Yerel Haberler
İzmir
Bayraklı’da U-10 Cup Futbol Turnuvası başladı 20 Ocak 2025 Pazartesi - 13:41:54 Bayraklı Belediyesi, ilçedeki amatör spor kulüpleri arasında düzenlenen U-10 Cup Futbol Turnuvası’na ev sahipliği yapıyor. 240 sporcunun mücadele ettiği turnuvada 12 takım, şampiyonluk için kıyasıya yarışıyor. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, turnuvaya katılan tüm takımlara ve genç yeteneklere başarılar dileyerek, futbolseverleri bu heyecana ortak olmaya davet etti. Bayraklı’nın en önemli spor merkezlerinden biri olan Şehit Ümit Boz Spor Tesisi, kapsamlı bir yenileme çalışmasının ardından modern ve güvenli yapısıyla turnuvanın tüm maçlarında spor severleri ve sporcuları ağırlayor. Turnuva, izleyicilere keyifli bir spor deneyimi sunarken genç futbolcuların becerilerini sergilediği unutulmaz anlara sahne oluyor. U-10 Cup’ta, genç futbolcular şampiyonluk için kıyasıya mücadele ediyor. Turnuva, izleyenlere unutulmaz anlar yaşatırken genç yetenekler, futbol becerilerini sergileyerek futbolseverlere keyifli anlar sunuyor. Bir hafta sürecek turnuva sonunda dereceye giren takımlara kupa, madalya ve çeşitli hediyeler verilecek. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Bu organizasyon sadece bir futbol turnuvası değil, aynı zamanda geleceğin yıldızlarının yeteneklerini gösterme imkanı bulduğu önemli bir organizasyon. Minik futbolcularımız, burada edindikleri tecrübelerle güçlenerek Türk futboluna katkı sağlayacak. 12 takım ve 240 sporcumuza başarılar diliyor, tüm futbolseverleri bu coşkuya ortak olmaya davet ediyorum. Sporun ve sporcunun her zaman destekçisi olmaya devam edeceğiz" dedi.
20 Ocak 2025 Pazartesi - 13:06 Buca’da su biriken inşaat temeli tehlike saçıyor İzmir’in Buca ilçesinde çalışma yapılmayan, çevresine önlem alınmayan ve tehlike saçan inşaat temeli çevre sakinlerini endişelendiriyor. İçerisine bir kişinin de düştüğü ve derinliği 1,5 metreyi aşan su birikintisinin olduğu inşaat temeli ile ilgili vatandaşlar inşaat şirketinin ve belediyenin önlem almasını bekliyor. Buca Hürriyet Mahallesi 454 Sokakta bulunan bir alanda bulunan bir inşaat temeli, 3 aydır çalışma yapılmadığı için yağmurlarla beraber havuza döndü. Derinliği 1,5 metreyi aşan su birikintisi tehlike saçarken, çevre sakinleri de durumu Buca Belediyesine bildirdikleri halde güvenlik önlemi alınmadığından şikayet etti. Vatandaşlar su birikintisinin içerisine insanların ve sokak hayvanlarının düştüğünü, inşaat temelindeki suyun evlere de girdiğini söyleyerek önlem alınmasını istedi. İnsanlar ve hayvanlar su birikintisine düşüyor İnşaat temelini karşıdan gören güvenlik kamerası görüntülerinde, çevresinde herhangi bir önlem alınmayan su birikintisi dolu inşaat temeline insanların ve hayvanların düştüğü görüntüler yer aldı. Belediyeyi defalarca aradık Buca Belediyesi yetkililerini defalarca aramalarına rağmen, sonuç alamadıklarını belirten İsmail Özçelik adlı çevre sakini, büyük korku yaşadıklarını dile getirdi. Özçelik, “Ben yan apartmanda yöneticiyim. Belediyeyi defalarca aradık ama burayla ilgili bir sonuç alamıyoruz. Burada sokak hayvanları belki de suyun içerisine düştü bilemiyoruz. Derinliği 1,5 metreyi aşan bir su birikintisi var. Buraya insan da düştü, kamera görüntülerinden gördük. Biz vatandaş olarak eli kolu bağlı bekliyoruz. Belediye buraya güvenlik önlemi diye bir şerit çekti ama o da devrildi gitti. Önlemi Buca Belediyesi mi alacak inşaat şirketi mi alacak bilmiyorum. Yan apartmana su sızmış mesela, yavaş yavaş bizim apartmana da su yürümesi an meselesi. 3 aydır hiçbir çalışma yapılmadı bu inşatta” sözlerine yer verdi.
20 Ocak 2025 Pazartesi - 12:38 Kestanepazarı öğrencilerinden ’beşi bir yerde’ başarı Kestanepazarı Öğrenci Yetiştirme Derneğinin himayesinde eğitimlerini sürdüren öğrenciler, İHL ve Ortaokulları Arası Mesleki Yarışmaları İzmir İl Finalleri’nde toplamda beş birincilik ve iki ikincilik kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Kestanepazarı, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Din Öğretimi Bölümü tarafından düzenlenen İmam Hatip Liseleri ve Ortaokulları Arası Mesleki Yarışmalar’da Hafızlık, Hutbe, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Ezan Okuma kategorierinde adeta zafer rüzgârı estirdi. İzmir il finallerinde Kestanepazarı öğrencileri toplamda beş birincilik ve iki ikincilik kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Hafızlık, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Ezan Okuma Yarışma Finalleri, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda; Hutbe Yarışması Finali ise İlahiyat Fakültesi Hacı Fatma Tatari Camisi’nde yoğun katılımla gerçekleşti. Final programlarına Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Dr. İsrafil Kışla, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, çeşitli eğitim ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile öğrenciler, veliler ve halk yoğun ilgi gösterdi. Jüri heyetine DEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muammer Erbaş başkanlık etti. Kestanepazarı’nın başarıları Genç Hatipler Minberde Hutbe Okuma Yarışması Birincilik: Mertcan Uysal, İzmir Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kestanepazarı Hacı Tülay Çolakoğlu Kur’an Kursu öğrencisi olarak il birincisi oldu. Afyon’daki bölge finallerinde İzmir’i temsil edecek. Genç Muhafızlar Hafızlık Yarışması Birincilik (Ortaokul): Ömer Talha Taşçı, İzmir Anadolu İmam Hatip Ortaokulu ve Kestanepazarı Hatay Kur’an Kursu öğrencisi. Birincilik (Lise): Abdullah Said Okuroğlu, İzmir Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kestanepazarı Hatay Kur’an Kursu öğrencisi. İkincilik: Ahmet Hac İbrahim, Aliağa Şehit Bahattin Elden Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kestanepazarı Hacı Tülay Çolakoğlu Kur’an Kursu öğrencisi. Genç Sada Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Birincilik (Ortaokul): Muhammed Altunbağ, İzmir Anadolu İmam Hatip Ortaokulu ve Kestanepazarı Hatay Kur’an Kursu öğrencisi. Birincilik (Lise): Melih Tarım, İzmir Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kestanepazarı Merkez Kur’an Kursu öğrencisi. Genç Bilaller Ezan Okuma Yarışması İkincilik: Nurullah Boyraz, İzmir Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kestanepazarı Hatay Kur’an Kursu öğrencisi. Başkandan Tebrik Kestanepazarı Öğrenci Yetiştirme Derneği Başkanı Cüneyd Dayhan, yarışmalarda başarı gösteren öğrencileri ve emeği geçen Kur’an kursu hocalarını tebrik etti. Dayhan, "Bu gurur hepimizin. Öğrencilerimizin gösterdiği azim ve hocalarımızın fedakârca çalışmaları, bu başarıların temelidir" dedi.
İZFAŞ, Türk lojistik sektörünü Çin’e taşıyor
18 Kasım 2024 Pazartesi - 11:26 İZFAŞ, Türk lojistik sektörünü Çin’e taşıyor İZFAŞ, Türk ihracatçılarının ve lojistik sektörünün uluslararası pazarlarda etkinliğini artırmak amacıyla Çin’de yapılacak World International Freight Forwarding Alliance Expo’ya (WIFFA Expo) milli katılım organizasyonu düzenliyor. Türkiye’nin farklı şehirlerinden lojistik şirketleri, 26-29 Kasım 2024 tarihleri arasında Çin’in Ningbo şehrindeki WIFFA Expo’da yeni teknolojilerini, hizmetlerini ve ürünlerini uluslararası şirketlere ve fuar katılımcılarına anlatma fırsatı bulacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl üçüncüsü düzenlenen Logistech - Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı, elde ettiği büyük başarı ve hızlı büyümesiyle dikkat çekiyor. Yalnızca üç yıl içinde Akdeniz’in en büyük lojistik fuarı haline gelen Logistech, sektörün önde gelen etkinlikleri arasına girmeyi başardı. İzmir’i lojistik sektörünün merkezi haline getirme hedefiyle çalışmalarını uluslararası alanda da sürdüren İZFAŞ, sektörden gelen yoğun taleplere yanıt vererek, Çin’in en büyük lojistik etkinliklerinden biri olan WIFFA Expo’ya milli katılım organizasyonu düzenliyor. Ningbo Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi’nde, “Çin Endüstrileri ve Lojistik, Denizaşırı Ülkelere Gidiyor” temasıyla bu yıl 19. kez organize edilen fuar, 35 bin metrekarelik sergi alanında, 2 binden fazla katılımcı ve 110 limanın temsilcilerinin katılımıyla yapılacak. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi, en büyük imalat sektörüne sahip ve aynı zamanda en hızlı büyüyen tüketici pazarı konumunda olan Çin’de düzenlenecek fuara, 100’den fazla ülkeden en az 20 bin sektör profesyonelinin katılması bekleniyor. İzmir’in fuarcılık kültürü dünyaya tanıtılacak Türk lojistik firmalarının ve ihracatçıların, uluslararası pazardaki rekabet gücünü artırmak amacıyla organize edilen milli katılım organizasyonu kapsamında, katılımcıların etkin bir şekilde tanıtımı yapılarak yeni iş bağlantıları kurmalarına olanak sağlanacak. Milli katılım organizasyonu ile Türk lojistik sektörü, sahip olduğu dinamik yapısıyla küresel pazarda daha fazla tanınma fırsatı bulacak. Aynı zamanda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, ihracatçılara yeni pazar fırsatları sunmak ve İzmir’in fuarcılık kültürünü dünya çapında tanıtmayı amaçlayan fuarcılık vizyonunu da küresel düzeye taşınacak. WIFFA Expo 2024’te yer alacak Türk firmaları, lojistik ve nakliye sektöründe yenilikçi çözümler sunma fırsatı bulacak, yıllık ticaret hacmi Çin pazarında güçlü işbirlikleri kurarak ihracat hacmini artırmayı hedefliyor.
Karşıyaka Voleybol’dan derbi hakkında açıklama
18 Kasım 2024 Pazartesi - 10:54 Karşıyaka Voleybol’dan derbi hakkında açıklama Karşıyaka Voleybol, Göztepe’ye 3-1 kaybedilen derbi karşılaşmasından sonra resmi sosyal medya hesaplarından önemli açıklamalarda bulundu. Yeni sezona Sultanlar Ligi hedefiyle giren Karşıyaka Voleybol, ilk 7 karşılaşmasını kazanıp bu iddiasını güçlendirirken 8. hafta mücadelesinde Göztepe Voleybol ile karşı karşıya geldi. Sarı-kırmızılılar, Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu’nda oynanan karşılaşmayı 3-1 kazanmayı başardı. Böylece Göztepe yenilgisiz bir şekilde liderliğini sürdürürken, Karşıyaka ise bu sezonki ilk mağlubiyetini aldı. Şampiyonluk yolunda büyük bir darbe alan yeşil-kırmızılılar, derbi yenilgisi sonrasında resmi sosyal medya hesaplarından açıklama yayımladı. Karşıyaka’dan konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle: Göztepe ile oynadığımız maçı ne yazık ki 3-1 kaybettik. Sakatlıkların takımımızı etkilediği bir gerçek olsa da, sahada yapmamız gerekenleri eksiksiz yerine getiremediğimizin farkındayız. Bu süreçte beklentilerinizi tam anlamıyla karşılayamadığımız için büyük bir sorumluluk ve üzüntü hissediyoruz. Ancak şundan emin olun ki, bu takım her geçen gün daha iyi olacak. Salonumuzu dolduran ve maç boyunca büyük bir coşkuyla destek veren Karşıyaka taraftarına sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrıca rakibimizi bizlere yakışan bir şekilde ağırlayıp centilmence uğurladığınız için camiamız adına sizlerle gurur duyduğumuzu belirtmek isteriz. Karşıyaka’nın büyüklüğü sadece sahada değil, her alandaki duruşuyla da kendini gösteriyor. Buradan, sizlerin huzurunda bir kez daha söz veriyoruz: Bu takım, Karşıyaka ruhuyla Sultanlar Ligi’ne çıkacak! Bunun için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Transfer sürecimizi ise en kısa zamanda tamamlayarak hedefimize daha sağlam adımlarla ilerleyeceğiz. Birlikte kazanacağız, birlikte tarih yazacağız.”
Güzelbahçe Belediyesi her gün bin 500 öğrenciye süt ve poğaça dağıtacak
18 Kasım 2024 Pazartesi - 10:50 Güzelbahçe Belediyesi her gün bin 500 öğrenciye süt ve poğaça dağıtacak Güzelbahçe Belediyesi, yeni bir uygulama başlatarak, her gün ilkokul ve ortaokul önlerinde bin 500 öğrenciye süt ve poğaça dağıtmaya başladı. Sabahın erken saatinde, ders başlamadan okula gelen ve öğrencilere süt ve poğaça dağıtan Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, "Saha çalışmalarımızda bize böyle bir talep geldi. Her gün, devlet okullarımızda okuyan bin 500 öğrenciye okul önlerinde dağıtımlarımızı yapacağız" dedi. Güzelbahçe Belediyesi, meclis üyeleriyle birlikte alınan karar doğrultusunda, devlet okullarında öğrenim gören ilkokul ve ortaokul öğrencilerine her gün poğaça ve süt dağıtma kararı aldı. Bu kapsamda ara tatilin sona ermesiyle birlikte belediye ekipleri, okullarda poğaça ve süt dağıttı. İlk günkü dağıtıma, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay da katıldı. Sabahın erken saatlerinde, ders başlamadan Ali Bayırlar İlkokulu’na gelen Başkan Günay, öğrencilerle yakından ilgilendi, kendi elleriyle süt ve poğaça dağıttı. Başkan Günay, öğrencilere, “Her gün poğaça ve sütünüzü muhakkak alın” diyerek velilerle de sohbet etti. “Saha çalışmasında böyle bir talep aldık” Başkan Mustafa Günay, süt ve poğaçaların her gün dağıtılacağını söyledi. Başkan Mustafa Günay, “Türkiye’nin ekonomik şartlarından dolayı, bizde belediye olarak çocuklarımıza neler yapabiliriz diye düşündük. Bizim yapmış olduğumuz saha çalışmasında, ’ekonomik şartlardan dolayı çocuklarımızın beslenme çantasına herhangi bir şey koyamıyoruz başkanım’ diye bize böyle bir talep vardı. Bizde bu talep karşısında, belediye meclis üyelerimizle beraber böyle bir karar aldık. Bunu her gün okullarımızın önünde uygulayacağız. Okullar açılırken, çanta ile birlikte kırtasiyesiyle malzemeleri dağıtmıştık. Şimdi de devlet okulunda okuyan ilkokul ve ortaokul öğrencilerine, her sabah poğaça ve süt vereceğiz. Beş okulda dağıtıma başladık. Bin 500 öğrenciye her gün bir süt ve bir poğaça vereceğiz. Çocuklarımız beslenmeleri bizim için çok önemli. Çok olumlu, çok güzel karşılandı. Velilerimizde uygulamamızı beğendi” dedi. Velilerde uygulamanın devam etmesi gerektiğini belirterek, Güzelbahçe Belediyesine teşekkür etti.
Uluslararası Boran-6 Keskin Nişancı Yarışmasında, birinci Türkiye oldu
18 Kasım 2024 Pazartesi - 10:36 Uluslararası Boran-6 Keskin Nişancı Yarışmasında, birinci Türkiye oldu Foça Jandarma Komando Eğitim Komutanlığı tarafından Jandarma Asayiş Vakfı organizatörlüğünde düzenlenen Boran-6 Uluslararası Keskin Nişancı Yarışması tamamlandı. İlk üç derece Türkiye‘nin oldu. İzmir Foça’da Jandarma Albay M. Remzi Kızılsu Atış Alanı’nda düzenlenen yarışmayla keskin nişancılığın öneminin algılanmasını sağlamak, mesleki bir kültür oluşturmak, keskin nişancıların moral, motivasyon ve kendine güvenlerini artırmak, uzman personel arasında Terörle Mücadele Harekâtı kapsamında edinilen tecrübenin paylaşımını sağlamak amacıyla her yıl yapılıyor. Bu yıl ilk defa ulusal ve uluslararası düzeyde yapılan ve nefes kesen yarışmaya, Türkiye ve 17 ülkeden toplamda 40 unsur ile 80 keskin nişancı katıldı. Yarışmada ilk üç dereceyi Türkiye’den katılan unsurlar kazandı. Özel Kuvvetler Komutanlığı birinci, Jandarma Genel Komutanlığı (Hakkâri Jandarma Komando Özel Harekât Tabur Komutanlığı) ikinci, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (1’inci Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı) üçüncü oldu. Ödül töreni, Şehit Jandarma Teğmen Önder Sert Amfisinde yarışmacı, gözlemci ve katılımcılar ile birlikte yapıldı. Yarışma’nın birinci ikinci ve üçüncüleri ödülleri Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakçı tarafından verildi. Foça Jandarma Komando Eğitim Komutanlığı ev sahipliğinde ve Jandarma Asayiş Vakfı Organizatörlüğünde düzenlenen Yarışmanın Uluslararası alanda çok önemli rol üstelendiğini ifade eden Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakçı, “Türk savunma sanayiinin yerli ve milli imkânlar ile üretilen yüksek teknoloji ürünü silahlar ve ekipmanlar ile dünya çapında büyük bir başarıya ulaştığını gururla ifade etmek isterim” dedi. 11-17 Kasım tarihleri arasında yapılan yarışma ödüllerin verilmesi ile tamamlanmış oldu.
Yılda yaklaşık iki bin kişi organ nakli beklerken hayatını kaybediyor
18 Kasım 2024 Pazartesi - 10:13 Yılda yaklaşık iki bin kişi organ nakli beklerken hayatını kaybediyor EÜ Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Hemşire Sinem Aras, 2023 yılındaki istatistiğe göre organ nakli bekleyen hasta sayısının 32 binlerde olduğuna dikkat çekerek, "Biz canlı da olsa kadavra da olsa organ bulmaya çalışsak bile bu oranı maalesef kapatamıyoruz. Yılda yaklaşık iki bin kişiyi organ nakli beklerken kaybediyoruz. Bekleme listelerindeki sayılar artarken biz bunun sadece yaklaşık yüzde 18’ine kadar organ bulabiliyoruz." dedi. Ege Üniversitesi(EÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı tarafından “Organ Nakli ve Kalp Destek Cihazları Paneli” düzenlendi. Moderatörlüğünü EÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Konsultasyon Liyezon Psikiyatrisi (KLP) Birimi Sorumlusu Prof. Dr. Nazlı Burcu Özbaran’ın üstlendiği etkinlik, EÜTF Çocuk Hastanesi Cahide Aydın Dersliği’nde gerçekleşti. Panele konuşmacı olarak EÜ Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Ümit Kahraman, EÜ Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Hemşire Sinem Aras, EÜ Kalp Destek Cihazı ve Kalp Nakil Polikliniği Koordinatörü Hemşire Derya Kayıhan katıldı. Etkinlikte; “Son Dönem Kalp Yetersizliğinde Ventriküler Destek Cihazları”, “Kalp Nakli, Kalp Destek Cihazları ve Nakil Koordinasyonu” ve “Organ Nakline Genel Bakış” başlıklı konularda katılımcılar, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Cocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı KLP Birimi kapsamında, organ nakli ve kalp destek cihazı uygulama sürecinde psikiyatrik konsultasyon desteği veren asistan hekimleri bilgilendirdi. “Son Dönem Kalp Yetersizliğinde Ventriküler Destek Cihazları” başlıklı sunumunu gerçekleştiren EÜ Kalp Damar Cerrahisi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ümit Kahraman, “Kalp yetmezliği görülme oranları ülkeden ülkeye değişiyor. Yetişkinlerde daha çok koroner arter hastalığı olarak ya da hipertansiyon gibi nedenlerle görülürken çocuklarda konjestif kalp hastalıkları daha ağırlıkta. Bizim amacımız; hastayı hayatta tutmak, hastaneye yatışı azaltmak ve hastanın yaşam kalitesini artırmak” dedi. Süreçte en son çözümün kalp nakli olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Kahraman, “Bu süreçte nihai çözüm kalp nakli. Fakat yeterli donör sayısı hem yetişkinlerde hem de çocuklarda oldukça az. Kalp nakli bekleme listeleri çocuklarda yetişkinlere göre yaklaşık iki, iki buçuk kat daha fazla. Tedavi için kullanılabilecek en iyi yöntemlerden biri ‘Ventriküler Destek Cihazları’. Bu nedenle ventriküler destek cihazlarını kullanmamız gerekiyor. Ventriküler destek cihazlarının farklı çeşitlerde ve farklı boyutlarda olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu. “Çocuklar kalp destek cihazlarını üzerlerinde taşıyabiliyor, hastaneye bağlı kalmadan yaşamlarını sürdürebiliyor, okullarına gidebiliyor” Kalp destek cihazı implantasyonu ve kalp nakli klinik deneyimlerinden bahseden EÜ Kalp Destek Cihazı ve Kalp Nakil Polikliniği Koordinatörü Hemşire Derya Kayıhan, “Kliniğimizde 1998 yılından itibaren 300’ü bulan kalp nakil sayımız var. Bunların 34’ünü çocuk hastalarımız oluşturmakta. Kalp nakil bekleme sürecinde de toplamda 706 hastaya kalp destek cihazlarını implante etmiştik, bunların 42’sini yine çocuk hastalar oluşturuyor. Bu süreç hala devam ediyor. İleri evre kalp yetmezliğinin en etkin tedavisi kalp nakli ancak donör azlığı, bazı hastaların donör olamamaları gibi nedenlerden dolayı kalp destek cihazlarının kullanımı oldukça artmıştır. Geçmişte implante edilen kalp destek cihazları oldukça büyük mekanik aparatlara sahipken yeni nesilde artık çocuklar; üzerlerinde taşıyabiliyor, taburcu olabiliyor, okula gidebiliyor, günlük işlerini gerçekleştirebiliyorlar. Kalp yetmezliği hastaları multidisipliner bir yaklaşımla değerlendiriyorlar; ilk olarak kardiyologlar tarafından tanılandıktan sonra göğüs hastalıkları gibi pek çok branş tarafından değerlendirildikten sonra kalp akciğer nakil konseyine hazırlanıyor. Bu noktada da yetişkin ve çocuk bölümünde psikiyatri hekimlerin değerlendirmesine geçildikten sonra konseye çıkarılıyorlar. Konseyde çıkacak kararlar ile ilgili de aileyi ve çocuğu bilgilendiriyoruz” diye konuştu. Organ naklini geniş bir çerçeveden anlatan EÜ Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Hemşire Sinem Aras, “Organ bağışı, toplumda başlayıp toplumda biten kompleks bir yapı. Organ bağışını, yalnızca tıp olarak düşünemiyoruz; etiği, dini, sosyolojiyi de kapsayan bir yapı bu. Organ bağışında kişi, hayattayken kendi serbest iradesiyle organ bağışlama formu doldurursa bir nevi bunu vasiyet etmiş oluyor. Ailelerin organlarını bağışlamak istediklerini bilmeleri çok önemli çünkü aile, beyin ölümü gerçekleştiğinde bu konudaki karar merci oluyor” dedi. “İzmir organ bağışı konusunda ülke ortalamasının üzerinde” Organ nakli bekleyen hasta sayıları ile ilgili bilgilendirme yapan Aras, “2023 yılındaki istatistiğe göre organ nakli bekleyen hasta sayıları 32 binlerde. Biz canlı da olsa kadavra da olsa organ bulmaya çalışsak bile bu oranı maalesef kapatamıyoruz. Yılda yaklaşık iki bin kişiyi organ nakli beklerken kaybediyoruz. Bekleme listelerindeki sayılar artarken biz bunun sadece yaklaşık yüzde 18’ine kadar organ bulabiliyoruz. Genel olarak Avrupa’da kadavra donör oranında biz 52’nci sıradayız, kadavra donörlerin kullanımı konusunda da organları çeşitli nedenlerle kullanamadığımız oluyor. Sadece kadavradan nakil yapılacağında sayılar aşağılardayken toplam nakil oranlarında daha iyi sayılara ulaşıyoruz. Bu açığı canlı donörlerle kapatıyoruz. İzmir sayılarına bakıldığında da bağış oranları Türkiye genelinde beşte bir olurken İzmir’de üçte bir oranında oluyor. İzmir bu konuda Türkiye oranına göre her zaman daha iyi konumda” diye konuştu.
Yunan ordusunun "yakarak imha etme" politikasına "yanık" kokusuyla acı yolculuk
18 Kasım 2024 Pazartesi - 10:07 Yunan ordusunun "yakarak imha etme" politikasına "yanık" kokusuyla acı yolculuk Kurtuluş Savaşı’nın son safhasında, Batı Anadolu’da işgal ettiği yerlerden geri çekilirken “yakarak imha etme” politikası yürüten Yunan ordusunun geride bıraktığı enkaz ve ayrıca büyük İzmir yangını, açılan “Yanık Yurt” sergisinde ziyaretçilere anlatılıyor. Özel olarak hazırlanan “yanık” kokusunu da hisseden ziyaretçiler, sergiyle geçmişte "acı" bir yolculuğa çıkıyor. Yunan ordusu, 15 Mayıs 1919’da İzmir’e ayak bastığı ilk günden başlayarak işgal ettiği bölgelerde yaptığı; katliam, yağma ve tecavüzlerle Türkleri göçe zorlamıştı. Büyük Taarruz ile bozguna uğradığında ise çekildiği yerleşim yerlerini “yakarak imha etme” politikasını uygulamaya koydu. İmha birlikleri, geçtikleri yerlerdeki; köy, kasaba, okul, cami, kilise demeden her yeri ateşe vererek, yerleşim yerlerini kullanılamaz hale getirmeyi amaçladı. Afyonkarahisar’dan başlayarak; Uşak, Salihli, Alaşehir, Turgutlu, Manisa gibi büyük kentler başta olmak üzere, sayısız kasaba ve köy sistematik şekilde ateşe verildi. İzmir yangınında 20 bin bina yandı 9 Eylül 1922’de İzmir’in 3 yıldan fazla süren işgal girişimi nihayet son bulurken, kentteki savaş hali henüz bitmemişti. Yunan ordusu İzmir’deyken başlayan kundaklamalar, 13 Eylül’de Ermeni Mahallesi civarındaki 20 kadar kundaklama girişimi ile zirveye ulaştı. O gün ortaya çıkan şiddetli lodos, yangını mevcut İzmir itfaiyesinin müdahalesinin sonuç vermeyeceği boyuta taşıdı. Kent kısa sürede ateş topuna döndü. 52 saat süren yangında, 42 bin 945 haneden geriye 14 bin tanesi kaldı, şehrin ortasında adeta kapkara kara bir delik açıldı. "Yakarak imha" politikası bu sergide İşte tüm bu İzmir ile Batı Anadolu’daki yangınlar ve Yunan ordusunun imha politikası, “Yanık Yurt” isimli sergide ziyaretçilere açıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesinde (APİKAM) açılan serginin küratörlüğünü ise İzmir Kent Tarihi Araştırmacısı ve Koleksiyoner Nejat Yentürk yürütüyor. "Yanık" kokusuyla geçmişe "acı" yolculuk Sergide pek çok fotoğraf ve film ilk kez gün yüzüne çıkarken, sergi için özel hazırlanan “yanık” kokusu da ziyaretçileri o acı günlere götürüyor. Yerli ve yabancı ziyaretçilerin büyük ilgi gösterdiği sergiyi anlatan Nejat Yentürk, serginin bir araştırma çalışması olduğunu söyledi. "Bu sistematik ve önceden planlamış politikanın tek amacı var; hayat devam edemesin" Yentürk, “Sergimizin ana temasını, Büyük Taarruz ile bozguna uğrayan Yunan ordusunun çekilirken uyguladığı siyaset oluşturuyor. ‘Yakarak imha’ politikası diyebiliriz; yani geride yaşam şansı bırakmamak üzere, geride kalan halklara sadece; konutlar, camiler, okullar, hükümet konakları değil; ürün depoları, harman yerleri, meyve bahçeleri, bağlar, içindeki hayvanlarla birlikte ahırlar ateşe veriliyor. Hatta öldürdükleri insanlarla doldurarak su kuyularını yok ediyorlar. Bu sistematik ve önceden planlamış politikanın tek amacı var; geride bıraktıkları işgal bölgelerinde bir hayat devam edemesin. Bu planlı hareketi sergilemek istedik. Müfredatımızda Kurtuluş Savaşı’nın bu yönüne hemen hiç değinilmez. Bu ölçüde dramatik bir süreci görsellerle anlatmak, bir tarih metninden daha etkileyicidir. Yakın zamanda işgalci Yunan ordusunun geride bıraktıklarını fotoğraflayan Albert Kahn gibi çok önemli bir arşiv dünya kamuoyuyla paylaşıldı, sergide bu fotoğraflara da yer veriyoruz. Onun dışında 30 yıldan fazla bir çabayla bir araya getirdiğim kendi kişisel, orijinal fotoğraf koleksiyonumla harmanladım. Diğer koleksiyoncu dostlarımız ve başta APİKAM arşivi çok değerli katkı sağladılar. Kurtuluş Savaşı’nda, cephedeki iki ordunun çarpışması dışında, ziyaretçiyi sivil halkın neler yaşadığı üzerinde düşünmeye davet ettik. Öyle büyük acılar yaşanmış ki, onun ipuçlarını vermekle yetindik ve yerleşim yerlerindeki tahribatı sergilemeye çalıştık” dedi. "50 yıllık, çok hızlı eskimiş bir modelle İzmir yangını söndürülmeye çalışıldı" Yunan Ordusunun imha politikasını anlatan Yentürk, “Bunu bir bütün olarak ele almak gerekiyor. Batı Anadolu’da; Afyon’dan, Eskişehir’den başlayan; Salihli, Alaşehir, Turgutlu, Manisa’yı yaktıktan sonra kaçarak İzmir’e giren Yunan ordusunun, İzmir’i de ateşe vermesinden korkuluyordu. Zaten şehir günlerdir kundaklamalara maruz kalıyordu. İtfaiye şefi, günde 15 yangınla baş etmek zorunda kaldıklarını rapor eder. 13 Eylül 1922’de ortaya çıkan şiddetli fırtına, o gün aynı anda 20 noktada yapılan o kundaklamalardan artık kurtulamaz noktaya getirdi İzmir’i. İzmir itfaiyesinin elinde bir adet buharlı yangın söndürme aracından başka araç yoktu; bunun dışında bir merdiven arabası, hortum arabaları vardı. Diğerleriyse; çok eski model, kol kuvveti ile çalışan tulumba araçlardı. İzmir, İstanbul gibi devletin sahibi ve yönettiği bir itfaiye teşkilatı değildi. İzmir itfaiyesi, İngiliz sigorta şirketlerinin tasarrufunda olan bir İtfaiye teşkilatıydı. 1886 yılında satın aldığı yegane araç, altında odun yakarak enerjisini temin ettiği bir buharlı araçtır. Birinci Dünya Savaşı sırasında limanı kapanan İzmir’e yeni bir itfaiye aracını ithal etmenin imkânı olmadığı gibi, işgal edip büyük Yunanistan sınırları içine katma hayalleri kuran Yunan yönetimi, şehrin itfaiyesi için hiçbir yatırım yapmamıştı. Çağ, benzinle çalışan motorlu itfaiye araçları çağıydı; ancak İzmir bu imkanın çok uzağındaydı. 1886 yılından kalma tek bir araçla bu büyük yangınla mücadele edilemezdi” ifadelerine yer verdi. İzmir Kent Tarihi Araştırmacısı ve Koleksiyoner Nejat Yentürk, son olarak şöyle devam etti: “Yunan ordusu çekilirken uygulanan politika, son derece sistematikti; yani Manisa kentinin yüzde 90’ı yok edildi. Turgutlu keza öyle; yani Manisa’da 10-11 bin binanın yakılması tesadüf olamaz. Sistematik bir şekilde, benzin ya da gaz yağı dökerek konutlar yakılmıştır.”
Başkan Hisarcıklıoğlu’ndan İEÜ Güzelbahçe Kampüsüne ziyaret
18 Kasım 2024 Pazartesi - 10:00 Başkan Hisarcıklıoğlu’ndan İEÜ Güzelbahçe Kampüsüne ziyaret Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, temeli haziran ayında atılan ve yapımına tüm hızıyla devam edilen İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzelbahçe Kampüsü’nün inşaatında incelemelerde bulundu. 160 bin metrekare kapalı alanı bulunacak ve 18 yapıdan oluşacak kampüsün İzmir için önemli bir eğitim üssü olacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu, topluma hizmet noktasında da kampüs projesinin güzel bir örnek teşkil ettiğini belirtti. İEÜ Mütevelli Heyet Başkanı ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ile İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen ziyarette, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslı Ceylan Öner de detaylı bir sunum yaparak, 2026 yılında tamamlanması hedeflenen kampüste gelinen son aşamayı ve önümüzdeki dönemde hayata geçirilmesi planlanan çalışmaları aktardı. Eğitim kenti İzmir’e yakışacak TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İzmir’in eğitim alanında Türkiye’nin önde gelen kentlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, yeni kampüsün kente çok yakışacağını söyledi. Hisarcıklıoğlu, “İzmir, yeni bir eğitim üssü kazanıyor. Geleceğimizin güvencesi olarak gördüğümüz gençlerimiz için çok değerli, takip edilmesi gereken bir proje. Güzelbahçe kampüs alanını yerinde görmek, beni ve beraberimizdeki üyelerimizi de çok memnun etti. Burası, aynı zamanda topluma hizmet noktasında da örnek bir merkez olacak. Eğitimle, gençlerimizle ilgili her proje, beni heyecanlandırır; benim için çok değerlidir. Güzelbahçe kampüs projesi de bunun güzel bir örneği. İzmir Ticaret Odası Başkanımız ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Mahmut Özgener’i ve emeği geçen herkesi kutluyorum” diye konuştu. Hedef ilk 500 TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nu yeni kampüs alanında konuk etmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Başkan Özgener, dünyada ilk 500 üniversite içinde yer alma hedefi doğrultusunda çalışmaları kararlılıkla sürdürdüklerini belirtti. Güzelbahçe kampüs projesinin bu açıdan çok önemli olduğunu vurgulayan Özgener, “Kampüsümüzün temelini haziran ayında attık. Aradan geçen yaklaşık 5 aylık süre içerisinde önemli bir mesafe kat ettiğimizi söyleyebilirim. Her detay üzerinde titizlikle duruyor, öğrencilerimize en iyi eğitim ortamını sağlamak için çalışıyoruz. Kampüsle ilgili ekip olarak düzenli toplantılar gerçekleştiriyor, istişare ve fikir birliği içinde hareket etmeyi çok önemsiyoruz. Çünkü bu kampüs; sadece İzmir ya da Ege Bölgesi için değil, ülkemiz için de çok değerli bir proje. Kampüsümüzü öğrencilerimizle buluşturmak için büyük heyecan duyuyor, var gücümüzle çalışıyoruz. TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu da yoğun programına rağmen bizlere vakit ayırarak yeni kampüsümüzün inşaatında incelemelerde bulundu. Başkanımıza, yakın ilgisi ve her zamanki desteği için çok teşekkür ediyoruz” dedi. ‘Yeşil kampüs’ vurgusu Yeni kampüsün çevreci özelliklerine değinerek ‘yeşil kampüs’ vurgusu yapan Özgener, “Ege Bölgesi’nin iklim koşullarına uygun tasarladığımız kampüsümüzde, temiz enerji teknolojileri kullanılacak ve enerji performansları optimize edilmiş binalar yer alacak. Ayrıca, yerleşke içi ulaşımı da elektrikli araçlarla sağlayacağız. İç ve dış mekan örgüsünün çevresinde yerleşen yapılar, kampüs sakinlerine dış dünyadan kopmadan, Ege coğrafyasının ikliminden istifade edebilecekleri, geçirgen mekânsal bir deneyim sunacak. Kampüsümüzün; sadece eğitim merkezi olarak değil, sosyal, sportif ve kültürel özellikleriyle zengin bir yaşam alanı oluşturarak aidiyet duygusunun güçlenmesine de önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz” diye konuştu. Ziyarete; TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ülken, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım, Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Arif Parmaksız, Aydın Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Maraş, Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Özegen, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İEÜ Mütevelli Heyet Üyesi Cemal Elmasoğlu ve İEÜ Mütevelli Heyet Üyesi ve İZTO Meclis Üyesi Ayhan Sulak, İEÜ Önceki Dönem Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Gökhan Arıkan, İEÜ Genel Sekreteri Kaya Arslan ve Genel Sekreter Yardımcısı Volkan Koç katıldı.
Seferihisar, 24. kez Mandalina Şenliği’nde binleri ağırladı
18 Kasım 2024 Pazartesi - 09:53 Seferihisar, 24. kez Mandalina Şenliği’nde binleri ağırladı Seferihisar ilçesinde “Turuncu Bayram” olarak akıllara kazınan ve büyük ilgi gören Mandalina Festivali, birbirinden renkli görüntülere sahne oldu. Seferihisar Kapalı Pazar Yeri’nde gerçekleşen şenlik öncesinde mandalinalı yiyecek yarışması, mandalinalı tatlı yarışması, mandalinalı hediyelik eşya yarışması, en iyi mandalina yarışması adaylarından kazananlar ödüllerine kavuştu. Seferihisar Atatürk Halk Eğitim Merkezi önünden şenlik alanına kadar devam eden kortejde binlerce kişi de coşkuyla yer aldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Erhan Erdil, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan, Seferihisar Belediye Başkan Yardımcıları Gökhan Pehlivan, İnanç Karabulut, Nuriye Hepterlikçi, Necdet Yurttaş, İlçe Parti Temsilcileri ve STK üyelerinin de içinde bulunduğu yürüyüş Seferihisar Meydanı’nı festival alanına çevirdi. “Toğrağını seven ve işleyen insan her zaman güçlüdür” Mandalinanın Seferihisar’a bahşedilmiş en kıymetli nimetlerden biri olduğunu söyleyen Başkan Yetişkin, “Mandalina Şenliği neredeyse tüm Seferihisarlıların hayatında en az bir kere geldiği, eğlendiği, anılar biriktirdiği bir gelenek. Mandalina Şenliği yıllarca Seferihisarlıların bayramı oldu. Eminim burada bulunan bir çok kişinin çocukluk anılarında burada geçirdiği günler var. Herkesin albümlerinde, neşe dolu bir şenlik fotoğrafı vardır. Şimdi hepimiz için önemi çok daha fazla. Her gün aramıza yeni komşularımız katılıyor. Ailemiz büyüyor. Her Mandalina Şenliği’nde işte bu kocaman, geniş ailenin bir araya gelişini kutluyoruz. Birlikte gülüyoruz, birlikte eğleniyoruz” şeklinde konuştu. Gelenekselleşmiş Kral ve Kraliçe yarışması, En iyi Mandalina Üreticisi yarışması ile finale yaklaşan festivalde, ödüller sahiplerini bulurken vatandaşlar da renkli dans gösterileri, birbirinden güzel gören şenlik stantları, dj performans ve Grup Sembol’ün sahne performansının ardından Devrim Seyrek konseri ile müziğe ve eğlenceye doydu. Ödüller sahiplerini buldu Turuncu Festivalde pek çok dalda yarışmanın yer almasıyla jüriler tarafından seçilen kazananlar ödüllerini teslim aldı. En iyi mandalinalı yemek yarışması’nda birinci Medine Akgün olurken en iyi mandalinalı tatlı yarışmasının kazananı Zeynep Gülçin Yalman oldu. En iyi mandalinalı hediyelik eşya ödülünü tasarım yarışmasında birinci olan Zöhre Mert, En iyi Mandalina Yarışması ödülünü ise Yücel Demiralay aldı. Yıllardır süregelen Seferihisar’ın gözde yarışması da seyircilere merak dolu ve keyifli anlar yaşattı. Bu senenin mandalina kralı Ege Tombalak olurken Mandalina Kraliçesi de Tülin Çakır oldu. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ödüllerini kazanan yarışmacılara sahnede teslim etti.