Yerel Haberler
İzmir
20 Ocak 2025 Pazartesi - 10:44 İki karakteri canlandırdı, 8 saniyede kostüm değiştirince ikizi var sanıldı Sahne Tozu Tiyatrosu’nun 2016 yılından bu yana sergilediği ‘Bit Yeniği’ oyunu İzmirli seyirciden tam not aldı. Yönetmenliğini Haldun Dormen’in yaptığı oyun yoğun ilgi görürken, iki karakteri canlandıran oyuncu Özer Kaya’nın 8 saniyede kostüm değiştirmesi üzerine seyirci ikizi var sandı. Oyuncuların performansı ayakta alkışlandı. Avrupa’nın en büyük özel tiyatrosu olma unvanına sahip Sahne Tozu Tiyatrosu, ‘Bit Yeniği’ adlı oyunla geçtiğimiz gün seyircisiyle buluştu. Yönetmenliğini Usta sanatçı Haldun Dormen’in, Yardımcı Yönetmenliğini ise Çağlar İşgören’in yaptığı ‘Bit Yeniği’ oyunu, seyirciyi kırdı geçirdi. İlk olarak 2016 yılında sahnelenen ve izleyiciler tarafından en çok beğenilen oyunlardan biri olan Bit Yeniği, tam not aldı. “Ön plana çıkan oyunlardan biri haline geldi” Oyunun 2016 yılında çıktığı zaman Haldun Dormen tarafından yönetildiğini ve o dönemlerde başrol oyuncusunun kendisi olduğundan bahseden Sahne Tozu Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Çağlar İşgören, “Çok keyifli bir süreç yaşadık. 10 yıla yakındır devam eden bir oyun. Oyunun bu kadar beğenileceğini düşünerek başlamamıştık. Ama süreç içerisinde Sahne Tozu Tiyatrosu’nun ön plana çıkan oyunlarından biri haline geldi. Çünkü çok derli toplu bir oyun biçimi. Georges Feydeau’nun yazdığı bir oyun. Haldun Dormen’in de Dormen Tiyatrosu’nda büyük sükse yaptığı oyunlarından biriydi. Sahne Tozu Tiyatrosu’nda oynanmasını tercih ettik. Sahne Tozu Tiyatrosu zaten repertuvar tiyatrosu, birçok oyunu var. Ama en iyi komedilerinden biri haline geldi. Bugün de 550 kişilik bir salon. Tıklım tıklım doluyor. Seyirci ayakta alkışlıyor. Karakterler gerçekten çok iyi oturmuş durumda. Çünkü çok uzun zamandır birlikte oynayan arkadaşlar var” ifadelerine yer verdi. “Keşke tüm Türkiye izleyebilse” Ön planda tutulan durumun aslında seyircinin keyif almasını sağlamak olduğunu anlatan İşgören, sözlerine şöyle devam etti: “Seyirciyle oyuncu arasındaki sinerji yakalandıkça, keyif noktasında buluşma sağlanabiliyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Ankara’dan, Eskişehir’den, Kocaeli’den, Adana’dan İstanbul’dan gelenler var. Keşke tüm Türkiye izleyebilse. Şu an için İzmirlilerin beğeni noktalarına dokunan bir oyun. Umarım sezon sonuna kadar devam eder. Sahne Tozu’nun oyun oynadığı üç ayrı sahnesi var. Üç ayrı sahnede üç farklı oyun oynanıyor.” “Şeref karakterimiz fenomen oldu” Şaşırmalarına sebep olan başka bir olayın da olduğundan bahseden İşgören, “Oyunun içerisinde Şeref karakteri var. Bu karakter; görgüsüz, patavatsız, bir yerlere gelmeye çalışan sürekli atılım yapan bir karakter. Çok keyifli bir karakter. Oyunun reklamlarını Şeref karakteriyle yapıyoruz. Şeref karakterimiz fenomen oldu. İzmir seyircisi, koca oyundan daha çok ön plana çıkan bir karakteri izlemeye gelmeye başladı. Şeref karakterini de gerçek zannettiler. Onunla beraber biz de şaşkınlık içerisindeyiz. Çok büyük keyif alıyoruz. Seyirci hem şerefi izliyor, hem oyunu izliyor ve sonrasında da gerçekten Şeref diye birinin aslında olmadığını, ona bir komedi oyuncusunun can verdiğini öğrendiği zaman şaşırıyor” diye belirtti. “İnsanlar çok gülüyor, bu yüzden bazen oyun duruyor” Oyunda Tekin karakterini canlandıran Arif Yıldırım da “Genelde kapalı gişe oluyor. İnsanlar bilet bulamıyor. Çok gülüyorlar ve hatta onlar güldüğü için bazen oyun duruyor, devam edemiyoruz. Çok ilginç bir şikayet aldık. Seyirci ‘yanımdaki insanlar çok gülüyor. Ben de gülmekten yoruldum, söyleyin gülmesinler’ diye şikayette bulunmuş. Oyunumuza herkesi bekliyoruz. Son yıllarda seyircinin en çok beğendiği oyun diyebiliriz” diye konuştu. Üst damağı olmayan karakteri canlandırıyor Selçuk karakterini canlandıran Gürcan Dağdelen ise “Üst damağı olmayan bir karakter. Aslında biraz garip ve etkili bir karakter. Üst damağı olmadığı için hiçbir yerde iş bulamamış. İş bulamadığı için de amcasının yanına gelmiş. Oyunun dinamosu diyebiliriz. Gittiği pansiyonda amcasının yeleğini unuttuğu için işleri karmaşıklaştırıyor. Seyirci konuşmasını çok merak ediyor. Seyirci çok coşkuluydu. Çok sıcak bir seyircimiz vardı. 9-10 kere gelen seyircilerimiz olmuş. Her gelen yanında başka bir arkadaşını getiriyor. Bu da bizim için mutluluk verici bir şey” ifadelerine yer verdi. “Seyirci ikizim var sanıyor” Sinan ve Dursun adlı iki farklı karakteri canlandıran Özer Kaya da “Benim için çok farklı bir deneyim. Hem oyunculuk açısından hem de çok eforu olan bir iki karakter. O yüzden çok şanslı hissediyorum bu rolü oynadığım için. Rol, iki farklı rol olduğu için sürekli sahneye kostümümü değiştirerek girmem gerekiyor. 9-8 saniyede sahneye girdiğim anlar oluyor. Benden önce Çağlar Hocamız oynuyordu bu rolü. Rekor 7 saniyede Çağlar Hocamızda. Onu geçmek mümkün değil. Fakat ben de sekiz saniyede sahneye girdim ve seyirci ikizim var sanıyor. Çok güzel bir seyirci vardı. Umarız böyle devam eder” açıklamalarında bulundu. Canlandırdığı Şeref karakterinin biraz görgüsüz ve patavatsız olduğunu anlatan Mustafa Akyel de “Bu karakterden, bu görgüsüzlüğün ve patavatsızlığın getirdiği komedi çıkıyor. Instagram’da içerikler oluşturduk. Seyirciler yorumlar yapmaya başladı. Beni gerçekten öyle zannedenler oldu. Şeref karakteri, oyunlara gelen yorumlara yorum yapıyor. İnsanlar bunları izlemeye başladı” şeklinde vurguladı. “Seyirci de bizimle beraber oyuna dahil oldu” Aylin karakterini canlandıran Gamze Aksoy, şunları kaydetti: “Bu karakter ana karakter olan Sinan’ın eşi. Kocasının kendisini aldattığını düşünüyor. Tüm olaylar da onun bunu düşünmesiyle başlıyor. Sinirli, aldatıldığı için üzgün ve bunun intikamını almak isteyen bir kadın. Çok güzel bir oyundu. Bir ara seyirci de bizimle beraber oyuna dahil oldu. Kendi arasında konuşan, bize cevap veren, tepki gösteren. Bunu birçok oyunumuzda yaşıyoruz. Ama Bit Yeniği’nde daha çok yaşıyoruz. Biz de bu yüzden büyük bir mutlulukla oynadık.” “Sahne arkasında da çok eğleniyoruz” Oyunda ortalığı karıştıran evin hizmetçisi olan Emine’yi canlandırdığını belirten Olut Fulya Ersayan ise “Eğlenceli, fıkır fıkır bir kadın. Bağıra çağıra salona girip çıkan bir karakter. Salon çok güzel, seyircinin tepkisi çok güzel. Biz sahne önünde eğlenip, eğlendirdiğimiz gibi, aynı zamanda sahne arkasında da çok eğleniyoruz ekip arkadaşlarımızla. Herkesi bekliyoruz” sözlerine yer verdi.
20 Ocak 2025 Pazartesi - 09:59 Kentsel dönüşümde yeni bir sayfa açıldı, hak sahiplerinin yüzü güldü İzmir Büyükşehir Belediyesi yüzde yüz uzlaşma ve yerinde dönüşüm ilkeleri doğrultusunda 6 bölgede toplam 248 hektar alanda sürdürdüğü kentsel dönüşüm çalışmalarına hız kazandırdı. İZBETON tarafından teslim alınan Örnekköy 3’üncü ve 4’üncü etapların inşaatlarını yeniden başlatacak ihale için istenen tüm ihtiyati tedbir talepleri ise mahkeme tarafından reddedildi. İnşaatların kısa sürede bitmesi için Kentsel Dönüşüm Dairesi ve İZBETON koordinasyonunda yürütülen çalışmalar hak sahibi yurttaşları sevindirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesinin yapım aşamasındaki etaplarda sadece hak sahiplerinin değil aynı zamanda kooperatif üyesi olarak projeye dâhil olan vatandaşların da haklarının korunarak en kısa sürede konut sahibi olmalarını sağlamak için yürüttüğü çalışmalar sonucunda Örnekköy 3’üncü ve 4’üncü etap inşaatları başlatacak ihale yapılarak sözleşme imzalandı. Müteahhitlik belgesine sahip olmayan kooperatif yönetimi tarafından ihtiyati tedbir talebiyle açılan dava ise sonuçlandı. Mahkeme aldığı kararla Örnekköy ihalesi için istenen tüm ihtiyati tedbir taleplerini reddetti. Böylece Örnekköy şantiyelerinde en kısa sürede inşaatların başlamasının önünde herhangi bir engel kalmadı. Uzundere ve Aktepe-Emrez etaplarındaki inşaatların en kısa sürede bitirilmesi için de ihale çalışmalarına başlandı. Evlerine kavuşmayı bekleyen vatandaşlar, projelerin yeni dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı ve belediye iştiraki İZBETON koordinasyonuyla tamamlanacak olmasından dolayı mutlu olduklarını aktardı. Kira desteğinin artması sevindirdi İzmir Büyükşehir Belediyesi, evi kentsel dönüşümde olan her bir hak sahibine ödenecek kira desteğini de artırıyor. Kira desteğinin 2025 yılı için 12 bin lira olmasını sağlayacak önerge mecliste kabul edildikten sonra yürürlüğe girecek. Uzundere’de hak sahibi olan Tahir Dağdemir, kira desteğinin 12 bin liraya yükselecek olmasının kendilerini rahatlattığını belirtti. Nurettin Kızılkaya ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni süreçteki çalışmalarından memnun olduklarını belirterek, “Belediye Başkanı’mızdan Allah razı olsun” ifadelerini kullandı. “Kangren olmadan Cemil Tugay Başkan’ımız doğru bir adım attı” Aktepe-Emrez projesinde hak sahibi olan İzmirli Mehmet Tanrıöver, “Cemil Tugay Başkan’ımız yapılması gerekeni yaparak, problemi çözmek adına, kooperatiflerle sözleşmeyi feshetti. Cemil Başkan doğru bir yolda. İzmir Büyükşehir Belediyesi doğru bir süreç izliyor. İş kangren olmadan Cemil Tugay Başkan’ımız doğru bir adım attı. Herkesin bu sürece destek olması gerekiyor” dedi. Ali Kavasu ise, “Kentsel dönüşümü destekliyoruz. Başkanımız Cemil Tugay’ın hayata geçirdiği sistem doğru” diye konuştu. “Cemil Başkan’ı evlerimizde ağırlayalım” Örnekköy’de yaşayan Ufuk Kurt, yeni dönemde kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Yeni bir sürece girildi ve doğru bir karar verildi. İnşallah süreç çabuk ve sağlam ilerler. İnşaatlar bittikten sonra da ev sahipleri Başkanımız Cemil Tugay’ı evlerinde ağırlar” diye konuştu. “Büyükşehir ekibi profesyonel” İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne güvendiğini belirten hak sahibi Osman Dinçer de, “Cemil Başkan’ın yapacağına gönülden inanıyoruz. Kooperatifler eliyle inşaatların yapılması tıkanmalara neden olmuştu. Şimdi inşaatların bir an önce bitirilerek evlerin teslim edilmesini, Cemil Başkan’ın evimizde kahvemizi içmesini gönülden istiyor ve bekliyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm ekibi profesyonel” şeklinde konuştu.
İzQ Dijital Deneyim Merkezi kapılarını açtı
18 Kasım 2024 Pazartesi - 16:17 İzQ Dijital Deneyim Merkezi kapılarını açtı İzmir’in ilk Dijital Deneyim Merkezi, İzQ çatısı altında açılarak sanal ve artırılmış gerçeklik deneyimleriyle çocukları bilim ve inovasyon dünyasıyla buluşturuyor. İzQ Dijital Deneyim Merkezi açılışında, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu da katılımcılar arasında yer aldı. İzmir’in uluslararası girişimcilik ve inovasyon ekosisteminde lider olma hedefi doğrultusunda hayata geçirilen İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi, yeni bir projeye daha imza attı. İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçılar Birliği, Ege Genç İş İnsanları Derneği ve Ege Genç Sanayici İş İnsanları Derneği iş birliğiyle kurulan merkez, İzmir’in ilk ‘Dijital Deneyim Merkezi’ni hizmete açıldı. Merkezde, sanal artırılmış gerçeklik uygulamaları ile ilk ve ortaokul seviyesindeki öğrenciler başta olmak üzere, tüm ziyaretçilerine dijital deneyimler sunulacak. İzmir’in teknoloji ve inovasyon alanında öncü şehirlerin başında geldiğini söyleyen Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, “İzmir iş dünyasıyla, sivil toplumuyla, insan kaynağıyla gerçekten bu alanda büyük bir potansiyel vadeden şehirlerimizin başında geliyor. Biz de bunun daha da yoğunlaşmasına gelişmesi için bakanlık olarak her türlü katkıyı sağlamaya hazırız” dedi. Teknolojide İzmir öncü şehirlerden İzmir’in teknoloji ve inovasyon alanında öncü şehirlerin başında geldiğini söyleyen Çoştu, “İzmir’in de girişimcilik ekosisteminde gerçekten son dönemde elde etmiş olduğu başarılar bir çekim merkezi olması noktasında çok kıymetli. Bu başarıların İzmir’in geleceğine büyük katkıları olacağı inancındayız. İzmir’in bu anlamda çok büyük bir potansiyeli var. Bunu girişimcilik ekosisteminde görebiliyoruz. İzmir Türkiye’nin üçüncü en büyük ekosistemine sahip. Sadece yatırımlar boyutunda veya girişimcilik faaliyetleri boyutunda değil iş dünyası ekosisteminin de bu alandaki farkındalığı bakımından gerçekten öncü şehirlerimizden bir tanesi. Bir örnek vermek gerekirse İzmir’de ‘Melek Yatırımcılık Ağı’ var. Bu ağımıza Türkiye’nin en aktif ağlarının başında geliyor. Dolayısıyla İzmir iş dünyasıyla, sivil toplumuyla, insan kaynağıyla gerçekten bu alanda büyük bir potansiyel vadeden şehirlerimizin başında geliyor. Biz de bunun daha da yoğunlaşmasına gelişmesi için bakanlık olarak her türlü katkıyı sağlamaya hazırız” açıklamalarında bulundu. Bütüncül adımlar atmalıyız Türkiye’nin hem inşa ettiği kapasiteyle hem de dünyanın teknolojinin gelişiminin sunduğu fırsatlarla geleceğin teknoloji merkezlerinden biri olmak için en güçlü adaylardan biri olduğunu ifade eden Çoştu, “Türkiye gerçekten teknoloji alanında son dönemde çok önemli atılımlar kaydediyor. Türkiye geleneksel olarak bir sanayi ülkesiydi. Bölgesinde önemli bir sanayi altyapısına sahip nadir ülkelerden bir tanesi. Türkiye böyle bir sanayi ülkesi iken şimdi artık aynı zamanda bir teknoloji ülkesi konumuna da erişti. Halihazırda 104 teknoparkta 10 binden fazla teknoloji firması, yenilik üretiyor. 1600’den fazla Ar- Ge merkezi ve tasarım merkezi ile 100 bine yakın Ar -Ge insan kaynağı gerçekten sanayiye ve doğrudan katma değere yönelik Ar-Ge faaliyetlerine imza atıyorlar. Bundan 20 yıl kadar önce 30 binin altında seyreden Ar- Ge insan kaynağımız bugün 300 binlere ulaşmış durumda. Milli gelirimiz içerisinde Ar -Ge’ye ayırdığımız kaynağı bir buçuk milyar dolar seviyesinden 16 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Bu rakamlarla İspanya İtalya gibi gelişmiş ülkelerin önüne geçmeyi başarmış durumdayız. Teknoloji yarışında çok bütüncül bir yaklaşım ortaya koymamız gerekiyor. Adımlarımızı tek boyutlu değil çok boyutlu atmamız gerek” diye konuştu. Tüm gelir çocuklara harcanacak Girişimcilik ve inovasyon faaliyetlerinin, genellikle üniversiteler bünyesinde teknoparklar ve teknoloji transfer merkezleri yapısı içinde kapalı bir sistemde yürütüldüğünü dikkat çeken İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Biz bu klasik yapının dışına çıkarak girişimcilik ve inovasyon kavramını toplumun bütün kesimlerinde görünür kılmak ve kente maletmek için İzQ’yu İzmir’in en merkezi yerindeki iki modern binada konumlandırdık. Kar amacı gütmeyen bu sosyal sorumluluk hareketi ile sağlanan tüm gelir yine binlerce çocuğumuzun eğitimine harcanacaktır. İzQ bugün sadece bir inovasyon merkezi değil, şehrin girişimcilik ekosisteminin de vitrinidir. Bugün bu projeyi çocuklarımızın hizmetine sunmaktan ve İzQ Dijital Deneyim Merkezi’nin açılışını sizlerle birlikte yapmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. İzQ genç girişimcilerden sonra şimdi de geleceğin girişimcileri olacak çocuklarımızı bilim ve inovasyon dünyasıyla buluşturuyor. Bugün İzmir’de bilim ve teknolojide bir bayrak yarışını hep birlikte başlatıyoruz. Bu merkezde İzmir ve çevre iller başta olmak üzere Türkiye’nin her yerinden geleceğin girişimcileri ve bilim insanları olacak çocuklarımızın doğrudan yaşayacakları ilham verici deneyimlerle ilgi alanlarında bir bilim yolculuğuna çıkmalarını istedik. Dileğimiz bu projenin örnek olması ve benzerlerinin tüm yurda yayılmasıdır” dedi.
İzmir’de zehirlenmenin olduğu sokakta endişe sürüyor, bazı aileler evlerine yerleşmedi
18 Kasım 2024 Pazartesi - 12:31 İzmir’de zehirlenmenin olduğu sokakta endişe sürüyor, bazı aileler evlerine yerleşmedi İzmir’in Konak ilçesinde, tahtakurusu sebebiyle bir binada yapılan haşere ilaçlaması, 1 yaşındaki bebeğin ölümüne, bazı vatandaşların da rahatsızlanmasına yol açmıştı. Olayın yaşandığı sokakta boşaltılan binalarda yaşam normale dönerken, bazı ailelerin endişe duymasından dolayı hala evlerine yerleşmediği görüldü. Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi’nde, 12 Kasım Salı günü bir binanın 3. katında tahta kuruları nedeniyle ilaçlama yapılmıştı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri rahatsızlanmış ve durum hemen sağlık ekiplerine bildirilmişti. Apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek A.T.K.’ın ise zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edilmişti. Bazı aileler endişe sebebiyle henüz evlerine yerleşmedi Olayın ardından AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekipleri, binada ölçümler yapmıştı. Ölçümlerde, binadaki insan sağlığına zararlı değerlerin yüksek olduğu tespit edilmişti. Bunun üzerine hem aynı apartmanda bulunan vatandaşlar hem de yan apartman sakinleri, tedbir amacıyla ev ve iş yerlerini bir süreliğine boşaltmıştı. Riskin ortadan kalkmasıyla boşaltılan binalar yeniden kullanıma açıldı. Fakat bazı aileler endişe sebebiyle evlerine yerleşmedi. Olayın yaşandığı binada ise bazı dairelerin evlerine geri döndüğü, hayatını kaybeden bebeğin ailesinin ve ilaçlama yapılan dairenin sakinlerinin evlerine henüz yerleşmediği görüldü. Güvenlik amacıyla mahalle girişine çekilen şeritler de kaldırıldı. “Tehlikeli bir ilaç olduğunu herkes biliyordu” Aynı sokakta bulunan otelin çalışanı Mazlum Pınar, “Sabah erken saatlerde ağlama sesi duyduk. Anne ve babanın ağladığını gördük. Zehirleme olduğunu biliyorduk. Daha öncesinde evi ilaçlayan kişiler buraya gelip evin ilaçlanacağını söylediler. Sonrasında ev sahipleri ve alt kattakiler ilaçlanmaması gerektiğini söylediler. Çünkü tehlikeli bir ilaç olduğunu herkes biliyordu. Bu büyük ihtimalle tarım ilacı. Olaydan sonra biz buraları boşalttık. Yan tarafı da boşaltmışlar. O akşam gece 02.00’a kadar kimse içeriye giremedi. Şu anda normal yaşantımıza devam ediyoruz. AFAD yetkilileri tehlikenin olmadığını aktardı” diye konuştu. “Otelde kalmasına izin vermedik” İlaçlama yapılmadan önce evi ilaçlayan kişinin otele geldiğini anlatan Pınar, “‘Otelimizde annesinin kalıp kalamayacağını’ sordu. Bize durumun ne olduğunu söylemedi. Fakat ‘evin acil bir şekilde boşaltılması gerektiğini’ belirtti. Biz de olayın ne olduğunu bilmediğimizden dolayı sorduk, söylemedi. Böcek ilaçlaması olduğunu ifade etti. Biz de tahtakurusu olduğunu düşündük ve otele almadık. Çünkü tahta kurusu, insanın kıyafetinden, eşyalarından geçen bir şey. O yüzden otelde kalmasına izin vermedik” açıklamalarında bulundu. “İhmal olduğunu düşünüyoruz” Mahalle sakinlerinden Esma Uydur da “Çok üzüldük, yıkıldık. Bir buçuk yaşında bir çocuk. İhmal olduğunu düşünüyoruz. Keşke bu kadar olmasaydı. Yardım amaçlı bizde kalabileceklerini söyledik. Allah yardımcıları olsun. Bazı aileler evlerine hala girmedi” diye belirtti. “İlaçlama şirketinin ihmaliydi” Sokakta bulunan bir başka otelin çalışanı Berkan Kılıç, şunları kaydetti: “Ben de olayın yaşandığı gün buradaydım. Bir anda ambulanslar gelince biz de şaşırdık. İlaçlama şirketinin ihmaliydi. Umarım en yakın sürede cezalarını çekerler. Sokağımız Allah’a şükür açıldı. Yaklaşık beş gün kapalı kaldı burası. Bizim için de zordu.”
İZFAŞ, Türk lojistik sektörünü Çin’e taşıyor
18 Kasım 2024 Pazartesi - 11:26 İZFAŞ, Türk lojistik sektörünü Çin’e taşıyor İZFAŞ, Türk ihracatçılarının ve lojistik sektörünün uluslararası pazarlarda etkinliğini artırmak amacıyla Çin’de yapılacak World International Freight Forwarding Alliance Expo’ya (WIFFA Expo) milli katılım organizasyonu düzenliyor. Türkiye’nin farklı şehirlerinden lojistik şirketleri, 26-29 Kasım 2024 tarihleri arasında Çin’in Ningbo şehrindeki WIFFA Expo’da yeni teknolojilerini, hizmetlerini ve ürünlerini uluslararası şirketlere ve fuar katılımcılarına anlatma fırsatı bulacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl üçüncüsü düzenlenen Logistech - Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı, elde ettiği büyük başarı ve hızlı büyümesiyle dikkat çekiyor. Yalnızca üç yıl içinde Akdeniz’in en büyük lojistik fuarı haline gelen Logistech, sektörün önde gelen etkinlikleri arasına girmeyi başardı. İzmir’i lojistik sektörünün merkezi haline getirme hedefiyle çalışmalarını uluslararası alanda da sürdüren İZFAŞ, sektörden gelen yoğun taleplere yanıt vererek, Çin’in en büyük lojistik etkinliklerinden biri olan WIFFA Expo’ya milli katılım organizasyonu düzenliyor. Ningbo Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi’nde, “Çin Endüstrileri ve Lojistik, Denizaşırı Ülkelere Gidiyor” temasıyla bu yıl 19. kez organize edilen fuar, 35 bin metrekarelik sergi alanında, 2 binden fazla katılımcı ve 110 limanın temsilcilerinin katılımıyla yapılacak. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi, en büyük imalat sektörüne sahip ve aynı zamanda en hızlı büyüyen tüketici pazarı konumunda olan Çin’de düzenlenecek fuara, 100’den fazla ülkeden en az 20 bin sektör profesyonelinin katılması bekleniyor. İzmir’in fuarcılık kültürü dünyaya tanıtılacak Türk lojistik firmalarının ve ihracatçıların, uluslararası pazardaki rekabet gücünü artırmak amacıyla organize edilen milli katılım organizasyonu kapsamında, katılımcıların etkin bir şekilde tanıtımı yapılarak yeni iş bağlantıları kurmalarına olanak sağlanacak. Milli katılım organizasyonu ile Türk lojistik sektörü, sahip olduğu dinamik yapısıyla küresel pazarda daha fazla tanınma fırsatı bulacak. Aynı zamanda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, ihracatçılara yeni pazar fırsatları sunmak ve İzmir’in fuarcılık kültürünü dünya çapında tanıtmayı amaçlayan fuarcılık vizyonunu da küresel düzeye taşınacak. WIFFA Expo 2024’te yer alacak Türk firmaları, lojistik ve nakliye sektöründe yenilikçi çözümler sunma fırsatı bulacak, yıllık ticaret hacmi Çin pazarında güçlü işbirlikleri kurarak ihracat hacmini artırmayı hedefliyor.
Karşıyaka Voleybol’dan derbi hakkında açıklama
18 Kasım 2024 Pazartesi - 10:54 Karşıyaka Voleybol’dan derbi hakkında açıklama Karşıyaka Voleybol, Göztepe’ye 3-1 kaybedilen derbi karşılaşmasından sonra resmi sosyal medya hesaplarından önemli açıklamalarda bulundu. Yeni sezona Sultanlar Ligi hedefiyle giren Karşıyaka Voleybol, ilk 7 karşılaşmasını kazanıp bu iddiasını güçlendirirken 8. hafta mücadelesinde Göztepe Voleybol ile karşı karşıya geldi. Sarı-kırmızılılar, Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu’nda oynanan karşılaşmayı 3-1 kazanmayı başardı. Böylece Göztepe yenilgisiz bir şekilde liderliğini sürdürürken, Karşıyaka ise bu sezonki ilk mağlubiyetini aldı. Şampiyonluk yolunda büyük bir darbe alan yeşil-kırmızılılar, derbi yenilgisi sonrasında resmi sosyal medya hesaplarından açıklama yayımladı. Karşıyaka’dan konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle: Göztepe ile oynadığımız maçı ne yazık ki 3-1 kaybettik. Sakatlıkların takımımızı etkilediği bir gerçek olsa da, sahada yapmamız gerekenleri eksiksiz yerine getiremediğimizin farkındayız. Bu süreçte beklentilerinizi tam anlamıyla karşılayamadığımız için büyük bir sorumluluk ve üzüntü hissediyoruz. Ancak şundan emin olun ki, bu takım her geçen gün daha iyi olacak. Salonumuzu dolduran ve maç boyunca büyük bir coşkuyla destek veren Karşıyaka taraftarına sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrıca rakibimizi bizlere yakışan bir şekilde ağırlayıp centilmence uğurladığınız için camiamız adına sizlerle gurur duyduğumuzu belirtmek isteriz. Karşıyaka’nın büyüklüğü sadece sahada değil, her alandaki duruşuyla da kendini gösteriyor. Buradan, sizlerin huzurunda bir kez daha söz veriyoruz: Bu takım, Karşıyaka ruhuyla Sultanlar Ligi’ne çıkacak! Bunun için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Transfer sürecimizi ise en kısa zamanda tamamlayarak hedefimize daha sağlam adımlarla ilerleyeceğiz. Birlikte kazanacağız, birlikte tarih yazacağız.”
Güzelbahçe Belediyesi her gün bin 500 öğrenciye süt ve poğaça dağıtacak
18 Kasım 2024 Pazartesi - 10:50 Güzelbahçe Belediyesi her gün bin 500 öğrenciye süt ve poğaça dağıtacak Güzelbahçe Belediyesi, yeni bir uygulama başlatarak, her gün ilkokul ve ortaokul önlerinde bin 500 öğrenciye süt ve poğaça dağıtmaya başladı. Sabahın erken saatinde, ders başlamadan okula gelen ve öğrencilere süt ve poğaça dağıtan Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, "Saha çalışmalarımızda bize böyle bir talep geldi. Her gün, devlet okullarımızda okuyan bin 500 öğrenciye okul önlerinde dağıtımlarımızı yapacağız" dedi. Güzelbahçe Belediyesi, meclis üyeleriyle birlikte alınan karar doğrultusunda, devlet okullarında öğrenim gören ilkokul ve ortaokul öğrencilerine her gün poğaça ve süt dağıtma kararı aldı. Bu kapsamda ara tatilin sona ermesiyle birlikte belediye ekipleri, okullarda poğaça ve süt dağıttı. İlk günkü dağıtıma, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay da katıldı. Sabahın erken saatlerinde, ders başlamadan Ali Bayırlar İlkokulu’na gelen Başkan Günay, öğrencilerle yakından ilgilendi, kendi elleriyle süt ve poğaça dağıttı. Başkan Günay, öğrencilere, “Her gün poğaça ve sütünüzü muhakkak alın” diyerek velilerle de sohbet etti. “Saha çalışmasında böyle bir talep aldık” Başkan Mustafa Günay, süt ve poğaçaların her gün dağıtılacağını söyledi. Başkan Mustafa Günay, “Türkiye’nin ekonomik şartlarından dolayı, bizde belediye olarak çocuklarımıza neler yapabiliriz diye düşündük. Bizim yapmış olduğumuz saha çalışmasında, ’ekonomik şartlardan dolayı çocuklarımızın beslenme çantasına herhangi bir şey koyamıyoruz başkanım’ diye bize böyle bir talep vardı. Bizde bu talep karşısında, belediye meclis üyelerimizle beraber böyle bir karar aldık. Bunu her gün okullarımızın önünde uygulayacağız. Okullar açılırken, çanta ile birlikte kırtasiyesiyle malzemeleri dağıtmıştık. Şimdi de devlet okulunda okuyan ilkokul ve ortaokul öğrencilerine, her sabah poğaça ve süt vereceğiz. Beş okulda dağıtıma başladık. Bin 500 öğrenciye her gün bir süt ve bir poğaça vereceğiz. Çocuklarımız beslenmeleri bizim için çok önemli. Çok olumlu, çok güzel karşılandı. Velilerimizde uygulamamızı beğendi” dedi. Velilerde uygulamanın devam etmesi gerektiğini belirterek, Güzelbahçe Belediyesine teşekkür etti.