ASAYİŞ - 09 Eylül 2025 Salı 12:10

Sanayi sitesinde bir kişinin öldüğü silahlı kavganın sanıklarının yargılanmasına devam edildi

A
A
A
Sanayi sitesinde bir kişinin öldüğü silahlı kavganın sanıklarının yargılanmasına devam edildi

Kastamonu’da kaporta tamiri ve araç boyama sebebiyle çıktığı iddia edilen ve bir kişinin öldüğü silahlı kavgayla ilgili sanıkların yargılamasına devam edildi. Cinayet şüphelisi sanık, ölen kişinin ikinci bir silah ile araca binmeye çalıştıkları sırada kendilerine ateş ettiğini ve oğlunun da karşılık vermesiyle olayın yaşandığını söyledi.


Olay, 13 Temmuz 2024 tarihinde Kastamonu Eski Sanayi Sitesi 6. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sanayi sitesinde kaporta ustası olarak çalışan İbrahim Aslan ile Ümit B. ve kardeşi Fatih B. arasında kaporta tamiri ve araç boyaması sebebiyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine çıkan kavgada taraflar birbirlerine bıçak ve silahla saldırdı. Taraflar arasında çıkan silahlı kavgada kaporta ustası İbrahim Aslan, kurşunların isabet etmesi neticesinde olay yerinde hayatını kaybetti.


Polis ekipleri tarafından başlatılan çalışma neticesinde, cinayet olayına karıştığı belirlenen aynı aileden Yaşar B., Ümit B., Fatih B., Kazım B. ve Sevinç B. gözaltına alındı. Kastamonu Adliyesine sevk edilen şüphelilerden Ümit B. ve Fatih B. tutuklanırken, Yaşar B., Sevinç B. ve Kazım B. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayın ardından sanıklar hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde "kasten öldürme" suçundan dava açıldı. Devam eden yargılamada tanıklar ile sanıklar dinlendi.



"İbrahim, telefonda söylediklerini şimdi gel de yüzüme söyledi diye bağırdı"


Duruşmada tanık olarak dinlenen B.K., "Dükkanda Fatih’i gördüm, ’ne yapıyorsun’ dedim. ’Aracın arkasına sunta kestireceğim’ dedi. Bu sırada İbrahim geldi. Ben önünde durdum. Elinde levye vardı. ’Ne yapıyorsun’ dedim. ’Çekil’ dedi, ben de çekilmek zorunda kaldım. Sonra Fatih kapıya doğru kaçtı, İbrahim, ’telefonda söylediklerini şimdi gel de yüzüme söyle’ diye bağırıyordu. Aracı vermedi. Döşemeci geldi, aracı istedi, ona da vermedi, ’gelsin kendisi alsın’ dedi. İbrahim’in üzerinde ben silah görmedim. ’Telefondan attığın mesajları yüzüme söyle’ dedi. Bu sırada işyeri sahibi dükkana girdi. Kapıya doğru giderken Fatih, İbrahim levyeyi fırlattı. Ben önünde durmak istedim, öfkeliydi. Bana da ’karışma’ diye bağırınca oradan ayrıldım. Bir süre sonra Fatih ile karşılaşınca, ’ne yaptın’ dedim. O da ’aracım kaldı, onu almak için bekliyorum’ dedi. Ben olay anını görmedim, bildiklerim bundan ibarettir" dedi.



"Fatih, İbrahim’in silah kaçakçılığı yaptığını görmüş, polise şikayet edince bu yüzden husumet besliyordu"


Tutuksuz yargılanan sanık Yaşar B. ise, "Oğlum Fatih aradı ve İbrahim’in aracını gasp ettiğini, vermediğini söyledi. Biz de Ümit’in yanına gittik. Küfür etmiş, silah çekmiş, anahtarı vermemiş. Aracı gasp etmiş. Yürüyecek durumda değildim. Ümit İbrahim ile konuşmaya gitti, yürüyecek halde değildim. Bu sırada birden fazla silah sesi geldi. Ben de gittim. Kapının önünde boğuşuyorlardı. Ben de ’yapmayın’ dedim. Bu esnada Fatih, İbrahim’in elinden silahı düşürdü. Fatih silahı aldı. Ben de ayırmaya çalışıyordum. İbrahim’den başka bir silah daha çıktı. Bize doğru ateş etti. Araca isabet etti. Ben de bağırdım, ’araca binin, gidelim’ dedim. Biz galericilik yapıyoruz. Bu yüzden aracın arkasında ruhsatsız tüfek vardı. Ümit, bize doğru ateş edilince o da tüfeği alıp ateş etti. Biz, bu sırada güçlükle araca binip oradan kaçtık. Ümit, bizi koruma amaçlı ateş etti. Eve gittikten sonra polisler geldi. Bizi alıp götürdüler. Tüfeği de teslim ettik. Benim maktule karşı hiçbir müdahilim olmadı. Beraatımı talep ediyorum" diye konuştu.


Tutuklu sanık Ümit B. de, "Kendimi koruma amaçlı ateş ettim. Tanık beyanlarıyla bu ortaya çıkacaktır. Ben kendimi koruma amaçlı ateş ettim" ifadelerini kullandı.


Fatih B. ise, "Ben, bu olayda başından sonuna kadar mağdur olan tarafım. Benim iki elimde de silah olduğuna dair verilen beyanları kabul etmiyorum. Benim bir elimde telefon diğerinde de maktulden almış olduğum silah vardı. Zaten iki silahın elimde olması da mümkün değildir" dedi.


Kazım B. ve Sevinç B. de olaya karışmadığını belirterek tahliyelerini ve beraatlerin talep etti.


Olayda hayatını kaybeden İbrahim Aslan’ın oğulları ise sanıkların cezalandırılmasını istediklerini söyledi.


Mahkeme heyeti, Fatih B. ve Ümit B.’nin tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı da ileri bir tarihe erteledi. Ayrıca olayın işlendiği alanda keşif yapılmasına karar verildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Vali Eldivan’dan kurum amirlerine talimat: "Hizmetlerde aksaklığa mahal verilmeyecek" Bayburt’ta İl İdare Şube Başkanları Toplantısı gerçekleştirildi. Vali Mustafa Eldivan başkanlığında düzenlenen toplantıda, kamu hizmetlerinin etkinliği ve kurumlar arası koordinasyon konuları masaya yatırıldı. Kurum amirlerinin, şube müdürlerinin katılımıyla yapılan toplantıda Vali Eldivan, kamu hizmetlerinin verimli, etkin ve vatandaş odaklı bir anlayışla yürütülmesinin temel öncelik olduğunu vurguladı. Eldivan, kamu kurum ve kuruluşlarının tam bir iş birliği ve koordinasyon içerisinde çalışmasının, hizmet kalitesini artıracağını ifade etti. Toplantı kapsamında, 2025 yılı içerisinde il genelinde yürütülen çalışmalar kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. İl genelinde Sunulan hizmetlerin mevcut durumu, devam eden projelerdeki son aşamalar ve gelecek döneme ilişkin stratejik hedefler detaylıca ele alındı. "Hizmetlerde aksaklığa mahal verilmeyecek" Vali Eldivan, vatandaşlara sunulan hizmetlerin herhangi bir aksaklığa mahal verilmeden sürdürülmesi için gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini bildirdi. Genel iş ve işlemlerin titizlikle yürütülmesi konusunda kurum müdürlerine kesin talimat veren Eldivan, kamu disiplininin önemine dikkat çekti. Toplantı sonunda Vali Eldivan, 2025 yılı boyunca özveriyle görev yapan tüm kurum amirleri ve personele teşekkür ederek, yeni dönem çalışmalarında başarılar diledi.
Malatya Malatya’da ‘Terörsüz Türkiye" konferansı AK Parti Malatya Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Babacan, ‘Terörsüz Türkiye’ Konferansında yaptığı konuşmada, "Terörün Türkiye’ye yıllık maliyeti yaklaşık 140 milyar dolardır. Bu sorun sadece bir veya iki kişinin değil 86 milyonunun tamamının meselesidir, milletimizle birlikte, kimseyi dışlamadan ayrıştırmadan hep birlikte başaracağız. Biz çocukların ölmediği, silahların konuşmadığı bir Türkiye istiyoruz" şeklinde konuştu. Milletvekili Babacan konuşmasında, "Hiçbir siyasi kaygı duymadan, oy hesabı yapmadan, ‘yeter ki Türkiye kazansın, yeter ki milletimiz kazansın’ diyerek bu tarihi sorumluluğu üstlenen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum" dedi. Yeşilyurt Belediyesi ve Yeşilyurt Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘Terörsüz Türkiye’ Konferansı, Kongre ve Kültür Merkezinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, konferansın amacının, toplumsal farkındalığı artırmak ve terörün her türlüsüne karşı ortak bir duruş sergilemek olduğunu söyledi. Başkan Geçit, "Terörsüz Türkiye" hedefinin birlik ve beraberliğin, kardeşliğin ve güçlü demokrasinin hâkim olduğu bir Türkiye ideali olduğunu ifade ederken, " Terör; sadece can güvenliğimizi tehdit eden bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal huzurumuzu, kardeşliğimizi ve ortak geleceğimizi hedef alan büyük bir tehdittir. Bu nedenle terörle mücadele, yalnızca güvenlik güçlerimizin değil; milletçe hepimizin ortak meselesidir. "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşmanın yolu ise, farklılıklarımızı zenginlik olarak gören, ortak değerler etrafında kenetlenen bir toplumsal bilinçten geçmektedir. "Terörsüz Türkiye" süreci, yüzyıllardır kangrene dönüşmüş önemli bir süreci ele alıyor. Bu sorun ülkemizin tüm enerjisini alan, ekonomik ve insan kaynaklarına darbe vuran bir sorundur. Bu ciddi sorunun kökten çözümlerle ortadan kalkması için sadece elini değil gövdesini de taşın altına koyan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum. Sayın Babacan’da kurulan komisyonda çok önemli görevler üstlendi, hazırlanan raporların tüm süreçlerinde aktif bir şekilde yer aldı. Ülkemizin en ciddi sorununun çözümünde sorumluluk alması bizim için gurur vesilesidir" şeklinde konuştu. AK Parti Malatya Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Babacan ise, terörün toplumsal yapıya verdiği zararlar, demokratik kazanımlar, milli dayanışmanın önemi ve terörle mücadelede toplumsal farkındalığın rolü üzerinden önemli değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Abdurrahman Babacan, Türkiye’nin terörle mücadelesinde gelinen noktayı değerlendirerek, terörün yalnızca güvenlik boyutuyla değil; sosyal, kültürel ve demokratik boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini vurguladı. Terörle mücadelede gelinen nokta, milli dayanışmanın önemi, kardeşlik ikliminin güçlendirilmesi ve demokratik kazanımlarımız üzerine konuşan Milletvekili Babacan, "Terörsüz bir Türkiye hedefi, sadece devletimizin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğudur. Milli birlik ve kardeşlik duygularımızı güçlendirdiğimiz ölçüde, terörün zemin bulması da imkânsız hale gelecektir" dedi. Milletvekili Babacan, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesinin, terörle mücadelenin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirterek, "86 milyonunun tamamı olarak, Türk’üyle, Kürt’üyle, Arab’ıyla, Çerkeziyle, Laz’ıyla; Sünnisiyle, Alevisiyle, gayrimüslimiyle yıllardır terör belasından çok çektik, artık bu meseleyi hep birlikte hareket ederek, ülkemizin hem bugününü hem de yarınlarını düşünerek bitirmemiz gerekiyor. Bu mesele çözülmezse, yarın başka bir terör ve şiddet biçimiyle karşımıza çıkar. Ben buradan iki önemli lidere, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum. 6 aylık süreçte gördüm ki inanılmaz bir samimiyetle, bu işin çözülmesi için uğraşıyorlar. Hiç bir siyasi kaygı olmadan, "oy kazanırım veya kaybederim" kaygısı taşımadan "yeter ki ülkemiz kazansın milletimiz kazansın yeter ki Türkiye kazansın" diye bu soruna bakan, bu uğurda her türlü fedakârlığı yapan, her türlü sorumluluğu üstlenen kararlı bir duruş sergiliyorlar. Gösterdikleri ufuk ve liderlikten dolayı şükranlarımı sunuyorum. Bu sorun sadece bir ve iki kişinin değil 86 milyonunun tamamının meselesidir, milletimizle birlikte, kimseyi dışlamadan ayrıştırmadan hep birlikte başaracağız" ifadelerini kullandı. "Terörsüz Türkiye’ vizyonunun devlet ve millet projesi olduğunu, Türkiye’nin birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini isteyen herkesin bu süreçte aktif rol alması gerektiğine yürekten inandıklarını sözlerine ekleyen Milletvekili Babacan, terörün Türkiye’ye yıllık yaklaşık 140 milyar dolar maliyet oluşturduğunu, bu büyük mali kaybın Türkiye’nin ekonomik büyüme hamlelerine ciddi zararlar verdiğini, milli gelirin ise 5 trilyon dolar seviyesine ulaşabileceğini dile getirdi. Devletin bütün kurumlarının eşgüdüm içinde çalışmasıyla birlikte son yıllarda terör eylemlerinin ciddi biçimde gerileme olduğunun altını çizen Milletvekili Babacan, silahın ve şiddetin olduğu yerde hiçbir şeyin konuşulamayacağını, toplumun her kesiminin sorunlarının ortak irade, karşılıklı diyalog ve milli birlik ve dayanışma içerisinde çözülebileceğini hatırlattı. Milletvekili Babacan, konuşmasının sonunda konferansı düzenleyen Yeşilyurt Belediyesi ile Yeşilyurt Kent Konseyine teşekkürlerini sundu. Soru-cevap bölümüyle devam eden programda katılımcılar, terörle mücadele, toplumsal barış ve demokrasi konularında görüş ve düşüncelerini paylaşma imkânı buldu. Konferansı, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, AK Parti İl Başkanı Ali Bakan, MHP İl Başkanı Gökhan Gök, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı, AK Parti Battalgazi İlçe Başkanı Basri Kahveci, MHP Yeşilyurt İlçe Başkanı Süleyman Emre, MHP Battalgazi İlçe Başkanı İlhan İlhan, Malatya Hacı Bektaşı Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, sivil toplum ve meslek örgütleri yetkilileri, mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş takip etti.