sayesinde kapalı yollar yeniden ulaşıma açılıyor. Kar yağışı sebebiyle yolu ulaşıma kapanan Kastamonu’nun Bozkurt ilçesine bağlı Tezcanlar köyü Ahadlar Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Aydın, hastalanan eşi Fatma Aydın’ı hastaneye götüremedi. Aydın, Tezcanlar köyü muhtarı Murat Görgü ile iletişime geçerek yardım istedi. Köy muhtarının durumu bildirmesi üzerine bölgeye sevk edilen Kastamonu İl Özel İdaresi ekiplerinin çalışmasıyla köy yolu kısa sürede ulaşıma açıldı. Yolun açılmasının ardından evinden alınan hasta, tedavi edilmek üzere Devrekani Devlet Hastanesine götürüldü. "Yolumuz açıldı, eşimi hastaneye götürüyorum" İl Özel İdaresi ekiplerine teşekkür eden Mehmet Aydın, "Eşim rahatsızlandı, durumu ağırlaştı. Yol kapalı olduğu için ulaşım sağlayamadık. Muhtarın kardeşini aradım, o da muhtarla irtibata geçti. İl Özel İdaresi ekipleri geldi ve yolu açtı. Şimdi hastamı hastaneye götürüyorum. Yaklaşık 10 günde 7’nci kez hastaneye gidiyoruz" dedi. Fatma Aydın ise, "Her yerim ağrıyor. Devrekani Devlet Hastanesi’ne gidiyorum. Yollarımız kapalıydı, devlet geldi, açtı. Allah razı olsun, teşekkür ederim" diye konuştu.
18 Aralık 2025 Perşembe - 10:02
Kastamonu Üniversitesi’nde Türkçe şenliği düzenlendi
Kastamonu Üniversitesi’nde "Dünya Dili Türkçe Günü" dolayısıyla düzenlenen şenlik renkli görüntülere sahne oldu. Kastamonu Üniversitesi’nde, "Dünya Dili Türkçe Günü" olarak kabul edilmesi sebebiyle Türkçenin kültürel mirastaki yerini ve toplumsal önemini vurgulamak amacıyla kampüs genelinde iki ayrı etkinlik gerçekleştirdi. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi (KÜSAM), Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Topluluğu (KÜSAT) ile Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) iş birliğiyle düzenlenen "Dünya Dili Türkçe Şenliği", Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı, TÖMER Müdürü Doç. Dr. Onur Hasdedeoğlu, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Rabia Aktaş, KÜSAM Müdürü Doç. Dr. Zeki Gürel, akademik personel ve öğrenciler katıldı. Programın açılışında konuşan KÜSAM Müdürü Doç. Dr. Zeki Gürel, Türk dilinin millet hayatındaki belirleyici rolüne vurgu yaptı. Türkçenin tarih boyunca kültürün, düşüncenin ve ortak hafızanın taşıyıcısı olduğunu ifade eden Gürel, Türk dünyasında yürütülen ortak dil ve alfabe çalışmalarının önemine dikkat çekti. TÖMER Müdürü Doç. Dr. Onur Hasdedeoğlu ise Türkçenin yalnızca bir iletişim aracı olmadığını, milletin hafızasını ve dünyayı algılama biçimini yansıtan temel unsur olduğunu belirtti. Konuşmaların ardından KÜSAT Halk Dansları Ekibi’nin sahnelenen gösteri, izleyicilerden beğeni topladı. Program kapsamında öğrenciler ve TÖMER’de eğitim gören öğrenciler tarafından şiirler okundu ve müzik performansları gerçekleştirildi. KÜSAM Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Dr. Osman Eroğlu’nun seslendirdiği eserlerle devam eden programın sonunda katkı sunan öğrenci ve akademisyenlere teşekkür belgeleri takdim edildi. Öte yandan, Dünya Dili Türkçe Topluluğu tarafından Eğitim Fakültesi ana kampüs girişine kadar uzanan yaklaşık 1 kilometrelik güzergah boyunca, yabancı kökenli kelimelerin Türkçe karşılıklarını içeren 100 adet pankart asıldı. "Dilimiz kimliğimizdir" anlayışıyla hazırlanan pankartlar, Kastamonu Üniversitesi öğrencileri ve kampüs güzergahını kullanan vatandaşlardan yoğun ilgi gördü.
22 Kasım 2025 Cumartesi - 10:23
Kastamonu’da trafiğe kayıtlı araç sayısı 171 bin 297 oldu
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan istatistiklere göre, Kastamonu’da trafiğe kayıtlı araç sayısı 171 bin 297 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı (TÜİK) motorlu kara taşıtları, Ekim verilerini açıkladı. TÜİK tarafından verilen bilgiye göre, Kastamonu’da trafiğe kayıtlı araç sayısı Ekim ayı sonu itibarıyla 171 bin 297 oldu. Bu taşıtların yüzde 44,9’unu otomobil, yüzde 22,4’ünü traktör, yüzde 14,0’ını motosiklet, yüzde 12,8’ini kamyonet, yüzde 3,5’ini kamyon, yüzde 1,4’ünü minibüs, yüzde 0,6’sını otobüs, yüzde 0,4’ünü ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Kastamonu’da Ekim ayında 513 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Trafiğe kaydı yapılan toplam 513 adet taşıt içinde motosiklet yüzde 46,0 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 32,9 ile otomobil, yüzde 11,5 ile traktör ve yüzde 6,6 ile kamyonet takip etti. Öte yandan, Kastamonu’da Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan toplam taşıt sayısı bir önceki aya göre 152 adet azaldı.
22 Kasım 2025 Cumartesi - 10:23
Kastamonu’nun su ihtiyacını karşılayan baraj gölünün büyük kısmı kurudu
Kastamonu’da il merkezinin içme suyu ihtiyacını karşılamak ve sulama için kullanılan Karaçomak Barajı’ndaki su seviyesi, yüzde 10’a kadar düştü. Büyük bir kısmı kuruyan baraj gölü havadan görüntülendi.
22 Kasım 2025 Cumartesi - 10:23
Kastamonu Üniversitesi, THE 2026 Disiplinlerarası Bilim Sıralamasında 351-400 bandında yer aldı
Kastamonu Üniversitesi, Times Higher Education tarafından açıklanan 2026 Disiplinlerarası Bilim Sıralamasında 351-400 sıralaması bandında yer aldı. Kastamonu Üniversitesi, Times Higher Education (THE) tarafından açıklanan 2026 Disiplinlerarası Bilim Sıralamasında (Interdisciplinary Science Rankings-ISR) 351-400 sıralaması bandında yer aldı. Dünya genelinde 94 ülkeden 911 üniversitenin değerlendirildiği sıralamada, Türkiye’den 82 üniversite yer alırken Kastamonu Üniversitesi, ulusal ölçekte 28’inci sırada yer alma başarısı gösterdi. THE tarafından yayımlanan söz konusu sıralama, girdiler, süreçler ve çıktılar olmak üzere üç ana başlık altında yapılan kapsamlı bir değerlendirmeye dayanıyor. Bu değerlendirmede üniversitelerin disiplinlerarası araştırma kapasitesi, bilimsel süreçlerinin niteliği ve üretilen akademik çıktının etkisi bütüncül bir yaklaşımla analiz ediliyor. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, elde edilen başarıya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları ifade ederek, "Üniversitemiz, bilimsel araştırmalarda disiplinlerarası çalışma kültürünü esas alan bir anlayışla yoluna devam etmektedir. Bu başarıda emeği bulunan tüm akademisyenlerimizi ve araştırmacılarımızı tebrik ediyorum. Ayrıca akademik araştırmalara sundukları destekler için YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar’a teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
22 Kasım 2025 Cumartesi - 00:54
Köy muhtarı kazara meslektaşını vurdu
Kastamonu’nun Daday ilçesinde kendisine saldıran köpeği korkutmak için tabancayla ateş eden köy muhtarı, kazara yanında bulunan meslektaşını vurdu. Olay, Kastamonu’nun Daday ilçesi Çavuşlu köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, köy muhtarı H.Ç. (49), kendisine saldıran köpeği korkutmak için tabancasıyla yere ateş etti. H.Ç.’nin tabancasından çıkan kurşun, yanında bulunan bulanan Karabük’ün Eflani ilçesi Osmanlar köyü muhtarı Mehmet Ulukaya’ya (46) isabet etti. 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan Mehmet Ulukaya Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan Ulukaya’nın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Jandarma ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı.
21 Kasım 2025 Cuma - 13:41
Sık sık gündeme gelen zehirlenmelerle ilgili uzmanlardan hayati uyarılar: "Denetlenen işletmeleri tercih edin"
Son haftalarda ülke genelinde zehirlenmelerle ilgili vatandaşlara uyarılarda bulunan Kastamonu Üniversitesi’ndeki uzman öğretim üyeleri, açık satılan ya da zehirlenmeye sebep olabilecek gıdaların Tarım ve Orman Bakanlığının denetlediği işletmelerde yenilmesi gerektiğini vurguladı. Son haftalarda İstanbul, Kastamonu, Zonguldak, Trabzon, Sivas gibi illerde üst üste yaşanan zehirlenme vakaları gıda güvenliğini gündeme getirdi. Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nesrin İçli ile Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatmanur Hümeyra Zengin, gıda ya da kimyasal zehirlenmelerinden korunmak için vatandaşlara uyarılarda bulundu. Zengin ve İçli, yaşanan zehirlenmelerin, yapılan araştırmalarda ihmallerden kaynaklandığının anlaşıldığını söyledi. Bu tarz durumların yaşanmaması için vatandaşlara alabilecekleri önlemlerle ilgili bilgi veren Zengin ve İçli, özellikle gıda zehirlenmelerinden korunmak için dışarıda Tarım ve Orman Bakanlığının, ya da ilgili kurumların denetlediği işletmelerin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. "Alüminyum fosfit evsel kullanımı kesinlikle yasaktır" İstanbul’da Böcek ailesinin hayatını kaybettiği olayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Nesrin İçli, "İstanbul’da yaşadığımız olayda, önce gıda zehirlenmesi olduğu düşünülmüştü, sonra ailemizin otelde alüminyum fosfitten zehirlendiği ihtimali üzerine daha fazla durulmaya başlandı. Otelde çalışanların verdiği ifadelere göre, bu ailemizin kaldığı odanın alt katındaki odada tabaklar içerisinde tarif edilen maddenin alüminyum fosfit tabletleri olduğunu düşünüyoruz. Alüminyum fosfit, aslında evlerde ya da içerisinde hala müşteri bulunan odalarda kullanılmaması gereken bir kimyasal. Normalde böceklere, larvalara karşı kullanılan bir pestisittir. Profesyonel kullanım amacıyla ruhsatlandırılan bir üründür, evsel kullanımı kesinlikle yasaktır" dedi. "Son derece dikkatli olmak lazım" İlaçlamanın insan sağlığı için oluşturabileceği hayati tehlikelere dikkat çeken İçli, "İlaçlama içeride müşteri bulunan bir otelde yapıldıysa kesinlikle bu doğru bir şey değil. Çünkü insanların birkaç saat sonra üst kattaki odaya geldiğini görüyoruz. Bütün havalandırma borularını, havalandırma çıkışlarını kapattıklarını söylüyorlar fakat bu fosfit gazı öyle bir şey ki en küçük çatlaklardan bile sızıp, bulunduğu yerdeki en küçücük çatlaklarda yaşayan böceklere kadar ulaşıp onların ölümüne sebep oluyor. Son derece dikkatli olmak lazım, bu olaydaki gibi ölümcül olabilir. Çünkü solunum yoluyla vücuda girdikten sonra hücresel solunumu etkiliyor ve daha sonrasında bulantı, kusma ile başlayan belirtiler, halsizlik, kaşıntı ya da kalp ritim bozukluklarıyla devam ediyor ve sonunda da maalesef ölüm gerçekleşebiliyor. Bu da çok hızlı bir şekilde oluyor" diye konuştu. ’Kimyasallar ile gıda ürünlerinin yan yana konulmaması gerekiyor’ İstanbul’da bulaşık deterjanıyla yapılan kahveyi içen müşterinin zehirlendiği iddiasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan İçli, gıdaların orijinal paketlerinde saklanması gerektiğini vurgulayarak, "Bu kazanın sebebi, deterjanın, kendi orijinal ambalajından çıkarılıp başka şişelere konulmasıdır. İşletme sahipleri diyor ki ’biz, onun içinde ne olduğunu biliyorduk, hiç kullanmıyorduk.’ Evet, bu olabilir ama bu asla yapılmaması gereken bir şey. Nitekim bunu bilmeyen biri mutfağa girdiğinde onu su diye, kahve yapımında kullandığı için şu an genç bir mühendis hanım maalesef hastanede yatıyor. Bu tarz kazaların önlenmesi için de kesinlikle kimyasallar, pestisitler, gıda ile karışmaması gerekiyor. Gıdalarla bir arada bulunmamalı, gıdalardan uzak yerlerde depolanmalıdır. Küçük çocukların erişemeyeceği yerlerde olmalı. Orijinal ambalajından hiçbir şekilde çıkarılmamalı. Yoksa herhangi bir kişi çok rahatlıkla bunları başka şeylerin yerine kullanılabilir. Bu tarz kazaları önlemenin tek yolu, gıdalarla bir arada bulunmaması gereken ve karışmaması gereken kimyasallar hiçbir şekilde gıdalarla aynı alanda saklanmamalı, depolamamalı. Orijinal ambalajının dışında herhangi bir şişeye konulmamalı. Bittikleri zaman kapları kalıyor, bunlar da hiçbir şekilde her ne kadar yıkadım, temizledim dense de gıda muhafazası için bu kapların da kullanılmaması gerekiyor. Kimyasalların kaplarında hiçbir şekilde ne bir meyve suyu, turşu gibi hiçbir gıda asla depolamamalı. Bunların hepsi zehirlenme sebebi olabilir" şeklinde konuştu. "Açık gıdalar maalesef soğuk zincire uygun bir şekilde satılmıyor" Gıda güvenliğiyle ilgili konuşan Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatmanur Hümeyra Zengin ise, "Özellikle son günlerde çıkan olaylarda, midye, kumpir gibi besinler ön plana çıkmış durumda. Midye maalesef doğal yetişme ortamından dolayı birçok toksini içerisinde barından bir mineral. Hem ağır metalleri hem birçok mikro organizmayı içerdiği için önemli bir risk faktörü oluşturuyor. Bizim için genellikle açıkta satıldığı ve protein içeren bir besin olduğu için soğuk zincire uygun olarak satılması gerekirken, maalesef soğuk zincire uygun bir şekilde satılmıyor. Bu da mikroorganizmaların çok kolay üreyip insanları zehirlenmesine neden olabiliyor. Zehirleyen besinlerden biri de kumpir. Patatesi biz, riskli besinler arasında kabul ediyoruz. İçerisine de mayonez gibi çeşitli soslar koyuluyor. Bu soslar da riskli besinler arasında yer alıyor. Bunlar da uzun süre dışarıda kaldığı zaman, soğuk zincire uygun hareket edilmediği zaman ya da çok fazla karışık içerisinde besin olduğu zaman çapraz bulaşmaya neden olabiliyor. Bu da önemli bir risk faktörü oluşturabiliyor" ifadelerini kullandı. "Tarım ve Orman Bakanlığının denetim yaptığı iş yerlerini tercih etmemiz gerekiyor" Tavuk eti kaynaklı zehirlenmelerin sebeplerine de değinen Zengin, "Medyada sıklıkla duyduğumuz tavuk, çok riskli besinlerden bir tanesi, çok hızlı bozulabiliyor. Bozulduğu da kişiler tarafından anlaşılamıyor. Gözle görülmediği için mikroorganizmalar genellikle tavuk zehirlenmeleri çok sıklıkla görülebiliyor. En önemli önlememiz kesinlikle dışarıdan açık herhangi bir ürün satın almamız gerekiyor. Satın alacağımız ürün, mutlaka bir restoranda ya da üretim izni olan, Tarım ve Orman Bakanlığının denetim yaptığı iş yerlerini tercih etmemiz gerekiyor. Açıkta ya da sokakta satılan ürünleri de çok fazla tercih etmememiz gerekiyor. Evlerde de dikkat etmemiz gereken bazı kontrol yöntemleri var. Bunlardan ilki bir kere çapraz bulaşma, kesinlikle çiğ besinlerle pişmiş besinleri yan yana koymamak gerekiyor, özellikle tavuğun yıkanmaması da önemli. Tavuk yıkanırken içerisindeki mikroorganizmalar maalesef mutfağın her yerine yayılabiliyor ve bu da mikroorganizmaların çiğ besinlere ya da diğer besinlere geçip gıda zehirlenme riski oluşturmasına neden olabiliyor. Evimizde uzun süre özellikle tavuk gibi çabuk bozulan süt, peynir gibi besinleri 2 saatten fazla dışarıda bekletilmemesi lazım. Marketten aldığımız zaman da bunların alışverişinin en sonunda alınması ve eve geleceğimiz süreç içerisinde 2 saatin geçmemesine dikkat etmemiz gerekiyor" dedi.
21 Kasım 2025 Cuma - 13:27
Sık sık gündeme gelen zehirlenmelerle ilgili uzmanlardan hayati uyarılar: Denetlenen işletmeleri tercih edin
Son haftalarda ülke genelinde zehirlenmelerle ilgili vatandaşlara uyarılarda bulunan Kastamonu Üniversitesi’ndeki uzman öğretim üyeleri, açık satılan ya da zehirlenmeye sebep olabilecek gıdaların Tarım ve Orman Bakanlığının denetlediği işletmelerde yenilmesi gerektiğini vurguladı. Son haftalarda İstanbul, Kastamonu, Zonguldak, Trabzon, Sivas gibi illerde üst üste yaşanan zehirlenme vakaları gıda güvenliğini gündeme getirdi. Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nesrin İçli ile Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatmanur Hümeyra Zengin, gıda ya da kimyasal zehirlenmelerinden korunmak için vatandaşlara uyarılarda bulundu. Zengin ve İçli, yaşanan zehirlenmelerin, yapılan araştırmalarda ihmallerden kaynaklandığının anlaşıldığını söyledi. Bu tarz durumların yaşanmaması için vatandaşlara alabilecekleri önlemlerle ilgili bilgi veren Zengin ve İçli, özellikle gıda zehirlenmelerinden korunmak için dışarıda Tarım ve Orman Bakanlığının, ya da ilgili kurumların denetlediği işletmelerin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. "Alüminyum fosfit evsel kullanımı kesinlikle yasaktır" İstanbul’da Böcek ailesinin hayatını kaybettiği olayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Nesrin İçli, "İstanbul’da yaşadığımız olayda, önce gıda zehirlenmesi olduğu düşünülmüştü, sonra ailemizin otelde alüminyum fosfitten zehirlendiği ihtimali üzerine daha fazla durulmaya başlandı. Otelde çalışanların verdiği ifadelere göre, bu ailemizin kaldığı odanın alt katındaki odada tabaklar içerisinde tarif edilen maddenin alüminyum fosfit tabletleri olduğunu düşünüyoruz. Alüminyum fosfit, aslında evlerde ya da içerisinde hala müşteri bulunan odalarda kullanılmaması gereken bir kimyasal. Normalde böceklere, larvalara karşı kullanılan bir pestisittir. Profesyonel kullanım amacıyla ruhsatlandırılan bir üründür, evsel kullanımı kesinlikle yasaktır" dedi. "Son derece dikkatli olmak lazım" İlaçlamanın insan sağlığı için oluşturabileceği hayati tehlikelere dikkat çeken İçli, "İlaçlama içeride müşteri bulunan bir otelde yapıldıysa kesinlikle bu doğru bir şey değil. Çünkü insanların birkaç saat sonra üst kattaki odaya geldiğini görüyoruz. Bütün havalandırma borularını, havalandırma çıkışlarını kapattıklarını söylüyorlar fakat bu fosfit gazı öyle bir şey ki en küçük çatlaklardan bile sızıp, bulunduğu yerdeki en küçücük çatlaklarda yaşayan böceklere kadar ulaşıp onların ölümüne sebep oluyor. Son derece dikkatli olmak lazım, bu olaydaki gibi ölümcül olabilir. Çünkü solunum yoluyla vücuda girdikten sonra hücresel solunumu etkiliyor ve daha sonrasında bulantı, kusma ile başlayan belirtiler, halsizlik, kaşıntı ya da kalp ritim bozukluklarıyla devam ediyor ve sonunda da maalesef ölüm gerçekleşebiliyor. Bu da çok hızlı bir şekilde oluyor" diye konuştu. ’Kimyasallar ile gıda ürünlerinin yan yana konulmaması gerekiyor’ İstanbul’da bulaşık deterjanıyla yapılan kahveyi içen müşterinin zehirlendiği iddiasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan İçli, gıdaların orijinal paketlerinde saklanması gerektiğini vurgulayarak, "Bu kazanın sebebi, deterjanın, kendi orijinal ambalajından çıkarılıp başka şişelere konulmasıdır. İşletme sahipleri diyor ki ’biz, onun içinde ne olduğunu biliyorduk, hiç kullanmıyorduk.’ Evet, bu olabilir ama bu asla yapılmaması gereken bir şey. Nitekim bunu bilmeyen biri mutfağa girdiğinde onu su diye, kahve yapımında kullandığı için şu an genç bir mühendis hanım maalesef hastanede yatıyor. Bu tarz kazaların önlenmesi için de kesinlikle kimyasallar, pestisitler, gıda ile karışmaması gerekiyor. Gıdalarla bir arada bulunmamalı, gıdalardan uzak yerlerde depolanmalıdır. Küçük çocukların hele erişemeyeceği yerlerde olmalı. Orijinal ambalajından hiçbir şekilde çıkarılmamalı. Yoksa herhangi bir kişi çok rahatlıkla bunları başka şeylerin yerine kullanılabilir. Bu tarz kazaları önlemenin tek yolu, gıdalarla bir arada bulunmaması gereken ve karışmaması gereken kimyasallar hiçbir şekilde gıdalarla aynı alanda saklanmamalı, depolamamalı. Orijinal ambalajının dışında herhangi bir şişeye konulmamalı. Bittikleri zaman kapları kalıyor, bunlar da hiçbir şekilde her ne kadar yıkadım, temizledim dense de gıda muhafazası için bu kapların da kullanılmaması gerekiyor. Kimyasalların kaplarında hiçbir şekilde ne bir meyve suyu, turşu gibi hiçbir gıda asla depolamamalı. Bunların hepsi zehirlenme sebebi olabilir" şeklinde konuştu. "Açık gıdalar maalesef soğuk zincire uygun bir şekilde satılmıyor" Gıda güvenliğiyle ilgili konuşan Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatmanur Hümeyra Zengin ise, "Özellikle son günlerde çıkan olaylarda, midye, kumpir gibi besinler ön plana çıkmış durumda. Midye maalesef doğal yetişme ortamından dolayı birçok toksini içerisinde barından bir mineral. Hem ağır metalleri hem birçok mikro organizmayı içerdiği için önemli bir risk faktörü oluşturuyor. Bizim için genellikle açıkta satıldığı ve protein içeren bir besin olduğu için soğuk zincire uygun olarak satılması gerekirken, maalesef soğuk zincire uygun bir şekilde satılmıyor. Bu da mikroorganizmaların çok kolay üreyip insanları zehirlenmesine neden olabiliyor. Zehirleyen besinlerden biri de kumpir. Patatesi biz, riskli besinler arasında kabul ediyoruz. İçerisine de mayonez gibi çeşitli soslar koyuluyor. Bu soslar da riskli besinler arasında yer alıyor. Bunlar da uzun süre dışarıda kaldığı zaman, soğuk zincire uygun hareket edilmediği zaman ya da çok fazla karışık içerisinde besin olduğu zaman çapraz bulaşmaya neden olabiliyor. Bu da önemli bir risk faktörü oluşturabiliyor" ifadelerini kullandı. "Tarım ve Orman Bakanlığının denetim yaptığı iş yerlerini tercih etmemiz gerekiyor" Tavuk eti kaynaklı zehirlenmelerin sebeplerine de değinen Zengin, "Medyada sıklıkla duyduğumuz tavuk, çok riskli besinlerden bir tanesi, çok hızlı bozulabiliyor. Bozulduğu da kişiler tarafından anlaşılamıyor. Gözle görülmediği için mikroorganizmalar genellikle tavukların zehirlenmeler çok sıklıkla görülebiliyor. En önemli önlememiz kesinlikle dışarıdan açık herhangi bir ürün satın almamız gerekiyor. Satın alacağımız ürün, mutlaka bir restoranda ya da üretim izni olan, Tarım ve Orman Bakanlığının denetim yaptığı iş yerlerini tercih etmemiz gerekiyor. Açıkta ya da sokakta satılan ürünleri de çok fazla tercih etmememiz gerekiyor. Evlerde de dikkat etmemiz gereken bazı kontrol yöntemleri var. Bunlardan ilki bir kere çapraz bulaşma, kesinlikle çiğ besinlerle pişmiş besinleri yan yana koymamak gerekiyor, özellikle tavuğun yıkanmaması da önemli. Tavuk yıkanırken içerisindeki mikroorganizmalar maalesef mutfağın her yerine yayılabiliyor ve bu da mikroorganizmaların çiğ besinlere ya da diğer besinlere geçip gıda zehirlenme riski oluşturmasına neden olabiliyor. Evimizde uzun süre özellikle tavuk gibi çabuk bozulan süt, peynir gibi besinleri 2 saatten fazla dışarıda bekletilmemesi lazım. Marketten aldığımız zaman da bunların alışverişinin en sonunda alınması ve eve geleceğimiz süreç içerisinde 2 saatin geçmemesine dikkat etmemiz gerekiyor" dedi. (Vİ-
21 Kasım 2025 Cuma - 09:45
Kastamonu’da çıkan orman yangını söndürüldü
Kastamonu’nun Cide ilçesinde ormanlık alanda çıkan yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Olay, gece saatlerinde Cide ilçesi Sofular Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, mahalledeki ormanlık alanda henüz belirlenemeyen sebeple yangın çıktı. Yangını gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekiplerin müdahalesiyle yangın kısa sürede kontrol altına alınarak söndürüldü. Ekipler, yangının çıktığı alanda yaptığı incelemede çok sayıda alkol şişesi ile piknik ateşini tespit etti. Yangının sebebinin belirlenmesi için inceleme başlatıldı.
20 Kasım 2025 Perşembe - 15:29
Samanlıkta işlenen cinayetle ilgili yargılama devam etti
Kastamonu’da samanlıkta balta ile öldürüldükten sonra çuvala koyup dereye atılan vatandaşın ölümüyle olayıyla ilgili sanıkların yargılanmasına devam edildi. Olay, 17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Ahlat köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun cenazesi, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından dere yatağında, çuval içerisinde bulundu. Ekipler, çuvalın izlerinin köyün yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.’ye ait evin samanlığına kadar devam ettiğini tespit etti. Jandarma ekipleri, samanlıkta yaptıkları incelemede, 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirledi. Olayın ardından gözaltına alınan Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç., adli makamlarca tutuklandı. Olayın ardından şüpheliler hakkında "kasten öldürme" suçundan açılan dava, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşma salonunda tutuksuz yargılanan sanıklar Bayram Ç., Ümit Ç. ile maktulün yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edilen tutuklu sanık Behice Ç. ise duruşmaya katılamadı. Duruşmada savunma yapan Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç. suçsuz olduklarını söyleyerek, beraatlarını talep etti. Behice Ç.’nin avukatı Özlem Çiftçi ise, müvekkilin taciz edilmek istendiği sırada baltayla kendisini savunduğunu ve bu sebeple en üst seviyede tahrik hükümlerinin uygulanması gerekğini belirterek, "Olay meşru müdafaadır, bu ayrı, birde tahrik indirimi verilmesi zorunludur. Müvekkilim, 2,5 yıldır cezaevindedir. Yargılamanın uzamasından kendisinin de bir kusuru ya da kabahati yoktur. Şu aşamada deliller toplanmıştır, delil karartma durumu, kaçma şüphesi yoktur. Kendisi ev kadınıdır. Tüm bu hususlar göz önüne alınarak müvekkilimin adli kontrol şartıyla tahliye edilmesini talep ederiz" dedi. Mahkeme heyeti, Behice Ç.’nin İstanbul Adli Tıp 4. İhtisas Kurulunda cezai ehliyetinin olup olmadığına dair rapor alınmasını ve bu raporun dönüşünün beklenmesini kararlaştırarak, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
20 Kasım 2025 Perşembe - 15:26
Şampiyon kick boksçu Asuman Çığlıoğlu, unvanını korumak için ringe çıkacak
Kick boksta dünya kupası ve Avrupa şampiyonu olan milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenecek Dünya Kick Boks Şampiyonası’nda da altın madalya kazanmak istiyor. Kastamonu’da yaşayan milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, 21-30 Kasım tarihlerinde Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de düzenlenecek Dünya Kick Boks Şampiyonası için hazırlıklarını tamamladı. Geçen yıl düzenlenen dünya kupası ve Avrupa şampiyonluğundan altın madalyayla dönen Çığlıoğlu, Dünya Kick Boks Şampiyonası’ndan da birincilikle dönmeyi hedefliyor. Wushu’da 1 dünya ve 1 Avrupa ikinciliği, kick bokkta 2 dünya kupası ve 1 Avrupa şampiyonluğu, 3 dünya ve 1 Avrupa üçüncülüğü, 15 Türkiye şampiyonluğu bulunan 26 yaşındaki sporcu, yarın Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitmek üzere yola çıkacak. Şampiyonluğu Türkiyemize ve Kastamonu’ya getireceğim" Hazırlık süreci ve hedefleriyle ilgili konuşan Asuman Çığlıoğlu, "Kick boks branşında, 2024 yılında Avrupa şampiyonu oldum. Şimdi de hedefim dünya şampiyonu olmak. Avrupa şampiyonasından döndükten sonra antrenörüm Emrah Şahanoğlu ile birlikte çalışma sistemimizi artırdık, farklılıklar getirdik. Avrupa şampiyonu oldum ama yine de eksiklerim vardı. Bunların üzerine gittik. Şimdi dünya şampiyonası için daha iyi bir süreçten geçtik. Daha iyi hazırlandık, inşallah dünya şampiyonu olup tekrardan şampiyonluğu, Türkiyemize ve Kastamonu’ya getireceğim" dedi. "Antrenmanlar yorucu geçti" Türkiye’deki maçlarının bitmesinin ardından antrenmanlarını arttırdığını belirten Asuman Çığlıoğlu, "Avrupa şampiyonasından döndükten sonra çok az bir dinlenme sürecim oldu. Sonrasında Türkiye’deki maçlara hazırlanırken aslında zaten dünya şampiyonasına da hazırlanmış oldum. Tabii Türkiye’deki maçların son etabı bittikten sonra antrenmanlarımızı daha da yoğunlaştırdık. Çift antrenman şeklinde hazırlanmaya başladık. Yorucu geçti ama güzel bir yorgunluktu, inşallah şampiyon olup bu yorgunluğu da şampiyonlukla taçlandıracağız" diye konuştu. Emrah Şahanoğlu: "Sporcumuz, yenilgisizliğini devam ettirip inşallah dünya şampiyonu olacak" Kick Boks Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ise, "Şampiyonada sporcumuz Asuman Çığlıoğlu, 60 kilo Full Contact branşında ülkemizi temsil edecek. Asuman Çığlıoğlu, geçtiğimiz yıl Avrupa şampiyonu olmuştu. Sonrasında dünya kupası şampiyonu oldu, inşallah şimdi de yenilgisizliğini devam ettirip dünya şampiyonu olacak. Çalışmalarımız çok verimli geçti. Yaklaşık 3 aydır kamp sürecindeyiz. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki antrenman yapıyoruz. Şu an performansımız çok iyi. Geçen seneye göre üstüne koyduğumuzu düşünüyoruz. Ben rahat bir dünya şampiyonluğu elde edeceğimizi umuyorum. Asuman, Kastamonu’da yetişmiş en başarılı sporculardandır. Kendisi büyükler kategorisinde ülkemizi temsil ediyor. Bu gerçekten özverili, disiplinli bir çalışma sonucu ortaya çıkmıştır. Yani sporcumuz 2017’den bu tarafa 8 senedir büyükler milli takımında ülkemizi temsil ediyor. Bu noktada da ben kendisini tebrik ediyorum. Gerçekten bu istikrar kolay bir şey değil. Kendisi aynı zamanda antrenör. Ben sporcumuza güveniyorum, inşallah Abu Dabi’de ay-yıldızlı bayrağımızı göndere çektirip İstiklal Marşımızı tüm dünyaya dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 22:36
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Topal: "Savaş ve çatışmaların belirli kurallara bağlanması hem dini hem hukuki hem de ahlaki bir yükümlülüktür"
Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen "Uluslararası Hukuk Bağlamında Savaş ve Çatışma" konferansında Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, "Savaş ve çatışmaların belirli kurallara bağlanması ve bu kapsamda tarafların belirli kurallarla sınırlandırılması hem dini hem hukuki hem de ahlaki bir yükümlülüktür" dedi. İstanbul 2 Numaralı Barosu ve Anayasa Hukukçular Derneği tarafından Türkiye Hukuk Platformu, Uluslararası Hukukçular Birliği (UHUB) ve Kastamonu Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen "Uluslararası Hukuk Bağlamında Savaş ve Çatışma Konferansı" Kastamonu Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen konferansa, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, İstanbul 2 No’lu Baro Başkanı Av. Yasin Şamlı, Uluslararası Hukukçular Birliği Başkan Vekili Av. Uğur Faruk Tüzün, İstanbul 2 No’lu Baro Başkan Vekili Niyazi Paksoy, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. "Savaş ve çatışmaların belirli kurallara bağlanması hem dini hem hukuki hem de ahlaki bir yükümlülüktür" Konferansta konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, uluslararası hukukun savaşların çıkmasını önleme, çıkması halinde ise sivillerin korunmasını sağlama gibi kritik bir misyonunun bulunduğunu ifade etti. "Savaş ve çatışmaların belirli kurallara bağlanması hem dini hem hukuki hem de ahlaki bir yükümlülüktür" ifadelerine yer veren Rektör Topal, "Uluslararası hukukun silahlı çatışmaların önlenmesi, bu çatışmalar esnasındaki acıların asgari düzeyde tutulması, sivillerin ve sivil hayatın korunması için gerekli düzenlemelerin hayata geçirilmesi kapsamında önemli bir rolü bulunmaktadır. Dünya genelinde çatışmaların devam ettiğini, savaşların yaşandığını ve maalesef gelecekte de yaşanacağını açıkça görüyoruz ve söylüyoruz. Savaşlar sadece bugünün ve dünün meselesi değil, geleceğin de meselesidir. Çünkü insanoğlunun olduğu yerde maalesef savaşlar ve silahlı çatışmalar kaçınılmaz. Uluslararası hukuk bir yandan savaş ve silahlı çatışmayı yasaklamayı en azından savaş ve çatışmaların çıkmasını azaltmayı amaçlarken bir yandan da bu çatışmaların mevcudiyetini kabul eder. Esas amaç, çatışmaların asgari bir insaniyet zemininde sürdürülmesi, sivillerin ve sivil hayatın korunmasıdır. Bu sistemin temelinde insan hasiyetini korumak olduğu sıklıkla dile getirilmektedir. Modern hukukun bu çerçevesi, aslında çok daha erken dönemlerde İslam’ın savaş ahlakında da ortaya konmuştur. Peygamber Efendimiz, savaş esnasında kadın ve çocukların öldürülmemesi, sivil halka dokunulmaması, ağaçların yakılmaması ve mamureler ile meskenlerin tahrip edilmemesi uyarılarını bizzat kendi yapmıştır. Bu emirler, savaşın bile bir ahlakı ve sınırı olması gerektiğini açık bir şekilde ortaya koyar. Bugün uluslararası hukukun sivilleri koruma, orantılılık ve gereksiz acı çektirmenin yasaklanması ilkeleriyle bu öğretiler arasındaki benzerlik aşikardır" diye konuştu. Savaş ve çatışmaların insanoğlu var oldukça yaşanacağını söyleyen Rektör Topal, "Bize düşen ise insan olma erdemine sahip bireyler olarak bu tür gayri ahlaki olumsuzluklara karşı tavır koyabilmek. Mazlumun ve zalimin kimliğine bakmadan, buna karşı insan onuruna uygun bir davranışı sergilemek hakikatidir. Buna uyduğumuz taktirde bizde, bize düşen vazifesi yerine getirmiş oluyoruz. Arzu ederiz ki bu çatışmalar son bulur" şeklinde konuştu. "Mısır’da darbe başarılı oldu ama ülkemizde başarılı olmadı" Konferansta konuşan İstanbul 2 No’lu Baro Başkanı Yasin Şamlı ise Gazze ve Filistin’de yaşananların insanlık sorunu olduğunu vurguladı. İstanbul 2 No’lu Baro olarak Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurduklarını ifade eden Şamlı, mahkemenin Gazze konusunda verdiği kararın yetersiz olduğunu dile getirdi. Şamlı, "400 bin nüfusun yaşadığı Gazze, şu anda yerle bir edilmiş durumdadır. Soykırım yapan akıl, Suriye’de de Filistinlilerden başlamıştır öldürmeye. Suriye, Irak, Filistin ya da Arap ülkelerinde yaşananların aynısını Türkiye’de de yapmak istediler. 2013 yılında Mısır’da gösteriler yapılırken Türkiye’de de gezi olayları vardı. Mısır’da darbe başarılı oldu ama ülkemizde başarılı olmadı" dedi. UHUB Genel Koordinatörü Uğur Faruk Tüzün de UHUB’ın yapısı, faaliyet alanları ve özellikle Filistin konusundaki çalışmaları hakkında bilgi verdi. İsrail’in geçmişten bugüne Gazze ve Filistin’de işlediği suçların birbirinden ayrı değerlendirilemeyeceğini vurgulayan Tüzün, bu ihlallerin tarihi süreç içinde devam ettiğini ifade etti. Açılış konuşmalarının ardından konferans, Dr. Öğretim Üyesi Hamza Yavuz modaretörlüğünde Dr. Öğretim Üyesi Elşan İzzetgil, Dr. Öğretim Üyesi Şenel Sarsıkoğlu ve Araştırma Görevlisi Dr. Harun Koçak’ın sunumlarıyla devam etti. Konferansın ilk konuşmacısı Dr. Öğretim Üyesi Elşan İzzetgil, "Rusya’nın Ukrayna Saldırısının Gerekçelerinin Rus Dış Politika Kültürü Bağlamında Analizi" başlıklı sunumunda, Rusya’nın tarihi süreçte güney ve batı sınırlarından tehdit algıladığını belirterek, güvenlik politikalarını bu eksende şekillendirdiğini ifade etti. Ukrayna’nın 2000’li yıllarda Batı ile yakınlaşmasının Rusya tarafından tehdit olarak görüldüğünü vurgulayan İzzetgil, bu nedenle Rusya’nın yayılmacı stratejiler geliştirdiğinin altını çizdi. Dr. Öğretim Üyesi Şenel Sarsıkoğlu ise, "Uluslararası Ceza Hukuku Kapsamında Gazze’de İşlenen Fiillerin Değerlendirmesi: Savaş Suçu mu, Soykırım mı" başlıklı sunumunda savaş hukukunun savaş devam ederken dahi insan hakları hukukunu devreye soktuğunu ifade etti. İsrail’in 2023’ten bu yana okul, hastane, ibadethane ve mülteci kampları gibi tarafsız alanları bilinçli olarak hedef aldığına dikkat çeken Sarsıkoğlu, bu eylemlerin uluslararası hukukta savaş suçu kapsamında değerlendirildiğini söyledi. Konferansta son olarak konuşan Araştırma Görevlisi Dr. Harun Koçak da, "Uluslararası Hukukta Kuvvet Kullanımının Dönüşümü: BM Rejiminin Sonu" başlıklı sunumunu yaptı. Konferans, konuşmacılara teşekkür belgelerinin takdimiyle sona erdi.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 21:37
Sinop Belediye Başkanı’nın makam aracı domuz sürüsüne çarptı: Başkan kazayı yara almadan atlattı
Kastamonu’nun Hanönü ilçesinde, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz’ün bulunduğu makam aracının çarptığı 12 domuz telef oldu. Başkan Gürbüz, kazadan yara almadan kurtuldu. Kaza, Hanönü ilçesi Kastamonu-Sinop karayolu Gökçeağaç köyü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz’ün içerisinde bulunduğu, Emin Gümüş idaresindeki Audi marka makam aracı, yola atlayan domuzlara çarptı. Kazada 12 domuz telef oldu. Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz ile makam aracının sürücüsü, kazadan yara almadan kurtuldu. Telef olan domuzların ve aracın kaldırılmasının ardından yol trafiğe açıldı.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 16:38
Kastamonu’da feci kaza: Takla atan otomobildeki iki kardeş öldü
Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yoldan çıkarak tarlada takla atan otomobildeki iki kardeş hayatını kaybetti.Kaza, Kastamonu-İhsangazi karayolu İbişler köyü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Emin Kesginci (45) idaresindeki 37 ABT 991 plakalı Opel marka otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde yoldan çıkarak zemine çarptı. Savrulup 100 metre sürüklenen otomobil, takla atarak ters döndü. Kazada Emin Kesginci ile 37 yaşındaki kardeşi Reyhan Keskinci ağır yaralandı. Olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince ilk müdahaleleri yapılan yaralılar, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan iki kardeş yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.Kazanın ardından Cumhuriyet savcısı ve jandarma ekipleri olay yerinde incelemelerde bulundu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder