EKONOMİ - 28 Ekim 2025 Salı 10:07

Kastamonu’da turizme ivme kazandıracak 3 proje için imzalar atıldı

A
A
A
Kastamonu’da turizme ivme kazandıracak 3 proje için imzalar atıldı

Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle Turizm Master Planı çerçevesinde hayata geçirilecek olan ve Kastamonu turizmine ivme kazandırması hedeflenen üç projenin sözleşmeyi imzalandı.


Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan katılımlarıyla lansmanı yapılan TR82 Bölgesi Turizm Master Planı doğrultusunda projelerin uygulama sürecine geçildi.


Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) Teknik Destek Projeleri Sözleşme imza töreni kapsamında Pompeiopolis Antik Kenti, Mevcut Tanıtım Merkezi’nin Modern Tanıtım Merkezine Dönüştürülmesi Projesi, Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı Ziyaretçi Merkezi ve Müze Konsepti Tasarım Danışmanlığı Projesi ile Kasaba Köyü Mahmut Bey Camisi Jeoradar Hizmetleri Danışmanlığı Projesi’nin imzaları Kastamonu Valiliğinde imzalandı.



"Pompeiopolis tamamlandığında Türkiye’nin ikinci Efes’i olacak"


İmza töreninde konuşan Vali Meftun Dallı, "2025 yılı Temmuz ayında Kültür ve Turizm Bakan Yardımcımız Nadir Alpaslan ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcımız Sayın Oruç Baba İnan katılımlarıyla lansmanı yapılan TR82 Bölgesi Turizm Master Planı doğrultusunda projelerimizin uygulama sürecine geçmiş bulunuyoruz. Turizm Master Plan’da yer verilen 48 öncelikli projenin hayata geçirilmesine yönelik çalışmaları adım adım takip edeceğiz. Bu çerçevede, KUZKA 2025 Yılı Destinasyon Geliştirme Teknik Destek Programı kapsamında 3. ve 4. dönemde başarılı bulunarak sözleşmeleri imzalanan üç proje, master planda ortaya konan önceliklerin artık sahada somut adımlara dönüşmeye başladığının bir göstergesi. KUZKA Kastamonu’da yürütülen bu çalışmalarda yalnızca fiziki yatırımlarla sınırlı kalmıyor; projelerin fikir aşamasından tasarımına, uygulamasına ve sürdürülebilirliğine kadar her adımda aktif rol alıyor. Bu projeler, bölgenin kültürel mirasının korunması ve turizm altyapısının güçlendirilmesi hedeflerini bir araya getiren bütüncül yaklaşımımızın sahadaki en görünür örnekleri olarak değerlendirilebilir. Amacımız, hem yerel değerlerimizi korumak hem de bölge turizmini geleceğe güçlü bir vizyonla taşımaktır. Bu proje tamamlandığında Türkiye’nin ikinci Efes’i olacak" dedi.


Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a Pompeiopolis Antik Kenti’ndeki kazı çalışmalarına verdiği desteklerden ötürü teşekkür eden Vali Dallı, "Kendilerine bu konuyu arz ettiğimizde konunu farkında olduğunu ve yakinen takip ettiğini, özellikle kazı süresinin az olduğunu ve ek kaynak ihtiyacından bahsettiğimizde ‘tamam’ diyerek ne ise yapacağını söyledi ve gerçekten de yaptı. Daha önce 2-3 ay gibi sürelerde yapılan kazı çalışmaları şu anda yılın büyük bir bölümünde devam ediyor. Bu sayede kazı çalışmaları daha da hızlandı" diye konuştu.



"Eski pancar deposunu tanıtım merkezine dönüştürmeyi hedefliyoruz"


Turizm Master Planı’nı Temmuz ayında ilan ettiklerini söyleyen KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç ise, "Bölgemizin ve illerimizin, turizmde geleceklerine ilişkin bir planlama çalışmasıdır. Sadece plan çalışması değil, master planı kapsamında hayata geçirmeyi önceliklendirdiğimiz 48 proje yer alıyor. Bu projelerin hayata geçirilmesi noktasında çalışmalara başladık. Öncelikle bugün 3 projemizi tasarlamaya yönelik sözleşme imzalayacağız. Bu projelerimizin Turism Master Planı öncelikleri arasında yer alıyor" ifadelerini kullandı.


KUZKA’nın destekleriyle hayata geçirilecek projeler hakkında bilgiler veren Genç, "Pompeiopolis Antik Kenti, Milattan Önce 66 yılına uzanan köklü geçmişiyle bölgemizin en önemli kültürel miras alanlarından biri. Biz de bu eşsiz mirası günümüz ziyaretçilerine çağdaş bir anlayışla sunmak amacıyla kapsamlı bir projeyi hayata geçiriyoruz. Proje kapsamında, antik kent sınırları içinde yer alan ve sergileme alanı olarak kullanılan eski pancar deposunu modern bir Ziyaretçi ve Tanıtım Merkezine dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu dönüşümle birlikte yapı hem mimari hem de işlevsel açıdan yenilenecek; sergi, konferans, kafe ve satış alanlarını içeren çok yönlü bir merkez haline gelecek. Ayrıca antik kentin tarihini ve kazı buluntularını dijital panolar ve interaktif uygulamalar aracılığıyla ziyaretçilere aktaracak yenilikçi içerikler geliştiriyoruz. Ziyaretçi deneyimi sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği kriterleri doğrultusunda yeniden değerlendirilecek. Proje tamamlandığında, Pompeiopolis’in kültürel dokusuna saygılı, ziyaretçiye unutulmaz bir deneyim sunan örnek bir tanıtım merkezinin altyapısını hazırlamış olmayı ümit ediyoruz. Bu çalışma sayesinde hem Taşköprü’nün, hem de ilimizin kültür turizmi odağındaki potansiyelini güçlendirmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.



"Güney Karadeniz Jeoparkı için kritik bir adım daha atıyoruz"


Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı Ziyaretçi Merkezi ve Müze Konsepti Tasarım Danışmanlığı Projesi hakkında da bilgi veren Genç, "2025 yılı için en önemli hedeflerimizden biri, ilimizin Ulusal Jeopark Listesi’ne dâhil edilmesini sağlayacak başvuruyu başarıyla tamamlamaktır. Bu doğrultuda, kuruluşundan bu yana kurumsal yapısı, yönergesi, tanıtım materyalleri, sosyal medya altyapısı, gelir modeli, bisiklet rotaları ve ön jeolojik etüt raporu gibi pek çok bileşeni oluşturulan Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı için kritik bir adım daha atıyoruz. Bu yıl, jeopark başvuru sürecinde büyük önem taşıyan ‘Ana Ziyaretçi Merkezi ve Müzesi’ unsurunu hayata geçiriyoruz. İl merkezinde, Mimar Vedat Tek Kültür Merkezi içerisinde birliğimize tahsis edilen alanda kurulacak bu merkez, jeoparkın tanıtım, eğitim ve sergileme işlevlerini bir arada sunacak modern bir yapıya dönüşecek. Yeni merkezimiz, hem ulusal hem uluslararası jeopark standartlarına uygun şekilde tasarlanacak. Jeopark sınırları dışında, ancak turist hareketliliğinin en yoğun olduğu noktada yer alması sayesinde, tanıtım ve farkındalık açısından güçlü bir odak noktası oluşturacak. Burada ziyaretçilerimiz, bölgenin jeolojik, kültürel ve doğal mirasını çağdaş sunum teknikleriyle deneyimleme imkânı bulacak. Bu proje, sadece UNESCO Küresel Jeopark Ağı başvuru sürecinde önemli bir kriteri karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda Kastamonu’nun marka değerini yükseltecek, doğa temelli turizmin gelişimine ve jeopark bilincini geniş kitlelere ulaştırılmasına katkı sağlayacaktır" şeklinde konuştu.



"Cami haziresinde jeoradar çalışmaları gerçekleştirilecek"


Kasaba Köyü Mahmut Bey Camisi Jeoradar Hizmetleri Danışmanlığı hakkında da bilgi veren Genç, "Mahmut Bey Camii, 2023 yılında Anadolu’nun Orta Çağ Dönemi Ahşap Hipostil Camileri başlığı altında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dâhil edilerek hem bölgemiz hem de ülkemiz için büyük bir gurur kaynağı olmuştur. Candaroğulları Beyliği döneminden günümüze ulaşan bu eşsiz yapı, ahşap mimarisi ve doğal boyalarla yapılan bezemeleriyle Anadolu’nun en seçkin örneklerinden birini oluşturuyor. Şimdi yürüttüğümüz proje, sadece caminin korunmasıyla sınırlı değil; çevresindeki tarihi dokuyu da bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor. Amacımız, cami çevresinde geçmişte bir külliyenin parçası olabilecek yeni yapı kalıntılarını ve türbeleri ortaya çıkarmak. Bu kapsamda öncelikle cami haziresinde jeoradar çalışmaları gerçekleştirilecek, ardından elde edilen keşifler doğrultusunda kazılarla kültür varlıklarının gün yüzüne çıkarılması sağlanacak. Ayrıca, geçtiğimiz yıl kazısı tamamlanan Cami Hamamı ve Valiliğimiz tarafından restorasyonu planlanan Çifte Hamam ile bağlantılı tarihi unsurlar da bu çalışmalarla birlikte aydınlatılacak. Böylece Kasaba Köyü’nün Türk Beylikleri dönemine uzanan zengin yerleşim dokusu daha net biçimde ortaya konacak ve Mahmut Bey Camii’nin çevresindeki bütüncül tarihi kimlik yeniden canlandırılmış olacak" dedi.



"Pompiopolis Antik Kenti’nin filmini düşünüyoruz"


Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan da, "Ben 2009 yılında göreve geldikten itibaren 3 yıllık bir kazı başlangıcı vardı. Ondan sonraki süreçte de KUZKA ajansının destek vereceği alanı sunum merkezi olarak düzenledim. Günün şartları ve buranın gelişmesi tabii ki şu anki haliyle yeterli değil. Daha gelişmiş ve doğru istikamette bir planlamayı teknik desteğe ihtiyaç duyuyor. Ajansımız ile birlikte koordineli olarak inşallah gelişimini sağlayacağız. Dolayısıyla bu katkısının ne olacağı noktasında çok beklentimiz yüksek. Sadece Taşköprü ilçesi için değil, Kastamonu’nun turizmine çok büyük değer katacak. Şimdi farklı farklı başka projeler de düşünüyoruz. O kazı devam ederken animasyonlar, canlandırmalar hatta filmini düşünüyoruz. Bu konuyla ilgili değişik çalışmalar içerisindeyiz. İnşallah bunların karşılığında vatandaşlarımız, ülkemiz kazanacak" ifadelerini kullandı.



Kastamonu’da turizme ivme kazandıracak 3 proje için imzalar atıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Bakan İbrahim Yumaklı: "Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor" Tarım ve Orman Bakan İbrahim Yumaklı, Burdur Gölü Eylem Planına yönelik yaptığı açıklamada, "Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız. Bu yatırımla yıllık 50 milyon metreküp suyu göl havzamıza kazandırmayı hedefliyoruz. Eylem uygulamaları yaygınlaştıkça, su kazanımımızın da artmasını bekliyoruz" dedi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Burdur’a geldi. Burdur Gölü Kuş Gözlem İstasyonu’nda, Burdur Gölü Eylem Planını açıklayan Bakan Yumaklı, "Ülkemiz küresel iklim değişikliğinin etkilerini derinden hissediyor. Son 25 yıldır sıcaklıklar, ortalamanın üzerinde seyrediyor. 2024 yılı sıcaklığı uzun yıllar ortalamasının 1,7 derece üzerine çıkarak 15,6 derece ile son 54 yılın en sıcak yılı oldu. 2025 yılı Temmuz ayı son 55 yılın en sıcak Temmuz ayı olarak kayıtlara geçti. 2025 su yılı yağışları, uzun yıllar ortalamasının yüzde 27 altında ve son 52 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Artan sıcaklıklar ve azalan yağış ile birlikte ülkemizde şiddetli kuraklıklar yaşanıyor. Neticesinde de su kaynaklarımız azalıyor. Bunların başında da göllerimiz geliyor. Su konusundaki bütün kurumların katılımıyla teşekkül eden Ulusal Su Kurulu’nda, bu göllerimizle ilgili bazı kararlar aldık. Bu kararlar doğrultusunda; Bakanlık olarak Eğirdir, Beyşehir, Akşehir, Eber, Bafa, Burdur, İznik, Seyfe ve Sapanca göllerimiz için eylem planlarımızı hazırladık" şeklinde konuştu. "Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor" İlk olarak İlk Eğirdir Gölü Eylem Planını açıkladıklarını ifade eden Bakan Yumaklı, "Göllerimiz için yürüttüğümüz bu çalışmaları belediyelerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, ilgili kurumlarımızın katkılarıyla güçlendirdik. Eylem Planlarımızı, yerinde incelemeler ve bilimsel veriler ışığı altında oluşturduk. Burdur Gölü, hem uluslararası Ramsar Alanı, hem de ulusal ölçekte birinci derece doğal sit alanı olmasıyla, ekolojik açıdan son derece önemli. Nesli tehlike altında olan dik kuyrukların kışlama alanı, endemik tür olan Burdur dişli sazancığının yuvası olan bu göl, biyolojik çeşitlilik açısından da kıymet taşıyor. Ülkemizin yedinci büyük gölü olan Burdur Gölü, kapalı bir havza olması nedeniyle dışa akışı olmayan, buharlaşmanın yoğun olduğu tuzlu-sodalı bir gölümüz. Ancak iklim değişikliği etkileri sebebiyle gölümüz kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya. Burdur Gölü Havzası’nda uzun yıllar yağış ortalaması 484 mm iken, son 10 yılın 8’inde bu değerlerin altında kaldı. Bu yılın ilk 11 ayında ise bu rakam maalesef 304 mm oldu. 1980-2000 yıllarında bu havzada ortalama sıcaklık 12,4 derece iken, bu yıl şu ana kadarki ortalama sıcaklık 14,2 derece oldu. 1970’te 857 metre olan su seviyesi, 21 metre azalarak bugün 836 metreye kadar indi. Yüzölçümü ise yarıdan fazla azalarak, 250 kilometrekareden 115 kilometrekareye düştü. Bu göl, yılda ortalama 179 milyon metreküp su kaybediyor. Bu miktarın yüzde 78’i buharlaşmadan kaynaklanıyor. Yağışlar ve depolamalarla birlikte, göle giren su miktarı ise 112 milyon metreküp. Bu durumda Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor" diye konuştu. "Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız" Eylem planın amacını anlatan Bakan Yumaklı, "Eylem Planımızın amacı da; işte bu su açığını kademeli olarak azaltarak, gölümüzü hayatta tutmak ve gelecek nesillere taşımaktır. Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız. Bu yatırımla yıllık 50 milyon metreküp suyu göl havzamıza kazandırmayı hedefliyoruz. Eylem uygulamaları yaygınlaştıkça, su kazanımımızın da artmasını bekliyoruz. 8 ana eylem ve 35 alt tedbirden oluşan planımızı 3 ana başlıkta uygulayacağız. İlk olarak Havzada Ekosistem Temelli Entegre Su Yönetimi başlığı altında şu eylemleri uygulamaya alacağız: Tarımsal Su Kullanım Yönetimi, İlave ve Alternatif Su Kaynaklarına Yönelik Çalışmalar, Su Kullanımlarının Kontrolü, İzleme ve Denetimi, Su Kalitesine Yönelik Çalışmalar. İkinci olarak Suyun Etkin ve Verimli Kullanılması başlığı altında şu konulara odaklanacağız: Sulama Tesislerinin Yenilenmesi, Bazı Proje Yatırımlarının Ertelenmesi, Su Verimliliği Çalışmaları, Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları. Üçüncü başlık olan Doğal Kaynakların Korunmasıyla da; doğa temelli yaklaşımlarla halk sağlığını olumsuz etkileyen tozumanın azaltılması çalışmalarını yapacağız. Bölgede basınçlı sulama yöntemleri yaygın olarak kullanılıyor. Bu anlamda çiftçilerimize teşekkür ediyoruz. Şunu vurgulamak isterim ki, bölgedeki kuraklık şartlarından dolayı, tarla içi modern sulama sistemi kullanımını daha yüksek seviyeye çıkarmalıyız. Bu konu, artık bu iklim şartlarında, sadece bu yöre değil, bütün Türkiye için zaruri hale geldi" ifadelerini kullandı. "Burdur Gölü Eylem Planımızın, ülkemiz için bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" Hazırlanan eylemlerin sonuçları hakkında da bilgi veren Bakan Yumaklı, "Eylemlerden başka çarpıcı örnek vermek gerekirse; Isparta atık su arıtma tesisi çıkış suyunun ileri arıtılarak gölün beslenmesi ile 8,5 milyon metreküp su kazanımı sağlayacağız. Yine içme-kullanma suyu şebekelerindeki su kayıplarının yüzde 50 oranında düşürülmesiyle de 3,4 milyon metreküp yıllık su kazanacağız. Bugün burada, yalnızca bir gölü değil; ekosistemimizi, geleceğimizi, üretim gücümüzü değerlendiriyoruz. Suyun stratejik önemini, birleştirici gücünü konuşuyoruz. Üreticilerimiz, kurumlarımız, üniversitelerimiz, belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızla, ortaya koyduğumuz bu iradeyi sizlerle paylaşıyoruz. Suyla gelen bereketi, kültürü, tarihi, ekosistemi korumak için birlikte hareket ediyoruz. Gelin, bu doğa harikasını, ortak geleceğimizi hep birlikte koruyalım. Başarı, tüm paydaşların bu sürece katkısıyla mümkün. Sözlerimin sonunda, bize çalışmalarımızda güçlü destek veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı arz ediyorum. Eylem planımıza katkı veren bütün kurumlarımıza ve akademisyenlerimize teşekkür ediyorum. Burdur Gölü Eylem Planımızın, ülkemiz için bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.